Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 2005 CUMi
14 KULTUR kurturcacumhuriyet.com.tr
'Şimdiki Çocuklar Harika'sı hem çocuklara, hem yetişkinlere seslenen olağanüstü bir kitap Y4ZI ODASI
AzizNesin'inanısına...ZEHRAtPŞİROĞLU
Tüm rutelıkli çocuk kitaplan gibi Aziz Ne-
sin'in sayısız baskı yapan. "Şimdiki Çocuk-
lar Harika"sı da hem çocuklara, hem de ye-.
tişkınlere seslenen olağanüstü bir kitap. Be-
nim kuşağım bu kitapla büyüdü, bu kitapla ye-
rişti. Bız çocuklar kendi sesimizi ilk kez bu
kitapla duyurduk. Ezberci okul sıstemine, ço-
cuklann yanş atına çevrihnesine, vatan-mil-
let-sakarya edebiyatına, kız erkek aynmcılı-
ğına, feodal aile baskısına, çocuklara uygula-
nan baskı ve şiddete, erkek çocuk saplantısı-
na, yetişkınlerin çocuklarla ihşkılenndeki iki-
yüzlülüğe ilk kez bu kitapla karşı çıkıldı. Ço-
cuk haklanna ilk kez bu kitapla sahip çıkıldı.
Ne var ki bu kitap daha yeni çıktığı yıllar-
da sorunlarla karşılaşmıştı. Aziz Nesin'in gön-
derdiği bir yanşmadan, çocuklar için sakın-
calı olduğu görüşüyle geri çevnlmişti. Üste-
lik dejüride yazın dünyamıza damgasını vur-
muş onca önemli yazar olduğu halde. Çocuk-
lan önemsemeyen, ciddiye almayan, adam
yerine koymayan bu sansürcü ve otoriter ba-
kış bugün de tüm yoğunluğuyla sürüyor. Öte
yandan bu kitapta gündeme gelen sorunJar
aradan geçen neredeyse yanm yüzyıl içınde
değişmek şöyle dursun, tersine giderek dal-
budak saldı. Buna karşılık bu kitap, kıtaplık-
lann tozlu raflanna kaldmlarak neredeyse
unutuldu.
Yazdıfiı kitapfar hâlâ
güncelliğinl koruyor
Çocukken sayısız kez gözlenmden yaşlar ge-
lene değin gülerek okuduğum, büyüyünce de
elimden düşmeyen bu kitabı benün kuşağım-
dan anımsamayan yoktur. Unutma hastalığı an-
cak bir kuşak sonra yavaş yavaş başladı ve üçün-
cü kuşakta giderek yaygınlaşarak doruğu ulaş-
tı. Bugün bu kitabı okumuş olan bir çocuğa
raslayacakolursam, çok şaşınyorum. Yannm
çocuklan ise değil bu kitabın, belki de Aziz
Nesin'in adını bile bilmeyecekler.
Bugün yaşamayan yazarlann zaman içinde
A
unutulması ya da ortama ve koşullara göre
bir süre sonra yeniden gündeme gelmesi do-
ğal. Ama Aziz Nesin aramızdan aynlalı çok
zaman geçmediği gibi yazdığı kitaplar da gün-
cellığini tüm yoğunluğuyla koruyor "Şimdi-
kiÇocuklar Harika" gıbı bir kitap gene de oku-
yucusuna yeterince ulaşamıyorsa, bunun sa-
ziz Nesin'in
sayısız baskı yapan,
"Şimdiki Çocuklar
Harika"sı; ezberci
okul sistemine,
çocuklann yanş
atına çevrilmesine,
vatan-millet-
sakarya
edebiyatına, kız
erkek aynmcılığına,
feodal aile
baskısına,
çocuklara
uygulanan baskı ve
şiddete, erkek
çocuk saplantısına,
yetişkınlerin
çocuklarla
ilişkilerindeki
ikiyüzlülüğe ilk kez
karşı çıkan; hem
çocuklara, hem
yetişkinlere
seslenen,
olağanüstü bir
kitaptı.
dece bilgisizlikten kaynaklanmadığı, ardında
başka nedenler olduğu açik. Yaşamı boyunca
Aziz Nesin'e karşı alman tavtr, itegâA yaşa-
madığı bir dönemde de eikisini sürdürüyor. Ba-
kaniığınönerdiği 100 kitapta YaşarKematDağ-
larca gibi en önemli yazarlanmızın yanı sıra
Aziz Nesin'in de yer almaması başka türlü na-
sıl açıklanabilir?
Gelelim gene benım kuşağımın çoksatan,
"Şimdiki Çocuklar Harika"ya. Acaba bugün
bu kitabı günümüz çocuklanrun ağzından gün-
celleştirerek yeniden ele alacak olsak, nasıl bir
dünya ortaya çıkardı? Günümüz çocuklannı
ilgilendıren sorunlarnedir9
"Şimdiki Çocuk-
lar Harika"nın başkişileri Ahmet ve Zeynep
ile günümüz çocuklan arasında ortak olan ve
aynlan noktalar neler? Uzun süredir kafamı
kurcalayan bu sorular bu kez elektronik pos-
tayla yeni bir mektup romanın oluşmasına yol
açtı: "Şimdiki Çocuklar Hâlâ Harika".
Bu kitapta da çocuklardan biri kız, biri er-
kek, ancak farklı sosyal katmalardan geliyor-
lar. Biri feodal küçük burjuva bir aile köken-
Ii, öteki ise aydm bir ailenin çocuğu. Her iki-
sinin de Aziz Nesin'le ve "Şimdiki Çocuklar
Harika" kitabıyla yoğun bir ilıntisi var. Bu taş-
lamada da en önemli olgu mektup roman tü-
rünün ciddiye ahnarak çocuklann bakışırun ya-
kalanması, onlann özgün sesinin dile getiril-
mesı. Kitabın sonunda bütün çocuk okurlara
yetişkinlerle ilişkilerinde gözlemlediklerini
ve yaşadıklannı bize elektronik postayla gön-
dermeleri isteniyor. Kimbilir, böylesine bir
posta zinciri çocuklann seslerini duyurmala-
nnı engellemek için hiçbir şeyden çekinme-
yen büyüklere karşın yakın gelecekte gene de
yeni bir kitabın oluşmasına yol açabilir.
Daha doğmamış olan bu kitabın adını bile
şımdiden koydum: "Şimdiki Çocuklann Hep-
si Harika''. Çünkü, bence şimdiki çocukların
hepsi gerçekten harika, yeter ki bizler de Aziz
Nesin gibi onlann sesine kulak verelim.
Pek yakında ÇYDD'nin Yaratıcı Okuma
Dizisi'nde (Toroslu Yayınlan) çıkacak olan,
"Şimdiki Çocuklar Hâlâ Harika" kitabımı
Aziz Nesin'e adadım. Aziz Nesın'i sevgi ve
özlemle anarken tüm çocuklan ve büyükleri,
bugünün çocuklan ve yannın yetişkinleri üze-
rine düşünmeye çağınyorum. Sanınm çocuk
hakJannın da, yetişkin haklanmn da hiçe sa-
yıldığı Aziz Nesin'in tanımıyla, alacakaran-
lık bir ortamda buna her şeyden çok gerek-
sinımimiz var.
En iyisi 'Soğuktan
Gelen Casus'
Kültür Servisi - Ingiliz
Polisiye Yazarlan
Derneği, tngiliz yazar
JohnLeCarre'a(74)
'Hançerlerin Hançeri'
ödülünü verdi. Dernek,
Le Carre'ın ilk kez
1963yılında
yayımlanan 'Soğuktan
Gelen Casus' adlı
romanını 'Son 50 Yılın
En tyisi' seçti. Le
Carre, romanının,
Martüı Cnız Smith'ın
'Gorki Parkı' yapıtı
gibi klasıklenn
çekiştigi yanşmadan
galip çıkmasının ardından yaptığı açıklamada,
"Beklenmedik bu ödülden ötürü çok minnettarraı" dedi.
Altın Jübıle ödül törenine kahlamayan Le Carre'ın
yayımcısı, ünlü yazarın yeni roraanının yarattığı
yoğunluk nedeniyle törene katılamadığını söyledi. John
Le Carre'ın son romanı 'The \iission Song'un gelecek
yıl eylül ayında piyasaya çıkması bekleniyor.
Borusan Atma9
daydı.. •
Megaron The Athens Concert Hall'deki konserin solisti
Yunanlı piyanist Dimitris Sgouros'tu
NENAÇALİDtS
KÜLTÜR • SANAT
KATEGORI II Î1A
Clîl Vll KA7EGCRIVI
KA7BCOKİ III KAı^eSKt Vf KATItGCRI fV
KATEGCHİ «I BLfYÜKHANIM C
ATİNA- Puslu bir Atina saba-
hı... 1 saatliklstanbul-Atınauçak
yolculuğundan sonrakı durağı-
mız Borusan Filarmoni Orkest-
rası'run 3 Kasım akşamı Mega-
ron The Athens Concert Hall "de
vereceğı konserin prova salonu
oluyor.
1991 yıhnda devlet ve özel
sektörün desteğıyle inşa edilen
Megaron The Athens Concert
Hall'de toplara 12 konser, kon-
ferans ve prova salonu, Modern
SanatlarMüzesı, ses kayıt salo-
nu, liKan Voudouri BüyükMö-
zik Kütüphanesi, iki fuaye, res-
toran. dükkân, kafe ve bahçe-
sinde de kültür sanat etkinlikle-
rinın düzenlediği Aristoteles
Onassis Parkı bulunuyor. 1991-
2004 yıllan arasında Megaron
The Athens CocertHall'de 2400
kültür etkınliği, 1200 yabancı
müzik topluluğu konseri, 241 li-
nk gösteri, 348 uluslararası sa-
natçının katıldıgı resital, 170
Yunanh sanatçılann sahneledı-
ği gösteri, 258 konferans yapıl-
nuş.
Konserin solisti, daha önce
Ankara ve tstanburdajcpnşer
veren genç piyanist Dimitris
Sgouros'tu.
Önceki yıllarda da Borusan
Filarmoni Orkestrası'yla bır-
likte çalan Sgouros, orkestra ile
bütünleştiğini söylüyor ve ek-
liyor: "tlk kez Atina'da buük-
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın Atina'daki
konseri çok başankydı.
teçahyoruz."
Sanatçı, genel olarak dünya-
ya bakıldığında orkestra şefligi
alanında büyük bir eksiklik ol-
duğunu söyledikten sonra Gürd
Aykal'ın çok büyük bir orkest-
ra şefi oldugunu behrtiyor: "Ay-
kal'la birfikte çahşmak benün
içm büyük sevhıç.''
2000yüında BiDcent Odeon'un
açıhşında Aykal 'la birlikte çalan
sanatçı önümüzdeki günlerde,
Avrupa ve Amerika'nın yanı sı-
. ra, şef EmüTabakov yönetımın-
de Ankara'da bir konser vere-
cek.
Yunanıstan'ın Fazıl Say'ı ola-
rak bilinen Sgouros, Say'la ai-
lece görüştüklerini belirtirken
idilBirrt ve Le\1aGencer'e olan
hayranlığını dile geüriyor ve bu
iki sanatçıyı 'Dev' olarak niteli-
yor.
Gürel Aykal'ın Sgouros'la ta-
nışması Bilkent Senfoni Orkest-
rası'nı yönettiği döneme raslryor.
u
Yunanh olması bizim için ayn
bir sevinç. Müzis>'en ve sanatçı-
lar arasında hiçbir zaman sen
Yunanhsm, oen Türk'um gibi
bir sorun olmaz" diyor Gürer
Aykal ve ekliyor: "Ama sanatçı
Yunanh ise bu büyük bir avan-
taj oluyor. Çünkü ortak bir kül-
türümüzvar.tıiandahbirsanat-
çı ile sadece müziği paylaşabflir-
siniz, onun ^».yda paylaşabile-
ceğinizortakbirküttürunüzyok.''
Dimitns Sgouros'un çok ba-
şanh bir sanatçı olduğunun al-
tını çizen Aykal onunla çaüş-
maktanhembirey,hem de orkest-
ra olarak çok keyif aldıklannı
söylüyor.
Konser FeritTüzün'ün "Çeş-
me Başi" bale süiti ile başladı.
Ardından, Sgouros E.Grieg'in
"La Minor Piyano Konçerto-
su"nuyorumladı. Konsenn ikin-
ci bölümünde ise orkestra, Çay-
kov^ki'nin "4. SenfonTsını ses-
lendirdi. Atinah müzikseverle-
nn çok beğendiğı konsennreper-
tuvar seçıminin özel olara ya-
pıldığını Aykal sözlerine şöyle
devam ediyor: "Özel bir seçim.
Ferit Tüzün'ün 'Çeşme Başı'
balesüitinden birkaçparçakoy-
duk. Bunun nedeni. insaniara,
sizinmüziğiniz bizim müziğimiz
diye bir a>Tun oünadtğını gös-
termeku. 'Çeşme Başı' bale sü-
itinde soprano Nurdan Küçü-
kekmekçi söyledL Diğer parca-
lariseGrieg'inve Çaykovski'nin
dünya çapuıda bilinenvesevflen
yapıdarL"
Konser öncesi konuştuğumuz
Aykal, Yunan seyircisinin az al-
kışladığı vurgulamıştı. ancak
konserden sonra bol bol alkış
topladı. Salonu dolduran Yunan-
lı müzikseverlerin gözlerindeki
memnunıyeti görmemek ola-
naksızdı. Bu keyifli konsenn ar-
dından Megaron The Athens
ConcertHalJ'ın kapısının önün-
de müzikseverleri akordeonlu
birkaç li
sokakmüzis\eni'"karşı-
lıyor, geceye akordeondan yük-
selen notalar kanşıyor...
7S12 AI»S SUNAR
MANDI-RI.AY
Zouguldak9
ta 'Kent BienaH9
...
CANNKS Fir.M FESTIVALI
YAÎAN VE YONIrTEN
I.ARS VON TRIIzl
BRYCE DALLAS HOWARD.
1FH.M efZZ
I 54»» 13 <M IHt
Kültür Servisi-Zoriguldak'ta her yılyi-
nelenmesı tasarlanan "Kent Tarihi '05
Bienah" bugün başhyor. Zonguldak Ma-
den Mühendisleri Derneği, TMMOB
Maden Mühendisleri Odası Zonguldak
Şubesi ve Zonguldak Kültür ve Eğitim
Vakfi (ZOKEVj işbirliğiyle düzenlenen
ve Zonguldak Atatürk Kültür Merke-
zi'nde 11-13 Kasun tarihleri arasında
yapılacak bienalde, Zonguldak'ın tarih-
sel gelişimi üzenne altı oturumda 27 bil-
diri sunulacak.
Bienal Yürütme Kurulu Başkanı Prof.
Dr. Vedat Didaıi "Kentimizde ilk kez
gerçekleştirflecek olan bu çahşma, Zon-
guldak tarihi üzerinde bundan sonra ça-
hşacakolanaraşOrnıaaveakadenıisyen-
ler için dönüm noktası olacakur. Mükel-
lefiyet dönemi başta olmak üzere, bu za-
mana değin sözü edilen, ancak hiç tarb-
şdmayanbirçokkonubüimselyöntemler-
Jeeleahnarak beryönüvietaraşyacak. Zon-
guldak tarihiüzerinekonuşmakbiraz da
ülkemizuiemektarihiüzerinekonuşmak
demek. Sunulan bildirfleri birkitapta top-
layarak gelecek kuşaldaraannağanetme-
yi tasarüj^ruz'' açıklamasını yaptı.
Osman Oral'a saypı gecesl
Bienalle eşzamanh olarak düzenlenen
Osman ZekiOral'a saygı gecesi de bu ak-
şam 18.00"de başlayacak. Devlet Güzel
SanatlarGalerisi'nde de yine bugün "Os-
man Zeki Oralw
sergisi açılacak. Oral'uı
35 yapıhndan oluşan sergi. 18 Kasım'a
dek açık kalacak. Saygı gecesinde, Tu-
ran Erol ile Yalçu Gökçebağ, Oral üze-
rine birer konuşma yaparken NazmiKal'ın
yönetmenliğini yaptığı, Oral'ın yaşamı-
nı konu alan belgesel gösterilecek ve Ka-
an Karahan bir piyano dinletısi suna-
cak. Gecede, bazı kuruluşlar da Oral'a
kentin kültürel gelişimine katkılan için
birerplaket verecekler. Bu arada, ZOKEV
de "Osman Zeki Oral'a Saygı'' başhklı
bir broşür hazırladı. Broşürde, Egemen
Berköz,AhmetOztürkve ErcanGülen'ın
Osman Oral'ı anlatan yazılannm yam
sıra OrhanErsoyve Halim Vağaoğhı 'nun
şiırleri yer alıyor.
(Bilgi için: 0372 253 74 59)
SELİM İLERİ
Fitne FÜCUP (5)
Adalet Cimcoz'u ikinci kez Azra Erhat'ın Topağa
cı'ndaki evinde gördüm. Bir akşam yemeğiydi. Eş
Mehmet Ali Cimcoz'la birlikte gelmişlerdi.
O günlerde başımda kavak yelleri esiyordu: Kendi-
mi iyice yazardan sayıyordum. Papirüs'te, Yeni Der-
gi'de öykülerim yayımlanmıştı. Yeni Ufuklar'da düzen-
li yazıyordum.
Adalet Hanım o gece, kentlt alaturkalıktan da pek
hoşlanmadığını düşündürttü bana. Konu yazdıklarım-
la iiintili değildi. Tam tersine, hayatın, geleneğin, gör-
günün insanı nereye itelediğiyle ilintiliydi.
Adalet Cimcoz, ortasınıftan kadınlann, nişanlara, dü-
ğünlere giderken takıp takıştırmalannı, hele mücevher-
leri yetmiyorsa, akrabadan, eş dosttan bilezik, gerdan-
lık, küpe dilenmelerini çok bayağı buluyordu. Bu gös-
terinin ve gösterişin kadınlan küçük düşürdüğünü, er-
keklen. özellikle kocalan horgörüyle alçalttığını düşü-
nüyordu.
O geceden bir tek bu itiraz aklımda kaJmış.
Son görüşüm ise, Şışli'de, şimdi oturduğum Sıra-
cevizler Caddesi'ndeki bir apartman/n kapısı önünde.
Hemen birkaç ay sonra herhalde ve mevsim yaz baş-
langıcı. Adalet Hanım'la Mehmet AJi Bey, az yukarda
oturan ahbaplanndan dönüyorlarmış.
Bizde birhıkâyecimizın evindeki yemekten. Yine Ve-
dat Günyol'la birlikteydik. Kapı önünde birkaç daki-
ka konuşuldu. Adalet Cimcoz hasta oldugunu söyle-
di. Doktoriar hastalığın ne oldugunu birtürlü teşhis ede-
miyorlarmış.
Ama yine dirençliydi. Günü, olup bitenleri, güncel sa-
natı izliyordu. Ve yine şık, alabildiğıne derli topluydu.
Sonra teşhisin konduğu haberi geldi. Kansermiş.
ölüm, hayatınızda ız bırakmış kişiieri sizden büsbü-
tün ayıramıyor. Günün birinde Adalet Hanım'ı Belgin
Doruk tan dinledim. Uzun yıllar kendisini seslendıren
Adalet Cimoz'a çok şey borçlu oldugunu söylüyordu
Belgin Doruk.
"Sesi öylesine kibar, hoş, ölçülü bir şımanklıktaydı
ki" diyordu, "hep onun nasıl seslendireceğini işiterek
rolümü canlandınrdım."
Sonra Belgin Doruk'a kendi sesiyle oynamasını öner-
mişler. Herhalde Haldun Dormen'in yönettiği, Güner
Sömer'in güzel eserinden uyarlama8ozı//c Düzen ola-
cak. Belgin Hanım kararsız kalmış ve Adalet Cimcoz'u
aramış.
*...Beniinanamayacağınızkadaryüreklendirdi. Ge-
lip yardımcı olacağını söyledi. Başka seslendlrmeci-
lere de sormuştum. 'Sakın böyle bir şeye kalkışma!'
demişlerdi. Bir tek Adalet Hanım..."
Yüreklendirme konusunda epey eli açık davrandığı
muhakkak Adalet Cimcoz'un. Yolun başındaki bir ya-
zar adayını da vaktiyle yürekJendirmemiş miydi?..
"Fitne Fücur" yazısını bitirirken yazıp yâzmamakta
kararsız kaldığım bir gece söz konusu. Sonunda yaz-
maya karar verdim:
Gençliğimde, beni çok üzen, Sabahattin Ali cina-
yeti çevresindekı söyientileri, bir geceydi, hayli geç
saat, Vedat Bey'e yine anlatmış, sormuştum.
"fîaşfa Nâzım Hikmet, o yıllarda göze batmış, ik-
tidann hoşuna gitmemiş kişilerbüyük eziyet çektiler*
demiştı. "Onlann yakını olan kişilerde hem korku için-
de yaşadılar, hem gözaltında tutuldular, hem de bü-
yük acı çektiler. Ben, Sabahattin Ali'nin öldürülmesin-
den sonra Adalet'in aylarca kendine gelemediğini
gözlerimle gördüm. Günlerce, haftalarca ağladı. Si-
yasetinkaranlığıydı, çirkinliğiydihepsi..."
Mine Söğüt'ün kitabından, Fitne Fücur'un yazılan-
nı bir kez daha okuyorum. Hemen hepsini yrtirdığimiz
kişiler, rengârenk bir Istanbul, tiyatrolann ilk geceleri,
pastaneler, barlar, orada, satırlarda, ışık içinde!..
Önerilen
Kitap / Şiir Konuşması, Oktay Rifat, Adam Yayınlan,
1992.
BUGÜN
• ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ nde 19.30'da
IDSO ile Avrupa Korosukonseri. Şef: L Ionescu
Galati SolistEda Bingöl (soprano), YelizÇeBkkoJ
(mezzo - soprano), Çağn Köktekin (tenor), Göktuğ
Alpaşaıtbas - banton). (0 212 251 56 00)
• BABYLONda 23.00 te De-Phazzkonseri.
(0 212 292 73 68)
• AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde
16.00 ve 19.00'da 'Kısa FUm Gösterimleri'.
(0212 252 35 00)
Araştırmacı Gazeteci
adaylarına çağn
Dünyayı ve Türkiye'yi tanıyan...
Getişmeleri izleyen, sorgulayan ve denetieyen...
Meslek ilkelerine saygıh...
Toplumsal duyarlüık ve sorumluluk taşıyan...
Uğur Mumcu'nun gazetecilik çizgisini devam
ettirecek...
Gazeleciler yetıştınnek amacıyla
Araştırmacı Gazetecilik Kursu düzenlenmektedır,
Şu anda bir yerde çalışmayan, 25 yaşını aşmamış,
üniversıte mezunu gençler arasmdan yıiz yüze
gönişmeler sonucunda seçüecek adaylara, karşılıksız
bursla 3.5 ay kuramsaJ eğitim verilecek ve eğitünı
başanyla tamamlayanlara basın kuruluşlannda
meslekj deneyünlerini geliştırme olanağı
sağlanacakür.
İlgilenenlerin Vakfımızdan edınebıleceklen başvunı
dosyaiannı, 18 Kasun 2005 Cuma günü saal 18.00'e
kadar Vakfa teslım etmeleri gerekmektedir.
UQIJİARAŞTIRMACI
mumcuSJf,1
,"""Pans Caddesı No 14
Kavaklıdere. 06540 ANKAHA
Te' (0312)41' 77 20pbx
Faks (0312)417 57 46
e-posta umagQumag org tr
MWW u-nag org tr