Katalog

11KASIM2OO5CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Hükümet tercihini yapsın' ANKARA, (C umhuriyet Birosu)-CHPGrup Bişkamekili Ali Topuz, AHM'nin kesınleşen türban karannın ardından iktıdann mev cut politikasını yiirütme olanağı bulunmadığını söyledi. Topuz, "Çok yanlış bir politika ızliyorlardı. Bu iddialar sürdürülürse ya AJB'yi ya datürbanı tercih edecekler" diye konuştu. Topuz. AîrTM'nin temyiz başvurusunu da reddetmesıyle artık bu konunun kesin bir hükme bağlandığını bildirdi. Hayriinnisa Gül kararı sezmişti • AJNKARA (Cumhuriyet) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün eşi Hayriinnisa Gül türban konusunda Türkiye aleyhine açtığı davadan, Leyla Şahin hakkındaki daiıe karan açıkJanmadan kısa süre önce vazgeçmişti. Hayrünnisa Gül. türbanıyla üniversiteye gitmesi engellendiği gerekçesiyle Türkiye aleyhine lOObin Avro'luk dava açmış, ancak eşini korumak içın davadan vazgeçtiğini savunmuştu. CHP'de ikinci aday • AJMKARA (Cumhuriyet)-CHP Samsun Asarcık Ilçe Başkanı Bülent Baskın, partisinin 19-20 Kasım tarihlerinde yapılacak 31. olağan kurultayında genel başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Baskın, düzenlediği basın toplantısında, Genel Başkan Deniz Baykal'ın, "parti içi muhalefete tahammülünün olmadığını savundu. Baskın, parti teşkilatında yönetimi eleştirenlerin görevlerinden uzaklaşhnldığım iddia etti. Açıklama Ankara îl Sağhk Müdürü Selahattin Şahin. gazetemizin 5 Kasım 2005 tarihli sayısında yayımlanan "Sağlık müdürüne yol- suzluk davası" başlıklı haberle ilgili bir açıklama yaptı. Şahin. dava açılan kişinin Şağlık Bakanlığı'nın değil. Maliye Bakanlığının personeli olduğuna işaret ederek " Şağlık Kurumlan Döner Sermaye Şaymanlığı Müdürleri, Maliye Bakanlığı'nın bir elemanıdır. Atamalan tamamen Maliye Bakanlığı tarafindan yapılır. Ankara Sağlık Kurumlan Döner Sermaye Şaymanlığı Müdürü Mehmet Ali Akdoğan da Maliye Bakanlıgı'nın bir per- soneli olarak Maliye Bakanlığı nca o dönemde Ankara Hastanesinin bağlı bulunduğu 9 No'lu Döner Sermaye Sayman Müdürlüğü'ne atanmış ve çalışmalannı bu doğrultuda sürdürmüştür'" dedi. AlHM, Türk yasalannm yasak konusunda meşru temelleri olduğunu vurguladı Türbanda son kararHaber Merkezi - Avrupa în- san Haklan Mahkemesi'nin (AÎHM) büyük dairesi, tstan- bul Üniversitesi Tıp Fakülte- si'nin eski öğrencisi Leyla Şa- hin'in temyiz başvurusunu red- detti. Büyük daire, Şahin'in temyiz başvurusuna ilişkin, da- ha önceki alınan karan onadı ve "Türkiye'nin insan haklan üüatinde bulunmadığr görüşü- ne vardı. Türkiyeyi haklı bu- lan Büyük Daire, "üniversite- lerdeki türban yasağı konusun- daki müdahak için Türk yasa- lannın meşru temelleri oldu- ğunu" bildirdi. Aynca gerek- çeli kararda, Türkiye'de aşın siyasi hareketlerin varlığının • Leyla Şahin'in temyiz başvurusunu reddeden AİHM'nin gerekçeli karannda, Türkiye'de aşın siyasi hareketlerin varlığmm ve bu hareketlerin kendi dini sembolleri ve dini kurallara dayalı bir toplum dayatma isteğinin göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulandı. ve bu hareketlerin kendi dini sembolleri ve dini kurallara da- yalı bir toplum dayatma isteği- nin göz ardı edilmemesi ge- rektiği vurgulandı. Istanbul Üniversitesi Tıp Fa- kültesi öğrencisi Leyla Şahin, 1998 yılında derslere türban ta- karak girme konusunda ısrar etmesi sonucu aldığı disiplin cezasımn "insan haklan ihla- li" olduğu gerekçesiyle AlHM'de dava açmıştı. AİHM'nin ilgili dairesinin, "Türkrve'nin insan haklan ih- lafinde bulunmadığı" karannı vennesi üzenne Şahin'in avu- katlan, davanın temyiz niteli- ği taşıyan büyük dairede görü- şülmesini istemişti. Şahin'in başvurusunu ince- leyen AtHM. Türkiye'nin, Av- rupa İnsan Haklan Sözleşme- si'nin (AİHS) din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. madde- si, eğitim hakkı özgürlüğüyle ilgili 2. protokolünün 1. fikra- sı, özel ve yaşam hakknıa say- gı ilkesiyle ilgili 8. madde, ifa- de özgürlüğüyle ilgili 10. mad- de ve ayınmcılığın yasaklanma- sıyla ilgili 14. maddenin Tür- kıye tarafindan ihlal edilmedi- ğine hükmetti. Mahkeme üyeleri, 9. madde ve 2. protokolden yapılan baş- vurulan 1 'e karşı 16'a oyla, di- ğer maddelerden yapılan baş- vurulan ise oybirliğiyle red- detti. Büyük dairenin, gerekçe- li karannda, daha önce ilgili dairenin verdiği görüşlere ka- tıldığıgözlendi. "Türkiye'de- ki Anayasa Mahkemesi'nin ünhersitede türbana izin verü- mesinin anayasaya aykuı ol- duğu yohındaki'" karanna atıf- ta bulunan Strasbourg Mah- kemesi, Yüksek Idari Mahke- me'nin de "ünhershelenfctür- banm takümasmm cumhuriye- tin temel ilkelerhie bağdaşma- dıgı yohında görüş behTtugmi" hatırlattı. Gerekçeli kararda, "ûniver- sitelerdeki türban yasağının, başvunıyu yapanın üraversite- ye kayıt olmasından önce de var olduğu ve bu sınırlamanın başvuru sahibi tarafindan bflin- mesi gerektiğj" kaydedildi. GERİYE DÖNÜŞ OLANAKSIZ Karar, kesin ve bağlayıcı ANKARA(Cumhuri- yet Bürosu) - Avrupa İn- san Haklan Mahkemesı (AtHM) Büyük Daire- si'nin, türban konusunda Türkiye'nin insan hak- lan ihlalinde bulunma- dığı karan kesin ve bağ- layıcı nitelik taşıyor. Ka- rar, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümet yetkililerinin sık sık sa- vunduklan türbana ser- bestlik tezine karşı yar- gısal kararlann doğrulu- ğunun teyiti anlamına ge- liyor. Uzmanlar, Büyük Daire'nin karanndan ge- riye dönüşün ancak çok büyük anlayış değişikli- ği ile mümkün olacağına işaret ederlerken bunun da "mucize" anlamına geleceğini belirttiler. AKP hükümeti yetki- lilerinin herfirsattagün- deme getirerek rürbanın kamusal alanda yasak- lanmasmın hukuka ay- kın olduğu savunusuna yanıt AlHM Büyük Da- iresi'nden geldi. TBMM Başkanı Bülent Annç, türban konusunda Cum- hurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'in uyguladığı kurallan eleştirerek bu- nun hukuki olmadığını savunmuşru. Ancak AlHM Büyük Dairesi, Türkiye'nin kamusal alanda türbanı sınırlaya- rak ihlalde bulunmadı- ğına hükmetti. Büyük Daire'nin karan kesin ni- telik taşırken, başta Tür- kiye olmak üzere Avru- pa ülkeleri açısından da bağlayıcılıgı bulunuyor ve türban konusundaki tarüşmalara da nokta ko- nulması anlamına geli- yor. Karar bir yönüyle de, "referans karar'' ol- ma özelliğinı taşıyor. Bu karann ardından türbanın kamusal alandaki sınır- lamasıyla ilgili yapıla- cak başvurularda farklı bir karar çıkma olasılığı gözükmüyor. Bu karar Türkiye'den ve diğer ül- kelerden yapılacak ola- sı tüm başvurularda ör- nek karar olarak değer- lendirilecek. Türkiye açı- sından da türbana yöne- lik mevcut uygulamanın sürdürülmesinde aykın- lık bulunmadığı teyit edilmiş oldu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Dışişleri Bakanlığı, TSE'ye 'helaT gıda standardı hazuiaması için talimat verdi. BÖYLECE CHPDEN YAPTIĞIMIZ TR/ANSFERLERİ SİNDÎRMEMİZ KOLAV OLACAK !.. [email protected] YÖK Başkanı Teziç: Bundan böyle tartışmalar da herhalde sona ermiş olacaktır Universiteler memnıın oldu FIRATKOZOK ANKARA - Avrupa însan Hakları Mahkemesi'nin (AlHM), türban karan, üniver- sitelerde memnuniyetle karşı- landı. YÖK Başkam Prof. Dr. Erdoğan Teziç. karann iç hu- kukta bağlayıcılıgı olduğuna işaret etti. Teziç, Atatürk Kül- tür Dil ve Tarih Yüksek Kuru- mu'nda düzenlenen "Atatürk'ü Anma ToplantısTndan aynlır- ken gazetecilerin konuya iliş- kin sorulannı yanıtladı. Teziç, karan değerlendirirken "AİHM gecmişte vermiş olduğu karan teyit etti. Zaten bağlayıcı. Bi- zim iç hukukumuzda da bağ- lavıcı özelliği var. Bundan böy- le tartışmalar da herhalde so- na ermiş olacaktır" dedi. "Bundan sonra türbanın üni- • Teziç, AİHM'nin karannın iç hukukta bağlayıcı olduğuna dikkat çe- kerek "Karann uluslararası planda olması, Türkiye'nin bundan böyle aksi yönde bir düzenleme yapma olanaklannı da ortadan kaldınyor" di- ye konuştu. Rektörler de karan olumlu bulduklannı belirterek "Uygula- malanmızın yasadışı olduğu gerekçesiyle suçlanıyorduk. AİHM de uy- gulamalanmızın hukuki çerçevede olduğu yönünde karar verdi" dediler. versitelerde serbest bıraküması konusundayenibirtarbşma baş- layabilir mi" sorusuna Teziç. "Hukuki bağla>ıcılık. tarbşma- Lannda bir daha bu konunun gündeme getiriimemesi anlamı- nı taşır. Kesin hüküm herkesiçin bağlaNTCKhr" yanıtını \ erdi. "Bu karar Türkiye'yi rahaüanr mı" sorusuna Teziç. şu yanıtı verdi: "Ben hukuki planda sonucunu sö>1ü\T>rum. Hepsini bağlar. Bü- tün mahkeme kararlan gibi bi- zim iç hukukumuzda da etkile- riolur.Hatta\üksekyargıorgan- laruun daha öncevermiş olduk- lan kararlan da teyit edici nite- tikte bir özelliği var. Uluslarara- sı planda olması. Türkiye'nin bundan böyle aksiyönde bir dü- zenleme yapma olanaklannı da ortadan kaldınyor." Rektörler ise AlHM'nin ka- rannı şöyle değerlendirdi: Üniversitelerarası Kurul Başkanı Emin Alıcı: Bu ülke- nin anayasası ve yasalan tür- banla insanlann baskı altında tutulmalanna müsaade etmiyor. Aslında türbanlılar diğer insan- lara baskı yapıyor. Zaten mah- keme de "Siz ideoiojik bir sim- ge\i diğer insanlarüzerindebas- kı yapmak için kullanamazsı- nız" diyor. Mahkemenin karan olması gerektiği gibi. Universi- teler bundan sonra da anayasa- yı savunmaya devam edecekler. ODTÛ Rektörü Ural Akbu- lut Mahkeme karanm memnu- niyetle karşılıyoruz. Zaman za- man uygulamalanmızın yasa- dışı olduğu gerekçesiyle suçla- nıyorduk. Kamu kurumlan ya- salara uymak zorunda. Biz de bu çerçevedeydik. Kendi ülkemizin hukuk sistemi zaten yaptığımız işlemlerin hukuki olduğunu be- lirliyordu. AlHM de bu çerçe- vede karar yermiştir. Ankara Üniversitesi Rek- törü Nusret Aras: Karar çok olumlu. Her şeyden önce hak ih- lali yapılmadığının ortaya kon- masıönemli. Umuyorum bun- dan sonra Türkiye'yi hiç kim- se germeyecektir. Çünkü hu- kukun bütün yollan kullanıl- AİHM'NİN TÜRBAN KARARI AKP'Yİ KIZDIRDI Gül: Çoğunluğun haklan ktsıtianmamalı ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Dı- şişleri Bakanı Abdullah Gül Avrupa in- san Haklan Mahkemesi'nin (AİHM) Leyla Şahin'in türban başvurusunu red- detmesinı, "Çoğunluğun hakvehukukuy- la ilgili konularda eğer kısıtlamalar >ar- sa, bunlar saMinulacak işler değildir" şeklinde değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ge- rekçe önümüze gelmediği için bir değer- lendirme yapmavi şu anda erken buluyo- rum. Gerekçe>i gördükten sonra gerek- li açıldamayı yapanz" dedi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise ka- rara ilişkin sorulara. "Bildiğim kada- nyta bu,yasaklan savunan bir şe> değil. Birkurumunırv"gulaması,okurunıunyet- kisi dahihnde diyor. Bu yasaklann devam ettiği anlamı çıkmaz" yanıtını verdi. Türban sorununun Türkiye'nin kendi sorunu olduğunu ve ülke içerisinde çö- zülmesi gerektiğini anlatan Gül, şöyle konuştu: "Butipyasaklarla Türkiye'nin bir ye- re gitmesi mümkün değildir. Türkiye'de azınhklann dini haklan, özgüıiüleri söz konusu ohırken, çoğunluğun hak ve hu- kukuyla ilgili konularda eğer kısıtlama- lar varsa, bunlar savunulacak işler değil- dir. Ama bunlar kendi meselelerimizdir, kendi dinamiğimiziçindedir. Kendisorun- lanmızı kendimiz çözeceğunize inanno- rum. Muhakkakki bunlann bir süresi var- dır. Kimse de çıkıp yasaklarla övünme- sin. Yasaklan savıınmak, yasaklarla övün- mek künseye şeref getirmez, kunseye de onur kazandırmaz. O açıdan hep bera- ber günü gelecektir ki, bunlann hepsi kendi inisrvanTımizie temizlenecektir." mış oldu. Anadolu Üniversrtesi Rek- törü Engin Ataç: Türkiye'de türban konusunun siyasi pole- mik yapılmaması lazım. Ko- nuyla ilgili ıç hukukumuzdaki kararlar çok güçlüydü. Bunlann artık tartışılması doğru değil. Inönü Üniversitesi Rek- törü Fatih Hilmioğlu: Ger- çekte mahkemeye başvuran bir tek öğrenci değil, o öğrenci- nin zıhniyetini paylaşan başta siyasiler olmak üzere herkes- ti. İnsanlann giyim kuşamlan- na dinsel bir anlam vererek on- lann üzerinden siyaset yapmak en büyük ahlaksızlıktır. Bu durum dinimize ve bütün top- luma zarar veriyor. AlHM'de verilen kararla bu konunun ar- tık Türkiye gündeminden bir daha girmemek üzere çıkanl- ması gerekir. 'Gûndemden çıksın* Kocaeli Üniversitesi Rek- törü Baki Komsuoğlu: AtHM'nin karannı saygıyla kar- şılıyoruz. Artık bu tartışmanın gündemden çıkanlması lazım. Çünkü yapılacak çok şey var. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 10 Kasım Törenlerini İzlerken... Hava puslu... Sabahın ilk saatleri... Televizyon kanallannda gezintiye çıktım. 10 Kasım törenlerinin başlamasına bir saat var... Az sonra gazeteler geldi... Ürdün'ün başkenti Amman'ı vurmuştu terör. Üç otelde bomba patlamış, onlarca insan ölmüştü... Fransa'nın başkenti Paris'te başkaldırı sürü- yordu... Küreselleşme gelir dağılımı ve bölüşümünde eşitsizlik yarattığı için, gelışmiş ülkelerde bile gençler yerinde duramıyordu... Paris'in varoşlannda yaşayan Arap ve Afrika kö- kenli gençler önce ailelerine, sonra topluma karşı öfke duyuyordu... Para zenginlerin elindeydi... Yoksullar için iftar sofralarında ya da dinci va- kıflann gıda desteğinde ayakta durabiliyoriardı... Genç nüfusumuzun yüzde 20'si işsizdi... Bu sayı Güneydoğu'da yüzde 70'lere çıkıyor- du... AKP iktidan ikide bir "enflasyonu düşürdük" derken toplumu kandınyordu... Böyle olunca elbet enflasyon düşerdi... Zenginin parası gayrimenkule, altına, borsaya ka- yınca, birtoplumdagelırdağılımındakı uçurumgı- derek arttığından elbet enflasyon aşağıya inerdi... Amman'da patlayan bombalar, Irak'taki kıyım- lar... Kara Afrika'da açlıktan ölen çocuklar... Paris varoşlanndaki başkaldın... Mustafa Kemal Atatürk'ü anma törenleri baş- ladı... • • • Televizyondan Anıtkabir'deki törenleri izliyo- rum... Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan... Birden aklıma Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın armasının değiştirilmesi geldi... Arma neden değiştiriliyordu? Eski armada Atatürk'ün Kocatepe figürü vardı, yenisinde iseyok!.. Içimde bir hüzün belirdi bir anda... Televizyon ekranına baktım... Dolmabahçe Sarayı'nda nöbettutan Mehmet- çik'in gözlerinden yaşlar akıyordu... Notlarıma baktım daha sonra... Elimde Isveç'in Istanbul Başkonsolosu Ingmar Karisson hakkında bılgi notu var... Türkiye'de en çok dolaşan diplomatlardan biri- siydi. Gıtmediğı yer kalmamıştı başkonsolosun. özellikle Güneydoğu ve AKP iktidannı çok se- viyordu... Başkonsolos Ingmar Karisson 28 Eylül 2005'te "Isveç radyosu"nda, Kemalizmin muhafazakâr- lık olduğunu söylememiş miydi? Isveç radyosu Türkçe yayınları kapatma karan aldıktan sonra yapmıştı bu konuşmayı Karisson. Hürriyet'in Avrupa baskısında bu haber şöyle duyurulmuştu: "Kürtlerin sinirini bozmamak için Türklere Türkçe yayın yasak..." Türkçe yayın kaldırılırken, Kürtçe yayınlann sa- atleri arttırılıyordu Isveç radyosunda... Kemalizmi "muhafazakârlık" olarak nitelendi- ren bir düşünce, bugün içeride ve dışanda yay- gın... Bir 10 Kasım sabahı!.. Çankaya'da yasaklanan "sıkmabaş"\, çağdaş- lık ve özgürlük olarak nitelendiren bir düşünce ise laik demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye'yi yönetiyor bugün... Güneydoğu'da yaşananlar düşündürücü... Peki Şemdinli'de iki kişinin ölümüyle sonuçla- nan bombalı eylemin arkasında kimler var? Bir dönem "Yüksekova" ve "Susurluk" çete- si kanlı eylemler yapmıştı. Hükümet Şemdinli olayı için ne diyor? Işin için- de güvenlik görevlileri var mı, yok mu? Eğer var- sa kimler tarafindan korunup kollanıyor? • • • 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında "ge- rici-faşist" yapılanmaTürk-lslam senteziyte iv- me kazanıp tarikatlann ekonomik ve siyasal ola- rak güçlenmesine neden oldu... Kemalist aydınlanmanın içi boşaltılıp, Ata- türkçülük putlaştınldı... Atatürk devrimleri yok edildi!.. Eğitim tarikat şeyhlerinin müritlerine teslim edildi. Yargıda tari- katçı yapılanma tüm hızıyla sürdü. Atatürk'ün kurduğu laik demokratik Cumhuriyette imam hatip mezunlan "teğmen" olamazken, baş- bakan, bakan, milletvekili, müsteşar, vali, kayma- kam, yargıç, savcı oldular... Dün sabah televizyon kanallannda Atatürk'ü anma törenlerini izlerken bunları düşündüm... Yazımı şöyle bitirsem siz buna inanır mısınız: "Atam rahat uyu! Kurduğun laik demokratik Cumhuriyet güvenilir ellerdedir!" hikmet.cetinkaya(S cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 64 Yargı karanyla yayını durdurulan yazı aizisi kttap olarak çıktı. HİKMET CETİNKAYA Yol arkadaşı Nurettin Veren anlatıyor FETHULLAH GİtBIİN 40YIUJK SKÜVENİ-2 Eskılenn "fikr-t tokıp" dedıklen nedn'.. Hikmet Çeîtnkoya'nın Fehullah Giilen'e ilişkin yazı dizısi 1976 yılındo Cumhuriyet'te yayımlanıyof, izmır, Kemolpoşo, Kazdcglan'nda Fethulloh Gülen'in ogrenciler ıçın kurdupu irtıca kamplorı fonıtılıyor Yıl 20051. Yine Cumhunyet'tB Hikmef'in koleminden "Fethullohtılordo İç Hesaplaşma'yı okuyocaksınız... Çetmkoyo'da fila-t fokıp vor. İLHAN SELÇUK GUNIZI YAYINCIUK 0.212512 11 72