18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ŞUBAT 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SEFİNE-I TERAKKİ TURHAN SELÇUK DÜEUST TABİATLI ÎSTANBUL EFENDİSÎ ABDÜLCANBAZ IN HARİKULÂDE MACERALARI KISIM HEKMILI BÎRDEN Rektörler birçok sorun varken türbanm yeniden gündeme getirilmesine tepki gösterdi: 'Politikbirdayatma'İNÖNÜ ÜNİVERSİTESISKNATOSU Yargıtay kararı cumhuriyet karşıtlarını cesaretlendirir • Inönü Üniversitesi Senatosu kararmda, "Bu denli açık ve yakın tehditler ortadayken, laikliğe karşı eylem ve söylemlerin suç sayılmaması cumhuriyete saldıranları cesaretlendirecektir" denildi. MALATYA (Cumhuriyet) - tnönü Üniversitesi Senatosu, Yargıtay Ceza Genel Kunılu'nun "laiklik ilkesinin artık korunmasına gerek olmadığı'' yönündeki karanna sert tepki gösterdi. înönü Üniversitesi Senatosu, Yargıtay'ın tartışmalı laiklik karanyla ilgili olarak pazartesi günü yaptığı toplantınm ardmdan hazırladığı bildiride mahkemeye ağır eleştinler yöneltti. Laiklik ilkesinin anayasada yer alışının 68. yılının kutlandığı kararda, düşünce özgürlüğü karşısındaki engcllcrin tarihsel siireç içerisinde giderek azaldığı, ancak hiçbir dönemde bireye, topluma ve devletin varlığına zarar verecek şekilde, sınırsız olarak uygulanmadığı belirtildi. Günümüzde de çağdaş demokrasilerle yönetilen ülkelerde, düşünce özgürlüğünün bu şekilde kötüye kullanılmadığı kaydedilen senato kararında, "Çünkü diişünce özgüı lüğiiııün korunması kadar, bireyi, tnplumu ve devleti, sıııırsı/ düşünce özgüriüğünün yıkıcı etkilerinden konımak da esastır" denildi. 'Felsefemlz Atatürk llkelerlne dayanır' Cunıhuriyetin kuruluş felsefesinin Atatürk ilkcleri ve devrim yasalarına dayandığına işarct edilen kararda, anayasa ile güvence altına alınmış bu yasalara aykın hiçbir hukuksal düzenlemenin "kabul edilemeyeceğT vurgulandı. Kararda, "Aksi bir dııı ıını, anayasaya aykın olduğu gibi devletimizin kuruluş felsefesini oluşturan Atatürk ilkcleri ve devrim yasalarına da aykırıdır" denildi. Laikliğe aykın tutum ve davranışların "düşünce özgürlüğü" adına hoş görülmesi gerektiği yönündeki haberlcrin "çok üzücü ve düşündürücii" olduğu dile getirilen kararda, şunlar kaydedildi: "Etnik bölücülük ve iı (icaııın, özcllikle 20-25 yıldır, cumhuıiyelimiz kurulduğundan bu yana hiç olmadığı kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı için yakın tehdit unsuru oluşturduğu apaçık ortadadır. Bu denli açık ve yakın tehditler nrtadayken, laikliğe karşı eylem ve söylemlerin suç sayılmaması, laikliğin dinsizlik olarak yorumlanması ve bu yolla dt'vletiınizi diusel temele dayandırıııa çal»alaıı, bu çabalann sahibi kişi ve kuruluşları daha da cesaretlendirecektir. Bu cesaretlendirme, laik devlet ve toplum düzeninin çökertilerek yok edilmesine yol açacakhr." Laiklik güvencedlr' Laikliğin ortadan kalkıııası sonucunu doğuracak eylem ve söylemleri, düşünce ve ifade özgürlüğü adına savunmanın olanaklı olmadığı vurgulanan senato kararında, diğer tüm özgürlükler gibi düşünce özgürlüğü ve demokrasinin güvencesinin de laiklik olduğu kaydedildi. Laikliğin olmadığı bir toplumsal düzende, düşünce özgürlüğü de dahil olmak üzere hiçbir özgürlüğün güvence altında olmayacağı aktarılan kararda, "İııüııü Üniversitesi Senatosu laikliğin anayasamızda yer akşının 68. yılıııı kutlarken, başta laiklik ilkesi olmak üzere, ülkemizin bekası için yaşamsal önemi bulunan Atatürk ilke ve dcvrimlerini zayıflatmaya yönelik her türlü düşünce ve eylemlerin şiddetie karşısuıda olduğunu bir kez daha kamuoyuna saygıyla duyurur" denildi. Yurt Haberleri Servisi - Baş- bakan RecepTayyipJErdoğan'm üniversitelerdeki türban yasağı- nın kaldırılmasına ilişkin çalış- ma yaptıklannı açıklaması rek- törlenn ve eğıtımcılerın sert tep- kisine yol açtı. Akdeniz Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Mustafa Akay- dın: Bu konu Türkiye gündemi- ne sık sık getirilen sıkıntılı bir konu. Türkiye'nin gündeminde iç ve dış politikada pekçok önem- lı konu varken, bunun tekrar ısı- tılması toplumda gerilim yara- tıyor. Madem yüzümüz Avrupa Birliği ile batıya döndü, kızla- nmızın başını kapatarak batıya yönelenıeyiz. Bu bir politik da- yatma. Sadece oy toplamak için siyasilerin gündeme getirdiği bir dayatma. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Rektörü Bek- taş Açıkgöz: Türban konu sundaki görüşümüz açık ve ııet- tir, Bunun dışında yapacağımız bir şey yok. Bu konuda son sö- zü Anayasa Mahkemesi, Danış- tay ve Avrupa Insan Hakları Mahkemesi söylemiştir. Avru- pa'nın birçok ülkesinde bu ka- Eğitimciler: Yenl krlzlere yol açabilir Zîhin bulandınlryor Haber Merkeâ - Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, "AtHM'in, Danıştay'ın ve Anayasa Mahkenıesf nin türban konusında verdiği kararlar ortada. Bu kararlann ötesinde bir düzenlemeyi yapmayı zorlamak yeni krizlere yol açacakür" dedi. Gündeme getirilen konunun cumhurbaşkanlığı hamlelerinin altyapısını oluşturduğuna dikkat çeken Dinçer, "Ağaca bakarken ormam kaçırmamak lazun" dıye konuştu. Maltepe Üniversitesi Eğitim rarlar göz öııüne alınarak karar verilmiştir. Bir daha bu tür şey- leri gündeme getirmenin anla- mı yok. Uludağ Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Mustafa Yurt- kuran: Atatürk ilke ve dev- Fakültesi Dekanı Prof. Dr. tsa Eşnıe de "Türban konusu, büyük bedeller ödeyerek aşılnuştı. Bugün ünivcı sitelerde böyle bir sorun yok. Konu yeniden gündeme getirilerek zihinler bulandırüıyor" dedi. Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Bülent Berkarda da üniversitelerin türbana izin vermeyeceğini söyledi. Eski Üniversite Oğretim Üyeleri Dernegi Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin ise "İklidarı kuşkuyla karşıhyoruz" diye konuştu. rimlerinin tek yol gösterici ol- duğu Türk üniversite sistemin- de yeni birtakım tartışmalara sebep olmamak gerekir. Türk üniversiteleri şu anda huzur içerisinde Avrupa Üniversite- ler Birliği ile bütünleşme ça- Altıkıılaç, "Tartışma vakti geldi ıııi? Başbakan neyi düşünerek açddama yaptı bilmiyorum" dedi. (A A) Erdoğan 'ın çalı§masındanparti yöneticilerinin haberi olmadığı belirlendi Türban adımı seçime ayarlı ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın türban düzenlemesiyle ilgi- li haberi yalanlamasına karşın AKP kulisınde seçım sürecınde böyle bir adınıın gündeme gelebileceği dile getiriliyor. Başbakan tar- tışmaya neden olan deme- ci yalanlarken, parti yöne- ticileri gelecek dönem böy- le bir çalışmanın gündeme gelmc olasılığını gizlemi- yor. AKP kulislerinde, Baş- bakan'ın aylar öncesinde hazırlattığı özel bir düzen- lemeyi seçim sürccine girilmcden kısa süre önce gündeme getırme olasılığı dile getiriliyor. Başbakan'dan önce açıklama ya- panTBMM Milli Eğitim Komisyo- nu Başkanı TayyarAlokulaç da böy- le bir çalışmanın gündeme gelebi- leceğine dönük mesaj verdi. Altı- kıılaç, konuyla ilgili soru yönelten gazetecilere "Konunun Türkiye gündeminde tartışma zamanının gelip gelmediğine dair bir kanaatim yok. Başbakan neyi düşünerek, ne tür çözümler düşünerek açıklama • Başbakan'ın yaptırdığı özel çalışmada anayasa değişikliğinin düşünülmediği öğrenildi. Kuliste konuşulan formüller arasmda, üniver- sitelerin kıyafet yönetmeliklerine etki edecek bir üst düzenleme de bulunuyor. yaptı, bilmiyorum. Üniversitelerde vediğer alanlarda türbankonusun- da 1980'lerden bcri bunu konuşup görüş açıklamış kişiyinı. Görüşüm bellidir. Tartışma vakti geldi ıııi, gel- medi mi bilmiyorum" karşılığını verdi. AKP üenel Başkan Yardım- cısı Dengir Mir Mehmet Fırat ise "Şu anda böyle birçauşmayok. Par- tiniu karar organlannda böyle bir karar alınmış değü" dedi. Parti kulisinde bazı tahminler di- le getınlirken üniversite yönetim- lerini kendi içlerinde adım atmaya zorlayacak bir fornıül de ifade ediliyor. Başbakan- lık'ın, üniversite yönetim kurulu kararlan ile kıyafet yönetmeliklerini etkileme- ye dönük bir üst mevzuat oluşturabileceği belirtili- yor. AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu'nda alı- nan karar gereği sivil toplum ör- gütleriyle görüşülmesi ıçın özel komisyon kurulduğuna ilişkin haberler ise parti yönetimince yalan- landı. Komisyonda yer aldığı iddia edilen Ankara Milletvekili Haluk İpek, habere konu görüşmenin giz- li olmadığını söyledi. bası içindedır. Huzurun bozul- maması için herkesin aynı has- sasiyetle dikkat etmesi gerek- mektedir. __ Inönü Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Fatih Hilmi- oğlu: Türkiye'de, türban soru- nu Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlarla nihai olarak sonuca bağlanmıştır. Ancak, siyasi otorite, bunu belli za- manlarda, ısıtıp ısıtıp gündeme getirmektedir. Ekononıik açı- dan Türkiye büyük bir çökün- tü içerisindedir. Türkiye'nin dış siyaseti değerlendirildiğin- de gerek Irak'ta gerek Kıbns'ta kırınızı çizgiler, yerini kırık çizgilere bırakmıştır. Bu başa- rısızlığı örtmek ve gündemi tekrar suni birtakım türban gi- bi gündem maddeleriyle dol- durmak hiç kimsenin hakkı de- ğildir. Türkiye'nin sorunu tür- ban sorunu değildir. Avrupa Birliği'ne giriş sürecini yaşar- ken ve bu süreçte olmadık ödünler verilırken AB 'nın malı kemelerinin türbanla ilgili ka- rarlan çok açık bir şekilde or- tadayken, bu konunun tekrar gündeme getırılmesinin altın- da iyi niyet yatmadığı aşikârdır. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Ber- nay: ÜniversitelerCum- huriyetin temel nitelik- leri ile Atatürk ilke ve devrimlerine bugüne ka dar olduğu gibi yine sa- hip çıkacaklardır. Şu bi- linmelidir ki türbanı ser- best bırakacak bir yasal düzenleme hukuken mümkün değildir. Abant Izzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Akbı- yik: Üniversitemizin kampusuna girmeden başörtülü öğrencıleri- miz, örtülerini çıkara- rak içeriye girer. Bizim tüm öğrencilerimiz son derece çağdaş kıyafetli, kendinı bıle ınsanlardır. Şayet türban yasağı kal- dırılırsa sonuç nc olur, onu zamanla göreceğız. Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fikri Canoruç: Iki ta- rafta da keskin bıçak var. Ancak henüz bu ko- nuda kesinleşmiş bir gö- rüş yok. Ayın ll'inde Rektörler Komitesi top- lantısı olacak. Orada bi- ze söz hakkı verilirse biz de gerekeni söyleriz. Mersin Üniversi- tesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Oral: Tür ban konusuyla ilgili ola- rak Yargıtay'ın kararı ve yönetmelikler açık. Bu karar ve yönetme- liklere göre kamusal alanda ve üniversiteler- de türban takılmasına izin verihııiyor. Biz rek törler yasa koyucunun belirlediği yasaları uy- gulamakla mükellefiz. Türban konusunda atı- lacak adımlar Avrupa Birliği'ndeki gelişme- lere göre mesela Fran- sa'daki gelişmelere gö- re atılmalı. DUZYAZI ORHAN BtRGtT Sevtjt Euleri' mi Dediniz? Izmir'de Barbaros Çocuk Köyü'ndeki taciz id- dialarının AKP iktidarının başını ağrıttığından kim- se kuşku duymuyor. özellikle ahlak, din gibi kav- ramları dilinden düşürmeyen bir iktidarın 1.5 yıl ön- cesine kadar uzanan skandal iddiaları için, çeşit- li yollarla uyarıldığı halde soruna eğilmemesi tek kelime ile vahimdir. Sosyal devlet, kimsesiz ve korumasız çocukla- rı kendi şemsiyesi altına almak zorunda olduğu- nu bile bile, gözü dönmüş sapıkların o tür azgın- lıkları karşısında yangın bacayı sanncaya kadar ses- siz bir seyirci olarak mı kalacak! Kaçımız daha 1908'de biryandan özgürlük rüz- gârlarıyla, küçük atılımlarla yeni bir oluşumun san- cısını yaşayan Osmanlı toplumunun, özellikle Bal- kanlar'da kimsesiz çocukların koruma altına alın- ması için ilk adımların Kırklareli'ııde atıldığını bi- liyoruz. O adımlar 1917'de Balkan ve Dünya sa- vaşlarının canlı görüntülerle büyüteç altına aldığı yetim çocuk kurumunu Istanbul'a da taşıyor. Ve 1921 'de bir yandan yeni devletin temeli atı- lırken öte yandan Himayei Etfal Kurumu oluştu- ruluyor. Etfal "çocuk", himayede "koruma"r\\r\ Os- manlıcası. Onursal başkanlığını da Mustafa Ke- mal'in üstlendiği Çocuk Esirgeme Kurumu, özel- likle savaşta ana-babalarını yitiren kimsesizlerin ge- leceklerinin güvence altına alınması için ağırlığını hissettiriyor. Benim çocukluk yıllarımda iz bırakan anılar arasmda her ŞekerBayramı'nda, okullardan evlerimize gönderilen fitre zarflannın önemli yeri var- dır. Ucuz olması için saman kâğıttan yapılmış sa- rı zarfların içine konulan fitre tutarlarının Kızılay, Türk Hava Kurumu ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na pay- laştırılacağını bağıtlayan birde basılmış yazı olur- du o zarfların üstünde. Türkiye'de sivil toplum kav- ramının henüz bilinmediği ve devletin bu görevle- ri omuzladığı yıllardı. llerleyen dönemlerde Ankara Keçiören'deki Ço- cuk Yuvası'nın ihtiyaçları karşılayamayacağı do- ğal olarak anlaşılmış, çeşitli yerlerdeki ÇEK yuva- ları daha sonra çocuk köylerine dönüşmüştür. Ve 1960'tan sonra yeni anayasanın sosyal devlet il- kesinin gereğine uyularak tabii Koruyucu Aile Kurumu da devreye girmiştir. Koruyucu aile, çe- şitli nedenlerle öz ailesi yanında bakımları bir sü- re için sağlanamayan çocukların kısa ya da uzun süreli olarak, anne-baba özelliklerini taşıyan ücret- li ya da gönüllü bir aile yanında olmalarını amaç- lıyor. 70.00 ile 140.00 YTL arasmda aylık ödenek verilen 536 ailenin 575 çocuğun bakımını gönüllü olarak üstlendiği devletin ilgili kurumunun internet sitesinde yazılı. 21 bin aileyi denetlemek mi? Koruyucu aile iddiası ile ortaya çıkan herkese evet demenin sakıncaları ortada. Çıkarcısı, fuhuş köp- rüsü kurmanın yolunu arayanlar; mafyaya eleman yetiştirmek isteyenler için bulunmaz bir kaynak mı yaratacak devlet? Yoksa gerçekten sosyal devlet olduğunun bilinci ile düşman ordusu Polatlı'day- ken Ankara'da Çocuk Esirgeme Kurumu'nu kur- durup koruyucu başkanlığını üstlenen Atatürk'ün başlattığı örnek projeyi titizlikle günün koşullarına uydurarak yaşatacak mı? Barbaros Köyü olayı, Sosyal Hizmetler ve Ço- cukların Korunmasından Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Güldal Akşit'i öylesine ürkütmüş olmalı ki, devletin 21 bin aileyi yukarıda sözünü ettiğim "ko- ruyucu aile" statüsü ile bağlayarak sorunu çöze- ceğine inanmış. Gerçi ortada somut adımlar elbet- te henüz yok. Ancak CHP Izmir Milletvekili Canan Arıtman, bir düşünce jimnastiği halinde de olsa bu proje taslağına karşı çıkıyor. Barınmaya muh- taç 21 bin çocuğu "Sevgi Evleri" denilen bu ne ol- duğu bilinmesi çokzorçatıların altında nasıl birteh- likenin bekleyeceğini duyurmak istiyor. Arıtman'ın "Mevcut yurtlan yeterince denetle- yemiyorsun, bu çocuklar istismar ediliyor. 21 bin aileyi nasıl denetleyeceksin? Çocuklar tacize uğ- rayabilir, bunun denetimi nasıi olacak? Bu çocuk- lar Islamcı mı, faşist olarak mı yetlştirilecek" so- rusu her türlü önyargıdan uzak ve doyurucu ola- rak yanıtlanabilir mi? Kim hangi cesaretle Canan Arıtman'ın duyduğu kuşkuların geçersizliğinin al- tına imzasını atabilir? Izmir milletvekili, bazı bakı- cı ailelerin bu çocuklan besleme olarak kullanma tehlikesini de öne çıkartıyor. Dünkü açıklamasın- da söylediği gibi Osmanlı'da ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında kimsesiz çocuklar ailelerinden alınıyor ve evlerde yetiştiriliyordu. O sırada da boğaz tok- luğu ve üst baş karşılığı hizmetçi olarak çalıştırılı- yorlardı. Maazallah, AB kapısında bekleyen Türkiye, kim- sesiz çocuklarını çağdaş köleler gibi boğaz toklu- ğuna aile ırgatı yaptığı suçlaması ile yeni belalar mı arayacak? Arıtman'ın düşünce aşamasında üstüne projek- tör çevirdiği bu sakıncalı oluşum, okulları kapata- rak eğitim sorununu çözmeye çalışan Maarif Na- zırı'nı anımsatıyor. Var olan sistemin karşılaşılan ak- saklıklarını giderme yolu varken kimsesiz çocuk- ların korunmasını, denetlenmesi mümkün olmaya- cak bir düzenlemeye ihale etmek mi? Sakın ha?.. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit(» e kolay.net Emin sirin önerge verdi Öğrend affinın doğrudan gündeme cdınmasına ret ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Istanbul Bağımsız Milletvekili Emin Şirin'in öğrenci afFıyla ilgili yasa öneri- sinin doğrudan genel ku- rul gündemine alınma- sı için verdiği önerge reddedildi. Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Tayyar Alnkulaç, "ko- nuyu olgunlaşnrmakiçin tcmaslar yürüttüğünü, konuyu komisyonda ele alıp genel kurtda getire- ceklerini" bildırdı. Şirin, 1980'denbu ya- na 224 bin öğrencinin üniversitelerle ilışığinin kesildiğini vurgularken u Kendiisteğiyleilişiğini kesenler çıkarıhrsa 100 bin civanııda öğrencivar. Bu gençlere bir şans da- ha verilmeli" dedi. CHP grubu ise kendilerine so- mut öneri gelmediği için Altıkulaç'ın yasaöneri- sini bekleme kararı aldı. CHP Grup Başkanveki- li Kemal Anadol, parti- li TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyeleriyle bir araya gelerck Altı- kulaç'ın girişimini de- ğerlendirdi. Affın "tör- ban affı"na dönüşme- sınden endışe eden CHP'lıler, hazırlanacak yasa önerisine göre tavır belırleme konusunda görüşbirliğine vardılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle