Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ARALIK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
J V U i~i 1. U M\ kuKur@cumhuriyet.com.tr 15
UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCİ
Azeri başkentinin tarihsel zarifliğini zedeleyen uygunsuz binalan 'bizimkiler' dikiyor
Bakû 'öz'ünüyitirmesin...Son yıllarda Azerbaycan'ı gören-
lerin ortak gözJemi, "Bakû betonla-
şıyor..." şeklinde. Azerilerin "teze
tildnti" dedikleri yeni yapılar, tıpkı
Istanbul ve diğer kentlerimizde yay-
gınlaşan ömeklergibi, "kimlikJi mi-
marlık" yerine "rant kütleleri"
şeklinde güzelım Bakû'ya ekJeniyor-
lar...
Nitekim Azerbaycan'daki son se-
çimleri izleyen Cumhuriyet muhabi-
ri ve "Azeri" kökenli Banş Doster
diyor kı: "Tarihi binaların yıkılıp
yerine yüksek binaların yapıldığı,
kültürel dokusunu hızla yitiren bir
kent olmuş Bakû..." (Cumhuriyet-
03. Kasım.2005)
Oysa. bu kent içın bestelenmiş sa-
yısız şarkılardan binnde deniyor ki,
"Sen ana Hezerinıin sahilinde,
Sen Bakû şöhretin var el dilinde;
Sen şeherler gözeüsen Baki,
£y cavan Bakû, mehriban Ba-
ki..."
Dostumuz Valçın Bayer de şunlan
yazjyor: "Bakû'da inşaat patlama-
sı yaşanıyor. Gelişigüzel binaiar Ba-
kû'nun geleneksel dokusunu boz-
maya başlamış..." (Hürriyet-30 Ekim
2005)
0 kadar ki 1999'da 150 bin ton olan
çimento üretimi, bu yıl 1.3 milyon to-
na çıkmış.
En yüfcsefll 'blz'den...
Pekı, UNESCO'nun
k
Dünya Mi-
rası' listesinde yer alan, hemen tama-
mı "taş "tan yapılı sayısız tarihi bina-
nın arasmda onca çimentoyu "kim-
ler" kullanıyor?
ışin belki de en "yürek burkan"
tarafı burası. Bakû'da zarif ve alımJı
silüeti paramparça eden yapılann bü-
yük çoğunluğu ne yazık ki Türk inşa-
at firmalannca gerçekleştiriliyor.
Bunlardan biri, intemette bakın na-
sıl övünüyor: "Kayı lnşaat'ın Azer-
baycan'da imza attığı en büvük
proje. Bakû'daki en yüksek bina-
dır..."
Istanbul'daki "Dubai kulele-
ri"nden sonra moda olan "en yükse-
tini yapma" söylemine ne kadar
benziyor!
O duygu yüklü Azeri şarkısındaki,
"Hoş etirii yaza benzer,
Yüz nağmeli saza benzer,
Gara gözJü gıza benzer,
Bizim Baki geceleri..."
ANITSAL
KENTTE RANT
MİMARİSİ
Bakû'daki rant
yapılaşması, tarihi
binaların üzerine
çıkılan yeni ve
modern katlar
şeklinde de
gerçekleşiyor
(solda). Kentin
özgün
mimarisinden
kimlikli ve modern
bir örnek (sağda).
bile duygusuz yeni inşaatlar yüzün-
den sanki artık yaşanmaz oluyor...
Ikl devlet, bir mlllet'
Bunlan okuyunca düşündüm... Iki
ülke arasındaki hemen tüm ilişkiler-
de söylenenlerin başında şu geliyor;
"Biz, iki devlet, bir milletiz..."
Son günlerin "alt kimlik-üst kim-
lik" arayışma da sankı "yanıt" olan
bu söylem, geleceğe dönük ortak po-
litıkalann "Türk" ve "Azeri" ayn-
mı yapılmadan "birlikte" üretilmesi
özlemini yansıtıyor.
Bu "kardeşliğin" ortak sorumlulu-
ğu, öncelikle her ıkı taraiin "olumJu"
yönlerini "buJuşturmak" değil mi-
dır?
Örneğin Azerbaycan da halkının
çoğunluğu Müslüman' olan laik bir
ülke... Azeriler, kamusal ortamı ve
toplumsal yaşamı "bağnaz dinci-
lik"in tutsağı kılmamak konusunda
her yönüyle "çağdaş" bir kararlılık
içindeler. Bizdeki şu "içld yasakçısı"
siyasallaşmış Islamcı anlayışın "ders
alması" gereken bir uygarlık duzeyi-
ni "millet" olarak sergiliyorlar.
Benzer şekilde "tiirban" diye bir
gündemleri de yok; çünkü türban
yok... Kendi "milli" kültürlerini mü-
zikten dansa, tiyatrodan edebiyataka-
dar "koruyarak" geliştırebilen,
"kimlikli ve modern" toplum olma-
nın örneğini gösteriyorlar.
ArabesJc apartmanlaşma
Peki, aynı tutumlannı, kent ve imar
kültüründe acaba neden sürdüremi-
yorlar? "Içeri Şeher" denen Suri-
çi'nde 12. yüzyıla ait görkemli Şir-
vanşahlar mimarisini ve en güzel Şe-
hitler Hıyabanj 'ndan (bulvan) seyre-
dilen, Hazar'la kucaklaşmış anıtsal
kent peyzajını "arabesk apartman-
laşma"ya neden kurban ediyorlar?
Bakû'nun, Içen Şeher'dekı yapılaş-
ma tahribatı yüzünden UNESCO lis-
tesinden çıkartılarak "risk altındaki
miras" sayılması gerektiği 2003 yı-
lındaki bir raporla ilan edilmişti. İs-
tanbul için de aynı durum 3 yıldzr gün-
demde.
Bu "benzerlik"te de etkili oldukla-
n anlaşılan Türk yafınmcılar, her biri
Baltık mimarisinin en güzel örnekle-
rini oluşturan 19. yüzyıl yapılanyla be-
zeli ve aynı güzelliğe sayısız heykelle
daha da alımlı bir estetiğın kazandınl-
dığı bu "kardeş kenf'te, hiç değılse
Türkiye'deki davranışlannı terk etme-
hler.
Hele iş göriişmelerine "tki devlet,
bir miiletiz" diyerek başlıyorlarsa...
Azeri me 'marlara
öz dillerinde mektup
Hörmetli Bakili me 'mariar,
Size bu nameni dostluk hissiyatımızla yazırıh Çünkü sizı öz gar-
daşlanmız kimi bilirih...
Ona göre, arzu edirik ki bizim tarihi şeherierimizin başına gelen-
lerden ırakgahn.. Gözel göğçek Baki şehriniz, tarihten galan şöhret-
li memarisiyle yaşasm. 'Moderin'olmakhevesiyle özünü itirmesin ..
Baki'den gayıdanlann hamısı deyir ki; "Teze tikinnler ele Türki-
ye 'dekilere ohşuyur, gedim gözel binaiar onlara göre cüce kimı galır;
görkemli binalan da vıhırlar; tezeleriniisesimandan, şüşeden vapır-
lar "
Bunlan tikenler de ekseren Türkiyeli şirketlerdi deyirler, daha da
narahat oluruh
Hayış eliyirik ki Baki şehrımn tarihi görünümünü bozan teze tikin-
tilere mani olun. Hökümetinıze ve şehrın baş tnemarı ile guvarnöre
deyin ki; "Bu gedişat iştibahtır Baki'de teze ne düzelse, gereh tarihi
gözellihle ahenk ıçinde ola... Baki nın gedim memarisi hemişe gabah-
ta ola..."
Bunun için elleşmek bir veten borcudu...
Baki ellerûze emaneî...
(Göğçek' Çokgüzel, alımlı, sadecekadınlariçinsöylenir Gavıdan-
lar' Gendönenler Teze tikintiler- Yeniyapılar Ohşuvur Benzivor. Ge-
dim Esfa. Siman: Çimento Şüşe: Cam. Narahat: Rahatsız Hayış: Ri-
ca. Iştibaht Kötü gidiş. Hemişe: Her zaman. Gabahta En önde)
Yeni kurulan müzik akademisine Suna Korathn adı verildi
Kûltür Servisi -Birsüre önce Ankara'da hiz-
mete giren "Müzikve Güzel Sanatlar Akade-
misF'ne, üç yıl önce yitirdiğımiz îstanbul Dev-
let Opera ve Balesi'nin değerli sanatçısı Suna
Korat'ın adı verildi. Akademinin sanatçıyı an-
mak için düzenlediği konser 30 Kasım günü,
Resim ve Heykel Müzesi'nde yapıldı. Bilkent
Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlan Fakülte-
si'nde uzun yıllar piyano hocalığı yapmış olan
Azerbaycanh sanatçı Hacıbaba Adiloğlu ve iş
kadını Eüf Eleman m ortak girişimiyle kuru-
lan akademide; piyano, keman, şan, gitar, kontr-
bas, aktörlük sanatı, solfej, bale ile Latin dans-
lan gibi müzik ve sanatın çeşitli dallannda ulus-
lararası düzeyde bir eğitim kadrosu eğitim ve-
riyor. Hacıbaba Adiloğlu, özellikle ülkemizde
büyük bir özveri isteyen opera sanatına emek
verenlerden biri olan Suna Korat için duygula-
nnı şu sözlerle dile getiriyor: "Nasü unufu-
rum, sekiz yıl Bilkent Üniversitesi'nde birlik-
te çahşfık. Sınıfinda bana piyanistolarakça-
lışmamı önermesi, benim için büyük bir
onurdu. Çünkü Suna Hanım, sadece şan tek-
niğini ve müziğini değil, aynı zamanda piya-
no müziğini ve tekniğini, en ince aynntîlan-
na kadar bilen bir büyük değerdi."
Yeni kurulan bu akademinin, Ankara Dev-
let Opera ve Balesi, Türk Japon Vakfı ve Mus-
tafa Kemal Gençlik Vakfi ışbirliğiyle düzen-
lediği anma konserine, akademide sanatjının
adına kurulan "Suna Korat Vokal Üçlü-
sü"nün yanı srra, Ankara Devlet Opera ve Ba-
lesi Korosu ile Ankara Operası genç solistle-
rinden Beran Sertkaya ve Ömer Türkme-
noğlu, Bilkent Üniversitesi'nden Asuman
Korad'ın oğlu Kaan Korad ve Suna Korat'ın
öğrencileri katıldılar. Konserin sonunda, An-
kara Devlet Operası Mezunlar Derneği Başka-
nı Alper Kafa. Suna Korat için hazırlanan, an-
cak ani ölümü üzerine kendisine verilemeyen
onur ödülünü, Hacıbaba Adiloğlu'na, ikinci
onur ödülünü de "Bir Yalnız Diva" kitabıyla
Suna Korat'ın anısını yaşatması nedeniyle ya-
zar Deniz Banoğlu'na sundu.
8. ULUSLARARA5I
SİNEMATARİH
B U L U Ş M A S l
AVRUPA
AVRUPA
09- 16ARALIK2005
SUÇVOLTAİRENİN
2000 Venedik Film Festivaii, CinemAvvenire ve
Luigi De Laurentiis ÖdüKeri
SINIRLAR
2005 Polonya Sinema Yazartan ve EleştirmenJeri Birli
En İyi Film ödülü
2005 Avrupa Film Ödutleri, Seyircî Ödülü
ATEŞLE KUTSANMI5
2005 San Sebastian Uluslararası Film Festivali, Juri Özel Ödülü
GÜZELŞEHİR
2004 Varşova Uluslararası Film Festivali, Büyük Ödül
KIZIL CIVA
2005 Montreal Dünya Film Festivali, Amerika Büyük Ödülü
SOKAK DÖVÜŞÜ
2005 Hot Docs Kanada Utuslararası Belgesel Film Festivali,
EnİyiBetgeselOdülu
NİKİFOR
2005 Karlovi Vary Fllrn Festivat, Kristal Küre
RAGİN
2005 Kartovf Vary F«m Festival, East of West Ödülü
SVVENKALAR
2005 Robert Festivali, En İyi Betgeset Ödülü
Alkazar: 0212-293 24 66
Attas: 0212-252 85 76
Frartsız Kültür Merkezi: 02Î2-334 87 40
KÜLTÜR VE TUR&M BMUNUât
KATKİU«İVL4
TÜRSAK
www.tursak.org.tr türsok
KULTUR • SANAT (O212) 293 *9 78
HINBIK CKİK
10 Aralık
Cumartesi Saat:20.00
Yer (^iiDcHİar Tıvatro Kabv
Isükla] Cad. Rıımelı Han 8«/4
Tel 021:24513 14
T.C EU-TO! BAKASUÖr MN
llanlarımz İçin
(0212) 293 89 78
SEMAVER
VANVdVVflM
Onikinci
Gece
9 Aralık Cuma 20:30
10Aralık Cumartesi20:30
11 Aralı Pazar15:30
Ç«vn Tiyatrotu - KonımttUtaptşı
Tel (0212)585 59 35
*ww semavertumpanya com
T i C f M ::•: <7B O SOO
O~>STIAR TfYATR^SU
Aymazoğlu ile Kundakçılar
"• Yazan Max Frisch Uyartayan-YönetBn Genco Ertol
Oyuncular Genco Erkal, Meral Çetinkaya,
Erdem Akakçe, Metin Coşkun,
Tllbe Salim, Beyti Engin
09.12 Cu 20.30, 10.12 Ct 18.00
11.12 Pa 15.00
www.öostlartiyatrosu com
Muammer Karaca Tıyatrosu
(0212)252 59 35
EFES
PUsen ;
Ovunun hakian_ONK A^arstan alınf ştı
T C Kuftur wç urzm Baıcanlfpı "in d
E F E S Pilsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek.
«OHSH
AYŞETÖTÖNCÖ
10 ARALIK CUMARTESİ
ı&oo
PASSIFtOM
12 ARALIK PAZARTESİ
120-30
TUNA ÖTENEL 6RUP
17 ARALIK CUMARTESİ
18.00
TIYSTSO NAZIM OYUNCULUI
^Nazım HıKmeı
Nâzım
HikmetKültür
_^J Merkezi
OSVKIUöJl MM K] SUt'/l S(
U7UHMIVE
UMOT/GMI»
EYÜP 1. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
TAŞINIR AÇIK ARTTIRMA İLANI
2004 902 Talımat
Müflise ait bulunan, 12.000.00. YTL muhammen kıymetindeki 34 HK 197 plakalı 1993 model Isuzu markalı açık
sac kasa NKR tıplı, kasası paslı, ön torpidosunun kapağı kınk, yırtık tenteli kamyonet, Demirkapı Maltepe Cad.. No:
1, Eyüp adresinde 7.000.00. YTL muhammen kıymetindeki 34 REA 63 plakalı Şahın marka arka tamponu ve ön camı
kınk, muhtelif yerieri pasiı oto, Eyüp Bulvan No: 58 Çağn Otoparkı'nda açık arttırma ile satışa çıkanlmıştır. Birinci
açık arttırmalan 23.12.2005 saat 14.00'ten 14.15'e kadar 34 HK 197 plakalı kamyonetın, aynı gün saat 14.30'dan
14.45'e kadar REA 63 plakalı özel otonun açık arttırması yapılacaktır, bu arttırmada satış masrafını ve muhammen
kıymetın % 60'ını geçmek suretıyle en çok arttırana ihalelen yapılacakîır, böyle bir bedelle alıcı ve talipli çıkmadığı
takdirde satış 5 gün uzatüarak 28.12.2005 günü aynı adreste ve aynı saatlerde 2. açık amırmalan yapılacak bu arttır-
mada da satış masraftru ve muhammen kıymetlennın % 40'ırıı geçmek suretiyle en çok arttırana ıhaleleri yapılacaktır.
Satışa çıkanlan kamyonetüı KDV oranı % 18 ve özel otonun KDV oranı % 1 olup alıcıya aittir, satış şartnamesı ıcra
dosyasında görülebileceğı gibi gjderi verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene göndenlebileceği, fazla bil-
gi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya nur ıarası ile müdurlüğümüze başvurmalan ilan olunur Basın: 57564
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Yanlış Verilen Bir
Hesap...
Geçen haftadan bu yana basın dünyamız çal-
kalanıyor.
Nedeni, Hasan Cemal'in yeni kitabı: 'Cumhu-
riyet'i Çok Sevmiştim!' Basının olayı manşet-
lere çıkaran bölümü tarafından kitap, "Cumhu-
riyet gazetesi ile hesaplaşma", "Hasan Cemal'in
Cumhuriyet gazetesindeki genel yaytn yönet-
menliği ile -on biryılıyla- hesaplaşması" gibi ni-
telendirmelerle tanıtıldı.
önce şu 'hesaplaşma'nın llhan Selçuk ile il-
gili -4 Aralık Pazar tarihli 'Radikal Iki'de yayım-
lanan- bir bölümünü olduğu gibi alıntılıyorum:
"Senin Aydınlanmacı kafan, demokrasiye değil,
Stalinizm'e açıktır. Nazizm'eaçıktır. Senin Aydın-
lanmacı kafan 'aklın cinayetleri'ne açıktır. Sta-
lin'/n Gulag'lanna, Hitler'/n kamplarına, Pol
Pot'un ölüm tarlalanna açıktır. Saddamcılık ya
da Baasçılığa açıktır (...) Senin işin artık demok-
ratlaria değil, Türk Miloseviç'leriyle... Senin Ay-
dınlanman faşizmdir! Senin Kemalizm'in faşizm-
dir!Senin milliyetçiliğin faşizmdir!Evet, öyie llhan
Selçuk..."
Bu, bir gazeteyle ya da orada geçirilen yıllar-
la falan bir hesaplaşma değildir. Bu, andığım ki-
tabın yazarının Cumhuriyet'ten aynlışından bu
yana geçen 13 yıl boyunca üstesinden gele-
mediği, hep tutsağı kaldığı bir kin ve nefret fır-
tınasına ilişkin bir kusma eylemidir. Aynca alın-
tıladığım satırtar, Hasan Cemal'in hep olmak is-
tediği, olmakla övündüğü, ama ne yazık ki hep
uzağında kaldığı gazetecilikle de bağdaşamaz.
Çünkü bunlar, okurlanna -onlann da kendi de-
ğer yargılarını oluşturabilmeleri, kendi eleştirel
tutumlannı alabilmeleri amacıyla- iletilmiş mal-
zeme veya olgular değil, katıksız infaz görüntü-
leridir. Daha açık deyişle Hasan Cemal, altı yüz
sayfayı bulduğu söylenen kitabının sonlarında
llhan Selçuk'un Nazizmini, akıl cinayetleri \ş\e-
yen katilliğini, Saddamcılığını, faşizmini tartış-
maya açmıyor, fakat okuriannı bu konuda ken-
di mahkemesinde(l) vermiş olduğu kararlan ta-
nımaya zorluyor.
Ama 'Cumhuriyet'içok Sevmiştim!' başlıklı ki-
tabın olası okurları, bence bir noktayı asla göz-
den uzak tutmamalılar: Bu kitapla sergilenen ta-
vır bağlamında karşımızda katıksız bir ruhbilim-
sel (psikolojik) olay var. Ruhbilimce çok önce ka-
nıtlanmış bir bilimsel gerçektir: Ruhlarının derin-
liklerinde doğuştan tiranlık (diktatörlük) eğilimin-
de olanlar, zaman içersinde herhangi bir alanda
belli bir noktaya yükseldiklerinde, önce o yükse-
lişte kendilerine yardtm etmiş olanlan ortadan
kaldırmayı amaçlarlar; belki de oralara hak et-
meksizin gelmiş olmanın psikozuyla, o kişilerle
aynı dünyayı paylaşmaya, onlann adını duyma-
ya dayanamazlar. Tıpkı Hasan Cemal'in, Cum-
huriyet'ten ayrılışından bu yana aradanpnüç V
1
geçmiş olmasına rağmen; kendini, ona gazete-
ciliğin ve Cumhuriyet gazetesindeki yükselişin
kapılannı açmış olan llhan Selçuk'a ilişkin send-
romdan asla kurtaramamış oluşu gibi!
Doğrusunu söylemek gerekirse, yıllar boyun-
ca şahsen Hasan Cemal'in gazeteciliği benim
için hiçbir zaman inandıncı olamadı. Eğer he-
sap vermekte içten olabilseydi, eğer bir zaman-
larki sıkı solculuğun üstüne acemice sünger
çekmeye çalışmak yerine, o döneminin ve piş-
manlıklarının hesabını düşünsel temellerde ve-
rebilseydi, durum farklı olabilirdi. Ne var ki Ha-
san Cemal, gazeteciliği boyunca hep bununla
asla bağdaşmayacak bir tutum sergiledi. Za-
man içersinde -Türkiye'deki insanların bellek-
sizliklerine de haklı olarak güvenerek- kendi he-
sabını vermek yerine, kendine ait hesapları so-
lun sırtından, solculara ve sola karalar çalarak
çıkartmaya çalıştı.
2005 Türkiyesi'nde bu, bir yandan dedesi Ce-
mal Paşa'nın Ittihatçılığı ve idealizmi ile övünür-
ken, yılda en az birkaç kez okurlarına kimin toru-
nu olduğunu anımsatırken, öte yandan dedesi-
nin ve onun çevresindekilerin Osmanlı'dan miras
hangi zihniyete karşı çıkmış olduklannı unutup,
şu anda ülkeyi Cumhuriyetin kuruluşundan bu
yana görülmemiş bir örgütlenmeyle bir din dev-
letine doğru sürükleyen biryönetimi 'yenilikçi' di-
ye nitelendiren bir kalem sahibinin hazin trajedi-
sidir. Bu noktada, aslında Hasan Cemal'in kimli-
ğini çok aşan bir genel noktaya parmak bastığı-
mın bilincindeyim. Çünkü Türkiye, en azından vit-
rinlerdeki insanlarının hesaplarını içtenlikle vere-
bildikleri bir Türkiye olabilseydi, hiç kuşkusuz bu-
günkü sorunlannı da yaşamayacaktı.
e-posta: acem20«/ hotmail.com
ahmetcemal <( superonline.com
Nehar Tümek Kvicatür Yvışma»
• Kültür Servisi - îstanbul Büyükşehir
Belediyesi Karikatür ve Mizah Müzesi'nin
2005 yılı etkinlüderi arasında yer alan
'10. Nehar Tüblek Karikatür Yanşması'
sergisi çarşamba günü açıldı. Eşgüdümünü
Yasemin Masaracı'nın üstlendiği sergide,
yanşmada ödül almış olan karikatürlerle
birlikte 45 karikatür yer alıyor. Karikatürcüler
Derneği ve Beşiktaş Belediyesi'nin birlikte
düzenledikleri ve her yıl bir konu belirlenen
yanşmanın konu bu yjl serbest bırakılnnş
ve birinciliği Ahmet Öztürk Levent
kazannııştı. Sergı 30 Aralık'a dek ziyaret
edilebilir. (0 212 52112 64)
BUGÜN
• BABYLO.N'da 21.30'da Ühan Erşahin
konseri. (0 212 252 JJ 00)
• AKBANK KÜLTÜR SANAT
MERKEZİ'nde 'Akbank Kısa FUm
Festivali' kapsamında 11.00, 13.00, 15.30 ve
20.30'da 'film gösterimleri', 18.30'da
'söyleşi\(0 212 252 35 00)
M CEMAL REŞtT REY KONSER
SALONU'nda 20.00'de CRR Türk Müziği
Topluluğu ndaıi 'Vücud İkJimimin Sultanı
Sensin: Hacı Arif Bey Anma Konseri'.
(0 212 232 98 30) »