Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 ŞUBAT 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
CHP'yc. yo.ni ad:
Cümlelen Harp
Parlisi!
Elektronîk posta: dentzsom@cuinhuriyet.com. 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- ÖDP kıırultayı
sessiz geçmiş...
"Onlar da kırmızı gül
bulsaydı!"
Fark
Amerika'nın iş-
gali altındaki I-
rak'ta yapılan seçimler-
le, Amerika'nın mütte-
fikliği altındaki Türki-
ye'de yapılan seçimler-
de ne fark var? Irak'ta
seçmenler oy pusulası-
nı sandığı atmadan ön-
ce parmakları boyanı-
yor; Türkiye'de attıktan
sonra!
Hemingvuay
Erol Işisağ: "Er-
nest Heming-
vvay'in, VVinner
Take Nothing adlı
yapıtını Varlık Yayınevi
'Kaybeden Kazanıyor',
Bilgi Yayınevi ise 'Kaza-
nana Ödül Yok' adıyla
yayımlamıştı. CHP ku-
rultayında Mustafa Sa-
rıgül düzeyli bir muha-
lefet sergileseydi, 'Kay-
beden Kazanıyor' adlı
kitabı kendisine gönde-
recektim. Şimdi 'Kaza-
nana ödül Yok' adlı kita-
bı Deniz Baykal'a gön-
dereceğim."
G
eçenlerdetelevizyon ekranına yansıyan bir
görüntüde CHP'de başkanlık yarışına so-
yunan Mustafa Sarıgül, otobüsün içinden
— halkı selamlarken aklıma geldi. Siyasetin
yakın geçmişinde sahneye çıkan üç portre; Faik
Türün, Alpaslan Türkeş, Kenan Evren nedense
beni ürkütmüştür. Bu isimler bende hep şiddeti çağ-
rıştırmış; işkence, davadan dönenin vurulması, bes-
lemeyip de asmak gibi kavramlar beynimde yer et-
miştir. Ancak, adları bende şiddeti çağrıştıran bu
isimlerin, bir karıncayı bile ezdiğini kimse görme-
miştir.
Ekrandaki Sarıgül halkı selamlarken yumruğunu
sıkmıştı. Kendisine sevgi gösterisinde bulunanlara,
kuvvetli kol hareketleriyle yumruk sallıyordu. Bu gö-
rüntü, böylesi pozlar hiç vermemiş olmasına karşın
Türün, Türkeş ve Evren'i anımsatmış ve beni ürküt-
müştü.
Birkaç gün sonra CHP'nin olağanüstü kurultayına
Yumruk ve salça
genel başkan adayı olarak katılan Sarıgül'ün, kurul-
tay salonunda salladığı yumruğu görünce ürkme
duygusu uçup gitti, yerini korku duygusu aldı. Çün-
kü Sarıgül, yumruğunu bir selamlama işareti olarak
havadasallamıyoryanındakininsuratınaindiriyordu.
Yumruğuyiyen deCHP'Iİ Bakırköy BelediyeBaş-
kanı Ateş Ünal Erzen'di.
Erzen'i sonradan televizyonda dinledim. Anlattığı-
na göre Sarıgül önce bir tekme savurmuş; yumruğu
attıktan sonra eğilip Erzen'in kulağını ısırmış; par-
maklarını ağzına sokarak ağzını parçalamak istemiş.
Sarıgül bu olayı, belinde tabanca ile kurultaya ge-
len yandaşı CHP Milletvekili Turan Tüysüz gibi in-
kâr etmiyor; attığı yumruğu kurultay ortamının ger-
ginliğine bağlayarak Erzen'den özür diliyor.
özür ve özrün kabulü kişileri ilgilendirir.
Kurultay salonunda birbirlerine tekme tokat giri-
şen CHP'lilerin özür dilemesine ise gerek yok. Çün-
kü onlar aynen Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı al-
tında bile yumruk sallayacak tıynette kişiler. Bu tip-
leri çok gördük ve göreceğiz.
Ama CHP gibi bir partinin genel başkanlığına so-
yunan bir kişinin, işini yumrukla halletmeye çalışma-
sı kabul edilebilecek bir durum değil. Sarıgül'ün ya-
nında saf tutarak, ne yapıyorlarsa CHP için yaptıkla-
rını söyleyen Deniz Baykal muhalifleri oturup dü-
şünmeli; iktidara da yumrukla mı geleceksiniz?
Siyasetteki lakabı "domates" olan Deniz Baykal'a
gelince... 1999 seçim bozgunundan sonra Baykal'ın
salça olduğunu yazmıştım. CHP'de Bıraktığı koltu-
ğa 17 ay sonra yeniden dönünce, "domatesten iyi
salça olur ama salçadan bir daha asla domates ol-
maz" demiştim.
Olmadığı görülüyor!
SeviyeAkif Kökçe: "Ço-
cuklara 'seviye
tespit sınavı' yapıp du-
ruyorlar. Bîîyükler için
de 'seviyesizlik tespit sı-
navı' yapılsın!"
SESSİZ SEDASIZ (!) Subaylar geçinemiyor, polisler rahat!
Gündemde ilginç bir konu var; subay-
ların maaşları... Kamil Acar, konuyu
anımsatıyor:
"Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgene-
ral llker Başbuğ düzenlediği basın top-
lantısında bir soru üzerine 'Türk Silahlı
Kuvvetleri çalışanlarının büyük bölümü-
nün açlık sınırı altında maaş aldıklarını
belirterek bu durumun düzeltilmesini
hükümetten istediklerini söyledi ve bu-
na ilave olarak küçük rütbedeki görev-
lilerin kredi kartı harcamalarındaki kontrol-
süzlükten dolayı düşecekleri geri ödeme
zorlukları konusunda gerekli tedbirleri al-
dıklarını açıkladı."
Acar, bu açıklamanın hemen ardından
Emniyet Genel Müdürlüğü sözcüsü Ra-
mazan Er'in düzenlediği basın toplantı-
sına değiniyor:
"Er 28, emniyet teşkilatı çalışanlarının
800 milyon lira ile 2 milyar lira arasında,
emeklilerin de 500 milyon lira maaş aldık-
larını belirterek emniyet teşkilatında geçim
derdi olmadığını, devletin imkânının bu
kadar maaş vermeye yettiğini açıkladı."
Kamil Acar bu iki açıklamanın ardından
şu değerlendirmeyi yapıyor.
"Açlık sınırı 1 milyar 200 milyon lira ol-
duğuna göre diğer kurum ve kuruluşlar
ile özel sektör yetkililerinin çalışanları-
nın maaş, ücret ve gündeliklerini kamu-
oyuna açıklamasında ve hükümete is-
tek ya da istemezliklerini bildirmelerin-
de yarar var. Hükümetten de devlet pas-
tasından kimlerin ne kadar nasiplendiği-
ni açıklamasını beklemek herkesin hakkı
olmalı."
Yüksek Yerilim Hattı
Delegenin vurduğu yerde gül açmadı:
Baykal, baymaya devam edecek!
erdincutkucyahoo.com
îsraiFin Karabasanı
TÜKKAYAATAÖV
Kendini bir Yahudi devleti
olarak ilan etmiş olan Israil'in
korkulu düşü Filistinli Arapla-
rın birkaç yıl içinde devlet için-
de çoğunluğa geçmeleridir.
Her iki tarafın da farkında ol-
duğu bu yüksek olasılık kimi
Israil kabine üyelerini tüm
Arapları ülkeden sürme ya da
tehdit ve açlık yöntemleriyle
kaçırma düşüncelerine itiyor.
Arafat'ın (herhalde) doğal ölü-
mü Başbakan Yardımcısı E-
hud Olmert'in onu öldürme
seçeneğinin kapısını kapadı.
Siyasal cinayetleri faşistler iş-
ler. Ama Oslo "Barış Süreci"
olduğu yerde bile yapay solu-
numla yaşıyor. Başbakan A.
Şaron yeni seçilen M. Ab-
bas'a da sert tavır takınmada
haklı mı?.. "Intiharbombacıla-
rı" kuşkusuz huzur kaçırıyor a-
ma, onlar devleti yıkamaz. Is-
rail komutanlığı da, eski asker
Şaron da bunu pekâlâ biliyor.
Filistinlilerin başka silahı da
yok. Israil, Hamas'tan ve ben-
zeri örgütlerden çok "Daha
Büyük Israil" içinde ergeç ve
yakın sürede çoğunluğa ve
belki de demokratik yoldan ik-
tidara geçecek olan Arap kit-
lenin oluşmasından korkuyor.
Israil bu olasılığı zorlayarak
ortadan kaldırırsa, partilereve
seçime dayalı "demokratik"
görünümünü de yitirir. Daha
birayöncesinedeğin, herşey
"Arafat'ın suçuydu". Benzeri
suçlamaların yenilenmesiyle,
yolun gene sonundayız. Batı-
lıların zaman zaman savun-
duklarının tam karşıtı, Israil,
Arap denizinin, giderek Orta-
doğu'nun içinde bir "demok-
rasi adacığı" değildir.
Yalnız ve yalnız Yahudi ana-
dan doğmuş Yahudilerin ve
Yahudi dininden olanların ay-
rıcalıklara sahip oldukları, ge-
ri kalanların sonsuzadekyurt-
taş bile sayılmayacakları bir
Yahudi devletidir. 1967 sınırla-
rı içindeki Arapları ve Batı Ya-
kası (Judea ve Samaria) ile
Gazze'dekileri de atar ya da
kaçınrsa, bu düzenin nesi de-
mokratik, neresi Batılı?
Bush'un Saddam yönetimi
için söylediği burada geçerli
değil mi? Üstelik, bölgede kit-
le imha silahlarına sahip tek
devlet de o.
Israil'in varlığı da, izlediği
yol da Amerikan siyasetinin
açmazlarını katladı. VVashing-
ton'a El-Kaide'ye ilişkin bilgi-
ler veren ama Beyaz Saray'ca
sık uyarılan Suriye, olsa olsa
Israil'in başını ağrıtır. Iran'ın
korkuttuğu Israil'dir, Amerika
değil. Bunlarasopa, Israil'e 10
milyar dolar. Genişleyen Yahu-
di yerleşmeleri ve 'ırkçı duvar'
da cabası. "Yol haritası"ru
geç, gerçek harita yerde. Işçi
Partisi'nin güngörmüş siya-
setçisi Avraham Burg'un şu
sözlerine bakın: "İki bin yıllık
yaşam savaşımından sonra,
gerçek şu ki, Israil, çürümüş
seçkinlerln nefretle yönettiğl,
yasaları ve aktöreyi alaya aldı-
ğı bir sömürge devleti olmuş-
tur."
Geçen zaman kaçınılmaz
sonu yaklaştırıyor. Tek etnik ve
dinsel yapılı Büyük Israil yeri-
ne, Araplar ve Yahudilerden
oluşan tek demokratik ve laik
devlet. Bu düşünce hem bir
düş ülke, hem de içindeki ger-
çekliktohumlarıylagüçlü. Bu-
gün, Avrupa da karmaşık de-
ğil mi? Londra, Paris ve Ce-
nevre Müslümanlar, Magribi-
ler, Hintliler, Türkler ve başka-
larıyla dolu. Avrupa'da anti-
Semitizm güçleniyorsa, bunun
birönemli nedeni Israil'in artık
onaylanamaz uygulamalarıdır.
Berlin Duvarı yıkılmışken Isra-
il'de duvar örülmesi, akıntıya
karşı kürek çekmek... Tek dev-
letin önü engebeliyse, bugün-
kü yapı daha da taşınmaz bir
yük.
Ç t Z G t L t K KÂMİL MASARACI kamilmasaraci@mynet.com
Çizerimiz Kamil Masarıcı yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından çizgilerine bir süre ara vermiştir.
HARBt SEMtn POROY semihporoy(<i yahoo. com
BULUT BEBEK bulutbebekuı hotmail.com
5c\g*i beni çok
1 /
HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BtwtN hayatepîkm mynet.com
82 yiLLIK
CHP
TARÎHİNDE
tLK DEFA
KONGREDE
M N AKTI..
82 YIL ÖNCESINİN
LK FIKRA"SINA
DÖNÜŞMESİN
SAKIN!.. V
HALK FIRKASI..
TARtHTE BUGÜN MÛMTAZ ARIKAN 1 Şubat www.mumtaa-arikan.com
Cumhuriyet
kitap kulübü
NECATÎ CUMALI
• . : : • • • • •
f
s
1
A
17. Baskı
(Tütün Zamanı: 1)
Çağ Pazarlama A.Ş. TUrkocağı Cad. No:39/41
34334 Cağaloğlu-istanbul
Tel:(0212) 514 01 96 Faks:(0212) 514 01 95
NEO-PLÂSTİSİZM'İN BABASI
PtST
MONOKIAN, 72 YAÇINOA ÖLDÜ. GEtJÇLİ&İNbE KISABİR
SÜR£ ÖĞBSTMEMlJK YAPTr/eTAN SOMZA RESM£ 8AÇ- |
LAMIŞTI. 131O'LAROA PARİS'B &lrMİÇ, O/SAÖA GBR-
ÇEKÇİ ÇAUŞMALARtNt ÇSOLOA,ARKA PIÂNOA)
TBftKBÖEHEK MODE&N R.BSİM AKJMUABININ -£N
ÇOK CA KÜBİZM'İN-ETKİSİNDE KALMtÇT). OEVÇ-
KEM, 132O'Lİ YtLLARDAj "NEO-PLflSTİSfZM11
APl-
Nl VGRDİĞİ AMMIKİ ILK KUGAUARrMt SAPTAMlŞ
V£ YAYIMLAMIÇTI. W*MAM£M G£OM£T1tİK Ş-£Kt'L-
LERE DAYAMAN, YATAY VE DÛÇEY ÇİZGİLSJZ/AJ
EGBMEM OLDUĞU, 8(/&G4Ç A£NK KULLANAfZAK
YAPTIĞI R£SİML£(Z, SÖZ HOMUSU tOJ/ZALLAGA
UYSUMPU. MOMORlAN, fC£NDİNDEN SOhiRA G£CE-
CBK. İ
Sakarya Üniversitesi Spor Yüksekokulu
diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür.
SERHAN DERÎNBAY
ŞİŞLİ 3. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
DosyaNo: 2004/10252
Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, mrktar ve kıymetleri yazı-
lı mallar satışa çıkarılmıştır.
Birinci arttırma 02.02.2005 günü saat 12.20-12.30 Gürsel Mahallesi,
Kuzulu Sokak No: 12 Çağlayan/lst.'de yapılacak ve o günü kıymetleri n
yüzde 60'ını istekli bulunmadığı takdirde 07.02.2005 günü aynı yer ve
saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki, arttırma bedelinin ma-
lın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulmasının ve satış ısteyenin
alacağına rüçhanı olan alacaklınm toplamından fazla olmasının ve bun-
dan başka paraya çevirme ve paylann paylaştırma masratlannı geçme-
sinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden yüzde 18 oranında
KDV'nin ahcıya aıt olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında gö-
riilebileceği, masrafı verildıği takdirde şartnamenin bir örneğmın ıste-
yene gönderilebıleceğı, fazla bılgı almak ısteyenlenn yukanda yazılı dos-
ya numarasıyla daıremıze başvurmaları ilan olnur. 03.01.2005
Muhammen Kıymelı
Lıra Adedı Cinsı (Malııyeti ve Önemlı Nıtelikleri)
30.000.OUO.000.- I 34 UM 6U33 Plakalı 1999 Modcl, Mercedes Vito
Marka, metalık gn renkte (muhlelıl yBrlentıde
çizik ve ezikler var, el freni ve geri vitesi arızalı)
Basın: 3573
CumhurİYet
kitap kulübü
M. EMÎN DEGER
BtR CUMHURİYET
DÜŞMANININ
PORTRESİ
Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
(34334) Cağaloğlu-istanbul Tel:(0212) 514 01 96
GÖRÜŞ
BEDRİ BAYKAM
Ankara'da Politopya'
Hafta sonu CHP Kurultayı'nagittim. Bir gün önce, ge-
nel merkezde, dinlenme odasında genç partili kızlar bi-
ze çay ve diyet kuru pastadan ikram ederek "onur üye-
si" kartlarını dağrtıyorlardı. Her biri zarif, eğitimli ve gü-
ler yüzlüydü. Eski bir parti meclisi üyesi olarak, gözlerim
yaşardı. Her cümlelerinde parti terbiyesi ve siyasi derin-
lik hissediyorum. Kurultayı benimle beraber izlemeye
gelen Afrikalı dostum siyasetçi Dikume Bonjo'ya he-
men bir konuk kartı çıkarıp, ülkesi hakkında birkaç siya-
si yorum yaparak onu bile şaşırttılar.
Ertesi gün Afrikalı rnisafirimle beraber kurultay salo-
nuna gittik. Yirmi bin kişilik Ahmet Taner Kışlalı Salonu
gelin gibi süslenmişti. Arabamızı rahatça otoparkta bı
raktıktan sonra, bizi gençlik kolları üyeleri, 20 değişik ka-
pıdan tüm katılımcıları bir anda gülücüklerle içeri alırken,
birer doküman dolu çanta hediye edip, kadınlara kırmı-
zı karanfil, erkeklere rozet takmayı ihmal etmiyorlardı. Ku-
ru Itayda 3 aday yarışacaktı ve içeride her birinin yandaş-
ları heyecanlı, fakat nazik tavırlarla son propaganda sa-
atlerini geçiriyorlardı. Genel başkan iki rakibiyle de ayrı
ayrı birer televizyon programına katılmış, son gece de
her üç aday bir TV de son derece düzeyli iki saatlik bir
seansta hedeflerini masayayatırmışlardı. O güzel tartış-
mayı misafirime de tercüme etmiştim. Her birinin söyle-
mi sanki bir diğerinden daha iyiydi. Insan böyle bir ya-
rışmada kime oy vereceğini bilemez, divan başkanına
gidip çaresizliğini anlatıp, oyunu adaylar arasında eşit
bölüştürmek isteyebilirdi! özetle genel başkan, başlat-
tığı büyük projeler, beş yıllık parti gelişme programı ve
partinin ekonomik bağımsızlığını öne çıkaracak hedef-
lerini aktarıyordu. Diğer adaylardan biri, Bn. Sevim Tar-
gan, partiyi nasıl gençlere ve kadınlara dayanılmaz bir
cazibe merkezi haline getireceğini, nasıl dünyanın diğer
sosyal demokratlarıyla buluşturacağını, bilgisayarlı sü-
rekli eğitim ve haberleşmeyi nasıl yaşama geçireceğini,
gençlere teşvik edici bilimsel, siyasi, kültürel hangi ya-
rışma ve projeleri sunacağını, hangi metotlarla üye ade-
dini iki yılda üçle çarpmayı hesapladığını anlatıyordu.
Oiğer başkan adayı Fırat Tansel ise iktidar partisi için
tam bir kâbustu. Şikâyet üniteleri ile tüm yurdu donatı-
yor, gölge kabine kuruyor, sürekli basın toplantıları iletop-
lumu uyarmanın hesaplarını yapıyor ve tüm, kitle örgüt-
leri ile ortak akıl arayışlarına hız kazandıracak bir "beyin
fırtınası" ortamı yaratacağının işaretini veriyordu.
Iştekurultayın her noktasından sevgi, kardeşlikveda-
yanışma akan açılış töreni ve delegelerin yaptığı konuş-
malardan sonra, sıra adayların sunumlarına geldi. Ge-
nel başkan, diğer iki adaya da salonda kendisiyle eşit
propaganda imkânları tanıdığı gibi, şimdi deonların 5'er
dakikalıktanıtım filmlerini yayımlatıyordu. Şakalaşmalar
eşliğinde kura çekildi ve sıralar saptandı. Yabancı konuk-
ların ve basının da rahatça kurultayı izlemesini sağlayan
tercüme sayesinde Afrikalı konuğum da her öneriyi iz-
leyip notlar alabildi.
Sonuçta büyük yarışı, Bn. Targan kazandı; bilgisayar-
la yapılan ve sonucu toplam 10 dakikada alınan bir oy-
lamaydı. Diğer iki aday günün galibini hararetle kutlar-
ken, "eski" genel başkan herkesi ağlatan duygusal bir
konuşmayla uğuru saydığı rozeti yeni başkana verdi.
Her üçünün de daha önce söz verdiği gibi kazanan a-
day, diğer ikisinden kendisine danışmanlık yapmalarını
rica etti ve onların projeleri için de çalışacağını anlattı.
Kurultay, gurur veren bir finalle, parti meclisinin en de-
mokratik yöntemlerle seçilmesinden sonra, bir bayram
havasında marşlar söylenerek son buldu. Partime ait ol-
manın gururu biryana, yabancı konuğuma bu görkem-
li sahneleri seyrettirebilmiş olmaktan son derece sevinç-
liydim.
Dönüş yolunda Afrikalı dostum içini çekip, gözyaşla-
rını silerek şunları söyledi: "Senin adına sevinerek izle-
dim, ama bir de benim ülkemde yaşadıklarımı bil-
sen","Lütfen anlat rahatlarsın" dedim. "Koltuğa yapış-
mış bir başkan, her gün demokrasiden söz eder, parti-
de kendisini her eleştireni atar ya da istifayazorlar. Halk
artık illallah demiştir, ama onun umurunda değildir. Her
gün siyasi ahlaktan söz eder, tüzüklerle kafasına göre
oynar, rakiplerlne, yarışamasınlar diye yapmadığını bı-
rakmaz, Kurultayları kimse izleyemesin diye ya şehir dı-
şı otellerde, jandarma eşliğinde ya da yalnız kendi
adamlarını doldurduğu 2000 kişilik küçük salonlarda
yaptırır, kartlarımız itiş kakış arasında kurultay sabahı
03.00'te dağıtılır, salona giriş çıkış bireziyetdizisidir, o-
nun yarattığı bu ortamı kırmak için lümpen tipler kurul-
tay basar, kavgalar çıkar, kanlar akar, kurultayın ilk gü-
nü koyduğu divan başkanı gece 02.00'de herkesi evi-
ne yollar, yarın gelin der, herkes gittikten sonra divanı
açıp en tartışmalı maddeleri lak diye geçirir, söyle dos-
tum, nasıl ağlamayayım?"
Dikume'nin elini tutup sıktım. Ne mutlu bana ki, ben
örnek bir demokratik cumhuriyette, Atatürk'ün partisin-
de siyaset yapıyordum ve bu kâbuslarla hiçbir ilişkim ola-
mazdı. Bu da bizim şansımızdı...
e-mail: bedbay(g tnn.net Faks: 0212 227 34 65
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/Birkimsenin
yanında bulu-
nan yardakçı-
lar. 2/ îçinde
bulaşık yıka-
nan musluk
teknesi...
"Türkçem be- 6
nim — bayra- -,
ğım" (F.H.
Dağlarca). 3/ 8
Gerçekte ol- 9
madığı halde,
birçok insanın oldu-
ğmıainandıklanşey...
1
Çemberin çevresinin 2
çapına oranını göste- 3
rensayi. 4/Yunanmi- 4
tolojisine göre uçma- 5
yıbaşaranilkinsan. 5/ 6
Başlangıçtayeralan... 7
Kötü, alçak. 6/ Eski 8
Mısır'da güneş tann- 9
sı... Hayır için dağıtılan içme suyu. 7/ Çabukluk,
hız... "Suya düşeni — yaknıaz / Her âşık bu cevri
çekmez" (Karacaoğlan). 8/ Kumar oynanan yere
bırakılan para... Güzel çiçekli bir süs bitkisi. 9/He-
mencecik, derhal.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Tahmin. 2/Yazı... tnce pide halinde ekmek. 3/Se-
kiz kiloluk tahil ölçegi... Küçük erkek kardeş. 4/Ka-
fiye... Züppe. 5/ "His var mı bu âlemde — gibi tat-
h" (Yahya Kemal). 6/ Genellikle Güney Ameri-
ka'da üretilen, kalitesi yüksek bir kahve cinsi. 7/
"Sözün — ile düşürgil" (Yunus Emre)... Kimono-
nun üzerine bağlanan ve daha çok ipekten yapılan
uzuıı Japon kemeri... Halk dilinde ayrana verilen
ad. 8/Yunan abecesinde bir harf. 9/Hatay ilinde bir
ırmak... Kızg^n bir demirle vunılardamga.
1
t
Â1
N
T
Y
O
N
İ
2
E
C
E
•
s.A
L
A
P
3
M
A
D
A
•L
E
N
A
4
E
R
T
T
E
M
•E
S
5
R
A
M
A
Z
A
N
•L
6
R
•E
L
E
N
T
K
A
7
u
ç
iE
L
•S
O
M
8
T
A
R
T
•V
A
L
E
9
•
i
E
N
1
N