19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ARALIK 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SÖZ OKURUN Fikret Dağlıoğlu po8ta@cunılıuriyet. coin.tr Faks:O 212 343 72 64 Çağdaş uygarlığı yakalama G eçenlerde, "Cumhuriyetin Vîzyonu; Nerede- yfe?" içerikli birpanele kanlmışüm. Türkıye'nin en gerçek vizyon sahibinın MustafaKemal Ala- türkolduğunda tüm konuşmacılar birleşmiş- tik. "Çağdaş uygarhk düzeyinin üzerine çık- mak", "Ulküm yükseunek, ileri gnmek" gibi savsözler bugün hâlâ yolumuzu aydınlatıyor. (O dönemde daha tanışmadığımız "vizjwn" sözcüğünün yerine "ülldi" sözcüğünün kul- lanıldığını Sayın Ege Cansen vurguladı.) Cumhuriyetimiz epeyce yıl, teme] kuruluş değerleri doğrultusunda ve laiklikten ödün vermeden ilerleyip 1950'lere geldi. "Yeter SözMifletindir" afişleriyle ve sloganlanyla 14 Mayıs 195O'de iktidara gelen DP'nın ilk işi (ic- raah) ise 18 Temmuz 1932'de Türkçeye çev- rilmiş olan ezanı, 16 Haziran 1950'de yeni- den Arapçaya döndürmek olmuştur. Inançlar ve laiklikten ödün verme de böylece somut- laşıp siyasal sömürüye dönüşme yolunu gir- mişti! KöprüJerin alöndan çok sulargeçti. Çok partili dönem, Köy Enstirüleri'nin, Halkevi ve Hakodalan'nın kapatılması, ihtilaller, derken temel değerlerinıizden ödün vere vere günü- müze gelindi. Bugün bir yandan yasalanmızda gerçek- ten anlamlı ve ilerlemeci pek çok değişildik yapümasına ve uygar bir ülke görünümü ver- me çabalanna karşın, uygulamalara baktığı- mızda, sürekli olarak çağın gerisine düşürül- meye çalışıldığımız görülmektedir. Dünyaya hâlâ 35 dereceden bakmayı sür- dürür, Mustafa Kemal Atatürk'teki 360 dere- celik bakış açısını yakalayamazsak, gelişme- yi, çağdaşlaşmayı içselleştiremezsek nereye varabiliriz? Salt son yıl ya da aylara bakar- sak, ülkemizin şaşılası bir radikal îslamcı meydan okuma ile karşı karşıya olduğunu görmekteyiz. Zina yasağı, içki yasağı, yüzme havuzlan aynmı, yeşil alanlara carru kararlan, ulema- ya danışma önerileri, başörtüsü iddialaşma- lan, kızlann etek boyu, harem-selamlık otur- malan, içeriğı değıştirilen ABC'ler, kitaplar, pisuar, melek - köpek -riiyatartışmalan, ka- dınlan ikincil konumunun korunması, helal gıda ve benzen, "yanlışanlaşıldık"la kapatıl- maya çalışılan pek çok girişim... Son olarak, bir öğretmenin bütün bir sınıfi camiye götürerek uygulamalı eğitime geçişi, basına girdiği içuı öğrendiğimiz bir başka başkaldın!.. Çokiyı bilmemiz gerekir ki, te- meli 82 yıl önce en sağlam şekilde atılan bu Cumhuriyetin çağdaş, laik, demokratik, hu- kuk devleti olma özellikleri, O'nu dünya ül- kelen içinde "çağdaş uygarlığıyakalama" ül- küsüne taşıyacak ana öğelerdir. Bunlardan ödün vererek, belki bir süre oy kazanılabilir ama "çağdaş uygarlık" yolunda inandıncılık- tan, güven vericilikten giderek uzaklaşma da ancak böyle olur! Bir adım ileri, iki adım geri giderek, bin- diğimiz dallan keserek ne kadaryol alabiliriz? Seçilmiş ve atanmışlanmız Cumhuriyet rejimimızı ve temel değerlerimizi yıpratma ya da sarsma girişimjerine son vermeli, üstlen- dikleri görevleri, içtikleri anda uygun yap- malıdırlar. 2005 yıhna dek "Ülküm\iiksetaiek,ilerigit- mektir" diyen bir ulusu şeriat düzenine dön- dürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir, böy- lece biline! Türkan SAYLAN Beldenen Istanbul depremi • TÜ'de yapılan seminerde Devlet Bakanı ve I Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet AK Şahinın ağzından, beklenen Istanbul depremi için yeterli önlemin alınmadığı itirafını gazetelerde okuduk. Bu itirafi yapan kişi Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan Yardımcısı. Peki beklenen Istanbul depreminde tedbir alması gereken öncelikli makam neresi: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Meclisi. Öyleyse Sayın Bakanımızın beklenen depremle ilgili yeterli önlem alınmadığını söylemek yerine çözüm üretmesi daha doğru olmaz rru? 1999 depreminin üzerinden 6 yıh aşkın bir süre geçti. Ve bu arada kamuoyunda deprem vergisi olarak bilinen vergi adı altında vatandaşlardan bugüne kadar 15 milyar dolan aşkın bir para toplandı. Basit bir hesapla deprem vergisi olarak toplanan 15 milyar dolar sadece ilçelerin yeniden yapılması için kullanılsaydı bugüne kadar 10 tane ilçede gerekli çalışmalar bitmiş olurdu. Özellikle deprem için büyük risk oluşruran sahil bandındaki ilçeler; Avcılar, Bakırköy, Zeytinburnu, Farih, Eminönü gibi yapılmış olan Istanbul için riskin büyük bir bölümü ortadan kalkmış olacak. Beklenen Istanbul depremi için sadece iyi niyetli konuşmak ve çaba harcamak yetmediği kanaatindeyim. Vakit geçirmeksizin gerekli çalışmalann ortaya konulması gerekiyor. Önceükle Kat Mülkiyeti Yasası'nın deprem düşünülerek elden geçmesi gerekiyor. Kat malikleri arasında büyük anlaşmazlıklar yaşandığını bizler Bakırköy gerçeginden biliyoruz. (Yüksek ve çok yüksek riskJi 3500 binadan sadece 369'u başvurdu, çünkü Kat Mülkiyeti Yasası'na göre kat maliklerinin yüzde 100 iştiraki gerekiyor.) Ama insanlann canını acıtsa da sert tedbir alınması gerekmektedir. Yoksa Türkiye'nin ekonomisi ve insanlanmızın canı büyük tehlike altında. Yûmaz ÇETİN İnsana yatınm 2 2 Kasım 2005 tarihli Cumhuriyet gazetesi üçüncü sayfasında "Muşta 100 ışıkyandı" diye güzel bir olayı duyurdu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Merro Gruop Türkiye işbirliği ile 100 ki2 öğrenciyi okutarak modern kölelikten kurtanp ileride de çocuğuna yürii diyebilecek aydın analar yetiştirmektedir. Ulu önder; kurtuluş güneşi Atafürk ülkeyi gençliğe emanet etmiş. Daha sonra bu kutsal ışığı yakıp uyuyan Anadolu'yu uyandırmak için "Köy Enstitüleri" kurulmuş, ama bazı çıkar çevreleri geleceklerinden korkarak bu güzel ışığı söndürmüşler. 1950'lerde demokrasi diyerek şaklattüdan kırbaç hâlâ devam etmektedir. Laf ebeliğiyle milleti uyutan bu çıkarcılara karşı en güzel eylemi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yapmaktadır. Doğu ve Güneydoğu'da yüzlerce yavruyu bataklıktan kurtanp şehirlerde önüne engeller çıkanlarak durdurulan geleceğin bilginlerini burs yardımıyla aydınlığa kavuşturup insana yatınm yaparak Atatürk gençliğini yetiştirmektedir. Unutmayalım. Kendine faydası olmayan insan başkalanna faydah olamaz. Clkenin kalkınması; çağın yakalanması ancak aydın insanlarla gerçekleşebilir. Ülkesini seven, daha güzel günlerde yaşamak isteyen herkesi aydınlığa yürüyen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne yardımcı ohnaya davet ediyorum. H. Esat YAVUZTÜRK CUMOK'un kuruluşu kuüandıCUMOK'un 10. kuruluş yıldönümü 3 Aralık Cu- martesi günü Fenerbahçe Parkı Romantika'da düzenlenen toplantı ile kutlandı. Istanbullu CU- MOK'lar, Izmir, Ankara, Antalya, Kocaeli, Çanakkale, Zonguldak, Burdur, Tekirdağ, Lüleburgaz, Datça, Ada- pazan, Düzce, Gebze ve Milaslı Cumhuriyet okurlarını konuk ettiler. Katılamayan 10 kadar CUMOK oluşumu- nun da kutlama mesajları okundu. Açılış konuşmasını Namık Kemal Boya'nın yaptığı toplantıya gazetemiz ya- zarianndan Türkel Minibaş, Şükran Soner, Erdal Atabek, Coşkun Özdemir ve Bedri Baykam da katıldı. îkinci Türkiye İttifakı A DD Genel Merkezi'nin Kars Kaf- kas Üniversitesi'nin (CUMOK) desteğiyle düzenlediği "2. Türki- ye ltmakı" etkınliği 9-10 Aralık tarihinde Kars"ta yapılacak. ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazana. et- kinliğin diğer illerde de düzenleneceğini be- lirterek "AB-ABD tehdhierinin artoğ, uhısal bünınhiğünzeddeflmeyebaşlad^kaınuınal- iannuı harac-mezat saokhğı,timanve tersa- neieregirüdiği.vatan topraldannm peşkeş çe- kildiği günlerdeyiz. Gün antiemperyalist öl- çekte birleşme günüdür. Ülke ve ulus. Türki- ye'den yana olanlan bir arada görmek ve fe- rahlamak istemektedir" dedı. ADDden ya- pılan açıklamaya göre katılımcılar şunlar: Katılımcılar: ADD Genel Başkanı Av. Ertuğrul Kazan- a,Kars Kaflcas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necati Kaya, Nahcıvan Üni\ersıtesı Rektörü Prof Dr. (Milletvekılı) lsaHabibe\«,KTÜRek- törü Prof. Dr. Ibrahım Özen, Van 100. Yıl Üniversitesi RektörüProf. Dr. YücdAşkm (adı- na Rektör Vekıh Prof. Dr. AB FuatDoğu), Is- tanbul Ünn-ersitesi önceki dönem rektörü Ke- mal Alemdaroğlu, KKTC önceki dönem An- kara Büyükelçisi Dr. AhrortZekiBuhıç,Türk- Iş Genel Başkanı SaKh Kıhç, Türkiye Kamu- Sen Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş, Diş He- kımleri Birlıği (NfYKLT) Dr. Mehmet Eskıcı- oğlu, Kars-Ardahan-Iğdır Federasyonu Gn. Bşk. YrdAliAskerKoç. Siyasal parti temsılcileri: CHP Ardahan Millervekih Ensar Ögüt, ANAP Kars Mıl- lervekili SeJami Vığit, DSP Genel Sekreteri, eski Devlet Bakanı Tayfun Içlı, Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Hür Parti Gen. Yön. Kur. Üy. Mahmut Uçar Dursun Şen, BCP adına Polat Ararat, Irak Demok- rat Partısı Gen. Bşk. Yard. Kasım Ömer, ADD Genel Merkezi adına Genel Başkan Yar- dımcısı Prof. Dr. AhmetSaltık, Genel Sek- reter Yardımcısı Nilgûn Ersoy, Ege Bölge Sorumlusu Reşat Erguvan, tç Anadolu Böl- ge Sorumlusu Celal Akpınarh, GYK üyele- n: AB NejatÖlçen,Av. Ceyhan Mumcu, Fet- hi Karaduman, Cumhuriyet Vakfi Başkan- vekili, eski Turizm Bakanı Dr. AlevCoşkun, Kanaltürk Haber Müdürü Asbn Buhıt, Ulu- sal Kanal Yönetim kurulu Başkanı Ferit Ü- sever, U. Birlik K. YKÜ. - Danışmanı Av. \us- ret Senem, Gebze Aktüel Dergisi Dnş. Kur. üyesı eğitimcı Murat Kaya. ğrencilerin düşükbaşan düzeyleri tartışı- J^^f»W»*« cîd-tsıi** î*>*+ îm P ^ ^ ^ r üzerine odaldanmış durumda. Bunlar lırken eğitim sistemimizin çeşitli aşama Eğitim sistemimizve unsurlan üzerinde duruluyor. Okullardaki altyapı, araç gereç noksanlıklan, sımflan kalabalık- lığı, ders programlarının içeriği, üniversite kapılanndaki yığılmalar... vb. sorunlar hakh olarak irdeleniyor. Ancak, eğitimin birbirini tamamlayan unsurlanndan biri de "öğ- rendler" değil mi? Ailelerin büyük fedakârlıklarla okutmaya çalış- tıklan, hazırlık kurslanna gönderdikleri öğrencilerin çok bü> r ük ke- siminin kendileri için yapılan fedakârlığm bilincinde olduklan söy- lenebiurmi?Başansızliklann. aksakhklann tartışıldığı ortamlarda öğ- rencilerin yapması gerekip de yapmadıklanndan hiç söz edilmiyor. Tüm eleşnriler, öneriler eğitimin diğer unsurlan ve toplumdaki çar- Cumhuriyet, sayfalannı CUMOK'lara açtu "Söz Oku- run " sayfamızda yayın Ukelerimize uygun tüm haberle- re, duyurulara, görüşlere ve eleştirilere yer veriyoruz. CLMOK'lar bu gazetenin gerçek sahibidirler; ülke ya- yın yaşamına yepyeni katkılarda bulunup ufuklar aça- caktarına, ülkenin yerel ve genel sorunlannı yansttmak- ta önemli işlevler üstleneceklerine inanıyoruz- ADD ve birer gerçek. Ancak, olaya bakış açısı bu şekil- de oluştuğunda, öğrencilere, yetersiz çalışma ve başansızlıklannın "gerekçeieri''ni de hazırlamış olmuyormuyuz?Da- hası, çoğu veli de, çocuklannın başansızlığını aym bakış açısından görme eğilimine gıriyor, buna gerek duyuyorlar. Sonuç olarak, denİdemin içine öğrencileri de dahil ederek, onla- nn sorumluluklannı da hatırlatmak gerektiğini düşünüyoruz. Aksi halde, evine giren hırsızı şikâyet eden Nasrettin Hoca'yı kusurlu bu- lan Kadı'nm durumuna düşmüş oluyoruz. Hoca'nın dediği gibi. tt Hırsızın hiç mi kabahati \ok"? Aysel-Sıth ERGÜNEY ÇYDD'nin var oluşlanm hızlandıracak iletişim ağının "Söz Okurun " sayfasında gerçekleşmesi de olanak ka- zanacaktır. 2000 vuruşu aşmayacak görüş ve eleştirileri- nizi bekliyoruz. posta(â cumhurivet com.tr Mektup Adresi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/lstanbul. Tel: j (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 j b i 'Helal Gıda Standartları' D ünya üzerinde sadece Malezya'da olan uygu- lama, gıda üzerine, ülkemiz şartlannda-çok gereken bir şey gibi Türkiye gündemine otur- tuldu. Biraz üzerinde düşünüldüğünde, hayata geçirilecek "HeJaJ Qda Standaraan" uygula- masuun aslında başka amaçlara hizmet edece- ğini anlamak hiç de zor değil. Helal-haram gi- bi dini ve vicdani kavTamlan, olması gereköği gibi aklında ve vicdanında uygulayan ülke in- sanımızı avlamaya yönelik bu uygulamanın altında yatan sakıncalar görmezden geüniyor. Insanımızın bu kavramlar üzerindeki hassasi- yetleri kullanılmak isteniyor. Helal gıda çalışı- larak, alınteriyle kazanılan kazançla hayatımı- zı idame ettirmeye yarayacak gıda ve diğer gereçlerdir ve insan içindir. Bunu haram-helal olarak standarda sokmak hiçbir devlet kunı- munun görevi değildir, bu tip hassas kavram- lar insanlar arasında aynmcılığa sebep olur, kötü sonuçlar doğurabilir. Çoğunluk, neredey- se tamamı Müslüman olan ülkemizde insanla- nmız hangı gıdalann inancına aykın olduğu- nu zaten bilmektedir. Bunlan sınıflamak, Müslüman olmayan yurttaşlanmızın kendi inançlanna göre haram yediğini söyleme du- rumunu ortaya çıicanr ve bu uygulama da on- lar için yaralayıcı ve aynmcı bir durum oluş- turur, laiklik ilkesine de aykındır. Gökhan AKYEL ELEŞTİRİLER Gazetenizın 01.12.2005 tarihli 824 sayılı "Ki- tap Ekj"nin 18. sayfasında thsan Işık'ın "Tûr- krve Yazarlar .Vnsiklopedisi*' adlı eserinin Ingi- lızceye çevrilmesine ılişkin yazıya, yazannız Tansu Bele tarafindan Türkiyeh' Yazarlar Dünyaya Açıhyor" başhğı konulmuş olmasıru, Cumhunyet gazetesinin ulusalcılık; Türk ve Türkiyelı konusundaki görüş ve tutumuyla bağdaştıramıyonım. Tarutılan kitabın Türkçe ashnın da Ingilizce çevnsinın de adında "Tür- kryeö'' sözcüğü bulunmamasına karşın, yazı başlığının "TürkryeB Yazarlar" olması ve ya- zının 1. paragrafı ile sondan ikınci paragrafin- da da "TürkryeK yazarlar" deyüninin yinelen- mesı karşısuıda, yazannızın "Türk yazarlar'' demekten ısrarla kaçındığı anlaşılmaktadır. Oysaki, yazuıın ıçenğinden öğrenildiğine göre örneğüı, "Giritli Aziz Efendi"ye de kitapta yer verihnekte ve Türkiye Türkçesi dışında Türk lehçelennde eserleri bulunanlar da kitabuı ek bölümünü oluşrurmakladır. Bu durumda Tür- kıyeli olmayan yazarlan da kapsayan bir kita- bın tanıtım yazısınuı Türkiyen' Yazarlar" baş- hğıyla sunuhnası, yazann "Türk" sözcüğünü ve "Türk yazarlar" deyımini kullanmamakta- ki özel amacını ortaya ko\7naktadır. 26.11.2005 tanhli Cumhunyet'in 15. sayfasın- daki bir haberin de "Almanya'daki Türidyeli çocuklar" başlığını taşıması karşısuıda, gazetenizın yayın kurulu ile yazı işleri müdür- lennın "Türk" ve "Türkiyeli" konusunda nasıl bir açıklama yapacaklarını çok merak ediyorum. 50 yıllık okuyucusu olarak Cum- huriyet gazetesıne, "Sen de mi Briitüs" demek istemiyorum. Saygılarımla. Kızütan VLUKAVAK Cumuriyet gazetesını kesintisiz otuz yıldır okuyorum. Bu süre boyunca bazen iyimser ol- dum, bazen de kötümser. Ancak iki duygu arasında da yaşam sürüp gidiyor. lyimserim. Çünkü: Ülkemizde o denli çok ik- tisatçı aydın, ulusalcı bılim adamı var ki, başta llhan Selçuk ohnak üzere sadece Cumhuriyet yazarlanru saymakla bitıremeyiz. Yazılanyla adeta ışık saçıyorlar. Ellerine sağlık. Ancak bir çığ gibi üzerimize gelen şeriat felaketlerini, ülkemizin can damarlan olan devlet kurumla- nnı, topraklannm parça parça satıhşmı "gaflet, dalalet ve hatta hıyanet" içinde izleyenleri gör- mezlikten gelebüir miyiz? Uyanmamız için tümden satümamız mı gerekiyor? Yoksa nes- nel koşullar hâlâ oluşmadı mı? Şündi soralım: 1- Yahıızca 14 arkadaşı ile F. Castro, faşist General Batista'yı Küba'dan kovmadı mı? 2- G. Amerika'nın özgürlük kahramanlan Che ve Boüvar kimlere karşı savaştı? 3- Şıli'de S. AHende'yi hangi güçler niçin kat- letti? 4- Nikaragua'da Sandinistler acaba boşuna mı savaştılar? Ve nihayet, 5- Venezüella'da Hugo Chavez Devlet Başkan- Iığı'na gökten zembille mi ındi? Bu adam neyi nasıl başardı? Kısaca, birleşmek ve öğütleşmek gerek. Maz- lum ülkelere önderlik yapmış Mustafa Kemal'in ülkesinden de birüerinin çıkacağı umuduyla. tlhami HAKVERDİOĞL U Sayın Deniz Som'un dün (30 Kasım Çar- şamba) "Vaziyet"e konuk ettiği Sayın Mus- tafa Hakkı beyefendiye sonsuz teşekkürler. Ne kadar net, ne kadar güzel ifade etmişler saftirildiğimizi, aşkolsun... Ellerine, kalemi- ne sağlık. Söyleyecek bir şey bulamıyorum, saygılar sunuyorum. Aynca, büyük bir isa- betle bu gerçekçi yazıyı bizlere sunan Sayın Deniz Som'a da teşekkürlerimi yolluyorum. Gültekin ÇAĞLAJt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle