23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 OCAK 2005 PERŞEMBE 4 CUMHURİYET SAYFA HABERLER SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK OAHA FA7.LA KONU5- R.EN/VALHIZCA I3İZİM Î M|7 VAk OEMEK DÜRÜST TABİATLI İSTANBUL EFENDİSİ ABDİTLCAKBAZ IN HARİKULÂDE MACERALARI KISIM (HEKMILI BİRDEN 4. M 'Kartal'ın iadesi için çalışılıyor' • Haber Merkezi - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, dün Avrupa Konseyi ve Avru- pa Birliği Komisyonu'nun işbirliğiyle düzenlenen "Türkiye'de Denetimli Serbestlik ve Yardım Hiz- metlerinin Geliştirilmesi" seminerine gelişi sırasın- da gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Çiçek, kapatılan DEP'in eski milletvekılle- rinden ve terör örgütü PKK/KONGRA GEL'in üst düzey isimlerinden bi- ri olan Remzi Kartal'ın iade edilip edilmeyeceği- ne ilişkin soru üzerine Suçluların İadesi Sözleş- mesi'ne göre, Türkiye'ye iadesi yönünde çalışma yürütüldüğünü bildırdi. İLKSAIMda yeni yönetim • ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - İlkokul Öğ- retmenleri Sağlık ve Sos- yal Yardım Sandığı (ILK- SAN) 5'inci Olağanüstü Genel Kurulu'nun ardın- dan yeni yönetim kurulu belirlendi. Genel kurulun ikinci gününde yapılan oy- lama sonucunda mevcut Genel Başkan Harun Yeni- ce, Mehmet Yurt, Zeki Ba- yırcı, Personel Genel Mü- dürlüğü Daire Başkanı Be- kir Erdoğan, ldari ve Mali Işler Daıre Başkanı Yusuf Esener, Hukuk Müşavirlı- ği'nden Ahmet Murat Al- tuğ ve Ergun Taşcı yöneti- me girdi. Yönetıme seçi- len 7 üye kendi aralannda başkanı belirleyecekler. Altun'dan sert eleştini • Haber Merkezi - Türk- tş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Genel Maden Işçileri Sendikası Başkanı Çetin Altun, Türkıye Taş- kömürü Kurumu'na (TTK) bağlı Gelik tşlet- mesi'nde işçilerine yaptığı konuşmada, 2 yıldır gö- rüşme içınde olduklan hü- kümetin, TTK'yle ilgili olumlu bir adım atmadığı- nı söyledi. Altun, kurum ve Zonguldak ıçın iyi şey- ler açıklayan hükümet ve TTK yöneticilerinin, kötü uygulamalar yapmak iste- diğine dikkat çektı. MGV'nin dağıtılması • ANKARA (ANKA)- Yargıtay 18. Hukuk Da- ıresı, 8 Aralık 2004 tarı- hinde Mılli Gençlık Vak- fı'nın dağıtılmasına karar veren Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararını onadı. Ancak, Yargıtay 18. Hukuk Da- iresi, önce kararı tebliğ edecek bir adres bulama- dı, ardından da yanlış ad- rese teblıgatta bulundu. Tebligat yapılmadığı için MGV , halen "10 milyon aıle Kuran'la buluşuyor", "Ezanlar Susmasın" kampanyasını sürdürüyor. TCY'de indirim öngören hükümlerle 12 bin 139 kişi tahliye edildi Yeıri 6 ceza' afgibiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yeni Türk Ceza Yasası, cezaevindeki 6 tutuklu veya hü- kümlüden l'inin tahliye edil- mesinı sağladı. Adalet Bakanı CemüÇiçek, 13 Ocak2005'eka- dar yeni hükümlerdekı ceza in- dirimleri nedeniyle serbest bıra- kılan mahkûm sayısının 12 bin 139 olduğunu bildırdi. DYP Iğdır Mılletvekili Dur- sun Akdemir'in soru önergesi üzerine Adalet ,Bakanı Cemil Çiçek, Türk Ceza Yasasf nın değiştirilen hükümlerıyle ilgi- li infaz bılgilerini açıkladı. Çi- çek, 13 Ocak 2005 tarihıne ka- dar 12 bin 3 8 hükümlü, 3 8 hük- • Tahliye edilen 12 bin 139 mahkûm arasmda, silahlı tehditle gasp, hırsızlık, çete, adam öldürme, uyuşturucu ticaretinden tutuklu veya hükümlü olanlar başı çekiyor. 'Rahşan affı' olarak adlandınlan son yılların en kapsamlı affmdan yararlananların sayısı 23 bin dolaymdaydı. men tutuklu ve 63 tutuklunun tahliye edildiğini bildirdi. Ada- let Bakanı, "çevrenin kasten kiıienmesi" ve "çevrenin taksir- li kirletilmesi" ile ilgili fıkralar 2 yıl sonra yürürlüğe gireceğın- den, bunlarla ilgili "diişme ka- rarı verilmediğinr belırtti. Koalisyon hükümetı döne- mınde Rahşan Ecevit'ın öncü- lük etmesi nedeniyle "Rahşan affi" olarak adlandınlan ve 23 Nisan 1999 tarihine kadar işle- nen suçlan kapsayan düzenleme- den, 23 bin dolayında tutuklu ve hükümlü yararlanmıştı. O dönem 45 bine düşen cezaevı nü- fusu, birkaç yıl ıçinde yeniden 60 bini aştı. Adalet Bakanı'nın verdiği bilgıye göre, Türk Ce- za Yasası'nın uygulama şekline ılışkın yasaya dayanılarak infa- zın ertelenmesı veya durdurul- ması karanndan yararlanan mah- kûmlann sayısı ve ceza aldıkla- n suç türleri şöyle: "Silahlateh- dit, gasp(2 bin 88), hırsızlık(2 bin 166), çete (1147), adam öldür- me (932), uyuşturucu ticareti (797), adam kaçırma (662), kö- tü muamele (479), evrakta sah- tekârhk(170), uyuşturucu mad- de kullandırmak (163), tecavüz (144), dolandırıcılık (144), zinı- met (129), çocuklara tecavüz (108), bankalarda dolandırıcı- lık (99), para için adam kaçırma- fidyecilik (96), taammüden ci- nayet(92), devletşahsiyetine kar- şı eylemler (83), sarhoş olarak halkı huzursuz etme (67), aile fertlerini öldürme (62), kalpa- zanlık (60), tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet (53), kız kaçır- ma (50), görevli memura saklın (49), rüşvet(45), reşitolmayan ki- şiyi kaçırma (43), başkasının ma- iuıa zarar verme (39)." Tahliye olanlar arasında si- lahlı tehditle gasp suçunu ışle- yenler yüzde 17 oranıyla ılk sı- rada yer alırken bunu yüzde 16.9 oranıyla hırsızlık suçunu ışle- yen mahkûmlar izledı. 2O'DEN FAZLA HEYET DEÖl$Tl Diyarbakır'da bitmeyen dava DıYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır E Tıpi Kapalı Cezaevi'nde 1996 yılında 10 kişınin ölünıü, 23 kışinın de yaralanmasından sorumlu tutulan 72 güvenlik görevlisinin yargılandığı dava, mahkeme heyetindeki değişiklik nedeniyle bir kez daha ertelendi. 9 yıldır süren davada bugüne kadar 20'den fazla heyet üyesi değişti. Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmaya sanık ve avukatları katılmazken müdahil avukatları hazır bulundu. Olaylar sırasında yaşamını yıtirenlerin otopsi işlemleri sırasında çekilen fotoğraflarını mahkemeye sunan avukatlardan Sezgüı Tanrıkulu, delıllerın operasyonun hemen ardından toplanmadığını söyledi. Sanıklann mağdurlarla yüzleşmesi talebine karşı çıkan Tanrıkulu, "Karankk ortamda aynı tip ünifornıah şahısların teşhisi zaten mümkiin değildir. Keşif ve video kasetlerin izlenmesini, tüm fotoğraflann görülmesini istcmemize rağmen bu taleplerimiz karşılanmamıştır. Fotoğraf temin edilmesi işlemleri nedeniyle 4 yıl boyunca zaman geçirildi" dedi. Tannkulu, sanık avukatlannın delil olarak sunduğu tahta ve demır çubukların, operasyonun ardından tutukluların yanına konduğunu öne sürdü. Başarüı öğrencüerDeniz Harp Okulu 'nda Mardin, Çorum, Kütahya, Elazığ, Rize'de ilk ve ortaöğretimde okuyan başanlı 30 kız ve erkek öğrenci, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin davetlisi olarak Tuzla'daki Deniz Harp Okulu'nda misafjr edildi. Öğrenciler Okul Komutanı Tuğamiral İbıahim Akın ve eşi taratindan komutanhk binası girişindc karşılandı. Öğrencilere kalem hediye ederek fotoğraf çektircn Akın, "Amacımız, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ve aynı zamanda İstanburun tarihi ve turistik yerlerini öğrencilerimize tanıtınak. Bu süre içinde de sizlcrle güzel günler geçirmek. Belki dc bu gezinizden sonra Deniz Kuvvetleri'ne ilgi duyup denizci olursunuz. Sizi buralarda görmek isteriz" diye konuştu. Öğrencilerin gezisi 3 Şubat Perşenıbe gününe kadar sürecek. Üzerinde bir okulun da bulunduğu 11 bin dönümlük arazide deterjan fabrikası yapılacak 2B devrine köylülerden protestoDL)ZCE(AA)-Düzce'nin Kaynaşlı ilçesine bağ- lı Üçköprü Köyü halkı, 2B kapsamına alınan 11 bin dönümlük arazinın fabrika yapılması için bir kuru- luşa verilmesini protesto etti. Kaynaşlı Kaymaka- mı Hamza Erkal, Üçköprü Köyü'ndeki vatandaş- ların mera olarak kullandığı 11 bin dönümlük ala- nın 2B kapsamına ahndığını söyledi. Düzce'nin teş- vik kapsamına ahnmasının ardından sanayıcilerden birçok ıstek geldiğini belirten Erkal, "Burası, vali- liğin onayıyla deterjan fabrikası yapılmak üzere bir girişimciye tahsis edildi. Bu alan üzerinde bulunan üköğretim okulu, HalkEğmm Merkezi Müdürlüğü'ne bağh dikiş-nakış kursu olarak kullanılıyordu" dedi. Köy Muhtarı Yaşar Yanar ıse üzerinde okul bu- lunan 11 dönümlük arazide fabrika yapılmasını is- temediklerini belirterek "Buradaki okulu, köy hal- kı 1973 yılında kendi elleriyle yaptı. Şimdi bu okul- da kadınlanmız dikiş-nakış kursu alıyor. Bölge ida- re mahkemesine başvurduk. Köylülerimizin arazi- de hakları var" diye konuştu. Yanar, araziyi vermemek için ellennden gelenı yapacaklannı söyledi. Okulun önünde toplanan yak- laşık 100 kişi, "Arazimizi ve okulumuzıı vermeyeceğiz'' sloganı atarak protesto gösterisi yaptı. Hükümet arazi satışıtıı yeniden gündeme getirecek Günaydın: AKP hükümetiyle mücadelemiz sürecek Bütçeninfinansmanı ormandan STKler geriadım atmayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, 2005 yılında bütçeyi zorla- yabilecek harcamalanm "2B arazile- ri"nın satışıyla fınanse etmeyi planlı- yor. Hükümet, 2B olarak bilinen ara- zılerin satışmı yasalaştırabilirse; ge- liştirmeyi planladığı vergi indirimleri için de aradığı kaynağı bulmuş olacak. Son dönemde, iş dünyasının "2B" arazilerinin satılması yönünde açıkla- malarda bulunmasının ardından hükü- met yetkilıleri de sık sık bu düzenle- meyı yeniden gündeme getirecekleri mesajı vermeye başladı. Orman Ba- kanlığı, 2B arazilerinin toplamı- nın 5.5-6 milyar metrekare ol- m duğunu düşünüyor. Yaklaşık 2 milyon insamn da 5.5 milyarmetrekarelik2B arazisininyüzde80-85'ındeya- şadığınıtahrnınedenbakanlık,2B düzenlemesine zemin oluştur- ması için ormanlık alanlardaki ka- dastro çalışmalanna hız verdi. Bu kap- samda kadastro çalışmalannın üçte iki- sini tamamlayan bakanhk, 2006 sonu- na kadar da orman arazilennin ka- dastro çalışmasını bitırmeyi planlıyor. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-40'a yakın demokratik ı^ kıtle örgütünü içinde ba- rındıran Tanm-Orman- cılık-Gıda- Çevre Plat- formu'nun Yazmanı Cökhan Günaydın, AKP'nın, orman niteliğıni yitirmış alanlann satışını yıne günde- me taşımak isteğıne karşı mücadele edeceklenni bildirdi. Çevre ve Orman Bakanı Osnıan Pe- pe'nin önceki gün Trabzon'da yaptı- ğı açıklamayla 2B Yasa Tasansı'nın Meclis'e yeniden getınleceğını belir- terek "Ormanvatandaştaolsa dahaiyi korur. Bugünkü kanunlarlavatandaş- la devictin kavgasının bitmesi mümkün değfl" dedığinı anımsatan Gökhan Gü- naydın, "Devlet halkla barışık değil de, bu yasa çıkarsa barışacak gibi bir söylemi reddediyoruz" dedi Gökhan Günaydın, şöyle konuştu: "AKP'nin, doğal kaynaklar üzerin- de bir koruyucu politika gütmediği an- laşıldı. tktidann yapmak istediği tek şey doğal kaynakları bir şekilde iş- galcilere peşkeş çekmek." GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERtNÇ İzmifteki Trajedi... Türkiye'de tarım kaynaklı üretimin dışa bağım- lı hale getirilmesi için başlatılan özelleştirme fırtı- nasından Türkiye Selüloz ve Kâğıt Işletmeleri Ge- nel Müdürlüğü'nün (SEKA) Izmit tesisleri de na- sıbini aldı. özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 8 Kasım 2004 günü aldığı ve gerekçesi de bulunmayan karan dün akşam yürürlüğe girdi. Ârtık Izmit'e, hem Türkiye'nin, Atatürk dönemi- nin sanayileşme atılımlarının 6'ncı fabrika olarak kazandırdığı onur hem de çalışanlarının ücretleri ile sağladıkları ekonomik katkı tarih oldu. Soyadını da bu fabrikanın üretiminden alan Mehmet AN Kâğıtçı'nın 6 Kasım 1936'da açılma- sını sağladığı bırinci kâğıt fabrikasını başlangıçal- dığımızda 69 yıllık bir öncü atılımın da "ocağına incir dikme" ışlevı yenne getirilıverdi. Türkiye'nin bugün yaşadığı ekonomik sorunla- rın temelinde, yöneticilerimizin dıştan gelen ve ıçerideki temsilcilerin de güç verdiği baskılara da- yanmadakı güçsüzlükleri geliyor. Türkiye'de, kamu iktisadi teşebbüsü (KİT) ola- rak nıtelendirilen ve özel yasaya göre yönetilen ku- ruluşlar, uzun süre sanayimizi ve ekonomimizi ayakta tutan ulusal varlıklarımız arasındaydı. önce politika kurdu içlerine sızdı ve birer arpa- lık gıbi yönetilir oldular. Yönetim kurulları, hangi parti iktidardaysa onun milletvekili seçimini kay- beden adaylarından oluşturulmaya, dolayısıyla da uzmanlık birikımlerinden yoksun kılınmaya baş- landı. Buna karşın, yine de sorumluluklarının bilincin- de olan yöneticileri, uzmanları ve işçileriyle ayak- ta kalmayı başardılar. Ama özelleştirilmeleri gerekiyordu. Çünkü dış dünyaya söz verilmişti. Bunun yolu da halkın gö- zünden düşürülmesinden geçiyordu. Yeni senaryo bu mantıkla düzenlendi. Teknolo- jı hızlagelişiyor, maliyet artışlarını dadüşürmekıçin yeni teknolojiye ayak uydurmak gerekiyordu. KlT'lere yatırım için kaynak ayrılması yasaklanın- ca, yasaklayan özelleştırmecıler muratlarına erdi- ler. Artık senaryonun sonunu getırebilirlerdi. Ve getırdiler de... Yeniden SEKA'ya dönersek şun- ları öğreniyoruz. Kurumun eski genel müdürlerinden Selahattin Yalınpala, görevdeyken kendisiyle yapılan bir söyleşide diyor ki: "Izmit dışındaki müesseselerimiz de19 70-1980 yılları arasında kurulmuş, bu on yıl içinde SE- KA'nın kapasitesi hemen hemen 5 misli artmış- tır. Şuandakikapasitemiz577bin 500 tondur. SE- KA, Türkiye'de bu alandaki üretim gücününyüz- de 50'sini elinde tutmaktadır. Sigara, gazete kâ- ğıdı, krafttorbakâğıdında tekeldurumundadır. (...) 199O'lı yıllar, tüm fabrikalanmızda çeşitli boyut- larda iyileştirme ve yenileştirme hareketlerine sahne olacaktır. Bunun için de yaklaşık 180 mil- yon dolarcivarında birparaya ihtiyacımız var..." • • • Türkiye hızlı nüfus artışı, göçler ve bu sonucun yarattığı arazi rantı nedeniyle oluşan sorunlarla da boğuşuyor. Hızlagelişen betonlaşma, şehirdı- şı ile şehir içi arasındaki alanları da birleştirdi. Ço- cukluğumuzda Ada Trenı ile Istanbul'dan Izmit'e dönerken önce kâğıt fabrikasının havuzlarına atıl- mış kütükleri seyreder, uzunca bir süre sonra da istasyona varırdık. O günlerde çevresi bomboş fabrika, bugün şe- hir içinde kaldı. Binlerce dönümlük arazisi de rant- çıların iştahını kabartıp ellerini ovuşturmalarına yol açıyor. Bakalım Sapanca kıyısındaki arazilerinden son- ra, Marmara kıyısındaki arazilerı hangı dişlilereya da devletluların yakın çevrelerine nasip olacak. ••• SEKA'lı 724 işçi, fabrikalarının akıl dışı bir yak- laşımla kapatılmasına karşı direniyorlar. 19 Ocak'tan bu yana çoluk çocuklarıyla birlıkte sürdürdükleri eylemler ne yazık ki Cumhuriyet dışında yer bul- muyor. Ya işsizlikle ya da sürgünle karşı karşıya bıra- kılmış olmaları nedense ciddi bir sorun olarak al- gılanmıyor. Küreselleşmenin doğal sonucu olarak algıla- mayı belki de doğru buluyorlar. Akıllarına küresel- leşmeyi sorgulamakiçin somutbirörnekoluşu ise hiç gelmiyor. oerinc@cumhuriyet.com.tr MAAŞ FARKI 5 KATI BULUYOR BürokraÜarın ücret savaşı ANKARA (ANKA) - Kamudaki ücret ada- letsizlığinin genel mü- dür ve müsteşar düze- yinde de yaşandıgı sap- tandı. CHP îstanbul Milletvekili KemalKı- hçdaroğlu'nun soru önergesine aldığı ya- nıtlar sayesinde üst dü- zey bürokratların üc- retlermin röntgeni çe- kıldi ve aylıklar arasın- da 5 katı bulan bir fark olduğu ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu, tüm ba- kanlıklara yönelttiği so- ru önergesıyle üst düzey kamu çalışanla- rına her ne ad altında olursa olsun aylık ola- rak ödenen ücretlerin ne olduğunun açıklan- masını istedi. TÜBA Başkanı Prof. Dr. Engin Bernıek'in, "Görevini, yasal boşluk nedeniyle herhangi bir ücret almaksızın siir- dürdüğü" öğrenilirken Futbol Federasyonu Başkanı ve üyeleri ile Milli Prodüktivite Mer- kezi Başkanı'na her- hangi bir ücret öden- mediği bildirildi.Bazı üst düzey kamu bürok- ratlannınEkim2004'te ellerine geçen brüt üc- retler şöyle: • TürkTelekomAŞ Genel Müdürü: 10.567 YTL • Anadolu Ajansı Genel Müdürü: 8.892 YTL • TRT Genel Mü- dürü: 6.922 YTL %/ Dıyanet Işleri Başkanı: 3.830 YTL • İl emniyet müdü- rü: 1.845-1.880 YTL • TÜBÎTAK Baş- kanı: 2.340 YTL ^ Orman Genel Mü- dürü: 2 202 YTL ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle