18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OCAK 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA J V U J_j J_ \j ğ\ kultur(acumhuriyet.com.tr 15 Zekâi Ormancı'nın yeni sergisi, 16 Ocak'a kadar Artdepo Sanat Galerisi'nde görülebilir Kendi içselliğiylehesaplaşmaKAYA ÖZSEZGİN Zekâi Ormancı'nın resimlerinde, zengin biçimle birlikte ortak bir sorunsallık çizgisi üzerinde oluşan ve soyutçuluk bağlamında perfeksiyon (mükemmellik) aşamasına doğ- ru ilerleyen gelişimi, bu kez, kendi içinde bir kınlmaya uğruyor. Yeni sergisinde yer alan çahşmalar, sözkonusu kırılmanın, kökten bir değişimi değil, olsa olsa, bugüne kadar elde ettiği birikim ve deneyimin ışığı altında, bi- çim bulgularının nasıl bir dönüşümle karşı karşıya olabileceğinin deneysel anlamda ye- ni bir arayışı olarak yorumlanabilir. Yaşayan vc dönüşen, kendi gerçeklik kanıtlarım orta- ya koyabilmek için, böyle bir dönüşümün ge- rekçelerini, gene kendi biçim bulgularına da- yanarak çözmeye çalışan bir sanatçmın ifa- de potansiyeli, kendi sınırlarıyla bağımlı kal- dığı sürece, kendine yeterli olanakları, ken- di bünyesi içinden üretir. Belli bir aşama için, dışardan aktarılacak malzemeye ihtiyaç duy- mayacağından, kendine özgü bu potansiyel güçle yetinir; çünkii, yapacağı yeni şeyler, daha önce yapmış olduklarının inandırıcı eti- ketini üzerinde taşıyacak, bir başka deyişle, daha önce ürettikleri, bundan sonraki aşama- lann da güvencesi olacaktır. Ayrıntıda dinamizm Bu açıdan, görsel biçimin inandıncı bir içe- rikle dolu olması gerekecektir. Soluk alıp ve- ren, üzerinde yer aldığı zeminle dolaysızca bütünleşen biçim olgusu, aslında spekülatif kurgunun karşı alternatifini de yaratmış de- mektir. Zekâi Ormancı'nın her ayrıntıda di- namizm unsurunu kendi yapısı içine yedirmiş olmanın doğatlığıyla, bugüne kadar sanat gündemindeki yerini sahiplenmiş ve koru- muş olan sanatçı tutumu, böyle bir alternati- fi, bilinçle benimsemiş olmasının bir sonu- cudur. Kendi koşulları içinde, deneysel araş- tırmalarla olgunlaşan ve biçimlerin karşılık- lı ilişkilerini bu araştırmalar doğrultusunda çözmeye yönelik bir inandırıcılık düzeyin- zekâi Ormancı için soyutçuluk, önünde sonunda, bir "anlam" nüansına dayalı olabildiği ölçüde, kendi varlık gerekçesini de içinde taşıyabileceği kuralıyla açıklanabilir. Her şey gibi, bu anlam da değişime ve dönüşüme açık olabildiği ölçüde, bu gerekçeyi dışa vurabilme şansına sahip olacaktır. de, kendine haklı bir yer açmış bulunan bu tu- tum, onun, kendini aşma çabasından kaynak- lanıyor. Burada, kendini aşma deneyiminin, hep kendisi kalarak, kendi yaptıklarıyla ba- ğımlı olmaya özen göstererek izlenen bir ça- lışma yöntemi açısından önemli olduğunun altını çizmek gerekiyor. Zekâi Ormancı, ken- di kimlikselliğini ortaya koyma uğraşı için- de olmuştur bugüne kadar. Resimlerinde üst- lendiği soyutçu biçim analizleri, kökenini, devinimsel bir metamorfoz mantığıyla açık- layabileceğimiz yaşanmış olguların tasarı- mında bulur. O nedenle, yapılanndan gelen soyutluğa rağmen, onları, aynı zamanda, so- mut bir içerikle de dolduran inandırıcılıkla- rı, izleyeni çeker. Yeni resimlerde, bu biçim ve içerik ilişki- si saklı rutulmakla beraber, yeni bir dönüşü- me de uğramakta, biçim elemanlarını zemin- den ayıran net konturlar yumuşamakta, böy- lece devinim, yeni bir ifade retoriğiyle biraz farklı bir alana doğru kaymaktadır. Resmin altyapısı, kökten bir değişime uğramadığı için, bu alanın farklılığı, bizi ilk bakışta şa- şırtmıyor doğal olarak. Somut içerik kavra- mını bünyesinde taşımaya devam eden di- rimsellik (" vitalize"), bu yeni resimlerde ha- fifçe yön değiştirmiş oluyor yalnızca. Kesin çizgiler, yer yer eriyor ve bızim dikkatimiz, bu dolaylı ve görece dağılmanın, içeriğe iliş- kin mesajlan ne ölçüde etkilediği sonınu üze- rinde düğümleniyor. üaha önceki çalışma- larda, sert ve haşin renk ve biçim patlamala- rı halinde kendini gösteren atak vurgular, bu kez, birkaç resimde tipik bir oluşumla, an ve duru zeminlere daha geniş bir yer verilmesi- ne yol açan arınma olgusuyla yer değiştiriyor. Devinimin, durulmaya ve sükûnet duygusu- na dönüşmeye doğru yol aldığının kanıtı ve- ya göstergesi sayabileceğimiz bu değişim (dönüşüm), sonuç itibarıyla, yaşamın gelgit- lerle dolu bir karşıtlıklar yumağını içinde ta- şıdığı gerçeğine bir gönderme olarak da alı- nabilir. Değişime ve dönüşüme açık olabllmek Sanatçı tavrı ve yorumu açısından, Zekâi Ormancı için soyutçuluk, önünde sonunda, bir "anlam" nüansına dayalı olabildiği öl- çüde, kendi varlık gerekçesini de içinde ta- şıyabileceği kuralıyla açıklanabilir. Her şey gibi, bu anlam da değişime ve dönüşüme açık olabildiği ölçüde, bu gerekçeyi dışa vurabilme şansına sahip olacaktır. Kanım- ca, bir anlamda, sanatın değişmez ilkesi olarak da göz önüne alabileceğımız bu in- celikli kavrayış, Zekâi Ormancf ya kendi kuşağı içinde ayıncı bir yer açmakla kal- mamış, sanatının gelecekteki oluşum aşa- malannı aydınlatacak bir ölçüt olma düze- yini de şimdiden yakalamıştır. (Tel: 0 212 351 97 13) BURHAN ÖÇAL VE PETE NAMLOOK'TAN ORTAK ÇAL1ŞMA Farklı türler bir albümde buluştu... Kültür Servisi - Vurmalılar usta- sı Burhan Öçal ve çağdaş elektro- nik müziğin en üretken şarkı yazar- larından Pete Namlook, ortak çalış- malan 'Sultan Orhan'ı müzikse- verlere sunuyor. Osmanlı Impara- torluğu'nun ihtişamından ve tüm padişahların yaşamından kesitler sunan, 'Sultan' dizisinin 3. albümü 'Sultan Orhan' iki usta müzisyeni bir araya getiriyor. 'Nereden Geli- yorsun' adı altında 7 bölümden olu- şan albümde, vurmalı ritimlerden geleneksel Türk ve Osmanlı halk müziğine, 'chill out' ve postrave döneminin en etkin abmı olan am- bient'a kadar farklı türler benzersiz bir biçimde harmanlanıyor. Evrensel ve yerel müzik bir arada Birçok geleneksel çalgının otan- tik özelliklerinin yitirilmeden kulla- nıldığı albümde, tüm vurmalılar ve telli sazlarda Öçal var. Tüm sözler Öçal tarafından yazılıp seslendiril- miş. Ambient türüyle adı birebir anılan Frankfurt çıkışlı Namlook ise tamamıyla akustik hissi veren elekt- ronik altyapının miman. Evrensel- le yereli birleştiren albümün son i- ki bölümü ise bizi yakın tarihimize götürüyor. Darbukaya yeniden uyarlanan ritim dilini vokalleriyle harekete geçiren Öçal, klarnet ve vurmalı sazlarla Trakya havalannı estiriyor. (0 212 334 01 30) Vurmalılar ustası Burhan Öçal. KÜLTÜR * SANAT 7 OCAK'TA SİNEMALARDA. Fotoğraf Vakfı'nın düzenlediği yanşmaya başvurular sürüyor Fotomuhabirleri yarışıyor -•• bulutları beMerkenYÖNETMEN: iJEŞÎM USTAOĞLU % Rüçiıan Çalışkur Rıdvan Yağcı * % îsmail Baysan EFES EFESPilsen v e s a n a t a k a t k ı l a r ı a r t a r a k s ü r e c e k . Kültür Servisi - 2001 yılı Haziran ayında kurulan ve 26 Kasım 2004 tarihli Resmi Ga- zete'de kuruluşu resmen ilan edilen Fotoğraf Vakfı bu yıl da yanşma, seminerler ve sergile- riyle fotoğrafseverlere hizmet veriyor. Bu yıl 48.'si düzenlenecek olan World Press Photo Yarış- ması'nın başvuruları devam ediyor. 2004 yılı için- de basında yayımlan- mak üzere çekilen fo- toğraflara açık olan yanşma, spot haber, genel haber, haber- lerde insan, spor (ha- reket), spor (hikâye- ler), çağdaş konular, günlük hayat, portre- ler, sanat ve eğlence, doğa başlıklı 10 kate- goride, tek ve dizi fotoğraf dal- lannda yapılıyor. Dijital katılı- mın özendirildiği yarışmada saydam ve manipülasyon, kom- pozit veya çoklu pozlanmış fo- toğraflar kabul edilmiyor. Ya- rışmanın birincisi 10.000 eu- ro'luk para ödülünün yanısıra en yeni Canon dijital fotoğraf makinesinin de sahibi olacak. Son başvuru tarihi 13 Ocak olan yarışmada ödül alan fotoğraflar bir albümde toplanıyor ve bu fo- toğraflardan oluşacak olan ser- gi dünyanın pek çok ülkesini dolaşıyor. Başkanlığını Arjan- tinli fotoğrafçı Diego Gold- berg'in yapacağı 13 kişilik se- çici kurul, 11 Şubat'ta ödülleri açıklayacak, ödül töreni ve ser- gi açılışı ise Nisan 2OO5'te ya- pılacak. Fotoğraf Vakfı'nın düzenledi- ği İstanbuPun Samatya semtin- de bir sokak olan lçkalpakçı Çıkmazı'ndaki günlük yaşamı yansıtan 'İçkalpakçı Çıkmazı- Bir Sokağın Monografisi' fo- toğraf sergisi, 28 Şubat'a kadar • 2004 yılı içinde basında yayımlanmak üzere çekilen fotoğraflara açık olan yanşma, spot haber, genel haber, haberlerde insan, spor (hareket), spor (hikâyeler), çağdaş konular, günlük hayat, portreler, sanat ve eğlence, doğa başlıklı 10 kategoride, tek ve dizifotoğraf dallarında yapılıyor. Berlin Kreuzberg Müzesi'nde izlenimde olacak. Fotoğrafçı Kemal Cengizkan ve Dora Günel ile sosyologlar Ebru Soytemel, Gamze Toksoy ve Gülay Kayacan ın iki yıllık ça- lışmaları sonucunda ılk kez Ey- lül 2002'de açılan sergi, şimdi- ye kadar Türkiye'de dokuz şe- hirde ve kasım ayında Berlin'de VVerkstaad der Kulturen'de sa- natseverlerle buluşru. Öte yandan Fotoğraf Vakfı gi- rişimiyle düzenlenen Temel Fo- toğraf Eğitim Seminerleri bu yıl da yapılıyor. Hafta içi kursları _ _ _ _ _ bugün, hafta sonu kursları 8 Ocak'ta başlayacak olan 5 haftalık seminerde, fotoğraf tekniğinin gelişim süreci, fo- toğraf makinelerinin mantığı ve işleyişle- ri, fotoğraf makine- lerinin ve objektifle- rinin türleri ve kulla- nım alanları, fotoğ- rafta temel değişkenler, enstan- tane ve diyafram, hareket etkisi ve net alan derinliği, pozlama ve değerlerin kullanımı gibi ko- nu başlıkları ele ahnıyor. Uzak' Britanya'da yılın (ilmi • Kültür Servisi - Nuri Bilge Ceylan'ın 'Uzak' filmi Britanya'nın ünlü kent dergisi Time Out tarafından 2004 yılının en iyi filmi seçildi. Britanya'da gösterime giren tüm filmler arasında yapılan değerlendirmede, Walter Salles'ın ülkemizde de gösterilen 'Motosiklet Günlüğü' filmi ikinci, henüz Türkiye'de gösterime girmeyen, Richard Linklater'ın 'Before Sunset' filmi de üçüncü seçildi. Uzak, geçen yıl Cannes Film Festivah'nde aldığı Jüri Özel Ödülü ıle çok önemli bir başarıya imza atmıştı. Figen Aydıntaşbaş resimleri • Kültür Servisi - Figen Aydıntaşbaş'ın kişisel resim sergisi 8 Ocak'a dek Oda Sanat Galerisi'nde yer alıyor. Sergide, geleneksel bir tema olan 'iç mekân' çalışmalarını, insanları, bu insanlan kuşatan eşyaları ve durumları kapsayan mizahi bir yaklaşımla ele alıyor sanatçı. Çalışmaların çıkış noktası ise fotoğraftaki 'an'. Sanatçının bazı yapıtlarında sergilediği yaklaşım da soyutlama eğiliminde, değişik yorumlara açık, doğaya ait sanatsal ve mimari formlardan oluşan kompozisyonlar. (0 212 244 90 31) 'Sevgili Karım' izleyici karşısında • Kültür Servisi - Kayra Şenocak'ın yazıp yönettiği 'Sevgili Karım' adlı oyun 8, 12 ve 29 Ocak günleri saat 21 .OO'de Akatlar Kültür Merkezi'nde izleyiciyle buluşacak. Hakan Yılmaz, Sinemis Candemir, Murat Ergür, Hilmi Erdem, Erdem Baş, Arzu Budak ve Murat Ölmez'in rol aldıkları, eşinin 500 bin dolarlık hayat sigortasını alabilmek için aile avukatıyla bir olup kocasını öldü gösteren bir kadının içine düştüğü durumu komik bir dille anlatan 'Sevgili Karım' oyunu, kahkahayı sevenler için ideal bir aile komedisi. Kemal Başar Romanya'da • Kültür Servisi - Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı Kemal Başar, aldığı resmi davet üzerine, Romanya'nın devlet tiyatrolarından biri olan Teatrul G.A. Petculescu'da, lsrailli yazar Nava Semel'in 'The Child Behind The Eyes' adlı yapıtını yönetmek üzere, 7 Ocak'ta Romanya'ya gidiyor. 25 Şubat'ta ilk gösterimi yapılacak ve Avrupa'nın çeşitli kentlerinde de sergilenecek olan oyunun özgün müziklerinin bestecisi ise Kemal Günüç. Romanya'da oyun sahneye koyacak ilk Türk yönetmen olan Kemal Başar, Eylül 2005'te de Teatrul Maria Filotti'de, Tuncer Cücenoğlu'nun 'Çığ' adlı yapıtını yönetecek. Eastvvood genç oyuncu istiyor • Kültür Servisi - Clint Eastwood kamera arkasına geçeceği yeni filminde 26 yaşından büyük kimsenin rol almayacağını söyledi. Hollywood'un Oscar'lı yönetmeni İkinci Dünya Savaşı'nı anlatacak olan 'FlagsOfOur Fathers' (Atalarımızın Bayrakları) adlı son projesinde yer alacak oyuncuları 26 yaşından küçük adaylar arasından seçeceğini açıklayınca yaş sınırına takılan birçok genç oyuncunun hayalleri suya düştü. 75 yaşındaki Easrvvood, "Hikâyeningeçtiği dönemde yer alan adamların yaş ortalaması 19'du. Dolayısıyla ben de bu konuda filmde gerçekçi bir yaklaşım sergilemek açısından oyuncu kadrosunu seçerken 26 yaş sının koymayı uygun gördüm" dedi. Yıldızlar tsunami için söylediler • LONDRA (AFP) - lngiliz müzik yıldızları tsunami kurbanlanna yardım amacıyla albüm çıkarmak için bir araya geldiler. Cliff Richard, Boy George ve opera şarkıcısı Russell Watson 'Grief Never Grows Old' (Acı Hiçbir Zaman Yaşlanmaz) adlı albümde söyleyecekler. Albümden elde edilecek gelirin tümü Doğal Afet Acil Durum Komitesi'ne bağışlanacak. Albümün bıttıği ve bir hafta içinde müzik marketlerde yerini alacağı belirtildi. Ronan Keating, Jamie Cullum, Bee Gees topluluğundan Robin ve Barry Gibb, Chris Rea ve Olivia Nevvton John'ın da albümde söylemesi bekleniyor. BUCUN • CEMAL REŞtT REY KONSER SALONU'nda saat 19.30'da Istanbul Oda Orkestrası, şef Emre Aracı, 'Polkalar Sultanı V. Murad'ın 100. Yıl Konseri'. (0 212 232 98 301 • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde saat 20.00'de 'Beyoğlu Caz Günleri', Carmen Lundy (vokal), Robert Glasper (piyano). (0 212 252 35 00) M ATATURK KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 20.00'de 'Jenufa' adlı opera. (0 212 243 10 68) • YAP1 KREDİ KÜLTÜR SANAT MERKEZİ Sermet Çifter Salonu'nda saat 18.30'da, konuşmacı Füsun Ertuğ, konu "Geçmişten günümüze Ege-Akdeniz kültüründe doğadan gıda olarak yararlanma'1 (0 212 252 47 00) • NARDIS JAZZ CLUB'da saat 21 JO'da 'Genco Ari Trio' konseri. (0 212 244 63 27) • İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ Dolapdere Kampusu sinema salonunda, saat 15.00'te 'Güzel İnsanlar', saat 17.00'de 'Yağmurdan Önce', saat 20.00'de 'Ulysses'in Bakışı'. (0 212 311 50 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle