Katalog

SAYFA CUMHURİYET JJŞUBAT2005 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR kultur(5)cumhuriyet.com.tr Berlin Film Festivali yann Regis Wargnier'in 'Man to Man' adlı filminin gösterimiyle başlıyor AltınAyı'yakoşanlar...GÜNERYÜREKLÎK BERLİN - Bıı yıl 55. kez düzen- lenen Uluslararası Berlin Film Fes- tivali, yann akşam Fransız yönet- men Regis NVargnier'in "Man to Man" adlı filminin göstenmıyle baş- layacak. tngiliz-Fransız ortak yapı- mı olan filmde bir grup antropolo- ğun 1870'lcrde Afrika'dayaptığıbi- limsel araştırma gezisi anlatılıyor. 122 dakikahk filmde başrolleri Jo- seph Ficnncs (Luther, Shakespeare in Love) ile KristinScottThomas(İn- gıliz Hasta) paylaşıyorlar. însanla maymun arasındaki ilişkiyi irdele- yen film "Evrim Kuramrnın doğıış yıllarını ele alırken bıı uğurda hay- vanlara yapılan barbarça cziyetleri de sergılemeye çalışıyor. Uluslararası Berlin Film Festiva- li, kısa adıyla Berlinale, 11 gün sü- rccek bir film maratonundan sonra, 20 Şubat Pazar günü sona erecek. Al- tın ve Gümüş Ayı ödüllerinın dagı- tıldığı "YanşmaBölümüTl nün(Vvett- bevvcrb) yanı sıra "Panorama", "Uluslararası fîenç Filmlcr Foru- mu", "Gerrnan Cinema", "Alman Si- ncnıasının PferspektifT, "Çocuk Kilm- leri ŞenliğTve "Petrospcktif" gıbi bölümlcrden oluşan Berlinale'de bu yıl toplam 52 ülkeden 343 film gös- terilecek. Turkiye den Ikl film "Yarışma Bölümü"nde bu yıl Tür- kiye yapımı bir film yok. Ancak, Yeşim Ustaoğlu'nun u Itıılutları Bek- lerkcn"i "Panorama", Semih Kap- X arışma bölümüne 15 ülkeden 21 film katılıyor. 16 filmin dünya ilkgösterimi olacak. Türkiye yarışmada bu yıl da yok. Yeşim Ustaoğlu'nun "Bulutları Beklerken"i Panorama, Semih Kaplanoğlu'nun "MeleğinDüşüşü" ise Forum bölümünde gösterilecek. Uluslararası Seçici Kurul başkanlığına, "Tndependence Day" adlı Oscarlı filmiyle ünlü Alman asıllı yönetmen Roland Emmerich getirildi. yapıtı, çcşitli film şirketlerincc sa- tışa sunulacak. Festivali izlemek üze- re tüm dünyadan 3 binin üzerinde ga- zeteci ile film endüstrisiyle ilgili da- vetlinin Berlin'e gelmesi bekleni- yor. lanoğlıTnun "Meleğin Dönüşii" ise AVrupa fllmlerl "Forum" bölümlerınde görücüyc çıkacak. Düııyanın sayılı film pa- zarları arasında yer alan, ticari amaç- h ve halka kapalı bir özel bölüm olan "Avnıpa Film Marketi"nde de 500'den çok TV ya da beyazperde Berlinale'nin en önemli bölümü olan Altın ve Gümüş Ayı Ödülle- ri'nin verildiği "Yarışma Bölü- mü"nde bu yıl ağırlık Avrupa film- lerinde. Yanşmaya Fransa 5'i ortak yapım toplam 9 filmle birden katı- lıyor. Almanya ise ıkisi ortak yapım 3 filmle yarışacak. Fransız yapımı filmlcr arasında AndreTechines'ın, Catherine Deneuve ve Gerard Depar- dieu gibi yıldız oyuncularla çektiği "Les temps qui changent" adlı fil- mi en çok merak edilenler arasında. ABD ise bu yıl yarışmada ikisi or- tak yapım 5 filmle temsil edilecek. Wes Anderson'un "The Life Aquatic with Steve Zissou" adını verdığı ve başrolünde BiDMurray'ın başanlı bir oyun sergilediğı, dalgıçları anlatan filmi daha şimdiden Altın ya da Gü- müş Ayı'ya aday gösteriliyor. Ünlü yönetmen Alexander Soİturow'un Rusya, ltalya, Fransa ortak yapımı fılmi "Soinze (The Sun)" da yanş- manın ilgiyle beklenen iddialı film- leri arasında. Sokurow, daha önce çektiği Hitler (Moloch) ve Lenin (Taurus) üzerine filmlerden sonra, "güç ve iktidarın psikolojisini" işle- meyi amaçladığı dörtlemenin bu üçüncü filminde, Japonların Ikincı Dünya Savaşı'ndaki yenilgisi üzeri- ne lmparator Hirohito'nun tanrısal gücünden vazgeçmesıni ele alıyor. Berlinale'nin buyılki ağırlıklı konu- su ise Afrika. Gerek "Yarışma Bölü- mü"nde, gereksc "Panorama" ve "Fo- rum" bölümlerinde "Kara Kıta" ile il- gili sorunlan ele alan bir dızi filme yer verildi. Özetle, bu yıl festıvalde Afh- ka'nın tartışma konusu olmasının is- tendıği anlaşılıyor. Örneğin, "Yanş- nıa Bölümü"ndekı "Man to Man* gi- bi, Raoul Peck'in "Sometimes in Ap- ril"ı de Afrika'da geçiyor ve Ruanda iç savaşını bütün dehşetiyle gözler önü- ne seriyor. ARİFDAMAR Ocak 2005 cdebiyat dergilerindeıı; Adam Sanat, Agora, Akatalpa, Berfin Bahar, Danıar, Dize, Evrensel Kültür, imgelem, Kitap-lık, ŞiirAtı, Tavır, Varlık, Yasakmeyve, Yom Sanat'ta yer alan şiırlerden İmgelem dergisinde yer alan Lâle Müldür'ün: "Kedi Büyük Büyük Baktığı Zaman" adlı şiirini "Ayın Şiiri" olarak değerlendirdim. Lâle Müldiir kadın şairlcrimizin en seçkiıılerinden bın. Benim düşünceme göre, en kültürlüsü. Bir Avrupa ülkesmde, yanılmıyorsam îngiltere'deki bir ünıversitede Marksizm üstüne doktora yaptı. Kendıne özgü bir şiir yaratmış olmakla birlikte İkinci Yenı şaırlenne yakınlık duyduğunu söylemek yanlış olmaz. Nitekim en yakın şair arkadaşı İlhanBerk'tır Lâle Müldiir bu şiirinde bir kediyi anlatıyor. Daha doğnısu kendi ev kedisini. Şiir bir kedinin bütün özelliklerim tek tek açıklamasına karşın, benim de paylaştığım bir düşünecyi, yani kedilerin, çoğunluğun söylediğinin aksine, hiç de "nankör" olmadığını belirtiyor. Kediler onurlarına çok düşkün, özgür, kendisine saygısı en derın hayvancıktır. Bu saydığım önemli niteliklerine en küçük bir saldın karşısında öfkelenir ve pençesını atar. Hatta ısınr da. Ama söylediğim gibi, bu oıuın "nankör" PORTRE / LALE MÜLDÜR K edi Büyük Büyük Baktığı Zaman olduğunu degil, onurlu olduğunun göstergesidir. Lâle Müldiir bilinen ustalığıyla kedisini, kedileri çok güzel açıklıyor. Eklemek isterim: Lâle ile tanıştım. Seyhan Erözçelik'in memleketi Bartın'da birkaç gün birlikte olduk. Aynı otelde konuktuk. Lâle çok alçakgönüllü, çok temiz kalpli, çok arkadaş canlısı bir ha- nım. Kimileri gibi külrürünü, bilgisini ke- sinlikle göstermeye kalktnayan, üstelik çok şakacı ve bir de bunca kültürüne, yaşaın zengınliğıne karşın çok saf bir insan. Ken- disine sevgım denndır. Ortaöğrenimini Robert Kolej'de tamamlamasının ardından bir şiir bursuyla Floransa'ya gıttı. ODTÜ 'de ekonomi eğitimi aldı. Essex Üniversitesi'nde edebiyat sosyolojısi dalında master çalışma- sı yapan Müldiir, Universite Libre de Bruxelles'de doktora çalışmaları yaptı. Şiirleri ilk olarak 1980'de Ye- ni tnsan ve Yazı dergilerinde yayım- landı. Çeviriler yaptı, kuramsal yazılar kaleme aldı. 1986 yılında Türkiye'ye döndü. Müldür'ün yayınılanmış ki- taplarından bazılan 'Uzak Fırtına' (1988), 'Voyıcır2'(1990, AhmetGün- tan'la ortak çalışma), 'Serfler Kitabı' (1991), 'Kuzey Defterleri' (1992) ve 'Buhurumeryem' (1994,' I Kvanü Lü- gat-it-Türk'( 1998). Müldür'ün, 'An- ne, Ben Barbar mıyım?' (1998) adlı bir de düzyazı kitabı yayımlandı. Kedi büyük büyük bakıp Gözlerini kıstığı zaman Gözlerinde büyük bir sır var gıbi Uykuya yarı daldığı zaman Konuşma dıııler telefonda Kulağını kaşıı ardından İç bedenı beyaz mermer Dışı gri kedi Bacağını yalar saatlerce Bir şeyden hoşnut kalmamış gibi Hastaneden dönünce ben Üç gün kalkmadı önümden Derin çok derin derdi varmış gibi Ve derin derın bağırdı üç gün 18.3.2003 Sehirin 3. sayısı çıktı Kültür Servisi-Ayhk Kültür ve Sanat dergisi Şehir'in şubat sayısı çıktı. 8 sayfalık deıgide, şaır Rüştü Onur'un ölümünden sonra 1943 yılında Zonguldak Karaelnıas Dergisı'nde yayınlanan ve kitabında yer almayan ıkı şıırine yer verilirken, Fatnıa Kılıç, www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 LL y V_A I_L \J\J Y * * * * ^ V * »En Iyi Yönetmen Odülııj " lıırıh ıli'ilıi|iıı kendini lekıııı eıleı, aıılayana elbelte" GAYRİ RESMİ HURREM Ya/ıın: Özen YUt A Yönelen: Ayşenil ŞAMLIOĞLU ÜSKÜDAR MÜSAHİPZADE CELAL SAHNESİ (0216) 553 03 97 ,.,Uıu.,.ii,Solı: 11:00 18:00 {Hmbiya:'2O:3D) totsaınbo, PerşombB, Lısma: 11:00 20:30 Cunıarlesi: 10:00 20:30 / Pnar: 10:00 18:00 flosın ve Holklıı ilişkiler: (0212) 21910 78.232 53 21 Toplu bilet itin Fbks; (02121225 92 76 GENEL SANAT YÖNETMENİ: Mazhım KİPER JOEL JOUANNEAU - ENZO CORMANN - EUGENE DURIF - ERIC-EMMANUEL SCHMITT YÖMETEN MAHİR GÜNŞİRAY 0YUNCUUR MAHİR GÜNŞİRAY, AYÇA OAMGACI, HAKAN MİI.I.İ, GÜVEN İNCE, RANU FOTOCAN 10$ubatPerşembe 20.30 HSubatCuma 20.30 12 Şubat Cumartesi 18.30 İSM 2. KAT Tarlabası Bulvarı ND: 120-122. Beyoglu Rezervasyon:0212 254?6 96 www.tiyatrooyunevi.com E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek İlanlannız İçin (0212) 293 89 78 perareklam@perareklam.com.tr perareklam@superonline.com www.perareklam.com.tr " i" 'tbrahim'e gclince' adlı yazısında 11 yıl önce ölen Karabüklü şair tbrahim Yıldız'ın kitaplannı degerlendiriyor. Dergiye; Orhan Tüleylioğlu, tbrahim Tığ, Mevlüt Kırnapçı, Günay Güner, Lygur Orhan, Ayşegül Laçin, Mehmet Yılmaz, Mithat Yaban, Kemal Bayrakçı ve Arslan Bayır yiirleriyle, Fahrettin Koyuncu 'Zaman Eritmeni', Özgür Demirci 'Dııchamp Mona Lisa'ya Bıyık Takarsa Mona Lisa Ne Olur?', Ahmet Günbaş 'Kentler ve Şiirler', Rüstem Şerifoğlu ise 'Şair Sözieri' adh ya/.ılarıyla katılıyor. Karikatürist Kürşat Coşkun'un da karikatürüyle katkıda bulunduğu Şehir'in sahipliğini şair-yazar tbrahim Tığ, genel yayın yönetmenliğini Celal Telci üstleniyor. Şehir Aylık Kültür ve Sanat Dergisfnin yazısjma adresi: e- posta: Ibrahimtig Qpynet.com / Hölge Haher Gazetesi, 67800 Devrek, ZONGULDAK. DEFNE GÖLGESİ TURGAY FtŞEKÇt "Brecht'în Metpesi" Fransız yazar Jacques-Pierre Amette'in ül- kesinde 2003 yılının Goncourt Ödülü'nü kaza- nan yapıtı Brecht'in Metresi (Inkılap Kitabevi), 20. yüzyılın ünlü Alman şair, oyun yazarı ve kuramcı- sı Bertolt Brecht'in yaşamının son yıllarından yola çıkılarak yazılmış bir roman. 1933'te Hitler'in yönetimi ele geçirmesiyle ül- kesinden ayrılan Brecht, on beş yıl farklı ülkeler- de süren uzun sürgünlük yıllarından sonra Al- manya'ya dönmüştür. Sovyet işgalindeki Doğu Berlin'de kendisine çalışma olanağı tanınır. Etkinliklerini bugün de sürdürmekte olan ünlü topluluğu Berliner En- sernb/e'ı kurar. Ancak sosyalist düşünceleriyle tanınmasına karşın sürgün yıllarının bir bölümü- nü ABD'de geçirmiş olması kimi resmi kurumlar- da kuşku yaratmaktadır. Roman, bu ortamda gizli servisçe Brecht'i iz- leyip etkinliklerini rapor etmesi için görevlendiri- len genç bir oyuncu ile ellili yaşlarını süren yazar arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Tanınmış, gerçek bir kişilikten yola çıkan bir ro- manda yazar ister istemez bir ikilemle karşı kar- şıya kalıyor: Biryandan roman kahramanı gerçek kişinin yaşamöyküsüne bağlı kalmazorunluluğu, öte yandan da bir kurmaca sanatı olan romana yazarın kendi kurgu kişiliklerinin ve olaylarının yer- leştirilmesi. "Brecht'in Metresi"nde de Brecht, karısı He- lena VVeigel, oyunlannın müziklerini yapan bes- teci Paul Dessau, dekorcusu Caspar Neher, dönemin kimi ünlü edebiyatçıları, siyaset adam- ları gibi gerçek kişiliklerin yanı sıra oyuncu Maria Eich, haber alma ve güvenlik görevlileri gibi kur- maca kişilikler bir arada anlatılıyor. Romanın havasından 1950'lerin ilk yarısında Berlin'de yaşayan Brecht ile aynı yıllarda Mosko- va'da yaşayan Nâzım Hikmet'ın benzer uygula- malarla karşılaştıkları anlaşılıyor. Ikisi de sosya- list düşünceye bağlı aydınlar olmalarına karşın, öz- gürce düşünmelerine ve düşüncelerini açıklama- larına yönetimler katlanamıyor. özgür davranışlı bir aydın, onlar için kuşku duyulacak bir kişiliğe dönüşüveriyor. Brecht'in de kendisine geniş olanaklarsağlan- masına, yine Nâzım gibi kalbinden hasta olduğu (ama onunkinin nedeni tütün) ve çok yaşamaya- cağının bilinmesine karşın yakından izlenmesi bu derin güvensizlik duygusunun bir göstergesi. Brecht'in Metresi, bu güvensizlik duygusunun ve yazarın izlenişinin anlatıldığı bir roman. Ancak Brecht'in hayatı, çevresindeki insanlara ilişkin ön bilgileriniz yoksa kolay okunup anlaşılabilecek bir roman değil. Söz arasında hiçbir açıklama yapıl- madan adı anılıp geçiliveren onlarca kişi, Brecht'in hayatında yer etmiş kişilikler. Kitaptaki anlatım ve anlama zorlukları ne yazık ki, kitabın çevirmenini de tutsak almış. Brecht'in Hitler'e taktığı ad olan 1960'lardan bu yana 'Badanacı' sözcüğüyle dilimize çevrilen de- yim için romanın çevirmeni bir yerde, 'Bina bo- yacısı' (s. 56), bir başka yerde, 'Yapı ressamı' (s. 222) demiş. Yer isimlerinin kullanılmasında da aynı savruk- luk var. Dilimizde herkesin Köln dediği kente, Fransızlar gibi Cologne demeye ne gerek var? Bir metinde şiirler varsa, bunlar önceden çev- rilmişse onların kullanılması, yeni çeviri yapıla- caksa şiir çevirisinden anlayan biriyle çalışmak da en temel kurallardan biri. Yayımcılık dünyası türlü nedenlerle iyi çevir- menleri edebiyat çevirisinden soğuttu. Giderek da- ha çok niteliksiz çeviri kitap okumak zorunda ka- lıyoruz. Bu da yayın dünyamızın bir başka acıklı yanı. turgay@fisekci.com Salih Zeki-Sezan Kolat • Kültür Servisi - Salih Zekı - Sezan Kolat adına düzenlenen fotoğraf yarışması sonuçlandı. lsa Çelik, Prof. Dr. Barbaros Gürsel, Cengiz Karhova, Nadir Edc, Mustafa Kalemci ve Ismail Kolat*dan oluşan seçici kurulun yapmış olduğu seçimin sonucunda ilk üçe giren fotoğrafların yanısıra sergılenmeye değer olan fotoğraflar belirlendi. Bırincı Sebahattin Özveıen, ikinci Faruk Ertıınç ve üçüncü Kadir Uğur Varlı'nın fotoğraflarıyla birlikte toplam otuz üç fotoğraf 5-16 Şubat 2005 tarihleri arasında Salih Zeki Kolat Kültürevi'nde sergilenecek. Sergi, pazartesi günleri dışında 12.00-17.30 arasında gezilebilir. İmge'den yeni bir edebiyat dergisi • Kültür Servisi - Yeni bir cdebiyat dergisi daha okurla buluştu. Imge Yayınlan'nın çıkardığı 'lınge Öyküler'de birçok tanınmiij yazarın imzası var. Yazar Özcan Karabulut'un yayın yönetmenliğini üstlendiği İmge Oyküler'in tasanmını ise ünlü grafik sanatçisı Mehmet Ulusel yaptı. 2 ayda bir yayımlanacak derginin sürekli yazarları, Füsun Akatlı, Semih Gümüş, M. Sadık Aslankara, Feyza Hepçilingırler, Cemil Kavukçu, Işık Kansu, Cihan Demirci, Aysu Hrden, Halil Gökhan, Deniz Spatar, Sezer Ateş Ayvaz ve Gökçe Gökçeer. Yay-Sat'ın dağıtımını üstlendiği derginin ilk sayısında yer alan ımzalar şunlar: Erhan Bencr, Necati Tosuner, Mustafa Balel, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Sevgi Özel, Haydar Ergülen, Refik Dıırbaş, 1 lasan Özkılıç, Onur Caytnaz, Füsun Akatlı, Semih Gümüş, M. Sadık Aslankara, Feyza Hepçilingırler, Erdal öz, Cemil Kavukçu, Çetin Öner, Işık Kansu, Cihan Demirci, Sezer Ateş Ayvaz, Müge Iplıkçi, Marquis de Sade, Mihail Mihaılovıç Prışvın, Bırsen Karaca, Jaklin Çelik, Adnan Özer, Aysu Erden, Deniz Spatar, Gökçc Gökçeer. Rus şef Altschuler Antalya'da ANTALYA (AA) - Dünyaca ünlü Rus orkestra şefi Vladimir Altschuler, Antalya Devlet Senfoni Orkcstrası'nın (ADSO) konserini yönetecek. 11 Şubat akşamı Antalya Kültür Merkezı'nde yapılacak konserde L. V Beethoven'ın 'Prometheus'un Yaratıklan', W. A. Mozart'ın 'Flüt ve Arp İçin Konçcrto', J. Brahms'ın 'Senfoni No: 3' adlı yapıtlan seslendirilecek. Konserin solistleri ise tlüt sanatçısı Esra Seda Uçan ile arp sanatçısı Antonia Schreiber.