Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ARALIK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET
MİiJVUil \JİVJLİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr
•#
Ersin Ozince, konut kredilerindeki faiz oranının Emlak Bankası dönemini de geride bıraktığını açıkladı
'Hıç bu kadarucuz olmamıştı'
TBB RAPORU
Riskler de
bol, olumlu
gelişmeler de
Ekonomi Servisi-
TBB'nin Türkiye ekono-
misı ve bankacılık siste-
mındekı gelişmeler üzeri-
ne hazırladıgıraporda enf-
lasyon ve faizde olumlu
gelişmeler yaşandığı ifade
edüırken: gelecek döneme
ilişkin olarak şu konulann
önem kazanacağı kayde-
dildı:
• Sermaye hareketlerinin
yönetimi
•Portfoy tercıhlerinde (ya-
bancı yatınmcılann) hızlı
değişme
•ABD ve AB'de faİ2 oran-
lannda yükselme eğilimi
•Enerii maliyetinde artış
•Kamunun davranış deği-
şikliği
•Rekabet gücünün zayıf-
laması
•Özel sektörde tasarruf
düşüşü ve tasarruf açığın-
dabüyüme
•Kayıtdışıük ıle mücadele.
FAÎZ YÜZDE 0.99
Bankalar
mortgage \ da
beklemedi
Ekonomi Servisi - Bankalann
konut kredisinde artan rekabeti,
beklentilerin aksine 2006 yılı
gelmeden faiz oranını yüzde
1 'in altına düşürdü. Bankalann
son zamanlarda ardı ardına
düşürdüğü konut kredisi
faizlerinde ilk kez 1 'in altına
düşen banka Anadolubank
«ldu. Anadolubank, 120 aya
kadar vadeyle kullandırdığı
konut kredilerine uyguladığı
faiz oranını dünden itibaren
yüzde 0.99 olarak
uygulayacağuıı açıkladı. Türk
Ekonomi Bankası (TEB) da 10
yıl vadede aylık yüzde 1.15
olan konut kredisi faizi oranını
yüzde 1.09'açekti. Türkiye'de
krizin yaşandığı 2001 yılımn
sonunda konut kredisi faiz
oranı yüzde 5.50
düzeyindeyken bu oran 2002
sonunda yüzde 3.65, 2003
sonunda yüzde 2.40 seviyesini
gördü. Ekonomideki gelişmeler
ve düşen faizlerle birlikte 2004
sonunda yüzde 2.10 düzeyine
kadar gerileyen konut kredisi
faiz oranlan. beklentilerin
aksine, 2006 yılı gelmeden
yüzde 1 'in altına inmiş oldu.
1963'TENBERİVAR
VergiKonseyi 'nden
cemaat açıklaması
Haber Merkea - Vergi Konseyi
Başkanı Mustafa Uysai, yeni
hazırlanan Kurumlar Vergisi Yasa
Taslağf ndaki "cemaatfcrle" ilgili
düzenlemenin cemaatlere Lozan
Antlaşması ile verilen haklann
kullanımı sırasında ortaya çıkan
vergisel sorunlann çözümüne
yönelik olduğunu ve vergi
yasasına ilk kez 1963 yılında
yapılan düzenlemeyle girdiğini
açıkladı. Uysal, Vergi
Konseyi'nce son şekli verilen
Kurumlar Vergisi Yasa
Taslağı'nda, cemaatlere 'vakrf
statüsü' verilerek, tarikat
şeyhlerine vakıf ve iktisadi
işletme başkanı sıfatı
kazandınlacağına ilişkin iddialarla
ilgili bir açıklama yaptı.
Cemaatlerin kururnlar vergisi
mükellefleri arasında sayılmasına
yönelik olan bu düzenlemenin,
yasada ilk defa yer almadığını
belirten Uysai, 1963 yılında Inönü
hûkümetı döneminde Kurumlar
Vergisi Kanunu'na eklendiğini ve
o tarihten bugüne kadar bu
kanunda yapılmış olan 40
civanndaki değişikliğe karşın
aynen korunduğunu ifade etti.
Sistemin yurtdışından sağlanan
kaynaklarla finanse edilebildiğini
ve bu bakımdan "taşıma
suyla değirmen döndürmeye
çalıştıklannı" belirten
Özüıce, "Fiyatlar çok çok
uygun yerlere geldi.
Kredi borçlusu borcuna
sadık olduğu için risk
görmüyoruz. Tek
düşündüğüm risk, ya
deprem olursa" dedi.
Yurtiçi Tasarruf Oranı (GSMH'rajyüzdesi)
110
Kamu Borç Stoku Kredi Stoku
(GSMH'ye oranı,%)
40
1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005
^m Kamu borç stoku Kred Stoku
Ekonomi Servisi - Türkiye
Bankalar Birliği Başkanı
(TBB) ErsinÖzince, "Emlak
Bankası'nın fınansman yapb-
ğı dönemlerde dahi konut ü-
nansmaru bu denU ucuzolmamış-
u. Bu fiyaüar çok çok uygun yer-
lere geldi" dedi.
Türkiye'de konut kredisi sis-
teminı finanse edebilecek
tahvil ihracı sistemi-
nın şu anda
mümkün olma-
dığını ve kay-
nak sorunu-
nun daha
çok yurtdı-
şından sağ-
lanan sen-
dikasyon-
larla çö-
zümlendi-
ğini ve "taşıma suyla değirmen
döndürüldüğünü" belirten Ozince,
bu konuda yalnızca tüketiciyi değil,
sistemi koruyan bir düzenlemeye
ihtiyaç bulunduğunu vurguladı.
Ozince ve TBB yönetim kurulu
üyeleri, sektörün ekonominin ge-
nel gidişine ilişkin görüşlerini ak-
tarmak amacıyla düzenledikleri
basınla sohbet toplantısında, ban-
kacılığın güncel sorunlan üzerine
yöneltilen sorulan da cevaplarken
şu sonuçlar ortaya çıktı:
^ Konut kredilerinde faiz oran-
lan sürekli geriliyor. Bu kredileri-
nin GSMH'ye payı yüzde 2.5, top-
lam akrifler içindeki payı da yüz-
de 4. - Vade uzadıkça kaynak so-
runu kendini belli ediyor. Türki-
ye'den tahvil ihraç edebilmek ge-
rekiyor ama bu da şimdilik yapı-
lamıyor. Mortgage yasası çıksa bi-
le, devlet kâğıtlanndan daha cazip
bir enstrüman çıkarabilmek için
daha zaman var. Bu nedenle her
banka, kendi kaynağını kendi ya-
ratıyor.
• Bankalar, 30 yıla kadar vade
ile konut kredisi veriyorlar ama ta-
lep en fazla 5 yıl için geliyor. Kul-
lanılan ortalama vade ise 3 yıl ci-
vannda. Bu da kredi kullananlann
da dikkatli olduğunu gösteriyor.
»/ BankacıJar, yurtdışından 20
yıl vadeli, yıllık yüzde 8 sabit fa-
izli, üstelik TL cinsinden kredi
teklifleri bile alıyorlar. Kendileri
de faizler düştükçe aylık yüzde
1 'in altının görülebileceğini (yay-
gınlaşabileceğini) düşünüyorlar.
Düşük faizi fiyatlarken genel faiz
oranlannın daha da düşeceğini,
uzun vadede kârlı olacaklannı, ay-
nca diğer ürünlerini de satarak
kredi müşterisini bağlamayı he-
saphyorlar.
• Konut kredileri için altından
kalkılamaz bir risk de görmüyor-
lar. Gözlem ve istafistiklerine gö-
re tüketici, özellikle konut ve eği-
tim gibi temel konularda hesabını
çok iyi yapıyor ve ödemelerini hiç
aksatmıyor. Sistem, kriz sırasuıda
otomobil kredilerinde karşılaştığı
yükselen faiz riskini bu kez bek-
lemiyor.
• Buna karşılık Özince'nin "ya
deprem olursa" gibi endışelen de
yok değil. Aynca bankacılann
hepsi, kredi katlan faizi tartışma-
lannda olduğu gibi konut kredile-
rinde de basının "borcumı ödeye-
meyen zavalb mağdurlar edebrya-
ü" yaptığını ileri sürerek bunun,
sistemin geleceği açısından sakın-
calı olduğunu belirtiyorlar.
Para ve maliye politikalan ile büyümede tehlike çanlan çalıyor
2006 hedefleri zorda• Deutsche Bank,
Türkiye'nin yüzde 5'lik
2006 hedefinin
tutturulamayacağını
ileri sürdü. Prof. Kızılot
da hükümetın kurumsal
vergideki indirimlerle
hem mali disiplini
bozduğunu hem de
'fakırden ahp zengine
verdiğini' belirtti.
MURATKIŞLALI
ANKARA - Merkez Bankası Başkanı
Süreyya Serdengeçti'nin enflasyon he-
deflemesine dönük açıklamalan,
2006'nın para politikalan, mali politika-
lar ve büyüme açısından zorlu geçece-
ğini ortaya koydu.
Alman Deutsche Bank, Merkez Ban-
kası'nm yüzde 5'lik 2006 enflasyon he-
defıne ulaşılamayacağını ileri sürdü.
Serdengeçti'nin döviz kurunda değişik-
lik olmayacağına dair açıklaması, Tür-
kiye Üıracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz
Saücı tarafından "Başkan, Türkiye'nin
üretimini ve ihracaünı tamamen gözden
çıkarmışgözüküyor" şekUnde nitelendi-
rildi. Vergi uzmanı Prof. Dr. Şükrü Kıa-
lot da hükümetin kurumsal vergı oranla-
nndayaptığı indirimin mali disiplini bo-
zacağını söyledi. Bazı başlıklar itibany-
la 2006'daki ekonomik görünüm şöyle:
Para Politikalan: Deutsche Bank'ın,
Serdengeçti'nin açıklamalanndan sonra
'Hükümetfakirden alıyor, zengine veriyor
y
Maliye Politikalan: Prof. Dr. Şükrü Kızılot,
Istanbul'da 356 bin gelir vergisi mükellefinin
yüzde 27'sinin gelir beyan etmediğini, yüzde
50'sinin ise asgari ücretliden bile düşük gelir
beyan ettiğini söyleyerek "Buradan kaynak
yaraülması gerekirken, hükümet, kurumlar
vergisi oranını indiriyor" diye konuştu. Vergi
oranının indirimüıden 4 katrilyon liralık vergi
kaybı doğacağını belirten Prof. Kızılot, "Buradan
kaynaklanacak azalmayı, dolayh vergüere
yüklenerek ve halkın temel ihtryaçlanna zam
yaparak karşılayacaklar. O zaman hem şirketkrin
vergi indirimini 'fakirden al zengine ver örneği'
vatandaş karşılayacak, hem de mali disipBn
bozulacak. Dargeürfi ve iç piyasa açısından da
2006 zor geçecek" dedi.
hazırladığı 5 Aralık 2005 tarihli "Tür-
kiye'nin 2006'daki Para Politikası
n
baş-
lıklı raporunda, "Merkez bankasuun
2006 için koyduğu yüzde 5'lik enflasyon
bedefı ciddi bir meydan okuma. Son dö-
nemdeki aynk enflasyon rakamianna ba-
kıldığuıda, Banka'nın 2005 hedefı (yüz-
de 8) bile güçlükk rutturulacak. Enflas-
yondaki düşüş eğilimi,TUdeki değerlen-
meninde kesümesiyleetkisininbir kısmı-
nı kaybetmiş dunımda. Bize göre2006 so-
nu enflasyonu yüzde 6Ü olacak" dendi.
Raporda, 2006 yılında Türkiye'yi
bekleyen riskler de "Petrol fiyaüannda-
ki betirsiznk, Merkez Bankası'nın bir
sonraki başkanının kim olacagL, konut,
eğitim, sağhk gibi hizmet sektöründeki
fiyatlann düşme eğinmine direnci, yapı-
sâl ve malireformlanndevam etmeme-
siriski,ahnan önlemlere karşın enflas-
yonda nokta hedefmden sürekli sapü-
ması" şekJınde sıralandı.
'Uretki gözden çıkanldı'
Büyüme: Türkiye thracatçılar Mecli-
si (ITM) Başkanı Oğuz Saöa da bu dü-
zende ürerici ve ihracatçının kâr etme-
diğini, kâr etmeyen düzeoin de sürdürü-
lebilir olamayacağını ifade ederek "Jb-
racat patiarken, itfaalau da hızia artön-
yoruz. tthalaûmızuı yüzde 80'inin ham-
madde ve aramadde olması, ihracatiçin
de olsa Türkiye'deki üretici ve ihracatçı
hücreJeri öldürüyor" diye konuştu.
Ekonomideki riskler: OECD Ekono-
mik Görünüm Raporu'nda da şu riskle-
re dikkat çekildi: "Bireysel kredilerin
son derece hızh artması, kalitelerinin
düşmesi durumunda bankacıhk siste-
minde ciddi sıkmü \ aratabüir. Bunun da
ötesinde, TL'deki değeriemenin devam
etmesi hatinde, sanayi sektörünün reka-
bet gücü daha da bozulabüir. Türkiye,
dış prv-asalardakiani faizarüşlarma kâr-
şj aşm duyarb durumdadır."
İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU / ÖZLEM YÜZAK ozJemyuzak@cumhuriyetcom.tr
Konuya hafif ilgi duyanlann
bile artık bildiği bir gerçek:
Dünyayla rekabet için "bilim,
teknoloji ve yenilikçilik" ol-
mazsa olmaz bir üçgen.
Avrupa Komisyonu Araştır-
ma Genel Müdüriüğü Yeni Bi-
lim ve Teknolojiler Genel Mü-
dürü Uğur Müldür, AB için-
deki hem eski hem de yeni
üyelerin Ar-Ge politikalannın
modernizasyonu için nasıl
hummalı bir hazırlık içinde ol-
duklarını anlatıyor: "25 ülke
reform paketterini hazırlayıp
komisyona sundular. Içlerin-
de 22 'sinin en öncelikli konu-
su Ar-Ge, inovasyon ve giri-
şimcilik. Çünkü küresel eko-
nominin bugüngeldiğinokta-
da hem daha rekabetçi olma-
nın hem de daha fazla istih-
dam yaratmanın formülü sa-
nayinin katma değeri yüksek
piyasalarda variık gösterme-
si. Bunun dayolu Ar-Ge ve
inovasyon, yami yenilikçilik."
Ar-Ge, İnovasyon ve Tozlu Raflar
Ancak Ar-Ge yüksek mali-
yetli bir iş. öte yandan veriler
şunu gösteriyor ki sanayinin
Ar-Ge yatırımını istemesi ve
ciddi katkıda bulunması şart.
Yalnız devlet eliyle olmuyor,
olamıyor. ABD-Japonya, Ko-
re, AB ve diğerierinde hep
böyle.
Peki ya sanayici Ar-Ge'ye
ilgi duymuyorsa ne yapalım?
Türkiye'de birçok kesimin
dediği gibi "O zaman yapa-
cak bir şey yok..." söylemine
katılalım mı? Ekonomide bu-
gün çizilen "pembe tabloyuü"
ve devletin her şeyden elini
eteğini çekmesi gerektiğini
savunanların nedense üzerin-
de düşünmeye, adım atmaya
değer bulmadığı inovasyon,
Ar-Ge gibi sözcükleri günde-
me almadan es geçelim mi?
Müldür, belki de en can aiı-
cı cümleyi söylüyor: "Sanayi-
ciyi Ar-Ge yatınmına çeken
güç devlettir. Devlet teşvik-
lerle, akılcı yaklaşımlarla ve
politikalarla yönlendirici ol-
mak zorundadır."
Zaten Türkiye'nin AB llerle-
me Raporu'nda da konu vur-
gulanmış durumda: "Türki-
ye'nin yeni birAr-Ge, inovas-
yon stratejisi inşa etmesi
şart."
Türkiye'nin nasıl bir politika
inşa etmesi gerektiği, önceki
gün TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİ-
AD tarafından ortak düzenle-
nen 6. Teknoloji Kongresi'nde
tartışıldı. Müldür, milli gelirie-
rinden Ar-Ge'ye ayırdıklan pa-
yı yüzde 1 ve üzerine çıkar-
mayı başaran ülkelerin geliş-
miş ülke statüsüne girdikleri-
ni söyleyip şu vurguyu yaptı:
Japonya bunu 1960'larda ba-
şardı, Kore 1980'lerde. Çin ve
Singapur gibi ülkeler ise
1990'larda.
Türkiye'nin miHi gelirden Ar-
Ge'ye ayırdığı pay yüzde 0.68.
Avrupa Birliği ortalamasj 1.98.
Ancak tüm bunlar girdi. Işin
bir de çıktı, yani kazanım yö-
nü var. Ar-Ge için aynlan kay-
nağın etkin idaresi, patent ve
buluşlann ekonomiye katma
değer kazandırılması gibi ko-
nular...
Biz hâlâ Ar-Ge sözcüğün-
de emekleyip dururken dün-
yada konuşulan konu "ino-
vasyonun yönetimi". önde
gelen düşün dergilerinden
Strateji ve Business, son sa-
yısında dünyada Ar-Ge için en
fazla para sarf eden 1000 şir-
ketin profillerini ortaya koyu-
yor. Aİr-Ge için en çok parayı
sarf edenlerin, kârlannı en faz-
la arttıranlar olduğu gibi bir
bulgunun söz konusu otma-
dığının belirtildiği araştırma-
da, "önemli olan, Ar-Ge'ye
çok fazla yatınm yapmak de-
ğil, Ar-Ge için aynlan kaynak-
lan doğru ve akıllıca kullan-
mak. Artık Cırünlerin yaşam
süreleri o kadar kısaldı ki
inovasyonyönetimi en önem-
li unsur olarak karşımıza
çıkıyor" değeriendirmesi
yapılıyor.
Işin belki en üzücü yönü ise
tüm bunlann toplantı konuş-
malarından öteye geçe-
memesi. Zaten ışin farkında
olan küçük bir çevre arasında
tartışılıyor ve orada kalıp du-
ruyor. Tıpkı yüzlerce bilim in-
sanının katılımı ile hazırlanan
"Türkiye'yi 2023yılına taşıya-
cak politikalann belihendiği
Vızyon 2023" raporunun toz-
lu raflarda, diğer benzer
raporiann yanındaki yerini al-
ması gibi... -
WB97R
Beko Loder
İŞÇİMNEVTIENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
ABD Atakta...
Bush'un Irak'ta kalıcı olduklan mesajını veren
basın toplantısının ardından bir dizi "atak" ola-
rak değerlendirilebilecek gelişme yaşandı...
Rice'ın AB gezisinin başında AB ülkelerinin si-
yasi lideriiklerine verilen mesaj en çarpıcısı idi.
Ozetle CIA'nın şirketleri, uçaklan ile taşınan tut-
saklara uluslararası hukuk, insan hakları çiğne-
nerek yapılan işkencelerin yok sayılması isteni-
yordu.
Rice'ın tehdit kokan uyansında, AB ülkeleri-
nin siyasi iktidarlannın olup bitenden haberii ol-
malarından öte katkıları olduğu anımsatılıyor-
du. Kendi kamuoylanna dönük olarak olaylan
büyütmeleri iyi olmayacaktı. Hele ABD yöneti-
mine hesap sormaya kalkışma haklan yoktu.
Bilmiyorum dikkatinizi çekti mi? ABD'nin res-
tini AB'nin siyasi iktidarian görmüş olmalı ki, bu
büyük uluslararası suçun üzerine pek de gidil-
miyor. Rice'ın AB ülkelerinde sürdürdüğü stra-
tejik işbiriiği görüşmelerinde yeni karariar çıkı-
yor. ABD yeni üsler bile kopanyor. Bu arada tut-
sak taşıyan işkence aracı uçaklann AB'nin mer-
kez ülkelerine sayısız iniş-kalkış yaptığının bil-
gileri dünyayı sarsmıyor. Irak işgali, savaşın ilk
günlerinin banştan, insan haklanndan yana du-
yarlılıklan, yerini suç ortaklığının ezikliğine terk
etmişe benziyor. Zengin kuzeyin çıkar ittifakın-
da siyasal cepheleşmenin ağıriığı, kitlelerin du-
yarlılığını şimdilik sindirmiş gibi. Aslında savaşın
şahinleri, Bush iktidarı, en çok ABD'ye dönen
asker cenazeleri ile kendi kamuoyu desteğini
kaybediyor. Sıkışıklığın hırçınlığı ile çıkış yolları
ararken, çıkar ittifakı içinde olduğu siyasi iktidar-
lardan destek istiyor. Daha doğrusu ödenecek
bedelleri de paylaşma niyetini ortaya koyuyor.
Bush ilk kez çok açık konuştu. Irak'ta daha
ağır bedel ödemek istemediklenni, ancak vaz-
geçmeyeceklerini de söyledi. Ödenecek bedel-
leri öncelikle siyaseten, işbırliği yaptıkları Iraklı-
lar ve ülkeler paylaşacaklardı. Hafta içinde Tür-
kiye'ye dönük muhtıra gibi yazıda, tehdit görü-
lürse, gerekirse Suriye ve de Iran'a müdahale
vardı. Bu türden bir operasyon gündeme geldi-
ğinde Türkiye, siyasi iktidar müttefik olmanın
gereğini yapmalı, ABD'den her tür desteği esir-
gememeliydi.
Bush yönetimi bir yandan da Irak seçimlerini
bir çıkış yolu olarak pazarlama niyetinde. Ne il-
ginç değil mi? Iraklı Sünnileri seçime katılmala-
n için ikna elmeye arabulucu Türkiye. Dışişleri
Bakanı Gül, Istanbul'da ABD yetkilileri ile Sün-
ni liderleri buluşturdu. Kötü bir zamanlama.
Irak'ta çatışmalarda yine bir tırmanış ve ölen
ABD'li asker sayısında artış oldu. Şii, ABD yan-
daşı - karşıtı çatışma ve ölümlere Kürt aşiretle-
rinin içindeki çatışmalar da eklendi.
Bölünen bölünene, ABD için Afganistan'da
olduğu gibi ülkenin bütününe egemen olmak
yerine üs alanlan oluşturmak, en geçerii seçe-
nek. öyte olunca da Israil - Irak Kürdistanı gibi
iki temel üs, odaktan Ortadoğu'yu, çıkariannı
denetlemek stratejik önemini arttırıyor.
Irak'ı paramparça yapacak bu stratejik seçe-
nek, Türkiye ve çıkarları için en ağır tehdit. ABD
medyası Amerika için en cazip seçeneğin Tür-
kiye için en kabul edilemez olduğunun şimdiden
ahtını çizmeye başladı.
Ortadoğu dengelerinde, Irak bataklığında,
AB'nin rolünde, ABD'nin siyaset çizgilerinde ye-
ni bir dönem, hesaplar, oyunlar ortada. Erdo-
ğan Hükümeti, bu Türkiye'yi çok yakından ilgi-
lendiren dalgalanmada, ülke çıkarlannın savu-
nulmasında nerede? Ne kadar ciddi, ne kadar
hazıriıklı?..
soner@cumhuriyet.com.tr
ÖDEMELER BUGÜN BAŞLIYOR
Nemalam
yüzde 5 zam geldi
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Ta-
sarrufu teşvik hesabı
nema ödemelerinde
8'inci taksitin bugün-
den itibaren ödenme-
si öngörülürken bu
taksitin bir öncekine
göre yaklaşık yüzde
5.5 zamlı olması bek-
leniyor.
Üç aylık enflasyon
ve yıllık yüzde 5'lik
rakamın üç aya teka-
bül eden kısmının ek-
lenmesi ile birlikte
7'nci taksitte 1000
YTL alan hak sahibi-
ne.bu kez 1055 YTL,
500 YTL alan hak sa-
hibine ise yaklaşık
527.5 YTL ödenecek.
Yaklaşık 4.3 milyon
hak sahibine 8'inci
taksit ödemeleri kap-
samında 1.2 milyar
YTL ödeme yapılma-
sı hedeflenivor.
Ayakkabıda moda
rüzgârı esecek
• Ekonomi Servisi - Uluslararası Ayakkabı
Moda Fuan (AYMOD) bugün CNR-Expo'da
tüketicilerle buluşuyor. Açılışını Devlet Bakanı
Kürşad Tüzmen'in yapacağı ve 11 Aralık'a
kadar sürecek olan ftıara yerlı ve yabancı 400
firma temsilcisinin katılımı bekleniyor.
Ariş'ten pırlanta günleri
• Ekonomi Servisi - Mücevher fırması
Ariş, kurumsal bilinirliğini arttırmak ve diğer
mücevher firmalanna temel pırlanta eğitimi
vermek için "Pırlanta Günleri Etkinliği"
düzenliyor. 10 Aralık'ta ilk olarak Adana'da
düzenlenecek olan etkinükte, eğitime katılan
finna temsilcilerine sertifika verilejegi behrrildi;