18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 ŞUBAT 2005 SALI HABERLER DHVYADABUGUN ALİ SİRMEN CHP Komployu Kendi İçinde Aramalıdır CHP'nin son kurultayından, daha önce de ön- gördüğümüz gibi, galip çıkmadı. Televizyon ekranlarıyla bütün Türkiye'ye yayım- lanan görüntüler, kurultay delegelerinin de, iki ge- nel başkan adayının da sosyal demokrat bir par- tinin üyeliklerine yakışmadıklarını, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu sorunları çözecek çap- tan uzak olduklarını herkese gösterdi. Deniz Baykal, yalnız kurultay salonunun se- çilmesinden, salonun kendi militanları ile doldu- rularak demokratik bir yarışmanın önünün ke- silmesinden sorumlu olmakla kalmadı, ama ay- nı zamanda, konuşması sırasında Sarıgül'e hi- tap şekliyle de sosyal demokrat bir partinin ge- nel başkanının olması gerektiği düzeyden ne kadar uzakta olduğunu da kanıtladı. Mustafa Sarıgül'ün kabadayı tavırları, adam dövmesi, kurultay sırasındaki tepkileri de Bay- kal ve taraftarlarından daha düzeyli değildi. Kısacası son kurultayı ile CHR bütün Türkiye karşısında, kendi imajını zedelemek için elinden geleni yaptı. Kurultayın en olumlu davranışını sergileyenler, rezalet görüntüleri üzerine salonu terk eden Ke- mal Derviş ve Zülfü üvaneli ile onları takip edenler oldular. ••• Deniz Baykal ile yandaşları, ABD'nin Baykal ekibine karşı komplo düzenlediğini ve medya- nın da, buna alet olduğunu, hatta alet olmanın ötesinde, tetikçi rolünü üstlendiğini ileri sürmek- tedirler. 1 Mart tezkeresi dolayısıyla, ABD'nin Deniz Bay- kal'dan hoşlanmadığı birgerçektir. Ama bu nok- tadan hareketle, ABD'nin Baykal'ı devirmek için komplolar içinde olduğunu ileri sürmek fazla ile- ri giden bir iddiadır. Her şeyden önce şunu belirtmek gerekir ki Türkiye'nin Irak batağına saplanmamasını iste- yenler yalnızca Deniz Baykal ve yandaşları de- ğil, Türkiye'nin bütün sosyal demokrat ve ileri ke- simleridir. Hatta Irak'taki Amerikan politikasına karşı olanların Türkiye'nin çoğunluğu olduğu bi- le söylenebilir. Bu durumda gayet kolayca anlaşılacaktır ki, Baykal'ı değiştirip yerine başkasını getirerek sosyal demokratları, AKP'nin teslimiyet çizgisi- ne çekmek kolay olmayacaktır. Baykal'sız bir CHP'nin bağımsızlık çizgisini bırakıp teslimiyet çizgisine kayacağını söylemek CHP'ye yapıla- bilecek en büyük hakarettir. Ayrıca olaya başka bir açıdan bakınca görü- rüz ki, CHP'yi zaman zaman barajın altında bı- rakan, her defasında potansiyel oyunun çok al- tında bir çizgiye mahkûm eden Deniz Baykal salt bu niteliği yüzünden, ABD'nin sosyal demok- rat bir partinin başından göndermek biryana, ba- şında görmek istediği kişidir. ••• Bu yüzden diyebiliriz ki, CHP kuşku uyandı- ran komplo teorilerini bir yana bırakarak kendi yapısal sorunlarına eğilmelidir. Eğer CHP'liler illa bir komplo bulmak istiyor- larsa, onu kendi içlerinde aramaya başlasalar da- ha iyi ederler sanıyorum. Çünkü partinin büyümesini engelleyen fak- törlerin en önemlisi partinin kendi iç yapılanma- sında yatmaktadır. CHP'de son kurultayı Deniz Baykal kazandı. Kimileri, bu delegeyapısıyla Deniz Baykal'ın di- lediğince partinin başında kalabileceğini söyle- mektedirler. Bu mümkündür. CHP bu delege yapısıyla sürekli Baykal'ı se- çebilir ve parti içi demokrasi tabana yayılmaya- bilir. Hukuken, CHP'yi kimin yöneteceğine karar vermek kurultay delegelerinin elindedir. Ama, kurultay delegeleri ile CHP'nin potansiyel seç- meninin tercihlerinin uyuşmaması halinde -ki şimdiki durum da budur- CHP'yi seçip seçme- mek, ona barajı aştırıp aştırmamak da seçme- nin elindedir. Delegelerinin tercihleri, halkın tercihleriyle çe- lişen partiler, bunu seçim yenilgileriyle öderler. [email protected] İMECE DERGİSÎ MASAYA YATIRDI Eğitim sistemi dinselleştiriliyor lstanbulHaber Servisi - Yeniden tmece Dergisi, AKP'nin egitim politikasını ma- saya yatırıyor. AKP'nin aceleci bir şekilde eğiti- mi özelleştirdiğine ve tüm okullann inıam ha- tipleştirilmek istendiği- ne dikkat çekiliyor. Üç ayda bir çıkan îmece Dergisi'nde, AKP'nin eğitim alanın- da yaptığı çalışmalar eleştiriliyor. Türk eği- tim ve öğretim siste- mindeki gerileme der- gide, "AKP'nin UdyuV, "Eğitim nere,AKP ne- reVAKPeliyledinsel- leşen ve özelîeşen eği- tim", "Eğitimin meta- laştuılması ve dinselleş- tirilmesi" gibi konu başhkları altında eleahni- yor. Derginin son sayısındaki tar- tışmalar ise Mu- rat Belge'nin, "Köye enstitü projesi" başlıkh yazısı üzerin- den yapıhyor. Derginin gündemindeki konu olan Cumhuriyet ise "Cumhuriyetbeyazdn-", "81. yılıııda Cumhuri- yet'e bakış" başlıklany- la inceleniyor. "İlkÖRretiııı, ortaöğ- retim ve mesleld teknik eğitimin güncel sorunla- n ve çözüm önerileri", derginin şubat ayında çıkacak olan altıncı sa- yısının dosya konusu olacak. - CHP lideri Baykal'ın değişikliği smırlı tutması nedeniyle sandığa katılım oranı da düştü DelegedenPM'ye tepkiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -CHP lideri DenizBaykal'ın muha- lifleri tasfiye ettiği parti meclisine (PM) 23 yeni isim girdi. 68 ismin blok listeden, 12 ismin de Bilim Platformu üyeleri arasından seçil- diği 80 kişilik PM'de, en yüksek oyu Sinop Milletvekili Engüı Altay aldı. Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen ise en çok çizilen isim olunca, 459 oyla son sıradan PM'ye girebildi. CHP'de genel başkan, PM ve yük- sek disiplin kurulu (YDK) üyeliği seçimlerinin tamamlandığı kurul- tayın ardından, partinin "yeni vitri- ni" için gözler CHP lideri Deniz Baykal'a çevrildi. Rüşvet savlan ne- deniyle yıpranan YDK'nin tama- mına yakınını yenileyen Baykal'ın PM'deki değişiklik oranı ise yakla- • Muhalefetsiz yarışta, PM ve YDK üyeliği seçimleri düşük katılımla gerçekleşti. Birçok parti yöneticisi düşük oylarla PM'ye girebildi. Baykal'ın Bilim Platformu listesinden aday gösterdiği Şükrü Elekdağ ise seçilemedi. şık yüzde 25'te kaldı. Kurultay ön- cesi genel merkez kanadı, değişim oranının yüzde 40'lan bulacağını ileri sürmüştü. Üçtincti yoldan boş oy Muhaliflerin, "çarşaf liste" öner- gesinin gece yansı oylamasıy la red- dedilmesini protesto etmesi üzerine, PM ve YDK seçimine katılım düşük oldu. Şişlı Beledıye Başkanı Mus- tafa Sangül'e destek veren delege- ler salona gelmezken, Zülfü I jvane- li'ye destek veren ya da "üçüncü yoFcu olarak adlandınlan muhalıf- ler ise "boşoy" kullanmayı tercih et- ti. Bu nedenle 714 delege sandık ba- şına gitmesine karşm geçerli oyla- nn sayısı 656'da kaldı. Birçok parti yöneticisi de düşük oylarla PM'ye girebildi. Baykal'ın Bilim Platformu listesinden aday gösterdiği Istanbul Mıletvekili Şükrü Elekdağ ise PM 'ye seçilemedi. PM'de önemli bir değişim gerçek- leşmemesi, Baykal'a "dolaylı" des- tek veren milletvekili ve delegenin de tepkisine neden oldu. Baykal, parti yönetimindeki "yenilennıe ve değişim" istemlerini "sonbaharda- ki olağan kurultaya" ertelediğini açıklarken, genel merkez kanadı asıl değişimiıı "parti vitrininde yaşana- cağV'nı savîadı. Ancak Baykal'ın Genel Sekreter Önder Sav, Genel Sekreter Yardımcısı Eşref Erdem'in de aralarında bulunduğu kurmay kadrosunu önemli ölçüde koruya- cağı belirtildi. Yeni parti meclisi Yeni PM üyelerinin isimleri, mes- lekleri ve aldıklan oylar şöyle: "Eşref Erdem (519-mv), Onur Öy- men (617-mv), Cevdet Selvi (622- mv), Onder Sav (541-mv), Mahmut Yıldız (610-mv), Algan Hacaluğlu (595-mv), Sinan Yertikaya (569-mv), GÖZLER MYK'YE ÇEVRİLDİ Köklü değişim beidenmiyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Kurultay- da, düşeıı oylarına karşın güven tazeleyen Genel Başkan Deniz Baykal, par- ti meclisınde (PM) smır- lı değişiklik yaparken göz- ler parti vitrinine çevrildi. Yeni seçilen PM'nin ilk toplantısında belırlenme- si beklenen merkez yü- rütme kurulunda (MYK) köklü değişikliğe gidil- meyeceğibelirtiliyor. Bay- kal'ın Genel Sekreter Ön- der Sav başta olmak üze- re, kurmay ekibini önem- li ölçüde parti vitrininde tutacağı belirtiliyor. PM'de yenilenme önemli ölçüde muhalifle- rin tasfiyesiyle sınırlı ka- lırken MYK'de de büyük ölçüde değişiklik beklen miyor. Genel Sekreter Ön- der Sav ile Genel Sekre- ter Yardımcısı Eşref Er- dem'in yerlerini koruya- cağı belirtilirken Mersin Milletvekili Mustafa Öz- yürek'in, yeniden MYK'ye gireceği ve ge- nel başkan yardımcısı ola- rak görev alacağı dile ge- tiriliyor. MYK'ye yeni gi- recek isimler arasındalz- mir Milletvekili Bülent Baratalı, Adana Millet- vekili Gaye Erbatur ve Aydın Milletvekili Ö/Jenı Çerçioğlu'nun adı geçi- yor. Baykal'ın delegeden en düşük oyu alarak PM'ye giren Genel Sek- reter Yardımcısı Mehmet Sevigen'i, MYK'de "üye" olarak tutabileceği belir- tiliyor. Genel Sekreter Yar- dımcısı Sinan Yerlika- ya'nm yeni vitrinde ol- mayabileceği dile getiri- lırken Kocaeli Milletveki- li İzzetÇetin, Istanbul Mil- letvekili Sun Özbek, is- mi MYK'ye girecek yeni isimler arasında sayılıyor. İĞJNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Kurultayın koltuk kavgasına dönüştürülmesi CHP delegelerini rahatsız etti PartMer üzgün döndüHAKANDİRİK tZMİR-CHP'lidelegeler kurultaydan "üzgün" döndü. Kurultayın ileride kavgalarla anımsanacağını vurgulayan delegeler, yaşananlara ilişkin "o kadar çiridndi ki" demekle yetindi. tl Başkanı Alaattin Yüksel'in Zülfü Livancli'nin adaylığını desteklemesi, Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin'ın, Mustafa Sangül'ü Kubilay'ı anma törenlerine çağırmasıyla muhalif seslerin öne çıktığı Izmir'de, kurultaydan kârlı çıkan Deniz Baykal yandaşları oldu. Parti meclisinde yer alan Sangül yandaşı Semra Aksakal ile kurultay sürecinde Livaneli'yi destekleyen Pelin Erda ve Hülya Güven listenin dışında kalırken • Kurultayın kavgalarla anımsanacağını vurgulayan CHP'liler, " Kurultayda, hem ulusal hem de uluslararası politikalanmızm netleşmesini beklerdik. Ancak tahmin edildiği gibi iki tarafın kişisel kavgasına dönüştü" dediler. dört milletvekili yeni listede yer buldu. OğuzOyan, Bülent Baratah, Canan Antman ve Abdurrezzak Erten tzmir'den parti meclisi'ne giren isimler oldu. 'Her şey çok çiridndi' Ancak partilileri, yönetimden uzaklaştırmak değil, kurultayda yaşananlar üzdü. Hülya Güven, kavgalarla seviyenin en alt düzeye indiğini belirterek "Bunlann yaşanmaması gerekiyordu. Her şey çok üzücüydü" demekle yetindi. "Boş oy" kullandığını açıklayan Pelin Erda da Baykal'ın kendine yakın çalışma arkadaşlannı seçmesinin doğal olduğunu dile getirerek "Ben, bu kavgada kendime ait bir nokta bulamadım" dedi. "Her şey o kadar çiridn di ki" diyen Erda, "Kurultayda, hem ulusal hem de uluslararası politikalanmızın netleşmesini beklerdim. Ancak tahmin edildiği gibi iki tarafın kişisel kavgasına dönüştü. Doğru düzgün bir alternatif ounazsa boş oy verecektim, öyle de oldu" diye konuştu. îzmir'den PM'ye giren, son dönem Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Oyan ise kurultaydan yansıyan olumsuz görüntülerin, "lümpenleşnıiş taraftar kitiesinden" kaynaklandığını söyledi. CHP'ye yönelen saldınnın kaba kuvvete döndüğünü dile getiren Oyan, "Ancak sonuçta, CHP'ye yönelen saldın püskürtülmüştür" dedi. Yeni dönemin atlatılması için partinin imaj tazelemesi gerektiğini kaydeden Oyan, bunun MYK'nin yenilenerek yapılabileceğini söyledi. MYK'nin yenilenmemesi durumunda olağan süreç beklenilmeden yeniden kurultay isteminin gündeme gelebileceğine dikkat çeken Oyan, "Yeni figürler, yeni simalar ortaya çıkmah. Aksi takdirde partinin kendini kitlelere anlatması zor olur. MYK düzeyinde yenilenme şart. Bu yönde beklentiler var. Bunlan yerine getirilmesi lazun" diye konuştu. OğuzOyan (646-mv), Mehmet Sevi- gen (459-mv), Fuat Çay (560-mv), Mesut Değer (609-mv), Şerif Ertuğ- rul (623-mv), Bihluıı Tamaybgil (650- mv), Güklal Okuducu (629-mv), Meh- met Ali Özpolat (652-mv), Mustafa Özyürek(655-mv),Ayhan Yalçınka- - ya (650-Gcnçlik Kolları Başkanı), Zekeriya Akmcı (651-mv), Engin Al- tay (656-mv), Yavuz Altuıorak (648- mv), Hülya AJp (650-eski TRT Ist Televizyon müdürü), Canan Arıt- man(638-mv),ŞevketArz(654-mv),; tsmet Atalay (627-mv), Deniz Pınar Atılgan (635-sanatçı), Sedat Uzun- bay (652-mv), Bülent Baratalı (627- mv), Nezir Büyükceııgiz (652-mv), Esat Canan (649-mv), Ozlem Çerçi- oğlu (646-mv), İzzet Çetin (651 -mv),, Kemal Demirel (650-mv), Mahmut Duyan (650-mv), AbdülrezzakErten (633-mv), Ali Rıza Gülçiçek (648- , mv), Abdullah Emre İleri (579-eski senatör), Emin Koç (644-mv), Sevgi ı Kökbudak(632-avukat),LütfiyeMe- mioğlu (650-ev hanımı), Bayram Me-. ral (655-mv), Ali Oksal (652-mv), Şe- nel Uçar (651-emekli), Malik Ecder Özdemir (653-turizmci), Ufuk Öz~ kan (653-mv), Sevgi Pekşen (653-iş- kadını), Zühal Samlı (644-işkadını), AtillaSav(hukukçu-yazar),(631)Ta- cidar Seyhan (640-mv), Orhan Sür. (652-mv), Enis Tütüncü (642-mv),, Cahide Tunç (651-emekli), Adalet Çebi(653-avukat),BanuSancak(654-' doktor), Bedia Söylemez (646-emek- li), Esfender Korkmaz (650-ekonomi profesörü), tsmetÇanakçı (631-mv), j' Levent Gök (629-avukat), Metin Şa- lıiıı (654-eski bakan/bürokrat), Mcri- man Gcnç (652-emekli öğretmen)," Osman Kaptan (647-ıııv), Kasiııı Ça-•> kır (653-mv), Sırn Özbek (653-mv),,, Şahin Mengü (avukat-652), Şahnaz Çakıralp (648-oyuncu/yazar), Tekin, Bingöl (647-doktor/mütehahhit) Yıl- dırıuı Emsiz (651-elektrik teknisye- ni), Yılmaz Ateş (604-mv), Adil Öz- kol (652-öğretim üyesi), Ahmet Na-( kiYücekök(496-Profesör), Ali Kemal Kumkumoğlu (528-mv),Ayşe (îülsiin' Bilgehan (521 -mv), Birgen Keleş (384- mv), Enver Öktem (362-mv), Erba- şar Özsoy (418-avukat), Fazıl Güle- ken(376-avukat), GayeErbatur (486-, mv), Kemal Kılıçdaroğlu (529-mv), Mustafa Özyıırt (389-mv), Orhan Diren (387-mv), Örsan Kunter Öy- men (498-öğretim üycsi)).' 1 Baykal'ın 3 isim dışında tamamı- 1 nı ycnilediği YDK Başkanlığı'na ise Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın getirilmesi planlanıyor. Ergün Ay- 1 . doğan,AvniÇelebi,SelahattinÖcal'ın yerini koruduğu 15 üyeli YDK'ye se- çilen diğer isimler ise şöyle: "Esat KayaTurgay (641),tbrahim Yıhnaz(650),KemalCengizoğlu(654), Mehmet Boztaş (652), Meral Tav- man(650),NüketTuğcu(649),Orhan Akbulut (652), Orhan Eraslan (650), Saliha Öğütçü (624), Selahattin Öcal (650), Tüfan Dogu (648), luncay Er- cenk (655), Türkan Öztekin (646)." Tasfiyeler Elekdağ'ın seçilemediği PM'de,1 Baykal'ın tasfiye ettiği isimler ise> şöyle: "BülentTaııla,Ersin Arıoğlu, Semra Aksakal, Naci Aslan, Hasan Aydın, lnal Batu, Kemal Derviş, Er- doğan Kaplan, Feridun Ayvazoğlu, Hülya Güven, Yakup Kepenek, Hü- seyin Özcan, Nazmi Şarvan, Berhan Şimşek, Mehmet Tomanbay,Zeynep Damla Gürel, Pelin Arda, Metin Ari- fağaoğlu,FahrettinÜstün,Hasan Ge-, mici, Ayten Genç, Mehmet Erusta." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] İki gündür CHP Kurultayı'na rağ- men elimden bırakamadığım bir anı kitabını sizlerle paylaşmak istiyorum. Mustafa Olpak'ın, Kenya-Girit ve Istanbul'a uzanan ve Izmir-Ayvalık'ta devam eden ailesinin öyküsü bu. Ki- tabın adı "Kenya-Girit-lstanbul Kıyı- sından Insan (Köle) Biyografileri" (Ozan Yayıncılık). Yazar Mustafa 01- pak, mermerci, yani yaşamını yaza- rak sağlayan bir insan değil. Olpak, bir tarih araştırmacısı gibi dedesinin, anneannesinin geçmişi- ne yönelmiş, elindeki olanaklarla bir köle ailesinin yaşadığı dramı bizlere aktarmış. Tete Nuriye, Korsan Ah- met her ikisi de 100 yaşını aşkın uzun birhayatyaşamışlar. Olpak, onlardan dinlediğini, kölelik üzerine yapılmış araştırmalarla destekleyerek bu iki insanın Kenya'dabaşlayan, Izmirve Ayvalık'ta son bulan öykülerini kale- me almış. Kenya'da kendi topraklarında öz- gürce yaşarken sökülüp alınan bir ailenin Girit'e nasıl getiriidiğini öğre- niyoruz. Gerçek isimlerinin bile ne Kölelik, Osmanlı ve Türkiye olduğunu öğrenemediğimiz Nuriye ve Ahmet'in acılı yaşamları, Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan mü- badeleylebu kezdeikinci bir yer de- ğiştirmeyi beraberinde getiriyor. Te- te Nuriye zaten daha önce çocukla- rından alınıp Osmanlı sarayına gön- deriliyor. Aile mübadeleyletamamen darmadağın ediliyor. Yine kaderin garip bir cilvesi, aile Istanbul Büyükada'daki bir akşam yemeği yoluyla adım adım birbirine yeniden kavuşuyor: "Mllyonda bir gerçekleşecek olay, 1940'lıyıllann ba- şında Istanbul Büyükada 'da yaşan- dı. Nuriye ve Zeynep'in sahipleri, nasıl olmuşsa olmuş, birbiriyle tanış- mış, bir iki görüşmenin ardından dost oluvermişlerdi. Zeynep ve Nu- riye'nin bundan haberi yoktu. Olay bir yemek ziyafetinde gerçekleşti. Konuk olarak gelen sahip, biraz cen- tilmenlik, biraz gösteriş maksadıyla hizmetkârlarını da yanında getirdi. Bir şey isteyecekse ev sahibinin hiz- metkârından değil kendi hizmetkâr- lanndan istiyordu.(...) Yemek saatler- ce sürdü. Her iki evin hizmetkârlan, sahiplerin bitmez tükenmez istekle- rini yerine getirmek için durmadan çalıştılar. Ve sonunda da bitkin düş- tüler. Solukianabilecekleri ya da kı- sa birsüreliğine dinlenebilecekleri tek yer vardı; mutfak. Hepsi oraya do- luştular.(...) Birbirlerini yıllardır gör- meyen, görmediği için de yüzünü, sesini unutan iki kardeş de sohbet edenler arasındaydı..(...) Konuştuk- ça konuştular. Birbirlerine kanları kaynadı. Sanki yıllardır tanışıyorlar- dı. Üstelik her ikisinin geçmişi de birbirine çok benziyordu. (...) Bir sü- re daha konuştular. öyle ki yapa- cakları işleri bile unuttular. Emin ol- duklannda da... Mutfakta birçığlık- tır koptu... Yıllar sonra birbirlerini bulmuşlardı. Buluşmayıda çığlıkata- rak kutluyorlardı.(...) Gözyaşları sel oldu. Nuriye ağlıyordu. Ablası ağlı- yordu. Sahiplerve diğer hizmetkâr- lar da öyle... Bu gerçekten de ina- nılmazdı. Sahipler o anda karar ver- diler. Ve iki kız kardeşi, hemen ora- cıkta özgür bıraktılar." İki kardeş daha sonra yıllardır gör- medikleri anneleriyle buluştular. Son- ra Izmir'e taşındılar. Bütün aile birbi- rini buldu. Artık onlar için yeni bir dö- nem başlamıştı. Ancak yaşanan acı- lar, sıkıntılar, renklerinden kaynakla- nan dışlanmalar hiç bitmedi. Kitabın içinde başka karşılaşma- lar, başka öyküler de devam edip günümüze kadar geldi. Kitabın kah- ramanlarından birisi de kucakta Gi- rit'ten getirilen Arap Kemale'ydi. 9 çocuklu Kemale, Mustafa Olpak'ın annesiydi. Kimsesizlik, hastalıklar, yoksulluklarhiç peşlerini bırakmadı. Kitabı okurken insanlık tarihinin ne büyük dramları içinde barındırdığını bir kez daha görüyoruz. Mustafa Ol- pak, bir "Kökler" kitabı yazmıştı. Ta-' mamen gerçeklere dayanan bir film öyküsüydü sanki yaşananlar. Ülkemiz coğrafyasının yakın tarn hinde belki de hiç farkına varmadı- ğımız, tartışmadığımız, üzerinde dCK, şünme olanağı bulamadığımız biryö- nü daha aydınlanıyordu bu kitapla. Hemen yanı başımızda yaşayan," komşumuz, dostumuz olan nice in- sanın kim bilir ne öyküleri var dedir-* tecek kadar çarpıcıydı yaşadıkları. Kitabı bitirdiğimde gece yansı ol-* muştu. Çok etkilendim. Tarih bilin- cim bu öyküyle biraz daha derinleş^" ti. Mustafa Olpak'a samimi bir dille teşekkür ediyorum. Bizde yazılı an- latım geleneği pek yaygın olmadığı, için buna benzer nice öykü, yitip ta- rihin karanlıklarınagömülüyor. Mus-, tafa Olpak, kendi olanaksızlıklan için- de bir tarihin aydınlanmasına kat-1 kıda bulunmuş. Umarız bu yeni bir başlangıç olur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle