22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9OCAK2005PAZAR 10 P A Z A R Y 4 Z E L A R I dishabCacumhuriyet.com.tr Siz hiç kısa mesaj yollamadı- tıız mı? J Aynntılı bllgl TurkcellExtr»'larda, www.turkcdl.com.tr'de. iâ TURKCELL ımpany» 31 Ocak 2005e kadar geçerlidlr Şimdi KısaMesajCell'i denemenin tam sırası. - Son 6 aydır hiç §((isa mesaj atmadıysanız DENE SMS yazın, 2777'ye yollayın. Bedava kısa mesaj atmaya başlayın. Bu servisten 30 günlük deneme süresl içinde 10 kez ücratsiz yararlanablllrsinlz. KampusCell abonel«rl bu kampanyadan yarartanamazlar. pynı dönem içinde kampanyaya dahil olan Srvlslerden sadec* blıini demyebllirsiniz. Borges veçölirkaç hafta oluyor aslında, belki de bir ay. Çöl yürüyüşü yapan İsviçreli bir çift gecclcdikleri çadırı toplamış ve günbatımında yeniden buluşmak üzere yola ayrı güzergâhlardan devam etmeye karar vermişlerdi. Ne var ki saatler geçmesine karşın kız buluşma noktasına gelmeyecek, oğlan ise Salta bölgesinde bir kasabada taıııştığı bir diğer çöl serüvencisiyle beraber (bu sonuncusu benim arkadaşımdı) sevgilısıni aramaya koyulacaktı. Çölleri ciddiye almak gerektiğini, Suudi Arabıstan'dan Ürdün'e giderken yoldan çıkan arabası kumlara " ~ ~ " ^ gömülen bir arkadaşımdan öğrenmiştim. Önceden bilmiyor olmam coğrafya kültürümün yetersizliğini mi gösterir yoksa BUENOS AİRES GÜNEŞÇELİKKOL Bir felaketinanatomisi G üneydoğu Asya'daki korkunç felaketin kaç can aldığı asla kesinleşmeyecek. Okyanustaki yamyassı adacıklardaki halklann gerçek nüfusu zaten kesin bilinmiyordu; bundan sonra hiç bilinmeyecek. Geçimini turizmden sağlayan yüz binlerce yoksııl insan, sulann altında yitirdiği yakınlarının acısını çekerken ekmek parası kazanma derdine düşecek. Eğer binlerce Avrupalı da bu felakette hayatını yitirmiş olmasaydı, varlıkh ülkeler yardım için bu kadar kolları sıvar mıydı? Bu sorunun yanıtı da zamanla çok tartışılacak. Ben konuya Isveç halkı açısından yaklaşacağım, çünkü burada yaşadığım için yakından izlediğim halk bu. Isveçliler için en önemli iki bayram vardır: Noel ve Yazdönümü. Noel tatili için önceden hazırlıklar yaparlar. Tatilin kendisi 3 gündür ama Yılbaşı'yla arasında kalan birkaç işgünü için de işlerinden izin alarak daha uzun süre eş-dost bir arada olmaya özen gösterirler. Tatilin ikinci günü, korkunç felaketin haberi yavaş yavaş gelmeye başladığında, kimse kötü ihtimali yakıştıramadı. Haber kıtlığı ve ayrıntı azlığını bilinçaltından bahane ederek resmen konduramadılar. Oysa çoğu Tayland'da olmak üzere felaket bölgesinde yaklaşık 30 bin Isveçli turist vardı; çoğu turizm şirketleri aracılı ğıyla gitmişti ama, bölgenin bu halk için çok sevilen bir yer olmasından dolayı, kendi olanaklarıyla giden İsveçlilerin sayısı da az olamazdı. Kötü ihtimali konduramadılar dedik; aksi halde Dışişleri Bakanı Laila Freivalds derhal bakanlığa giderdi o akşam tiyatroya gitmek yerine. Başbakan Göran Persson, Harpsund'da tatilini sürdürmeye devam etti. Bakan ile Başbakan'ın birbiriyle ilk kez görüşmesi, tam 36 saat sonra oldu. Oysa o sırada ltalyan kurtarma ekibi çoktan bölgeye ulaşmıştı. Finliler, Norveçliler, Almanlar ve daha birçokları, bütün acil müdahale ve kurtarma ekiplcrini harekete geçirmişlerdi. tsveç'teyse 30 bin turistin 100 binden fazla yakın akrabası, hiçbir resmi makama telefonla ulaşamıyordu. Turizm STOCKHOLM GİJRHAN UÇKAN şirketleri, alarma geçmiş, bütün personeli işyerlerine çağırmış ve kendilerine telefonla, elektronik postayla ulaşan kaygı dolu insanlara, edinebıldikleri son haberleri aktarmaya başlamıştı bile. Halen yaklaşık 2 bin lsveçli kayıp. Kesinleşen ölü sayısıysa en son 46'ydı. Isveç halkı, bölgeye para bağışlamada büyük bir yanş içinde. BM Genel Sekreten Kofi Aıınaıı. Cakarta'daki tsunami zirvesinde, felaketin yaralarının sarılması için ülkelerin daha fazla yardım yapmalarını isterken Isveç'i örnek gösterdi. "9 milyon nüfuslu İsveç'te halk 70 milyon dolar topladı" dedi. Tayland rurizmi denince akla derhal kadın ve çocuk ticareti gelir. Bu görünrü son zamanlarda hızla değişmekteydi. Tayland polisi, özeüikle çocuklarla ilgili cinsel suçlara daha kararlı yaklaşmakta ve yakalananlar, uzun hapis cezalanna çarptırılmakta. En azından, Isveç basınında çıkan haberler bu yönde. Noel tatilinde bu ülkeye genellıkle çocuklu aileler gitmişti. Bu nedenle, kayıp ya da ölü İsveçlilerin yarıdan çoğunu çocuklar oluşturuyor. Tayland'dan şu sıralar dönmekte olan turistlerden, geziye ana-babalı çıkıp da yalnız dönen çocukların durumu son derece hazin. Dönenler, Taylandlıların nasıl kendilerine yardımcı olabilmek için çırpındıklarını anlatıyorlar. Birçok kişi felaketten, yalnızca üzerindeki mayosuyla kurtulmuş. Kendi aile bireylerini çamur yığınlan arasında ararken tek battaniyesini şok içindeki turistlere veren, bir tas pilavını onlarla paylaşan yoksul halktan sevgi ve teşekkürle söz ediyorlar. Bazı Isveçliler, perışan halde döndüklerinde, evlerini talan edilmiş buluyorlar. Ancak bu tür olayların sayısı, bizim basınımızda göklere çıkarıldığı kadar fazla değil. Sokaklarda, sahte kumbaralarla para toplayan yaratıklar da var; ne var ki çoğu yalnızca bu amaçla derhal buraya gelmiş olan Romanyahlar ve Baltıklılar. Isveç polisi, kayıp listesini saklı tutarak bu tür fırsatcı ve yüreksiz insanlara karşı önlem almayı yeğledi. Ne yazık ki 2004 Noel'i, bu ülkede de asla unutulmayacak. Siz hiç cebinız kapalıyken kimin aradıpını mera etmediniz mî? Aynntılı bllgi TurkcellExtra'larda, www.turkcell.com.trde. Tsunamihayvanlan da vurdu•/ sr ve tsu- 'ınPhuketAda- y i'ndeki denizkap- lumbağalarının büyük bölümü ve çok sayıda yumurta tsunamidc yok oldu. Yetkililer merkezde korumaya alınan denizkaplumbağa- lannın soylarının tehlikede olduğunu, tsunami felakctinin bu nadir hayvanlann geleceğine büyük darbe vurduğunu belirtiyor. (AP) coğrafya disiplininde böylesi tanım ve ayrımlar zaten yoktur da yöre insanları mı kendi dünyalannda icat etmişlerdir emin değilim ama, çöllerin ~ ~ ~ — ^ kum çöllerinden ibaret olmadığını, farklı türlerde çöller bulunduğunu da ancak Güney Amerika'da öğrendim. TDK sözlüğü "kumluk" olmasını şart koşuyor çöllerin gerçi ya, Arjantin'in Jujuy bölgesinden Bolivya'daki Uyumi'ye, oradan da başkent La Paz'a gidebilmek, kumun dahi bulunmadığı çölleri aşmayı gerektiriyor. Güney Amerika gökdelenlerin kuşattığı metropoller, And Dağları, tropik ormanlar ve pampa olarak bilinen o uçsuz bucaksız bozkırlardır; bir de tepeler, uçurumlar, geçitlerle dolu alengirli çöller. Borges, kendisine kadarki Arjantin edebiyatının destansı biçimde andığı pampalar ve buralarda yaşayan gauçoları (Güney Amerika kovboyları) sert kalem darbeleriyle değersizleştirmiş, bunları anlamsız düzlükler ve sığır otlatan adamlara indirgemişti. Çöl ise Borges okurlarının belleğine kazınacak biçimde, en çetin labirentti. "Bi/ Batılıların gözündeki fantastik Doğu" gibi ifadeler kullanmayı seven Arjantinli yazar "Binbir gece masalları" tufkusunu da kendi Batılı kimliğine kanıt gösteriyordu adeta. Çöl labirenttir, hem sevmış, hem hayli edebi bulmuştum bu ifadeyi zamanında. Kafasındaki çöl görüntüsünü Arap coğrafyasından ödünç almasının gayet mantıklı gerekçeleri bulunan bir Avrupalı yazarın kaleminden çıkmış olsa, halen seviyor da olabilirdim elbette. Ne ki, söyleyenin Borges olması şu anda yalnızca şaşırtıyor beni: Çöl ...tabii ki labirenttir... bunu ilkokul çocuklan dahi bilir. Eduardo Galeano, Buenos Aires elitlerinin dünyanın her yerini bildiğini yazmıştı - yaşadıkları ülke hariç! Arjantin edebiyatının devi, hayatta en çok damarlarında asil lngiliz kanı taşıyan soylu bir komutanın neslinden gelmesiyle övünmüş, günün birinde gömüleceği yerin ise tıpkı dedesi gibi, Recoleta semtindeki ünlüler mezarlığı olacağını bclirtmişti. lngiliz kanı taşıyan soylu kahraman, Mapuçe yerlilerinin katledildiği "Çölün Fethi" harekâtının komutanlarındandı. Borges ise hayata Isviçre'de veda etti, orada gömüldü. Pek çok ülkc gezmış, ama o labirente girmemişti. gunescelikkol@gmail.com Mozart'ın şehrinde düşleri yaşamakA Imanya yeni yıl /\ kutlamalannın - / A sarhoşluğunu, mahmurluğunu ve yorgunluğunu hâlâ üzerinden atamadı... Havai fişek artıklarıyla boş şampanya şişelerinin kıyıda köşede kalmış izlerı bu çılgınlığın son tanıkları sanki. Artık vitrinlerden toplanan Noel Baba dekorlarıyla evlerden sokaklara bırakılmış çam ağaçlarının yarattığı kirlilik lerden yeni yeni kurtuluyoruz. Münih hâlâ o yeni yıl coşkusunu yaşıyor... Kentin eğlence merkezi Swabing semtinde, zevkle döşenmiş antika mobilyalarla dolu bir sanatçı evinde, üst üste verilen yeni yıl partilerinin kafada kalmış "flu" görüntülerini anımsamak bile güzel... Ünlü ressam "Frida"yı çağrıştıran ev sahıbesinin konukseverliği bir yana, seçkin dostlar arasında acılı Meksika mezelerinı çatallayıp şarap kadehlerinı tokuşturmak bile güzeldi. Şampanya sarhoşluğu içindeki bu yorgun saatlerin ardından yeni yılın ilk gününü karşılamak için sabahın köründe apar topar eski bir trene atlayıp TURKCELL Oc«k 2005e kadar ge Şimdi KimAramış?Cell'i denemenin tam sırası. m 6 aydır bu servisi ç kullanmadıysanız ENE KIMARAMISCELL yazın, 2777'ye yollayın. Bedava kullanmaya başlayın. servisten 30 günlük deneme süresi içinde kez ücretsiz yararlanabilirsiniz. Aynı dönem içinde kampanyaya dahil olan servislerden sadece birini deneyebilirsiniz. Salzburg'a gidip dönmek bile bir başka macera sayılmalı. Alp Dağlan'nın beyazlıklarını seyrede seyrede ıki saatte Münih'ten Salzburg'a uzanmak bir gece öncekı esrikliklerden arınmanın en kolay yolu. Ve Mozart'ın şehrinde biraz da düşlerle oyalanarak ve eski aşkları hatırlayarak 2005 yılının ilk gününü yaşamak olağanüstü bir duygu. Yıllar önce sırt çantasıyla dolaşlığım günlerden kalma bir heyecanla, istasyonda bir taksiye atlayıp Cafe Tomaçelli'ye gitmekse, romantizmin daniskası değil de nedir?.. Her zaman yağmurların şiirselleştırdığı Salzburg'da insan kendini bir başka türlü hisseder. Siz ne dersenız deyin, Salzburg denince sadece Mozart anımsanmalı. Her yere bu ünlü bestecınin damgası vurulmuş sanırsınız. Yeni yıl tatillerını kayak merkezlerınde geçirmeye gelmiş geveze ltalyan turıstlerin dolaştığı kentin eski sokaklarında, biz de bir Bosnalı sosısçinin başma tüneyıp öncc etrafı seyrettik ve sonra sokakları arşınladık. Şchrin göbeğindeki 1705 yılından kalma Cafe Tomaçelli yine her zaman olduğu gibi meraklı turistlerin uğrak yerı. Son derecede kibar, güngörmüş garsonların koşuşturduğu bu ünlü mekânda arkadaşlarla kahvelerimızı höpürdetirken düşlere dalmadan edemedik. Anıtların ve sokakların olduğu gibi korunduğu bu müze kenti köşe bucak fotoğraflamak her turistin vazgeçilmez tutkusu. Ancak o curcuna içinde accleyle elden çıkanlmış ve düşürülmüş bir eldivcn tekini arama kaygısıyla, defalarca o turist seli içinde dolanıp kenti eni konu kavramak da güzeldir. Her köşe eskımiş bir güzellikle insanı kendine çeker adeta... Ve ayaklar ister istemez Mozart Müzesi'nin önünde duruvcrir!.. Her Allah'ın günü meraklı turist bakışlarının odaklaştığı o eski yapının aşınmış kayrak taşı döşeli basamaklarından çıkıp da yukarıda gıcırdayan tahta mekânlarda Mozart'ı düşlemek bambaşka bir sevinç. Vitrinlerdeki kemanlar ve sararmış notaların büyüsünden kendimizi nasılsa kurtarıp sokağa adım attığımızda, tekrar dolaşırken tesadüfen bulduğumuz eldiven tekinin sevinciyle bir de sıcak şarap ziyafetine konmak harikaydı. Evet, Salzburg, insanı her zaman düşlere sürükler. Bulutlar içinde tüllençn dağ manzaraları MUNIH EROLOZJKAN ve eski yapıları seyrederek bir akşam alacasında Münih'e dönmek de güzel. Artık günümüzde Almanya'dan, Avusturya'ya geçip, birer fincan kahve içip şarapların tadına bakmak ve etrafı seyrederek "nostaljik" bir günü tamamlayıp dönmek "iş" bile değil. Pasaportlarımızı bile yanımıza almadan yapılan bu pazar gezileri yeni yılın ilk günlerinin sıkıntılarını azaltmanın en güzel yolu değil de nedir? Yeni yıldan umutlar ve beklentilerse her insanda farklı. Türkiye yeni yılda "kuruş'Marla tanışmanın şaşkınlığını(!) yaşarken Almanya yeni zamlar ve tatsız haberlerle 2005'i karşıladı. 4.5 milyon işsize 400 bin işsiz daha eklenecekmiş! Öte yandan yeni vergiler ve Güney Asya depreminin ekranlardan eksilmeyen görüntüleri "buruk" geçen yılbaşını bütün dünyaya yaşattı. Sonunda Münih'in dondurucu ayazında gecenin geç saatlerinde şehrin ünlü Rum tavernası u Agora"ya atıyoruz kendimizi ve içimiz ısınıyor. Yeni yılın ilk haftalarında düşler kurmak ne güzel değil mi? (,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle