Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 ŞUBAT 2005 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denızlı
KY
K
PB
KY
Y
Y
Y
Y
6
3
25
7
11
10
11
10
Zonguldak B 6
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
b
B
B
B
B
B
B
B
8
11
10
10
6
5
5
1
Adana SY 13
0 Açık
Antalya SY 14
r
r"*?<j- parçalı bulutlu
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
SY
Y
Y
Y
Y
K
K
14
7
8
8
8
0
3
Kars B -6
Tum yurt parçalı çok
bulutlu, Marmara, Ege,
Akdeniz, Günsydoğu
Anadolu ıle Doğu Anado-
lu'nun guneydoğusu ya-
ğışlı geçecek. Yağışlar,
Marmara'da karla karışık
yağmur ve kar, Doğu
Anadolu'nun guneydo-
ğusunda kar, yağış alan
diğer yerlerde yağmur
şeklinde olacak. Hava sı-
uaklığında onemli bir de-
ğışıklik olmayacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Münih
B
B
B
B
Y
Y
Y
K
K
6
-4
4
9
7
6
7
5
1
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürih
K
K
B
K
K
K
Y
Y
K
3
2
13
1
-1
-1
10
12
-1
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Şam
K
Y
B
Y
B
K
B
B
Y
-4
5
-14
9
5
-2
-11
19
11
Slsll Bulutlu t Çok bulutlu Yağmurlu •'iıılıı kar . Gök gürültülü
GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
nü diye burun kıvıran bu Başbakan, şimdi halkımızın
yüzde 82'sinin Başkan Bush'un dünya barışını teh-
dit ettiğinden tutun da, Irak seçimlerindeki altyapı ye-
tersizliğine, PKK terörünü görmezden gelmesine de-
ğin temel konularda ABD aleyhine konuşuyor.
Iş işten geçmeye başladığı sırada Kerkük ve PKK
konusunda söyledikleri, ne çare inandırıcı olamıyor.
"Şahsen girişimde bulunmasına rağmen ABD'nin
Türkiye'yi tehdit eden Kürt terorizmi ve etnik ayrık-
çılığa karşı harekete geçmemesinden" bugün şikâ-
yetçi olmak, yangın binayı kül ettikten sonra itfaiye-
yi çağırmaya benziyor.
Âkla takılan ilk sonuç, bugünlere kadar RTE'nin
Kerkük, PKK, Irak'la ilgili söylediklerinin ABD'nin bir
kulağından girdiğini, ötekinden çıktığını gösteriyor.
Diğer sonuç, AKP hükümeti iki yıldır ABD doğrul-
tusunda hareket etmeyi yeğlememiş, elini verip ko-
lunu kaptırmamış olsaydı, RTE'nin izlediği politika-
lar ulusal yararlarımıza hizmet edecek ve bugün söy-
ledikleri bir ölçüde inandırıcı olacaktı.
Kerkük'teki gelişmeler Türkiye'nin istediği yönde
ilerlemedi.
Tersine Kürt aşiretlerinin, özellikle Barzani'nin
saptadığı, açıkladığı yönde gelişti ve taşıma seç-
menle Kerkük yönetimi artık Kürtlerin elinde.
•*•
Irak seçimlerinden önce Genelkurmay Ikinci Baş-
kanı llker Başbuğ, "Eğerbu seçim ve seçim sonuç-
lan özellikle Kerkük'te ve Kerkük halkı tarafından be-
nimsenir ve kabul edilirse çok ciddi birsorun olma-
dığı sonucuna gidebiliriz. Ama tersi olursa herhalde
burada farklı bir noktada olduğumuzu göreceğiz"
dedi. Bu görüşe RTE de katıldı.
Barzani, gecikmeden yanıt verdi; Türkiye'nin uya-
rılarını bir kez daha sallamadı. Kerkük'le ilgili aylar-
dır söylediklerini yineledi: "Kerkük Kürt kentidir. Ne
Türkiye 'nin ne başka birülkenin Kerkük'le ilgili birşey
söylemeye hakkı vardır" dedi.
ABD de Kürt görüşüne yazılı sözlü resmi açıkla-
malarla arka çıktı.
TC Devleti, bir aşiret reisi karşısında başarısız kal-
dı.
Savunma Bakanı Müsteşarı Feith, Ankara'da Dı-
şişleri Bakanı Gül'ün gözünün içine bakarak Kerkük
sorununu Irak halkının çözeceğini söyledi. Bize de
bir parmak bal. Irak'ın toprak bütünlüğünü koruma-
sına özen gösteriyorlarmış!
Sanki doyurucu, dost ve müttefikini koruyucu bir
davranış içindeymiş, iki ülke arasında giderek bü-
yüyen sorunlaryokmuşgibi, ABD, -vurdumduymaz-
lıkla- "nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ko-
nusunda ortak çalışma" öneriyor.
Hedef Iran! ABD, Incirlik'i bir rampa gibi kullanma-
yı düşlüyor. Incirlik'i istediği gibi, savaş amaçlarına
uygun biçimde kullanmayı istiyor.
•••
RTE diyor ki, "ABD'nin görmezden geldiğiPKK'ye
karşı 'önlem' alıyoruz".
Gül diyor ki: Irak'ta etnik çatışmakaosyaratır. Bu-
nun en yumuşak karnı Kerkük. Bölge bunun altından
kalkamaz. Türkiye seyirci kalamaz".
Kuzey Irak'taki PKK'ye karşı "önlem" ancak sınır
ötesi hareketle gerçekleşebilir. Ne ki, oraları artık
"insansız topraklar" değil, Türk askerine karşı sava-
şa hazır Kürtler var. Kürtlerin arkasında da -sınır öte-
si hareketlere karşı vaziyet alan- ABD.
Türkiye Kerkük'teki etnik çatışmaya "seyirci kala-
maz" ise ne yapar? Güney sınırımızdan ver elini Mu-
sul-Kerkük diye yola çıkabilir mi?
Kısacası hükümetin PKK ve Kerkük konularında
izlediği politikalar olumsuz noktaya geldi, saplandı.
Acaba hükümet her iki konuda ABD tarafından al-
datıldığını, uyutulduğunu görebiliyor mu?
Sorunlan diplomatik girişimlerle çözemeyen Tür-
kiye'nin askersel çözümler uygulaması olanağı var
mı?
Var diyen lütfen parmağını kaldırsın!
SÖYLEŞİ I ATTİLÂ İLHAN
"... Yanlış'ın Adı,
Yoksa, Bush Jp.
r
mı?..
• Baştarafı Arka Sayfada
Ulusal seçimlerinde,
ABD/ AB yandaşlığını
alaşağı eden bir ülke
halkının, Bush Jr. gibi
diktatörlük heveskârının
siyasetini onaylamaya-
cağı, öngörülemez mi?
Hele başından beri iddi-
anın, terorizm kisvesi al-
tında ama, bir Hıristi-
yanlık/ Musevilik ve
Müslümanlık davası
olarak va'z edilmesi,
VVashington'ın sandı-
ğından çok daha dene-
yimli ve uyanık Avras-
ya'nın, tepkisini yoğun-
laştırıyor; daha da yo-
ğunlaştıracaktır. Üstelik
Amerikan halkının pro-
testoları bile, "sa majes-
te'nin ne 'çıkmaz', ne ka-
dar 'yanlış' hayaller için-
de yüzdüğünü göster-
miyor mu? Hele şu pan-
kartlara bakın! "Kahrol-
sunKral Bush!", "Bush
Azledilmelidir!", "En
Kötü Başkan!", "Ame-
rika'nın Taliban'ı!..",
"Savaş Suçlusu!..",
"Vietnam'ın Arapçası,
Irak!.."...
Değiştirilse,
ne farkederdi?..
...ama dikkat! 'Beyaz
Saray'daki "zat-ı muh-
terem'in değiştirilmesi;
ne ABD'nin, 'dünyaege-
"
menliği' hırs ve hayalle-
rini yok eder; ne de
AB'nin 'Keşifler'den bu
yana sürdüregeldiği,
Roma Imparatorluğu-
nu ihya hayallerini de-
ğiştirir; Batılı, yaradılış-
tan ırkçıdır; kendinden
olmayanı aşağıtar, hor
ve hakir görür; sömür-
gecilikle geçen yüzyıl-
lar, bu eğilimini çok da-
ha pekiştirmiştir, bu
bakımdan Reagan'ın -ki
başka bir Bush Jr da
oydu- gidip, mütebes-
sim ve çapkın Clinton'ın
gelmesi, nasıl 'Sistem'in
ana politikası olan, 'Yer-
yüzü Egemenliği'ri\ de-
ğiştirmediyse; şimdi
Bush Jr.'ın gidip, yerine
mütebessim ve çapkın
bir başka 'Demokrat'ın
gelmesi, sadece "zevâ-
hiri' kurtaracaktır.
Yeryüzünün öteki
halkları, bundandır ki ge-
leceklerini ve özgürlük-
lerini güvence altına ala-
bilmek için, Avrasya
Platformu, ya da Latin
Amerika Halkçılığı tü-
ründen, Mazlum Millet-
ler Dayanışmacılığı'na
gitmek; mevcut daya-
nışmaları, çok daha pe-
kiştirmek zorundadırlar.
Yalnız onlar mı, ca-
nım? Bizim bu taraftaki-
ler de!..
Kıbns'laprotokol zorunlu
Filoriy Rum kesiminin tanınmasının hukuki değilsiyasi bir sorun olduğunu savunarak
'Müzakerelerin başlaması içinAnkara Anlaşması 3 Ekim 'e kadar imzalanmalı' dedi
OZLEMYUZAK
BRÜKSEL - Avrupa Birli-
ği'nin (AB) Genişlemeden so-
rumlu Komiseri Olli Rehn'nin
kabine üyesi Jean-Christophe
Filori, Türkiye ile müzakerele-
rin başlayabılmesı ıçin oluşturu-
lacak çerçeve belgenin en geç
haziran sonuna kadar hazır ola-
cağını söyledi. Türk gazeteci he-
ycline konuşan Filori, söz konu-
su 5-6 sayfalık nıetnın müzake-
relcr için bir yol haritası nıteliği-
ni taşıdığını kaydetti.
Ankara Anlaşması'nın Avru-
pa Birliği'ne yeni katılan 10 ye-
ni üyeyi de kapsayacak şekilde
genişletilmesini öngören proto-
kolünün 3 Ekim'e kadar imza-
lanmasının zorunluluk olduğu-
nu ifade eden Filori, aksi halde
müzakerelerin başlamayacağını
belirtti. Kabine üyesi Filori, im-
za sürecinin son dakikaya sıkış-
tınlmaması gerektiğinin de altı-
ııı çizdi. Filori, Ankara Anlaşma-
sı'nınyeni üyelere genişletilme-
si protokolünün imzalanmasının
Kıbns Rum Kesimi'nin de tanın-
PAPADOPULOS: İMZA YOKSA MÜZAKERE DE YOK
LEFKOŞA (AA) - Güney Kıbns Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopu-
los, "Türkiye'nin, Günırük Birliği Protokolü'nü inızalamasının AB'ye
karşı yükümlülüğü olduğunu" belırterek "Ya inızalaı lar ya da üyelik
müzakereleri başlanıaz" dedi. Kıbns sorununda AB'nin "proaktif bir
rol üstlenmesi" gerektiğini söyleyen Papadopulos, "Annan Planı'nın ka-
bul edileceği yönündeki vaatler sürdükçe, güven verilip görüşler belir-
tildikçe, BM Genel SekrcteıTnin Kıbns'la ilgili yeni bir girişim başlat-
nıayı ağırdan alacağım" savundu. Papadopulos, bir soruyu yanıtlarken,
"BM'den kendisine ulaşan tüııı bilgilerin, planının kabul edileceği yö-
nünde güvence, öneri, taahhüt almadan Genel Sekreter'in yeni girişim
başlatmaya çok istekli olmadığı yönünde olduğunu" kaydetti. Papado-
pulos, "Genel Sekreter'in gözetiminde Kıbns sorunu ile ilgili müzakc-
relere bazırız.Tekrarlıyorum: Genel Sekreter'in gözetiminde" dedi.
ması anlamına gelip gelmedığı
sorusunu da "Bu hukuki bir so-
run olmaktan öte, politik bir
konu" diye yanıtladı.
Tarama ve müzakere
Kıbrıs sorununda uzlaşmaya
varılması için Komisyon'un
hızlı bir şekilde önerilerini ha-
zırlayarak Avrupa Konseyi'ne
sunduğunu söyleyen Filori,
adım atmayan kesimüı Konsey
olduğunu belirterek "Artık bu
üye devletlerin sorumluluğu,
komisyoıııın değil" diye ko-
nuştu. Filori tarama süreciyle ıl-
gıli olarak da Türkiye'de yanlış
anlamalar olduğunu belirterek
"Tarama süreci 3 Ekim'de
başlayacak. Süreç 6 ile 12 ay
arasında değişir ancak bu ta-
ramalar tamamlandıktan
sonra müzakerelerin başlaya-
cağı anlamına gelmez. Kolay
başlıkların taraması bitince
bu başlıkların görüşmeleri
başlar" dedi. "Biz, komisyon
olarak Türkiye'nin üyeliğini
AB açısından yararü olacağı-
na inanıyoruz" diyen Filori,
Avrupa kamuoyunun Türkiye
hakkındaki yargısının değişme-
si için, sivil toplumlar arasında
diyalog kurulmasının son dere-
ce önemli olduğunu vurguladı.
Töre cinayetlerini sorgulayanAlman parlamenter, ülkesindeki kadın sorıınuna seyirci
Almanya ile namus pole • w
• Baştarafı 1. Sayfada
veç'te Fadime Şahindal'ı,
Hollanda'da Gül adlı bir kadı-
nı katletmesi unutulmazken
Avrupahlar Türkiye, Pakistan,
Hindistan gibi ülkelerin kana-
yan yarası olan namus cinayet-
lerini önlemek için projeler ha-
zırlıyorlar.
AP Kadın Hakları ve Cinsi-
yet Eşitliğı Komitesi'nin 6
üyesi de bu nedenle Türki-
ye'de çalışmalar yapıyor. He-
yetin, Taksim'deki Avrupa
Birliği Bilgi Merkezi'nde ön-
ceki gün düzenlediği basın
toplantısının konusunu Türki-
ye'de kadın hakları oluşturu-
yor. Heyetteki AP üyesi, Al-
man Sosyal Demokrat Par-
ti'den Lıssy Groener, Türki-
ye'deki temaslannda özellikle
namus cinayetlerinin durdu-
rulması üzerine yoğunlaşa-
caklarını belirterek "Namus
cinayetlerinin kendisi"nin
"namussuz bir eylem" oldu-
ğunu söylüyor!..
Berllnll kadının
namusul
Berlin Kadın Danışma Mer-
kezi'nin üyesi de olan Gro-
ener'in sözlerinin basına yan-
sıdığı gün, Cumhuriyet'in ar-
ka sayfasındaki ilgiııç bir ha-
ALMANYA'DA SKANDAL
Yafahişe ol
ya da işsizlik
parasını unut\p$
Çeviri Servtai - îşçi Bulma Kurumu,
fuhuşun iki yıl önce yasallaştınldığı
Almanya'da işsizlik parası alan genç bir
kadına genelevde iş buldu.
Alman basınında geniş yankı bulan
haberlere göre i$i kabul etmedigi
10 '
ber dikkat çekiyor; "Işçi Bul-
ma Kurumu, fuhuşun iki yıl
önce yasallaştınldığı Al-
manya'da, işsizlik parası
alan iletişim teknolojisi uz-
manı Berlinli genç bir kadı-
na genelevde iş buldu. Al-
man basınında geniş yankı
bulan habere göre, kadın işi
kabul etmediği takdirde iş-
sizlik ödeneğinin kesilebile-
ceği açıklandı..."
Türkiye'de bırakın geneleve
düşmeyi, flört ettiği, pastane-
ye gittiği için kadmlar katledi-
liyor... Oysa Avrupa'nın gö-
beğindeki bir ülke, kendi yurt-
taşına genelevde istihdam
öneriyor... Almanya'mn bir
kadın milletvekili ise Berlinli
henıcinsini kurtarmak yerine,
kadın sorunlarını araştırmak
için Türkiye'de toplantılar ya-
pıyor, yüzyılların sosyolojik
gerçeğı töreye çarpık bir bakış
açısı getiriyor...
Avnıpalı parlamanterin söz-
leriyle kendi kadınını genele-
ve düşüren ülkesindeki yasa-
lar göz önüne alındığında,
"törenin namusuzluğu mu",
"devletin namussuzluğu
TBMM KOMtSYONU
TürkveErmeni
tarihçilersoykınm
iddiaUmnı anlatacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, sözde
Ermeni soykırımı iddialannı ve Türk - Er-
meni ilişkilerini inceleyecek. AB Uyum
Komisyonu Başkanvekili Ali Rıza Alabo-
yun, Ermeni cemaatleri temsılcileri ile ön-
yargısı olmayan Türk ve Ermeni tarihçile-
rın komisyona davet edilerek dınlenmesi-
ni önerdi. Alaboyun, sözde soykınm iddi-
alannın komisyonda tartışılıp bir sonuca
vanlması görüşünün bazı Ermeni cemaat-
leri tarafından da kabul gördüğünü söyle-
di. Alaboyun, "Bizim tarihimizde utanı-
lacak bir şey olduğunu sanmıyorum.
Bilgi eksikliği var. fnisiyatif alıp bizim
dışımızda sıkıntı oluşturan gelişmeleri
önyargıdan uzak değerlendirmeliyiz"
dedi. Alaboyun, Türk Tarih Kurumu Baş-
kanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ve Etyen
Mahçupyan gibi iki kesimden de farklı
isimlerin komisyonda dinlenmesi görüşü-
nü dile getirdi. Komisyonun CHP'li üyesi
Onur Oymen de Ermenilerin Türkiye
aleyhine yayınlarını dağıttığını, Türki-
ye'nin de yazılan kitaplan mutlaka ilgili
yerlere ulaşt'.rması gerektiğini dile getirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Av-
rupa Parlamentosu (AP) Kadın Haklan ve
Cinsiyet Eşitliği Komitesi, pek çok Avru-
pa ülkesinde kadınların siyasetteki katılı-
mını arttırmak için kota uygulanmasını is-
tedi. Başbakan RecepTayyip Erdoğan ise
kota ile kadının siyasetteki temsil oranmın
arttınlacağına inanmadığını söyledi.
AP Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği
Komitesi Başkanı Anna Zaborska baş-
kanlığındaki heyet dün Erdoğan ile görüş-
mu" sorusu da gündeme ge-
liyor.
Asya'da da, Avrupa'da da,
kötü yola düştüğünde de, dü-
şürüldüğünde de kadınlar ezi-
liyor, aşağılanıyor, onurlan kı-
rılıyor... Ancak onları en çok
kıtalar arasındakı bakış açısı
vuruyor; sorunlar, derin ahla-
ki farklılıklar yüzünden çık-
maza giriyor.
Türk kadını, evinin içine
bakmadan çevre temizliğine
çıkanların oluşturduğu Avru-
pa Birliği'ne çıfte standartla-
rın ve yaman çelişkılerin ku-
cağında gıdiyor.
AP Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği Komitesi dün Erdoğan ile görüştü. (AA)
Erdoğan, kadın kotasına karşı
AP heyeüylegörüşen Başbakan, kadının siyasetteki
rolünün artmasının 'bittnç meselesVolduğunu savundu
tü. Kadın haklanna ilişkin düzenlenıele-
rin kâğıt üzerinde kalmaması gerektiğini
söyleyen Zaborska, aile içi şiddetin mut-
laka önlenmesini, kız çocuklarının eğiti-
minin de özendinlmesini istedi. Zabors-
ka, Avrupa ülkelerinde kadına yönelik po-
zitif ayrımcılık yapıldığım, kadının siya-
setteki ağırlığını arttırmak için de kota
uygulandığını söyledi. Erdoğan ise kota-
ya karşı olduğunu söyleyerek "Bu bir bi-
İinç meselesi" görüşünü savundu.
şubatta senato goruşecek
Fransa'dan
Türkiyeiçin
referandum oyu
PARİS (AA) - Fransa'da
Adalet Bakanı Domi-
nique Perben tara-
fından hazırlanan
anayasa değişikliği
uyumpaketi, meclis
genel kurulunda ka-
bul edildı. Anayasa
değişikliği uyum paketınin ikinci bölü-
mü, 2007 yılından sonraAB'nin yeni üye-
leri için Fransa'da referandum yapılması-
nı öngörüyor. Oylama öncesinde söz alan
Sosyalist Grup temsilcisi, değişiklik pa-
ketine 2007 yılından sonra AB'ye üye
olacak ülkeler için referanduma gidilme-
sini öngören maddenın eklenmesini eleş-
tirdi. Fransa Demokrasi Birliği temsilci-
siyse değişiklik lehinde oy vereceklerini
belirtirken Komünist Parti temsilcisi oy-
lamada paketin aleyhinde oy kullanacak-
larını açıkladı. Oylamada450 "evet", 34
"hayır"oyu kullanıldı. Anayasa değişik-
liği uyum paketinin yürürlüğe girmesi
için şubatta önce senatoda ve daha sonra
mart ayında meclis ve senato üyelerini bir
araya getiren " Versailles Kongresi"nde,
düzenlenecek oturumda son kez oylan-
ması gerekiyor. Paketin kabul edilmesi
çin Versailles Kongresi üyelerinın beşte
üçünün onay vermesi gerekiyor.
Anayasaların uyumu amaçlanıyor
Uyum paketi, Fransız Anayasası ile AB Ana-
yasası arasındaki farklılıkları ortadan kal-
dırmayı amaçlıyor. Bu değişikliğin yapıl-
masının ardından, Fransa'da AB Anaya-
sası için ilkbahar aylannda referandum
düzenlenebilecek. Anayasa Mahkemesi,
geçen yıl 19 Kasım'da aldığı kararda, AB
Anayasası'nın siyasi mülteci hakkı vc
suçla mücadele bölümünün ulusal anaya-
saya ters düştüğünü açıklamıştı. Anayasa
değişikliği uyum paketinin ikinci bölü-
mü, 2007 yılından sonra AB'nin yeni üye-
leri için Fransa'da referandum yapılması-
nı öngörüyor. AB'nin 2007 yılından son-
ra yeni üye alması halinde referandum
yapılmasını gerekli kılan maddenin, Fran-
sa'da Türkıye'nınAB üyeliğine ilişkin tar-
tışma yüzünden hazırlandığı belirtiliyor.
ABden 10 maddelik plan
Uhrayna'ya
imtiyarfı ortaklık
ELÇİN POYRAZLAR~
BRÜKSEL - AB dışişleri
bakanlan, "imtiyazlı
ortaklık" deyimini
açıkça telaffuz etmese de
Ukrayna-AB ilişkilerini yakınlaştırmayı
hedefleyen 10 maddelik bir planı önceki
gün onayladı. AB dışişleri bakanlannı bir
araya getiren Genel Işler ve Dışilişkiler
Konseyi'nin önceki günkü toplantısında
AB Komisyonu'nun 17 Aralık doruğunda
alınan kararlar doğrultusunda Ukrayna ile
siyasi, ticari ve güvenlik konulanndaki
ilişkilerini iyileştinneye yönelik olarak ha-
zırladığı 10 maddelik plan ele alındı. Uk-
rayna'da yaşanan iktidar değişikliğınin ar-
dından bu ülkeyle belirgin yakınlaşma içi-
ne giren AB, bu planla Ukrayna'ya pek
çok konuda destek verilmesini öngörüyor.
On maddelik planda şu konular yer alıyor:
1- AB-Ukrayna arasındaki mevcut ortaklık
anlaşmasının 2008'de gözden geçirilmesi,
2- Dış politika ve güvenlik konulannda daha
yakın işbırhğine gidilmesi,
3- Ukrayna için ticari önem taşıyan çelik ve
tekstil sektörlerinde destek sağlanması,
4- Serbest ticaret anlaşmasının hazırlanması
ve Ukrayna'nın Dünya Ticaret Örgütü'ne
üye olması konusunda teşvik edilmesi,
5- Ukrayna'da işleyen bir pıyasa ekonomisi ol-
ması için tam destek verilmesi,
6- Ukrayna'da vizeye ilişkin yasalann değiş-
tirilmesi, kolaylaştırılması,
7- Çevre, ulaşım ve enerji konulannda işbir-
lığinin güçlendirilmesi,
8- AB ve Ukrayna müktesebatlannın karşı-
laştınlarak yakınlaştınlması,
9- Demokrasi ve hukukuıı üstünlüğünün güç-
lendirilmesine destek verilmesi,
10- Ukrayna'nın AB yatınm fonlarından fay-
dalanmasının kolaylaştırılması.
Siyasi gözlemciler, henüz üyelikten açıkça
söz edilmese de Türkiye ile resmen başa-
tılmayan tarama sürecine benzer bir çalış-
manın şimdiden gündeme gelmesini, Uk-
rayna'ya üyelik perspektifinde verilen bü-
yük bir destek olarak yorumluyorlar.