Katalog

1 ŞUBAT 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER SessizdnrenışÛzelleştirilenDalamanMğıtfabrikasında240işçiüav1sk kneçıkanldı hnit 'teHsevinç,Dahman cböfkeyedönüştü ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - SEKA'nın özelleştirilen Dalaman kâğıt fabrikasında selüloz ünitesinin kapatılması nedeniyle 240 işçi ücretsiz izne çıkanldı. îşletmeyi alan MOPAK maliyetlerin yüksekliğini ve çevrecilerin fabrika aleyhinde sürdürdükleri kampanyalan gerekçe gösterirken, selüloz işçileri uyan eylemine başladı. MOPAK'm Dalaman tesislerinde geçen hafta ücretsiz izne aynlan 240 işçinin "sessiz direnişi" sürüyor. Selüloz-Iş Sendikası Genel Mali Işler Başkanı Haiıık Alkaç, Izmit'teki sevinçlerinin Dalaman'da öfkeye dönüştüğünü beliı terek, "Şn anda biz sendika olarak bu öfkcyi dizginliyoruz.'' dedi. Fabrikadaki 350 çahşandan 200'ünün sendikah olduğunu belirten Alkaç, şunlan söyledi: "Çevredler, maliyet bahane. Asıl gerekçe sendikanın iş yerine girnıiş olmasıdır tşveren iş yerini SEKA'dan alırken çevresel Önlemler alacağuu taahhüt ermişri. Bugüne kadar bu konuda önlem almadığı gibi şimdi bir de çevrecilerie işçileri karşı karşıya getirmek istiyor. Ancak biz oyuna gelmeyeceğiz." MOPAK'm Dalaman tesislerinde 240 işçinin uyan eylemi sürüyor. Selüloz-tş Sendikası, işvcrcnin çevrecilerin eylemleri nedeniyle üretime ara vermesinin gerçeği yansıtmadığını, asıl nedenin sendikalaşma olduğunu savundu. 'Her şey dahil' sistemi nedeniyle kültür ve gelir düzeyi düşük turistlerin gözdesi olduk Türkiye'nin imajı ucuzluyor Köprütie mucîze kurtuluş • tstanbul Haber Servisi - Intihar amacıyla Boğaziçi Köpriisü'ne otomobiliyle gelen A.A. (30), aracı köprü üzerinde bıraktıktan sonra korkuluklan aşarak yaklaşık 64 metre yükseklikten atladı. Bir süre sonra su yüzeyinde görülen ve canh olduğu anlaşılan A.A, Sahil Güvenlik Komutanhğı'na bağlı bir ekip tarafından bota alınarak sahile çıkanldı. Ambulans beklenirken şuurunun açık olduğu gözlenen ve acısını ifade eden A.A, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altına alındı. Fahri müfettiş işbaşında • ANKARA (ANKA) - Sağlık Bakanlığı, hastaneleri "gizli" fahri müfettişlere denetlettirecek. Memurlardan ya da istekli vatandaşlar arasından seçilecek görevliler, sivil kıyafetle hastaların arasında dolaşacak. "Sağlık müfettişi" adı verilen özel görevliler hastanelerde başlanndan geçenleri rapor halinde bakanlığa sunacak. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bürokratlarına talimat vererek sistem için gerekli altyapının hazırlanmasını istedi. Kapalıçarşı geleceğini arıyor • tstanbul Haber Servisi - Tarihi Kapalıçarşı'nın sorunlarının ve çözüm öner- ilerinin tartışılması amacıyla "Kapalıçarşı Geleceğini Arıyor" başlıklı bir konferans yapılacak. 11-12 Şubat 2005 tarihleri arasında Istanbul Ticaret Odası'nda (ÎTO) yapılacak olan konferansa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile çok sayıda kişi ve kurunı katılacak. Kapalıçarşı Esnaflan Derneği Başkanı Hasan Fırat, Kapalıçarşı'nın sorun- larını tartışmak ve uygulanabilir çözüm yol- lan bulmak için böyle bir konferans düzen- leme gereği duyduklanni bildirdi. Köprüyü köylüler yapıyor • BATMAN (AA) - Batman'ın Sason ilçesinde köylüler kendi imkânlarıyla Sason Çayı'na asma köprü yapıyor. Aşağı Tekevler köyünde, köylüler yıllardır ilçe merkezine gidebilmek için kullandıklan Sason Çayı'na 85 metre uzunluğunda asnıa köprü yapmak için çalışmalara başladı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'ndan (TPAO) halat, Köy Hizmetleri 11 Miidürlüğü'nden demir boru ve îl Özel îdare Müdürlüğü'nden de 100 torba çimento temin eden köylüler, asma köprünün yapımına başladı. Yaklaşık bir ay önce yapımına başlanan köprünün demir boru- lannı ve halatlannı yerleştiren köylüler, köprünün faaliyete geçebilmesi için demir saca ihtiyaçlan olduğunu belirtiler. 5 kişiye 21 bin 210 r ar YTL • ANKARA (AA) - On Numara Oyunu'nun bu haftaki çekilişinde 10 bilen 5 kişi, 21 bin 210 YTL 90'ar YKr kazandı. Şanslı numaralann 1, 2, 8, 10, 14, 16, 22, 23, 25, 30, 31, 37, 44, 46, 50, 54, 58, 60, 66, 70, 73 ve 79 olarak belirlendiği çekilişte, 9 bilenler 1300 YTL 25'er YKr, 8 bilenleri 80 YTL 25'er YKr, 7 bilenler 9 YTL 15'er YKr, 6 bilenler 1 YTL 35'er YKr, hiçbir numarayı doğru talımin edemeyenler de 1 YTL 15'er YKr ikramiye kazandı. SEDAAKDOĞAN SİBEL BAHÇETEPE Son yıllarda yaygınlaşan "her şey dariil" tur sistemi Türkiye'ye gelen turistin profilini değiştirdi. Turistlerin büyük çoğunluğu Tür- kiye'yi cskiden olduğu gibi kül- türel amaçlarla zıyaret etmiyor. Türkiye'ye artık hem kültür dü- zeyi düşük hem de döviz bırak- mayan ruristler geliyor. "her şey dahil" tur sistemi birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de turist sayısını arttınrken turizm gelıri- ni düşürüyor. Eskiden Türkiye'nin tarihine, kültürüne değer veren ve en az 15 günlük sürelerle ziyarete gelen turistlerin Türkiye'ye geldiğini ifade edenTunstRehberleriBir- • Ekonomik kriz dönemlerinde öne çıkan pazarlama yöntemi nedeniyle Türkiye'ye gelen turist profili değişime uğradı. Sektör yetkilileri kültür turizmine ağırlık verilmcmesinin Türkiye'nin tanıtımına büyük zarar vereccği uyarısında bulunuyor. lıği (TUREB) Başkanı Şerif Ye- nen, "Bugüniseturisflerne kadar para veriyoıiarsa karşılığuıda ne alacaklanna bakryorlar.Orneğin, 'her şey dahil' sistemiilegelenler- dcn 1001mis(i seçin, gözlerini ka- patın. İıkliıı ediyonım en az .10'ıı hangi ülkede ya da şehirdc oldu- ğunu bilemez" diye konuştu. Her şey dahil sistemi ile "ucuzlayan bir Türkiye" imajı yaratıldığını vurgulayan Yenen, turistin ekono- mik getirisinin yanında ülke tanı- tımının da önemlı olduğunu söy- ledi. Yenen, "Bugündünyanınen güzelyeri olan ülkemiz3-4 yıl son- ra kimsenin gelmediği biryer ola- cak" uyansı yaptı. Harcamalar azalıyor Türkiye Seyahat Acentalan Bir- liği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy da kitle turizmi ile gelen- lerin eğitim ve kültür düzeyinin düşük olduğuna dikkat çekerek, Her Şey Dahil tur sistemlerinde, ikincil harcamalann, yani konak- lama tesisinin dışında, gezi, eğ- lence, alışveriş gibi konularda ya- pılan harcamalann çok az oldu- ğunu dile getirdi. Turistik Otelciler Işletmeciler ve Yatırımcılar Birlıği (TUROB) Başkanı Timur Baymdır isc kül- tür turizmine de ağırlık verilme- sini istedi. Bayındır, "Kültür furizmi için gelenler daha yfiksek gelire sahip ve dolayısıyla daha çok döviz bı- rakan insanlardır. Bu yüzden kül- tür turizmine önem vermeli ve ta- nıtmalıyız" dedi.Yunanistan'ın Turist Rehberleri Birliği Başka- nı Efi Kalamboulddu, kendi ül- kesinde de bu tur sisteminin ol- duğunu ve ciddi iş kaybı yarattı- ğını vurguladı. ÇOCUK. KÖYÜ Otuz gözaltı daha tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir'in Urla ilçesindeki Barbaros Ço- cuk Köyü'nde yaşandığı ileri sürülen "cinsel taciz ve ilişldye girnıe" olayla- rıyla ilgili tutuksuz yargı- lanmak üzere serbest bı- rakılan çocuk köyü mü- dürünün oğlu hakkında, savcının itirazı üzerine, gıyabi tutuklama karan çıkanldı. Bu arada olayla ilgili 30 kişi daha gözaltı- na alındı. Alınan bilgiye göre, Urla Cumhuriyet Savcısı Murat Gök, ope- rasyon kapsamında daha önce tutuklanan çocuk köyü müdürü Erdal lun- ca'nın oğlu Rasim Tun- ca'nın tutuksuz yargılan- mak üzere serbest bıra- kılmasına itiraz etti. Mahkeme, Rasım Tunca hakbnda gıyabi tutukla- ma karan çıkardı. Çevreyi kirletmeyen sanayici, vergi ve SSK prim indirimiyle ödüllendirilecek Yere tökurmek 50 YTL Eminönü-Kabataş hattnıda yolculuk yapan yurttaşlar "Kabataş'tan Taksim'e ulaşamadıktan ya da tram- vayla Beşiktaş'a gidemedikten sonra, sadece Kabataş'a kadar gelebilmek pek bir şey ifade etmiyor" diyor. Tamamlanmadan açıldı GÖKÇE UYGUN Açılışı önceki gün yapılan Emi- nönü-Kabataş tramvay hattındaki eksiklikler tamamlanamadı. De- neme amacıyla yolculann ücret- siz taşındığı hattın, bölgedeki tra- fik sorununu kısa vadede çözeme- yeceği belirtiliyor. Deneme seferlerinin sürdüğü hatta, istasyon ve trafolardaki ek- sikliklerinçalışmalan sürüyor. Ya- pımı devam eden Taksim-Kabataş Finiküler Sistemi'ne aktarma şım- dilik mümkün olmadığı için son du- rak Fındıklı olarak belirlendi. Yet- kilıler, "Zeytinburnu'ndan tram- vaya binen bir yolcu, şimdilik Emi- nönü'nden aktarma yaparak Fın- dıklı'ya kadar gelebiliyor. Ancak yukıuzamaıukt/cylinbuıııu'ndan Fındıklı'ya kesintisiz ulaşım sağla- nacak" diyor. ÎETT Basın Danışmanı ZekiGü- müş de finiküler sistem bıttiğinde bölgede çahşan 170 otobüsün tra- fıkten çekileceğini söyledi. HASTANEDE SUÇÜSTÜ Profesöre 'bıçak parası' tutuklaması ESKİŞEHİR (AA) - Osmangazi f Jniversitesı (ÜGU) Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Özyürek, bir hastadan "bıçak parası" aldığı iddiasıyla tutııklandı. Edinilen bilgiye göre, SSK'den OGÜ Tıp Fakültesi'ne sevk edilen H.U., savcılığa Prof. Dr. Yusuf özyürek'in kendisinden 2 bin 500 YTL bı- çak parası istediği yönünde şikâyette bulun- du. Bunun üzerine emniyet güçleri, Özyü- rek'i, önceden numaraları alınan 2 bin 500 YTL'yi H.U. odasında teslim ettiği sırada su- çüstü yaparak gözaltına aldılar. özyürek, mahkeme tarafından tutuklandı. yeni Çevre Yasa Tasarı- sı'nda, çevreyi hiç kirlet- meyen sanayiciye, şirkete, herhangi bir sermaye lcu- ruluşuna teşvik getirecek- lerini açıkladı. Yeni Çevre Yasa Tasansf nda, çevre- yi kirletenlere çeşitli oran- _m^^^m larda para cezası vikler geleceğini " " da getirileceğini bildirdi. • T B M M Çevre Komısyonu Başkanı açıklayan Erkal, AB'ye üyelik Münir Erkal, yeni yasayla, çöp "Yere rükürene, müzakerelerindc atanlara, ağaç kıranlara 50 milyon lira v e r e ÎÖ P atana, Türkiye'nin en c e z a s ı g e tirileceğini açıkladı. a ^ î Xa *.m * 5 0 zorlanacağıkonu- _^_ milyon lira para lar arasında yer ANKARA(ANKA)-Ye ni Çevre Yasa Tasansı'y- la, çevreyi kirletmeyen sa- nayiciye teşvik gelecek. TBMM Çevre Komisyo- nu Başkanı Münir Erkal, çevreyi kirletmeyen sana- yiciye, enerji, vergi veprim indirimi gibi teş- ^ ^ ^ _ uyumlu hale gelmesi ge- rektiğini bildirdi. Türkiye'deki çevre so- runlannın çözülmesi için 50 milyar Euro gerektiği- ni, bu kaynağı Türkiye'nin bulmak zorunda olduğu- nu vurgulayan Erkal, Baş- alan çevre konusunda ye- ni bir yasa hazırlanıyor. Münir Erkal, halenaltko- misyonda olan yasa tasa- nsıyla ilgili bilgi verirken, AB'nin 200'ün üzerinde çevre direktifi olduğunu ve Türkiye'nin de buna bakan RecepTayyipErdo- ğan'la görüşeceklerini ve eskiden olduğu gibi Çev- re Fonu oluşturulmaya ça- hştıklannı açıkladı. Çevreyi kirletmeyen in- sanlann teşvik edilmesi ge- rektiğini söyleyen Erkal, cezası kesilecek. Yani bireysel olarak yapı- lan her türlü kûietnıenin karşılığı50 milyon liraola- cak. Burada Çevre ve Or- ııiii11 Bakanlığı genel koor- dinatör olacak. YetkUerini belediyelere devredebile- cek" dedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Meyvelî Ağaç Atalarımız, "Meyveli ağaç taşlanır", demişler. Bu düşünceye ben de katılıyorum. Ancak, CHP'nin son yıllarda yaşadıklarına baktığım za- man, meyveli olduğu için mi taşlandığını yoksa meyve vermediği için mi taşlandığını saptamak- ta çok zorlanıyorum. Bence, CHP'nin ve Türk Solu'nun içinde bu- lunduğu zafiyetin yurtiçi nedenlerinin başında daha önce de defalarca dile getirdiğim üzere, 12 Eylül'ün bilinçli ve insafsız uygulamaları ve (tüm saygıma karşın), Bülent Ecevit'in açıklan- ması çok zor olan olumsuz tutumu yatar. Yurtdı- şı nedenlere gelince, Sovyetler Birliği'nin çözül- mesi ve Doğu Bloku'nun çökmesi, dünya üze- rinde genel bir olumsuz kanının oluşturulması ve denetim altındaki kitle iletişim araçlarının olum- suz propagandaları, bu nedenlerin en önde ge- lenleridir. Konumuzla bugün pek ilgisi olmasa bile sağ- lık, eğitim, kültür, barınma, kitle ulaşımı ve temel gıda gereksinimlerini, hemen tümüyle çözmüş olan eski sosyalist ülkelerin, böylesine ağır bi- çimlerde eleştirilmesini anlamak mümkün değil- dir. Istihdam sorununu da çözmüş olan bu ülke- lerde, "Doktorlar 50 dolara çalışıyordu" gibisin- den saçma görüşlere yer olamazdı. Evet, belki aldığı para 50 dolardı ama bu 50 dolarla yukarı- da saydığım tüm gereksinmeler karşılanıyordu. Bunlar arasında, ayda birkaç tiyatro ve bir bale ve opera da vardı. Umarım, şimdiki hallerinden daha memnun olsunlar. ••• 12 Eylül yönetimi, tüm ağırlığıyla Türk So- lu'nun ve CHP'nin üstüne geldi. Atatürkçülüğü dilinden düşürmeyen 12 Eylül Cuntası, Ata- türk'ün kurduğu partiyi ortadan kaldırmak için, ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Sadece partiyi kapatmakla kalmadılar, Atatürk'ün mirasına da tecavüz ederek CHP'ye bıraktığı, Türkiye İş Bankası hisselerine de el koydular. (Utanmazlı- ğın ve edepsizliğin bu derecesi görülmemiştir). Farklı bir bağlamda, "Kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacak", diyen cuntanın başı, bir bavul- la girdiği Atatürk'ün Çankaya'sından, bir TIR'la çıktı ve tüm yaptıkları yanına kâr kaldı. "Devletin zirvesinde kavga olmaz", zırvasının ardına sığı- nan kimi politikacı eskileri sayesinde hem hesap vermekten kurtuldu hem de devletin güvencesi altında gününü gün ediyor. Gençlerimiz bilmiyor (ve bilmemeleri ve öğ- renmek için çabalamamaları beni çıldırtıyor), CHP, 1979 ara seçimlerinde (5 milletvekili için yapılmıştı) ağır bir yenilgi almıştı ama 1973 ve 1977 genel milletvekili seçimlerinde oyu yüzde 40'ların üzerindeydi. (AKP'nin oy oranının yüzde 35 olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim). 12 Eylül yönetimi, tüm hışmıyla CHP'nin üze- rine geldi. özellikle Doğu ve Güneydoğu'da "CHP'li olmak", başlı başına bir suçtu. Fakat, diğer bölgelerde de durum farklı değildi. Üçün- cü dereceden bir hısmı CHP yöneticisi olduğu için, "güvenlik soruşturması" olumsuz gelen ve işe giremeyen gençler gördüm. (Bu güvenlik so- ruşturması da bir başka rezillikti. Bir gün onu da anlatırım). Demirel, Erbakan ve Türkeş, ellerinden gel- diğince partilerine sahip çıkmaya çabalarken Ecevit, partililerle görüşmeyi bile reddediyordu. Kendi anlayışı çerçevesinde, bir şeye kızmış ve küsmüştü. Fakat daha sonraları "Partili arka- daşlarım bana sahip çıkmadılar", diye konuşa- cak ve olayların ayrıntılarını bilenleri hayretler içinde bırakacaktı. ••• Türkiye'nin bu koşullarında Adalet Partisi'nin, Milliyetçi Hareket Partisi'nin ve Milli Selamet Partisi'nin seçmenleri, gidecekleri "adresi" anla- mışken CHP'nin yandaşları ortada kaldı. Eski CHP'yi (genel başkanı hariç), temsil edebilecek gibi görünen Sosyal Demokrat Parti de (SO- DEP) kargaları bile güldürecek bahanelerle ve birkaç başka partiyle birlikte, Ekim 1983 genel milletvekili seçimlerine sokulmadı. Sol seçmen, devletin kurdurduğu bir partiye (Halk Parti) mah- kûm edildi. Türkiye'de yeni siyasetçiler ortaya çıktı. Eski kadrolar gidince meydan, siyasetin "B takım"\na kalmıştı. Elbette bunlar arasında da son derece değerli insanlar vardı. Ama artık, özellikle CHP için, "saflardağılmıştı". Ve peşinden "kurultaylar" başladı. Yok birleş- me kurultayı, yok tüzük kurultayı, yok ayrılma- lar... Sayın Ecevit, bu kavgaların dışında kaldı. Kurduğu partiyle bir ara yeniden umut olmayı başardı. Fakat bunun ardından gene bir hayal kırıklığı geldi. ••• Son kurultaydan sonra yazılanlara bakıyorum ve çok acı çekiyorum. Kimi gazetelerimiz ve kö- şe yazarlarımız "timsah gözyaşları" döküyorlar. Sokağa sandık açıp, gelip geçene sorup (bunla- rın yüzde 53'ü CHP'liymiş!) Mustafa Sarıgül'ü CHP genel başkanı ilan edenler, şimdi kurultay- da ortaya çıkan tatsız görüntüler için çok üzülü- yorlar... Siyasal eğilimi belirsiz birtakım insanla- rın alkış ve özendirmesiyle bir siyasal partinin başkanı olunduğu nerede görülmüş?.. Yazık de- ğil mi bunca emeğe... CHP kurultayı artık geride kaldı. Ama gereksiz kırgınlıklar ve zaman yitirilmesiyle. Milli Eğitim Bakanlığı; Yükseköğretimde tek yetkili YÖK ANKARA (ANKA)- Milli Eğitim Bakanlığı, AKP iktidanyla birlik- te en çok sürtüşme ya- şadığı kurum olan Yük- seköğretim Kurulu' nun yükseköğretim alanın- da tek yetkili olduğunu ilk kez kabul etti. MEB Yükseköğretim Genel Müdürü Hüseyin Çahk, Bakan Hüseyin Çelik adına yurtdışına çıkan öğrencilere iliş- kin işlemlerin konu edi- nildiği yazısını YÖK'e gönderdi. Çahk, bu ya- zısında YÖK'ün, yükse- köğretim alanında ana- yasa ve yasalardan kay- naklı yetkilerini anım- sattı. Çahk, Türkiye'deki yükseköğrenim kurum- lannda öğrenim gören öğrencilerin yurtdışına çıkışlarında MEB'den bilgi, belge ve onay is- tenmemesi gerektiğini belirtti.