Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 ARALIK 2005 ÇARŞAMBA 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE B 16 Sinop PB 17 Adana PB 23 Edırne 17 Kocaelı B 18 ganakkale Y 18 Izmır B 20 Manısa B 17 Aydın B 18 Oenızlı B 16 Zonguldak PB 17 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Korya Sıvas S B B S S S S 18 20 18 14 12 15 12 B 19 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkân Van PB B B B B S S 22 16 20 18 19 15 11 Açık '< Parçalı bulutlu GüNCELcCrS'EYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Milletvekillerınin kurduğu ve başkanlığını AKP'li Mahmut Koçak'ın yaptığı Politika Merkezi'nin yaptırdığı bır ankete göre, hükümetin icraatlarından memnun olmadığını belirtenlerin oranı yüzde 72! Bu sonuç, yüzde 34'le ıktidara gelen AKP'ye destek azaldı diye yorumlanıyor. AKP, yüzde 34 oyla Meclis'in yüzde 65'ini eline geçirerek dünyada eşi gönülmemış bir kelepiri ya- kalayan tek parti. AKP yüzde 34'ün altına inince RTE tek başına ikinci kez iktidan yakalayamayacak. O gün, demokrasimizin bayram günü. •••* Başbakan adayı Dışişleri Bakanı Gül, bir ülke- nin güçlü olması için gerekli gördüğü üç unsuru şöyle sıralıyor: 1 - Güçlü ordu, güçlü güvenlik teş- kilatı. 2- Güçlü ekonomi. 3- Saygı duyulan de- mokratik biryapı. Üç koşulu AKP diliyle okuyacak olursak: 1 - AKP'ye ve hükümetine koşut bir ordu, inananların çoğunluk- ta olduğu bir güvenlik teşkılatı. 2- Başarılı diye övü- len, ancak enflasyonu halka indiremeyen bir ekono- mi. 3- Laik Cumhuriyeti orasından burasından didik- leyerek dinci bir devlete öncülük eden yasalar, yö- netmelikler, uygulamalar içeren demokratik bir yapı. "Kadın erkek eşitliğınin, kadınlann siyasi ve sos- yal yaşama daha etkili şekilde katılımının" Islam- da önemli yer aldığını savunurken, örneğin Istan- bul 'da kadınlara meydan dayağı atıldığını, hemen her gün medyada erkeğinden dayak yiyen kadın öykülerinin sürekli yayımlandığını vs. vs. sanki bir başka ülkede yaşanmış gibi anımsamıyor bile. ••*•• RTE-Gül-Annç üçlüsünün simgesi türban. Ka- dına seçme ve seçilme hakkı veren yasanın 71. yıl- dönümünde yapılan törenlerde Arınç, hiç aklından çıkaramadığı bu konuya, türbanadeğinirken; "Ka- dınlarımız sadece cinayetlere ve cinsiyet aynmcı- lığına uğramıyor, aynı zamanda kıyafetinden, inan- cından ve düşüncelerinden dolayı da bazen aynm- cılığa tabi tutuluyor" dedi. Türbanlıya kimi haklar verilmesinden yana gö- rünen Meclis Başkanı Arınç; bir ara modelistler- den, kamu alanlannda da rnuteber kılacak, örnek türban çeşitleri hazırlamalarını istemişti. O günlerdi. Okurumuz Attila Bababalım gön- derdiği faksta Arınç'a bir öneride bulunarak: "Arınç başörtüsü modeli anyormuş. Sağa sola soracağına hiç mi hiç orduevine bir düğüne git- mediler. Şayet zahmet edip gidecek olurfarsa an- nelerimizin kullandığı normal başörtüsü (eşarp) ile orduevine girilebildiğini ve bu kişilere herkesten fazJa hünvet gösterildiğini, ancak kendilerinin tür- ban, halkın sıkmabaş dedikleri poşete sanlmış ka- falan değil içeri sokmak, orduevi giriş kapısına bi- le yaklaştırmadıklannı görecekler" diyordu. Bunlar orduevlerinde ne içeriyi ve ne de kapı önünü göremezler. Zira bunlar türbanı başörtüsü diye yutturmak- tan, türban siyaseti yaparak oy toplamaktan asla vazgeçemezler. 'MÜZAKERELER ÇOK YAVAŞ' AB Babacan'dan memnun değil MAH.MUT GÜRER ANKARA - Her fır- satta Türkiye ile müza- kerelerin çok yavaş yü- rüdüğünü dile getiren AB, Başmüzakereci Ali Babacan ın da yetersiz olduğunu düşünüyor. AB diplomatlan, Baba- can'ın müzakereleri tek başına yürütmesinin zor olduğunu dile getiriyor. Müzakerelerin başla- dığı 3 Ekim'in üzerin- den 2 aydan uzun bir sü- re geçmesine karşın, hâ- lâ elde tutulur bir geliş- me elde edilememisi AB'yi kaygılandınyor. Birlik diplomatlan, mü- zakerelerin ekonomiyi bilen bir kişi tarafından yönetilmesinin iyi oldu- ğunu, ancak bu kişinin aynı anda içişlere ilişkin bir bakanlık ile birlikte müzakereleri sürdürme- sinin imkansız olduğu- nu dile getiriyorlar. Dip- lomatlar, "Ali Babacan müzakerelerin hepsini bu şekilde tek başına yürürebilir mi? BiJmi- yoruz. Ancak bu zor bir ihtimal" dediler. Türkiye'nin müzake- re sisteminin çok kan- şık olduğunu, bunun da Ankara'nın işini zorlaş- tırdığını anlatan diplo- matlar, AB işlerinin tek bir kurumsal çatı altmda yürütülmesi gerektiğini bildiriyorlar. Birlik ile daha önce üyelik müza- kereleri yapan ülkelerin neredeyse tamamımn belli bir kurumu bu işe ayırdığını anlatan diplo- matlar, "Tütrkiye'de durum böyle değil. 23 bakanlık var. Her ba- kanlıgın AB Ue Uişkili birimi var. Bunlann dışında izleme grupla- n, entegrasyon kurul- ları var. Bu şekilde atı- lacak adımlar çok uzun sürede belirleni- yor. tşlerin tek kurum ile gerçekleştirilmesi en doğrusu. Bunun da AB Genel Sekreterliği olmaması için hiçbir neden vok" dediler. Şemdinli komisyonu toplanıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Ge- nel Kurulu'nda, Şemdinli Olaylannı Araştırma Ko- misyonu üyelerinin seçimi dün yapıldı. AKP'den Hüsrev Kutlu. Metin Kaşıkoğlu, Musa Sıvacıoğlu, Ayhan Sefer Üstün, Enver Yılmaz, Orhan Yıldız, Şükrü Önder ve Semiha Öğüş; CHP'den Ahmet Er- sin, Sırn Özbek ve Mesut Değer; Anavatan Parti- si'nden de tbrahım Özdoğan komisyonda görev ya- pacak. Komisyon, bugün ılk toplantısını yapacak. Gönül ve Rumsfeld PKK'yi görüştü • Dış Haberler Servisi - Mıllı Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Washington'da, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'le bir araya geldi. Gönül, görüş- mede ABD'nin PKK'ye ilişkin hassasiyetinı kendilı- ğinden dile getirdiğini, kendısinin de Türk halkının PKK konusundaki rahatsızlığını anlattığını söyledi. Yurdun batı kesım- len parçalı çok buluttu Marmara'nın batısı ile Kuzey Ege kıyılan yag- mur ve sağanak yağış- lı. dığer yerter az bulut- lu ve açık geçecek Sa- bah saattennde yundun ıç ve doğu kesımlennde sıs gonjlecek Hava sı- caklığında onemlı bır değışıklık olmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K Y Y Y K K Y 1 4 4 5 9 6 3 4 7 Berlin K 4 Moskova K -1 Budapeşte Madnd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB K Y Y Y Y 6 12 4 6 11 12 20 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire PB PB Y B Y B B 17 -8 11 12 7 5 22 Zürıh K 3 Şam B 22 ulbflu t Çok bulutlu ı Yagmuriu °^*jm.. Kartı ı Gok gurüttuiu Öğretmene 'evrim' sürgünü Bir imamınşikâyeti üzerine aynı okuldan 5 öğretmen hakkında başlatdan soruşturma kapsamındagörevlendirilen müfettişin bazı veUkrin ifadesinicamidealdığı öne sürüldü ABtDİNYAĞMUR MERSİN - Mersin'de aynı okulda görev- li 5 ilköğretim öğretmenine "öğrencileri dinden soğuttuklan" suçlamasıyla görev yeri değiştirme ve maaş kesme cezası veril- di. ÖğTetmenlerin cezalandınlmasının ne- denleri arasında "derslerde evrim teorisi- ni anlatmak", "ezan okunduğu sırada sı- nıfın pencerelerini kapatmak" gibı gerek- çeler bulunuyor. Soruşturmayı yürüten Mil- li Eğitün müfetrişinin, öğrenci velilerini, öğ- rermenleri şikâyet eden imamın görevli ol- duğu camide dinlediği iddia ediliyor. MersinYalmayakbeldesindeki Serinevler Camisi imamı Mehmet Ali Bebek'in şikâ- yeti üzerineYalmayak tlköğretim Okulu Mü- dürü Ali Galip Duran ile Ingilizce öğretme- ni Mehtap Pektaş, matematık öğretmeni Yusuf Temiz, sosyal bilgiler öğretmeni Se- vilay Akrürk ve sınıf öğretmeni Gfilsüm Çoban hakkında haziran ayında soruştur- ma başlatıldı. Eylül ayında savunmalan alı- nan öğretmenler hakkındaki soruşturma ekim aymda tamamlandı. Milli Eğitim mü- fettişlerinden Ali Arsoy tarafindan yürütü- len soruşrurma kapsamında öğrermenlere, "Derslerde evrim teorisini anlatıvor mu- sunuz", "Ezan okunurken sınıfın camla- nnı kapatıyor musunuz" şeklinde sorular sorulduğu, öğretmenlerin ise evrim teorisi- nin müfredatlannda olmadığını ve ders sa- atlerinde gerektiğinde sınıfin camlarını ka- pattıkJannı söyledikleri öğrenildi. Öğret- menlerin bu savunmasına karşm müfettiş Arsoy'un raporu doğrulrusunda 5 öğretme- ne "Oğrencilerin dini duygularını sarsıcı yönde telkinde bulunmak" suçlamasıyla görev yeri değiştirme ve 30 1 maaş kesme cezası verildi. Soruşrurma sonucunda öğret- menler il içindeki başka okullarda görevlen- dirildi. Soruşrurma kapsamında aynca veli- lerin ifadeJerinin okulda değil camide alın- dığı da iddia edildi. Arsoy'un soruşrurma sı- rasında "Bu okulu temizleyeceğim, bu okulu laiklerden temizleyeceğim" dediği, öğretmenlerin bu sözleri mahkemeye taşıya- cakları da öğrenildi. 'İmam tanık aradr Yalınayak Ilköğretim Okulu'nda çocuğu- nun eğitim gördüğünü belirten ve adının açıklanmasuıı istemeyen bir veli ise sonış- turmanın cami ımarrunın yanı sıra beldede- ki bazı siyasetçilerin de baskısıyla açıldığı- nı ileri sürdü. Veli, "Okuldan uzaklaştırı- lan öğretmenlerin hepsi Alevi, hepsi Eği- tim-Sen üyesi. Cami imamı, öğretmenler aleyhine tanıklık edilmesi için kahveleri dolaştı, insanlan ikna etmeye çalıştı" de- di. Oğretmenlerden şikâyetçi olan ünam Mehmet Ali Bebek ise "Gelişmelerie ilgili bilgim yok" demekle yetindi. Eğitim-Sen: Kabul edilemez Okul müdürünün de aralannda bulunduğu 5 öğretmenin "Öğrencilerin dini duygula- rını sarsıcı yönde telkinde bulunmak" suçlamasıyla karşı karşıya kahnasının kabul edilemez olduğunu belirten Eğitim-Sen Mer- sin Şube Başkanı Sinan Muşlu, bu uygula- manın AKP'nin Milli Eğitim Bakanlığı'nda- ki atama çalışmalannı bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Öğretmenler hakkında temelsiz gerekçelerle soruşrurma açılması- nın birçok okulda sürdüğünü vurgulayan Muşlu, "Kimi okullarda velilerin, kimi okullarda imamların isteğiyle öğretmen- lere soruşturma açılıyor. Soruşturmalan yürüten müfettişler öğretmenlere güven- den ziyade önyargı ile geliyor. Tüm bunla- nn temelinde AKP'nin kadrolaşma çaba- larının olduğunu düşünüyoruz. Özeüikle sendikamızın üveleri hedef aünıvor" dedi. Izmir'de camiye götürülen ilköğretim öğrencilerine uygulamalı din eğitimi verildi Camide eğitim yayılıyor EMRE DÖKER İZMİR - AKP hükümetinin başlattığı ilköğretim öğrencileri- ne camilerde uygulamalı din der- si eğitimi, açılan soruşturmalara karşın Izmir'de de sürdürülüyor. Konak'a bağlı Kadriye Mahalle- si'ndeki Fatih Mehmet İlköğre- tim Okulu ilköğretim 5. sınıf öğ- rencilerine, camide uygulamalı din dersi eğitimi verildi. Istanbul veYalova'daki ilköğre- tim okullannda, öğrencilere, ca- miye götürülerek din dersi veril- diği haberinin gazetemizde ya- ymılanmasınm arduıdan, uygu- lamayı gerçekleştiren öğretmen- lere soruşturma açılmışo. Buna karşuı, aym uygulama bu kez Iz- mir'de yaşama geçirildi. Müfre- dattan çıkanlmasına karşın Din Kültürü veAhlak Bilgisi dersinin "camilerimizi tanıyalım" üni- tesi kapsamında Fatih Mehmet il- köğretim Okulu'nun 5. sınıf öğ- rencilerine dün Kadriye Mahalle- si'ndeki Salihpaşa Camisi'nde ders verildi. Stajyer Din Dersi Öğretmeni Zeynep Alrun tarafindan camiye getirilen öğrenciler, burada cami imamı tsmail Civana tarafindan "bilgilendirildiler". Yalnızca camiyi tanıtma amacıyla buraya geldiklerini söyleyen Altun, "Öğrencilerimizi 'Camilerimi- zi tanıyalım" ünitesi kapsamın- Fatih Mehmet tlköğretim Okulu öğrencilerinin götürüldüğü caminin imamı tsmail Civana ca- mide verilen uygulamalı din dersinin görüntülenmesini kapıvı kapatarak engellemek istedi. da buraya getirdik. Yaptığımız olumsuz bir şey yok, Çocukla- ra sadece 'Burası minber, bura- sı minare' şeklinde eğitim veril- di" dedi. Altun, birçok kunım- lardan izin aldıktan sonra eğiti- min camide verildigini sa\oındu. Okul Müdürü Turgay Eser de caminin okula yakın olduğu ge- rekçesiyle öğrencilerin buraya gi- dip ders görmesine izin verdiği- ni söyledi. Burada namaz kılmak gibi hiçbir zorlamanın yapıhna- dığını ileri süren Turgay Eser, "Sadece çocuklar cami hakkın- da bilgilendirildi" dedi. Izmirll Milli Eğitim Müdürü Kamil Ay- doğan ise konu hakkında "araş- tırdıktan sonra" açıklama ya- pacağını söyledi. Uygulamalı din dersi sırasında imam Civana da dersin görüntü- lenmesini kapıyı kapatarak en- gellemek istedi. Imam Civa- na'nın, yurttaşlan da "tartaklan- dığını" öne sürerek galeyana ge- tirmeye çahşması dikkat çekti. Kafaoğlu: Üstü kapah olarak tehdit ediliyorum Vakü hşhrtmayı sürdürüyor tstanbul Haber Servisi - "Anadolu'da VaJdfga- zetesi, Duyarlı Kentliler Hareketi Başkam ve Istan- bul Cevre Konseyı Genel Sekreteri Türksen Başer Kafaoğlu nu hedef göstermeyi sürdürüyor. Kafa- oğlu, "Üstü kapah tehdit ediliyorum.Amaçlan bu dayanışmayı bölmek. Dava açacağım" dedi. Gazetenin dünkü sayısında yer alan haberde, Ka- faoğlu'nun, Göztepe eylemi konusunda Istanbul Cevre Konseyi üyesi kuruluşlara bilgi vermediği id- dia edildi. Göztepe eylemindeki tavn ile olaylann başlamasını tetikieyen Vakit muhabiri Kenan Kı- ran imzalı haberde, "tstanbul Çevre Konseyi'ne üye birçok dernek ve sivil toplum örgütü, ken- dilerine haber vermeyen ve cami karşıthğı yapan Türksen Başer Kafaoğlu'nu görevden almaya hazırlamyor" denildi. Kafaoğlu ise "Sürekli hedef gösteriliyorum, her gün benim adımı ve fotoğrafımı yayunlıyorlar. Böyle bir şeyi nasıl yaparlar? Asü istekleri kon- sejimizi bölmek" dedi. Kafaoğlu, "Valdt muha- birleri sürekli telefon ediyorlar. Bir şey soruyor- lar, yanıt veriyorum, ama tam tersini yazıyorlar. Üstü kapah bir şekilde tehdit ediliyorum.Avukat- lanmızla görüşmelerimiz sürüyor. Önce tekzip göndereceğim.Yayımlamazlarsa hukuki hakkımı kullanarak dava açacağım" diye konuştu. Washington Tımes: ABD'nin Irak'ta kalacak askerlerinin çoğu Kuzey Irak'a çeküecek 'ABD yerleşecek, Türkiye kızacak' WASHINGTON (ANKA) - Washington Times gazetesi, Amerika'nm Irak'tan asker çek- mesinin ardından bu ülkede ka- lacak askerlerin çoğunluğunun büyük ihtimalle Kuzey Irak'ta konuşlanduılacağmı belirtti. Türkiye ile ilgili yaptığı haber- lerde büyük tepki toplayan Was- hington Times gazetesi, AB- D'nin er ya da geç Irak'tan cid- di miktarda asker çekeceğini, an- cak bu geri çekihnenin ardından bu ülkede kalacak askerin ço- ğunluğunun Kuzey Irak'ta ko- nuşlanacağını savundu. Haberde, gerekli önlemlerin alınmaması halinde Türkiye ve ABD ilişkilerinın 2003 yılmda- ki tezkere krizüıin ardından ye- ni bir krize girebıleceği belirtil- di. Amerika'nm çıkış stratejisi- ne göre, Irak'ta kalacak Ameri- kan askerlerinin Kuzey Irak eko- nomisine yardım edeceği ve bölgede yeni iş imkânlan yara- tıhnasına yardım edeceği ifade edilen haberde, bu durumun Türkiye ile sorun yaratabilece- ği aktanldı. Türkiye'de Ege ve Karadeniz bölgelerinde de ekonomik açı- dan sıkıntılı bölgeler olduğunu ancak buralardaki insanlann si- laha sanhnadığım aktaran Was- hington Post, ancak Kürtlerin bunu yaptığını belirtti. Türki- ye'de Kemalistlerle Islamcılann rekabet içinde olduğu savunulan haberde. Türkiye'nin şimdi Kürtlere nasıl ulaşacağı ve her- kesi tek bir bayrak altmda nasıl birleşrireceğine öncelik vermesi gerektiği ifade edildi. PROF. DR. BEYZA BlLGÎN tlk kadın vaiz 'ulemaya'karşı TUREY KOSE ANKARA - Ilk kadın vaız Prof. Dr. Beyza Bilgin, "Islamda Kadının Rolü Türkiye'de Kadın" adlı kıtabında "ayetleri cımbızla çe- kip eski devrin yorumlarına yaslanarak 'Bu Allah'ın emridir' demenin büyük vebal vük- lenmek anlamına geldiğini" vurguladı. Bilgin, Sinemis Yayıne\i tarafindan yayımla- nan kitabında. "givimle ilgili ayetler bürün olarak alındığında. erkek veya kadın tüm in- sanlardan istenenin, başkasının cinseüiğine göz dikmemek, kendi cinselliğini teşhir et- memek" olduğunu \oırguladı. "Erkekler, ken- dilerini Kuran terbiyesine göre sınırlamayı öğrenmeyince, kadınlann farklı davranışlan karşısında günahı kadına yazılmak üzere uy- gunsuz davranışlara girişebiliyorlar" diyen Bilgin, "Saç kelimesinin Kuran'da zikredil- mediğini" kaydetri. Dıyanet Işleri Başkanlığı Din Işleri Yüksek Kurulu'nun türban fetvasını eleştiren Bilgin, şunlan vurguladı: "KuruL, tslam dininde kadının kıyafeti ile ilgili olarak sorulan sorulara açıklamalar ge- tirirken kendi kararını yiizy ıllar öncesinin imamlarınınkine bağlamakla yetinmiştir. Kurulun, tslam âlimlerinin ittifakı dediği en dar görüşlülerin ittifakıdır. gerçekte ittifak olmak için ulemadan hiçbiri hariç kalma- mak üzere hepsinin aynı yorumda birleşmesi gerekir ki. giyim-kuşam konusunda böyle bir birleşme mevcut değildir. Zanıanımızın sadece evinin içinde yaşamakla kalmayan, eğitimin her kademesine katılan. çalışıp mes- lek icra ederek para ka/anan. araştırmaları ile ülkeler arası düzeyde fikir üreten kadın- lar için, kurul kendisi araştırma yapma zah- metine katlanıp yeni fikirler üretmeye, içti- hatlar yapmaya girişmemektedir." 'Kıvafet seçimi kişiye bırakılmalı' Kıyafet seçiminin kişilerin kendi kararlanna bırakıhnası gerektiğini vurgulayan Bilgin, tah- riklere dikkat çekerek, "Bu kıyafetlerin hangi görünmez amaçlarla dcsteklendiği, o amacın gerçekleşmesinden sonra kızlann ve kadın- lann yine evlerdeki eski roUerine iade edilip edilmeyecekleri konusunda fikirler açıkça söylenmiş değil. Halkın tslam ile ilgili sorula- nna cevap mahiyetinde fetvalar veren Din Işleri Yüksek Kurulu halen çağdaş bir hare- ketliük gösteremiyor" dedi. Devletin uygulamalannda çelişki bulunduğu- nun altını çizen Bilgin; devletin bir kurumunun "başörtüsünün Allah'ın enıri olduğunu" söylediğini, MEB ile YÖK'ün ise başörtülü kızlan okullara, üniversitelere. işyerlerine kabul etmediğine dikkat çekti. Bilgin, kadınlann so- runlaruun başörtüsünden ibaret olmadığını \ r ur- guladı. Bilgin, "Aile, öğrenim ve iş hayatında karşılaştıkları diğer sorunlar yoğun bir ba- şörtüsü probleminin ardında şimdilik gizlen- miş durumda. Bu alanda maruz kaldıkları baskılar henüz erkek egemen sisteme değil, yalnızca sisteme bağlanıyor.(..) İnançların ve kuralların Kuran-ı Kerim hakemhğinde ye- niden keşfedilmesine, ilgili kurumlann farklı anlayış gruplarını bir arada yaşatacak yo- rumlan getirmesine ihriyaç vardır" dedi. AKP'LI AYŞE YÜREKLlTÜRK Izmir'detürban kriziyaşandı tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir II Genel Meclisi'nin önceki günkü toplantısında türbanlı krizi yaşandı. AKP Izmir Yönerim Ku- rulu Üyesi Avukat Ayşe Yürelditürkün toplan- tıya türbanla gelerek AKP'li meclis üyelerinin arasına oturması, CHP'nin tepkisini çekti. Yü- rekhtürk, CHP'lilerin "salonu boşaltacaklan" uyansı üzerine izleyicı sıralanna oturdu. Yüreklitürk, "Ben Konak Doğum Hastane- si'nin Hasta Haklan Kurulu üyesiyim. Avu- kathk yapıvorum ve adüyede yasak olduğu için türbanımı çıkararak giriyorum. Fakat burada vatandaşı temsil ediyorum ve tür- banla girme hakkım olduğunu düşünüyo- rum" derken CHP Grup Başkanvekılı Yücel Özen, "tzmir'de kamusal alanlara türbanh- ları sokmama konusunda kararlı olduklan- nı" belirtti. tl Genel Meclisi Başkanı Hakkı Berksü, Yüreklitürk'ün salona girmesinin ar- dından II Özel Idare Müdürlüğü görevlilerini telefonla TBMM'yi arayarak danışmalannı is- tedi. Berksü, şunlan söyledi: "TBMM'den hammefendinin AKP'li üye- lerin arasında oturmaya hakkı olmadığını, ancak dinleyieiler kısmında oturabileceğini öğrendik. TBMM'de de dinleyieiler kısmında türbanlı bayanların oturduğu yönünde bilgi- ler geldi. Hammefendinin meelise girmesi ya da dinleyieiler kısmında oturması yasal ol- masaydı veya meclis sıralarında orurmayı sürdürseydi, oturuma ara vererek iki grup başkanı üe konuyoı değerlendirecektim. İl ge- nel meclisinde iJk defa böyle şey yaşıyonız."