Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 ŞUBAT 2005 SALI r
8 HABERLERIN DEVAMI
T U R K I Y E
Istanbul PB 4 Sinop
Ldıme
Kocaeli
ÇB 2 Samsun
PB 5 Trabzon Y 11
Çanakkale ÇB 6 Giresun Y 10
Izmir ÇB 10 Ankara K 5
Manisa ÇB 10 Eskişehir PB 3
Aydın
Denizli
ÇB 10 Konya K
ÇB 8 Sıvas K 1
Zonguldak K 5 Antalya PB 14 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
K
Y
Y
Y
K
K
13
12
6
8
8
7
4
5
K -4
Tüm yurt parçalı ve
çok bulutlu, Batı Karade-
nız kıyıları, Orta ve Doğu
Karadenız, Iç Anado-
lu'nun güney ve doğusu,
Doğu Akdeniz, Doğu ve
Gurıeyduğu Anadolu bol-
gelerı yağışlı geçecek.
Yurdun doğu kesimlerin-
de sis görülecek Hava sı
caklığı kuzeyhatı kesım-
lerde bıraz artacak, dığer
yerlerde ise azalmaya de-
vam edecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Münih
PB
PB
PB
ÇB
Y
Y
Y
Y
Y
3
4
5
10
6
6
7
b
4
Berlin ÇB 3 Moskova K -3
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
K
PB
K
K
K
PB
PB
3
13
2
2
1
12
11
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
PB
K
Y
K
K
B
15
6
7
-3
-5
18
Zürih K 2 Şam Y 10
Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurlu , Karlı Gök gurultulü
GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
yanıtlamasını istemeden, hatta bu savları gör-
mezlikten gelerek Sarıgül'e destek vermesine
karşın Baykal'ın seçimi ilk turda kazanması Pi-
rus zaferi diye adlandırıldı.
Olabilir, bir görüştür. Ama Sarıgül'ün aldığı so-
nucu zafer diye göstermek insafa sığar mı?
Iki gün süren kurultaydaki olaylar gerçekten
CHP gibi kemikleşmiş bir partiye yakışmadı.
Doğru. Ama CHP'ye yakışmayan olayların na-
sıl başlayıp geliştiğini yazmadan sadece vur aba-
lıya edebiyatını yeğlemenin gerçeklere sığan ta-
rafı var mı?
örneğin kurultayın CHP'ye yaraşır dinginlik
içinde başladığının anons edildiği sırada kapılar
kırıldı. Sarıgül, çevresinde elli kadar taraftarıyla
adeta kurultayı bastı ve bundan sonra artık olay-
ları dizginlemenin olanağı kalmadı.
Delegelerin bulunduğu tribüne çıkarken (Mus-
tafa özyürek'in Sarıgül'ün el kol hareketleriyle
politika yaptığını ileri süren savlarına hak verirce-
sine) eşini ittiğini gerekce göstererek Bakırköy
Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'i yumrukladı.
Sonradan stresliyim, vurdum, özür dilerim dedi;
ama böylece sinirlerine egemen olamayan, yum-
rukla konuşan birsiyasetçi kimliğini doğruladı.
Divan başkanının tüzük gereği adaylığı resmi-
yet kazanmadan konuşamayacağını söylemesi-
ne karşın, iki kez kürsüye çıktı. Inmek istemedi.
Genelde kargaşa çıkarmayı, olay yaratarak ku-
rultayı almayı planlayan bir davranış içindeymiş
izlenimini verdi. Baykal konuşurken sık sık aya-
ğa fırlayarak karşılık vermeye çalıştı. Sinirlerine
egernen olamadığını gazetelerde yayımlanan fo-
toğrafları kanıtlıyor.
• ••
Tabii bu saptamalar medyada yer almıyor; ne
var ki kurultayı haklı olarak eleştiren yazılarda,
haberlerde Sarıgül övülmüyor, eleştiriliyor. Üzü-
cü olaylar şunu gösteriyor diye başlayan yorum-
lar genelde; "...Sarıgül belli ki henüz genel baş-
kanlığa hazırdeğil. Deneyimi, sabrı, olgunluğu ve
donanımı bu iş için yeterli düzeye ulaşmamış...
Şiddet kullanarak, adam yumruklayarak kurultayı
kazanabileceğlni aklından blle geçlrmemeliydi...
Bu kurultayda büyük yara aldı.." diyor.
Bir başka köşeden; "...Sarıgül takımınıngörün-
tüsü o kadaribret vericiydiki, Baykal'a sadece 'Iş-
te manzara bu' demek kaldı. Ve bu manzara yıl-
laryılı Baykal'ın karşısında muhalefet yapanları bi-
le genel başkan etrafında topladı..."
Birbaşkası; "...DenizBaykal, uzun konuşmasın-
da söylemek istediği ne varsa söyledi. Sarıgül'le
ilgili suçlamaları inandırıcıydı..."
Bir diğeri; "...Daha çok belediye ekibi fotoğrafı
veriyordu. Hırçındı; zaman zaman zoraki gülüm-
semeler atmak zorunda kalıyordu. Hele 'kabada-
yı' edasıyla.. vurması... Rüşvet iddialarını alkışla-
yıp sadece 'Kursağımdan haram geçmedi' anla-
mına gelebilecek sözlerle dlnleyenleri Ikna ede-
medi..."
Bir eksiklik var bu irdelemelerde; Sarıgül'ün bir
başka açıdan kimliği konuşmalarına vuruyor: Yü-
zeysel!
•**
Sarıgül aldığı 460 oyun doğrudan kendisine ve-
rildiğini sanıyor ve tabii, bu tutumuyla önce ka-
muoyundaki kuşkuları yanıtlamaya, sonra bu ka-
nıya kendini de inandırmaya çalışıyor.
CHP'de Baykal'ın liderliğine ve yönetim biçimi-
ne muhalefet Sarıgül'le başlamadı. Daha önce
kurultayda -460 oyun içinde yer alan- 250 kadar
delege Baykal'a muhalefetini belgeledi. Kemik-
leşmiş oylar, bu kurultayda da yörüngesinden
sapmadı. Sarıgül değil, Hasan oğlu Ahmet aday
olsaydı aynı biçimde hareket edecekti.
Kurultay kulisi.. iki gündürgazetelerdeki perde
gerisini yansıtan haberler, yazılar... Bu gerçeği
görmeye yeter de artar bile. Çoğu Baykal'a kar-
şı ama Sarıgül'ün genel başkanlığını yeğlemiyor.
Bu nedenle Sarıgül kendini arpa ambarında
görmesin.
Mevlana'dan yola çıkalım:
"Bugünkü isimlerdünde kaldı cancağızım... Bu-
günden teziyok bu partinin başına karizmatik, adı
rüşvete yolsuzluğa kanşmamış, bilgili birini bul-
mak lazım..."
Genç teğmen kaza kurbanı
• FOÇA (AA) - Özcl aracıyla Izmir'den görev
yaptığı Foça Amfibi Tııgayı'na giden Deniz Pi-
yade Teğmen Barış Sırtbaş, Bağrası beldesi Ar-
pacık Köprüsü girişinde karşıdan gelen Ege Or-
dusu Komutanlığı'na bağlı tank nakil TTR'ı ile
çarpıştı. TIR'ın altına gıren otomobildeki teğ-
men Barış Sırtbaş olay yerinde yaşamını yıtirdı.
Fazilet Hanım Yalısı'nda cinayet
• İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet tarihinin
ilk kadın hekimlerınden Dr. İftet Naim Onur'un
miras olarak bıraktığı yalıda oturan bakıcısı Niza-
mettin Yılmaz (77), bıçaklanarak öldürülmüş ola-
rak bulundu. Arnavutköy Kuruçeşme Caddesi
13/2 numarada bulunan Fazilet Hanım Yalısı'nın
giriş katında oturan Yılmaz'ın sırtından aldığı 15
bıçak darbesiyle öldüriildüğü bclirlcndi. Evde ya-
pılan ıncelemede, eşyanın kanştırılmış olduğu an-
laşıldı. Polis, cinayetin gasp amacıyla işlenmiş ola-
bileceğini, evden ne alındığının tespit edilmesine
yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü belirtti.
Yeni evli çift öldürüldü
• OSMAJNİYE (AA) - Osmanıye'nın Kadırli il-
çesinde, ihbar üzerine Şahit Kansu Küçükateş
Mahallesi'ndeki Cansu Apartmam'na giden gü-
venlik güçleri, yatak odasında iki cesetle karşılaş-
tı. Yapılan araştırmada, başlarından tabancayla vu-
rulmuş halde bulunan kişilerin 8 ay önce evlenen
Levent ve Özlem Sanyıldınm çifti olduğu belir-
lendı. Çiftin cesetleri, otopsi için devlet hastanesi-
ne kaldırılırken, olay yerinde bulunan ruhsatlı ta-
bancanın, L. Sanyıldırım'a ait olduğu kaydedildi.
AKP, faizsiz bono olarak adlandırılan 'sukuk icara' için düğmeye bastı
Islami sermaye için yasaEBRIJ TOKTAR
ANKARA - AKP ıktıdarı, İs-
lami sermayeyi ve Körfez fonla-
nnı Türkiyc'yc çekme gerekçe-
sıyle "faizsiz bono" anlamına
gelen sukıık icara için düğmeye
bastı. Hazine Müsteşarlığı'nca
hazırlanan "Kamu Varlıkları-
nın Kullanılnıası Sureüyle Ka-
muya Finansman Sağlanması-
na llişkin Yasa Tasarısı" tasla-
ğı, Bakanlar Kurulu'na sunuldu.
Hazine'nin elindeki taşınmazlar-
dan elde edilecek kira gelirine en-
deksli tahvil çıkanlmasını amaç-
layan taslak, bunlann ıkincıl pi-
yasada işleme konularak, SPK'-
ce denetlemesini öngörüyor.
îktidarın üzerinde iki yıldır ça-
lıştığı şeriat esaslarına dayanan
sukuk icaranın hukuki ve teknik
hazırlıklan tamamlandı. Hazine
Müsteşarlığı'nca hazırlanan ve
Türkiye'de sukuk icara sistemı-
nin uygulanması için hazırlanan
taslak, SPK'den de olumlu gö-
rüş alınca dün Bakanlar Kuru-
lu'nun ımzasına sunuldu. Devlet
Bakanı Ali Babacan, yabancı
yatırımın önünü açacak taslağın
kamuya finansman sağlanması
için önemli bir model oluğunu
belirterek bunun yabancı yatı-
rımları Türkiye'ye çekeceğini
vurguladı. Babacan, ilk olarak
Malezya'nın başlattığı sukuk
icara sistemınin Bahreyn, Birle-
şik Arap Emirlikleri, Kuveyt gı-
bi ülkelerin yanı sıra Almanya,
tngiltere ve ABD'nin de Körfez
yatırnn fonlannı çekmek için
uyguladığını kaydetti. Babacan,
Almanya'dan Deutsche Bank'ın
bu sıstemı kullandığını ve önem-
li kaynak yarattığını kaydetti.
Sistemin işleyişi
Taslağa göre, devlet borç yeri-
ne mala dayalı sukuk icara için
baraj, otoyol, köprü gibi menkul-
lerin işletme hakkını devrede-
cek. Bu gayrimenkullerin kira
geliri tahvile çevrilecek. Tahvil-
den elde edilecek gelir de gayri-
menkulün kirasına endekslene-
cek. 5 yıl vadelı olacak ve ıkin-
cil piyasası kurulacak faizsiz bo-
nolar, IMKB'de işlem görecek
ve SPK tarafından denetlenecek.
Hükümet, bu yolla ilk aşamada
1-2 mılyar dolarlık sermayeyi
yurtıçine çekmeyi amaçlıyor.
Ancak devletin gayrimenkul-
lerini teminat göstererek yurtdı-
şına menkul gelir senedi ihraç
etmesi "İslami takıyye" olarak
da nıtelendırılıyor. Arapça sakk
kökünden gelen sukuk, şeriat
mahkemelerince verilen hüccet-
berat (gelir) anlamı taşıyor. îca-
ra ise kira anlamına geliyor.
Noterliğin önü açılıyor
Bakanlar Kurulu'nda imzası
tamamlanan Notcrlik Yasası ile
adli teşkilatı bulunmayan ilçe-
lerde noterlık kurulması öngö-
rüldü. Söz konusu yerlerde bu
hizmeti icra memurluk ve yar-
dımcılıklarının yürütmesini ön-
gören taslak, yurttaşların ticari
işlemlerini mahalinde gerçekleş-
tirmesini amaçladı.
Sıcaklık düşüyor
Yurt Haberlcri Servisi - Soğuk hava ve
kar yağışı yurdun büyük bölümünde et-
kisini sürdürürken, Doğu Anadolu'da
binlerce köy yolu ulaşıma kapandı. Hak-
kâri-Van Karayolu 3 ayrı yere çığ düş-
mesi nedeniyle 2.5 saat trafiğe kapandı.
Bütün bölgcleri ctkileycn kar yağışı ve
soğuk hava, hafita boyunca etkisini arttı-
rarak sürecek. Özellikle perşembe günü
şiddetli kar vc yağmur bekleniyor. ıstan-
bul yann karla karışık yağmurlu, per-
şembe günü kar yağışlı. Ankara'da kar
yağışı yann ve perşembe günü sürecek.
10 dereceye kadar düşen hava sıcaklığı
perşembe günü batı bölgelerimizden baş-
layarak tekrar düşecek. Istanbul ve An-
kara'da sıcaklık sıfınn altına inecek. Bu-
gün batı bölgelerimız çok bulutlu olacak.
Batı Karadenız'de karla kanşık yağmur,
Doğu Akdenız'de sağanak, Güneydoğu
Anadolu ve Karadenız'ın kıyısında yağ-
mur görülürken İç Anadolu ve Doğu
Anadolu'da kar yağışı sürecek. Hakkâri-Van Karayolu'nun trafiğe kapannıası yurttaşlara zor anlar yaşattı. (AA)
Muammer Aksoy aıuldı
Düzenlenen etkinliklerde; demokratik, laik, hukuk devleti için savaşım veren
aydınların katledümesinin bilinçli bir eylem olduğu bir kez daha vurgulandı
Muammer Aksoy.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Gazetemiz yazarı Prof. Dr. Mu-
ammer Aksoy katledilişinin 15. yıl-
dönümünde ailesi ve sevenleri tara-
fından etkinliklerle anıldı.
Aksoy için dün Cebeci Asri Mezar-
lığı'ndaki mezan başında tören dü-
zenlendi. Törçnde konuşan CHP Ge-
nel Sckretcri Önder Sav, 1960 önce-
si verdiği demokrasi mücadelesi, 61
Anayasası'nınmimarlığı, öğretmen
hareketindeki etkinliği vc demokra-
tik, laik, hukuk devleti için verdiği
mücadelenin Aksoy'un eserlennden
sadece birkaçı olduğunu söyledi.
Muammer Aksoy'un eşı Ülkü Ak-
soy da "15 yıl geçti. Şimdi gençle-
rimiz ödünsüz ve coşkulu bir Ke-
tnalistin tek başına neler yapabile-
ceğini daha iyi anlıyorlar. Muam-
mer Aksoy'un mücadelesi aydın-
lar tarafından sürdürülecek" diye
konuştu. Muammer Aksoy'un oğlu
Arın Aksoy, "Türkiye'ye adadığı
bir önırün ardından onu öldüren-
ler serbest kalmaya başladı" dedı.
Türkiye Barolar Birliğı BaşkanıÖz-
demir Özok, "Devrimleriyüreğin-
de yaşatan insanları bugünlerde
daha çok arıyoruz" diye konuştu.
Öte yandan akşam saatlerinde An-
kara Barosu vc Türk Hukuk Kurumu,
"Aydınlanma Düşünccsinin İki
Temsilcisi" konulu panel düzenledi.
Panele gazetemiz yazan Ali Sirmen,
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Cevat
Geray, Başkent Üniversitesi Kamu
Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Ah-
met Mumcu ve Ankara Üniversite-
si Hukuk Fakültesi öğretim üycsi
Prof. Anıl Çeçen katıldılar. Sirmen,
konuşmasında, "Türkiye'de bu mil-
li eğitim oldukça, ne aydınlanma
gerçekleşir ne de laiklik korunabi-
ür" dedi. Ahmet Mumcu ise "Aksoy
ve Uğur Mumcu'ya ihtiyacımız
var" diye konuştu. Çeçen, "Aksoy
ve Mumcu'nun öldürülnıesi, Tür-
kiye'nin aydınlanma yolunda iler-
lemesini cngcllcmiştir. Bu cinayet
lcr bilinçli yapılnııştır" dedi.
CHP lideri Deniz Baykal yayımla-
dığı mesajda suikastın laik cumhuri-
yete yönelik olduğunu belirtti. ADD
Başkanı Ertuğrul Kazancı da Ak-
soy'un anısına bir mesaj yayımladı.
ÜST KURULLARA 'ATAMA' TASARISI
Anadol: Diktatörlük
rejimineyakışır
İZMİR BAROSU KARARINA DESTEK:
'Avrupa sponsorlu
demokrasi olmaz'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Grup Başkan-
vekili KcmalAnadol, düzen-
leyici ve denetleyici kurum-
lar için ortak usul ve esaslar
getiren tasanyla ilgili olarak
"Bu, diktatörlük rejimle-
rinde görülebilecek bir ıııii-
dahaleden başka bir şey de-
ğil" değerlendirmesiniyaptı.
Anadol, CHP'lilerlebirlikte
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Nazmi Bilgin'i ziyaret etti.
Tasannın çarşamba günü Plan
ve Bütçe Komisyonu'nda gö-
rüşüleceğini anlatan Anadol,
"Ust kurulları, Bakanlar
Kurulu'nun atamasına bı-
rakmak, iktidarın partizan
uygulamalarına yol açacak-
tır. Bu nedenle, bunu demok-
rasi açısından bir rejim me-
selesi olarak algılıyoruz ve
karşı çıkıyoruz" dedı
RTÜK'ün sosyal bir kuruluş
olduğunu anlatan Anadol, sa-
dece üyelerinı değil, başkanı-
nı bile belirlemeyi Bakanlar
Kurulu'na bırakmanın "çağ-
dışı" bir uygulama olacağını
belirtti. Tasannuı yasalaşması
durumunda Anayasa Mahke-
mesi'ne gideceklerini belirten
Anadol "Bu konudaTürkiye
demokratik bir ülke olmak-
tan çıkar" diyebilecek kadar
kesin bir yargıya sahip olduk-
lannı bildirdi.
Anadol, RTÜKBaşkanf nın
da tasanyı "antidemokratik
bir uygulama" olarak nite-
lendırdığını söyledi.
IZMtR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - îzmir Barosu Yö-
netım Kurulu'nun, Işkenceyi
Önleme Grubu'nu kapatma-
sı ve "Işkencenin Önlenme-
sinde Hukukçunun Rolü"
konulu projeyı askıya alması
sonrası başlayan tartışmalara
yeni bir boyut eklendi.
Cumhuriyetçı Avukatlar
Grubu ve Avukatlar Derneği
üyelen adına açıklama yapan
Erdoğan Özer, genel kuru-
luıı toplanması durumunda,
sözleşmenin genel koşullan-
nı tartışmaya açılacağuıı bil-
dirdi. Ozer, "Sonlandırılan
projeyi savunanlar, proje-
nin genel şartlarını yayım-
lamamışlardır" dedi. özer,
projenin genel koşullarını şu
şekilde açıkladı: "Sözleşme-
(le,AB devleti 'sözleşme yet-
kilisi', İ/.ıııir Barosu ise 'ya-
rarlanıcı' diye amlmaktadır.
Sö/Jeşmede, AB devletinin
logosunun kullanılması şart
koşulmu;,AB devletine, do-
kümanları özgürce kullan-
nıa yetkisi verilmiştir."
Izmir Barosu'nun kararla-
nnı desteklediklerini söyle-
yen Özer şöyle devam etti:
"Cumhuriyet devriminin
ideolojisi Kemalist ideoloji-
dir. Tam bağımsızlık ilkesi-
ni savunan devrimciler, Av-
rupa ve ABD emperyaliz-
ıııiııin parasına muhtaç ol-
madan mücadele ettiler.
Sponsorlu demokrasicilik
akla bile gelmezdi."
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Seçimler Irak'ta bölünmenin derinleşmesine ne-
den olacak bir altyapı hazırlamaya yönelik.
Irak'ın tarihine baktığımızda 30 Ocak seçimleri
de dahil olmak üzere bugüne dek özgür, çok par-
tili seçim yaşamadığını söyleyebiliriz. 1932'de In-
giliz mandası bitti, ama Ingiliz kumandası bitme-
di... 1958'de devletin yeniden kurulması, yeni bir
Arap federasyonunun yaratılması çalışmaları ya-
pıldı. Aynı yıl Haşimi hanedanı askeri darbeyle
devrildi... 1968'do yeni bir darbeyle Hasan El
Bekr yönetime geldi. Saddam Hüseyin de he-
men ertesi yıl Bekr'in yardımcısı oldu... 1979'da
Saddam yönetime geldi. 9 Nisan 2003'e dek tek
seçici ve seçtirici olarak ülkesini yönetti...
30 Ocak 2005'te de yeni Irak anayasasını ya-
pacak olan geçici meclis, ABD işgali altında oluş-
turuldu. önceki gün seçilenler 2005 sonuna dek
anayasa çalışması yapacak.
Ekimdeki halkoylamasında anayasaya evet çı-
karsa Aralık 2005'te yeni meclis için seçimlere gi-
dilecek. Hayır çıkarsa 2005 yılı boyunca yaşanan
süreç yenilenecek.
Seçimler Irak'ın demokrasiye geçmesi için bir
adım olarak da algılanabilir ama, demokrasiye
geçmeden önce nelerden geçmesi gerektiğini şu
aşamada kestirmek zor!
Girişte vurguladığımız gibi 30 Ocak seçimleri I-
rak'ı bütünleştirmekten çok parçalamaya dönük
sonuçlar verebilir. Böylece Irak, Londra-VVashing-
ton hattıyla kurulan iletişime paralel olarak de-
mokrasiye b-ölüm b-ölüm geçebilir.
Katılım karmaşası
Geleceğe dönük değerlendirmeleri zamana ya-
yıp bugüne bakalım. Kuzey Irak'taki liderler seçim
takvimini Türkiye'ye karşı duruş takvimi olarak da
işletme yolunda. Barzani ileTalabani beraber ve
solo demeçler serisini geçen hafta da sürdürdü.
Barzani Kerkük'ten girdi, Kürt devletinden çıktı.
Türkiye'nin ya da başka bir ülkenin Irak'ın içişle-
rine karışamayacağını söyledi. Ardından da Ame-
rikan askerlerine teşekkür etti!
Talabani de Türkiye'nin Irak'ta olup bitenlere
karışması halinden bölge ülkelerinin de Türkiye
üzerine sözlerinin olacağını ima edip Iskenderun'a
kadar uzandı.
Her iki liderin sözlerini ABD'den söylemek iste-
dikleri olarak algılamak gerekiyor. ABD'nin bu ko-
nudaki politikası şöyle:
Kuzey Irak'a gidip onlara güç verme ve her tür-
lü demecin önünü açma. Ankara'ya gelip "yaa siz
onlara bakmayın. Irak'ta slzi üzecek birşey olmaz"
deme!
Ankara bu politikayı yutmazsa bu kez damar-
dan vermenin yollarını arıyorlar. Türkiye'nin anlam
ve önemini, iki ülke ilişkilerinin dayanılmaz derin-
liğini gündeme getiriyorlar.
Yeniden seçimlere dönersek... İlk gelen bilgile-
re göre, Irak halkı dinsel ve etnik bölünmenin ya-
nı sıra, coğrafyasal bölünmeler de yaşıyor. örne-
ğin Musul'daki Sünnilerle Bağdat'takiler ayrı yol
tutmuş görünüyor. Kerkük'teki Türkmenlerle Tel
Afer'dekiler ayrı telden çalıyor. Güneyde Şiilerin
yarışı arada bir Iran'ın Kum kentine kadar uzanan
dolambaçlı yollardan geçiyor...
Bunun yanında seçimlere katılım oranının sap-
tırılarak duyurulduğu dikkati çekiyor. Kaba bir he-
saplamayla durum şu:
Irak'ın nüfusu 25 milyon. Seçmen sayısı 16 mil-
yon. Seçimlerde oy kullanmak için adını yazdıran-
ların sayısı 8.5 milyon.
Irak yönetimi ve Amerikalılar seçime katılımın
yüzde 60 dolayında olduğunu söylüyor. Yani 6
milyon kadar Iraklı sandığa gitmiş. Katılım oranı
daha önce oy kullanacağını bildirenler üzerinden
hesaplanıyor. Oysa toplam seçmen üzerinden he-
saplandığında oran yüzde 30'lara düşüyor.
Irak'ın 3. büyük kenti Musul'da Amerikalılar ka-
pı kapı sandık dolaştırıp halkı oy kullanmaya ça-
ğırmış. Herhalde şöyle seslenmişlerdir:
Allah rızası için işgalciye bir oy!
ankcumCucumhuriyet.com.tr
AL GÖZÜiVI SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Bizeyeni birpartigerek
I Baştarafı Arka Sayfada
de olsaydım, bu bir hayal olmazdı. Çünkü oralar-
da milletvekili olmak için, çok paralı olmaya ge-
rek yok, başkan ve çevresinin adeta yalakalığını
yapmaya gerek yok. Sadece çalışkan, sorumluluk
sahıbı ve ınançlı olacaksınız.
Ben böyle düşünürken az sonra müzik başlıyor
ve altmış partili, kadın erkek kendini piste atıyor.
Kimsede en ufak bir çekince yok. Yann sabah be-
nim hakkımda neler söylerler endışesı yok. Ken-
dileri gibiler, çünkü o partide namus bekçisi, ma-
halle bekçisi olmaya soyunan hiç kimse yok. Çok
basit, bir iş için seçilmişler ve iki dönem sonra bu
ışi başkalarına terk edip, eskı işlerüıe dönecekler.
Ceplerinde onları ve sülalelerini hayat boyu padi-
şahlar gibi besleyecek emekli milletvekili maaşı
olmadan.
Evet, "bize yeni bir parti gerek". Köylülük-
ten kurtulmuş, kompleksleriyle barışık olmayı öğ-
renmiş sadece ve sadece üstlendikleri toplumsal
görevi yapmaları gerektiğini çok iyi bilen, yurt-
taşlardan kurulmuş bir parti gerek. Size açık bir
itiraf epeydir, bu ülkedeki tüm partilerden umu-
dumu kestim ve hissediyorum iki üç yıla varma-
dan, hayal ettiğim partinin ilk kuruluş çalışmala-
n başlayacak.Çünkü eğer Türkiyeli bir yurttaş ola-
rak benim böyle hayallerim varsa, başkalarmın da
var. Ve bence bu hayali kuranlar azımsanmayacak
kadar çok.
Yani bize yeni bir parti gerek! Diğerlerine ben-
zemeyen.
isilozgenturk@superonline.com