Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 OCAK 2005 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul S 11
Edirne S 11
Kocaelı S 10
Çanakkale S 10
Izmır
Manısa
PB 13
PB 11
Aydın PB 12
Denizli S 10
Zonguldak B 10 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
B
Y
Y
Y
S
S
S
S
10
10
11
10
7
6
6
1
B 19 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardtn
Siirt
Hakkâri
Van
B
B
S
S
PB
PB
S
S
18
17
8
11
7
6
3
1
S -8
Yurdun kuzey ve
doğu kesımlen parça-
ı çok bulutlu, Örta ve
Doğu Karadenız kıyı-
lan yağışlı geçecek
Yağışlar yağmur şek-
lınde olacak Marma-
ra, yurdun ıç ve doğu
kesımlerınde yer yer
yoğun olmak uzere sıs
gorulecek Hava sı-
caklığında onemlı bır
değışıklık olmayacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
K
K
Y
Y
Y
Y
Y
Y
6
4
10
13
10
11
8
9
Münıh PB 12 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
PB
K
PB
PB
B
B
PB
PB
11
7
11
7
9
7
13
13
B 9 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Ttflıs
Kahıre
K
PB
K
Y
PB
K
PB
PB
b
4
-2
OO
9
5
-4
17
PB 11
: SlSl b
Çok bulutlu Yağmurlu
GUNCEL CUNEYT ARCAYIJREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Haberlere göre milyarlık yabancı parasıyla ya-
kalanan Murat Demirel'in üzerinden kendisinin
Belize, eşinin ABD pasaportu çıkmış.
Bulgar makamlarına kendisinin Belize, eşinin
ABD vatandaşı olduğunu söylüyor.
Ayrıntılı haberlerde "ailenin" eşyaları arasında
bol ilaç var, yabancı para var, ama TC pasapor-
tu yok!
Neden Belize, neden ABD vatandaşı? Belize
Orta Amerika'da herhangi küçük bir ilimizin dört-
te biri kadar bir ülke.
Demirel gibi banka hortumlamakta ustalaşan
bir insan neden ve niçin adı sanı bilinmeyen bir
ülkenin vatandaşı olduğunu söylüyor ve o ülke-
nin pasaportunu taşıyor.
• • •
Kimi küçük ülkeler -örneğin Lichtenstein- kirli
birtakım banka oyunlarıyla ünlüdür. Ama Belize
ilk kez adını duyuruyor.
Bu ülkenin özellikleri arasında banka oyunları,
kara paranın aklanması, yurtdışına kaçırılan pa-
raları ve sahiplerini korumak, barındırmak var mı
acaba?
Murat Demirel'in Bulgaristan üzerinden rotası
nereye? Eşi ABD'ye, kendisi Belize'ye mi? Neden
ABD'ye, neden Belize'ye?
Bir başka soru: Murat Demirel'in malına, para-
sına el konuldu. Birkaç milyarlık maaşa bağlan-
dı. Ama Istanbul'da yalılarda yaşıyor.
Oysa üzerinden çıkan dövizleri alacak parayı
nereden buldu? Pederi Şevket Bey'den mi aldı?
Isparta'dan da ne hikmetse oğlu ve gelininin son
serüveniyle ilgili ses gelmiyor.
Amcadan da... Talihsizlik; amcanın siyaset ada-
mı, yeğenlerin üçkâğıtçı diye ünlendiği Demirel ai-
lesinin yakasını bırakmıyor. Amca "BirBilen", ba-
cağını kırdı, geçmiş olsuna gelenleri kabul ediyor.
Son olaydan sonra Cumhurbaşkanı iken Süley-
man Demirel'in Azerbaycan Cumhurbaşkanı
rahmetli Haydar Aliyev'e yazdığı yeğen Murat'a
kefaletini gösteren mektup, son günlerde yine ki-
mi köşe yazılarında boy gösteriyor.
Ne demiş Bir Bilen amca; "... Banka sektörün-
dekitecrübeli, muteber bir işadamı olarak dürüst-
lüğünden şüphe duymadığım Sayın Murat Demi-
rel..."
Murat Demirel amcasının tecrübeli.. muteber
işadamı kimliği.. ve dürüstlüğü konularındaki yar-
gılarını yalanlamak için elinden ne geliyorsa ya-
pıyor!
• **
Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanıyken çe-
kilmesine izin verdiği "aile fotoğrah" arşivlerden
çıkarılarak, o fotoğrafta yer alan almayan aileden
veya aileye çook yakın bireylerin serüvenleri bir
kez daha topluca ne zaman sergilenecek acaba?
Eski Cumhurbaşkanı Demirel, o fotoğrafta gö-
rülen görülmeyen akrabası, yakını kişilerin bu-
günkü durumunu ne zaman analiz edecek aca-
ba?
• ••
Bir başka soru 800 oyla genel başkan seçile-
ceğinde ısrareden Mustafa Sarıgül le ilgili.
Sarıgül son günlere kadar kimi eylemleriyle dik-
kat çekti. Kimi illerde, örneğin Içel'de büyük mi-
ting düzenledi veya düzenlenmesine ön ayak ol-
du. Büyük kitlesel gösterilerle adayhğını ilan et-
meye hazırlandığı söyleniyor. Ankara'da bir büro
açıyor.
Sarıgül, maddi olanaklara dayanan bu devi-
nimlerin kendisine gönül verenler, destekleyenler
tarafından finanse edildiğıni öne sürebilir.
Kimi karşı açıklamalar ne türden olursa olsun
Sarıgül maddi olanakların kaynaklarını açıklama-
dıkça şu soru daima gündemde kalacaktır:
"Değirmenin suyu nereden geliyor?"
Bir diğer soru: CHP gibi partinin başına geç-
meye hevesli bir kişinin ilk yapacağı iş mal beya-
nında bulunmaktır.
Sarıgül, sık sık demokratik yaşamın kurallarına
inandığını söylüyor.
Gerçekten demokratik yaşamın kurallarına ina-
nıyorsa acaba ne zaman kamuoyuna mal beya-
nında bulunacak?
Beyannamesine (aileden zengın olduğu söyle-
nen) eşinin de mal varlığını yazacağı için olası ki-
mi soruları yanıtlamış olacak ya da olası kimi baş-
ka sorulara olanak sağlayacaktır.
Bekleyelim.
_ Karlı
Ü
2 i Sulu kar > Gok gurultulu
SAATLI
MAARIF
DUVAR
TAKVİMİ
Sayın okuyucularımıza yeni yılda huzur ve
mutluluklar dileriz.
Saatli Maarif Takviminizi tükenmeden
almayı unutmayınız.
İstanbul Maarif Kitaphanesi ve Matbaası A.Ş.
Cağaloğlu Yokuşu No:38 Tel:(0212) 519 00 41
Muayene, Teşhis, Tedavi
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/istanbul
Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35
internet: http://www.tkv.org.tr
e-mail: gen.sekreterCotkv.org.tr
koordinator(atkv.org.tr
Konut finansman sistemine yönelik tasarı SPK tarafindan Başbakanlık'a gönderildi
Mortgage'da istikrarkoşulu
EBRU TOKTAR
ANKARA - Halk arasında
"Kira öder gibi konut sahibi ol-
ma" diye bilinen Mortgage (ko-
nut finansman sistemi) sistemine
yönelik yasa taslağı Sermaye Pi-
yasası Kurulu (SPK) tarafından
Başbakanlık'a gönderildi.
Taslak, Başbakan Yardımcısı
Abdüllatif Şener ve danışmanla-
rı tarafından incelenırken sistemin
başarısı için birinci koşulun "eko-
nomik istikrar ve reel faiz oran-
Iannın düşmesi" olduğu vurgu-
landı. Başbakanhk raporunda,
"Ne kadar iyi bir sistem kurul-
sa dahi, konut finansman siste-
minin geniş kitlelere, orta ve dar
gelir gruplarına hitap edebil-
nıesi için bu konuda biraz daha
gelişme sağlanması büyük
önem taşımaktadır" yorumu ya-
pıldı. Yurttaşların 20 yıla kadar
uzun vadelerle ve çok düşük faiz-
le kira öder gibi konut sahibi ol-
masını öngören yasa taslağı Baş-
bakanlık'ta incelemeye ahndı.
Taslakta değişiklik
Taslakta bazı değişikliklere de
gidildi. Taslakta, "ev sahibi ol-
mak isteyen kişilerin satın ala-
cakları konut üzerinde ipotek
yaptırarak uzun vadeli kredi
kullanması" öngörüldü. Bunun
için bankaların kredi vermesi ye-
rine "Kamu finansman fonları-
nın düzenlenmesi ve bunların
ikinci piyasada işlem görmesi"
uygun bulundu. Taslak, "kamu
finansman fonları" ile "ipotek
finansman kuruluşlarının" dü-
zenlennıesi esasına dayandınldı.
Taslaktaki önemli diğer düzenle-
me de "İpotek Finansman Ku-
ruluşu"na ilişkin oldu. Buna gö-
re, ikinci piyasa kuruluşu olarak
çalışacak bu kurum, SPK tarafın-
dan denetlenecek ve anonim şır-
ket olarak kurulacak. Yabancı ser-
maye sahipleri de bu kuruluşlan
kurabilecek. İpotek finansmanı
kuruluşlarına çeşitli vergi teşvik-
leri getirilecek. Bu kuruluşlardan
Bakanlar Kurulu tarafından uy-
gun görülenlere, yükümlülükleri-
nin 400 trilyon liraya kadar olan
kısmı için Hazine'nin geri ödeme
garantisi verilebilecek.
Hazırlanan ilk taslakta, kamu
destekli tek bir ipotek finansma-
nı kuruluşu öngörülürken bunun
tekelci bir yapı oluşturacağı ge-
rekçesiyle değışiklik yapıldı. Ser-
best rekabeti amaçlayan ikinci
taslakta, gerekli koşulları sağla-
yan tüm sermaye sahiplerinın çok
sayıda kamu finansmanı kurulu-
şu oluşturabileceği öngörüldü.
Taslağı inceleyen Başbakanhk,
sistemin başarısı için öncelikle re-
el faiz oranlarındaki düşüşün dc-
vam etmesi ve ekonomik ıstıkra-
rın sürmesi gerektiğinı ortaya
koydıı. Bu konuda bıraz daha ge-
lişme sağlanmasının büyük önem
taşıdığı anlatıldı.
Fonlar kurulacak
Konut finansman sistemini
savunan Başbakan Yardımcısı
Abdüllatif Şener şöyle konuştu:
"Türkiye'de mevduatın orta-
lama vadcsi 3 ay. 3 aylık va-
deyle aldıkları parayı, konut
kredisi olarak 15-20 yıl gibi
çok uzun süreyle nasıl vere-
cekler? Bu karşılıklı dengeler
açısından mümkün değil. Bu
yüzden kamu finansman fon-
ları kurulacak"
TOBB Başkanı, AB ile müzakere karannın yatınmlar için yeterli olmadığını vurguladı
Dış ticaret devletleşiyor
HACER BOYAC1OGLU
KIZILCAHAMAM - Devlet
Bakanı Ali Babacan, işadamları-
nın yatırım ortamıyla ilgili eleş-
tirilerini, "Yol uzun, istediğiniz
ortam hiçbir zaman olnıaya-
caktır" mesajıyla yanıtladı. TO-
BB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğ-
lu isc yatırım ortamıyla ilgili ça-
hşmaların süreci daha da zorlaş-
tırdığına dikkat çekerek "17 Ara-
lık tek başına Türkiye'yi bir ca-
zibe merkezi yapmak için ye-
terli değil. Biz dış ticaretini dev-
letleştiren ülke konumuna gidi-
yoruz" diye konuştu.
Yatırım Ortamını İyileştirme
Koordinasyon Kurulu, dün Kızıl-
cahamam'da gerçekleştirildi.
Toplantının açılış konuşmasını
yapanTOBB Başkanı Hisarcıklı-
oğlu, 17 Aralık'ta alınan tarihin
ekonomik yatınmlar için tek ba-
şına yeterli olmadığına dikkat
çekti. Hisarcıklıoğlu, "17Ara-
Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu, Devlet Bakanı
Babacan'ın da katılımıyla Kızılcahamam'da gerçekleştirildi. (AA)
lık'ta alınan karar bize sadece
bir fırsat veriyor. Ama tek ba-
şına Türkiye'yi bir cazibe mer-
kezine dönüştürmek için yeter-
li değildir" dedi. Yatınm ortamı
konusunda atılan adımları da
eleştiren Hisarcıklıoğlu, "Örne-
ğin fikri mülkiyet haklarını il-
gilendiren onlarca kanun çı-
kardık. Ama bunların hiçbiri
tekrıik komitede tartışılmadı.
AB'ye taahhüdümüzdür diye-
rek apar topar çıkarıldı" diye
konuştu. Hisarcıklıoğlu'ndan
sonra söz alan Babacan ise yatı-
nm ortamı çalışmalannın kısa va-
dede sonuçlandırılamayacağını
söyledi. Yatınm ortamının iyıleş-
tırilmesinin hiç bitmeyecek bır
çalışma olduğunu kaydeden Ba-
bacan, "Türkiye'de yatırım or-
tamı iyileşmiştir, artık 'şöyle bir
rahatlayalım, hadi gelsin yatırım-
cılar' öyle bir ortam hiç olnıa-
yacaktır. Biz birçok sorunlar
çözerken yeni sorunlar meyda-
na gelecektir" dedi.
Babacan, "Köhnemiş zihni-
yetlerin her refornı, değişiklik
karşısında sokağa dökülmele-
rini de anlamak mümkün değil.
Türkiye'ye öncü olması, yol
göstermesi gereken sivil toplum
örgütlerinin ya da bürokrasi-
nin kalelerini ve kaynaklarını
yitirme endişesiyle hareket et-
meleri Türkiye'nin önüne ta-
koz koymaları, ne yeni durum-
la ne de yeni anlayışla bağdaş-
maz, bağdaşamaz" dedi.
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı 'Türkiye, Avrupa bataklığına düşmemelidir' dedi
Ozbek: AB'nin alternatifi Avrasya'dır
Mustafa Özbek
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Birinci Yö-
rük- Türkmen Kurultayı'nı
düzenleyen Türk Metal
Sendikası Genel Başkanı
Mustafa Özbek, Avrupa
Birliği'nin alternatifinin
"Avrasya Ekonomik Birli-
ği" olacağmı söyledi.
Kurultayın açılışını yapan
Mustafa Ozbek, Türk kitn-
liğine devlet ve millet ola-
rak sahip çıkmanın zorunlu
olduğunu belirtti. Özbek,
kurultayda "Türk kimliği-
nin vazgeçilmez unsurları
olan Yörüklerin, Türk-
menlerin ve diğer boyla-
rın kimliği, tarihi ve tarih
içindeki öneminin anlatı-
lacağını" vurguladı.
"Türkiyelilik" tartışma-
sına tepki gösteren Özbek,
"Bizim toplumsal kimliği-
miz Türk milletidir. Tür-
kiyeli olmak, Türkiye'nin
millet gerçeğini içinde ta-
şımıyor. Bu tanım, aynı za-
manda etnik parçalama-
nın aracıdır, anahtarıdır.
Türkiye'yi mozaik gibi
göstermektedirler" dedi.
Tarihte kurulan son Türk
devletinin Kuzey Kıbns
Türk Cumhuriyeti olduğu-
nu söyleyen Özbek, şu gö-
rüşleri dile getirdi:
"Kıbns Türk Cumhuri-
yeti, devletinin, milletinin
namusudur. Kıbrıs'ı gele-
ceği belli olmayan bir Av-
rupa'ya yamanmak için
gözden çıkaranlar, bir gün
Türk milletinin de kendi-
lerini gözden çıkaracağı-
nı unutmamalıdır. AB'nin
alternatifi Avrasya Eko-
nomik Birliği'dir. Bu pro-
je gerçekleşirse Türkiye
tarih sahnesindeki eski ro-
liine de kavuşmuş olacak-
tır. Avrasya pastasını Av-
rasyalılar yiyecektir. Av-
rasya bize yüzünü dön-
müşken biz onlara sırtı-
mızı dönemeyiz. Sorunla-
rımızın, dertlerimizin ça-
resini dışarıda aramaya-
lım. AB, Türkiye'nin ger-
çek sorunlarını çözüme
kavuşturmasını engelle-
yen bir tuzaktan larksız-
dır. Türkiye, Avrupa ba-
taklığına düşmemelidir."
KKTC Cumhurba$kanı Rauf Denktaş. SSK'lerin devrine tepkiler büyüyor
Kıbns gözden çıkarıldı 'Harcamalarartacak'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - KKTC Cumhurbaş-
kanı Rauf Denktaş, Annan
Planı'nın yeniden gündeme
getirilmesini öneren AKP ikti-
dannı eleştirerek "Gıyabı-
mızda hazırlanan planların
peşinde uzlaşma aramaya
devam etnıemiz ya kendi
kcndimizle alay etmemizden
veyahut Kıbrıs'ı gözden çı-
karmış olmamızdan kay-
naklanıyor" dedi.
Denktaş, bağımsız Milletve-
kili Emin Şirin'in birmektup-
la kendisine gönderdiği soru-
ları yanıtlayarak, Kıbns soru-
nunun geleceğine ilişkin kay-
gılarını, hükümetlere dönük
eleştirilerini ve önerilerini an-
lattı. Uenktaş, Emin Şirin'e şu
yanıtları gönderdi:
^ 24 Nisan referandumun-
da Meclis'in aldığı karar, ba-
na göre anayasaya aykınydı.
• "Halkın iradesi tecelli
etti" diyorlar. Evet diyenler
sorulan sorulardan hangisine
evet dediler, belli değil. Han-
gi baskıya, hangi tehdide bo-
yun eğdiler, o da belli değil.
• Ortadan kalkmış olan
Anan Planı'na evet dedirtenler
(ABD, AB), şimdi "Annan
Planı'na evet dediğinize gö-
re bundan sonra egemenlik,
devlet, bağımsızlık, tanınma
isteyemezsiniz" şartını getiri-
verdiler. Biz, sanki bu şartları
kabul etmişiz gibi sadece izo-
lasyonların kaldınlması üze-
rinde duruyoruz; bu "ahlak-
sızca şartları kabul etmiyo-
ruz" diyemiyoruz.
• Önemli husus şudur: Re-
feranduma kanmış olan Annan
Planı, "reddedildiğim tak-
dirde hiçbir hükmüm, hiç-
bir etkim yoktur" diyen bir
maddeyi de içermekteydi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tıp Kurumu Baş-
kanı Mehmet Altınok,
AKP'nin hazırladığı Genel
Sağlık Sigortası Yasa Tasla-
ğı'na tepki göstererek sağlık
kuruluşlarının kamu niteliğini
yitirerek özel ışletmelere dö-
nüşeceğine işaret etti. Altınok,
"Sağlık hakkı yalnızca bire-
yin satın alını gücü oranında
elde edebileceği bir metaya
dönüştürülecektir" dedi. Al-
tınok, hükümete "Dimyat'a
pirince giderken evdeki bul-
gurdan olunacağı" uyansın-
da bulundu.
Tıp Kurumu Başkanı Altı-
nok ile genel sekreter Ali Rı-
za Üçer, yaptıklan yazılı açık-
lamayla SSK'lenn devrinin ar-
dından yaşanacak sorunlara
dikkat çekerek hükümeti uyar-
dılar. Açıklamada, ailehekim-
liği konusu şöyle değerlendi-
rildi: "Modelinyaygınlaşma-
sıyla her biri piyasa koşulla-
rında kâr amaçlı işletmelere
dönüşen hastaneler ve birin-
ci basamak sağlık kuruluşla-
rı çarklarını döndürebilmek
için sundukları hizmetleri
kabartacaklar ve yurttaşla-
rın doğrudan sağlık lıarca-
nıalaı ıııın artmasına zemin
hazırlayacaklardır."
Döner sermaye harcamala-
rının baş döndürücü bir hızla
artacağı vurgulanan açıklama-
da, şöyle denildi: "Sosyal gü-
venlik kurumlarının altın-
dan kalkamayacağı bir yük
ortaya çıkacaktır. Özel işlet-
melere dönüştürülen sağlık
kuruluşlarında da toplumun
çoğunluğuna kapatılacak ve
sağlık hakkı yalnızca bireyin
satın alım gücü oranında el-
de edebileceği bir metaya dö-
nüştürülecektir."
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
nişiydi.
Kırşehir; Frigleri, Hititleri, Kapadokya Krallığı'nı, Ro-
ma'yı, Bizans'ı, Anadolu Selçuklu Devleti'ni, Anado-
lu beylikleri dönemini, Osmanlı'yı ve Cumhuriyeti gör-
müş. özellikle Anadolu beylikleri döneminde, sonra-
ki isyanlarda, istilalarda büyük zarar görmüş, kan dö-
külmüş... Bunları okurken ister istemez günümüzü
düşündüm. Bugün bir bütün olarak devlet kurduğu-
muz Anadolu, yakın-uzak geçmişte çok farklı uygar-
lıkların, devletlerin sık sık birbirine düşmanlık ettiği
topraklardı...
Yazıyı tarihe boğmak istemiyorum... Kırşehir'in geç-
mişini okurken kültür zenginlikleriyle kıvandım. Kanlı
dönemleri gözden geçirirken ister istemez şöyle bir
not düşme gereği duydum:
önce Anadolu'nun birliği, sonra Avrupa Birliği...
Eğer biz Anadolu'nun birliğini zedelersek AB hayal
olacağı gibi, bu topraklarda barış içinde yaşamak da
güçleşir. Unutmayalım ki bugün bütün Balkan yarıma-
dasının nüfusu ve toprakları Anadolu yarımadasın-
dan az. 750 bin kilometrekare toprak, 60 milyon ka-
dar nüfus. Bir şeyi fazla:
Devlet sayısı...
AB, Balkanlar'daki bugünkü devlet sayısını da ye-
terli bulmuyor olmalı ki, birkaç devlet daha kurulduk-
tan sonra her birini tek tek, güçsüz, AB'siz bir şey ya-
pamaz hale getirip içine almayı arzu ediyor. 1 milyon
700 bin nüfuslu Slovenya'dan başladı, Hırvatistan'la
devam edecek...
Şunu da unutmamak gerekiyor; Atatürk Türkiyesi
belli bir uygarhk düzeyine geldiği için AB, "Türkiye
Avrupalıdır, AB'nin yanına demirlenebilir" diyor. Bir
Ortadoğu ülkesi havasında kalsaydı, bugünkü zemin
de olmazdı.
Hılla Gölü'nde Kürt pilavı
Kırşehir'le devam edelim... Kırşehirliler, çok satışlı
medyanın rüzgârına kapılmamışlar, ilginç sorular yö-
nelttiler. AB hedefinin altını üstünü, AB'den gelen de-,
meçlerin anlamını sordular. Çokça da eğitim sistemi-
ni sorguladılar.
Sonrasında da kentin hemen yanındaki Hılla Gö-
lü'nün kıyısındaki kütük eve akşam yemeğine götür-
düler. Ay ışığı, ılık Hılla Gölü'nün üzerinden yükselen
buharı ışıklandırırken abdallar sazın teline dokunma-
ya başladı.
Adlarını aldım; Aydın Çekiç, Veli Ertem, Birol Er-
taş, Fevzi Çekiç, Musa Çekiç... Biri çaldı öteki söy-
ledi, biri oynadı biz alkışladık... Mustafa Kemal için
derledikleri "San saçlım mavi gözlüm, nerdesin ner-
de... Bir daha çıkgel Samsun'dan"türküsünü söyle-
diler...
Derken yemek... Üstü etli, güzel bir pilav. Tadı da
hoş. "Bu" dediler, "bizim buralarda misafirlere özel-
likle ikram edilir. Adı, Kürtpilavıdır"...
Kırşehir'in içinde ve çevre köylerde 20-25 bin Kürt
kökenli yurttaşımız yaşıyor. Onlardan öğrenmişler.
Sevmişler, benimsemişler. Başka ömekler verdiler.
1800'lü yıllarda Kırım'dan gelenler bir semt kurmuş-
lar, Tatarlar Mahallesi... Balkan Savaşları sonrası Bal-
kanlar'dan gelenler bir semt kurmuşlar, Göçmenler
Mahallesi... HersemtteKürtlerdevarmış. Herkesbir-
bırinden kız alıp kız veriyor, ortak işlere giriyorlarmış...
"Işte Anadolu bu" dedim...
Anadolu'nun ilk Türkçe metin yazanlarından, Ka-
ramanoğlu Mehmet Bey'[n dönemdaşı, 10 bin be-
yitlikGaripname'ninyazarıÂşıkPaşa, Kırşehir'deya-
tıyor. Yunus Emre'nin Anadolu'da 13, Azerbaycan'da
da 3 yerde mezarı var. Anadolu o kadar benimsemiş
ki... Biri de Kırşehir'de. Hacı Bektaş yine bu bölge-
nin ınsanı... Ahi Evran... Dadaloğlu unutulur mu?
Bu kültürel zenginliğin yanı sıra, Anadolu'da birlik
kurulamayınca yaşanan kanlı dönemlerden de payı-
nı en çok alan ilimiz Kırşehir...
Bir kentin tarihi üzerindeki kuşbakışı tur bizi aldı ne-
relere götürdü... Anadolu'nun tarihini çok iyi özümse-
yip zenginliklerimizi 21. yüzyıla taşıyabilirsek, bizim
Avrupa Birliği'nde de yerimiz var, Karadeniz birliğın-
de de, Akdeniz birliğinde de... Biri ötekine engel de-
ğil.
Ama önce, içimizde birlik. Buna zarar verecek hiç-
bir şeyin Anadolu'ya yararı olamaz...
ankcum ' cumhuriyet.com.tr
AL GÖZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Şimdi kudınlar ve
çocuklar daha ucuz
I Baştarafı Arka Sayfada
Çok acıtıcı gerçeklerle dolu kitabında Christa Wıch-
rich, dünyamızda 19. yüzyılın başında görülen kölelığin
de özellikle kadın emeğinde yeniden hortladığını pek çok
çarpıcı örnekle adeta yüzümüze vurmaktadır:
"Sanayileşmiş ülkelere gelen kadın göçmenler, tek-
noloji devrimine kurban olan bir işi, hizmetçiliği geri
getirmiştir.Yüzyılın başında, yoksul iç kesimlerdcn ge-
len genç, bekâr hizmetçi kızların tersine, yüzyılın so-
nundaki hizmctçilerin çoğu evli ve çocukludur.
Hi/ınctçilcıin karşılaştıklan kimi sorunlar yüz yıl
öncesininkilerle aynıdır. Düşük ücret, uzun çalışma sa-
atleri, cinsel taciz.Yeni olan, birçoğu iyi eğitim görmüş
olduğu halde, yaptıklan işin onları niteliksiz işgücü
kapsamına sokınasıdır. Örneğin Edna, Filipinler'de öğ-
retmendi. Bir iş bıılma kurumu ona Roma'da özel öğ-
retmen olarak çalışmayı vaat edince işinden ayrıldı.Ai-
lesi, uçak biletiyle iş bulma kurumuna ödenecek ücre-
tin tutarı olan 4000 DM'yi karşılamak için bir nıiktar
tarla sattı.Ama Edna'nın bindiği uçak önce Prag'a in-
di, oradan bir kamyonun bagaj bölümünde Avustur-
ya sınırından geçirildi, sonra da İtalya'ya kaçak sokııl-
du. Şimdi Roma'da, gcçcrli belgeleri, hiçbir hakkı ol-
mayan, düşlerini yitirmiş sıradan bir hizmctçidir."
Evet, Türk Sosyal Bilimler Derneği tarafından yayını-
lanan, çevirisi TunçTayanç-Füsun Tayanç tarafından ya-
pılnıış "Küreselleş(tiril)en Kadın" kitabı insanın canı-
nı acıtan gerçeklerle dolu Dünyamızın özellikle kadın
emeği konusunda geleceği pek parlak değil. Şimdi buna
tsunaminin etkıleri de katlanarak ilave olacak. Ve Uzak-
doğu'da kadınlarla çocuklar daha da ucuzlayacak. Lanet
olsun
1
İsilozgcntuık:« superonlinc.com