18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 OCAK 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tinerle oynarken yanan küçük Cankat'ı öğretmeninin verdiği karne hayata bağladı Ölümünkıyısından yaşamaSÜLEYMAN BOYOĞLU Cankat 9 yaşında, güzel ve sevim- li bir çocuktu. Biraz da yaramazdı. Okula yeni başlamıştı. Cankat ve ar- kadaşlan bir gün parkta "çocukça" oyun oynarlarken ellerine nereden ve nasıl geçtiyse bir tiner şişesi geçti. İçindekini sıt zannedip birbirlerinin üzerine atmaya, sıçratmaya başiadı- lar. Parkın bir ucundan öbür ucuna, koşturup durdular. Bu madde bazen de gözlerine kaçıyordu ama olsun oyun daha keyifliydi. Zaten oyunun da heyecanıyla gözlerinin yandığını hissetmiyorlardı. Yorulup oyuna biraz mola verdiler. Bu arada Cankat önüne şöyle bir baktı ve ağlamaya başladı. Ağlama- sının nedeni kazağının önünün epey- ce ıslanmış olmasıydı. Annesinden işiteceği azan düşündükçe Cankat'ı daha da büyük korkular kaphyordu. Koşuşturmaktan zaten kızarmış olan yanakları, daha da al al olmuştu. Cankat alevler Içlnde Bu arada, Cankat'ın ağlamasına üzülen arkadaşlanndan K.'nin aklına parlak bir fikir geldi. Arkadaşını bu üzüntüden kurtarmak için bu fikri he- men uygulamalıydı. Öyle de yaptı. Oyun oynamak için aldığı çakmak cebindeydi. Eee daha ne duruyordu. Arkadaşının ıslanan kazağının ve pan- tolunun önünü kurutmalıydılar. Kurutmak için ne eksikti bir gaze- te parçası, o da parkın içinde çokça vardı. K. hemen bir gazete parçasını buruşturup çakmağı çakarak tutuş- turdu. Cankat'a da dönüp, "Cankat korkma!.. Bak göreceksin birazdan kazağın ve pantolonun kuruyacak, annenden de dayak yemeyeceksin!.." demesiyle tutuşan gazete kâğıdını | Babası Mahmut Sayım Cankat'a moral veriyor. l Iköğretim üçüncü sınıf öğrencisi olan küçük Cankat Sayım, Istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi'nde iki ay tedavi gördüğü için okula gidemedi. Ancak öğretmeni Hakan Uyguntürk, okula davet ettiği Cankat'a karne sürprizi yaptı. Karnesini alan Cankat, bütün ağrılarını ve yaşadığı acıları bir anda unuttu. Cankat annesi Melek Sayım'la birlikte. Cankat'a doğru uzatması bir oldu. Yanan gazete kâğıdının kazağa değ- mesiyle bir anda parlayan alevler kar- şısında şaşkına dönen K - ve diğer arkadaşlan kaçmaya, Cankat ise ba- ğırmaya başladı. Cankat hem koşuyor, hem de elle- riyle tutuşan kazağını söndürmeye çalışıyordu ama alevler giderek büyü- yor, karnını, çenesini, oradan da kaş- larını ve saçlannı sanyordu. Cankat bir başına kalmıştı. Artık bağıramı- yordu da... Çünkü korkudan alevlere teslim olmuştu. İki Azeri söndürdü Oysa parkın karşısında karşılıklı iki tane kahvehane bulunuyordu. Ar- kadaşlarından birisi bu kahvelerden birine gidip yardım istese Cankat'ı saran alevler kısa sürede söndürüle- bilirdi. Ama sonuçta korku ve şaş- kınlık içinde olan çocuklann hepsi de çil yavrusu gibi dağılmıştı. tşte tam Cankat alevlere teslim ol- muşken, parkta bir bankta sohbet eden Azeri uyruklu iki kişi önce oyun zan- nettikleri duruma müdahale etme ge- reği duydular. Çünkü bu bir oyun ola- mazdı. Bir çocuk diri diri yanıyordu. Hemen esmer tenli ve zayıfolanı üze- rindeki ceketini çıkararak, Cankat'ı sarmaya çalıştı. Alevler o kadar bü- yümüştü ki, bu işi yapmakta zorlanı- yordu. Ama sonunda Azeri vatanda- şı, yangının üstesinden gelmiş, Can- kat'ın tutuşan elbiselerini söndürme- ye başlamıştı ki, kahveden olayı du- yanlarda yetişti. Cankat bir otomobile bindirilerek, Istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi'ne kaldınldı. Cankat, hastanede iki ay süren teda- vinin ardmdan taburcu edildi. Ancak, ağnlan hâlâ dinmemiş, yaralan iyi- leşmemiş, okuldan da geri kalmıştı. Karne sürprizi Yalnız, öğretmeni ona güzel bir sürpriz hazırlamıştı. Hastanede yat- tığı sürece hemen hemen hergün te- lefonla Cankat'ın sağlığı hakkında bilgi alan öğretmeni Hakan Uygun- türk, annesi Melek'ten karne günü il- köğretim üçüncü sınıf öğrencisi olan Cankat'ı okula getirmesini istedi. Cankat ve annesi büyük bir heya- canla okula gittiler. Cankat, oturmak- ta hâlâ güçlük çekse de sırasına otur- du. Öğretmen karneleri dağıtmaya başladı. Cankat ile annesinin hüzün- lendiği dikkat çekiyordu. Öğretmenin "Cankat Sayım" demesiyle annesi ve Cankat, şaşkın- lık içinde birbirlerine baktı. Ancak öğretmenin karnesini ona uzatmasıy- la birlikte bütün ağnlannı ve sızılannı unutan Cankat, bir hamleyle öğret- menin boynuna atıldı. Öğretmeni ile uzun bir süre kucak- laşan Cankat, büyük bir sevinçle evinin yolunu tuttu. Bu sevinç, akşam eve gelen babayla da paylaşıldı. Böylece aylardır çekilen ıstırap bir anda yerini tt karnesevinci"ne bırakmış, yaşamanın güzelliği ve okumanın önemi bir kez daha anlaşılmıştı. MALÎYE BAKANLIĞI ÖDEME KAPSAMINA ALDI Dargelirliye tüp bebek müjdesı ANKARA (ANKA) - Türkiye, lıteratürde "zorunlu sağlık sorunu" olarak ifade edilen tüp bebek uygulamasını artık "tedavisi zorunlu hastahk" olarak kabul ediyor. Devlet, bu yıl ilk defa tüp bebek uygulamasını ödeme kapsamına aldı. Edinilen bilgiye göre, Maliye Bakanlığı'nın hazırladığı 2005 yılı Bütçe Uygulama Talimatında tüp bebek de sağlık güvencesine alındı. Devlet, bazı şartlar getirerek çocuğu olmayan çiftlerin tüp bebek masrafını karşılayacak. Talimatnamede, tüp bebek uygulamasının istismar edilmemesi için bazı önlemler de alındı. Tüp bebek sahibi olmak isteyen sosyal güvenlik kapsamındaki çiftler, öncelikle eğitim ve araştırma hastanelerinden tıbbi yönden bebek sahibi olamayacaklarına dair sağlık kurulu raporu alacaklar. Kurul raporunu alan çiftler, tüp bebek uygulaması yapan devlet ya da özel hastane ve merkezlere başvurabilecek. Tüp bebek sahibi olmak isteyen çiftin masraflannı devlet en fazla üç denemeye kadar ödeyecek. Üçüncü denemenin sonucunda da bebek olmuyorsa devlet çiftin sonraki hastane masrafını ödemeyecek. BEYÎN KANAMASI GEÇÎREN HAMlLE EŞl KOMADA Italyan babanın zor kararı ROMA(AA)-ltalya'da iyileşme imkânı bulunmayan komadaki kadının karnındakı 23 haftalık bebeğin kaderini tartışan doktorlar, son kararı babaya bıraktılar. Cenova'daki San Martino Hastanesi Ahlak Kurulu, ceninin durumunu görüşmek ve karara bağlamak için toplandı. Dört saat süren tartışmada bebeğin akıbeti hakkında karara varamayan doktorlar, bebeğin kaderine, babanın kendi vicdanının sesini dinleyerek karar vermesi gerektiği konusunda uzlaştılar. Bir çocuk annesi 36 yaşındaki hamile kadın, Noel'den hemen sonra beyin kanaması sonucu ağır komaya girmişti. Doktorlara göre, makineye bağlı olarak yaşatılan ve hayata dönme şansı bulunmayan kadının karnındaki cenin, dünyaya gelmesi halinde körlük veya nörolojik yetersizlık gibi ciddi sağlık sorunlanyla karşılaşabilecek. Italyan yasaları, doktorlara umutsuz hastaların solunum cihazının fişini çekme hakkı tanıyor. Ahlak kurulundan Profesör Renzo Celesti,, "Böyle durumlarda bebeklerin yarısı doğumdan sonra büyük handikaplar- la karşılaşır" diyerek bunun, tamamen somut bir klinik sorun olduğunu söyledi. İyi havalandınlmamış ameliyathanelerde hastane enfeksiyonu ölüm oranlannı iki kat arttınyor Hem sağlığahem cebe zararlı ŞULEKÖKTÜRK Hastane enfeksiyonlarının, iyi havalandırma düzeneği kurulmamış ameliyathaneler nedeniyle geliştiği öne sürüldü.ABD'de yılda 15 bin kişinin ya- şamına mal olan hastane enfeksiyon- ları, ölüm oranlannı 2 kat arttınyor. Hastanede kalma süresini 10-20 gün uzatan enfeksiyonlar, kullanılan anti- biyotikler nedeniyle yılda milyonlarca doların harcanmasına da yol açıyor. Dünyada yılda 5-10 milyon kişi has- tane enfeksiyonuna yakalanırken, Tür- kiye'de 300-400 bin kişi hastane enfek- siyonlan ile savaşıyor. Türkiye'de 2001 yılında yapılan bir çalışmaya göre de hastane enfeksiyonlan hasta başına 442 dolar ek harcamaya neden oluyor. Uz- manlar, hastane enfeksiyon hızının has- tanenin kalite ölçütü olduğunu belirte- rek herkesin, hastane enfeksiyonu da- ha düşük hastaneyi seçme hakkına sa- hip olduğunu vurguluyor. Kuluçka döneml 2-5 gün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksi- yon Hastalıklan ve Klinik Mikrobiyo- loji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Re- cep Öztürk, bir enfeksiyona hastane enfeksiyonu denebilmesi için, hastane- ye yatıştan 48-72 saat içinde gelişme- si gerektiğini belirterek "Her hastalı- ğuı bir kuluçka döncmi vardır ve bu 2- 3 gün kadardır. Yani kişi enfeksiyonu hastaneye yatmadan önce kapmış ola- biür. Bunu ayırmak gerek" dedi. Hastane enfeksiyonlarının yüzde 50'sinin kişinin kendi vücudunda yer- • Türkiye'de 400 bine yakın kişi hastane enfeksiyonları ile savaşırken hastalığın kişi başına maliyeti 450 dolara çıkıyor. Prof. Dr. Öztürk, "Tüm önlemler alınsa da enfeksiyon yüzde 35 azalıyor" dedi. Tevfik Peker deABD'de2gün olan ameliyat sonrası hastanede kalma süresinin Türkiye'de Öztürk Peker enfeksiyon nedeniyle 15 güne çıktığını söyledi. leşen mikropların, başka yerlere geçe- rek enfeksiyona yol açmasından kay- naklandığını ifada eden Öztürk, hasta- nnı vücut direncinin düşük olmasının da hastalanmasında en önemli neden olduğunu söyledi. Hastane enfeksiyon- larının engellenmesi için çeşitli önlem- lerin alınabileceğini anlatan Öztürk, "Bütünönlenüerinalınması durumun- da,hastaneenfeksiyonlanyüzde35ora- nında azaltdabiliyor" dedi. Makina Mühendisleri Odası Istan- bul Şube Başkanı TevfikPeker, hasta- ne enfeksiyonlannın, iyi havalandırma düzeneği kurulmamış ameliyathane- ler nedeniyle geliştiğini savunarak, Dünyada yılda 5-10 milyon kişi hastane enfeksiyonuna yakalanıyor. ABD'de ameliyat sonrası hastanede kalış süresinin 2-3 gün olmasına kar- şın bu sürenin Türkiye'de hastane en- feksiyonlan nedeniyle 14-15 güne çık- tığını söyledi. Enfekslyonun nedenlerl • Hastanede yoğun antibiyotik kul- lanımı nedeniyle antibiyotiklere di- rençli mikroorganizmalar ortaya çıkı- yor ve tedavileri güç oluyor. • Hastane enfeksiyonlannın yakla- şık yüzde 50'si hastanın kendi vücudun- da yerleşik olan, ancak niteliği değişen mikroorganizmalardan kaynaklanıyor. • Hastane personeli, hastalar ve zi- yaretçiler hastane enfeksiyonlannı di- ğer hastalara taşıyabiliyor. • Hastanede yatan kişilerin çeşitli işlemler nedeniyle vücut bütünlükleri bozuluyor ve bu kişiler mikroplara kar- şı savunmasız hale gelebiliyorlar. Hastane enfeksiyonlan arasında en çok ölüme neden olanlann ise zatürree ve sepsislerin olduğu biliniyor. Enfek- siyonlar, görülme sıklıklanna göre id- rar yolu enfeksiyonlan, cerrahi alan enfeksiyonlan, hastane ile ilişkili zatür- reeler ve sepsısler (mikrobun kana kanşmasunn ardından ortaya çıkan tab- lo) olarak sıralanıyor. ALINACAK ÖNLEMLER • Hastane enfeksiyonlanndan korunmanın en basit yolu, el- leri yıkamak. • Her hastanede "enfeksiyon kontrol komitesi" kurulma- sı ve buralarda gerekli per- sonelin istihdamı. • Enfeksiyon kontrol korrüte- sinin sürekli bir izleme ça- lışması yapması. • En çok enfeksiyonun yoğun bakımlarda görülmesi nede- niyle, buralarda 2 yatağa bir hemşire istihdam edil- mesi. • Hastaların bilinçlenmesi için sürekli eğitim verilmesi. • Ülke genelinde idari düzey- de gerekli desteğin verilme- si. • Sağlıkla ilgili sivil toplum ör- gütlerinin sürekli eğitime katkıda bulunması. • Hastanelerde gelişigüzel an- tibiyotik kullanımının ön- lenmesi, uygun dozda, uy- gun antibiyotikle enfeksi- yonlann tedavisi. • Sterilizasyon, dezenfeksiyo- nun akılcı bir şekelde ya- pılması. • Ameliyathanelerin uygun şe- kilde havalandınlması, ah- nabilecek önlemler arasında sıralanıyor. ÇOCUKLARA CÎNSEL TACÎZ SAVI 'Örnek' köyün• • I • • • • muduru cezaevinde Barbaros Çocuk Köyü'nde yaşayan 12 çocuğa cinsel tacizde bulunulduğu ve ilişkiye girildiği iddialarıyla ilgili olarak Köy Müdürü Erdal Tunca, Urla Şoforler Odası Başkanı ve Urla Belediye Meclisi Üyesi Güray Öz'ün oğlu Yiğit Öz, köyde çalışan görevli Vehbi Yiğit ve Evren Coşkun tutuklandı. OZANYAYMAN Erdal Tunca URLA - Urla'daki Barbaros Cocuk Köyü'nde cinsel taciz olayına karıştıklan gerekçesiyle aralarında köy müdürü Erdal Tünca'nın da bulunduğu 4 kişi tutuklandı. Jandarmanın 2 ay önce aldığı istihbaratın ardından Barbaros Çocuk Köyü'nde, cinsel istismar konusunun üzerine gitmesi sonrası yaşanan gelişmeler mahkeme salonunda noktalandı. Hâkim samklardan Köy Müdürü Erdal Tunca, Urla Şoforler Odası Başkanı ve Urla Belediye Meclis Üyesi Güray Öz'ün oğlu Yiğit Oz, köyde çalışan görevli Vehbi Yiğit ve civar beldede yaşayan Evren Coşkun'un tutuklanmasına karar verdi. Türkiye'nin örnek projesi arasında gösterilen ve 1997 yılında hizmete giren köyde, 12 çocuğa yönelik cinsel taciz savlan üzerine jandarma, Köy Müdürü Erdal Tunca, köyde görevli doktor ve sosyal hizmet uzmanımn da aralarında bulunduğu 15 kişiyi pazartesi günü gözaltına almıştı. Ifadelerinde, çocuklann konuyla ilgili kendilerine şikâyette bulunmadıklannı söyledikleri öğrenilen müdür, sosyal hizmetler uzmanı ve doktor serbest bırakılmıştı. Tünca'nın yerlne şevket Perçin Görevinden alınan Tünca'nın yerine valilik karanyla Izmir Huzurevi Müdür Yardımcısı Şevket Perçin getirildi. Perçin, önceki geceden beri köyde kaldığını belirterek "Köyde toplam 78 çocuk kalıyoı. Yaşananlar çocuklann psikolojilerini ohımsuz etkiledi. Daha fazla etkilenmemeleri, işleyişin sağhklı sürmesi için valilik tarafindan görevlendirildinr dedi. Izmir Valisi Yusuf Ziya Göksu da, "Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurunıu Müdürlüğü'nden 2 müfettiş talep ettinı. Soruşturmanuı selameti bakımından, çocuk köy ü nıüdürünü, sosyal hizmetler uzmaıunı ve doktoru da geçici tedbir olarak görevden uzaklaştırdım" dedi. KÜÇÜK KESİKLERLE ÇIKARILIYOR Varislere estetik çözüm ŞULEKÖKTÜRK Kadınlarda erkeklere oranla 4 kat daha fazla görülen varisler, çok büyük olsa dahi 1 milimetrelik kesiler açılarak tedavi edilebiliyor. Mikro-kesi olarak adlandırılan yöntemde, varis bu küçük kesiklerden çıkanldığı için, ameliyat sonrası estetik olarak da kötü görüntüye neden olmuyor. Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Kalp ve Damar Çerrahı Dr. Emir Yusuf, kanı kalbe geri taşıyan toplardamann, kan akışmın kalbe doğru olmasını sağlayan kapakçıklar içerdiğini belirterek toplardamarlarda oluşan tıkanıklıklar ve aşın basınç nedeniyle bu kapakçıkların bozulduğunu ve bacaklarda gelişen yüzeysel toplardamarların varisi oluşturduğunu söyledi. Kilolu kişilerde varisin görülme ihtimalinin daha fazla olduğuna işaret eden Yusuf şöyle devam etti: "Mikro-kesi olarak adlandırılan tedavi yönteminde, varisler 1 nını. veya daha küçük kesilerden çıkanhyor. Yöntemde sağlam dokulaıia damarlann korunması ve hastalıkh damarlann tamamımn büyük bir titizlikle çıkardması sonucu, hastalığın tekrarlaması pratik olarak önleniyor, iz de kahmyor. Hastalanmız genelde 30-45 dakika süren bir girişimden sonra evlerine dönebiu'yor, girişimden sonra ağrı olmuyor. 2 gün sonra işbaşı yapılabiliyor. 2 müimetre ve yukansı varisler için ameliyat kesin bir tedavi yöntemidir." VARİSTEN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER • Uzun süren seyahat- lerde (3 saat ve üze- ri) mutlaka varis ço- rabı giyin. • Eğer devamlı ayakta çahşmayı gerektiren bir mesleğiniz varsa normal çorap yerine diz altı varis çorabı kullanın. • 3 saat aralarla 5 daki- ka kadar ayaklarınızı göğüs hizasında veya daha yüksekçe birbi- çimde dinlendirin. • Hamileliğin ilerleyen aylarında çok fazla ayakta kalmayın, özel- likle oturduğunuz za- man ayaklarınızı yük- sekçe bir yere koyun, eğer bacak damarla- rında belirginleşme- ler oluyorsa uygun bir varis çorabı kullanın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle