Katalog

8 ARALIK 2005 PERŞEMBE 4-- CUMHURİYET SAYFA HABERLER Testere'nin yapuncısı oUu • Kültür Senisa - Genlim fıhnlen "Tes- tere/Saw" ve "Teste- re n/Savv II"nın de ya- pımcıhğını üstlenen Gregg Hoflman 42 ya- şında Los Angeles'ta öldü. Gregg Hoffinan, boyun ağnsı nedenıy- le yattığı Hollywood PresbyterianHastane- si'nde hayatını kay- betti. Filmlerinm dağı- tımcısı Lions Gate En- tertaınment tarafindan verilen bilgiye göre, yapımcının cesedine otopsi yapılması plan- lanıyor. Öte yandan Urla'da 16 yaşındaki eski sevgilisini öldüren 18 yaşuıdata C. E.'nin cinayet günü bir arka- daşını arayarak "Tes- tere'nin aynısını ya- pacağım" dediği öne sürülmüştü. Içme suyu sorunu • ŞERNAK(AA)- Şırnak'ın Cizre ve Beytüşşehap iJçelerin- de içme sulannın klor- lanmadığı bildirildi. Diyaıbakff Bölge Hıf- zısıhha Müdürlü- ğü'nün geçen hafta yaptığı tahlilden son- ra Şırnak içme suyu- nun "içilemez" du- rumda olduğunu bil- dirmesinin ardından, Şırnak'uı 2 ılçesinde daha sulann sağlıksız olduğu belirtildi Bey- tüşşebap Belediye Başkanı Faik Dursun, içme suyuna toprak kanştığını bildirdi Bu arada yaklaşık 100 bın nüfusa sahip Cizre il- çesinde su sıkınnsı yo- ğun olarak yaşanııken, her mahalleye hafta- da sadece 24 saat ve- rilen suyun da klor- lanmadan kaynağın- dan şebekeye verildi- ği öğrenildi. SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk KlA&tR EfYfU OÎ>Aa6lt-!A$AH £.F£MD>f BiL£ HASAN CEMAL - CUMHURİYET'I ÇOK SEVMİŞTİM.. Belediyeuin koııııtlan kaçak CHP'li Şimşek, Içişleri Bakanı Aksu 'nun oğlunun KİPTAŞ'ın avukatlığımyapmasının, ruhsatsız toplu konutlarla ilgiliyasal işlem başlatılmamasıyla ilgili olup olmadığını sordu RARIŞDOSTER Istanbul Büyükşehır Beledıye- sı'nın toplu konut yapmak ama- cıyla kurduğu KİPTAŞ'ın, Sanyer Zekenyaköy bolgesınde 7 ayn par- selde, 7 ayn blokta yapügı 196 da- irenin plansız ve ruhsatsız olduğu ortaya çıktı. CHP îstanbul Millet- vekili Berhan Şimşek, konuyu TBMM gundemıne taşırken avu- kat Necati Yıkfanm da hukuk mü- cadelesı başlattı. Içişlen Bakanı Abdülkadir Aksu'nun oğlu avukat MuratAksu'nun ortağı olduğu Ak- su-Savaş-Çalışkan avukatük ortak- lığının da KİPTAŞ'ın avukatlığını yapüğı belirlendi. Istanbul 1. tdare Mahkemesi'nin uygulama ımar planlan hakkında iptal karan almasına karşın inşaat- lar devam ettı. Mahkeme karan- nın ardından, tstanbul 3 No 'lu Kül- tür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'nun da ınşaat hakkında onay ve ızin vermedıği, ancak in- şaatın tüm bu kararlara karşın ta- mamlandığı vurgulandı. CHP tstan- bul Milletvekili Berhan Şimşek, Başbakan RecepTayyipErdoğanın yazılı olarak yanıtlaması ıstemiy- le verdiği soru önergesinde, 7 Mart 1996 tarihb, 1/1000 ölçekli uygu- lama imar plamna göre, 12 Aralık 1997 tarihinde Şanyer Belediye Başkanlığı 'ndan yapı mhsatlan ah- nan inşaatlarahangı tarihte başlan- chğını sordu. Şimşek. 7 Mayıs 1998 tarihinde idare mahkemesınce ıp- tal edilen inşaatlarla ılgılı olarak şu noktalara dıkkat çektı "Bölgeyle ilgili halen geçeıü ve yürüıiükte oian 1/5000 ölçekli Nâ- znn İmar Planı'na ve halen geçer- B olan 1/1000 Uygulama İmar Pla- nı'na göre inşaatlar ruhsatsızdır. 1/5000 ölçekli Nâam İmar Planı ve diğerplanlardayapılantadilatlann onay sürecinin ne zaman sonuçia- nacağı, bu inşaatlara ruhsat ve is- kân belgelerinin abnması işlemle- rinin ne zaman bitecegi befli değfl- ken teslimedilenve füü olarak oöı- rulanmşaata başlama tarihiüzerin- den 8 yıl, otunıfanaya başlanan ta- rih üzerinden 6 yıl geçmiş olması- na ragmen konutiarhâlâ ruhsatsız- dnf Şimşek, "KtPTAŞ'miskânsız, imarsu konut üretip teslim etmesi karşısında, lçişleri Bakanhğı tara- findan bir işlem yapıbnamasımn nedeni,lçişleri Bakanı nın oğlunun KİPTAŞ'm avukaü obnasmdan mı kaynakknmaktadır" dıye sordu. ARAYIŞ TOKTAMŞ ATEŞ Kimlik Duygusu Geçen yazımda kendilerini Türkiye'nin vatandaşı olarak görmekle birlikte, bu vatandaşlıktan kaynaklanan "Türk" üst kimliğini kabul etmeyen ya da içine sin- diremeyen vatandaşlanmızın dunjmunu tartışacağımı vurgulamıştım. Işte, bugün o tartışmaya girişiyorum. Bu konuda net bir yargıya varabilmek için, "nesnel" (objektif) ve "öznel" (sub- jektrf) anlayışlan birbirinden ayırmak ge- rekir. Eğef öznel bir duygu ve yaklaşımı, nesnel bir durum olarak görmek ve gös- termek istersek hiçbir sonuç alamadığı- mız gibi, sonu olmayan tartışmalaria bo- ğuluruz. • • • "Vatandaşlık", nesnel bir durumdur. "Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı olan bir anne ve babadan ya da anne veya babadan doğan ya da yasalarımızdaki koşullara uygun olarak başvuran ve bu başvurusu kabul edilerek vatandaşlığa alınan ve kütüğe kaydedilerek nüfus kâ- ğıdı verilen herkes, TC vatandaşıdır." "Ben Türkiye vatandaşlığını kabul edi- yorum..." gibisinden bir açıklama, an- lamsız bir açıklamadır. Zira, bunu kabul etmekten başka hiçbir çare yoktur. (Tabii eğer ülke dışına çıkar ve vatandaşlıktan ayrıldığını resmen beyan ederse o za- man istediği ülke vatandaşı olabilir.) Aynı biçimde, "Resmi dil Türkçeyi be- nimsemek zorunluluğu" da nesnel bir durumdur. Çok sayıda etnik grubun ya- şadığı ve bu etnik gruplann farklı dilleri- nin olduğu bir ülkede, bir tek resmi dil olmasından başka çıkar yol yoktur. Kaldı ki, Türkçe, bu etnik grupların dillerine oranla çok daha zengin ve dünya üze- rinde çok daha yaygın bir biçimde anla- şılan bir dildir. "Biz kamu alanında da anadilimizi kullanmak istiyoruz" gibisinden bir tale- bin, gerçekçi olmadığı açıktır. Çünkü Türkiye'deki etnik gruplar iç ıçe geçmiş, etle tımak gibi kaynaşmış bir durumda- dır ve bu yapı, bin yılı asan bir sürede oluşmuş ve dgunlaşmıştır. Biz en kalabalık etnik grubuz. Bu ne- denle bizim dilimiz de resmi dil olarak kabul edilmelidir" gibisinden bir yakla- şım da, gerçekçi değildir. Zira, eğer etnik gruplardan birinin dilini ikinci bir resmi dil olarak kabul edersek, diğer etnik gruplara da aynı yol açılır. Bu konuda hep Isviçre örneği verilir. Fakat Isviç- re'de üç buçuk resmi dil vardır. Bu tür- den talepler itibar görse Türkiye'de en azından 8 resmi dil olması gerekir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir başka nokta, etnik gruplann coğrafi olarak da belli yörelerde toplanmış ol- maması ve yukanda da vurgulamış ol- duğum üzere, etle tımak gibi iç içe geç- miş olmalandır. örneğin, bu konuda en yüksek sesle talepte bulunan ve kimlik konusunda kimileri bazen sorun çıkartan Kürt kökenli vatandaşlanmız, Türkiye'nin istisnasız her köşesinde yaşamakta ve tüm provokasyonlara karşın rahatsız edilmemektedirier. Pendik'ten Çekmece'ye kadar uzanan Istanbul metropolünde yaşayan Kürt kö- kenli vatandaşlanmızın sayısı, Güneydo- ğu bölgemizde yaşayan Kürt kökenli va- tandaşlanmızdan daha fazladır. Kürtçe, Istanbul'da da mı resmi dil olarak deger- lendirilecektir? Buna olanak var mıdır? • • • Bu nesnel yaklaşımtar konusunda, sa- nıyorum tartışılacak fazla bir şey yok. Atalarımızın dile getirmiş olduklan gibi, "Ayaydın, hesap belli"... Fakat işin bir de öznel durumu var. Ve bu konuda, kimseye laf anlatamazsınız. Insanlar etnik olarak kendilerini, ıste- dikleri gibi tanımlartar. Türkiye Cumhuri- yetı vatandaşı bir Enmeni, "Ben Türk de- ğil, Ermenimiyim" derse "Hayır sen Er- meni değil, Ermeni kökenli bir Türksün" derseniz, hiçbir anlamı olmaz. Adam kendini nasıl hissediyorsa öyle hisseder. Aslında Ermeni vatandaşlanmız Lo- zan'dan kaynaklanan bir "azınlık statü- süne" de sahiptirier ve böyle bir yakla- şım içinde olması, kimseyi rahatsız et- mez. Fakat Türkiye'de bazı etnik gruplar ve mezhep mensuplan, kendilerini "azınlık" olarak tanımlar ve azınlık hakları talep ederlerse işler kanşır. Zira azınlık olmak "keyfi" bir tavır değildir. Ancak uluslara- rası ya da ikili anlaşmalarla "azınlık sta- tüsü" belirlenir. Böyle bir belirleme ol- maksızın, azınlık haklanndan söz edile- mez. • • • Türkiye'de kimi etnik gruplara mensup vatandaşlanmız, kendilerini Türk üst kimliğiyle tanımlamak istemiyorlarsa, ya- pacak fazla bir şey yoktur. Bu vatandaş- lanmız, kurucusu olduklan ve yüzde yüz eşit haklara sahip olduklan Türkiye'den soyutluyor ve kendilerini "azınlık" olarak görüyoriarsa, bu onlann bileceği bir şey- dir ve sonuçlanna da kendileri katlanır- lar. Ama, "Bize azınlık haklanmız verilmi- yor", diye dış dünyaya mesaj gönder- meye başlarlarsa hem hiçbir şey kaza- namazlar, hem de çok ağır bir bedel ödemek zorunda kalırlar. YTL'den başlayan fıyatlarla. Üstelik, peşin alımlarda 1.000 YTL indirimle. NISSAN PRIMERA 33-700 YTL'den bd^layan (iyallarla. Şimdi MICRA, ALMERA, PRIMERA modellerinde; 10.000 YTL'ye, %0 faizle 12 ay vadeli kredi fmkânı. Vergılerde olabtecek değışıkiıMer sattş fryatına yansrölacaMT llgıE kampanya sîoklanmızla sıruriıdr. NISSAN GÜLÜMSEME HATT1 C21 6 65 1 84 20 SHIFT to Nissan • OK*R Ad»^* <323> 429 50 08 • AN Ankars. (312) SÖ7 67 6» < KECSAM Afi* /An*»* 0*2) 318 55 56 • KHnBZfTAf *aWy» <î«2) M 43 43 Stovree» <sj>Ufi {24«} 228 8! 66 • TAftKANlAR S«»<A;tİ3- (25«) 518 36 36 SİKKnotHn - Sernı Bodn» (2521 313 78 28 / 2? - 313 82 82 • SOmPe Bursa 1224} 28? 2i Oü • YAVUZUU Dourh (2M) ÎB6 56 ?> • «KTM. K0PaJta«E«w«»i22s;23! 10«'flgYIAIİGaîaıı^(34a)3ai8ia'»«l^«W0^.1IH«^<3^2WMMSN!wı>ofilatend«ıw9261»ie5488' •CTKIKUtmn 084) 3SS VI00 MCISt OıAı («6S> Î34 5» SC . ÇBB6 S*L^ÖS4)Î76 18 « t - * » i S«™uni38î} 4S5 6« l»SI»wo<jmO«a t«? «M'ÖIBBllŞMtaı* I41<!34? S444 • « M Ço<lua«kısi«ğ (SW) S8S 4T ff I »? • BeYABJTıto» (463)325 Oi 70- HM.ÇAO ¥«ı 1«32>2Î3 $t 18 -MUt Karcdera B«SWZonga«ijtt 07» »16 43 00