Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 ŞUBAT 2005 ÇARŞAMBA
HABERLER
Barbaros Çocuk Köyü'ndeki cinsel taciz skandalında kusurunun bulunmadığını söyledi
UrlaKaymakamı savunmada
I Irla Kayıııakamı Mailoğlu.
İZMtR(CumhuriyetEgeBün)su)-Ur-
la'da bulunan Barbaros Çocuk Köyü'nde
kalan 12 kız çocuğuna cinsel tacızde
bulunulduğu savları üzerine jandarma-
nın başlattığı operasyonun boyutlan ge-
nişliyor. Soruşturma kapsamında daha
önce serbest bırakılan Barbaros Köyü
Müdürü Erdal Tunca'nin oğlu Rasiııı
'lunca da tutuklandı. Urla Kaymakamı
Ahnıet Mailoğlu ise daha önce yaşanan
olaylann savcılıkyerine, doğrudan Sos-
yal Hizmetler ll Müdürlüğü'ne iletildi-
ğinin belirlendiğini söyledi.
9 yıl önce kurulan ve Türkiye'ye ör-
nek proje olarak sunulan çocuk köy ün-
deki savlar üzerine jandarma 12 kışiyi
gözaltına almış, aralarında Barbaros
Köyü Müdürü Erdal Tunca'nın da bu-
lunduğu 5 kişi tutuklanarak cezaevine
gönderilmişti. Urla Cumhuriyet Savcı-
sı Murat Gök'ün, tutuksuz yargılan-
Muduruil Oğlu da tUtUklU Barbaros Çocuk Köyü Müdürü
Erdal Tunca'nın dana önce serbest bırakılan oğlu Rasim
Tunca, savcının itirazı üzerine tutuklandı. Soruşturma kapsamında
tutuklananlarm sayısı 6'ya çıkarken iddialan görmezden gelmekle
suçlanan Kaymakam Mailoğlu, cinsel taciz konusunda savcılığa
herhangi bir şikâyet yapılmadığını söyledi.
mak üzere serbest bırakılma karanna
itirazı üzerine Rasim Tunca da dün Ur-
la Jandarma Komutanlığı'nabağh ekip-
lerce yeniden gözaltına alindı. Rasim
Tunca, hakkında verilen gıyabi tutukla-
ma kararının vıcahiye çevrilmesinın ar-
dından cezaevine konuldu.
Urla Cumhuriyet Savcısı Murat
Gök'ün yürüttüğü soruşturma kapsa-
mında öııceki gün 30 kişinin daha ya-
kalanması istenmiş, bu kişilerden 25'i
gözaltına ahnmıştı. Sanıkların sorgııla-
n dün de sürerken Urla'daki yerel ga-
zetelerde, iddialan görmezden gelmek-
le suçlanan Kaymakam Mailoğlu, dün
düzenlediği basın toplantısında kendi-
sini savundu. Operasyondan önce köy-
deki cinsel taciz savlannın savcılık ye-
rine doğrudan Sosyal Hizmetler îl Mü-
dürlüğü'ne iletildiğinin belirlendiğini
kaydeden Mailoğlu, "Barbaros Çocuk
Köyü'nün şaruannın iyikştirflmesi veör-
nek köy olarak hizmet vermesi için tüm
imkânlan seferber etmemize, bütün il-
gimiziodaldanıamızarağmenbugüneka-
dar gündemdeki konularla ilgili hiçbir
şikâyet taı afınn/a bildirilmedi
r>
dedi.
Mailoğlu, sözlerinı şöyle sürdürdü:
tt
29Ekim2004'te4yaşındakibirkızço-
cuğunun 12 yaşındaki erkek çocuk ta-
rafindan cinsel tacize uğraması koıııı-
sunun İ/mir Valiligi, kaymakamhk ve
cumhuriyetsavcüığına büdirilmediğM,
doğrudan Sosyal Hizmetler tl Müdür-
lüğü'ne ulaşonldığuıı tespit ettik. 2004
MartveNisan avlaı ııula Sosyal Hizmet-
ler Genel MUdüıiüğü müfettişleri iara-
lindan çocuk köyündeyapüan inceleme
sonucu makaımnuza suıııılmadığ ı için,
konuyla ilgili bilgi edinemedik. Barba-
ros Köyü sakinleı iııin, kaymakamlığa
dilekçeyle söz konusu olaylan ilettikleri
iddialan Üzerine yapnğımız araşarma-
da, böyle bir dilekçeye rastlamadık."
Bazı yerel ve ulusal basında şahsına
yönelik çıkan haberlerin gerçeği yansıt-
madığını önc süren Mailoğlu, bu kuru-
luşlar hakkında cumhuriyet savcılığına
suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
TECAVÜZ IDDİASI
Avukatlar
N.S. için
savaşacak
DtYÂRBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Bingöl'de tecavüze uğradığı iddia edilen
ancak avukatı olmayan sağır ve dilsiz N.S'yi
savunmak için yapılan duyarhhk çağnsı yankı
buldu. Onlarca kadın avukat bugün yapılacak
duruşmada N.S'yi savunacak. Iddialara göre
Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Ardıçdibi
köyünde hasta dedesine bakan N.S'ye, köy
korucusu Fuat Sayın'ın, Genç llçe Emniyet
Müdürlüğü'nde kalorifer hizmetlisi olarak
çalışan 23 yaşındaki oğlu Yuııııs Sayuı tecavüz
etti. N.S'nin yakınlannın suç duyurusu
_ ^ ^ ^ ^ _ ^ ^ ^ ^ ^ üzerine Yusuf Sayın
• Bineöl'de " tatuklanarak hakkında
.. dava açıldı. Sayın'ın
tecavüze savunmasını AKP
uğradığı ıddıa Bingöl II Başkam
edilen sağır ve avukat Yusuf
dilsiz N.S. için Coşkun'un eşi Fatma
onlarca kadın
C o
«
k u n
üstlendi. Eski
avuka.b.ra.aya
geldı. Avukatlar S a y ı n ; B i n g ö l A ğ ı r
Diyarbakir, Ceza Mahkemesi'nde
îstanbul, Adana tecavüze konu
ve Van'dan birlikteliğin karşılıklı
Bingöl'e ' f S
6 0
^ ^
. , ° , olabıleceğı dıkkate
almarak tutuksuzyargılanmak üzere
tahliye edildi. Mahkeme süresince yoksul
olduğu için avukat tutamayan N.S ise
savunmasız kaldı. N.S. özürlü olduğu için
baronun belirlediği avukatı da vasi tayin
edemedi. Bunun için gerekli olan
mahkeme karan da babasının izni olmadan
almamadı. N.S'nin yakmlan da İHD'ye
başvurarak yardım ıstedı. İHD Şube
Başkam Rıdvan Kızgın'ın kadın avukatlara
yaptığı duyarhhk çağnsı yankı buldu.
Diyarbakır, Îstanbul, Adana ve Van'dan
onlarca kadın avukat, N.S'nin haklanm
savunmak için bugün duruşmaya katılacak.
SÖZLEŞMELI OLACAKLAR
Jandarma 40 kadın
astsubay alacak
ANKARA (ANKA) - Jandarma Genel
Komutanlığı, Jandarma astsubay ve bando
astsubaylığı için, toplam 40 sözleşmeli bayan
astsubay ahnacağını duyurdu. Jandarma
Genel Komutanlığı basına ilan vererek
sözleşmeli statüde personel ahnacağını
duyurdu. 38 astsubaylık ve iki bando
astsubaylığı için bayan olma koşulu istenen
ilanda, subay rütbesiyle alınacak bir pcrsonel,
dört diş tabibi ve bir psikoloji öğrermenliği
kadrosu içinse herhangi bir koşul aranmadı.
Sözleşmeli astsubaylık için başvuruda
bulunacaklann en az iki yıllık yüksekokul
veya fakülte mezunu olması gerektigi
belirtilen bildiride, başvuru tarihinden
itibaren adaylardaki yaş durumuysa şöyle
belirtildi: "Düzeltilmiş niifus kaydına göre
müracaat tarihi başlangıcı itibanyla (1 Şubat
2005) sözleşmeU subaylar için 27, İisans üstü
eğitim yapmış olanlar içinse 32, sözleşmeli
astsubaylar için 24 yaşından büyük olmamak
(bir üst yaştan gün almamış olmak).
Sözleşmeli subaylar için, İisans eğitimini
tamamlayanlar 01.02.1978 ve daha sonra
doğanlar müracaat edebilecekler." Jandarma
Genel Komutanlığı ilanmda subay
kadrosuyla "31 jandarma, 2 muhasebe, 1
istihdam, 2 ordudonatım, 1 levazım, 1 maliye
ve 1 inşaat mühendisi" alınacağı bildirildi.
lYlilliyci Gazetesi
Genel Yayuı
Yönetmeni ve
başyazan Ahdi
lpekçi,
öldürülüşünün 26.
yıldönümünde,
Zincirlikuyu'daki
mezan başında
dttzenlenen
törenle anıldı.
Törene TGC
Başkam Orhan
Erinç, lpekçi'nin
ailesivedosüan
kııtıklı.
(Fotoğraf: AA)
TGC Başkam Erinç: Cinayetin ardmdaki güçler ortaya çıkarılamadı
Abdi ipekçi ıınutulmadı
tstanbul Haber Servisi - Milliyet Gazete-
si Genel Yayuı Yönetmeni ve Başyazan Ab-
di tpckçi, öldürülüşünün 26. yıldönümün-
de, Zincirlikuyu'daki mezan başında dü-
zenlenen törenle anıldı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Baş-
kanı Orhan Erinç törende yaptığı konşma-
da, îpekçi'nin öldürülüşüne iki açıdanbak-
tıklarını belirterek, birincisinin, "zanıaııa-
şımı" diye bir hukuki gerçekle karşı karşı-
ya olunması, ikincisinin de I Nisan'da yü-
rürlüğe girecek, olumsuzlukları içeren Ce-
za Yasasf na basının ilgi duymaması oldu-
ğunu söyledi. Erinç, "Acaba Abdi Beyolsay-
dı böyle ıni olurdu? Bu sorunun cevabını he-
pimiz düşünmeliyiz" dedi.
26 yıldır vanıtlanmayan soru
Abdi lpekçi'nin eşi Sibel İpekçi de gaze-
tecilerin sorusu üzerine, "Hiçbir şey değiş-
nıedi, 26 yıldır hâlâ neden, niçin sorusunu
soruyoruz" dedi. lpekçi'nin kızıNükhetlzet
ise bu yıl babasının hayat hikâyesinin de-
ğiştirildiği ve malıvedildiği bir süreci yaşa-
dıklarını belirtti. lzet, "Her şey ortada. Ba-
bamın hayat hikâycsi gerçeğhnn dışuıa çıka-
nldı"dedi. Anmatörenine, lpekçi'nin yakın-
lannın yanı sıra aralarında Derya Sazak,
Doğan Heper, Hasan Pulur, Necmi Tanyo-
laç ve Nail Güreli'nin de bulunduğu gaze-
teciler katıldılar. Türkiye Gazeteciler Sen-
dikası Îstanbul Şubesi Yönetim Kurulu'nca
yapılan yazılı açıklamada, lpekçi'nin bir
dönem TGS'nin genel başkanlık görevini de
yaptığı ammsatılarak "Bu görevi sırasında
işten alıları gazetecilerin yasal haklannın sa-
vunucusu oldu. Bugün gazetecilerin tek ya-
sal güvencesi olmaya devam eden 212 sayıh
Yasa'mn çıkmasında da lpekçi'nin emeği
geçti. Eski Genel Başkanımız'i bir kez daha
saygı ve minnetle anıyoruz"denildi.
îstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden bir grup imza kampanyası başlattı
Tutuklu öğrencilere destek
ÖZLEMGÜVEMLİ
îstanbul Üniversitesi'nde (1Ü) aralık ayın-
da yaşanan olaylarda gözaltına alınan ve tutuk-
lanan öğrencilerin yargılanmasına, 4 Şubat'ta
îstanbul Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
başlanacak. ıÜ'lü öğretim üyeleri de tutuklu
öğrencilerin serbest bırakılması için bir imza
metni hazırladı.
13-14 Arahk'la ÎÜ Edebiyat Fakültesi ve
Sultanahmet'teki tstanbul Adliyesi önünde yü-
zün üzerinde öğrenci gözaltına alındı, 6'sı sol
görüşlü 7 öğrenci de tutuklanarak cezaevine
gönderildi. 6'sı tutuklu 47 sol görüşlü öğren-
ci hakkında "eğitim öğretim kunımlanna gi-
rilmesine engel olmak", "görevli memııra mu-
kavemet", "kamu malına zarar vermek" iddi-
alanyla 15 yıldan 20 yıl 6 aya kadar hapis is-
temiyle dava açıldı. l'i tutuklu 14 ülkücü de
"cğitiıu öğretim kunımlanna girilmesine en-
gelolmak*, "görevlimemura mukavemet" suç-
lamasıyla 2 yıl 6 aydan, 6 yıla kadar hapis is-
temiyle yargılanacak.
Ortada ağır bir suç yok
Tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması için
ÎÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr.
Hüseyin Hatcıni ve Prof. Dr. Rona Scrozan, lk-
tisat Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Izzet-
tin Önder, Yrd. Doç. Dr. Ufuk Uras, Siyasal
Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr.
AdaletAladağ ve Yrd Doç. Dr. AyşegülY.Önal,
Yrd. üoç. Dr. SezaiTemelli, Araştırma Görev-
lisi Mustafa Görkem Doğan da hazırlanan or-
tak metni imzaladılar.
Metinde, "gençlik harekeüeri" diye adlan-
dınlabilecek olaylar sırasında öğrencilerin gö-
zaltına alınmasının normal olduğu, ancak or-
tada ağır cezayı gerektirecek bir suç eylemi-
nin bulunmadığı vurgulandı. Metinde, "Sanık
olmadıkça bu öğrencilerin ifadeleri alındıktan
sonra serbest bırakılmalan da özellikle öğret-
menlerinin içten gelen ve güçlü bir dileği ola-
rak görüunelidir. Finaller yaklaşmaktadır. Bu
öğrencilerin adresi bellidir. Gençlik hareketle-
ri sırasında 'öldürmeye teşebbüs' gibi ağır bir
suç ithamı da yoktur. Bu durumda biz, bu öğ-
rencilerintutuklulukdunımunun kaldınlarak
bir an önce sınavlara hazuianmaya başlama-
lannın tenünini diliyoruz" denildı.
'HAKSIZMALEDİNMEKLE' SUÇLANIYOR
Yalçınkayayargılanacak
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski Yargıtay Genel
Sekreter Yardımcısı Ercan
Yalçınkaya, yargıya nüfuz
ettiği ve haksız malvarlığı
edindiği gerekçesiyle hâkim
karşısına çıkacak. Ankara
Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2
yıldan 7 yıla kadar hapis
istemiyle yargılanacak
Yalçınkaya'nın, Audi marka
bir otomobil ile yaklaşık 25
milyar lirası bulunduğu
belirtilerek bu varlığın
hâkımlik gelinyle çeliştiğine
işaret edildi. Adalet
Bakanhöı. adı çete lideri
Alaatlin Çakıcı'nın yurtdışına
kaçışına ilişkin dosyada
geçen Ercan Yalçınkaya
hakkında başlattığı
soruşturma sonucunda dava
açılması istemiyle dosyayı
Sincaıı Cumhuriyet
Başsavcılığı'na göndermişti.
Başsavcılık hazırladığı
fezlekeyi son soruşlurma
kararını vcrmckle yetkili
Sincan Ağır Ceza
Mahkemesi'ne gönderdi.
Mahkeme yaptığı incclcmenin
ardından 2'ye karşı 1 üyenin
oyııyla Yalçınkaya hakkında
dava açılmasina karar verdi
İSTANBUL BAROSU 'NDAN SUÇ DUYURUSU
Kuşhdu ölüm için başvuru
İstanbul Haber Servisi -
Îstanbul Barosu Hukuka
Aykınlıklan Izlcme
Komisyonu, Gökhan
Belgüzar'ın gözaltında
bulunduğu emniyet
nezarethanesinde ölümüne
ilişkin Bakırköy Cumhuriyet
Savcıhğı'na suç duyurusunda
bulundu. Îstanbul
Barosu'ndan yapılan yazılı
açıklamada, gasp olaylanna
karıştığı iddiasıyla gözaltında
tutulduğu Bakırköy llçe
Emniyet Müdürlüğü Asayiş
Biiro Amirliği'nin
ne/arethanesinde ölü bulunan
Belgüzar'ın işkence sonucu
öldürüldüğüne ilişkin
iddialann olduğu ifade edildi.
Gökhan Belgüzar'ın sağlığının
yerinde olmadığı, ilaç alması
gerektigi, ancak görevli
polislerin ilaç olmasına izin
vermediği iddialanna dikkat
çekilerek Belgüzar'ın işkence
sonucu öldürüldüğü yönünde
şüphelerin bulunduğu
belirtildi. Açıklamada,
Belgüzar'rn babasının bir
gazetede yer alan iddiasına
göre, oğlunun 2.5 gün şıddetli
fiziki ve psikolojik işkenceye
maruz kaldıSı dile getirildi. '
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Seçim, Seçmek,
Seçilmek
Hayır, sandığınız gibi değil, kavgalı CHP
Kurultayı'ndan söz edecek değilim. CHP'de
kavgasız kurultay görmedim zaten. CHP'de
sosyal demokrat, sosyalist, sol fikirler de gör-
medim. Azıcık ucu görünen tartışmaların na-
sıl budandığını ise çok gördüm.
Bu son kurultayda da konu sosyal demok-
rasi ile ilgili farklı fikirler değildi. "Fikirleri bel-
li" olan başkanla, "fikirleri" seçildikten son-
ra arayıp bulacağını ifade eden sıkı boksör ara-
sında bir hesaplaşmaydı sadece. Bu işlerin
ustası, deneyimli başkan kazandı, boksör
kaybetti.
Aslında bu durum son 20-30 yıldırtüm dün-
yada sosyal demokratların başına musallat ol-
muş bir hastalıktır ve galiba artık önemi de
kalmamıştır.
Sosyal demokrasi, dünyada olup bitenlere
soldan, solun bakış açısıyla bakmayı bırakıp
liberal, neoliberal denizlerde kulaç atmaya
başlayalı epey bir zaman oluyor. Ingiltere,
Fransa, Almanya gibi sosyal demokrasinin
anavatanı sayılan ülkelerde, komünistlerle
tartışmayı, sosyalist ülkelerin kazanımlarını
en azından bir rekabet unsuru olarak prog-
ramlarındadeğerlendirmeyi, kendilerini onlar-
lasınamayı, işçilerleen azından dirsektema-
sını korumayı unuttular ve nefes alabilecek-
leri oksijenide tükettiler.
Artık başka havaları soluyorlar.
Neyse, konumuz o kavgalı kurultay değil,
işgal altında yapılan seçim.
• • •
İşgal altında seçim olur mu?
Olur. Bizim tarihimizde de vardır. Ama bi-
zim tarihimizdeki seçimi işgal edenler değil,
işgale karşı direnenler gerçekleştirmişlerdi.
Savaş koşullarında olabildiğince temsili bir
meclis böyle oluşturulmuştur. Meclisin temel
görevi de işgalciyi kovmak olarak belirlen-
miştir. O meclis, ülkelerini emperyalistlerden
kurtarmak için bir araya gelenlerin meclisiy-
di ve yalnızca bu amaç nedeniyle bile "de-
mokratik" diye tanımlanmayı hak etmişti.
Bin kere daha demokratikti, çünkü demok-
rasiyi, yalnızca görüş belirtmek olarak tarifet-
memiş, ülkeyi işgalcilerden kurtarma, fiilen ve
silahla yeniden kurma, varlığını kanıtlama ira-
desi olarak belirlemişti. O sırada Istanbul'da
da işgalin kanatları altında bir başka meclis
vardı ve o meclisin, işte tam da bu nedenle,
hiç anlamı yoktu.
Irak'ta ülkenin yalnızca emperyalistlerin as-
keri gücünün silahları ve yasakları altında,
yalnızca onların egemen oldukları bölgeler-
de yapılabilen bu tuhaf seçim de halka hiç-
bir şey vaat etmiyor.
Ne vaat edebilir ki?
Ülkeyi emperyalistlerden kurtarmayı mı?
• • •
Irak'ta kim, neyi seçmiş oluyor şimdi? Iç-
tenlikle oy verenlerin en iyimserleri, "oy ve-
relim de çekip gitsin şu Amerika" demiş
olabilirler. Ama onların oy vererek işgalcilerin
meclisinesoktukları sözdetemsilciler, ABD'siz
yapabilecek "siyasiler" değildirler.
Katılımın en yüksek olduğu söylenen Ku-
zey Irak'ta Kürt liderler, "Aman Amerikan
ordusu bizi terk etmesin" diye telaşlanı-
yorlar. Yani şimdi özgür bir irade mi yansımış
oldu oradasandıklara? Sandığın içinde Kürt-
lerin oyları var, tamam da ABD'nin sokak baş-
lannı tutmuş conilerinin sandığın üstündeki ko-
yu gölgesine ne diyeceğiz?
Felluce'yi nereye koyacağız?
Samara halkını ne yapacağız?
Seçim sandığı bile konulmayan köyleri, ka-
sabaları nereye sığdıracağız?
Amerikan askerlerinin kapısında silahlarıy-
labeklediği bir seçim sandığından demokra-
si çıkmaz.
Demokrasi seçim sandığını reddeden Fel-
luce'dedir.
Orada Iraklılar inatla ülkelerini savundular,
başlarına bombalar yağdı, yenildikleri ilan
edildi, ama herhaldeyenilmemişlerdirkisan-
dık kuramadı Amerikalılar.
• • •
İnatla direnenler, sonunda kazanırlar. İnat-
la direnebilmek haklı olmakla mümkündür.
Haklılık günübirlik bir şey değildir, tarihseldir.
İşgalcilerin haklı olabileceğini en taraflı tarih
kitapları bile yazamadı şimdiye kadar. TV ka-
nallarının, gazete köşelerinin, ufku ertesi gü-
nün sabahına bile yetişmeyen yorumcuları-
na bakmayın siz...
Tarih bugünden geriye doğru yazılıyor ve öy-
le yazıldıkça yaklaşıyor gerçeğe...
e-posta: guray.oz(" cumhuriyet.com.tr
Ertosun 'un tazminat
istemireddedüdi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Yargı-
tay üyesı Ali Suat Er-
tosun'un, eski Hâkim-
ler ve Savcılar Yüksek
Kurulu (HSYK) Baş-
kanvekili ve Yargıtay
üyesi Fehmi Ulusoy'a
karşı açtığı 15 milyar li
ralık manevi tazminat
davası reddedüdi.
Ankara 3. Asliye Hu-
kuk Mahkemesi'ndeki
davanın dünkü karar
oturumuna, tarafların
avukatları katıldı. Er-
tosun'un avukatı Rabi-
yaBalkanh, Ulusoy'un
açıklamalan nedeniyle
müvekkilinin mağdur
olduğunu savunarak
davanın kabulüne ka
rar verilmesini istedi.
Yargıç Mehmet Se-
liın Kaya ise yaptığı
açıklamada davanın
reddine karar verildi-
ğini açıkladı.