29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ARALIK 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIZI Cumhuriyet savcıları,polislere ceza hukukunun iyi anlatılmasıgerektiğini söylediler 'Adlikollukkurulmalı'HİLAL KÖSE C umhunyet savcılan, hırsız- hgın bir türü olan ve 2000'li yılın başından beri artış gös- teren kapkaç, gasp gıbı suç- "arın, sokağa itılen çocuklardaki ar- tışa göre paralellik gösterdığini be- lirterek "IstanbuTa otobüsler dohı- su insan suç işlemeye geliyor. Burada kaçıp kaybouııak Jcolay" dedıler. Cumhuriyet savcılan, hazırlık soruş- turmasının yürütülmesınde savcıya etkin görevlerin venldigini, buna karşın kendile- rine direkt baglı adh kolluk kurulmadan etkin suç takıbınin yapılamayacağını ifade ettiler. Türkıye'de yıllardıradli kolluk tartışmalannın yapıldığını, bazı güçlerın bunu istemediğıni kay- deden savcılar. "Etkin suç soruşturması ekip işi- dir~ Tam alışıyoruz, emniyet müdürii başka gö- reve gidiyor. Ptolis merkezi amiıieri altı avda bir değişiyor. Bize gelen dosya, bomboş ve eksik defil- lerie mahkemeye gjdiyor" dedıler. Polısüı adh ve idan olmak üzere çok fazla görevının olduğunu dile getıren savcılar. "Savc^adlikolluğun sicil amiri olmah. Bunlann hiçbiri olmaz- sa da emniyette adli sorusturmayı yürüte- cek a>n bir birim oJuşturulmalı" dedıler. Üst sırun 2 yıla kadar hapıs cezası olan suçlarda rutuklama karannın venlmedı- ğinı, adlı kontrol dıye bir sıstemın getı- — Faili meçhuller Kapkaç, gasp gibi suçlann ço- ğunun faili meçhul olduğunu, kayıtlara geçmediğiniya da mağdurun şikâyette bu- lunmadığım anlatan savcılar, konuşmalannı şöyle sürdürdüler: "Resnti kayıtlara geçen olay- ların en azyarısı kadar da kayttstz olanlan var. Hırsızlık ve kapkaç nüfus artışına göre çoğa- lıyor. Basit hırsızlık olaylarının yanında, şartlara göre organize, Trakya 'dan Bolu 'ya kadar çalışan adi suç şebekeleri var." ™~ dığini ifa- de eden savcılar, "Etkin pişmanlık var. Şüpheti, kaçnra, delilleri karartmadurumu varsa vekendisiniispatedemi- yorsa tutuklanıyor" dedıler. Polislere ceza huku- kunun ıyi anlatılması gerektiğini \nrgulayan sav- cılar, şöyle devam ettiler: "BirçoğudetUtoplama- da bile ne yapacağını bilmiyor. Maddi gerçeğe an- cak maddi delille ulaşabilirsin. Suçunu kanıtlaya- madığın kişiyi de cezaevine koyamazsın." ""SiK^ununyakaJanıpyargıJanınaasü- recinde, cezai caydıncıhk, güvenlik, de- üDerintoplanmasıgibi bir sürii faktör var. Bunlano birçoğunda eksiklik oJunca suç patüyor'1 dıyen savcılar, Istanbul'daki ıka- met sorununa da dikkat çektiler. In- J sanlann nerde oturduğunun bılinme- 'Delil yoksa tutuklanamaz' Cumhuriyet savcıları, polis- lerin, "Bizyakalıyoruz savcı serbest bırakıyor" açıklamaları- rtı ise şöyle değerlendirdi: "Kap- kaç ya da gasp olaylannda suçüs- tüyakalanan hiçbir kişi serbest bı- rakılmaz. Zanlt delillerle birlikte cumhuriyet savcısına getirilirse tutuklanır. Polis suçluyu yaka- lıyor ama delilyok. Aslın- di- da yakalamıyor." ğini,Istan- bul'da kaçıp kay- bolmanın kolay olduğunu dile getiren savcılar, dev- letin ilk önce vatandaşını kayıt altuıa alması ge- rektiğini vurgulayarak "Kişj, binlerce kilometre- den suç işlmeye geliyor. Variık sebebi gibi-. Bu adamı mahkûm etmekle engelleyemezsin. ÇıkO- ğı anda suç işkyecek'1 dedıler. Suçlunun hapse atıl- masının, mahkûm edılmesmin ve tutuklanması- nın farklı şeyler olduğunu söyleyen savcılara gö- re, "idaritedbiralınmadan,savcı ikpoüsle suçen- geDenmez". SUÇA İTEN SEBEPLER KALPIRILSIN Savcılara göre kapkaç, gasp gibi olaylar, soka- ğa itilen çocuklann sayısındaki artışla paralellik göstenyor. Buna suçun işlenmesindeki kolayhk ve dehl bırakma bakımından az riskh olması da eklenıyor. Bu gıbı suçlarda verilecek ce- zalardan önce bu çocuklan suça iten se- beplenn ortadan kaldınlmasına yönelik tedbirler alınması gerektiğini vurgula- yan savcılar, yenı yasayla kabul edilen Çocuklan Koruma Kanunu 'nun 18 ya- şını doldurmamış her kişiyi çocuk ka- bul ettığinin, buna göre çocuklara ce- za vermekten ziyade koruyucu tedbirle- rin alınarak topluma kazandmlmalanrnn esas aldığının altını çızdiler. 15 yaşını doldurmamış çocuklann, üst sını- n 5 yıl hapis cezasuıı geçmeyen suçlardan dola- yı tutuklanamayacağuu kaydeden savcılar, 12- 15 yaş arası çocuklarda alt sının 3 yıl, 15-18 yaş arası çocuklarda ise alt sının 2 yıh aşmayan suç- lardan dolayı uzlaşma hükümlerinın getirildiği- nı belırttıler. Savcılar, " l ziaşma kapsamında ka- lan suçlardan doiayı suç faili hakkında rutuklama tedbirinin uvgulama olanağı kalmanuşür" dedı- ler. Kapkaç suçu olarak nıtelendınlen suçlarda öngörülen hapıs cezalannın alt ve üst sınırlannın bu kapsamda kalması nedenıyle çocuk yaşlarda- ki kişıleri rutuklama sebeplennin bir hayli azal- dığını kaydeden savcılar, şöyle devam ettıler tt Bu yasa ,suç işleyenlerin serbest kaidığı görüntüsü veriyorsa da asıl amacu çocuklann hapse konul- ması yerine kanunda düzenlenen tedbirlerin alınaraktopluma kazandırümasını TBMM'ye sunulan rapora göre, suç işleyen çocuklann yüzde 84'ü ailesi ile birlikte yaşıyor Ithıik efler lıırsızhkta kııflanıh} oı* A EMİNEKAPLAN NKARA - TBMM Töre \e Namus Cına- yetlerıni Araştırma Komisyonu'na sunu- İan raporlar, kadın ve çocuklara yönelik şıddetın boyutunu gözler önüne serdı. Istan- bul'da suça kanşan çocuklann büyük bölümü hırsızhk ve dolandıncıhkta kullanılıyor. Bu çocuklann yüzde 84'ü ailelennin yamnda ka- hyor. Sığınma evlenne başvuran kadınlann yüzde 56'sı fızıksel, cınsel ve ekonomik ola- rak ıstısmar edilen kadınlardan oluşuyor, ıstis- mann yüzde 70*ı eşler tarafrndan uygulanıyor. Sığınma evlenne en fazla Ege Bölgesi'nden kadınlar başvuruyor. Istanbul Valiliğı'nin TBMM Töre ve Namus Cınayetlen Araştırma Komisyonu'na sunduğu raporda, kentte suç olaylanna kanşan çocuklann genellıkle hırsız- lık ve dolandıncıhk yaptığı be- hrtildı. Rapora göre, çocuk- lann kanştıö olay sayısı 2003 yılındalObın 493, 2004 yılında ise 11 bin 606. 31 Ekınî 2005 tanhı ihbanyla Istanbul'da çocuklann kanştığı olay sayısı ise 9 bin 501. Bu olay- larda 11 bin 717 çocuk yakalandı. Bunlardan 1770'i kız, 9 bin 997'si ise erkek. Hakkında işlem yapılan çocuk- lardan 63O'u kız, 259'u erkek ohnak üzere toplam 889'u 0-11; 114O'ı kız, 9 bin 688'i er- kek olmak üzere toplam 10 bin 828'i de 12-18 yaşlarında. Suç olaylannın türleri ise şöyle: Dolandıncılık-yankesicilik (935), işyennden hırsızlık (935),Varalama (905), darp" (737), oto ve otodan hirsızlık (623), gasp ve soygun (547). Olaylar srrasrnda yakalanan çocuklann yüzde 57 sinüı madde bağımlısı olmadığı be- lirlenirken \iizde 37'sınin sigara, \iizde 2'sinin alkol, ^iizde 1 'inın çözücü. ^ d e 1 'ının ya- pıştıncı, yüzde 1 'inin de hap kullandığı kay- dedildi. Bu çocuklann yüzde 84"ünün öz anne ve babasıjla, yüzde 2'sinin sokakta, \oizde 4'ünün yakın akraba ile ve vüzde 3'ünün de sosyal hizmet kurumunda yaşadığı kaydedildi. KADINLAR ŞİDPET VE TACİ2 MAĞPUBU Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esırgeme Kuru- mu'nun (SHÇEK), 2004 yılında kadın sı- ğınma evlerinde kalan 551 kadın üzerinde yaptığı araştırmaya göre, kadınlann yüzde 56'sı fızıksel, duygusal, cınsel ya da ekono- mik olarak ıstismar edilmeleri, yüzde 3l'i ekonomik ve sosyal yoksunluk, yüzde 8'i evlilik dışı hamilelik ya da çocuk sahibi olma nedeniyle ailesi tarafmdan kabul edil- meme, yüzde 3"ü evliliğe zor- lanma, yüzde 14'ü de cezaevin- den yeni çıktığı ıçın yardım ve desteğe gereksınım duyduğu için sığınma evlenne başvurdu. adınlann uğradığı istısmar türlen- ne göre, kadmlann yüzde 61 'ırun fiziksel, yüzde 24'ünün cinsel, yüzde 11 'ının duygusal, yüzde 4'ünün de ekonomik olarak istismar edildi- ğı belirlerurken bu istismann yüzde 70'ınin eşler tarafmdan uygulandığı ortaya çıkarıl- dı. Sığınma evlenne gelen kadınlann yüzde 33'ü 23-30 yaş grubunda yer alırken yüzde 59'unun evlı, yüzde 49'unun ıllcokul mezu- nu olduğu, yüzde 42 sınin hıç çahşmadığı, yüzde 83'ünün ise hıçbrr yerden gelırinm ©lmadığı saptandı. îşsizlik veyoksulîuğun fçfr; yarattığı sorun: KAPRAC 250 KİŞİYE İSTİHTAM Istanbul Valiliği'nin TBMM Töre ve Namus Cinayetleri Araştırma Komisyonu'na sunduğu rapor- da, kentte suç olaylanna karışan çocuklann genellikle hırsızlık ve dolandıncıhk yaptığı belirtildi. TURAN, TEKELLEŞME TEHLİKESİNİN OLDUĞUNU SÖYLEDİ 'Yabancılargelecek rekabetariacalC GÖKÇEITYGUN T emızlik ve Servıs Hizmetlen Işverenleri Derneği Başkanı Cevat Turan, Türkiye'nin AB ile müzakerelennin başlamasıyla bir- likte. yabancı şirketlerin güvenlik ve temizhk sektörüne yahnm yapacağı- nı ve rekabetin artacağını belirterek yerlı firmalara, sektörden silinme- mek ıçin kendılerinı yenilemelen uyansrnda bulundu. 18 yıldır güvenhk ve temizlik hiz- meti \'eren Mis Group Şirketler Toplulu- ğu'nun da yönetim kurulu başkanı olan Tu- ran, bu sektörlerle ilgili sorulanmızı yanıtla- dı. Türkiye'nin AB üyeliği müzakerelen sü- recine paralel olarak. çok sayıda yabancı yatı- nmcının, güvenlik ve temızlik sektörüne yö- nelme eğilımıne girdığini anlatan Turan, "Bu zaten normal ve ohnası gereken bir durum. Çünkü AB ile müzakerelere başlavan tünı üi- kelere, v"abancı sermaye Önce hizmet sektörü ile girmeye başhyor. Vani \abancı sermaye, çok fazla riske girnıeden vaünm yapabilecegi sek- törlere yöneü>t)r. Türkıye'de de bu süreç işle- yecek. Böylece rekabet artacak. Yerel şir- ketlerin, sermayeleri ile gelecek olan yabancı firmalara karşı hazuianma- , \ ları gerek" dıye konuştu. Turan, sek- \ I töre girecek olan yabancı şirketlerin V satın alma yöntemı ile büyüyecekle- ' rine, ancak bu durumun bir süre son- ra tekelleşmeye yol açacağma dikkat çekerek "KapitaBzmin doğası gereği büyük şirketler küçükleri yutar. Bu nedenle kendini gelistûmeyen yerli firmalar tehhkede. Bu firmalar, bindikleri dalı baJtala- yacak tarzda çahşmamah. Ucuz ücretlerle, ka- \Tt dışı çahşma modeflerini tercih ermemeh'" ıfadesini kullandı. Sadece Istanbul'da 813 güvenlik şirketi bulunduğunu. ancak bu raka- rrun fazla olduğunu, ücret ve personel istık- rarsızlığı yarattığıru anlatan Turan, "Biz Mis Group bünyesinde İçişleri Bakanlıgı ona>h bir kurs açük, bugüne kadar 1100 kişhi egittik. Buradan egrtim alanlar güvenfik personeli ol- mak için valiliğin açtığı sınava girmeve hak ka- zanıyor. Ancak \alilik ve de\1et suıav açma konusunda daha hı/J> olr ıah, çünkü sektörde yeterti sayıda sertifikulı eleman ywk" dedi. ç güvenlik sektorunu doğurduSAlİMHALtMOĞLU E konomik, sosyal dengelerin bozuhnası ile artan ışsızlik sorunu, suç olaylannı ortaya çıkarmakla kalmadı, güvenlik sek- törünü de berabennde getirdi. Gü- venlik sorunu, 250 bin kişiyi istih- dam eden bir sektöre dönüştü. Te- rörün, hırsızlığuı ve kapkaçın art- masıyla beraber özel güvenliğin gi- derek büyüyen bir sektör haline geldiğıni belirten ARS Özel Gü- venlik Şirketi Genel Müdürü, tero- nzm, yangın ve patlayıcı maddeler uzmanı \1inus Kızmaz Türkiye 'de 650 güvenlik şırketinin olduğunu, bunlann her birinin yıllık ortalama 10 trilyon lıra cirolannın olduğunu ve yaklaşık 250 brn kışiye istihdam sağladığmı ıfade ettı. Sokaklardaki suçun artmasıyla \e polısuı yeter- sızliğı nedeniyle yoğun bir talep ile karşılaştıklanna değinen Kızmaz, en çok talep görenlerin kamera ve hırsızlık alarm sıstemlen olduğunu söyledi. Kızmaz, normal bir villa- nm hırsızlık alarm sistemi kurumu- nun asgan 1360 YTL olduğunu ve kamera sayısının arttıkça fiyatın da artacağını ifade etti. Küçük bir odanın korunmasının mahyetinin en düşük 500 YTL olduğunu ifade eden Kızmaz, sıstemlerin gü\enlik merkezlerine bağlanması dunı- munda aylık 200-240 YTL olduğu- nu belirttı. Kızmaz, güvenlik sek- töründe kullanılan malzemelerin büyük çoğunluğunun Türkıye'de üretitaıediğini, kamera, bilgisayar gibi malzemelerin yüzde 80'inin Ingiltere, îtalya, ABD, Israil, Ja- ponya ve Çin gibi ülkelerden ıthal edildiğine dikkat çekti. Insanlann tatile gıderken posta kutulannı komşulanna emanet etmeleri ko- nusunda uyaran Korkmaz, "Hırsız- lar posta kutulannda evrak biriken. pencere ve balkonlan açık eviere girmeji tercih ediyorlar" diye konuştu. Kapkaçın ev ve ışyeri soygunlanrun bü>-ük bir sorun olduğu ülkemizde oto hjrsız- lığına da değinen Kızmaz, "Araç- lannı park ederken içerde araca ait eşva ve paket bırakmasınlar, sitede değOlerse araçlarun sokağm aydm- hk lasmına park etsinler" dedı. BİTTİ DUZYAZI ORHAN BİRGtT AKP'de Ufak Ufak Başlayan Başkaldırı Yeni Zelanda'daki gezi sıkıcı gelmiş olmalı ki, Başbakan ani bir kararla Avustralya programını bir gün öne almış ve kendisine eşlik eden işadam- ları ile gazetecileri ilk durakta bırakarak "beşinci krta"ya uçmuş. Gelin küçük bir senaryo yaparak, havaalanında Türkiye Büyük Elçisi'nin, Erdoğan'a, ülkesindeki sıra dışı bir anketle ilgili notları sunduğunu varsa- yalım. Ankara'da rasgele seçilen 1179 kışiye yönelti- len, "Seçim Sistemi ve Siyasi Partilerdeki De- mokrasi değerlerini Ölçme" adı verilen bu an- keti yanıtlayanların birleştıği ilk üç çarpıcı konuyu elbette merak edersiniz. Başkentli denekler en çok güvenilen kurumlan ordu, cumhurbaşkanı, sivil toplum örgûtleri olarak sıralıyor. Herdört kişiden üçü yani ankete katlanlann yüz- de 72'si iktidardan memnun olmadıklannı bildiri- yor. Üçüncü sırada yer alan yanrt, aslında ilk sıra ile de bağlantılı olarak deneklerin en çok güvenilen kurumlann arasına "demokrasinin vazgeçilmezi" olması gereken siyasal partileri niçin almadığını da anlatıyor. Partilerde parti içi demokrasinin olma- dığı konusunda görüş çokluğu var. O küçük senaryomuzu sürdürürsek, Başba- kan'ın kendisine uzatılan bu anket yanıtının veriliş nedenini kavramakta güçlük çektiğini de haklı ola- rak söyleyebiliriz. Ta ki, anketi Afyon AKP Millet- vekili Dr. Mahmut Koçak'ın düzenlediğınin ken- disine iletilmesine kadar. Bir iktidar milletvekili, 1179 vatandaşa, kendi başkanlığındaki "Politika Merkezi Oemeği" araa- lığıyla önemli sorular yönelterek nabız tutturuyor. O tutulan nabızlardan AKP'yi en çok huylandıran iki kurum; ordu ve cumhurbaşkanlığı en güveniltr kurumların başında yer alıyor!.. Siz AKP Genel Başkanı'nın yerinde olsanız na- sıl bir değerlendirme yaparsınız? özellikle kap- tanlığını yaptığınız politika takımının gidişinden memnun olmayanlann yüzdesinin 72 olduğunu görünce... Kurşun asker değiliz biz O yüzde 72'nin AKP Grubu'na yansımasını dün bir başka "Dr. pariamenter", Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in kürsüye çıkarak tane tane "Biz kurşun asker değiliz" diye haykırmasında da bulmak olası. Çömez'in, gidişten rahatsızlık duy- duğu birsüredir biliniyordu. Ancak, o rahatsızlığın dünkü kapalı toplantıdaki konuşmanın söylemine etki yapacak ölçülerde büyüyeceğini, sanınm en azından AKP yöneticileri hesaplamamış olmaJıdır- lar. Dr. Çömez, seçim bolgesindeki başansızlıklar- dan yola çıkarak, ülke geneli ile ilgili gözlemlerini AKP Grup toplantısının tutanaklanna geçirtmiş. CIA uçaklannın tüm Avrupa kamuoyunda kıyamet kopaıîan esrarengiz seferieri için niçin sessiz ka- lındığını sorgulayan Çömez, "Her bakana yönel- teceğiyüzlerce sorunu" olduğunu özellikle hatır- latıyor. Kendisinin ve öteki milletvekili arkadaşla- nnın bu tür sorunlan tartışmasının hakları olduğu- nu da anlatıyor. "Türkiye gündemine otunmuş alt kimlik-üst kimlik tartışmalannın, anayasal va- tandaşltk kavramlannın grup plarformunda ko- nuşulamayışının nedenlerini" öğrenmek istiyor. "Biztatmin olmazsak, umudumuzu muhafa- za edemezsek kamuoyuna sağlıklı mesajlar veremeyiz" diyor. özetle AKP'li milletvekillerinin içinden sessizli- ğini bozmak isteyenler teker teker ortaya çıkryor. Kimi anketleri, kimi o anketlerden kendilerine ge- len haykınşları dile getirerek. Dr. Mahmut Koçak'ın yönettiği anket siyasal partilerimizin bugün için yi- ne de en çok beğenileninin AKP olduğunu ortaya koymuyor değil. Ancak beğenenlerin sayısı, kimi- lerinin son günlerde ağızlarından bal akıtarak söy- ledikleri gibi öyle yüzde 40'larda olmak şöyle dur- sun yüzde 28'e inmekle de kalmıyor. 3 Kasım 2002 seçimlerinde AKP'yi destekleyen ve yakın zama- na kadar da o desteği Erdoğan'dan esirgemeyen liberaller, yol değiştiriyoriar. Buna karşılık muhafa- zakâroylarda yüzde 47'ye ulaşan bir payanda olu- şuyor. Oylece türban, içki yasağı gibi sorunlarda ik- tidar partisinin niçin şahinleştiğini anlamak kolay- laşıyor. Dahası, dünkü yazıda sözünü ettiğim Van duruşmasını Yücel Aşkın'a işkenceye dönüştür- mek amacıyla bazı çevrelerde tezgâhlanan 448 mağdurun hak arama çabası ile dilekçelerini dos- yaya koymaları, mahkemede sanık rektöre tek tek soru yönertmeleri gibi hazıriıklar da özel bir anlam kazanıyor. özetle, üzerinde yakın zamana kadar değişim senaryolan oluşturulan dünün Milli Görüşçülerinin aslında yeni birgömlek giymekten sıkılarak gardı- roplanndaki giysileri özlediklerini söylemeye hazır- landıklan ortaya çıkıyor. AKP bir yol aynmında mı? Ekonomide geminin tehlikeli sularda başıboş seferyaptığını, Kıbrıs, Kuzey Iraksorunlanndaya- şanan düş kınklıklarının gizlenemez hale geldiğini bilenler için bu sorunun yanrtı elbette zamana yayıl- mak koşulu ile "Niçin olmasın"dır. Faks: 0 212 677 08 21 [email protected] DYP LtDERl AĞAR'DAN ÖNERİ 'Liderserveüeri için etik komisyonu kurukun 9 ANKARA (ANKA) - DYP Genel Başkanı Meomet A^r, liderlerin servetlerinin araştı- nlması için komisyon kuruhnasını istedi. Yaşanan "Hakkâri'' polemiği nedeniyle AKP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la arasın- da soğuk rüzgârlar esen Ağar'dan, Erdoğan'a yaptığı "dokunuhnaznk" restınden sonra yeni bir çıkış daha geldi. Ağar, hükümete şu öneride bulundu. "Mecfc'te dört tane parti başkanı var. Onlarla ilgili bir etik ko- misyon kurulsun. herkesin mah, müikü, serve- ti, gehnişi, geçmişi araştınlsm. Kim nereden, nasıl gelmiş ortaya çıksın. Benim besap vere- meyecektkfbir teretkhıthı konıfcn yoktur." ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle