Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
I
CUMHURİYET 9 OCAK 2005 PAZAR
HABERLER
DUIVYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Onat Kutlar'ı Anarken
Sevgili,
Atasözleri veya deyimler, mecazlar, teşbihlerle
bezenmiş olarak, bize somutlamayla zaman za-
man soyut kavramları anlatırlar ki, dilimiz bu açı-
dan çok zengindir.
Bilmem sen hiç hayatında, biratasözünü bire bir
yaşadın mı?
Ben çok garip bir biçimde yaşadım.
On dört yıl önce yaz mevsimiydi.
O sıralarda, Fransa'nın Türkiye Büyükelçisi olan
Eric Rouleau, kız kardeşi ve eniştesiyle birlikte, ma-
vi yolculuğa çıkmıştık.
Peynirler, Âvrupa'dan taze gelmiş, mönü ve ah-
çı fevkalade, şaraplar Fransız...
Grup da keyifli mi, keyifli...
Eric Rouleau kız kardeşi ve eniştesinin dışında,
Sirmen ailesi, Erim Gözen ve karısı Mine, Onat ve
Filiz Kutlar, Avni Arbaş ile Işıl Kasapoğlu...
Bol bol yüzüyor, sohbet ediyor, şarap tadıyor, ina-
nılmaz bir mutfağın nimetlerinden yararlanıyorduk.
Bu sırada içimizde en yaşlımız olan Avni Arbaş,
biraz rahatsızlandı. Daha denize açılalı bir gün ol-
muştu. "Neysezamanlageçer"dedik... Aradan iki
gün daha geçti, Avni Arbaş'ın namizaçlığı sürüyor,
hafifçe ayakları da şişmeye başlamasın mı?..
• ••
Bizim mavi yolculukların değişmez lideri, dene-
yimi tartışma götürmez kaptanı Erim, gece kararı-
nı verdi. Sabah olduğunda limana dönülecek, dok-
tor bulunacak, gereği yapılacaktı...
O kararla içimiz rahatlamış olarak yattık.
• * *
Sabah kalktık, kahvaltıyı ettikten sonra, demiralıp
limana döneceğiz.
O sırada bulunduğumuz koyda, uzaktan bize doğ-
ru arkadan takma motorlu bir lastik botun yaklaş-
tığını gördük, motoru kullanan kişi bağırıyordu:
- Eeerim... Ali... Naassılsınız?...
Bot biraz daha yaklaştıkça ne görelim?.. Prof.
Dr. Uğur Derman!
Bot tekneye yanaştı, Uğur, Avni Arbaş'ı baştan
sona muayene etti, teknede de var olan, daha doğ-
rusu Avni Bey'in getirdiği ilaçlardan birkaçını yaz-
dı. Durumun önemli olmadığını, şişlerin ineceğini,
sağlığının düzeleceğini söyledi.
Once bir rahat nefes aldık. Sonra da kahkahay-
la gülmeye başladım.
Gerçekten de, "iyi olacak hastanın doktor aya-
ğına gelmişti". Fethiye Körfezi'nde birteknedeki Av-
ni Bey'i, taa nerelerden kalkıp gelmiş olan doktor,
kıçına motor takılı bir botla denizin ortasında bul-
muştu.
Avni Arbaş'a takılmaya başladık:
- Avni Ağabey, sana bir şey olmaz, sen iyi ola-
cak hastasın. Bak doktor bile ayağına geldi.
O da ilk kez rahatlamış olarak, piposunu çıkar-
dı, doldurup yaktı...
•••
Çok eski olmayan o öykünün kahramanlarından
Sevgili, geriye çok kimse kalmadı.
En önce, Uğur Derman ve eşi Gül, Erim Gözen
ile birlikte oldukları bir araba kazasında öldüler.
Bir yıl aradan sonra, Onat Kutlar, bombalı bir
saldırıya kurban gitti.
"İyi olacak hasta" Avni Arbaş, on yıl kadar son-
ra, Foça'da öldü.
Kocasının ölüm haberi bize ulaştığında, hâlâ
olaydan haberi olmayıp, onu otoyol üzerindeki ran-
devusunda bekleyen can dostumuz Mine Gözen,
bize yaşamımızın, ŞİMDİLİK son acısını vererek iki
ay kadar önce aramızdan ayrıldı.
Böyle oluyor Sevgili, bir süre yaşadıktan sonra,
kişisel anılar diyarının kapısında, acı nöbet tutuyor,
eskiden kahkahayla hatırladığın anılar artık bir kez
daha yüzeye çıktıklarında, kahkahanın yerini acı
tebessüm alıyor.
önceki gün Ersin Salman telefon ettiğinde bir-
den ayırdına vardım ki Onat körterörün suikastı so-
nucu aramızdan ayrılalı on yıl olmuş.
Seçkin birşair, biçemi insanı kıskandıran birya-
zar, yalnızca ilk kitabı Ishak ile bile kendineTürk öy-
kücülüğünde, erişilmesi güç bir yer edinmiş olan bir
hikâyeci, Türk Sinematek'inin kurucularından, gü-
zelsenaryolarvermişbirsinemaadamı, istanbulâşı-
ğı bir Türk aydını olan Onat'ın hangi yanını anlat-
malı ki?..
Sevgili, 11 Ocak Salı günü Yeni Melek'te saat
20.00'de, Onat Kutlar kalabalık bir aydın ve sanat-
çı grubunun katımıylaanılacak. Bahar Hâlâ Isyan-
cı gecesinde Engin Özerdem, Merat Tekdemir,
Ömer Kavur, Vecdi Sayar, Jak Şalom, Semih
Gümüş, eşi tiyatro sanatçısı Filiz Kutlar, Ayhan
Kardeş, Genco Erkal, Tilbe Saran, Cüneyt Tü-
rel, Deniz Türkali, Zülfü Livaneli, Ali Çuvas, Zey-
nep Tanbay yer alacaklar.
Sanırım bunca sanatçının gönüllü özverisiyle
oluşan gece, hepimize "Gerçekten de Onat'a la-
yık bir anma" dedirtecek.
Ben orada olacağım. Ya sen?..
asirmen@cumhuriyet.com.tr
AKP'li üye CHP'li üyeyi dövdü
Belediye meclisi
toplantısmda kavga
GURSU KUNT
ANTALYA - Antalya
Düzlerçamı Belediyesi
meclis toplantısinda imar
planlaması tartışılırken
CHP'liler ile AKP'liler
arasında kavga çıktı. Ön-
celiğin hiç planlama ya-
pılmayan yerlere veril-
mesini isteyen CHP'li
üye Burhan Emir Biçer,
AKP'li meclis iiyesi Ka-
dir Bölükbaş'ın saldırı-
sına uğradı. 5 günlük iş
göremez raporu alan Bi-
çer, AKP'li üyeler ve Be-
lediye Başkanı Mehmet
Bahşi hakkında suç du-
yurusunda bulundu.
Belediye meclisi top-
lantısında ek gündem
maddesi görüşmelerin-
de, AKP'liler imarlıara-
zilerde yeniden imar
planlaması yapılmasını
önerdi. CHP'li meclis
iiyesi Biçer de öneriye
karşı çıkarak öncelikle
hiç imar geçmeyen yer-
lerin dikkate alınması
gerektiğini savundu ve
meclis tutanaklarının
açık olmasım istedi. ld-
dialara göre Biçer'in kar-
şı çıkışının ardından söz
alan AKP'li Belediye
Başkanı Mehmet Bah-
şi'nin "Biz bu işi biliriz,
size gerek yok" sözleri
toplantıyı gerdi.
AKP'li meclis iiyesi
Bölükbaş da eline ma-
sadaki bardağı alarak
küfretmeye başladı ve
Biçer'in suratına vurdu.
CHP il başkanları, kurultay sonrası partinin halka güven veren kavgasız bir görüntüye kavuşmasını istiyor
'Bu çalkantılarbitmeli'Yurt Haberleri Servisi - CHP'de 29
Ocak'ta yapılacak kurultay öncesinde
adaylar arasındaki çekişme kızışırken
diin genel merkezde Genel Başkan De-
niz Baykal'la bir araya gelen il başkan-
lan da tavırlanm belirlemeye çahşıyor.
Şırnak, Gaziantep ve Erzurum il yöne-
ticileri şimdiki yönetimin değişmesi
gerektiği yönünde görüş bildirirken baş-
kanlann büyük bölümü Deniz Baykal 'a
desteklerini vurguladılar. Ancak baş-
kanlann tamamına yakını en kısa süre-
de parti içi tartışmalara son verilmesi
ve ana muhalefet görevine dönülmesi
çağrısında bulundu.
DİYARBAKIR
Medenİ ÖZ: Son tartışmalar par-
tiye kamuoyu nezdinde zararveriyor. Bu
tartışmalan partinin yararına görmü-
yoruz. Kongrenin Genel Başkan Deniz
Baykal'ın ağırlığıyla geçeceğini düşü-
nüyorum. Emanetçi başkan ya da ağa-
bey formülü gibi üçüncü isimlerin de
çok geçerli bir seçenek olduğunu san-
mıyorum. Parti içindeki muhalefet, par-
ti yönetimi yerine iktidara muhalefet
etseydi CHP şimdi çok daha güçlü olur-
du. O nedenle kongre sonrasında bu
ISPARTA
Ahmet Gençtürk:
Biz muhalefet partisiyiz.
Ancakkendi içirnizdeki çe-
kişmeler nedeniyle güçlü
muhalefet yapamıyoruz.
Kurultaydan sonra çekiş-
meleri aşarakdaha güçlü bir
CHP olacağımıza inanıyo-
rum. Bizim 10 delegemiz
var ve tümü de öz iradele-
rini kullanarak kararlanm
verecek.
BURDUR
Süleyman Solmaz:
Zamanlama açısından ka-
ran doğru bulmuyorum.
Olmasa daha iyi olurdu.
Kurultaylar çözüm yeridir.
Ancak bu kurultay sonun-
da yine çözümsüzlüğün
devam edeceğini düşünü-
yorum.
KÜTAHYA
Ruhsen Kumdali:
Deniz Baykal'ın kurultay
karannı destekliyoruz. Ku-
rultayda kendisi ile birlik-
te hareket edeceğiz. Deste-
ğimiz genel başkammız
Deniz Baykal'adır.
BİLECİK
Sinan Baba: Partimi-
zin genel başkan sorunu
yoktur. Genel başkanımı-
zın kurultay karannı destek-
liyoruz ve yanında oldu-
ğumuzu söylüyoruz. Parti-
de yenilenme gerekiyorsa,
bunu da yapacak isim De-
niz Baykal 'dır.
NEVSEHİR
Hüseylnçetln:Sayın
Baykal'ın kurultayı topla-
ma çağnsını oldukça olum-
lu buluyorum. 5 delegeyle
birlikte Sayın Baykal'ın ya-
nındayız. Sayın Sangül, be-
lediye başkanlığına devam
etmeli. Sahte plakayla CHP
Genel Merkezi'ne gelen
bir insandan bırakın baş-
bakan olmayı, CHP parti
yöneticisi bile olmaz.
ARTVİN:
UğurBayraktutan:
Henüz bir karanmız yok.
Son kurultayda ortak kara-
rınmız güvenoyu verme-
mekten yanaydı, şimdi de
kişisel kanaatlerimizi bir
kenara bırakacağız.
• Bazı il başkanlan görüşlerini net olarak açıklarken kimisi de
gelişecek olaylara göre tavır belirleyeceklerini belirtiyor. Ancak
herkesin ortak görüşü, CHP'ye yakışmayan görüntülerin bir daha
yaşanmaması yönünde. İl başkanları bugüne dek yaşanan genel
başkanlık yarışı ve kavgalann partiye hiçbir şey kazandırmadığmı da dile getirdiler.
tür gerilimlerin ortadan kalkıp partinin ması çok erken oldu. Adaylar netleştik- yeceklerini düşünüyorum.
Baykal lıderliğinde güçlenerekçıkaca-
ğrna inanıyorum.
BİNGÖL
MUStafa Kurban: Delege arka-
daşlanmızla, parti üyelerimizle olay-
lan ve medyayı yakından izleyip kurul-
taya gitmeden önce duruşuniuzu ona gö-
re ortaya koyacağız. Kongreden nasıl bir
sonuç çıkacağını, buradaki arkadaşla-
nmızın kime destek vereceğini şimdi-
den söylemek mümkün değil. Ortaya çı-
kacak aday kişilerden gelişebilecek
olaylara kadar birçok nedene bağlı ola-
rak tercihimiz değişebilir.
TUNCELİ
Hasan GÜneŞ: Rüşvet tartışmala-
n partiye zarar veriyor. Partinin bu it-
hamlardan kurtulması için kurultay ka-
ran olumlu bir gelişme, ama zamanla-
ten sonra karanmızı vereceğiz.
SİİRT:
Nevaf BilelC: Biz Siirt örgütü ola-
rak CHP içindeki bu çalkantının bitme-
sini istiyoruz. CHP'de şu anda muha-
lefet partisine yakışmayan görüntüler var.
Gelişecek olaylara ve çıkacak adayla-
ra bağlı olarak tercihimiz netleşecek. Bu
Baykal da olabilir, başkası da olabilir.
MARDIN:
Mehmet ÇiftSÜrer: Bize hiç ya-
kışmayan şeyler çıktı ortaya. Biz bu tür
şeyleri istemiyorduk. Bu şaibelerin
CHP'de doğması bizi etkiledi, hatta is-
tifa etmeyi bile düşündüm. Ama uma-
nm kongreden iyi sonuç çıkar. Ben ken-
dilerine yeni diyen Sangül ve ekibine
karşı oy kullanacağım. Delege arka-
daşlann da Baykal grubunu destekle-
ŞIRNAK:
Mehmet Uğur: Ben ve Şırnak'ta-
ki diğer arkadaşlar eskiden beri Bay-
kal taraftarıydık. Ama artık Baykal'ın
bu partiyi götüremeyeceğini gördük. Şu
anda karanm Sarıgül'den yana. Kent-
teki delegeler blok olarak hareket edi-
yoruz.
HAKKÂRI
Mazhar ÖZdfliÇ: Gelişmelerçok
hızh oldu. 0 nedenle daha net bir fo-
toğraf göremıyoruz. Bizler de delege-
lerimiz ve üye arkadaşlanmızla birlik-
te kendi aramızdakonuşup tartışacağız.
Yeni yönetimin demokratik bir oluşum
olmasını istiyoruz.
VAN
Zabİt Demir: Bölge il başkanla-
rıyla yapacağımız toplantının ardın-
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün bir araya geldiği il başkanlanna partinin içeriden çökertilmeye çauşıldığını söyledi. (Fotoğraf: AA)
Runıltay doğru bir karar
ESKİSEHİR
Yunus Emre Karabulut: Partideoiu-
şan krizi çözecek en yetkili
kurul kurultaydır. Sangül'ün
söylediklerinin bir anlamı
yok. Eskişehir olarak genel
başkanırruz Deniz Baykal'ın
yanındayız. Kurultayın bü-
yük çoğunluğu da Baykal di-
yecektir.
ANTALYA
ErtUğrul Ünal: Disiplin kurulunun al-
dığı tartışmalı karar sonunda, genel başkanın
yetkilerini kullanarak kurultayı toplaması doğ-
ru bir karar. Yüksek disiplin kurulu sadece ku-
rultayda seçiliyor. Bu tür şaibeleri taşıması da
doğru değil ve kurultay şart. Genel başkan
adayı olmak istemek her üyenin hakkı. Ancak
bizim değerlerimızle bağdaşmayan, kaynağı
belirsiz parayla şov yaparak CHP'de genel
başkan olmak uygun bulmadığımız bir yön-
tem. Mustafa Sangül'ün de yöntem ve rüşvet
tartışmalan, parti kültürüne uymayan davra-
nışlannı dikkate aldığınıızdan, kurultayda ye-
niden Deniz Baykal'ı destekleyeceğiz.
KAYSERİ
MUStafa AkdOğaii: Bizim tavnmız ge-
nel başkanımızdan yana. Sangül'ün çıkışını
yöntem olarak benimsemiyorum. Sayın Bay-
kal'ın aldığı karann yanındayız.
GAZİANTEP
Duran Ergetir: Mev-
cut yönetimin gitmesinden
yanayım. Buyönetimle, De-
niz Baykal'la olmuyor. Par-
tiye zarar vermeyen ve
CHP'ye sahip çıkacak yöne-
timin gelmesi gerekiyor. Bu
sözler Sangül'ü desteklediği-
miz anlamını taşımamalı. Kentteki 19 delege-
den sadece bir kişi Baykal'ı destekliyor. Di-
ğer delegeler başka arayış içinde.
ERZURUM
Adigüzel ÖZgÜVen: Yüksek disiplin
kurulu ve kurultay kararı aceleye getirildi.
Parti içi hizipleşme CHP'ye zarar verir. Aday-
lann şansları eşit.
AĞRI
Kasim AkgÜndÜZ: CHP delegesi aklı-
selimdir, en sağlıklı kararı verecektir. Şu an-
da herkesi dinliyoruz, ondan sonra karar ve-
receğiz.
KARS
Ekrem Alp: Deniz Baykal gelişen olay-
larda haklıdır. Bu yanşta şanslıdır.
MU$
Burhan Caspa: Kurultay zamanı
olumludur. Genel Başkan Deniz Baykal'ı
destekliyoruz.
ARDAHAN
Orhan BalCI: Tartışmalarla ilgili yo-
rum yapmak istemiyorum. Delege kara-
rına saygılıyız.
BURSA
AbdUİIah ö z e r : Biz her zaman Ge-
nel Başkammız Baykal'ın yanındayız.
Doğru olan, dürüst olan taraftayız. Mus-
tafa Sangül kurultaydan başkan çıkarsa bi-
ze düşen görev, mücadeleyi sürdürmektir.
Biz önce CHP'liyiz. Eğerbizimle çalışmak
isterlerse çalışırız. Ama bizi tutmazlar.
Biz partimiz için elimizden gelen her şe-
yi yaparız. Bursa'nın 36 kurultay delege-
si var. En fazla 3 fire veririz. Bursa dele-
geleri büyük çoğunlukla Baykal'ın yanın-
dadır.
YALOVA
Alaattln Fitoz: Ge-
nel merkezin aldığı kurul-
tay karannı isabetli bulu-
yorum. Kurultay sonrasın-
da CHP'nin daha tutarlı bir
politika izleyeceğini düşü-
nüyorum. Adaylarla ilgili
görüş belirtmek için erken.
dan kimi destekleyeceğimize karar ve-
receğiz.
ŞANLIURFA
Ahmet Öncel: Biz sayın Baykal'ı
destekliyoruz. Sangül'de CHP'yi taşı-
yacak, ileri götürecek bir potansiyel ol-
sa tüm CHP delegeleri Genel Başkan
Baykal ile birlikte kendisini destekler-
di. Ancak Sangül'de bu potansiyel ke-
sinlikle yok.
K.MARAŞ
Mehmet EnglZek: Kurultay ka-
ran alınmasıyla birlikte kaçınılmaz bir
sürece girilmiştir. Partililerin sağduyu
ile hareket edeceklerine inanıyorum.
Tüm kurultay delegeleri ve parti örgü-
tüyle görüşerek ondan sonra tavnmızı
belirleyeceğiz.
HATAY
ErtUğrul Gün: Partimizin bazı
kirlenmiş unsurlarıyla bu işi devam
ettirmesi zaten doğru bir iş değildi.
Genel başkanımızın tespiti yerinde-
dir. Kurultay sonrası vizyonumuzun
değişeceği, kırsala taşınmasını sağla-
yacak yapılandırmaların oluşacağı
inancındayım.
KONYA
Rahmi Baştoklu:
CHP Konya İl Örgütü, si-
yasal bilinci yüksek bir ör-
güt. Karşı harekcti; ideolo-
jisi, içeriği, özü ve temeli
olmayan bir hareket ola-
rak değerlendirebiliriz.
CHP Konya teşkilatı ola-
rak Genel Başkammız De-
niz Baykal'ın arkasında-
yız.
ÇORUM
GÜrselYlldinm: Ku-
rultay parti içerisindeki çal-
kannlara son vermeli. CHP,
kurultaylar partisi olmak-
tan bir an önce kurtulma-
lı. CHP'de liderlik sorunu
yoktur. Mutlaka Deniz
Baykal'ın bazı eksiklikle-
ri olmuştur. Fakat 1 Mart
tezkeresi, AB ve Kıbns ko-
nulannda Baykal, hep hak-
lı çıkmıştır. Kim seçilirse
seçilsin genel başkanımı-
za sahip çıkmalıyız. Fakat
medya ABD ve uluslara-
rası tekeller istiyor diye de
genel başkan değiştirme-
yiz. 1999 yılmda yolsuz-
luklara göz yummadığı için
hükümeti yıktığında da ge-
nel başkanımıza kızmış-
tık. Fakat ne kadar hakh
olduğu daha sonra ortaya
çıkmıştır. Şimdi debenzer
bir durumla karşı karşıya-
yız. Sandıktan kesinlikle
Baykal çıkacaktır.
KIRŞEHİR
Abdullah Gazl Özer.
29 Ocak'taki kurultaya git-
me kararı alınması parti-
mize zarar vermektedir.
Genel başkanlık yarışı ve
kavgalar hiçbir zaman par-
timize bir şey kazandır-
madı. Halkımız nezdinde
bunlar hoş karşılanmıyor.
Kurultay partisi olarak
anılmaktan biz de rahatsız
oluyoruz.
ERZİNCAN
Kemal Güven: En
sağlam merci kurultaydır.
Delege kimi takdir ederse
genel başkammız odur.
IĞDIR
Nazım Karadağ:
Tartışmalar çok üzücü. An-
cak Baykal'ı destekliyor
ve haklı buluyorum.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Kanal 7 televizyonunda "Iskele San-
cak" programında önceki gece "Din
elden gidiyormu" tartışması dayanı-
lır gibi değildi. Sorun programda de-
ğil, katılımcılann halindeydi. ABD 6. Fi-
losu aleyhinde 1969 yılmda yaptığımız
Istanbul Taksim Meydanı'ndaki gös-
terinin basılması ve iki göstericinin öl-
dürülmesi saldırısı, bizim yakın tarihi-
mizde "Kanlı Pazar" olarak anılır. Gös-
tericiler, Dolmabahçe Stadı tarafın-
dan gelirken Taksim Gezi Parkı için-
de namaz kılan bir grup "Allah Allah"
diyerek gençlere saldırmıştı. 0 dö-
nemde çıkan ve ABD aleyhtarı gös-
terilere saldıran Islamcı yayın organ-
larının yazarları içinde en keskin dilli-
si Mehmet Şevki Eygi'ydi.
Iskele Sancak programında Mehmet
Şevki Eygi ve DSP Genel Başkanı Ze-
ki Sezer, "Hıristiyanlık tehlikesi" ko-
nusunda aynı doğrultuda konuşuyor-
lardı. Bu tartışmanın olduğu akşam-
dan bir gün önce ise Haliç'te yüzyıl-
lardır yılbaşını kutlamak amacıyla ya-
Müslümanlık Propagandası Hıristiyanlık Propagandası
pılan denize haç bırakılması etkinliği
de "ülkücüler"\n saldırısına uğramış-
tı.
Geçen bir yazımda belirtmiştim,
Türkiye'deki gayrimüslimlerin oranı
binde 2'den bile az. Bu sayılarıyla bu
ülkeyi nasıl böleceklerinin matematik
olarak bile açıklaması çok zor. Çev-
remizdeki bütün Arap ülkelerindeTür-
kiye'dekinin kat kat fazlası Hıristiyan
yaşıyor.. yine de bu ülkelerde bu dü-
zeyde bir korku veya paranoyaya rast-
lamak mümkün değil. Türkiye'den
sonra bölgede en az gayrimüslim
Iran'da, onların oranı bile bizim on ka-
tımız, yani yüzde 2.
Yeniden "Iskele Sancak" progra-
mına dönersek, katılımcıların en ılım-
lısı sayılabilecek bir ilahiyat profesö-
rü şöyle diyordu: "Ülkemizdeki gay-
rimüslimlere bir diyecek yok.. ama
dışarıdan gelenler Protestanlık pro-
pagandası yapıyorlar, bu çok tehli-
keli. "Türkiye'de hemen hiç Protestan
olmadığı da ayrı bir ilginçlik. Progra-
mı izlerken derin bir acı duydum ve
kendimi çaresizlik içinde hissettim.
65 milyonluk koca bir ülkede artık
yok sayılacak kadar azalmış azınlık-
lar üzerinden korku yaratılmaya çalı-
şılıyordu ve bunu birçok tanınmış si-
yasetçi, bilim insanı ve gazeteci de kö-
rüklemeye devam ediyordu. önce
şöyle düşündüm: Türkiye laik bir ül-
ke mi? Evvel Allah öyle! Bu ülkede TV
kanallarından, cami minarelerinden
her gün her saat Müslümanlık propa-
gandası yapılmıyor mu? Bu propa-
ganda gayet doğal kabul ediliyor. Hı-
ristiyanlar da kendi dinlerinin propa-
gandasını yapamazlar mı? örneğin
ıncil satıp dagıtamazlar mı? Yahudi-
ler Tevratlarını yayamazlar mı?
Almanya'yı düşünün: Üç milyona
yakın Türkiye'den gitmiş Müslüman,
ülkenin dört bir yanında yüzlerce ca-
mi kuruyor, propaganda yapıyor. Din
adamlarının çoğunu da Türkiye'den
devlet yolluyor ve onlara maaş veri-
yor. Şimdi tersini düşünelim, Alman-
ya papazları buraya yollayıp kiliseler
açsa ve oralarda Hıristiyanlık propa-
gandası yapsa ne olur? Nitekim Alan-
ya ve Antalya'da böyle küçük bir fa-
aliyet oluyor diye yer gök inletiliyor. Üs-
telik, Almanya'da hızla artan bir Müs-
lüman nüfus söz konusu, Türkiye'de
ise giderek azalan bir Hıristiyan kitle-
si. Bu anlayışla Almanların daha faz-
la korkması gerekmez mi?
Neden biz böyleyiz? Neden her şey
bir korku üzerinden üretilip toplumda
gerginlikyaratılmakisteniyor? Bu ka-
dar korkacak kadar zayıf bir durum-
da mıyız? Gerçekten yüz bine düşmüş
Hıristiyanların Türkiye'yi bölüp yok
edeceğine inanılıyor mu? Bu kadar
acıklı mı halimiz?
Yeri geldiği zaman, "Şöyle güçlü-
yüz, böyle yiğidiz, kimse bizim kılımı-
zı bile koparamaz" diye efelenmeyi
çok seviyoruz. Aynı efelenmelerin bir
süre sonra, "Geliyorlar, kaçın, bizi bö-
lüp parçalayacaklar" paranoyasına
dönüşmesi nasıl açıklanmalı?
Bu ülkede Müslümanlık propagan-
dası yapılması nasıl bir haksa, Hıris-
tiyanlık, Yahudilik ve de inançsızlık
propagandası yapılması da haktır. Yok
öyle değilse, o zaman hiçbir dinin ve
inancın diğerine üstün olmadığı ve
bunun hiçbirinin propagandasının ya-
pılmayacağı kabul edilmelidir.
Gerçekten, "Incil satıyorlar, ülke-
mizi bölecekler" türünden yapılan çı-
ğırtkanlığı, ülkemin bugünkü geliş-
mişlik düzeyi açısından utanç verici bir
tutum olarak görüyorum. Biz bu ka-
dar geri miyiz? Bu kadar ilkel söylem-
ler hâlâ bu ülkede alıcı bulabiliyor mu?
Hal böyleyse vay halimize!