18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 ŞUBAT 2005 SALI r 8 HABERLERIN DEVAMI T U R K I Y E Istanbul PB 4 Sinop Ldıme Kocaeli ÇB 2 Samsun PB 5 Trabzon Y 11 Çanakkale ÇB 6 Giresun Y 10 Izmir ÇB 10 Ankara K 5 Manisa ÇB 10 Eskişehir PB 3 Aydın Denizli ÇB 10 Konya K ÇB 8 Sıvas K 1 Zonguldak K 5 Antalya PB 14 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y K Y Y Y K K 13 12 6 8 8 7 4 5 K -4 Tüm yurt parçalı ve çok bulutlu, Batı Karade- nız kıyıları, Orta ve Doğu Karadenız, Iç Anado- lu'nun güney ve doğusu, Doğu Akdeniz, Doğu ve Gurıeyduğu Anadolu bol- gelerı yağışlı geçecek. Yurdun doğu kesimlerin- de sis görülecek Hava sı caklığı kuzeyhatı kesım- lerde bıraz artacak, dığer yerlerde ise azalmaya de- vam edecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB ÇB Y Y Y Y Y 3 4 5 10 6 6 7 b 4 Berlin ÇB 3 Moskova K -3 Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina K PB K K K PB PB 3 13 2 2 1 12 11 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y PB K Y K K B 15 6 7 -3 -5 18 Zürih K 2 Şam Y 10 Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurlu , Karlı Gök gurultulü GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada yanıtlamasını istemeden, hatta bu savları gör- mezlikten gelerek Sarıgül'e destek vermesine karşın Baykal'ın seçimi ilk turda kazanması Pi- rus zaferi diye adlandırıldı. Olabilir, bir görüştür. Ama Sarıgül'ün aldığı so- nucu zafer diye göstermek insafa sığar mı? Iki gün süren kurultaydaki olaylar gerçekten CHP gibi kemikleşmiş bir partiye yakışmadı. Doğru. Ama CHP'ye yakışmayan olayların na- sıl başlayıp geliştiğini yazmadan sadece vur aba- lıya edebiyatını yeğlemenin gerçeklere sığan ta- rafı var mı? örneğin kurultayın CHP'ye yaraşır dinginlik içinde başladığının anons edildiği sırada kapılar kırıldı. Sarıgül, çevresinde elli kadar taraftarıyla adeta kurultayı bastı ve bundan sonra artık olay- ları dizginlemenin olanağı kalmadı. Delegelerin bulunduğu tribüne çıkarken (Mus- tafa özyürek'in Sarıgül'ün el kol hareketleriyle politika yaptığını ileri süren savlarına hak verirce- sine) eşini ittiğini gerekce göstererek Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'i yumrukladı. Sonradan stresliyim, vurdum, özür dilerim dedi; ama böylece sinirlerine egemen olamayan, yum- rukla konuşan birsiyasetçi kimliğini doğruladı. Divan başkanının tüzük gereği adaylığı resmi- yet kazanmadan konuşamayacağını söylemesi- ne karşın, iki kez kürsüye çıktı. Inmek istemedi. Genelde kargaşa çıkarmayı, olay yaratarak ku- rultayı almayı planlayan bir davranış içindeymiş izlenimini verdi. Baykal konuşurken sık sık aya- ğa fırlayarak karşılık vermeye çalıştı. Sinirlerine egernen olamadığını gazetelerde yayımlanan fo- toğrafları kanıtlıyor. • •• Tabii bu saptamalar medyada yer almıyor; ne var ki kurultayı haklı olarak eleştiren yazılarda, haberlerde Sarıgül övülmüyor, eleştiriliyor. Üzü- cü olaylar şunu gösteriyor diye başlayan yorum- lar genelde; "...Sarıgül belli ki henüz genel baş- kanlığa hazırdeğil. Deneyimi, sabrı, olgunluğu ve donanımı bu iş için yeterli düzeye ulaşmamış... Şiddet kullanarak, adam yumruklayarak kurultayı kazanabileceğlni aklından blle geçlrmemeliydi... Bu kurultayda büyük yara aldı.." diyor. Bir başka köşeden; "...Sarıgül takımınıngörün- tüsü o kadaribret vericiydiki, Baykal'a sadece 'Iş- te manzara bu' demek kaldı. Ve bu manzara yıl- laryılı Baykal'ın karşısında muhalefet yapanları bi- le genel başkan etrafında topladı..." Birbaşkası; "...DenizBaykal, uzun konuşmasın- da söylemek istediği ne varsa söyledi. Sarıgül'le ilgili suçlamaları inandırıcıydı..." Bir diğeri; "...Daha çok belediye ekibi fotoğrafı veriyordu. Hırçındı; zaman zaman zoraki gülüm- semeler atmak zorunda kalıyordu. Hele 'kabada- yı' edasıyla.. vurması... Rüşvet iddialarını alkışla- yıp sadece 'Kursağımdan haram geçmedi' anla- mına gelebilecek sözlerle dlnleyenleri Ikna ede- medi..." Bir eksiklik var bu irdelemelerde; Sarıgül'ün bir başka açıdan kimliği konuşmalarına vuruyor: Yü- zeysel! •** Sarıgül aldığı 460 oyun doğrudan kendisine ve- rildiğini sanıyor ve tabii, bu tutumuyla önce ka- muoyundaki kuşkuları yanıtlamaya, sonra bu ka- nıya kendini de inandırmaya çalışıyor. CHP'de Baykal'ın liderliğine ve yönetim biçimi- ne muhalefet Sarıgül'le başlamadı. Daha önce kurultayda -460 oyun içinde yer alan- 250 kadar delege Baykal'a muhalefetini belgeledi. Kemik- leşmiş oylar, bu kurultayda da yörüngesinden sapmadı. Sarıgül değil, Hasan oğlu Ahmet aday olsaydı aynı biçimde hareket edecekti. Kurultay kulisi.. iki gündürgazetelerdeki perde gerisini yansıtan haberler, yazılar... Bu gerçeği görmeye yeter de artar bile. Çoğu Baykal'a kar- şı ama Sarıgül'ün genel başkanlığını yeğlemiyor. Bu nedenle Sarıgül kendini arpa ambarında görmesin. Mevlana'dan yola çıkalım: "Bugünkü isimlerdünde kaldı cancağızım... Bu- günden teziyok bu partinin başına karizmatik, adı rüşvete yolsuzluğa kanşmamış, bilgili birini bul- mak lazım..." Genç teğmen kaza kurbanı • FOÇA (AA) - Özcl aracıyla Izmir'den görev yaptığı Foça Amfibi Tııgayı'na giden Deniz Pi- yade Teğmen Barış Sırtbaş, Bağrası beldesi Ar- pacık Köprüsü girişinde karşıdan gelen Ege Or- dusu Komutanlığı'na bağlı tank nakil TTR'ı ile çarpıştı. TIR'ın altına gıren otomobildeki teğ- men Barış Sırtbaş olay yerinde yaşamını yıtirdı. Fazilet Hanım Yalısı'nda cinayet • İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet tarihinin ilk kadın hekimlerınden Dr. İftet Naim Onur'un miras olarak bıraktığı yalıda oturan bakıcısı Niza- mettin Yılmaz (77), bıçaklanarak öldürülmüş ola- rak bulundu. Arnavutköy Kuruçeşme Caddesi 13/2 numarada bulunan Fazilet Hanım Yalısı'nın giriş katında oturan Yılmaz'ın sırtından aldığı 15 bıçak darbesiyle öldüriildüğü bclirlcndi. Evde ya- pılan ıncelemede, eşyanın kanştırılmış olduğu an- laşıldı. Polis, cinayetin gasp amacıyla işlenmiş ola- bileceğini, evden ne alındığının tespit edilmesine yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü belirtti. Yeni evli çift öldürüldü • OSMAJNİYE (AA) - Osmanıye'nın Kadırli il- çesinde, ihbar üzerine Şahit Kansu Küçükateş Mahallesi'ndeki Cansu Apartmam'na giden gü- venlik güçleri, yatak odasında iki cesetle karşılaş- tı. Yapılan araştırmada, başlarından tabancayla vu- rulmuş halde bulunan kişilerin 8 ay önce evlenen Levent ve Özlem Sanyıldınm çifti olduğu belir- lendı. Çiftin cesetleri, otopsi için devlet hastanesi- ne kaldırılırken, olay yerinde bulunan ruhsatlı ta- bancanın, L. Sanyıldırım'a ait olduğu kaydedildi. AKP, faizsiz bono olarak adlandırılan 'sukuk icara' için düğmeye bastı Islami sermaye için yasaEBRIJ TOKTAR ANKARA - AKP ıktıdarı, İs- lami sermayeyi ve Körfez fonla- nnı Türkiyc'yc çekme gerekçe- sıyle "faizsiz bono" anlamına gelen sukıık icara için düğmeye bastı. Hazine Müsteşarlığı'nca hazırlanan "Kamu Varlıkları- nın Kullanılnıası Sureüyle Ka- muya Finansman Sağlanması- na llişkin Yasa Tasarısı" tasla- ğı, Bakanlar Kurulu'na sunuldu. Hazine'nin elindeki taşınmazlar- dan elde edilecek kira gelirine en- deksli tahvil çıkanlmasını amaç- layan taslak, bunlann ıkincıl pi- yasada işleme konularak, SPK'- ce denetlemesini öngörüyor. îktidarın üzerinde iki yıldır ça- lıştığı şeriat esaslarına dayanan sukuk icaranın hukuki ve teknik hazırlıklan tamamlandı. Hazine Müsteşarlığı'nca hazırlanan ve Türkiye'de sukuk icara sistemı- nin uygulanması için hazırlanan taslak, SPK'den de olumlu gö- rüş alınca dün Bakanlar Kuru- lu'nun ımzasına sunuldu. Devlet Bakanı Ali Babacan, yabancı yatırımın önünü açacak taslağın kamuya finansman sağlanması için önemli bir model oluğunu belirterek bunun yabancı yatı- rımları Türkiye'ye çekeceğini vurguladı. Babacan, ilk olarak Malezya'nın başlattığı sukuk icara sistemınin Bahreyn, Birle- şik Arap Emirlikleri, Kuveyt gı- bi ülkelerin yanı sıra Almanya, tngiltere ve ABD'nin de Körfez yatırnn fonlannı çekmek için uyguladığını kaydetti. Babacan, Almanya'dan Deutsche Bank'ın bu sıstemı kullandığını ve önem- li kaynak yarattığını kaydetti. Sistemin işleyişi Taslağa göre, devlet borç yeri- ne mala dayalı sukuk icara için baraj, otoyol, köprü gibi menkul- lerin işletme hakkını devrede- cek. Bu gayrimenkullerin kira geliri tahvile çevrilecek. Tahvil- den elde edilecek gelir de gayri- menkulün kirasına endekslene- cek. 5 yıl vadelı olacak ve ıkin- cil piyasası kurulacak faizsiz bo- nolar, IMKB'de işlem görecek ve SPK tarafından denetlenecek. Hükümet, bu yolla ilk aşamada 1-2 mılyar dolarlık sermayeyi yurtıçine çekmeyi amaçlıyor. Ancak devletin gayrimenkul- lerini teminat göstererek yurtdı- şına menkul gelir senedi ihraç etmesi "İslami takıyye" olarak da nıtelendırılıyor. Arapça sakk kökünden gelen sukuk, şeriat mahkemelerince verilen hüccet- berat (gelir) anlamı taşıyor. îca- ra ise kira anlamına geliyor. Noterliğin önü açılıyor Bakanlar Kurulu'nda imzası tamamlanan Notcrlik Yasası ile adli teşkilatı bulunmayan ilçe- lerde noterlık kurulması öngö- rüldü. Söz konusu yerlerde bu hizmeti icra memurluk ve yar- dımcılıklarının yürütmesini ön- gören taslak, yurttaşların ticari işlemlerini mahalinde gerçekleş- tirmesini amaçladı. Sıcaklık düşüyor Yurt Haberlcri Servisi - Soğuk hava ve kar yağışı yurdun büyük bölümünde et- kisini sürdürürken, Doğu Anadolu'da binlerce köy yolu ulaşıma kapandı. Hak- kâri-Van Karayolu 3 ayrı yere çığ düş- mesi nedeniyle 2.5 saat trafiğe kapandı. Bütün bölgcleri ctkileycn kar yağışı ve soğuk hava, hafita boyunca etkisini arttı- rarak sürecek. Özellikle perşembe günü şiddetli kar vc yağmur bekleniyor. ıstan- bul yann karla karışık yağmurlu, per- şembe günü kar yağışlı. Ankara'da kar yağışı yann ve perşembe günü sürecek. 10 dereceye kadar düşen hava sıcaklığı perşembe günü batı bölgelerimizden baş- layarak tekrar düşecek. Istanbul ve An- kara'da sıcaklık sıfınn altına inecek. Bu- gün batı bölgelerimız çok bulutlu olacak. Batı Karadenız'de karla kanşık yağmur, Doğu Akdenız'de sağanak, Güneydoğu Anadolu ve Karadenız'ın kıyısında yağ- mur görülürken İç Anadolu ve Doğu Anadolu'da kar yağışı sürecek. Hakkâri-Van Karayolu'nun trafiğe kapannıası yurttaşlara zor anlar yaşattı. (AA) Muammer Aksoy aıuldı Düzenlenen etkinliklerde; demokratik, laik, hukuk devleti için savaşım veren aydınların katledümesinin bilinçli bir eylem olduğu bir kez daha vurgulandı Muammer Aksoy. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Gazetemiz yazarı Prof. Dr. Mu- ammer Aksoy katledilişinin 15. yıl- dönümünde ailesi ve sevenleri tara- fından etkinliklerle anıldı. Aksoy için dün Cebeci Asri Mezar- lığı'ndaki mezan başında tören dü- zenlendi. Törçnde konuşan CHP Ge- nel Sckretcri Önder Sav, 1960 önce- si verdiği demokrasi mücadelesi, 61 Anayasası'nınmimarlığı, öğretmen hareketindeki etkinliği vc demokra- tik, laik, hukuk devleti için verdiği mücadelenin Aksoy'un eserlennden sadece birkaçı olduğunu söyledi. Muammer Aksoy'un eşı Ülkü Ak- soy da "15 yıl geçti. Şimdi gençle- rimiz ödünsüz ve coşkulu bir Ke- tnalistin tek başına neler yapabile- ceğini daha iyi anlıyorlar. Muam- mer Aksoy'un mücadelesi aydın- lar tarafından sürdürülecek" diye konuştu. Muammer Aksoy'un oğlu Arın Aksoy, "Türkiye'ye adadığı bir önırün ardından onu öldüren- ler serbest kalmaya başladı" dedı. Türkiye Barolar Birliğı BaşkanıÖz- demir Özok, "Devrimleriyüreğin- de yaşatan insanları bugünlerde daha çok arıyoruz" diye konuştu. Öte yandan akşam saatlerinde An- kara Barosu vc Türk Hukuk Kurumu, "Aydınlanma Düşünccsinin İki Temsilcisi" konulu panel düzenledi. Panele gazetemiz yazan Ali Sirmen, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Cevat Geray, Başkent Üniversitesi Kamu Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Ah- met Mumcu ve Ankara Üniversite- si Hukuk Fakültesi öğretim üycsi Prof. Anıl Çeçen katıldılar. Sirmen, konuşmasında, "Türkiye'de bu mil- li eğitim oldukça, ne aydınlanma gerçekleşir ne de laiklik korunabi- ür" dedi. Ahmet Mumcu ise "Aksoy ve Uğur Mumcu'ya ihtiyacımız var" diye konuştu. Çeçen, "Aksoy ve Mumcu'nun öldürülnıesi, Tür- kiye'nin aydınlanma yolunda iler- lemesini cngcllcmiştir. Bu cinayet lcr bilinçli yapılnııştır" dedi. CHP lideri Deniz Baykal yayımla- dığı mesajda suikastın laik cumhuri- yete yönelik olduğunu belirtti. ADD Başkanı Ertuğrul Kazancı da Ak- soy'un anısına bir mesaj yayımladı. ÜST KURULLARA 'ATAMA' TASARISI Anadol: Diktatörlük rejimineyakışır İZMİR BAROSU KARARINA DESTEK: 'Avrupa sponsorlu demokrasi olmaz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkan- vekili KcmalAnadol, düzen- leyici ve denetleyici kurum- lar için ortak usul ve esaslar getiren tasanyla ilgili olarak "Bu, diktatörlük rejimle- rinde görülebilecek bir ıııii- dahaleden başka bir şey de- ğil" değerlendirmesiniyaptı. Anadol, CHP'lilerlebirlikte Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin'i ziyaret etti. Tasannın çarşamba günü Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gö- rüşüleceğini anlatan Anadol, "Ust kurulları, Bakanlar Kurulu'nun atamasına bı- rakmak, iktidarın partizan uygulamalarına yol açacak- tır. Bu nedenle, bunu demok- rasi açısından bir rejim me- selesi olarak algılıyoruz ve karşı çıkıyoruz" dedı RTÜK'ün sosyal bir kuruluş olduğunu anlatan Anadol, sa- dece üyelerinı değil, başkanı- nı bile belirlemeyi Bakanlar Kurulu'na bırakmanın "çağ- dışı" bir uygulama olacağını belirtti. Tasannuı yasalaşması durumunda Anayasa Mahke- mesi'ne gideceklerini belirten Anadol "Bu konudaTürkiye demokratik bir ülke olmak- tan çıkar" diyebilecek kadar kesin bir yargıya sahip olduk- lannı bildirdi. Anadol, RTÜKBaşkanf nın da tasanyı "antidemokratik bir uygulama" olarak nite- lendırdığını söyledi. IZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - îzmir Barosu Yö- netım Kurulu'nun, Işkenceyi Önleme Grubu'nu kapatma- sı ve "Işkencenin Önlenme- sinde Hukukçunun Rolü" konulu projeyı askıya alması sonrası başlayan tartışmalara yeni bir boyut eklendi. Cumhuriyetçı Avukatlar Grubu ve Avukatlar Derneği üyelen adına açıklama yapan Erdoğan Özer, genel kuru- luıı toplanması durumunda, sözleşmenin genel koşullan- nı tartışmaya açılacağuıı bil- dirdi. Ozer, "Sonlandırılan projeyi savunanlar, proje- nin genel şartlarını yayım- lamamışlardır" dedi. özer, projenin genel koşullarını şu şekilde açıkladı: "Sözleşme- (le,AB devleti 'sözleşme yet- kilisi', İ/.ıııir Barosu ise 'ya- rarlanıcı' diye amlmaktadır. Sö/Jeşmede, AB devletinin logosunun kullanılması şart koşulmu;,AB devletine, do- kümanları özgürce kullan- nıa yetkisi verilmiştir." Izmir Barosu'nun kararla- nnı desteklediklerini söyle- yen Özer şöyle devam etti: "Cumhuriyet devriminin ideolojisi Kemalist ideoloji- dir. Tam bağımsızlık ilkesi- ni savunan devrimciler, Av- rupa ve ABD emperyaliz- ıııiııin parasına muhtaç ol- madan mücadele ettiler. Sponsorlu demokrasicilik akla bile gelmezdi." GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Seçimler Irak'ta bölünmenin derinleşmesine ne- den olacak bir altyapı hazırlamaya yönelik. Irak'ın tarihine baktığımızda 30 Ocak seçimleri de dahil olmak üzere bugüne dek özgür, çok par- tili seçim yaşamadığını söyleyebiliriz. 1932'de In- giliz mandası bitti, ama Ingiliz kumandası bitme- di... 1958'de devletin yeniden kurulması, yeni bir Arap federasyonunun yaratılması çalışmaları ya- pıldı. Aynı yıl Haşimi hanedanı askeri darbeyle devrildi... 1968'do yeni bir darbeyle Hasan El Bekr yönetime geldi. Saddam Hüseyin de he- men ertesi yıl Bekr'in yardımcısı oldu... 1979'da Saddam yönetime geldi. 9 Nisan 2003'e dek tek seçici ve seçtirici olarak ülkesini yönetti... 30 Ocak 2005'te de yeni Irak anayasasını ya- pacak olan geçici meclis, ABD işgali altında oluş- turuldu. önceki gün seçilenler 2005 sonuna dek anayasa çalışması yapacak. Ekimdeki halkoylamasında anayasaya evet çı- karsa Aralık 2005'te yeni meclis için seçimlere gi- dilecek. Hayır çıkarsa 2005 yılı boyunca yaşanan süreç yenilenecek. Seçimler Irak'ın demokrasiye geçmesi için bir adım olarak da algılanabilir ama, demokrasiye geçmeden önce nelerden geçmesi gerektiğini şu aşamada kestirmek zor! Girişte vurguladığımız gibi 30 Ocak seçimleri I- rak'ı bütünleştirmekten çok parçalamaya dönük sonuçlar verebilir. Böylece Irak, Londra-VVashing- ton hattıyla kurulan iletişime paralel olarak de- mokrasiye b-ölüm b-ölüm geçebilir. Katılım karmaşası Geleceğe dönük değerlendirmeleri zamana ya- yıp bugüne bakalım. Kuzey Irak'taki liderler seçim takvimini Türkiye'ye karşı duruş takvimi olarak da işletme yolunda. Barzani ileTalabani beraber ve solo demeçler serisini geçen hafta da sürdürdü. Barzani Kerkük'ten girdi, Kürt devletinden çıktı. Türkiye'nin ya da başka bir ülkenin Irak'ın içişle- rine karışamayacağını söyledi. Ardından da Ame- rikan askerlerine teşekkür etti! Talabani de Türkiye'nin Irak'ta olup bitenlere karışması halinden bölge ülkelerinin de Türkiye üzerine sözlerinin olacağını ima edip Iskenderun'a kadar uzandı. Her iki liderin sözlerini ABD'den söylemek iste- dikleri olarak algılamak gerekiyor. ABD'nin bu ko- nudaki politikası şöyle: Kuzey Irak'a gidip onlara güç verme ve her tür- lü demecin önünü açma. Ankara'ya gelip "yaa siz onlara bakmayın. Irak'ta slzi üzecek birşey olmaz" deme! Ankara bu politikayı yutmazsa bu kez damar- dan vermenin yollarını arıyorlar. Türkiye'nin anlam ve önemini, iki ülke ilişkilerinin dayanılmaz derin- liğini gündeme getiriyorlar. Yeniden seçimlere dönersek... İlk gelen bilgile- re göre, Irak halkı dinsel ve etnik bölünmenin ya- nı sıra, coğrafyasal bölünmeler de yaşıyor. örne- ğin Musul'daki Sünnilerle Bağdat'takiler ayrı yol tutmuş görünüyor. Kerkük'teki Türkmenlerle Tel Afer'dekiler ayrı telden çalıyor. Güneyde Şiilerin yarışı arada bir Iran'ın Kum kentine kadar uzanan dolambaçlı yollardan geçiyor... Bunun yanında seçimlere katılım oranının sap- tırılarak duyurulduğu dikkati çekiyor. Kaba bir he- saplamayla durum şu: Irak'ın nüfusu 25 milyon. Seçmen sayısı 16 mil- yon. Seçimlerde oy kullanmak için adını yazdıran- ların sayısı 8.5 milyon. Irak yönetimi ve Amerikalılar seçime katılımın yüzde 60 dolayında olduğunu söylüyor. Yani 6 milyon kadar Iraklı sandığa gitmiş. Katılım oranı daha önce oy kullanacağını bildirenler üzerinden hesaplanıyor. Oysa toplam seçmen üzerinden he- saplandığında oran yüzde 30'lara düşüyor. Irak'ın 3. büyük kenti Musul'da Amerikalılar ka- pı kapı sandık dolaştırıp halkı oy kullanmaya ça- ğırmış. Herhalde şöyle seslenmişlerdir: Allah rızası için işgalciye bir oy! ankcumCucumhuriyet.com.tr AL GÖZÜiVI SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Bizeyeni birpartigerek I Baştarafı Arka Sayfada de olsaydım, bu bir hayal olmazdı. Çünkü oralar- da milletvekili olmak için, çok paralı olmaya ge- rek yok, başkan ve çevresinin adeta yalakalığını yapmaya gerek yok. Sadece çalışkan, sorumluluk sahıbı ve ınançlı olacaksınız. Ben böyle düşünürken az sonra müzik başlıyor ve altmış partili, kadın erkek kendini piste atıyor. Kimsede en ufak bir çekince yok. Yann sabah be- nim hakkımda neler söylerler endışesı yok. Ken- dileri gibiler, çünkü o partide namus bekçisi, ma- halle bekçisi olmaya soyunan hiç kimse yok. Çok basit, bir iş için seçilmişler ve iki dönem sonra bu ışi başkalarına terk edip, eskı işlerüıe dönecekler. Ceplerinde onları ve sülalelerini hayat boyu padi- şahlar gibi besleyecek emekli milletvekili maaşı olmadan. Evet, "bize yeni bir parti gerek". Köylülük- ten kurtulmuş, kompleksleriyle barışık olmayı öğ- renmiş sadece ve sadece üstlendikleri toplumsal görevi yapmaları gerektiğini çok iyi bilen, yurt- taşlardan kurulmuş bir parti gerek. Size açık bir itiraf epeydir, bu ülkedeki tüm partilerden umu- dumu kestim ve hissediyorum iki üç yıla varma- dan, hayal ettiğim partinin ilk kuruluş çalışmala- n başlayacak.Çünkü eğer Türkiyeli bir yurttaş ola- rak benim böyle hayallerim varsa, başkalarmın da var. Ve bence bu hayali kuranlar azımsanmayacak kadar çok. Yani bize yeni bir parti gerek! Diğerlerine ben- zemeyen. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle