18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ŞUBAT 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA H i J V U i ı U 1 V J J . ekonomi(5cumhuriyet.com.tr 13 İstanbul Ticaret Odası'mn araştırmasına göre IMF ile yeni stand-by'rn başansı 8 koşulun gerçekleşmesine bağlı Ekonomi yenikrizleregebe• Doç. Dr. Sadi Uzunoğlu tarafından kaleme alınan 'IMF ilc Nereye Kadar?' konulu araştırmada, 'Eğer söz konusu başarı koşullarından bir veya birkaçında aksaklık olursa gelecekte yeni krizlerin yaşanması da kaçınılmaz olacak' denildi. Ekonomi Servisi - tstanbul Tica- ret Odası (ÎTO) tarafından yayım- lanan bir rapora göre, IMF ile yü- rütülecek yeni Stand-by'ın başan- lı olabilmesi 8 ayn koşulun başarı- sına bağlanarak, "aksi halde yeni bir kri/in kaçınılmaz olacağı" ileri sürüldü. Trakya Üniversitesi îktisadi ve tdari Bilimler Fakiiltesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sadi Uzunoğlu ta- rafından hazırlanan,"IMF ileNere- ye Kadar?" başlıklı araştırmada, başta yapısal reformlar olmak üze- re atılması gereken adımların so- nıut olarak yaşama yansıması ge- rektiği vurgulandı. DIŞ DÜNYADAKİ RİSKLER BtLE ÖNEMLÎ Büyük OrtadoğuPmjesi 'nedikkat Araştırmaya göre, IMF ile sürdürü- lecek programın başansı ve knzin çıkmaması aşağıdaki sekiz varsayı- mın, scki/inin birden gerçekleşmesi- ne bağlı: •' Türkıye kendi içinde politik risk oluşturacak streslerden uzak durnıa- lı, toplunısal uzlaşma sağlanmalı. • Komşu ülkelerle ekonomik or- tak paydalar genişletilmeli. Türki- ye'nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) içindeki yeri ve fonksiyonu, Tüıkiye için bir risk oluşturmamalı. • Dünyada belirsizlik yaratacak ekonomik ve politik sıkıntılar oluş- mamah. ^ Yapısal reformlar hayata geçiril- meli. t/ Her yıl 7-8 milyar dolar direkt yabancı sermaye çekilmeli. • TL daha fazla aşın de- ğerli hale gelmemeli. ^ İç ve dış borçlanmada , vade uzamalı ve maliyetler düşmeli. •- Faiz dışı fazla, sosyal gereksinimleri zorlamadan verilmeli. DIŞ BORÇLAR MORFÎN ETKİSİ YAPTI TürUye ayakta güç duruyor Araştırmaya göre, kısa vadede uluslararası destekle oluşturulan moralin tek başma yeterli olması mümkün değil. İç talep daralıyor, re- kabet gücü azalıyor, işsizlik ar- tiyor, büyüyen kamu açık- larının nasıl kontrol al- tındatutulabileceğiko- nusunda sıkıntılar sü- riiyor. ÎTO araştırma- sındaşusaptamalarda dikkat çekiyor: "IMF ve ardındaki güçlere bağunlıhk arnyor. ITO araştırmasında, ülke içinde- ki politik risk oluşturacak slresler- den uzak durulmasının önemi vur- gulanarak şu ifadelere yer verildi: "Türkiye'nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) içindeki yeri ve fonk- siyonunun Türkiye için bir risk oluş- turmaması gerekiyor." Araştırmada, yükselen hammad- de fiyatlan, aşın değerlenen lira ve artan yerli girdi maliyetlerinin reel kesim üzerindeki yıkıcı etkisi ve devamında yaratacağı sosyal ve si- yasi problemlerin nasıl çözülece- Türkiye kendi ayaklan ü/erinde du- nın bir ülke konumundan gittikçe i u/aldaşıyor.TL'ninaşındeğeriitutul- : dııgıı, tüketici kredisi destckli iç tale- ( be dayalı büyünıe sağlanan, iç tasar- ! ruflannarttınlanıadığı birekonomi- > de dış açıklar (döviz açığı) kaçınıl- maz. Bu açıklarınfinansmanıiçin ek , kaynağa gereksinim var. Sürekli sı- cakparaile(yüksek II,faizi,düşük kur)bu açıkların kapanlmasıvcmor- | fin halinegelendışborçlanmaileborç çevriminin yapılması nc kadar siir- dürülebilir?" ğinin bilinmediğine dikkat çekildi. Moralle iş yflrümez Araştırmada, "Reel kesimin sesi daha önccsine kıyasla daha cıhz çı- kıyoı sa, bu daha iyi olduklaruıdan değil,çok daha güçsüzdurunıa diiş- melerinden kaynaklanıyor. Ne Av- rupa Birliği'nden mü/akere tarihi alınması ne de IMF ile 2004 sonra- sı için yeni bir anlaşma yapılması reel kesimi moral etkisi dışında sa- nıldığı gibi çok ilgilendirmiyor" denildi. Taksitler, her 3 ayda biryapılan nema ödemelerinden alınacak Isteyene 4 nema' karşılığı kredi • Ziraat Bankası vatandaşa, toplam 6 taksitte ve 18 ayda alacağı nema karşılığmda kredi verecek. Böylece isteyen hak sahiplcri, 1.5 yıl bekleraeden nemalannı peşin almış olacak. ANKARA (AA) - Ziraat Bankası, Zorunlu Tasarruf nema ödemeleri kapsamın- da, hak sahiplerinin toplam 6 taksitte, 18 ayda alacağı nema karşılığında kredi ve- recek. Verilen bilgiye göre, nor mal tüketici kredisi kullan- dırılırken kefil ve teminat aranırken özellikle nema hak sahiplerindcn Ziraat Bankası'na, "nemanıntcnıi- ııal kabuledilerek" kredi ve- rilmesi önerisi geldi. Banka yetkilileri de buna sıcak bakarken nemanın te- minat olarak kabul edilmesi ve böylelikle cari tüketici kredisi verilmesi kararlaştı- Ziraat Bankası'nın dün vermeye başladığı söz konusu krediye başvurularda vatandaşhk mımarası, kimlık ve Tasarrufu Teşvik Kartı aranacak. Bu arada bankanın yaklaşık 4.9 mılyon kişiye nema ödemesi yaptığı dikkate alındığında, uygulamayla önemli bir operasyonel yükten de kurtulunacağı kaydcdildi. nldı. Buradanhareketle ban- ka, deneme amaçlı yaklaşık 500 kişiye bu krediyi kullan dırdı. Hak sahipleri ne kadar para alabilecek? Bankanın dünden itibaren başlattığı uygulama ıse ön- celikle kamu çalışanlanndan başlayacak, ardından özel sektör çalışanları da uygula- ma kapsamına alınacak. Uygulamada, hak sahiple- rinin şimdiye kadar 4 taksitte aldıklan nemanın yaklaşık "yüzde 115'i kadar" kredinin kullandınlması öngörülürken vatandaş nemasını teminat gösterecek ve kredi taksitleri 3 ayda bir yatan nema taksit- lerinden alınacak. Kullandın- lacak kredinin aylık faizi yüz- de 2 olarak öngörülürken her 3 ayda bir taksit ödeme döne- mindeki yüzde 1.2'lik sabit faız rakamı ile 3 aylık enflas- yon farkı isc hak sahibine ka- lacak. Sözgelimı, şimdiye kadar kı 4 nema taksitinde toplam 1 milyar lira alan bir hak sahi- bi, uygulama kapsamında yaklaşık 1 milyar 150milyon lira kredi alabilecek. Bunun karşılığı gelecek ne- ma taksitleri banka tarafından hak sahıbi aduıa alınacağın- dan, bir anlamda vatandaş ne- masını daha düşük bedelle aııcak peşin almış gıbı olacak. Atyarışlannı canlandıracak düzenleme: Fonpayı azalıyor Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Becker: Mercedes için Almanya 'dan sonra Türkiye geliyor ANKARA (ANKA) - At yanşlanna ılgiyi arttirmak için bahisleı üzerinden alınan fon payları azaltılıyor. Bunun için at yanşlan oyunlannın hasılatından Tanıtma Fonu'na ayrılan yüzde 5'lik ve olimpıyatlara yönelik yüzde 1 'lik kesintilerin kaidınlmasına iiişkin bir düzenleme yapılıyor. TBMM'de Plan ve Bütçe Komisyonu'nun gündeminde bulunan Bazı Yasalarda Değışıklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı'nda, at yarışı oyunları hasılatından Tanıtma Fonu'na ayrılan paylann kaldınlmasına iiişkin bir madde de cklendi. At yarışlarını düzenlemekle sorumlu Tanın Bakanlığı, yarışlar üzerinden yapılan Azerbaycan Manat'tan sıfir aüyor BAKÜ (AA) - Azerbay- can Cumhurbaşkanı llham Alıyev, 5 bin Manat'a eşde- ğer 1 Yeni Manat'm tedavii- le çıkanlmasıyla ılgıli karar- nameyi imzaladı. Karamanıeye göre, 2006 yılında Manat ve Yeni Ma- nat birlikte kullanılacak, 2007 yılından itibaren de değışım, Milli Bank (Mer- kez Bankası) ve şubeleri ta- rafından gerçekleştirilecek. Bakii'deki döviz değişim bürolarında halen I dolar, yaklaşık 4 bin 900 manattan işlenı görüyor. kesintilerin çeşilli kamu kıımm ve kııruluş- lanna aynlan paylarla birlikte 2004 yılında yüzde 68'e çıktıgını belirlcdi. Kesınti miktanndaki artışuı bahis oynayanlan, yasadışı oyvın oynatan kişilere, özel bürolar ve ınternet üzerinden bahis düzenleyen sitelere yönelttiği tespit edildi. Kesintilerin kaldırılmasıyla at yarışlanndan yaklaşık 40 trilyonluk bir gelir elde edıleceği hesaplanıyor. Ekonomi Servisi - Merce- des-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Till Becker, Türkiye 'deki kamyon üre- timleri konusunda, "İç piya- saya kamyon üreten bir fab- rika, küçük bir fabrika ol- nıaktan çıktık, Almanya için önemli bir imalat yeri olduk" dedi. Mercedes-Benz Türk AŞ'nin Aksaray Kamyon Fabrikası 'nda üretilen yeni Axor ve yeni Ate- go tipi kamyonları pazara su- nuldu. Tanıtım nedeniyle dü- zenlenen toplantıda konuşan Becker, son 4 yılda kamyon sa- tışında piyasa lıden olduklannı belirterek, "2004'deki piyasa pa- yımız yüzde 223 oldu" dedi Mercedes-Benz Türkiye'nin, DaimlerChrysler kamyon biri- mi için stratejik önemini arttır- dığını ifade eden Becker, şunla- • Becker, son 4 yılda kamyon satışında piyasa lıderı olduklannı belirterek, "2004'dekı piyasa payımız yüzde 22.3 oldu" dedi. n kaydetti: "Bundan çok gurur- lanıyoruz. Satış açısından piya- sada çok iyi yere geldik. Alnıan- ya'dan sonra Türkiye geliyor." Axor tipi kamyonların büyük çoğunluğunun Aksaray'da iire- tildiğini belirten Becker, şehir- lerarası otobüslerin önemli bir bölümünün yine Türkiye'de üretildiğini vc üretimin yüzde 85'inin ihraç edildiğıni söyledi. Bu aydan itibaren yeni bir oto- büsü daha piyasaya sürecekleri- ni ve bu otobüsün 303 gibi bir efsane olacağını belirten Bec- ker, Başbakan RecepTayyip Er- doğan'ın da katılacağı otobüs fabrikasının açıhşını 18 Hazi- ran'da gerçekleştireceklerini bıldirdı. Davutpaşa ve Hoşdere'deki otobüs fabrikalannı Hoşdere'de birlcştirmeye karar verdiklerini söyleyen Becker, "Davutpa- şa'dan taşınmayı planiıyoruz. 5 hafta öncc oradaki yeri sarak, siınüi Davutpaşa'da kiracıyı/ sa- yıür. 2007 başmda Davutpa- şa'dan ayrılacağı/. Davutpa- şa'daki işjerin Hctşdere'ye taşuı- ıııası, bu ikinci aşamanın yatı- nm değeri 60 milyon dolardır." Mercedes-Benz Türk AŞ Pa- zarlanıa ve Satış Direktörü Eşref Biryıldız da Mercedes-Benz Türk'ün, 2001'den beri 14 bin 100 Axor ve 2 bin 350 Atego satışı geıçekleştirdigini bildirdi. İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK oylenı.yıı/iik(«: fiıııılnıriyt'lxom.tı- Soru: - Türkiye kendi bilgi birikimiyle ve beyin gücüyle ulusal biryazılım ve işletim sistemi geliştiremez mi? Yanrt: - Tabii geliştirebilir. Hatta, TÜBİ- TAK ulusal işletim istemiyle ilgili çalışmala- rını tamamladı bile. PARDUS adı verilen sis- tem Türkçe dil desteğiyle çalışacak ve açık kaynaklı bu sistemden tıpkı Linux gibi, dile- yen herkes ücretsiz yararlanabilecek. - Öyleyse neden geçen hafta Türkiye'yi 4 saatliğine ziyaret eden Micmsoft'un sa- hibi, dünyanın en zengin adamı unvanlı Bill Gates, hpm tüm kamu hizmetlerini tek el- den yürütülmesini sağlayan e-devlet uygu- laması için, hem de Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın 30 milyon dolarhk e-portal çalışma- larında altyapının ve öğretmenlere dağıtıla- cak dizüstü bilgisayarlann işletim sistemle- rinin hazırlanması için garanti aldı? Sorunun yanıtını hükümet yetkililerinden bekliyoruz. Sanıyoruz CHP de bu konuda bir soru önergesi vermeye hazırlanıyor. Bi- zim bu yazıda yapmaya çalıştığımız konu- yu tartışmaya ve önerilere açmak. Hem TÜ- BlTAK'ın hazırladığı bir işletim sistemi hem de birçok ülkenin tercih ettiği ünux varken neden kapalı kaynak kodlu ve Türkiye'yi dı- şarıya bağımlı kılacak bir işletim sistemine Eğitim ve Microsoft yeşil ışık yakılıyor? Oğretmenlerle ilgili konu geçen ay gün- deme geldi. Milli Eğitim Bakanlığı 600 bin öğretmenin bilişim teknolojisiyle tanışması için ihale açmaya hazırlanırken, Microsoft ortaya atılıp "Biz eğitim portalını bağışlıyo- ruz" dedi. Bunun üzerine sektör bağışı tar- tışmaya başladı. Dflnyadaki diğer uygulamalaı - Peki dünyada benzeri konularda neler olup bitiyor? Ispanya'nın en fakir bölgesi Estremadu- ra'da Eyalet Meclisi, bölgede eğitim ham- lesi başlatmak için bir ihale açar. llk ihaleye aralarında Microsoft'un iş ortaklarının da bulunduğu çeşitli konsorsyumlar teklifler verir. ünuxçu'ların teklifi rakiplerinin yakla- şık sekizde biridir. Ancak ihalenin Linux'a gitmesinden korkan Microsoft cephesi ke- senin ağzını açar: "Size 8 bin işletim siste- mini hediye edelim" teklifinde bulunur. Bu- nun üzerine geceli gündüzlü çalışılarak bir haftada 80 bin CD'ye Linux işletim sistemi yazılıp belediye binasının önüne bırakılır. İhalenin kimde kaldığını söylemeye gerek yok. Estremadura Eyalet Meclisi 80 bin öğ- renci ve 1500 öğretmene bu işletim siste- mini kurar. Yani anlayacağınız gerek dünya yazılım pazarının yüzde 90'ını elinde tuttuğu için te- kel olmakla suçlanan ve ağır para cezaları- na çarptırılan, gerekse ülke yönetimlerinin açık kaynak kodlu Linux'u giderek daha çok tercih etmeleriyle pazar kaygısı yaşamaya başlayan Microsoft "sosyal sorumluluk" projeleri adı altında her fırsatı değerlendiri- yor. BuyalnızTürkiye'yeözaüde değil. Mü- him olan "bağış" adına yapılan öneriTeri dik- katle incelemek ve gerekirse nazikçe red- detmeyi bilmek. Örneğin, Microsoft'un altyapısını kurma şözü aldığı e-portal. Herokula internet pro- jesinin ardından devreye girecekolan e-por- tal, eğitim müfredatlarından yönetmeliklere, öğrenci takip sisteminden istatistiklere ka- dar birçok bilginin yer aldığı dev bir kütüp- hane gibi çalışacak. Sistemin bilgileri ba- kanlık tarafından hazırlanırken yazılımlar (eğer ihale, TÜBlTAK'ın sistemi ya da farklı bir uygulama devreye girmezse) Microsoft tarafından yapılacak. Böylece yeni yetişe- cek nesilde hem ürün bağımlıhğı yaratılmış olacak hem de kapalı kaynak kullanıldığı için dışa bağunlıhk yaratılacak. Bugün Yunanistan'da 12 bin ortaöğretim kurumunun laboratuvarına hem Linux hem de Windows kurulu durumda. Böylelikle Yu- nan hükümeti, genç nesillerini şimdiden al- ternatif işletim sistemlerine alıştırmaya baş- ladı. Italya'da önceleri bir grup ernekli öğret- men ve yazılımcının başlattığı girişim, tüm öğrencilerin bilgisayar sahibi olmasını hedefleyen büyük bir kampanyaya dönüş- tü. Kampanya çerçevesinden 5 yıl içinde 11 milyon adet Linux tabanlı bilgisayarın okul- lara dağıtılması hedefleniyor. Güney Kore'de kamuda en çok kullanılan Hancom Office paketi yerli bir firmanın ürünü. Bu yıl Hancom sayesinde kamuda 26 milyon dolartasarruf sağlanacağı belirtiliyor. Başka ülke uygulamalarından örnekler de vererek konuyu tartışmaya açtık. Bill Gates'e sözlü olarak yeşil ışık yakıldı ancak yazılı bir anlaşma henüz yok. Bakalım bilgi toplumu olma yolunda gelişmeler nasıl bir seyir izleyecek? EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Küresel Hnans Piyasalarındaki Gelişmeler 2004'ün ödemeler dengesi istatistikleri geçen hafta içinde yayımlandı. Verilere göre Türkiye 2004 boyunca 15.6 milyar dolarhk cari işlemler açığı ver- di. Mal ticaretinde ise açık 23.9 milyar dolara ulaş- tı. Her iki rakamın da tarihindeki en büyük açıklar olduğu ve Türkiye açısından önemli kırılganlıkları yansıttığı birçok araştırmacı tarafından dile getiril- di. Ancak burada önemli olan tehlikenin cari açığın büyüklüğünden ziyade, finanse ediliş biçiminden kaynaklandığını bu satırlarda daha önceki yazıları- mızda belirtmeye çalışmış idik. Türkiye'nin cari iş- lem açıkları yoğunlukla portföy yatırımlarına yöne- lik olan finansal sermaye akımları ile veya (net hata noksan kalemi içinde yer alan) kaynağı belirsiz ser- maye girişleri ile finanse edilmektedir. 2004 yılında Türkiye'ye yönelik portföy yatırımları net olarak 8 milyar dolara, net hata noksan kalemindeki döviz gi- rişi ise 3.1 milyar dolara ulaşmıştır. Aynı rakamlar ge- çen yılda, sırasıyla 2.8 ve 5 milyar idi; cari açık ise 8 milyar düzeyinde gerçekleşmişti. Döviz akımları içinde en huzursuz ve "sıcak" öğeleri barındıran bu tür spekülatif akımlara dayalı bir büyüme konjonk- türünün sağlıklı olmadığını Türkiye yakın dönemde- ki tecrübeleri ile yakından bilmektedir. Uluslararası veriler Türkiye'nin 2003 ve sonrasın- da yaşamakta olduğu bu tür spekülatif finansal ser- maye girişlerinin ülkemize özgü olmadığını; aslında uluslararası finans piyasalarındaki küresel boyutta bir genişlemenin Türkiye'ye yansımasını içerdiğini göstermektedir. Nitekim, Uluslararası Finans Ensti- tüsü'nce yayımlanan veriler, 2004 yılı boyunca -ara- larında Türkiye'nin de bulunduğu- "yenigelişen pi- yasalar" diye adlandırılan ülkelere olan net özel ser- maye girişlerinin 279 milyar dolara ulaştığını belirt- mektedir. Söz konusu rakam 2003'e görece yüzde 32'lik bir artışı vermektedir ve 1997 Asya krizinden sonra dünya finans piyasalarında gerçekleşen en yüksek miktardır. Aşağıdaki tablo bölgeler itibarıy- la bu akımları vermektedir. Yeni Gelişen Plyasalara Yönelik Finansa! AKımlar Net (Milyar Dolar) Net Özel Sermaye Grupları Latin Amerika Avrupa Afrika/Orta Doğu Asya/Pasifik Cari İşlemler Dengesi (Toplam) Rezerv birikimi (Toplam) 2002 124.9 17.3 45.6 1.5 60.5 79.0 151.6 2003 210.6 25.2 65.6 3.5 116.3 120.0 317.1 2004 279.0 26.1 97.4 9.2 146.3 159.9 376.1 Kaynak: Institute of Intematıonal Fınance, Inc. 2004 yılındaki toplam 279 milyar dolarhk özel ser- maye akımlarında en yüksek pay 146 milyar dolar ile Asya/Pasifik bölgesindeki "yükselen piyasaların" olmuş, Türkiye'nin arasında bulunduğu Avrupa "pi- yasaları" ise 97 milyar dolarla bunu izlemiştir. Tab- loda ayrıca iki ilginç gözlem daha bulunmaktadır: Bi- rincisi, "yeni gelişen piyasalar"\n toplamda cari iş- lemler dengesinde 160 milyar dolara yakın fazla ver- diğidir. Türkiye'deki gelişmenin tersine, özellikle As- ya/Pasifik bölgesindeki ülkeler cari işlem fazlaları yaratmaktadır. İkinci gözlemse "yeni gelişen piya- salar"\n "döviz rezerv biriktirme" temposunun 2004'te de artarak devam etmesidir. 2003'te 317 milyar dolar olan rezerv artışları, 2004'te 377 milyar dolara çıkmıştır. ••• Küresel finans piyasalarındaki bu genişlemenin 2005 ve sonrasında da sürmesi önündeki en önem- li tehlikenin ABD Doları'ndaki değer kaybının ulus- lararası döviz piyasalarında yarattığı dengesizlikler- den kaynaklandığı sıkça yapılan bir vurgulamadır. ABD Doları'nın, Euro ve diğer para birimleri karşı- sında 2003 ve 2004 boyunca süregelen zayıflığının, Amerika'nın 640 milyar dolara ulaşan cari işlemler açığının doğrudan bir yansıması olduğu bilinmek- tedir. ABD, söz konusu cari açığın finansmanını Ja- ponya ve diğer Asya ülkelerindeki merkez banka- iarının rezerv biriktirmek için sundukları dolar tale- bi sayesinde karşılayabilmektedir. Yukarıda vurgu- ladığımız üzere, Asya/Pasifik "gelişen piyasaları" ile Japonya'nın rezerv birikimi amacıyla talep ettik- leri dolar miktarı 2004'te 510 milyardır. Bu rakam ABD cari işlemler açığının yüzde 80'ini finanse et- mektedir. Dolara olan bu tür talep sayesinde ABD milli ge- lirine oran olarak yüzde 5.4'üne varan cari açığını ve 413 milyar dolarhk bütçe açığını kapatabilmek- tedir. ABD, doların dünya piyasalarında "hükümran para" olarak kabul görmesine dayalı bir siyaset ge- liştirerek kendi ekonomisindeki dengesizlikleri ulus- larası finans piyasalarına mal etmektedir. Ancak, uzun dönemde söz konusu açıkların finansmanının bu şekilde sürdürülemeyeceği ortadadır. Günümüz- deki eğilimlerin bu şekilde devam etmesi halinde, ABD'nin cari açığının 2006'da 800 milyar dolara, ya da milli gelirinin yüzde 6.4'üne ulaşması beklen- mektedir. Bu türden bir açığın finansmanı er ya da geç dolardaki aşınmanın (devalüasyonun) hızlan- masını getirecektir. öte yandan, ABD dışındaki ka- pitalist merkez ülkelerin büyüme hızlarının çok dü- şük olması nedeniyle, ABD'den ithalatlarını arttırma- ları olası gözükmemektedir. Dolayısıyla, cari açıkla- rını kapatabilmesi için sadece doların aşındırılma- sının yeterli olmayacağı, bunun ötesinde ABD'nin büyüme hızını yakın gelecekte şiddetli içimde dü- şürmesi gerekeceği düşünülmelidir. Bunun sonun- cunda dünya ticaret hacminde bir daralmanın ya- şanması ve uluslararası finans akımlarının önceden kestirilemeyecek biçimlerde yön değiştirmesi kaçı- nılmazdır. Küresel finans piyasaları son derece tehlikeli bir konjonktürden geçmektedir. "Nasıl olsa finanse ederiz" anlayışı ile dış ekonomik ilişkilerinde büyük dengesizlikler gösteren Türkiye, küresel piyasalar- da yaşanması olası bir karışıklıktan ilk elde ve en sert biçimde etkilenebilecek görünümdedir. Citibank A.Ş.'den duyuru İMKB Vadeli İşlemler Plyasası'nın kapanmış olmasına bağlı olarak; Sermaye Piyasası Kurulu'nun 5eri:V No:46 sayılı "Aracıhk Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara iiişkin Esaslar Hakkmda Tebliği" uyarınca Banka'mıza vermiş olduğu 07.05.2004 tarlh 26 numaralı "Türev Araçların Alım Satımına Aracılık Yetki Bolgesi", anılan Tebllğ'in 17. maddesinin 3. fıkrası uyarınca Sermaye Piyasası Kurulu'nun 13.01.2005 tarlh 2/44 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Keyfiyet ilgililere duyurulur. Bu iptal, Banka'mmn diğer faaliyetlerini hiçbir şekilde etkilemeyecektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle