18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 11 KASIM 2005 CUMA HABERLER DimADA BUGÜN ALİ SİRMEN Fransa Olayları Üzepine Sorular 1968 bahannda önce Paris'in sol kıyısında baş- layıp bütün ülkeyi saran, ardından dünyanın birçok köşesine bu arada Türkiye'ye de sıçrayan olaytan, birçok kimse öngönememişti; görememesi de do- ğaJdı. Daha sonradan Mayıs 68 olaylarının teorisyeni ilan edilen Herbert Marcuse'nin dahi tüm sapta- malanna karşın, olayı öngördüğü söylenemez. Son olarak Paris'e ayak bastığım 27 Ekim 2005 günü, önce Pans'in varoşlannda patlak veren olay- lann ise Istanbul depremleri gibi, önceden beklen- diğini söylemek yanlış değil. Paris'in gettoya dönüşmüş varoşları, Fransız Cumhuriyeti'nin bir türtü "özgühük, eşitlik ve kar- deşlik" ilkelerini kendilerine uygulayamadığı göç- menlerinin içinde bulunduklan koşullar herkesçe bilinmekte, hatta yetkililer tarafından dile getiril- mekteydi. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, bizde türban yasası dıye adlandınlan (Olaya at gözlüğü ile bakan kafalar, her olayda türban görüyorlar) la- iklik yasası ile ilgili olarak yaptığı konuşmada, göç- menlerin topluma tam uyum sağlayabilmeteri için, devletin yapması gereken şeyler olduğunu vurgula- yarak sorunun farkında olduğunu belli ediyordu. Ama aradan geçen iki buçuk yıllık süre içinde el- le tutulur hiçbır adım atılmadı. Hatta tam tersine, gettoya dönüşmüş olan varoşların, ulaşım, yerte- şim ve eğıtim koşullarının daha da bozulduğu gö- rüldü. • • • Demek ki, çeyrek yüryılı aşan bir süredir kayna- yan kazan olan bölgelerde olaylann neden patlak verdiği sorusu yanlıştır. Asıl sorulması gereken, "Neden 27 Ekim 2005" sorusudur. llk bakışta, yanıt kolaydır. Eğıliminin sağın aşırı ucunda bir yerterde odaklandığı rahatça söylenebi- lecek olan fçişlerı Bakanı Sarkozy'nin, "ayak takı- mı", "yağmacılar" gibi nitelemeleri ile "Bu tür odaklan kazıyacağız" yollu sağ seçmene popülist selamlar yollayan çıkışlan olmuştur. Bu durumda, olayın sorumlusu olarak Sarkozy'yi göstermek mi gerekir? Bozukiuklann, Sarkozy'den önce de var olduğu göz önünde bulundurulunca, böyle bir tanı düpe- düz haksızlık olur. Içışleri Bakanı olayın sorumlusu değil, olsa olsa fitili ateşleyerek patlama anını tayin eden kişidir. Sokağa çıkma yasağı ilan edilme yet- kisinin verildtğı günün arifesi olan olaylann doruğa çıktığı 6 Kasım gecesi, TV 5 yöneticilerinden Sytvie Brebant'ın evinde bırlikte yemek yediğimiz Magrip asıllı, arna kendisini "Argenteuille"\ü olarak tanım- layan (Paris'in göçmenle dolu yoksul mahalleterin- den biri), Fransız sinemacı Mehdi Lallaoui, her ge- ce olay mahallerine giderek gençleri yatıştırmayla çalıştığını anlatırken kendisine sorulan, "Bunlar deli midirter ki, komşulannın arabalannı, kardeşlerinin okullannı, kendilerinı taşıyan kamu araçlannı yakı- yorfar" sorumu gülümseyerek şöyte yanıtlamıştı: - Haktısın ama, o kadar çaresizler ki, umutsuzluk çığlıklannı duyurmak için başka bir çareleri yok. • • • Bu noktadan yola çıkarak arabaları yakanların kurbanlar olduklannı söyleyip isyanın haklılığını öne sürebilir miyiz? Isyanın özündeki haklılığı tabii ki görmezden ge- lemeyiz. Nitekım, uzman Mehdi de, şöyle özetliyor- du durumu: - Isyanı haklı, yöntemini çok haksız ve yanlış bu- luyorum. Peki, isyancıları düzenin kurbanı olarak nitele- mek, gerçeği bütünüyte anlatmaya yetiyor mu? Onlann sistemın kurbanı olduklan dogrudur, ama hiç değilse öncülerin aynı zamanda şıddete egilim- li, her türtü suça açık, kendi bölgelerinde oturan herkesi sindiren, kurdukları çetelerle insanlara dün- yayı dar eden suçlular olduklan da yadsınamaz. \fe bu nrteli kleri yüzünden uzun süredir, gettolarda ya- şayanlar da dahil olmak üzere herkes onlardan za- ten yaka silkmekteydi. Bu durumda, sertik yanlısı Sarkozy'nin tutumu- nu haklı bulmak mümkün mü? Sarkozy'nin olayın temel nedenlerine hiçbir şekil- de eğilrnediği, böyle bir eğilim de göstermediği dü- şünülürse, bataklıkia değil sıvnsineklerle uğraştığını ve haklı olmadığını söylemek daha doğru oiacak sanınm. O zaman, son yıllardaki yükselişinin önünde hiç- bir şeyin ve kimsenin duramadığı 2007 Cumhur- başkanl ığı seçimlerinin en büyük adayı Sarkozy'nin siyasi yaşamına bu olaylann son vereceği, hiç de- ğilse darbe indireceği söylenebilir mi? Böyle bir davranış da çok acele bir yargı olur. Or- ta sınıfnn ve tutucu çevrelerin içinde kök salmış olan güvensizlik duygusunu daha da arttına yönde gelişirse olaylar; toptum, korku saikiyie daha da sa- ğa kayarak Sarkozy'ye artan ölçüde destek bile _verebiliıv - Bun<Jan Fransız toplumu kazançlı çıkar mı? Her toplumun kendi çıkannı kendi belirlemesi esas olduğuna göre, bu soruyu yanıtlamak bize değil Fransızlara düşer. Karm aşık bir toplumsal olayın sorulan da çok fazJa, yanıtlan da güç oluyor. Yann devam edeceğim. asirmen@ cumhuriyet.com.tr Polis, Ağar'dan yardım istemiş ANKARA (ANKA)- DYP Genel Başkanı Mehmet Agau\ Şemdinli'deki olaylar sırasında çatışma- nın ortasında kalan bir polis memurunun kendi- sini telefonla anyarak yardım istediğini söyle- di. Ağar, "Gergiiliğnı sonaermesi için hüküme- tin sağhkb bir teşhis koyup tedbir abnası lazun" dedi. Ağar, kafidığı televizyon programında, DYP Başkanlık Divanı toplantısı sırasında, Şem- dinli'deki polislerin kendisini telefonla araması olayını anlattı. Toplanü sırasında sekreterinin "Bir polis memanı vanılduğunu söylüyor" de- diğini kaydeden Ağar şöyle devam etti: " 'Efen- dim biz sıkıştırldık. Her taranmızdan kurşun yağıyor, yardım gelmiyor bize' dedi.'Sakin olun. Gelir her türlü yardım' diye teUdn etmeye çahş- tmu 'Öleceğiz bırada. Cenazemize sahip çıkın' dedi" Ağar, 40 dakika sonra aradığı polisin "Ozel tim gekü,btzi kurtardT dediğini söyledi. Eylemi düzenlediği ileri sürülen güvenlik güçlerine ait olduğu belirtilen araçta, krokiler ve isim listeleri bulundu Karanlıkiüşkiler ağıMAHMUTORAL ŞEMDÎNLİ/DtYARBAKIR- Hak- kâri'nin Şemdinli ilçesinde önceki gün bir kitabevine atılan ve iki kişi- nin yaşamına mal olan bombalı sal- dınnın güvenlik güçlerince gerçek- leştirildiği iddiası üzerine başlayan gerginlik dün de sürdü. Şemdinli'de bu- lunan CHP Hakkâri Milletveküi Esat Canan, saldırganlann kullandığı iddia edilen aracınjandarmanın üzerine tes- cilli olduğunu söyledi. Saldınyı ger- çekleştiren üç kişinin güvenlik güçle- rine teslim edildiğinin belirtilmesine karşın Hakkâri Valısi Erdoğan Gür- büz, saldınyla ilgili olarak bir kişinin gözalnnda bulunduğunu açıkladı. Baş- bakan TayyipErdoğan, "otaymaydm- t3İİmat Bombah saldırı nedeniyle gerginliğin sürdüğü Şemdinli'de, halk dün de gösteri yaptı. Hakkâri Valisi Gürbüz, bir kişinin gözaltında olduğunu açıkladı. Erdoğan, olaylann aydınlığa kavuşturulması için talimat verirken Genelkurmay Başkanlığı da yasal işlemlerin yapıldığmı ammsattı. TBMM tnsan Haklan Komisyonu, CHP ve ANAVATAN, bölgeye heyet gönderme karan aldı. tağa kavuşması" için talimat verirken Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapı- lan açıklamadayasal işlemlerin yapıl- dıgı anımsatılarak "Soruşturma saf- hasuun gizffliği dolayBiyta getişmeler hakkmda yapdacak mütealdp açıkla- malaradfimakambuıntakdirindeola- caknr" denıldı. Içişlen Bakanlıgı 2 mülkiye başmüfettişi görevlendirir- ken Meclis tnsan Haklan Komisyo- nu, CHP ve Anavatan Parfisi, Şemdın- li'ye heyet gönderme karan aldı. Şemdinli'de önceki gün PKK'nin ilk silahlı eylemlerine katılan Seferi Yıbnaz'a ait kitabevine sivil giyimli güvenlik güçlennce atıldığı ileri sürü- len el bombası nedeniyle yaşamlan- nı yıtiren ZahirKorkmaz ve Mehmet AB Yılmaz'ın cenazeleri Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. 15 ki- şinin de yaralandığı ilçede yurttaşlar protesto gösterisınde bulundu. Esna- fin dün kepenk kapattığı Şemdinli'de sabah saatlerinde ılçe çıkışındaki po- lis noktası ateşe verildi. Şemdinli Be- lediye Başkanı Hurşit Tekin, yurttaş- lan sakin olmaya çağırarak olaylann büyümesini engelledi. Saldmyı gerçek- leştirdikleri ileri sürülen güvenlik güç- lerine ait olduğu belirtilen 30 AK 933 plakalı otomobüde yapüan aıamada ba- zı belgelere ulaşıldı. Otomobüde, 1 Kasım'da ilçede gerçekleştirilen ve 23 kişinin yaralandığı 67 ev ve işyerinin tahrip olduğu saldınnm yapıldığı yer- le önceki gün saldın yapıîan kitâbe- SINIRDA TEHLÎKELÎ YAPILANMA Şemdinli'de 'çete' izleri MEHMET FARAÇ Şemdinli'de önceki gün hal- kın sokağa dökülmesıne yol açan bombalı saldmlar, aşın duygusal devlet görevlüerinin PKK saldmlanna yönelik birey- sel tepkilerinden mi oluşuyor? Bu sorunun yanıtlan hem evet hem hayır seçeneklerini içerse de, çok tehlikeli bir süreci de ha- ber veriyor. Hakkâri, Yüksekova ve Şem- dinli'de son iki ayda meydana gelen 16 bombalı saldınnın ar- kasında hangi organizasyonun olduğunu görebilmek için kimi saptamalan sıralamak gereki- yor. tlçede temmuz-eylül ara- suıdaki PKK saldınlannda 15 asker şehit ediliyor, 20'si de ya- ralanıyor. örgüt bu arada böl- gedekı yollara çok sayıda ma- yın yerleştiriyor, güvenlik güç- lerini otomatik silah ateşiyle sık sık taciz ediyor. 5 Ağustos günü saat 04.00 sıralannda il- çe girişindeki Jandarma Tabur Komutanhğı'na düzenlenen ro- ket saldınsı güverüik görevlile- rinin sabnnı taşmyor. 2'si rüt- beli 5 askerin şehit edildiği, 8'nin de yaralandığı saldınnın ardından çevrede PKK'ye yö- nelik düzenlenen operasyon- lardan da sonuç alınamıyor. KoDtrgerifla kuşkusu! Işte asıl bu saldın ilçede tan- siyonu yükseltiyor. Ürkütücü sessizliİc bir sonra kimliği be- lirsiz kişilerce dağıtılan bildi- riler nedeniyle gerginliği do- ruğa çıkanyor: "5 Ağustos'ta beş kardeşhnizm şehit obnaa- na sebep olan patlama obıymı >apanlar,bunlarayardmı\çya- tahk edenkr lasa sürede ceza- lannı kendisi ve afle ferderinin canlarmı kaybcönek snretivle ödeyecekkrdir. Bundan sonra bu çapukular ve bunlara yar- dım ve yatakhk eden her şahıs aynı cezayı göreceknr!" Bu bildirilerin dağıtılması- nın ardından ilçede "kontrge- -riHaB endişesi dile getiriHyor. Beş askerin şehit edilmesinden tam 26 gün sonra, 1 Eylül Dün- ya Banş Günü için DEHAP ta- rafından Hakkâri'de kurulan çadır bombalanıyor ve üç kişi yaralanıyor. Saldınlar o gün- den itibaren durmuyor ve iki ay içinde tam 16 araç ve bina bombalarla sarsılıyor. Yetkililer saldınlan terörist- lerin yaptığını açıklarken kimi gazeteler olaylan PKK'nin ha- raç kavgasına dayandmyor! Kıışkuhı failler Şemdinli'de stratejik konum nedeniyle güvenlik önlemleri her zaman üst düzeyde tutulu- yor. PKK'lilerin ellerini kolla- nnı sallayarak 17 hedefi bom- balayabileceği mannklı görün- müyor. Adım başı asker ve po- lise rastlanan, giriş ve çıkışlar- da yoğun denetim yapılan bir ilçede,jandarma taburunubom- balamaktan aranan teröristle- rin eski PKK'lilerle, DEHAP yandaşlannı hedef alabileceği de kimseye inandıncı da gel- miyor. Çünkü onca eyleme kar- şın Şemdinli'de bir tek PKK'li yakalanamıyor, örgüt de aşın cüretkâr eylemlerin hiçbirini üstlenmiyor. Failler sır olunca yöre insanı, bombacılan Su- suriuk ve Yüksekova Çetesi'nin uzantılan olarak nitelemeye başlıyor. PKK'nin bitmeyen eylemle- ri, tehdit içerikli bildinler ve daha sonra yaşanan bombalı saldınlann ipuçlan yan yana getirildiğinde, Şemdirüi ve çev- resinde kamuyetkisini usulsüz kullanan biryapılanmanın var- lığı ortaya çıkıyor. Yöredeki kimi güvenlik mensuplannın şehit arkadaşlan nedeniyle aşı- n duyarlılık içinde tepki gös- terdiği gerçeği de ortaya saçı- lıyor. Geçmişte Türk Intikam Tugayı (TÎT),"Vatan iqn kur- şun atan ve yiyen'' Susurluk- çular, Yüksekova da PKK'yi temizlemek için güvenlik go- revlisi-korucu-itirafçı üçgenin- de örgütlenen çete daha sonra işi nasıl uyuşturucu, haraç ve cmayet çarkında, çıkar yapı- lanmasına dönüştüyse Şemdin- li'de de aynı tehlike beliriyor. Şemdinli'de sabah saatlerinde ilçe çıkışındaki polis noktası ateşe verildi. (Fotoğraf: AA) vinin krokileri bulundu. Araçta, ilçe- de yaşayanlara ilişldn istihbarat bilgi- lerinin yer aldığı kapsamlı liste de bu- lundu. Şemdinli Cumhuriyet Başsav- cısı Harun Ayık, olayda kullaruldığı öne sürülerek el konulan araçtan 2 el bombası, 2 askeri hücum yeleği, 2 Ka- laşnikof silah ve 4 şarjör çıktığını söy- ledi. CHP'li Canan. aracın jandarma üzerine kayıtlı olduğuna dair belgenin bulunduğunu açıkladı. Aracın resmı görev emrinin Kh. ve Srv. Bl.K. Jandarma Yüzbaşı Beyhan Yıkhnm tarafından verildiği, aynca araç izin belgesinde, özel görev durum- lannda mutlaka belgenin komutana ya da nöbetçi komutana imzalatılma- sı ve giriş çıkış kayıtlannın eksiksiz yapılmasının istendıği öğrenildi. Ara- cın, Hakkâri II Jandarma Alay Komu- tanhğı tarafından özel olarak görev- lendirildiği bildirildi. Olaydan şans eseri kurtuldugunu betirten kitabe\i sahibi Yıhnaz, "Bu olaylan karanhkgüçkryapryor "dedi Ydmaz, olayın ardından yakalanan 3 kişinin güvenlik güçlerine teslim edil- diğini söylerken Hakkâri Valisi Gür- büz, gözalnnda bir kişinin bulundu- ğunu, 4 kişinin de ifadesine başvurul- duğunu açıkladı. Yıhnaz, yakalanan kişilerden resmi kimliği yurttaşlar ta- rafından ahnan kişinin Hakkâri Jan- darma Alay Komutanlıgı'nda görev- li Jandarma Kıdemli Çavuş AG Kaya olduğunu ileri sürdü. Yılmaz, diğer iki saldırganın helikopterle ilçe dışına çı- kanldığuu iddia etti. Genelkurmay: Gerekli işlemler yapıbyor Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, Başbakan Erdoğan'ın Şemdinli'deki olaylann mutlaka aydınlığa kavuştu- nüması, sorumluların ortaya çıkanl- ması için ne gerekiyorsa yapılması talimatı verdiğini açıkladı. Beki, Er- doğan'ın, Adalet Bakanı Cerrül Çi- çekile görüştüğünü, lçişleri Bakanlı- ğı ve ilgili tüm birimlere gerekli tali- matlan verdiğini ifade etti. Genelkunnay Başkanlığı'ndan ya- pılan açıklamada da tt Bu iizücü olaya baa askeri şahıslann da kanşnuş ok- bileceğine dair iddialar ortaya atü- maktadır. Söz konusu olay ber yönüy- le adli makamlara intikal etmiş olup gerekfiyasal işlenıleryaprimaktadr.So- ruşturma safhasının gizfifiğj doJavısıv- la gelişmeler hakkmda yapdacak mü- teakip açıklamalar adli makamlann takdninde olacaktn-" denıldı. CHP lideri Deniz Baykal, din ve siyaset ilişkileri konusunda uyardı: Zilıiıı karışıkhğı yaratdıyor AHMETŞEFİK TRABZON - Türkiye Cum- huriyeti'nin ırkçı ya da kafatas- çı anlayışa dayanmayan bir ulus zemini üzerinde yükseldiğini savunan CHP Genel Başkanı DenizBaykal, bugünün Türki- yesi'nde din ve siyaset ilişki- leri açısından bir zihin karga- şası yaratımıaya çalışıldığuıı ancak bu tartışmanın Türki- ye'ye çok ağn" darbeler vurabi- leceği uyansuıda bulundu. Baykal^KTÜ Rektörü Prof. İbrahim Ozen'in daveti üzeri- ne üniversitedeki 10 Kasım an- ma törenlerine katıldı. Baykal, Atatürk'ün sadece nıılli ırade- • Baykal, bazı çevrelerin, AB'nin "Atatürk'ün resimlerini indirin" önerisine uyabileceğini, ancak kimsenin Türkiye'nin varlığının ve gücünün nereden geldiğini unutmaması gerektiğini söyledi. bundan dolayı Türkiye'ye yö- nelik tuzaklann yöneldiği en önemU hassas nolâa azırdık an- layışı, eüıik ve inanç temeonde ajT^nrmadır" dedi. Baykal, din ve siyaset ilişki- sinin en iddialı biçimde Atatürk tarafından yeni bir çerçeveye kavoışturulduğunu, laiklik ve din-siyaset ilişkilerinde bir zi- hin kargaşası yarahhnaya ça- lışıldığını öne sürerek, şöyle konuştu: "Bugün devletin TRTsindebile medenihuku- yi önemsediğini, milli irade- nin Cumhuriyeti, Cumhuriye- tin de demokrasiyi doğurdu- ğunu belirtti. Atatürk'ün milli kavramının bir etnik yapıya, kafatasına, ırka dayanmadığı- nı ve kendini içinde görmek isteyen herkesin bu milli tanı- mmın içinde olduğunu söyle- yen Baykal,"Bunca sıkmtıya rağmen Türkrye'vi ayakta tu- tanenönemBetken.gücbudur. Ve bugün Avrupa bile bu mD- let tıınımına gelememiştir. tşte ku tartışmav'a açan ve dinsel mirası önemseven bir /ihniyet kargaşası yaratihnayaçahşjhyor. Bu tarüşma Türkrye'nin de- mokrastsine,yaşamma,srvase- tine. hukuk sistemine büyük darbe vunır. Herkesin bu has- sasiyetiçinde olaya yaldaşması gerekiyor.'' Bazı çevTelerinin tt Atatürkresimlerini indirin''dı- yerek Atatürk düşmanlığma dayalı siyaset yaptığını anım- satan Baykal, "Bunlar ülke- mizde kendüeriyle işbiıüği ya- pacak çevreler bulabttir. Bun- lar çok etkiti çevreler de olabi- Br. Ama varuğımızın ve gücü-_ müzün neredengeldiğini unut- mamamnr gerekir'' dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] AKP yöneticileri "değiştikleri"n\ söylemeye özen gösteriyorlar. Ben- ce de bir değişim geçirdikleri doğ- ru. Türkiye'nin Avrupa Biriiği'ne yö- nelmesi, ekonominin hızla dışa açıl- ması Islamcı kesimieri de etkiledi. Onlar da dillerini, tavırlannı değişti- rip, gelişmelere ayak uydurmaya gayret gösteriyorlar. Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan, demokrasi ve insan haklanna vurgu yapmaya dikkat ediyor. Son yıllarda Avrupa Biriiği'ne uyum amacıyla bu konuda yasal alanda önemli adımlar da atıldı. Bütün bunları saptamalıyız. "Hiçbir şey değişmedi" demek, gerçeği anla- makta bizi yanlış yerlere götürebilir. Tabii, değiştiler demek de gerçe- ğin yalnızca bir yüzü. AKP, Islamcı bir kökten geliyor. Bu Islamcı kök, geçmişte radikal bir söylem üzerine oturuyordu. Recep Tayyip Erdoğan'ın Istan- bul'un surlannı, Bizans kalıntısı ol- duğu için belediye başkanlığı döne- minde yıkmayı savunduğunu hatırlı- yoruz. îçki Yasağı ve Helal Et Işte bu kök, AKP'lilerin yer yer ken- dilerini tutamamalanna sebep oluyor. Rize'de TAYAD'lılara yapılan saldınya destek veren AKP'li Rizeli Belediye Başkanı ve AKP'li Rize milletvekilleri- nin tutumu, bu geçmiş kültürün de- vam ettiğini gösteren işaretlerden sa- dece bir tanesi. Unutmayalım, Istanbul'da beledi- yeye ait işletmelerde hâlâ alkollü içki yasağı sürüyor. Bu yasağı da beledi- ye başkanlığı döneminde Recep Tay- yip Erdoğan koymuştu. Hâlâ da kal- dınlmadı. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kendisine zaman zaman bu yasağı hatırlatmamdan hoşlanmıyor. AKP'nin son bombası Türk Stan- dartları Enstitüsü'ne "helal et" standardı hazırlanması talimatının verilmesi. Malezya'nın önerisiyle gündeme gelen bu konu, "ticari" avantajlan ne- deniyle hazırlanıyormuş. Bu pazar 200 milyar dolarlık bir pazarmış. * • • Almanya'daki Türk kasaplannın bir kısmının vitrininde şöyle bir not göze çarpar: "Islami usullere göre kesil- miştir." Türkiye'de, Yahudilerin alışve- riş ettiği kasap dükkânlannda ise şu notu görürsünüz: "Kaşer et bulunur." Kaşer et, Yahudi geleneklerine göre kesilmiş et anlamına geliyor. Bunlann sivil bir girişim olarak ya- pılmasına kimse bir şey demez, diye- mez. Insanlar kendi inançlarına uy- gun gıdalar tüketmek isteme hakkına sahiptirler, üretici de bunu dikkate alan bir uygulama yapabilir. Sakat olan, laik devletin bir resmi kurumunun bir gıdanın Islam dinine göre kesildiğini onaylamak üzere or- gütlenmesi ve hazırlık yapmasıdır. Al- manya'da Türklerin bir kısmı sivil bir girişim olarak etlerin dini kurallara gö- re kesilmesini sağlıyor ve bu etleri tü- ketiyor. Buraya bir Alman devleti müdaha- lesi olduğunu duymadım. Uçak şir- ketleri, yemek servislerine "Domuz eti yoktur" ibaresi koyuyor. Yolcusu- nun bu konudaki talebine cevap ver- miş oluyor. ••• Türkiye'den Islami usullere uygun olarak et almak isteyenfiımalar,bura- daki üretici firmayla anlaşır, onlann is- teği doğrultusunda kesim yapıldığı belgelenir ve sorun çözülür. Sakatlık, bu işin için devletin girmesidir. Bir sü- re sonra bütün kasaplar bu "helal et" isteğinin baskısı altına girebilirler. AKP'nin, Istanbul Belediyesi tesis- lerinde içki yasağını hâlâ koruması, "heial et" gibi inanç konulannı devlet kurumlanna taşıması, Rize'de yasadı- şı saldınlan onaylayan yöneticilere ve milletvekillerine "dur" dememesi gibi konulardaki tavırian, bu konuda şüp- heleri olan insanlann şüphelerini hakJı olarak arttınyor. • • • AKP'liler zaman zaman Türki- ye'deki laikliğin gerçek bir laiklik ol- madığını, devletin dine müdahale ettiğini, halbuki devletin dine kanş- maması gerektiğini söylüyorlar. He- lal et, içki yasağı dini inançların devlet uygulamalanna etkisi ve mü- dahalesi değil mi? Yahudi yurttaş, "kaşer et" için devlet belgesi istiyor mu? O etin kendi dini inançlan doğrultusunda kesilip kesilmediğini, kendi dini temsilcilerini devreye sokarak çö- züyor. Aynı şeyi "helal et" almak is- teyen firmalar da yapabilir. • • • Laiklik, çağdaş bir Türkiye için önemli ilkelerden birisi. Eksik ve yan- lış uygulandığı da bir gerçek. Laikliği, gerçekten devletin dinden anndırıl- ması ve inançlara müdahale etme- mesi olarak geliştirmek bütün toplu- mun yarannadır. Dini inançlardan kaynaklanan ya- saklann ya da uygulamalann devlet kurumlan üzerinden yürütülmeye kal- kılması da laikliği zedeliyor. Ülkemizin demokratikleşmesini ve özgürieşme- sini zaafa uğratıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle