24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 KASIM 2005 PERŞEMBE 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Y 12 Sinop Y 15 Adana Y 23 Edıme Y 11 Samsun PB 16 Mersın Y 20 Kocaelı Y 11 Trabzon Çarakkale PB 12 Giresun Izmır _Y 14 Diyarbakır PB 16 PB 16 Ankara Y 14 Şanlıurfa PB 16 PB 9 Mardin PB 15 Manisa PB 15 Eskışehir Y 10 Siirt PB 18 Aydın PB 16 Konya PB 10 Hakkân PB 15 Denizli PB 16 Sıvas PB 6 Van PB 14 Zonguldak Y 11 Antalya PB 23 Kars 10 Yjrdun Kuzey. ıç ve doğu kesımten parçalı çok bü- lutlu, Marmara'nın kuzey • e doğusu. Doğu Karade- nız, Doğu Anadolu'nun *jzeydoğusu ple akşam saatlennden sonra Doğu Akdenız yağışlı dığer yer- le' az bulutlu geçecefc Ya- ğışlaryağmur v'e sağanak. Batı ve Doğu Karadenız ıle Doğu Anadolu'da karla kanşık yağmur ve kar şek- ındeoiacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 9 9 11 13 16 14 12 16 Münih Y 18 Zürıh Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB Y Y PB PB Y Y 12 12 18 12 12 11 21 19 Y 15 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire B B K PB PB PB PB PB 4 23 5 16 21 11 9 23 PB 17 0Aç* Parçalı buiutlu ! Ss - 1 ^ Bulı/'u ^ Çok butullu ı Yağnuriu ...«AA/ Ka/1 Gck gjrOttûlü GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK H Baştarafı 1. Sayfada mek geçerli olabilir mi? Bu iktidarı oluşturan kişiler; başta RTE ve yakın kadrosu üstelik tam anlamıyla Müslüman mı Müs- lüman. Islamın gereklerini, buyruklannı yerine getir- meye herkesten çok gönül açmakla övünmüyoriar mı, övünüyoriar. Varsın övünsünler. övünürken 12 ayın sultanı ra- mazanda on bir ay aç, bir ay tok yaşayan insanların yaşamsal sorunlarını arada sırada anımsayabilse- ler... Hiç değilse dünya işleri arasında yoksullara da yerverdikleri gibi bir izlenim bırakıriar. Ama nerede?.. Ramazan vesilesiyle belediyelerle kimi hayırse- verierin -yoksul demeye dili varmayanlann deyimiy- le- dargelirtilere yaptığı yiyecek ve para yardımını yansıtan TV'ler ve gazetelerdeki fotoğraflar üç yıldır bu iktidann bol laklakiyat ve toplumu morfinleyen ha- berterte vakit geçirdiğini gözler önüne sermiyor mu? örnegin Izmir Büyükşehir Belediyesi'nin 10 bın dargelirii aileye vereceği yardım çekinin dağıtımın- daki manzaralar... Kimilerine göre hayırtara vesile, a- ma gerçekte zaman zaman kavgalara, kapı camla- nnın kınlmasına neden oldu. Hemen hemen yurdun her yanında ramazan bo- yunca bu türgörüntüleryaşandı. Haberlere göre hü- kümetten umudunu kesen yoksul vatandaşlar gö- revlilere, "...Ne olur bize de verin, ihtiyaamız var..." diye yalvardı. • • • Bu sıralarda Başbakan Beyefendi'nin keyfi yerin- de. Daha önceleri ülkeyi AB'ye, ABD'ye pazarlayan, son günlerde yabancı işadamlarına da pazarladığı- nı itiraf eden RTE; gerine gerine "Ben ûlkemi pazar- lıyorum. Aynı şeyi KKTC için de söy/üyorum" diye meydan okudu. Oysa Başbakan Beyefendi vaatlerinin tam tersini gerçekleştirmenin keyfini yaşıyor. Yoksulluk içinde kıvranan 70 milyonluk nüfusun büyük bölümünü aç- lığa pazarladığını anımsamıyor, umursamıyor bile. Pazarladığı "mallar" arasında Kuzey Kıbrıs liste- nin sonunda. Bay Talat, elinde Rice'tan bir davet mektubu, bu elma şekerini yalayarak vVashington'da geziyor. Ne izolasyonların kaldırılması, ne Ercan'a dogrudan uçuşların sağlanmasını istemesine karşın bir güvence, bir vaat almadan geri dönüyor. Başbakan KKTC'yi pazarladığını ilan ediyor. Dışiş- leri Bakanı Gül uzun mu uzun basın toplantısında KKTC'nin "emin adımlaria yoluna devam edeceği- ni" söylerken ABD'ye çağnnın anlamını ve içeriğini bilen Rauf Denktaş, Bay Talat'ın "Tabiatıyla söyie- dikleri dinlenmiştir. O da söy/enen/eri dinlemiştir. A- ma e//e tutulur bir şey olmamıştır, maalesef olmaya- caktır" diyor. • • • RTE'nin bir toplantıda söyledikleri bu iktidarın sır- nnı açıklıyor. Bu sırnn sırrı ise dünü yalanlamak, ya- nnlarda dün yalanladıklannı doğrulamak diye özet- lenebilir. Ne demiş Başbakan; "Dünya değişiyor. Ben de gençliğimde IMF hakkında atıp tutardım. Sorum- luluk üstlenince bunun böyte olmadığını gördüm". Bu saptamasından yola çıkarak yarın nasıl davra- nacağını kestirmek neden olanaklı olmasın? Dün -1995'te- "Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor. Bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek yahu! Sonra nedir bu laiklik Allah aşkma? Bir tarif edin di- yorsun, tarifetmiyor. Bu nemenem şeyyahu" diyor- du. Bugün -2002-05 arası- laik devlete şapka çıka- ran, taikiiğin tarifini isteyemeyen bir siyasetçi konu- munda. Yann, -2007-2008'lerde-: Yeniden ikbai, iktidar aşkıyla 1995'te söyledikle- rini yinelemeye; "Dünya değişti, laiklik nedir Allah aşkına? Bir tarifedin diyoruz, tarif edemiyorlar. Laik- likgâvuriuktur, gâvurluk" demeye başlarsa şaşıracak mıyız? Yooo! Kişiliği zamanazemine göre oradan bu- raya kaygan! TEKZİPTİR • Baştarafı 1. Sayfada 1- Daha önce yargılama konusu yapılan ve hiçbir haber değeri bulun- mayan hususlarda haber yapılarak, müvekkil hakkında venlen takıpsiz- lik kararlan yok sayılmış ve gerek- çeler çarpıtılmış; müvekkil suçlu i- miş gibi gösterilmiştir. Müvekkil Sezai Uçarmak hakkın- da gerek 4422 sayılı kanun gerekse kaçakçılık. rüşvet alıp verme ve res- mi evrakta sahtekârlık suçlanndan başlatılan soruşturmalarda takipsiz- lik karan verilmiş bulunmaktadır. 05.08.2005 tarihli yazıda, müvek- kil hakkında, "dinleme karan bu- lunmaması ve dinleme kayıtları- nın yasal delil olmaması" gerekçe gösterilerek takipsizlik karan veril- diği iddia edilmiş ve mü\ ekkil Se- zai Uçarmak töhmet altında bırakıl- mıştır. Gerçek şudur ki, anılan takipsiz- lik karannın gerekçesi. suç unsurla- nnın oluşmaması ve mücerret iddia dışında hiçbir delılın bulunmaması- dır. Üstelik takipsizlik karanna karşı yapılan itiraz neticesınde Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen "itirazın reddi" karannda aynen, "birtakım söylenti ve tahminlere göre düzenlenen müfettiş soruş- turması raporlannda davayı aç- maya yeterli delil bulunmadığı' ıfadelerine yer verilmiştir. Bu halde haber konusu ile hiçbir ilgisi bulunmadığı yargı karan ile de sabit olan müvekkil Sezai Uçar- mak'ın isminin zikredilmesi kötü ni- yetin ve kişilik haklan ihlalinin açık göstergesidir. 2- Kaçakçılık ıle itham edilen ve isimleri 07.08.2005 tarihh haberde zıkredılen şahıslann. Gümrükler Genel Müdürü olan müvekkilin ma- kamındabirlikte kahvaltı ettıkleri id- dıası da tamamen gerçek dışıdır. Onurlu ve lekesiz memuriyet ha- yatında görevini her zaman layıkıy- İa yerine getiren müvekkil Sezai Uçarmak'ın, isimleri kaçakçı olarak zıkredilen şahıslarla hem de makam odasında kahvaltı yaptığı iddiası gerçekJerle uyuşmamaktadır. Mmekkilin adı geçen şahıslarla hiçbir özel veya iş hiçbir ılişkisi bu- lunmamaktadır. Bu husus Gebze Cumhuriyet Savcılığı taraftndan ve- nlen takıpsiziik karannda ve Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi taraftndan verilen red karannda da açıkça orta- ya konulmuştur. Ancak buna rağmen gazetecı tl- han Taşcı."makam odasında kah- valtı" iddiasının dava dosyasında da belgelendiğini iddia ederek tüm ka- muoyunu yanıltmaya çalışmıştır. Bu iddianın nasıl belgelendiği hususu da tamamen belirsiz olup, tarafimız- dan da merak konusudur. 3- Yayımlanan haberler gazete- cilik etiği ile bağdaşmamaktadır: Gazeteci tlhan Taşcı, gerçek dışı ve çelişkili iddialannı. dava dosya- sından alıntı yapıyormuşçasına ak- tarmak suretiyle kamuoyunu yanılt- mıştır. Dava dosyasındaki belge ve bilgilerin bu şekilde çarpıtılmasının gerekçesinin, adı geçen gazeteci ta- rafından açıklanması gerekmekte- dır. Gazetecilik meslek kurallan ve etiğine hiçbir şekilde uymayan bir haberin iki gün boyunca manşetlere taşınmasının. "Cumhuriyet" gibi saygınlığını her zaman korumuş olan bir gazetenın ısmine yakışma- dığını da belirtmek isteriz. Müvekkil hakkında venlentakip- sizlik kararlan dikkate ahndığında habere ilişkin olarak hâlâ müvekki- lin isminin kullanılması gazetecilik meslek etiği ile doğru ve dürüst ha- ber yapma ilkesi ile bağdaşmamak- tadır. Yargı kararlan görmezden geline- rek yapılan bu haberler, her zaman dürüst ve saygın bir çerçevede göre- vini yürüten müvekkilin yıpratılma- sına sebep olmaktadır. Şunu da ifade etmek gerekir ki, halen yargılaması devam eden bir konuya ilişkin olarak, yargı süreci- ni etkileyecek şekilde haber yapmak 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 19. maddesi ile anayasamızın 138. mad- desine aykınlık teşkil etmektedir. Basın kuruluşlannın topluma yön verdiklennin bilinci içinde kişilik haklanna saygılı. objektif %e karala- ma kampanyalanna yer \ermeden. hukuka. basın ahlak ve meslek ku- rallanna saygılı yayın yapılmasını temenni ediyoruz. Saygılanmızla, Sezai Uçarmak vekilleri Av. Haluk Pekşen Av. Candan Köse Zincirleme linç girişimi Rize'de basın açıklamasıyapmak isteyen TAYAD'lılara, aralannda ülkücü ve MHPlüerin de bulunduğu birgrup saldırdu Polis korumasına alınan TAYÂD'lılara 4 saldın daha düzenlendi ÖMER ŞAN Sosyalizm Bir Kalkınma Yöntemi Değildir • Baştarafı 2. Sayfada Sosyalistler, toplumsal aydınlanmanın gerçekleştiği. insanların işbirliğine dayanan, demokratik, eşitlıkçi. öz- yönetimci örgütlenmeler yaratabilecekleri, herkes için daha iyi bir yaşam kurulabileceği umudunun öncülüğü- nü yapacaklardır. însani yeteneklerin her yönüyle geliş- mesi sosyalist sistemi özgürlükçü kılacaktır. Işte o zaman. aşkın. yaşamın, eğitimin, sağlığın, zevkin, acının meta- laşmasına, yani insanın yabancılaşmasına hayır denecek- tir. Bugün yaşadığunız kötümserliği, gelışmiş insan mal- zemesiyle kavgasız aşacağımız yeni bir dünya kurulabı- lecektir. —Sosyalian, kapitalist 3İ3teme kanîi muhalefetini geliş RİZE - TAYAD'lılar Trab- zon'un ardından Rize'de de linç edılmek istendi. Basın açıklama- sı yapmak isteyen gruba arala- nnda ülkücü ve MHP üyelerinin de bulunduğu kalabalık bir kitle saldırdı. Polis saldırganlan hava- ya ateş ederek dağıtırken TA- YAD'lılar koruma altında olma- lanna karşın kent dışına çıkanla- na kadar 4 kez saldınya uğradı. 2001 yıhnda ölüm orucunda ölen Zehra ve Canan Kulaksız kardeşleri anmak için kentte bu- lunan 10 TAYAD'lı Rıze Bele- diyesi ve il emniyet müdürlüğü- nün bulunduğu sahil yolunda açıklama yapmak istedi. Çevre- deki vatandaşlar, ülkücü ve MHP üyelerinin de katılmasıy- la gruba saldırdı. Olaylar sıra- sında bazı TAYAD'lılar yarala- nırken polisin müdahale etme- mesi dikkat çekti. TAYAD üye- leri daha sonra kendi araçlany- la Karadeniz Teknik Üniversi- tesi'ne bağlı Rize Meslek Yük- sekokulu'nun bulunduğu At- meydanı Mahallesi'ne çıktı. Burada da basın açıklaması yapmak isteyen grup, yuıe sal- dınya uğradı. Linç girişiminden G U N D E M Ml'STAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada yakın olduğunu anımsatalım. 3 Kasım 2002'de seçmenin yüzde 79'u sandığa gitti. Bu rakam son 20 yılın en düşük oranı. AKP'nin 3 yılına baktığımızda tablo şu: Ekonomi IMF'ye, dış politika AB'ye bırakıldı. Yorum biraz ıleri olabilir ama, bir anlamda iç poli- tika da ABD'ye bırakıldı. Zıra Başbakan Erdoğan da- ha bu koltuğa oturmadan, 3 Kasım sandığının tah- tası kurumadan VVashıngton'ın yolunu tuttu. 3 yıllık dilimde Erdogan'ın Bush'la arası zaman zaman bo- zuldu ama, bir önceki iktidardan ağzı yanan Was- hington, AKP iktidarını fazla üflemedi! AKP yönetimi dış dayanaklarını güçlü tutarak içe- ride tartışmasız bir iktidar yaratmayı bildi. Ne paha- sına olursa olsun! • • • AKP, zamanla iç dengeleri de kendi merkezine oturttu. Medyada ağırlıklı olarak başardıkları öne çı- kanlıyor. Hatta yerine göre rakamlar kamuoyuna ya- nm duyuruluyor. Örneğin, ihracattaki artış verilıyor ama, ithalattaki artış ve ihracatın ithalatı karşılama oranmdaki olumsuzluk verilmiyor. Enflasyondaki olumlu düşüş veriliyor ama. işsiz sayısındaki artış ve- rilmiyor. İş âleminin bakışı da şu; AKP, devletı küçültsün bize yeter! Bu bağlamda özelleştırmedeki artış, Erdogan'ın pazariama olanaklannın genişliği son derece olum- lu gelişmeler. Benzer bakış Brüksel'de de var. AB de şöyle di- yor: AKP, bızim reform dediklerimizi yaşama geçirecek cesarette bir parti. Bütün bunlar tamam, geriye bir tek halk kalıyor. Toplumun büyük kesimlerinde, AKP iktidannın da öncekilerden çok farkı olmadığı görüşü hâkim. Bu görüş tamam da, şu sorunun yanıtı yok: - Peki, oy verecek parti var mı? • • • Gelelim asıl duruma... Bir başka pencereden bakınca AKP iktidannın bü- yük faydaları da var. Birinci fayda ABD'nin Irak'ta yaptıklanna karşılık Türkiye'deki derin sessizlik. Şöy- le bir senaryo yazalım: iktidarda başka bir parti olsaydı... Irak'tan her gün ölüm haberleri, cami bombalama haberteri gelsey- di... En azından her cuma büyük kentlerde ciddi pro- testo gösterileri olurdu. Bush'un maket heykelleri, Amerikan bayrakları yakılırdı. Şımdi tıss yok... Yine o iktidar dönemınde, ABD'nin Iskende- run'dan Irak'a malzeme sevk ettiği ortaya çıksaydı. Hükümetin ne katilliği kalırdı, ne Bush uşaklığı! Aynı iktidar KKTC'yi Brüksel-VVashington hattının insafına bıraksaydı... Rum yönetimıni tanımanın adımlannı atsaydı... iktidarın nesatılmışlığı kalırdı, ne hainliği! Şimdi bütün bunlar oluyor ve toplum, AKP'ye oy verenler, AKP'nin çekirdek tabanı sessiz! Ne güzel... İktidar çok faydalı... Müthiş bir fay dalı! ankcum - cumhuriyet.com.tr Ölüm orucunda ölen Kulaksız kardeşleri anmak isteyen TA\ AD'klan taşıyan minibüsün canılan kırıldı. güçlükle kurtulan grup, polis eşliğinde kent merkezine ındi- nldı. Il dışına çıkanlmak iste- nen grup, güvenlik önlemlerine karşın Ziraat Yokuşu olarak bi- linen bölgede yıne linç edılmek istendi. Cumhuriyet Alanında- ki Atatürk Anıtı önünde topla- nan ülkücü grubun da saldırgan- lara katılmasıyla birlikte polis komovTindakı eylemci grubun aracının camları kınldı. Taşlı, sopalı saldında TAYAD'lılar ile bazı güvenlik görevlileri yara- landı.Polisin havaya ateş açma- sıyla saldırganlar dağılırken TA- YAD'lı grup, güvenlik güçleriy- le birlikte yola devam etti. Dağbaşı mevkiinden geçerek Çaykent beldesi üzerinden kerit dışına çıkanlmak istenen TA- YAD'lı grubun önü burada da bir kez daha ülkücü grup tara- fından yeniden kesildı. Güven- lik güçlennın müdahalesınden sonra TAYAD'lılar polis eşliğin- de kent dışına çıkanldı. Emniyetten garip uyarı Emniyet yetkilileri, genelde tutucu olarak bilinen ve teröre en çok kurban \eren iller arasında yer alan Rize'de, ramazan ayın- da \e bayram arifesinde bu tür eylemlerin daha fazla tepki çeke- ceğini belırttiler. Yetkililer. pro- \okasyona açık olan bu tür ey- lemler konusunda yurttaşlan da- ha duyarh olmaya çağırdılar. Şeker Bayramı mesajlannda hoşgörü çağnsı yapıldı, hükümetin 'duyarlı olması' istendi Sezer: Cumhuriyete sahip çıkabm ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhuriyetın te- lerinden. Atatürk ilke ve dev- rimlerinden, çağdaşlaşma ve ay- dınlanma istencinden ödün ver- kil böl düremeyecektir." TBMM Başkanı Annç, bay- ram günleri gibi ülkenin gelece- ğınin parlak, aydınlıV ve sfvinç- hştıklarını" belırttı. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu. ramazanın iyilık, yar- Hımgpvprlik ve karrieşlik duvgu- Kaçak teknesi battı: 10 ölü • Baştarafı 1. Sayfada Istanbul'dan geldiklen belırlenen yaklaşık 30 ya- bancı uyruklu kaçak, yasadışı yollarla Sakız Adası'na gitmek için Çeşme'den tekneyle denize açıldı. Aşın yükleme sonucu Karaada mevkiinde batan teknede bulunanlardan 10 kişı boğularak ölürken 8 kışi Sahil Güvenlik Ege Komutanlığı ekiplerince kurtanldı. Kurtanlanlardan tedavi al- tına alınan 5 kişının sağlık durumunun ağır oldu- ğu bildirildi. Kayıp olduğu sarulan 12 kişının bu- lunması için arama çalışması başlatıldı. Çeşme llçe Turizm Müdürü Osman Kabasakal. kaçak- lann organizatörlere adam başına bin ile 800 Av- ro arasında para ödeyerek Yunanistan'a gitmek istedıklerini öğrendiğini belirtti. KaçakJann ifa- delerine göre teknenin aşın yükleme sonucu bat- tığını anlatan Kabasakal, teknede 30 kişi bulun- duğunu öğrendiğini, dolayısıyla 12 kişinin halen kayıp olduğunu söyledi. Çeşme Cumhuriyet Savcılığı'nca hastanede teşhisleri yapılan yaban- cı uyruklu 6 kaçağın cesetleri. belediye ekiple- rince ilçe mezarlığmda toprağa \erildi. Kurtan- tirerek kurulacaktır. Ülkemizde nüfusun yansı köylerde yaşıyor. Şehirde yaşayanlann çoğunluğu da köyündeki gi- bi yaşıyor. Sosyalleşmemiş ve kapitalist üretim üişkile- rine girememiş, evini kaçakyapan, suyunu. elektnğini ka- çak kullanmaya çalışan ve bunu hak sayan, ekonomik fa- aliyetlerin lcayıt altına alınmasına karşı çıkan birtoplum- da sosyalist politika üretilemez. Yapılması gereken, özel sektörün üretim gücünü yönlendirerek ulusal üretimi ar- zulanan doğnıltuda arttıracak planlama anlaşmalan yap- mak, kapitalizmi geliştinmektir. Bu tespit kapitalizmi sa- vunmak değildir. Kapitalizm olmadan. toplum gelişme- den sosyalizm olmayacağını bilmek demektir Kazaiarda15kişiiMi • Haber Merkezi - Şeker Bayramı arifesinde meydana gelen trafik kazalannda 15 kişi öldü. 41 ki- şi yaralandı. Sinop'tan Samsun yönüne giden otomo- bilin takla atması sonucu 3 kişi yaşamını yitirdi. Trab- zon'un Maçka ilçesinde bir TIR'm üzerinden yola dü- şen beton kolona 3 aracın çarpması sonucu 2 kişi öl- dü. 7 kişi de yaralandı. Diğer illerde meydana gelen trafik kazalannda da 10 kişi öldü, 34 kişi yaralandı. GüTden Rscher'e teşekkür • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, aktif siyaseti bırakacağını açık- layan Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'e mektup göndererek Türkiye'nin AB sürecine verdiği destekten ötürü teşekkür etti. Gül mektubunda, "AB'nin kurucu üyelerinden olan Almanya'nın AB sürecinde Türkjye'ye sağlayacağı desteğın. bundan sonra da büyük önem taşıdığmı" kaydetti. bütünlüğün pusulası olduğunu vurgulayarak "Yurttaşlarımızı bu bilinçle güçlü ve gelişmeye açık Türkiye hedefine ulaşma yolunda yılmadan çalışmaya ve ülkemize sahip çıkmaya ça- ğınyorum" dedi. Şeker Bayramı nedeniyle Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM Başkanı Biilent Annç. Başba- kan Tayyip Erdoğan ve siyasi parti lıderleri mesaj yayımladı- lar. Sezer, Cumhurivetin nitelik- Türkiye'nin bölgenin ve dünya- nın önemli devletlerinden biri olduğunu belirtti. Sezer. şunlan kaydetti "Cumhurivetin tekil devlet yapısı bölünmez bütün- lüğümüzün pusulasıdır. Birlik ve dirliğimizi hiçbir güç boz- mayacaktır. Türk ulusu dilini, kültürünü, ulusal değerlerini koruyarak yüce Atatürk'ün koyduğu çağdaş hedeflere yü- rüyüşünü sürdürecek. bizi ay- dınlık volumuzdan kimse dön- li olduğunu belirterek şöyle de- vam etti:"Türkiye geleceğin en güçlü, en müreffeh ve özgür ül- kesi olacaktır. Bu hedefe ulaşa- bilmek için Meclisimiz, hükü- metimiz ve devletimizin tüm organları canla başla çalışı- yor." Başbakan Erdoğan ıse ya- yımladığı mesajda. "Cumhuri- yetimizin kuruluş ideali olan muasır medeniyet seviyesini aşma hedefıni gerçekleştir- mek için büyük bir gayretle ça- | MALATYA VALİSİ'NE YUVA İNCELEMESİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişle- ri Bakanlığı, Malatya Valisi Osman Derya Kadıoğlu hakkında, çocuk yuvasındaki çocuklara yönelık şiddet olaylanyla ilgili yaşanan gelişmeler konusunda inceleme yapılması için 2 Mülkiye başmüfettişi gö- revlendirdi. Edinilen bilgiye göre, tçişleri Bakanlığı'nın görevlendirdiği iki başmü- fettiş, olayın meydana geldiği tarihten he- men sonra. incelemelerde bulunmak üzere Malatya'ya gitti. tnceleme sonucu Vali Ka- dıoğlu hakkında soruşturma açılıp açılma- masına karar verileceği bildirildi. İÇİ$LERİ'NDEN KÖTÜ MUAMELE1 CENELCESİ ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - içiş- leri Bakanı Abdülkadir Aksu, "korun- maya, bakıma ve yardıma muhtaç aile, çocuk, sakat ve yaşlı vatandaşlarla" il- gili genelge yayımlayarak kötü muamele- nin önlenmesinı istedi. Zayıf. düşkün ve kımsesızleri korumanın ve sorunlanna çö- züm bulmanın sosyal de\let anlayışının en temel vasfı olduğunu belirten Aksu, bu- nun, aynı zamanda tarihten günümüze hem devlet geleneği olarak, hem de toplu- mun oluşturduğu idrak olarak en önemli hassasiyetlerden biri olduğunu \iirguladi. lanyla yaşanan günler olduğunu belirtti'. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, vıırttaşlara şu çağnda bulundu:"Hepimizin dikkatini kimsesiz çocuklara yönlendiren insanlık dışı olay- lar, bayram boyunca hafızamı- zın bir kenannda bulunmalı- dır." DSP Genel Başkanı Zeki Sezer. bayTamlann sevgi. saygı, hoşgörü, yardımlaşma ve daya- nışma günleri olduğunu belirte- rek ülkede büyük boyutlara u- laşmış bulunan açlık, yoksulluk, işsizlik ve gelir dağılımı adalet- sizliğinin en önemli sorun okna- ya devam ettığini kaydetti. 'Hûkûmet duyarsız' MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise mesajmda, yoksulla- ra, yetimlere, düşkün ve yaşlıla- ra, engellılere, şehit ailelerine, hastalara, mahkûmlara ve özel- likle yurtlarda kalan kimsesiz çocuklara, bayramın bayram gi- bi yaşatılmasının bir zorunluluk olduğunu kaydetti. Bahçeli, "Hükümet duyarsız kalsa da, Milliyetçi Hareket her zaman- ki gibi sorumlu. şuurlu ve du- yarlı siyaset anlayışını sürdür- mektedir" dedi. lan kaçaklardan üçûnürt Filistin, ikisinin de Mo- ritanya uyruklu olduklan, diğerlerinın kimlik be- lırleme çalışmalanmn ise sürdüğü belirtildi. Kadınlar şiddeti yargılayacak İstanbul Haber Servisi - Emekçi Kadmlar Bir- liği (EKB), 25 Kasım Kadına Yönelık Şıddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında temsıli olarak "kadın adalet mahkemeleri" ku- ruyor. ÎHD Istanbul Şubesi'nde düzenlenen ba- sın toplantısında konuşan EKB Yönetim Kurulu Üyesi Çiçek Otlu, "Kadınlar Şiddeti Yargılı- yor" sloganıyla yürütülecek olan temsili mahke- melerle "kadınların ekonomik özgürlüğü için çabşmasının önündeki engellerin kaldırılma- sını, medyanın kadına ve çocuğa yönelik şid- deti teşvik edici yavınlan malzeme olarak kul- lanmaktan vazgeçmesini, kadına şiddet uygu- layanlann yargılanmasını ve caydıncı yasal önlemlerin alınnıasını" sağlamayı amaçladıkla- nnı \urguladı. EKB üyeleri daha sonra Taksim Meydanı'nda Terörle Mücadele Yasası'nı protes- to etti. Yeni yasayla demokratik haklara el konul- duğunu ifade eden kadınlar. bu yasalarla emekçi- ler üzerinde sindırme ve boyun eğme politikala- nnın hayata geçırildiğini belirtti. EKB üyeleri.- "TMYgeri çekilsin" sloganını artı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle