14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3KASIM 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA Bektronft postac deaasofn0CumhuriyeLconi.tr Tel: 0.212.343 72 74 Fakst 0.212.343 72 60 17 TRT TRT'de şeriat propagandası yapıimasına vesile olan Mım Kemal Öke'nın bu gece yayımlanacak "bayramhk" programının Istanbul'daki denetçiler tarafından uygun görülmediğini ve onayın Ankara'dan alındığını biliyor musunuz? - Meclis'te hayalet varmış... "Siyasetin ruhundandır!" CIA ajanı Plame ve eşi, Türk Büyükelçiliği'nde tanışmış. En çok nerede cirit attıklan anlaşıldı! Telkin _ GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, geçenlerde 28 Şubat sürecine ilişkin bir değerlendırme yaptı; kendi dönemi ile geçmişi kıyasladı; o günlerie bugünlerin aynı olmadığını söyledi. Araştırmacı-yazar Muzaffer Ayhan Kara de bu değerlendirmeyi değerlendirdi: "Evet, şartlar aynı değil, ancak daha da kötü! Oysa, Orgeneral Hilmi Ozkök, anlaşıldığı kadarıyla şartları o günden daha iyi görme ve gösterme eğiliminde. 28 Şubat'a yol açan koşullara bakalım; yanm yamalak bir siyasal Islam hükümeti vardı Ankara'da. Iktidar, ne üniversitede, ne yargıda, ne başka kurumlarda bugünkü kadar kadrolaşmıştı. Bugüne bakalım; üniversitede, yargıda; devletin tüm kurumlannda kadrolaşan ve bu konuda Cumhurbaşkanı ile YÖK Başkanı ile, yargı organlannın başındakilerle çatışan bir hükümet. KıyasDenizaşın emperyalist paktlarda pişirilen 'llımlı Islam' modeline doğru yelken açmış bir iktidar. Orgeneral özkök'e sormak geliyor içimden; hangi şartlar daha ağır? Bu arada, geçen yıllar gösteriyor ki, 28 Şubafta müthiş bir yönlendirme varmış; yani gerçek bir tehlike olmadığı halde, kamuoyu aldatılmış ve Amerikancılar hedefe emin adımlaıia yürümüşler puslu ortamda. Neticeye bakalım; o gün yan buçuk iktidarda olanlar, hatta, 'havada ikmal'le iktidan bırakmak isteyenlerin yetiştimneleri tek başına iktidarda ve Cumhuriyetin kazanımlannı ortadan kaldırıyorlar bir bir. Düşünebiliyor musunuz; TRT'den laikliğe karşı yayın yapılıyor, TRT'ye molla dolduruldu. AB müktesebatı bahane edilerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Cumhuriyet devrimini koruma misyonuna karşı önlemler düşünülüyor. Öte yandan Orgeneral Özkök'ün tümgeneral rütbesiyle görev yaptığı 1990'lar Kıbns'ı ile 2000'ler Kıbrıs'ı arasındaki farka bakalım. özkök, emekliliğinde Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ne pasaportla gitmek zorunda kalırsa hiç şaşırmamalı. Rektörlerin çıkışı karşısında tarafsız kal, Kıbns'ta tarafsız kal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i yalnız bırak; olacak iş değil. Topu orta sahada yuvarlamak ya da sürekli taca atmak günü değil. Gün, mandacılara karşı bağımsız Türkiye'yi ve Türk devriminin kazanımlannı koruma günüdür. Gün, 'Türk Silahsız Kuvvetleri'ne moral verme günüdür. llişkiler 'şiir gibi' diyerek susup oturarak her şeyi kabul etmek ya da kamuoyuna bu izlenimi vermek günü değildir." Metin Coşkunoğlu: "Eski Dışişleri bakanlarından llter Türkmen, Hürriyet yazarı kimliğiyle 'Bizden beklenen, 82 yıldan beri genellikle yaptığımız gıbi ekümenik unvanının dinı çerçevede veya protokol icabı başkaları tarafından kullanılmasına göz yummamızdan ibaret' diyerek sanki kendisine dikte edilmiş şeyleri yazıyor. Türkmen'in geçmişte de bu tür telkinlere açık olup olmadığını düşünmekgerek!" SESSÎZ SEDASIZ (!) Çocuk yuvasında tarikatçılık oyunu CERRAHPAŞATıp Fakürtesi'nden Dr. Baki Göksan: "Uygun kriterlere ve psikolojik donanıma sahip elemanlan çocuk yuvalannda görevlendiremedikleri için bir reforma ihtiyaç olduğunu ve çocuklann yuvalardan alınarak koruyucu ailelere verilmesini de ıçeren sisteminin getirilmesı gerektiği ıfade ediliyor. Bu yaklaşımın amacının, Cumhuriyet kanunlan ve sivil toplum örgütlerinin giderek artan ilgisi nedeniyle çocuk yuvalannı imam hatip liselerinin anaokullarına veya tarikat yuvalanna çeviıme güçlüğü içinde olduklan anlaşılınca çocuklan tarikat yuvalanna emanet etme gayretı olduğu dikkatten kaçmamalı. Sonuç olarak; çocuk yuvalarında arzu ettikleri düzeni kurmanın güçlüğü nedeniyle çocuklan arzuladıklan düzen içinde yetiştirmenin daha kolay olacağını düşünüyorlar, ama bu amaçlannda başanlı olamayacaklarını göreceklerdir." Kondular Gecekondu ile "towerkondu"nun ortak noktalannı sıralıyor Akif Kökçe: "Fırsatçı, uyanık, köşe dönücü bir zekânın ürünüdürler. Kamu arazileri üzerine yapılırlar. Altyapılan sonradan, bu işten rant elde etmeyen sade vatandaşın ödediği vergilerle yapılır. Popülist politikalann ürünü olduklan için seçim yatınmıdırlar. Imar planlan, mevzuat gibi hukuksal konulan sevmezler." 'Tebaadan Yıırttaşa Cumhuriyet' İ.GÜRŞENKAFKAS 82 yıldır aydınlık yolda, la- ik ve demokratik bir çizgide ilerleyen özgürlükler kavşağı Cumhuriyet övüncümüzdü. Bu uzun süreçte insan hak- lan, uygarca yaşam ve kürtü- rel arttırımlar Cumhuriyet'in erdemliliği oldu. Yıkılmış, yok olma durumundaki toplum, büyük bir dönüşümü ger- çekleştirdi. Türkiye Cumhu- riyeti kuruldu, insan hakları ve kimlik sorunu tartışılır ol- du. Uyrukluktan (tebaadan) yurttaşlığa geçiş süreci Cumhuriyet'le gerçekleşti. "Milletlerin bağımsızlığını gene milletin azim ve kararı kurtaracaktır" özdeyişi ile "Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir" özlü anlatımlar yerini buldu. Ulusal kurtuluş savaşları, yeni devletin temel harcı oldu. 1924 Anayasa- sı'nın 64. maddesinde "Her Türk hür doğar, hür yaşar" kavramı, başkalannın özgür- lüğünü koruma ile sınırlı öz- gür yaşayabileceğini vurgu- lamaktadır. özgürlüğün en büyük güvencesi yasalardır. Yasalar hukukun üstünlüğü- nün güvencesidir. Çoğunluk- çu bir demokrasi anlayışının egemen olduğu meclisler, toplum güvencini sağlayan yasaları çıkarırlar. 1924'te in- san hakları konusunda önemli adımlar atıldı. Sonra- ki anayasalarda, siyasi de- ğişkenlikler, ideoloijk ve din- sel kavramların etkisi boca- lama ve duraklamalara yol açtı. Cumhuriyet devrimleri din- le çağnşım yapmayan "ulus- ulusal" sözcüklerini buldu. kullandı. 21. yüzyılda yani Cumhuriyet'in kuruluşunun 82. yılında durum değişti. Devrimler, ilkeler gölgelenir oldu. Nitelikli, çağdaş eğitim yerine, dini eğitime yönelinen imam-hatip ve ilahiyat tipli eğitim gerçeği ve buna bağ- lı hızlı kadrolaşma gündeme geldi. Dünyanın baş döndü- rücü bir hızla yaşadığı bilgi çağı bir kenara itiliroldu. TÜ- BİTAK yasal statüden yok- sun ve işlevsiz, rektöriersan- cılı, YÖK saldın oklarının he- definde. Van'da neler olu- yor?.. Karanlıklar egemenli- ğe koşuyor, okul yönetimleri ve milli eğitim kadrolaşma gi- rizgâhında, Kültür Bakanlığı, sağlık ve diğer tüm kurumlar Cumhuriyet'in temel kaza- nım ve değerlerinin uzağın- da, "dini eğitim motifiyle" doludizgin yol alınmaktadır. Rektörler, barolar, eğitim sektörü kaygılı... Atatürk'ün "Her şeyi mo- dern Türkiye halkı için yapı- yoruz" özdeyişiyle ilke ve devrimlerin halkın çağdaş, aydınlık ve ilerici olması için gerçekleştirildiğini anlatmak- taflır. Cumhuriyet'le "ulus" olduk. Kültürel varlığımız, kimlik, ülkü ve özlemlerimiz çağdaşlaştı. Tüm yurtta yö- resel ve etnik kimlikle bütün- leşti. Bugün ise sosyal deği- şimlerin hızla yol aldığı ayn- şımlar başladı. Demokratik çokseslilik duvarlarını da aşan, ulusun erdemliliğini, bütünlüğünü gölgeleyen un- suriar çoğaldı. Kimlik boca- laması soruları çoğalır oldu. "Ne oluyoruz" diye sorgular olduk. Yeni teoriler mi gün- demde? Gizli, saklı ve açık- ça "Türk-lslam sentezi" mi gündemde? Cumhuriyet'in temel öğesi, "halkın yöneti- me katılması" ve "ulusal egemenlik ve laiklığin" oluş- masıdır. Atatürk'ün "en bü- yük eserim " dediği Cumhu- riyet'in ana ilkeleri özgürlük ve laikliktir. Bu iki değerli kav- ram Cumhuriyet'in yapılan- masının çağdaş kazanımlan- dır. Cumhuriyet'in kurulduğu ilkyıllarda; bireysel özgürlük- ler, evrensel değerler ve ulu- sal milliyetçilik kavramlarını içinde toplamıştı. Yıllar ilerle- dikçe bu kavramlara "mane- vi değerler" de eklendi. Bu durum, Cumhuriyet'in evren- selliğini gölgeler ve sorgular oldu. 82. yılında çağdaşlığın (Batıcılık) yanında ne yazık ki Islamcı ve Türkçülük üçle- mesi Cumhuriyet erdemlili- ğinin yol haritası oldu. 1930'larda Türk kadınına ta- nınan haklar, bugün gölgele- nir, engellenır, itilir oldu. Hu- kuksal, sosyal ve yaşamsal anlamda 1930'larda Cumhu- riyet'in Türk kadınına verdiği haklar, Avrupa ülkeleri kadın haklarından daha fazlaydı. Kadınlanmız bugün için iste- nen düzeye ulaşamadılar. Çalışma yaşamında ancak bir bölümü yönetici olabildi- ği, Meclis aritmetiğindeki sa- yılan yüzde 10'lara ulaşama- dığı ve sosyal görünümde geriye itildikleri gerçeği ile karşı karşıyayız. Eğitimdedeideolojikve di- ni etmenler istenen başarıyı gölgeledi. önemli bir eğitim seferberiiği olan Köy Ensti- tüleri, Halkevleri, sanatsal, sosyal vetoplumsal değerler susturuldu, kapatıldı. Cum- huriyet erdemliliği, kültür zenginliğimizle birieşip Ata- türkçü düşüncenin ışığında, insana saygılı, barışçı, çev- reci, araştıncı, girişimci, üret- ken, özgürlük ve çağdaşlık Türkiye'ninadı olmalıydı. Ka- ranlık dönemlerden, Cumhu- riyet'i yaratan, yol gösterici bilimin ışığındaki hedefe yü- rüyen toplumumuz, Atatürk ilkelerinin sonsuza kadar sa- vunucusu olmalıdır. "Teba- adan yurttaşa Cumhuri- yet!.. " büyük emeklerin, can- ların, kanların kazanımıdır. Yaşasın, varolsun, kutlu ve mutlu olsun "kimsesizlehn kimsesi olan Cumhuriyet!.." KtM KtMEDUM h<* DUMA BEHİÇAK Joc tc ye^r \ behicak \ \ ;« yahoo.com.tr [ , | ÇİZGtLİK KÂMtL MASARAC1 kamilmasarach ı mynet.com HARBl SEMIHPOROY semihporoydL yahoo.com t * , ' , HAYAT EPtK TtYATROSU MLSTAFA BÎLGIN hayatepik" mynet.com ÇOCUK YUVALARINDA COK SAVIOA VÖNETÎCt YA tUAHtYAT MEZUNU. YA tMAM-HATÎP KÖKENLtYMtS bir varmıs bir yokmus bir kırmızı türbanlı K12 varmıs..." TARtHTE BUGÜN MVMTAZ 3 Kasun winc.mumtaz-arikan.com R4NAMA BAĞ/MS/ZUG/A/Â K4I/USUVÖRMU?! 19O3 'TB &UGÛN, BİK ABD SA Mç SSMISİ, PAAVIAIA 'VM/ COU3N 77 AÇIKLA&N&A PeMİR ATMSAK SÜrÛK SİK £FKİ X4G*777! 1SO1 r/LlNDA K/y/UK/ *&&:££>/££*/ MA/AMA, lOIZSY PABÇASUP/S. ÖNC£ r&OAMnyA, 1733'DAH SOUBA DA GKAU COLOM8İA '>» BA&LANAN PAUAMA, 13. YÜZYIL SO- NUNOA BAÇLArAM KANALAÇMA ÇAUŞMALARI StBAStN- PA *MERIKA BİRLEÇİZ peVLETLeRt'MN MKtCATİtJI ÜZ£EtN- P£ 7DPLAMIfTI. SOMUMO4,AgP, SAVAÇ GEMİSİ fZAK ,B/£ Sü&£t>/e PEVAM £i>e OLDU VE E&rESi GÜN BAgitoSIZUK kAYJ BC*U>İ- ABP İL£ PAHAAAA AR4&MOA V4P/LAM A/VTLAÇM4 İLE DE, >*- PfLMAJCT» OLAA/ PAMAA/IA KAAJAL/'A/fN /Kİ YAUIHDAKİ 8 KİLOUETKELİK. ÇBKİT, AMeRtKA'NIN P£H£TİMİNE TEBKEDİLDİ!. i d ÖZ 'Dûnyarto Xcmwna" DÜZ ÇIZGİ ÜMİT ZİLELİ Diyarbakır'da İki Cumhuriyet Kutlaması O gün ben de oradaydım... Diyarbakır'da, tören alanında, Atatürkçü Dü- şünce Derneği üyesi gençlerin taşıdığı Atatürk posterieri polis zoruyia indirilirken, ben yüzler- ce aydınla birlikte Cumhuriyet Köyü'nde, Cum- huriyet'in 82. yılını köylülerle kol kola kutluyor- dum... ADD Diyarbakır Şube Başkanı Dr. Rıza Gül ve gençler, ellerinde zoria indirilen posterierie bir- likte olaydan bir saat sonra Cumhuriyet Kö- yü'ne geldiler. Hepsi ağlamaklı, hepsi öfkeliydi. Işte polisle tartışan gençlerin anlattıklan: - Tören alanında ADD ve Atatürk poster- lerryle yerimizi almıştık ki yanımıza sivil po- lisleryaklaştı. Biri, "Indirin o posterieri" cte- di. Şaşkınlıkla birbirimize baktık. "Bunlar Atatürk posterieri, bugün Cumhuriyet Bay- ramı" diye itiraz ettik. Polislerden biri "Vali beyin emri. Indireceksiniz" dedi. Bir arka- daşımız "Apo posterieri mi taşısaydık" di- ye karşılık verince "Ortamı germeyin, pro- vokasyon yapmayın" diye bağırarak sert- leştiler. Olay çıkmaması için mecburen in- dirdik.. ADD Şube Başkanı Dr. Rıza Gül, "Vali Efkan Ma'nın emir verdiğini söyleyenler, emrinde- ki emniyet güçleriydi. Bunu bile yaptılar. Ge- riye ne kaldı" diye söyleniyordu. Daha sonra ay- dınlar, köylüler ve gençler, Vali Bey'in emriyle in- dirilen Atatürk posterieriyle birlikte fotoğraf çek- tirdik. Olay gazete ve televizyonlarda yer alınca Diyarbakır Valisi Efkan Ala, lütfedip "Söz konu- su iddialann tamamı asılsız, yalan ve iftiradır. Böyle bir talimat verilmemiştir" açıklamasını yaptı. O gençlerin haykınşlan mı yalandı, yoksa olay büyüyünce Diyarbakır polisinin poster ta- şıyan ADD'lileri gözaltına almak için aramaya başlaması mı? - Hangisi yalan, hangisi iftiraydı Vali Bey?! Yoksa, PKK'li teröristler, Diyarbakır'ın göbe- ğinde, hem de Cumhuriyet Bayramı törenlerin- de polis kılığına girip Atatürk posteri avcılığına mı çıkmışlardı?! - Hangisi? • • • Evet, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı Cum- huriyet Köyü'nde kutladım... Diyarbakır'a 45 kilometre uzaklıktaki Aslanoğ- lu köylüleri o gün köylerinin adını değiştirmişler, "Cumhuriyet Köyü" pankartını köyün girişine asmışlardı. Kerpiçdamlı, birbirine yaslanmış ev- lerin tümüne Türk bayrakları asılmtştı. Kadınlar vardı, başlarında Anadolu'ya hastül- bentler... Çocuklar vardı, gülen, çığlık çığlığa koşan, şeker yiyen... Bayraklar vardı, bir de Mustafa Kemal... Bir de kocaman bir pankart: - Yaşasın Cumhuriyet, Yıkılsın Ağalık! Bismil Ovası köylüleri yıllardır ağaya karşı mü- cadele veriyordu. Bismil'in Aslanoğlu ve Sinan köyleri topraklannı gasp eden ağaya marabalık etmeyi reddetmiş, haklarını almak için adalete güvenmişlerdi. 60 bin dönümlüktoprağı işgal e- den ağayla mahkemede hesaplaşıyoriardı. Ama baskılar, baskınlar bitmek bilmiyordu. O gün Cumhuriyet'in 82. yılını kutladığımız köye 12 Eylül'de ağanın adamlan ağır silahlar ve Kalaşnikovlarla baskın yapmış, tam 3.5 sa- at taramışlardı köylüyü. Evlerin duvarlannda yüzlerce, binlerce meıminin izleri duruyordu. O baskın 12 yaşındaki bir çocuğu da yaşamının bahannda alıp götünnüştü. Mehmet Aktan ba- şından vurulup ölmüştü... Ama köylü direnmiş, teslim olmamıştı. Işçi Partisi'nin daveti üzerine Aslanoğlu, yeni adıyla Cumhuriyet Köyü'ne gelen aydınlar, ya- şam boyu unutamayacakları bir Cumhuriyet kutlamasına tanık oldular. O pınl pırıl, her türlü baskıya karşın umudunu korumayı bilen, dire- nen Anadolu köylüsü, o gün, üzerine ölü topra- ğı serilmiş milyonlara kocaman bir ders verdi... - O gün, en güzel bayram, Cumhuriyet Köyü'nde kutlandı... e-posta: umitzilelita gmail.com BULMACA SEDAT Y1ŞAYA1\ SOLDANSAĞA: 1/ Özellikle uykudayken diş gıcırdat- ma. 2/ Recep 3 ayının kandil olarak kutla- nan ilk cuma gecesi... Tar- la sının. 3/ Ödenmesi gereken bir paranın önce- den verilen bir bölümü... Mesa- fe. 4/ Ödünç ver- me... Kâğıtlan bir arada turmak için kullanılan çengel. 5/ Belirti. gösterge. 6/ 5 Ortadoğu'da. "Ölü- 6 deniz" de denilen bir göl... Yurdumu- 8 zun batısında bir 9 körfez. 7/Hayat arkadaşı... Büyük Menderes del- tasında, zengin bir kuş yapısına sahip olan göl. 8/ Türk müziğinde bir makam. 9/tlkelbirsilah... Es- ki dilde yıldız. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Körler için geliştirilmiş e\Tensel yazı sistemi. 2/ Yakışır, yerinde, uygun... Bir ilimiz. 3/ Suriye kıyısında ünlü bir antik kent. 4/ Kayseri ilindeki Kültepe höyüğüne verilen bir başka ad... Adale. 5/TevîikFikret'in, Istanbul'a lanetler yagdırdığı ünlü şiiri... Sinirli. 6/Kalın bükülmüş sicim... Ağ- n Dağı'na verilen bir başka ad. II Gümüşbalığı. 8/ Atlerizmde en uzun koşu dalı. 9/ "Git, def ol" anlamında argo sözcük... Yayvan sepet.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle