Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 OCAK 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
Erdoğan başkanhk
slsletni istiyorrnuş.
Zalen İHişİHikaıılık
sisleıni yok ınu?
Hollanda
Ertuğrul Güzelöz:
"Deprem ve tsunami
felaketinde 80 bin kişi-
nin öldüğü Endonez-
ya'ya Hollanda'nın ya-
pacağı yardımı merak-
la bekliyorum. Şimdiye
kadar izlediğim haber-
lerden Hollanda'nın
ciddi bir yardımı
gözüme ilişme-
di. Biliyorsunuz
Endonezya, Ikin-
ci Dünya Savaşı
öncesine kadar Hol-
landa'nın sömürgesiy-
di ve dünya tarihinin en
gaddar ve katı sömür-
geciliği burada yaşan-
mıştı. Savaştan sonra
Hollanda, Endonez-
ya'ya geri dönmek is-
temiş ancak halk dire-
nişini kıramamıştı. Hol-
landalıların, iliklerine
kadar sömürdükleri
Endonezya'ya yapaca-
ğı ya da yapmayacağı
yardım, 'küresel dün-
ya'nın göstergesi ola-
caktır."
Tiirkçe
Doğan Kapkı-
ner: "Başbakan
'Türkiye'nin resmi dili
Türkçedir' demiş. Baş-
bakan bilmiyor galiba;
anayasaya göre Türki-
ye'nin resmi dili değil di-
li Türkçedir."
ilektronlk posta: denizsom@cumtuiriyet.com.tr
dana'daki Çukurova Üniversitesi öğretim
üyelerinden Prof. Dr. Ibrahim Ortaş, As-
ya'nın güneydoğusunda yaşanan 9 büyük-
lüğündeki depremden sonra dünyanın tsu-
nami ile daha yakından tanıştığını belirtirken, "Ja-
ponca'da 'liman dalgası' anlamına gelen tsunami
sözcüğü, 15 Haziran 1896'da 8.5 büyüklüğündeki
Meiji depreminden sonra kullanılmaya başlanmıştı.
Çoğumuz Hollyvvood filmlerinde seyrettikse de, film
deyip geçiştirdiğimiz o görüntüleri ancak Hint Okya-
nusu'ndaki son depremden sonraöğrendik" diyorve
devam ediyor:
"On binlerce insanın ölümü ve ölüm şekli ne ka-
dar acıysa binlerce kilometreyi saran ve bölgenin je-
olojik yapısının gereği irili ufaklı binlerce adacık ve
yerleşkelerin aniden su altında kalması da o kadar
çarpıcıdır. Bölge halklarının hallerinden yoksulluk
içinde oldukları ve biricik geçim kaynaklarının balık-
çılık ve turizm olduğu anlaşılmaktadır. Bütün bun-
www.denizsom.com Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Türkiye, teknolojiye
yatırım yapmıyormuş...
"Cep telefonlarına para
vatınvoruz va!"
Liman dalgası
ların yine de insanın kendi eliyle yarattığıdır. İnsanın
açgözlülüğü, kıyıları getiri amacı ile kullanmak, do-
ğanın cennetvari sunumunu para karşılığı başkası-
na peşkeş çekmek.
Asya'nın ve Afrika'nın güzelim tropikal ormanları-
nın denizle bütünleştiği bütün sahiller işgal edilmiş.
Kumul tepeleri düzeltilmiş ve her taraf bina, baraka
olarak turistik dinlenme yerine dönüştürülmüş. Do-
ğal bitki örtüsü yok olmuş, ağaçlar toprağı korumak
için değil, süs objesi olarak kullanıhyor.
Hiç fark etmiyor hangi ülkede olduğu, toplum çok
boyutlu eğitilmediği için bazen olup bitenleri anla-
maktazorlanıyor. Gazete haberlerinden olay kıyamet
olarak algılanıyor ve erken uyarı sitemı olsaydı böy-
le olmazdı deniliyor. Erken uyarı sistemi insanların
bölgeleri erken terk etmesini sağlardı, daha az insan
ölürdü, o kadar.
Yine de kıyılardaki dev yıkıntıyı engelleyemezdi.
Ancak insanlar bir şekilde bu tür jeolojik ve coğrafi
olaylar hakkında önceden bılgilendirilmiş olsalardı
belki durumfarklı olurdu. Veya bölge insanlarına baş-
ka alternatifler sunulabilseydi ve insanlara böylesi
durumlarda neler yapılması gerektiği anlatılsaydı bel-
ki daha az insan ve mal kaybı olurdu.
Gönül isterdi ki dünyanın jandarmalığına soyunan
Amerika, Ortadoğu'daki petrollere sahip olmak için
harcadığı bu kadar bilim ve teknoloji olanaklarını bi-
raz da doğa ve insanlık için harcasaydı...
Din, dil, coğrafi sınırtanımadan etkisini binlerce ki-
lometrede hissettiren deprem küresel dünyada in-
sanlığın birbirine ne kadar ihtiyaç duyduğunu göster-
mektedir. Insanlığın artık enerjilerini birbirlerine karşı
öldürerek değil, destek çıkarak kullanmalan gerekti-
ği daha iyi anlaşılıyor."
SESSİZSEDASIZ(l) Açık kalp cerrahisinde piyasa koşulu
Tıp Kurumu Başkanı Dr. Mehmet Al-
tınok veTıp Kurumu Genel Sekreteri Dr.
Ali Rıza Üçer'in araştırması:
"Türkiye'de 2003 yılında yapılan açık
kalp ameliyatı sayısı 41 bin 143'tür.
Bu ameliyatların yüzde 57'si özel
hastanelerde, yüzde 43'ü kamu has-
tanelerinde yapılmıştır. Bu veriler açık
kalp cerrahisinin ağırlıklı olarak piya-
sa koşullarında özel hastaneler bünye-
sinde yoğunlaştığının göstergesidir.
Sağlık Bakanlığı'na bağlı sekiz,
SSK'ye bağlı üç, çeşitli üniversitelere
bağlı 33 hastane olmak üzere 44 kamu
hastanesinde açık kalp ameliyatı yapıl-
maktadır. Açık kalp ameliyatı yapılan
özel hastane sayısı ise 32'dir.
2003 yılındaki açık kalp ameliyatları-
nın yüzde 73'ü Ankara, Istanbul ve Iz-
mir'de yapılmıştır. Ankara'dakı ameli-
yatların yüzde 51'i, Istanbul'da yüzde
66'sı, Izmir'de yüzde 75'i özel hastane-
lerde gerçekleştırilmiştir. Bu veriler,
özelleştirilen sağlık hizmetlerinin büyük
kentlerde yoğunlaştığının da kanıtıdır.
Birkaçı dışında tamgün çalışan kalp
damar cerrahisi uzman sayısı bir-üç
arasında değişen, bir bölümü apart-
manlardan hastaneye dönüştürülen
özel hastanelerde; yoğun birameliyat
temposu yaşanmaktadır.
Gerek insan kaynağı gerekse tıbbi
araç ve gereç, teknoloji, yatırım harca-
masıyla kıt kamusal kaynakların önem-
li boyutlarda tüketildiği bu alanda açık
kalp cerrahisinin piyasaya terk edilmiş
olması düşündürücüdür."
Yüksek Yerilim Hattı
Dikkat... Elde kalmış yılları
"yeni yıl" diye pazarlıyorlar!
erdincutku yahoo.com
Ukrayna'daki Gerçek
TÜRKKAYAATAÖV
Kuzey komşumuz Ukray-
na'da dışardan başkalarının
karışmasıyla bir seçim oldu.
ABD'nin desteklediği muha-
lif Viktor Yuşçenko'nun
Moskova onaylı Viktor Ya-
nukoviç'ten dahafazlaoy al-
dığı açıklandı. V. Putin Kiev'e
iki kez giderek kime arka çık-
tığını gizlememiş, Ukray-
na'dan izlenen Rus devlet te-
levizyonu da seçmene ses-
lenmişti. Amerikan müdaha-
lesi bundan çok öteye gitti. B.
Clinton'ın yıllarca danışman-
lığını yapmış olan D. Morris
"Oval Ofis'in Ardında" adlı
kitabında her ülkedeki se-
çimlerin VVashington'un gün-
deminde ilk sırayı nasıl aldı-
ğını örneklerle anlatır. ABD
Ukrayna'ya da para ve uz-
man akıtmıştır. Bu son se-
çimde "otoriterliğe" karşı
"özgürlük" mücadelesi diye
bir şey yoktu. Merkez Banka-
sı'nın eski başkanı ve Cum-
hurbaşkanı L. Kuçma'nın
eski başbakanı V. Yuşçen-
ko'nun destekçileri ülkenin
özelleştirilmesinde acımasız
davranan gruplardı. Asıl
önemlisi, şimdi kazandığı i-
lan edilen kişi Amerika'nın
adamıdır.
ABD 2000'de S. Miloşe-
viç'in Belgrad'da, 2003'te E.
Şevardnadze'nin Tiflis'te
düşürülmesinde itici güçtü.
2001'de A. Lukaşenko'yu
Belarus'ta, 2002'de de R.
Mugabe'yi Zimbabvve'de
düşürememişti. Ancak, Was-
hington yönetimi her yaban-
cı seçimde vardır. 1993'te re-
ferandumu B. Yeltsin adına
yönlendirmiş, üç yıl sonra da
gene seçilmesini sağlamıştı.
Diplomatları kesenin ağzını
açar, "demokrasiyi destekli-
yoruz" savıyla kendi adayla-
rına ayrıca çekici sloganlar ve
simgeler yoluyla strateji ve
taktik yardımında bulunur.
Oy işlemi sona erer ermez
de, kamu merkezlerini de
tehdit eden yandaşlarını so-
kağa dökerek tercihleri dışın-
daki sonuçları peşinen "sah-
tecilik" diye damgalarlar. Er
geç kimi güvenlik güçleri de
onlara katılır. Parlamentolar
ve mahkemeler etkilenir. ör-
neğin, 1986'da Filipinler'de
Gen. F. Ramos başkaldıran-
lara katılmış, sonra cumhur-
başkanı olmuştu. Belg-
rad'daki sokak eylemlerini
uyumlaştıran ABD Büyükel-
çisi R. Miles, Gürcistan'age-
çip M. Saakaşvili'nin danış-
manı oldu ve birlikte Şevard-
nadze'yi devirdiler. Bela-
rus'taki Büyükelçi M. Kozak
da Orta Amerika'da pişmiş,
müdahaleci diplomatlardan-
dı.
Soğuk savaş sonrasında
seçimlere demokrasi orta-
mından yararlanarak karış-
ma, emperyalizmin yeni ara-
cıdır. ABD'deki Uluslararası
Cumhuriyetçi Enstitü ile Ulu-
sal Demokratik Enstitü bunu
tezgâhlar. Oysa, yabancı bir
devletin ABD seçimlerine pa-
rayla müdahalesi orada suç-
tur. Ukrayna'yı jeostratejik bir
alan olarak kullanan Rusya
değil, Amerika'dır. VVashing-
ton bugün de Rusya'yı çev-
releme siyaseti güdüyor. Yok-
sa Yuşçenko'nun ülkeye ge-
tireceği yeni bir siyaseti yok-
tu r. öteki adaydan daha faz-
la demokrat değildir. Putin de
demokratik bir Ukrayna'ya
karşı olamaz. Ancak, sınırla-
rında Amerikan kuklası rejim-
ler ve onun yaratacağı dü-
zensizlikler istemiyor.
Ukrayna bunalımında Av-
rupa Birliği umulmayan bir
zaaf göstermiş, ABD'nin
stratejik müdahalesinde ken-
dine düşeni yapmamıştır. Ör-
neğin, Ukrayna'nın NATO
üyesi olmasında bir yarar
görmediğini açıklayabilirdi.
Bu tavır Putin'e bir güven-
ce verecek ve VVashing-
ton'un yalnız ve yalnız bir Av-
rupa sorunu olan Ukrayna
seçimlerine karışmaması ge-
rektiğini de vurgulayacaktı.
ABD desteğiyle düşürülen
Yanukoviç'in, önceki başkan
Kuçma gibi, Ukrayna'yı NA-
TO'ya sokmadan yana olma-
dığını açıklaması ABD'yi ha-
rekete getirmiş, Amerikan
nüfuzunu Rusya sınırlarına
bir kez daha taşımıştır. Kuş-
ku yok ki, birçok Ukraynalı
demokratik bir toplum istiyor.
Kiev göstericilerinin bir bölü-
mü içtenlikle demokrattılar.
Ancak, Yanukoviç'e Doğu
Ukrayna'daki destek de ger-
çekti. Kazanan adayın şimdi
başkası oluşu ülkeye temel
bir değişim getirmiyor. Ame-
rika'nın bir gözdesinin dış
müdahalelerle seçilmesi dı-
şında...
ÇİZGİLlK KÂMIL MASARACI kamilmasaraci a mynet.com
r
^ -,
HARBİ SEMİIIPOROY semihporoyiayahoo.com
HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BILGIN hayatepik : mynet.com
"zonguldak'ta önceki gün 500 öğrencinin
ve arkasındon da 4ıroman yurttaşın
zehirlenmesine neden olan pastancci
serbest bırakıldı"..
r
O
o PASTAcryı BULUN
VE AMERtKAN
YURTTAŞIYAPIN
BÖYLE
RUH SAHIPLERINE
.BOP tCİN
IHTIYACIMIZ
VAR !..
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 4 Octık wıtw.mumtaz-nrikan. cotn
Büyükelçi
Fuaf-
Hufuîı
Tufaı/
MISfR, TURK ELÇIS/NI İSTEMİYOR!.
19S4-'T£ SU6Ü1V, A4/S/R t/ÜKÜMET/, TZ/R*:İy£ 8ÜyÜK£İJÇİ-
Sİ FtfAr HULUS/' TZ/G/ty 'IN ÜLK£y/ TEZKErMESİ İÇrKI
y/KMl'OÖfST £A*r SÜfZ£ TPNIMIşrt, MISIH'D/I KO4LU-
ĞIN Pei/£İLMESİUlN AKblMOı'IN, S/7f/t SEÇEN GEtUE-
&İL NEC/P yÖNErtMl, ///4A/EC>/}/V/<l AI' y
EL <oyMu$ru. rüft/a'YE BüyüziELÇış-r, su
tİ
Kt, SÜYÜK-ELÇ/MtN EŞ/NÎM PE H4HEMNL4
StNIRDIŞ/ ETM£K /SrjEM/fr/. E&rESİ
GÜH, 7-ÜM DİPLOM/lrr*: HUieALtAg U/ÇE
SAYILABAK &4tSULLAR/ A&4AJAH, OESrfJPEICİ
PAK/t KOMT&OL EPtl ( Ğ ' ) Üİ
TC
BEYOĞLU 2. AİLE MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2004/203
Davacı Fatma Coşkun tarafından davalı Murat Coşkun aleyhınc
açılan boşanma davasının yapılan açık duruşmaları sonunda,
Mahkememizin 03.12.2004 tarih ve 2004/203 esas, 2004/684 ka-
rar sayılı ilanıı ile Karabük, Safranbolu, üvaköseler Mahallesı, Cılt
62, llane 22, BSN 52'de nüfusa kayıtlı Abdullah- Penpe'den olma
1 7.1967 d lu Fatma Coşkun ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Mehmet
Ali-llatıce'den olma 01.05.1968 d.lu Murat Coşkun'un boşanmaları-
na karar vcrilnıiştır.
llamın ilan tarihindcn ıtıbaren 7 gün sonra başlamak üzere 15 gün
ıçınde temyiz edilmedığı takdirde son ıkametgâhı olan Pcrçem So-
kak, Denız Apartmanı No:17 Göztepe-Jstanbul adresindekı davalı
Mural Coşkun'a karann tebliğ yerine geçmek üzere ilanen teblığ
olunur. 27.12.2004
Basın: 60048
VEFATveTEŞEKKUR
AJNJNEMİZ
HATICE CANER in
vefatı nedeniyle cenaze törenine katılan, acımızı paylaşan,
çelenk gönderen ve manevi desteklerini esirgemeyen;
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız
Sn AZİZ KOCAOĞLU'na,
CHP tzmir îl Başkanı Sn. ALAATTİN YÜKSEL'e,
llçe Belediye Başkanlanmıza, CHP Izmir ll Teşkilatına,
tüm dost ve yakınlanmıza teşekkürlerimizi sunarız.
CANER AİLESİ
GÖRÜŞ
BEDRİ BAYKAM
Ateş Diiştüğü Yeri Yakar...
Güney Asya ülkelerine Hint Okyanusu'ndan dalga
dalga yayılan tsunami felaketi, Noel ve yılbaşı tatiline
gidenleri de, okyanustan geçinmeye çalışan milyonlar-
ca aileyi de mahvetti.
Bütün dünya üzüldüğünü dile getiriyor. Ancak her-
kesin hayatı bir şekilde akmaya devam ediyor. örne-
ğin ülkemizde yine meydanlarda on binlerce vatanda-
şın şarkılı türkülü kutlamalanyla yeni yıl karşılandı. Bel-
ki birkaç konser iptal edildi. Ama genelinde her şey
planlandığı gibi gitti ve herkes gönlünce eğlendi.
Maalesef ötesini de söyleyelim: Holiganlığın toplum-
sal alana, Taksim'e geçiş yaptığı bir ortamda, Hırvat mi-
safirlere neredeyse topluca tecavüz edecek kadar ken-
dinden geçmiş yeni bir kitle türü ile karşı karşıya kaldı-
ğımızı bile gördük. "Hayvan" bile deyip, bu sevdiğimiz
canlı türünü lekelemek istemeyeceğimiz kendini bil-
mezler, ne kanun ne misafirperverlik ne de tsunami fe-
laketi tanıyorlardı. Kadın kurşunlayanların medyada
gündelik bayrak yapıldığı birtoplumdan başka ne bek-
leyebiliriz ki? Ülkem ve insanlık adına utandım ve bu
sahneyi görüp müdahale etmeyen "diğer" vatandaş-
lanmızı da eşit derecede kınıyorum. Bu ülkede "Namus-
lu insanlar en az namussuzlar kadar cesur olmaya
mecburdur" diyen Inönü'yü yine hatırladık...
Emniyete bir çağrı: Korumasız üç turiste yapılan al-
çaklıkları televizyon görüntüsünden yola çıkıp lütfen
bulun ve en sert şekilde cezalandırın. Bunu yapamaz-
sanız, kamu vicdanında bu suça göz yumarak yenile-
rini teşvik etmiş olursunuz... Bizden hatırlatması.
11 Eylül olayı sonrasında hiçbir kanal, New York ha-
rabeleri arasında yayılmış binlerce ölünün çekimlerini
yapmadı; kan, dram ve cesetlerle dolu o sahneleri
"etik" nedenlerle yansıtmadı. İyi, güzel, anlaşılır birtu-
tum.
Peki Tayland'da, Hindistan'da bu felaketi yaşadıktan
sonra, son 10 günde biz neden en az 10.000 cesedin
yakın plan çekimlerini seyretmek durumunda kaldık.
Neden kimse buna karşı çıkmadı? New York'ta bu ul-
vi ve insan haklanna saygılı tavrı alkışlayanlar, neden
bu sefer yaygara koparmadılar?
Bir Allah'ın kulu çıkıp açıklasın: Asya'daölenler, "de-
ğersizlikleri" herkes tarafından tescil edilen 3. sınıf in-
sanlar mı? Dolar milyoneri Amerikalı cesetlerden ne
farklan var? Yoksa medya bu tsunami ölümlerini "med-
yatik" olarak çok ilginç buldu da dayanamadı mı? İyi
de New York'taki felaket sahneleri, konu ilgi çekicilik-
se, en az Endonezya ve Sri Lanka sahilleri kadar prim
yapmaz mıydı?
Yapardı tabii. Ama onlar üstün ırkın cesetleriydi. On-
lara tüm dünya saygı duyup "özel" ve çok trajik konum-
larını kabul ediyor ve bu görüntüleri tarihe havale edi-
yordu. Asyalılar ise onlara bu şekilde ilgi gösterip, ulus-
lararası yardım elde etmek için iliklerine kadar afişe
edildiklerine sevinebiliıierdi! Ne de olsa "insan hakla-
rı"n\, Amerikalılaria birtutacak halleri yoktu ya!
Yanlış anlamayın, biri çıkıp "Haber haberdir, her şey
gösterilmeli, istemeyen bakmasın" diyebilir. Budatar-
tışılabilir. Ama bu iki felaket arasında tam bir çifte stan-
dart yaşandı. Biz dahil herkesin, dünyadaki her vatan-
daşın "eşit" olduğunu anlaması lazım. CNN, pazargü-
nü kısa bir oturum yapıp, sözde bir ara bu konuyu tar-
tıştı. Ancak tabii hiçbir ikna edici gerekçe öne sürüle-
medi. Gülünç savlar söylendi, yok New Yorkluların ai-
lesi, yakınlan seyredermiş de... Güney Asyalıların aile-
si yok sanki...
Türkiye yardımını 1.250.000 dolar olarak saptamış.
İyi de JaponyaöOO milyon dolar yolluyorsa, bizim dev-
letin gücü de bu kadarcık mı diye bir göreceli soru ta-
kılıyor aklıma. Üstelik biz bu acıyı çok yakından biliyo-
ruz. Nedir bu gerekçe? "Oralar" uzak diye mi? Şık ol-
madı. Bu yardımı arttırmamız lazım. ABD de 35 milyon
doları, 350 milyona çıkarmakla yetinemez. Demokrat
senatörün hatırlattığı şu cümle var: "Biz Irak'ta 35 mil-
yon doları her gün sabah kahvaltısından önce harcı-
yoruz." Hint Okyanusu'na bir alarm sistemi koydurmak
kaça patlardı acaba? Her gün Irak'ta atılan kaç bom-
ba değerinde olabilir ki? Irak'ta ABD haftada bir milyar
dolar harcıyor!
Siz bu yazıyı okurken 150.000'lik ölü sayısı çoktan
geride kalmış olacak. Medyamız, şu anda bu acılı gün-
lerde bu ülkelere turizme gidenlere "insanlık düşmanı"
etiketini yapıştınyor. Gelen haberler ise farklı. Bu ülke-
ler ayağa kalkabilmek için acilen yaralarını sarmaya
mahkûmlar. Işte bu yüzden onlar istiyorlar yeniden tu-
rist gelmesini, hem de acılar bu kadar tazeyken. Tabii
ki isterseniz yalnız "yardımsevergönüllü" olarak da gi-
debilirsiniz...
Neden bu kadar duyarsızız? örneğin bu felakete
karşı anma törenleri, kutlama iptalleri veya yanya inen
bayraklar neden aklımıza gelmiyor?
Nerede hata yaptık? Avrupa bu insanlara bizden da-
ha uzak.. ama sanki daha yakın.
e-mail: bedbay(" tnn.net Faks: 0212 227 34 65
B U L M A C A SEÜAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDAN SAĞA:
1/ Kusma. 2/
Tavlada "üç"
sayısı... thanet
eden kimse. 3/
Tiirkçülüğün
bir kolunun
Türklerin As-
ya'daki eski
yıırduna verdi-
ğı ad... Doğu
Anadolu'da bir
trmak. 4/ Son-
suza kadar. 5/
Bir soru sözü... Telli
bahkçıl. 6/Gönül ayar-
tıcı, cilveli... Adları sı-
fat yapan bir yapım e-
kı. 7/Nazilerin politi-
kasında Germen ırkın-
dan kimselere yakıştı-
rılan ad... "Kuş olam -
— çırpam semalarda /
Emreyle güzelim fer- 8
man sendedir" (C.S. 9
Tarancı). 8/ Bir mağa-
zanın yalnız bir tür eşya satılan bölümü... Bir tembih
sözü. 9/Dağlann oyuk ve kuytu yerleri... Bağışlama.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Tann'dan suçlannın bağışlanmasını dileme. 2/ Bir
Asya ülkesinın başkenti.. Amaç. 3/Hiçbir üreticı ça-
lışmada bulumnadan, yalnızca mülkiinün geliriy le ya-
şayan kimse. 4/ Sevgide aldatma... Müzikte yapıt an-
lamında kullanılan "opus" sözcüğünün kısa yazılışı.
5/"— ömür bıter bir uzun sonbahar olur" (Yahya Ke-
mal).. Ergenlik sivilcesi. 6/Endonezya'nınplaka işa-
retı... lirkek geyik 7/1. Dünya Savaşı'nda Ingilizlerle
birlikte savaşan Avustralya ve Yeni Zelanda bırlikleri-
ne verilen ad... Neon elementinin simgesi. 8/ Damla-
nn üzerındeki kan atnıakta kullanılan büyük tahta kü-
rek. 9/ Iştahı açmak için yemekten önce alman içki.