23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 OCAK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIZI Hablemitoğlu cinayetinin ardında kalan tek ipucu olan iki boş kovanda yapılan inceleme de sonuçsuz kaldı '9 miümeteilerlenen'suikast Faii uıı meçhuller üikesi: 4 ILHAN TAŞCI A nkara Ünıversıtesi öğretım üyesi Dr. Ne- cipHablemitoğlu, 18 Kasım 2002 tarihin- de evının bahçesınde arabasından ındiğı sırada uğradığı sılahlı saldırı sonucu ya- şamını yitırdı. Cınayetın ardından olay yennde yapılan ın- celemede, ABD yapınıı Ruger marka sılahtan ateşlendiği belirlenen 9 mılımetre çapındaki 2 boş kovan dışında bugüne değin hıçbır somut ipucu elde edılemedi. Ankara Üniversıtesı Dil ve Tarıh Coğrafya Fakültesı öğretım üyesi Dr. Necip Hablemıtoğ- lu, 18 Arahk 2002 tanhınde Çankaya Portakal Çiçeği Sokağı 40 numaradakı evınin önünde silahlı saldın sonucu öldürüldü. Hablemitoğ- lu saldınya uğradığında 06 TF 647 plakalı ara- cından inmiş, evının bulunduğu apartmana yö- nelmişti. Apartmana gırmek üzere sırtını dön- düğünde kımlığı belirsiz kışı ya da kişilenn sal- dırısına uğradt. Türkiye'de faılı meçhul cınayetlere bır yeni- si olarak eklenen Hablemitoğlu suıkastının ar- dından olay yerinde inceleme yapan polıs, yal- nızca ABD yapımı Ruger marka sılahtan atıl- dığı belirlenen 9 milimetre çapında ıki boş ko- van bulabildi. Soğuk hava nedeniyle zemının donmasının "fafllerinizbırakmasını" engelle- diği belırtıldı. SoMUT BSLCÎYE ULA$ILAMAD1 Hablemitoğlu'nun sol gözünden vurubnuş ol- ması, yakın mesafeden ateş edılmesi ve faılle- rin hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolması, cınayetın profesyonel kişılerce ışlendığı iddi- alannı güçlendırdi Kapatılan Ankara DGM'nin savcılanndan CengizKöksal olayla ılgili soruş- turmayı yürüttü. Ancak daha sonra soruştur- ma dosyası savcı llamza Keleş'e devredildı. Hablemitoğlu'nun aracmdaki dosyalar ınce- lendı, evınin yakınındakı marketın güvenlık kameraları tarandı Kuşkulu araçlar araştırıldı, ancak hiçbir somut bılgiye ulaşılamadı Olay günü sokakta görülen kuşkulu bir aracın ise ABD Büyükelçiliği'nin koruma aracı olduğu anla- şıldı. Hablemitoğlu cınayetıni araştırmak üze- re Terörle Mücadele Şubesi'nde oluşturulan özel ekip de tek bır somut ipucu bulamadı CiNAYETİ ÜSTLENEN ÖRCÜT YOK Suikasttan geriye kalan tek ipucu olan iki boş kovanda yapılan inceleme sonucunda ıse cına- yette kullanılan silahın geçmışteki hiçbir olay- la bağlantısı kurulamadı. Bugüne değın Hab- lemitoğlu cinayetini üstlenen örgütün çıkma- ması da dıkkat çektı. Her failı meçhul cinayetten sonra olduğu gi- bi dönemin Başbakanı Abdullah Gül de cina- yetin aydınlatılması ıçin "tüm otoritenin kul- laıulacağınf ve konuyla yakından ılgılenıldı- ğini söyledı. Hablemitoğlu'nun "Alman Va- kıflan- Berganıa Dosyasr adlı çalışması, An- kara DGM Başsavcılığı'nca Alman Vakıflan hakkında açılan davada kanıt olarak değerlen- dirılmıştı. Hablemitoğlu'nun Fethullah Cülen hakkındaki çalışmalan da dıkkat çekmıştı. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun eşi Doç. Dr. Şengül Hablemitoğlu, 'Cinayetlere hak edilmiş olarak bakılıyor' diyor. 'Sistem bu cinayetleri teşvik ediyor'• Şengül Hablemitoğlu, "Katiller sanıyorum buharlaşıp gittiler. Zaten Türkiye'de bu türden cinayetleri teşvik eden bir sistem var. Onayet işlemek çok kolay, ortadan kaybolmak çok kolay ve yakalanmama garantisi var. Çünkü öldürülenler, öldürülmekiçin yazıp konuşan insanlar, zihııiyet 'yazmasaydı, konuşmasaydı' diye işlediği için sistem de bu cinayetlere / ölümlcre hak edilmiş olarak bakıyor" dedi. N ecip Hablemitoğlu'nun eşi Doç. Dr. Şen- gül Hablemitoğlu, Türkiye'de bu türden cınayetlen "teşvik eden bir sistemin" ol- duğunu belırterek "Cinayet işlemek çok kolay, ortadan kaybolmak çok kolay veyakalan- mamagarantisivar. Bu cinavetlere-ölümlere hak edilmiş olarak bakılıyor" diye konuşru. Doç. Dr. Şengül Hablemitoğlu, eşıne yöne- lik suıkastın hemen ardından, bırkaç gece sa- baha kadar ıfade verdığını belırterek "Robot resim çizdirdim, hiçbir işe yaıamadı, ekip bir- kaç gece bir anlamda beni sorguladı. Daha son- ra da ne /aman istenirse ben bilgi verdim, elinı- den geleni yaptım. Yani aile olarak kendilerine yardımcı olmadığımızı asla söyleyemezler. Şiııı- di özel bir ekip var mıdır, bilenıem. Rııtin bir ile- tişim benimle ya da avukatınıızla asla kurulmu- yor" dedı. Olaydan yaklaşık 15-20 gün sonra, olayı so- ruşturan ılk DGM savcısı ıle görüştüğünü kay- deden Şengül Hablemitoğlu, "Savcınınsubjek- tifve önyargılı tutumu nedeni ile neredeyse ken- disi ile kavga eftik. Daha sonra kendisi dava dos- yasını bıraktı. Dosyayı devralan savcı ile de bir kez görüştüm, kendisinin iyi niyetine ve çabası- na inanıyorum. Ama elindekiler ne kadar ye- (erlidir, hiçbirfıkrinı yok. Ckkfiyet, sistemve ekip Hablemitoğlu'nun eşi, suikastın üzerinden geçen ikiyılı değerlendirdi budur" diye konuşru. Şengül Hablemitoğlu, soruşturmada bır so- nuca ulaşılıp ulaşılmadığına ılışkın kendisinin ve avukatlarının bılgısı olmadığını belırterek, "KatiDersanıyorum buharlaşıpgittiler.ZatenTür- kiye'de bu türden cinayetleri teşvik eden bir sis- tem var. Cinayetişlemek çok kolay, ortadan kay- bolmak çok kolay ve yakalanmama garantisi var. Çünkü öldürülenler, öldürülmek için yazıp konuşan insanlar, zihniyet 'yazmasaydı, konuş- masaydı' diye işlediği için sistem de bu cinayet- lere/ölümlere hakedilmiş olarak bakıyor" dedı. Hablemitoğlu, suikastın çözülmesı yönünde- ki iradeye, "zaten hakedilmiş ölümlerolması ne- deni ile" sistemin izın vermedığinı söyledi. Suikastın ardından iki yıllık süreç ıçensınde yalnızca bırkez olaydan bir hafta sonra bır ıktı- dar yetkıhsi ile görüşebildiğini anlatan Doç. Dr. Şengül Hablemitoğlu, "Ondada zaten banaen ufak bir ipucunu dahi ihmal etmek istemedik- leri için eşimin evimizden başka yeıierde çalış- ma ofısinin, dosyalannın bulunup bulunmadığı soruldu. Bazı yurtdışı telefon görüşmelerinin dinlemeye ahndığı ve görevlüerin bunun için yurtdışına gittikleri falan söylendL Bu konuş- malardan hangi noktada durduklannı ben an- layamadım" diye konuştu. NECİP YURDAKUL: 'Hedef aydın insanlardı' • • lkücüler tarafından 28 Eylül 1979 Utanhınde çapraz ateş sonucu öldürülen Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul'un amcasının oğlu Necip Yurdakul, "Öldürülmesi, 12 Eylül öncesinde ülkemizin nereye götürülmek istendiğinin göstergesidir" dedı. "Niye Cevat Yurdakul" sorusuna Yurdakul, "Polis şefi olmasına karşın toplumsal olaylarda kesinlikle baskıcı ve sindirici bir yaklaşım içüıde hiç olmadı. Sağ ya da sol gnıplann eylemlerinde kesin olarak ikna metodunu kullannıayı kendisine ilke edindi. Bu düşüncesinde, Fransa'da görmüş olduğu eğitim sırasında Fransız toplumculannın etkisi görülür" yanıtını verdı. Cevat Yurdakul'un ekonomık olarak yoksul bir aıle ortamında büyüdüğünü ve eğıtımıni sürdürdüğünü anlatan Necip Yurdakul, "Toplumsal olaylar karşısında taraf obnayı düşlcdi. 1 laksızlıklarm karşısında bir emniyet görevlisi olarak durabilme özverisini gösteriyordu" dedı. 'DEVLET POLis ŞEFİNE SAHİP CIKAMADİ' Cevat Yurdakul'un Adana'ya gönderilme nedeni olarak sıkıyönetım olmasına karşuı olayların engellenememesini gösteren Necip Yurdakul, "Toplumsal olaylara yaklaşımı nedeniyle genç bir emniyet müdürü olmasına karşın burada başanlı olacağı düşünülerek Bülent Ecevit taranndan bizzat görevlendirildi" diye konuştu. Cevat Yurdakul ve dığer faili meçhul cinayetlerle toplumun önündekı aydmlanmacı insanlann yok edılmesinin hedeftendiğine ışaret eden Necip Yurdakul, "Esas hedefbuydu. Toplumun ileri gitmesi engellendi ve bu hedefe de ulaşıldı" dedı. Kaybedılen tüm değerlerin gerçekten düşünen ve düşünme yetısını kullanan insanlar olduğunu anımsatan Necip Yurdakul, "Devlet bir şekilde kendi personeline sahip çıkmadı. Hatta Cevat Yurdakul'un Ankara'da yapılan cenaze törenine katılanlan, devlet cezalandıracak pozisyona girdL Bunlar üzüntü verici" diye konuştu. Cevat Yurdakul. Abit Dursun, faili meçhullere devletin yaklaşımmı anlattı: Doğan Öz'ün eşi Sezen Öz: Yaptıranı da yargılayanı da aynı 'BabamBOPiçinengeldi' 'Devletkonınakistemiyor' I slam hakkındaki farkh ve eleş- Turan Dursun. 1990 yıhnda öldürülen Tu- ranDursun'un oğlu Abit Dur- sun, faili meçhul cınayetlerin işlendiği süreçte, "laiküğesıcak bakmayanların iktidarda" ol- masının bu cınayetlerin aydın- latılmasını güçleştirdiğıni vur- guladı. Abit Dursun, "Cumhu- riyet değerlerine bağu yönetici- ler olsaydı, yabancı kaynaklı ol- sa bfleçok kısasürede bu suikast- lar aydınlanırdı" dedı. Abit Dursun, faili meçhul cinayetlerm hedefi olan ay- dınların, kendi alanlannda etkın ısimler ve toplumu çok derınden etkıleyecek söyleme sahip olduklan için "dev- redışı" bırakıldıklanna işaret etti. Turan Dursun'un son dönemlerde gündeme getirilen Büyük Ortadoğu Proje- si ve Güneydoğu Asya'da yaşama geçirilmek istenen projelenn "önünde engel" olduğunu belirten Abit Dur- sun, "Dinler bazuıda oynanacak oyunun yaşama geçiri- lebilmesi için din konusunda uzman Turan Dursun'un or- tadan kaldırılması gerekiyordıı. Çünkü sadeee İslam de- ğiltümdinlerkonusundauzmandıTuranDursun.Din kart- lanyla yaşama geçirilecekproje önündekiengel olarakgö- rülen Dursun ortadan kaldmldı" diye konuşru. "Faili meçhul cinayetlerin hedefi olan tüm aydmlar, ABD'nin ve Avrupa'nın yaşama geçirmek istediği oyun- Abit Dursun. lara karşı, toplumu etkileyebi- lecek,toplumsal duyarlılığı art- ruacak ve bu projelenn önüne set koyabilecek güçteydiler. Bu nedenleişlenencinayetlerinplan- holduğuna inanıyorum" dıyen Abit Dursun, "Yabancı ülkeler bu cinayetlerde taşeron olarak kullanıldı. Kiminde Sııriye, ki- mindelran, kiminde iseAJnıan- ya kullanıldı" dedı. Aydınlara yönelik suıkast- larda lran'ın etkısıne de ışaret eden Abit Dursun, "İran'ındev- rim ihracı projesi vardL Türkiye'nin laik ve aydınlanma- ayapısıKafkaslar'dakicumhuriyetterietkilemekteydL tran da bazı militanlara birtakını Uslerde eğitinı yaptırdı. Bun- lar 199O'lı süreçlerde Türkiye'ye gönderildi ve gerçekle- şen suikasllarda rol aldılar" diye konuştu. Abit Dursun, devlet görevlilennin bu tür cinayetlere yak- laşımını ıse şöyle değerlendirdi: "Devlet sabit ama yöne- rimdekilcr sürekli ve değişkendir. Bu nedenle yöneticile- rin olaylara bakışı da farklı olabiliyor. Suikasllaıın yaşan- dığısüreçte, laikliğe sıcak bakmayanların iktidarda olma- sı, cinayetlerin aydınlatılamamasuıa ve üzerine gidilme- mesine yol açn. Cumhuriyet değerlerine bağlı yöneticiler olmuş olsaydı, laiklik konusunda duyarlı olanlaı işbaşın- da olsalardı, çok kısa sürede bu suikastlar ayduılatdırdı. Yabancı kaynaklı olmuş olsa bile." P Doğan Öz. olıs-mafya-sıyaset üçgenin- dekı kırlı ılışkılerın gün ı- şığına çıktığı Susurluk'un bır anlamda ılk ıpuçlannı ortaya çıkaran Ankara Savcı Yardımcısı Doğan Öz'ün eşi Se- zen Öz, devletin aydınlannı ko- ruma isteğtnden yoksun olduğu- nu söyledı. Sezen Öz, siyasi ci- nayetlerm "yaptıranıveyargüa- yanı aynı olunca" karmaşık bir tablonun ortaya çıktığına ışaret ederek "Silahlann kullanılması- nı temize çıkaran bir sistem ya- ratülar. Bu cinayetlerden sonra doğan genç neslimiz geç- mişi bilmedikleri için geleceğe de iyi bakamayacak" dedı. Emeklı hâkim Sezen Öz, siyasi cınayetlerin hedefi olan aydmlann zamanla unutulmasından duyduğu rahatsızlı- ğı da dile getırdı. 12 Eylül'ün korkuyu çok iyi sağladığı ve terörü da araç olarak kullandığına ışaret eden Sezen Oz, cınayetlenn çö- zülmesindekı zorluğu "Yaptıranıveyargdayanı aynıolun- ca karmaşık birtablo ortaya çıkıyor" sözlenyle değerlen- dirdi. TV dızılerinde tetıkçilenn yaşamlannm öne çıka- nlmasını eleştiren Sezen Öz, "Silahlann kullanılmasını temize çıkaran bir sistem yarattılaı. Bu sistemle nereye ka- dar gidilebilir ki? İlkel topluma nıı döneceğiz, 'lnsan ın- sanın kurdu' dönemine nıi döneceğiz, doğrusu kafalar karışık. Kötülerin baskın olduğu sisteme gidiliyor. Bu yal- nızcaTürkiyeiçin değiL, diğerül- keler için de geçerli. Bu neden- le de yaşananlara kaygıyla ba- kryorum" diye konuştu. Her faili meçhul cinayetten sonra siyasilenn "Kanı yerde kalmayacak, bu bizim onuru- muzdur" dediklenni anımsa- tan Sezen Öz, "Demekkionur- M *i"^p^ Ife. lu bir insan kalmadı. Hepsi te- mKL. mtmm pcdcnnnıagaİHinusöviedLAma Sezen Öz sözün arkasında durmadılar, duramadılar" dedı. Hedef se- çılenlerin toplumun ve Türki- ye'nin geleceğine sahip çıkanlar olduğuna işaret eden Öz, "Doğru olan nedir, yanlış olan nedir, hukuk nedir, hıı- kuksuzluk nedir? Tüm bunları ortaya koyan insanlardı onlar. Kendilerini uzman olduklan alanlaı da çok iyi ye- tiştirmiş insanlardı. Ben eşimin tanığıyım" diye konuştu. Sezen Öz, devletin yetişmiş, aydın insanlanm "koru- ma isteğinin" olmadığını vurgulayarak "Uzmanbk iste- yen noktaya uzmanını getirdiğinizde başkalannuı yolu kesilebiliyor. Siyasi irade de kendine bağunlı insanlar ge- tirince daha iyi yöneteceğini düşünüyor. Bu da enıir kul- lanııı getiriyor belli nıakanılara. Bunun erozyonunu gö- rüyoruz, topluma da yansıyor. Yıllar yılı umudumu yitir- memeye çalıştım. Ama umutkâr değilim" dedi. BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle