18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 KASIM2005CUMA SAYFA 17 Koro Ceyda Öztat: "Tarkan'ın 'Şıkıdım'ını söylemişti dağılan Sovyetler'in ordu korosu. Başka korolar da bu günlerde 'Beraber yürüdük biz bu yollarda' şarkısının provasını yapıyor olmasın!" Elekîro«kposta:denizsom©cumJwriy6tcom.tr - Helal gıda standardı getireceklermiş... "YedikJeri haram, midelerine oturmuş olmah!" Erdoğan: 'Türban sözüm yanlış anlaşıldı.' Ne zaman doğnı anlaşıldıki! Sanal Vehbi Süheyl: "Genelkuımay Başkanı, bir beyanatında sabıriannın taştığını söylemişti de kime karşı diye soaılduğunda 'Intemette bazı kişilere' yanıtını vermişti. Anlaşılan gerçek düşmanlan bırakıp sanal düşmanlaria ilgileniyor." ANKARA Ünıversıtesı Aıle ve Tüketıcı Bılımlerı Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Şengiil Hablemttoğlu. Malatya'daki rezaletten sonra kamu yuvalannda kız ve erkek çocuklann ayrılması önerisi üzerine şöyle diyor: "Insanın kanını donduracak cinsten bu öneri, 82 yıllık Cumhuriyetimizin yüzünü ortaçağa döndürmenin, Cumhuriyetin anlamını hiçe saymanın en güzel örneğidir. Böyle bir önerinin dile getınlmesi, bugünkü Türk toplumu ve yöneticileri içın Dr. Mehmet Fuat Umay'ın 80 yıl önce yaptığı çalışmalann, belki de o günlerden daha çok gündemimizde olması gerektiğini düşündürüyor. Dr. Umay, Türkiye Cumhuriyeti'nin sorumluluğunu üstlenen ve 1950 sonrasındakı politikalann yaşamdan dışladığı erdemli kadronun son ve önemli temsilcilerinden bındir. Umay soyadını kendisine Atatûrk vermiştir. Türk mitolojisinde, anne Yuvalarkarnındaki bebeklen, yeni doğmuş ve küçük çocukları koruyan tannçanın adıdır. Dr. Mehmet Fuat Umay vatansever Kemalist kadroda yer alarak savaşmış, Sağlık Bakanlığı yapmış ve savaş sonrasında kimsesiz çocuk ve yetimin yaşamını kolaylaştırmayı Mustafa Kemal'in de desteği ile bugünkü Çocuk Esirgeme Kurumu olan Himaye-i Etfal Cemiyeti'ndeki çalışmalanyta başarmıştır. Türkiye'de sorunlara çözüm ararken Cumhurıyet Tarihimizin önemli bir kaynak okduğunu nedense hep unutuyoruz. Hiç heveslenmeyelim, bu çocuklann bakımı koruyucu ailelerle de çözülemeyecektir. Devlet sevgi ve özen kapasitesı yüksek sosyal devlet olmaktan vazgeçerek, bakımı eğitimsiz, ucube özelleşmelere devrederek bu işi hiç çözemez.Türkiye'de özel temizlik şirketlerinin elemanlanna verilen maaşı kabul ederek çalışacak çok sayıda konunun uzmanı, sosyal hizmet, çocuk geJişimi ve eğrtimi alanlanndan mezun işsiz üniversiteli genç vardır. Bu insanlara istihdam yaratılmadığı sürece, yakında Türkiye'nin huzurevlerindeki yaşlı istısman ya da yaşlılara yönelik şıddetl tartıştığımızda hiç şaşırmayalım. Devletler dünyanın her yerinde yapamamanın bahanelerini bulmakla değil, kendi toplumlannın yaşlı, kadın, çocuk gibi özel gruplannı korumakla yükümlüdür. Devletin sevgi ve özeni ağlayarak, makam feda ederim diyerek gösterilemez. Çok iddialı bu hükümetin ciddiyetle, kız ve erkek çocuklan ayırma, bu kurumlan kapatma ya da belediyelere devretme gibi saçma ve ver kurtul zihniyetine dayanan çözümleri gündeme getirmeden ele alması gerekmektedir." Helal Zehra Top: "Sıkmabaşın çağdaş kadın giyimi oiduğu açıklandı. Gıdadaki 'helal gıda' damgası gibi giysilere de 'günah' ve 'sevap' etiketleri konursa her iki dünyada hiç sıkıntımız kalmaz." SESSÎZSEDASIZ(I) BB4 Adalet Bakanlığı'mn açtığı sınav AVUKATLARI sınavsız hâkim yapma planını şimdilik gerçekleştiremeyen Adalet Bakanlığı 27 Kasım'da 'Adli Hâkimlik ve Savcılık Sınavı' yapacak. Daha doğrusu sınavı OSYM yapacak. Amma ve lakin sınava girmek isteyen aday adaylan başvurulannı Adalet Bakanlığı'na yapmış, Adalet Bakanlığı'ndan gelen belgelere göre de ÖSYM sınav giriş kartlannı düzenlemişti. Şeker Bayramı'ndan sonra sınava giriş kartlan adreslere gönderildi. Fakat o da ne? Kimi bayan adaylara erkek fotoğrafı, kimi erkeklere bayan fotoğrafı yapıştınlmış, bazılannın sadece adresi doğru ama o belge başkasının, bazısının da sadece adı ve adresi doğru ama soyadı ve gerisi başkasına ait. Her şey birbirine kanşmış. Herkes ÖSYM'yi anyor. Telefona çıkan görevli "sınav", "hâkim", "hata" sözlerini duyar duymaz otomatiğe bağlanmış gibi yanıt veriyor "Bir hata olmuş, yeni giriş belgeleri herkese tekrar gönderilecek, merak etmeyin." Yazılıdan sonra bir de sözlü sınav var... Zaten kimse merak etmiyor! Yüksek Yerilim Hattı erdinctrtku.n yahoo.com Bizim polrtikacılar hep Amerika'yı keşfediyor. Halkı da keşfederter bir gün! îki Kültür Arasında MERİÇ VELtPEDEOĞLU 3 Ekim gecesi Lüksem- burg'da AB'nin Türkiye ile mü- za<erelere başlamasını kabul eoen anlaşma sağlanınca, In- giltere Dışişleri Bakanı Jack Strawverdiğidemeçte: "Tür- kiye, Müslüman ve laikAvru- palı birülkedir. Laik Türkiye'yi kutluyorum" demiş, ardından da; "Bütün dünyaya, önemli olanın din değil uygartık de- ğerferi oiduğu gösterildi" di- ye de eklemişti. Oysa birkaç gün önce Tür- kiye'de "Birinci Hatay-Antak- ya Medeniyetler Buluşması" adlı uluslararası kültür sem- pozyumu Müslüman, Hıristi- yan, Musevi din dünyasının temsilcileriyle gerçekleştiril- mişti. Hemen hemen yalnızca din adamlannın katılımıylayapılan toplantı, bu tutumuyla "uygar- lık"(medeniyet) kavramını bir bakıma dine indirgeyerek "çağdaş uygartık" kavramının daiçini boşaltıyor; ümmetleş- meyi kışkırtıyor aynca çağımı- zın pek çok sorununun "in- sanlann, inancın gereklerini uygulamaktan adeta kaçma- lan" dolayısıyla oluştuğu gö- rüşünü rahatlıkla ortaya koyu- yordu. Ne var ki, 3 Ekim'in hemen ertesinde de kimi AB ülkeleri, bu sempozyumdan esinlenir- cesine kürtürlerinin Hıristiyan- lığa dayandığını, onunla iç içe olduğunu basın aracılığı ile duyurmaya başladılar. Orneğin Ispanyol ABC ga- zetesinde "AB üyesi 25 dev- let, Greko-Latin kültürde ve Hıristiyan dininde gömülü köklere sahiptir" deniliyor; ya da Italya'nın II Giornale'sinde "Islam ile Batı arasında yaşa- —nandurum, medeniyetferça- tışması olarakadlandırmak is- tenilmiyorsa, o zaman 'mede- niyetler karşılaşması' terimi kullanılsın. Bu karşılaşmadan binbir zortukla 'laik bir Hıristi- yanlık' üreten kültürümüzü sağlam tutup kendimizi koru- yarak ancak galip çıkabiliriz" deniliyordu. Günümüz Batı kültürünü, Hıristiyanlığın bir ürûnü gibi ele alan, kültürterin bir araya gelmesini de bir çatışma ola- rak algılayan bu tür görüşlerin topluma etkileri kuşkusuz yadsınamaz; nitekim Türki- ye'nin AB'ye girmesi ile ilgili bir ankette, bunun sonuçlan ortaya konmuş gibidir. Bilgi Üniversitesi'nden Ha- san Kirmanoğlu nun varsıl ve Türklerin yoğun oiduğu on bir AB ülkesi arasında gerçek- leştirdiği anketin sorulan için- de yer alan "Türkiye ile AB ül- keleri arasındaki kültürel fark- lılıklar, Türkiye'nin katılımını engelleyecek kadar büyük- tür" ifadesine "Katılıyorvz" yanıtını verenlerin oranı yüzde 55.7 olarak saptanmış. Dahası bu oran, ekonomi yönünden Türkiye'nin katılımı ile ilgili sorulara verilen olum- suz yanrt oranından daha yük- sekmiş; buna göre "kültürel etkenlerin, ekonomik kaygıla- ra kıyasla daha önemli oidu- ğu" ortaya çıkıyormuş. Türkiye ile AB arasındaki bu durum, son dönemlerde Tür- kiye'de yaşananlar dikkate alı- narak, sözü edilen Ispanyol gazetesinde "Türkiye, Kemal Atatürk tarafından getirilen ve Silahlı Kuvvetler tarafından silah elde savunulan laikliğin yavaş yavaş gerilediği bir ül- ke " oiduğu söylenerek de de- ğerlendirilmiş. Kuşkusuz bu saptamaya katılmama ya da "Hayır, yanı- lıyorsunuz!" deme olanağımız yok; AKP hükümetinin uygu- lamalarıyla laiklikten verilen ödünlerie biriikte düşündürü- cü olan, kültürümüzün içinde yüzyıllar boyu yer almış, din- selleştirilip korunmuş, herdö- nemde -ve günümüzde- ça- ğın gerisine düşmüş gelenek- lerin son yıllarda iyice yaygın- faşmastdtr. "Burunkesme", "kulakkes- me" gibi cezaların uygulan- masını isteyen törelerin, kül- türümüzün yapısından uzak- laştnlamaması, laikliğin daral- tılmasının, AB ile kültürier ara- sı yakınlaşmada sorun oluş- turacağı bellidir; ama AB'nin de Hıristiyanlığa sığınmasının aynı sonucu doğuracağını yadsıma olanağı da yoktur. KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak(a yahoo.com.tr ÇÎZGtLİK KÂMİL MASARAC1 kamilmasaraciı mynet.com HAYAT EPÎK TÎYATROSU MUSTAFA BILGIN hayatepik(q mynet.com BİR YABANCE. R4NSIZ OTOBÜSTEKİLER KEMAL VRGENÇ k_urgenc(â yahoo.com tLAN TC ŞİŞLİ1. AİLE MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 2004/1337 Davacı Hikmet Kerem Çığızoğlu vekili tarafından davalı Nurcan Cığızoğlu aleyhine ikame olunan boşanma davasında verilen ara ka- ran uyannca; Çakmak Mah. Şehit Ömer Faydalı Cd. 45/10 Yalova adresinde ikamet eder Istanbul, Fatih. Nevbahar nüfusuna kayıtlı Yunus ve Ha- nife'den olma Of 1971 doğ. lu davalı Nurcan Kartal Cığızoğlu'na tebligat yapılamamış, yapılan araştınnada adresi tespit edilememiş olduğundan davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününûn ilanen teb- ligıne karar verilmiştir. Davalı Nurcan Kartal Cığızoglu'nun duruşmanın atılı bulunduğu 0602.2006 günü saat 10.20'de mahkemeınizde duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekıl ile temsil ettirmesi, maze- retsiz olarak duruşmaya gelmediği veya kendisini bır vekıl ile temsil ettrmediği takdirde yoklugunda cereyan eden işlemlere ıtiraz ede- meyeceği hususu davetiye yerine kaım olmak üzere HUMK'nun 2 13 ve müteakıp maddeleri gereğınce ilanen tebliğ olunur. 24 10.2005 Basın: 52483 TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 11 Kasun ınctt.mumtas-arikan. com 0SMANUO£Vl£r/$Atö$A GMYCKL 1314'TB BU6İ1U,OSMAHU DGVLETt, T 6tePİA£UCW£AYr SA$LAIVNDA,İKİ ALMAN ŞAVAÇ GEIUİCİ(GO€LSSN Y£• SgBSlAU) ,AKOEA1İZ'OG İHGİUZ SAVAÇ GEMİLeeiMİH TX)aglUD£U *&GntaU4IC fÇtM CGMANLI ICABA.SULAK//JA GHZMİÇTİ. PURUM, İ1İLAF 0OBVL£TLB£JNC£ PROTS^TO EDUJMCB, GeAMl£0M » - 7W AUNOIĞı VB POUANAAAyA tATTLPtĞl AÇJKLAAIMtŞTt. AblM/DA 'YAVUZ'VE'MıOUjJ'OiAKA/CPB§fŞTfRfWrŞ- TİAUİRAL SCUCHOU COMUTBSINDAjd GBUİl£&,BJR SÜ££ SONeA KUS UUAfJLAK/Nt gOMSHCAyrMCA,OS»MN_ U PEVlSrf SAVAÇA Sl£ME< CHJguMUAUM /KALMIfn. 8AZI DeVLErAMULAIZIfJIN KAÂŞI OIMAONA AMS- ftU, İKT1DARDAKJ İTTmAr VS TESAKJÜ HÜKÜUErr, öz-riLMF DE euvee P*ŞA, SAIMÇTM ALMANLAR- IN YAMNDA YBR AİMAK iSİ BAKIŞAÇISI GÜRBÜZ ÇAPAN Yine Aziz İstanbul ölümü göster ki sıtmaya razı olsunlar babından. Istanbul'un L •"••miş, seçkin, estetik duygusu ge- lişmiş, tarih bilinci cîurmuş, Istanbul'a açık, tahsil- li terbiyeli 347 belediye meclis üyesi var. Yetkileri var, sorumluluklan yok. Bunun 230+1'i (başkan) AKP'li. Sırf bu yetkiye dayalı olarak nereyi boş görseler (park, bahçe, otogar, eski KtT mekânlan) oraya ön- celikle dini bütün olduklanndan cami iman kondu- su veriyorlar. Altı çarşı üstü cami bunlara özgü bir şeydir. Bu dini bütün kamuoyunu oyalamak için, Müslüman gazileri olduklannı ima ediyoriar. Ama esas gazavat kısmı daha önemli. Park-bahçe kal- madı, iş merkezine o da kesmiyor, iş merkezi üze- rine 2 de kule ekleyerek, kızarmış kadayıf üstüne kaymaklı dondurma gibi ikramda bulunuyorlar. Bu- nu yaparken de ellerini harama sürmeden, sade- ce Istanbul'un güzelleşmesini ve dahi gelişmesini düşünmekteler. Düşüne düşüne helak oldu garip- lerim. Güya belediye başkanından gizlice Arnavut- köy üzerinden asma köprü yapacaklar Asya'ya doğru. Tartışma büyüyünce bir kilometre sıçrayarak "çevreden" köprü yapacaklannı açıklayıverdiler. Geri adım gibi gözüküyor, arkasından daha öldü- rücü darbe geldi. Bu çocuklar ne de olsa mehter marşryla büyümüşlerdi. Hamle de pek normal. Burgu yemiş yüreğim Yaramılan haldaş olup yatanm! Istanbul'un orasına-burasına, illa da boş bulduk- lan alanlara Tower-tepe yapmak kesmedı. Arapla- ra burgu kule diktiriyoriar. Adına da yabancı ser- maye yatınm yapıyor şarkısı bestelendi. Yüzde 20'lere kat-karşılığı inşaat yaptırmak ne zaman- dan beri sermaye yatınmı diye tarif ediliyor? Ora- lan "Lazmüteanhide" versen yüzde 50 ile verirsin; 100 kat yapar, hatta üstüne de bir çekme kat atar. Sermaye tanımı: Kendini üreten sürekliliği olan bir iştir. İnşaat bitip yaptıklannı sattıktan sonra ne tür bir süreklilik sunacaklar, pek meraktayım. Yapı bitip inşaat paydos edinceyeni burgulu ku- le yerieri bulmak boynumuzun borcu. Yoksa 'Ya- bancı Sermaye' ürker! Tekrar ...Daha önceki tarihli yazımda belirttiğim öneriyi bir kez daha yenilemek istiyorum. Sahiden 5 milyar dolar geliyorsa Eminönü, yani Sultanahmet Meydanı'nın çevresini satın alsınlar, oraya 4-5 katlı taş hanlar yaptırarak, otel-motel, okul, büro, alışveriş merkezleri yapılabilir. Sansar- yan ve 4. Vakıf Han'ı geçmeyen, onlara benzeyen daha güzel taş kaplamalı inşaatlar yapılarak, ser- mayenin de sürekliliğini sağlayarak, Istanbul'u ko- ruma planına geçmelerini dilerim. Güvenliği sağlayabilirsek, hem Arap para kaza- nır, hem Istanbul kazanır. Balat kadar Prag yılda 10 milyon turist ağırtıyor. Biz bunu 60 milyona çıkan- nz. İstihdam, kaliteli hizmet, tarih ve kültür merke- zi haline gelir. Ey yetki sahipleri, bir kez, bir kez daha düşün- meye davet ediyorum. Paris'te neler oluyor? Istanbul'da örgütsüz-işsiz yoksul nasıl kapkaç tuzağınadüştüyse, Paris'te yoksul, işsiz, cahil 'öfe- Wlerin vulger saldınsıyla yanma başladı. Ki Paris, dünya sürgünlerine kucak açan anaç kentlerden biridir. Var bir 200 yıl, yurtsuzların, 'öte- to'lerin yurdudur. Dünyanın en merhametli anası- dır. Şimdi Paris "Merhametten maraz türer"] ya- şamaktadır. Yoksulluk-açlık kemiğe dayanınca neler olurmuş ibretle izlemekteyiz. Ders alınması gereken şey budur. ödev, açlığı, işsizliği yenmektir. Ateş düştüğü yeri değil, etrafı da yakıyor. Umutsuzluk yangın çıkanyor... Umutsuzluğu yenip, nüfus planlaması ve üretim planlaması yapmalıyız. Yoksa alim Allah bir gün biz de yananz... Lokmanız boğazınızda kalır, gözleriniz faltaşı gi- bi olur... [email protected]/Faks: 0212 672 73 79 B T J L M A C A SEDAT YAŞAYA1V 1 2 3 4 5 1 2 3 SOLDANSAĞA: 1/ Tüm canlı- lann doğal olarak içinde yaşadıklan, yetiştikleri çevre. 2/Kas... "Oyer"anla- nundakullanı- lan sözcük. 3/ Büyük fare... Metin Toker 8 tarafindan ya- 9 yımlanmış haftalık haber dergisi. 4/Kalınbükülmüş si- cim... Bahk yumurta- sıyla yapılan bir tür 3 meze. 5/ Araplarda 4 Müslûmanlıktan ön- ceki çağ. 61 Ağzunız- 6 I daki dişlerin bir bölü- 7 müne verilen ad... En- 8 der, seyrek... Lityum 9 J elementinin simgesi. 7/Alman faşisti... Argoda es- rar. &* Ham petrolün bitmiş üriinlere dönüştürüldü- gu fabrika. 9/îstavrit balığının küçüğü... Bir çift oluş- turan şeylerin her biri. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Hindistan"da paryalardan da aşagı sayılan ve "do- kunubnazlar, dah'tler'' gibi adlar da verilen halk. 2/ Sakarya ilinin merkezi. 3/Bulgur, soğan, domates, kırmızı biber gibi malzemeyle hazırlanan bir yiye- cek... Tahta ve kereste biçmeye yarayan büyük bıçkı. 4/ Mesaj... Bir işi yerine getirme. 5/ Bir cet- vel türü... Kanşık renkli... Dolma yapmak için ha- zırlanan kanşım. 6/ABD'de bir eyalet. 7/Macaris- tan'a özgü ünlü bir şarap... Tellür elelentinin sim- gesi. 8/Kirpik boyası... Birnota. 9/Hamurun finna verilmeden önce dinlenmesi için üzerinde bekletil- diği tahta... Türk tuluat tiyatrosunda baş komik gö- revindeki uşak tiplemesi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle