23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 2005 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Y 14 Sinop PB 9 Adana PB 14 Edirne Y 13 Samsun PB Kocaeli Y 14 Trabzon PB 9 Çanakkale Y 13 Giresun Izmir Y TE Ankara PB Manisa Y 11 Eskişehir Aydın Y 13 Konya PB Denizli Y 10 Sıvas Zonguldak PB 11 Antalya Y 12 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van PB PB PB PB PB S S 14 5 8 7 4 -1 0 S -7 Yurdun kuzey ve batı kesımlen parçalı çok bu- lutlu, Marmara, Ege, Ba- tı Akdenız, Iç Anado- lu'nun kuzeybatısı ıle Ba- tı Karadenız'ın ıç kesım- lerı yagışlı, dığer yerler az bulutlu geçecek Yağış- lar, Marmara'nın batısı ıle Kuzey Ege kıyılarında et- kılı olmak uzere yağmur ve sağanak, yurdun doğu kesımlerınde sıs şeklınde olacak DIŞ MERKEZLER Oslo PB -4 Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K Y B K B K -3 1 5 2 1 0 1 Münih K 0 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına K B B K K K Y Y -1 -1 7 -1 0 3 6 17 Moskova K -3 K -4 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire K B Y Y K K B 5 -21 11 6 3 0 21 A 12 Taşkent Tahran Qi Açık Parçalı bulutlu : sısh Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurlu Karlı C Î3 Sulu kar ı Gok gumltulü İnşaatta usulsüzlük iddası Sanıklardan komutanlara suçlama • Baştarafı 1. Sayfada luğu ise sürecek.Genelkurmay Askeri Mahkeme- si'nde görülen davanın dünkü oturumunda, sanık ve avukatları komutanlan suçladı. SanıkJardan in- şaatın şantiye şefi Bahadır Gülse, rüşvete aracılık ettiği iddiasını yalanlayarak "Parayla ilgili hiçbir bilgim ve yetkim yok. Kimseye rüşvet teklif et- medim" dedi. Projelere aykırı olarak bina yerleri- nin değiştirildiği iddiasıyla ilgili olarak Gülse, "Vaziyet planları vardır. Her binanın yeri ora- da belli. Ancak gelen konmutanlarca beğenil- meyerek binaların yerleri değiştirildi" diye ko- nuştu. Özmen'in avukatı Mustafa Bir, "Komu- tanların bilgisi olmadan bir çivi bile inşaata ça- kıiamaz" diyerek yapılanların komutanların bilgi- si dahilinde gerçekleştiğini kaydetti. Sanıklardan Recep Yılmaz'ın avukatı Fahir Kayacan, Gül- se'ye binaların hangi komutanlarca beğenildiğinin sorulmasını istedi. Bunun üzerine Bahadır Gülse, inşaata ilk gelen komutanın dönemin Genelkur- may 2. Başkanı Org. Çevik Bir olduğunu söyledi. Inşaatın 27 Ekim 2000 tarihinde durdurulması em- ri verildikten sonra kimlerin geldiğinin sorulması üzerine ise Gülse, "1995'ten sonra ne kadar ge- nelkurmay başkanı ve 2. başkan varsa hepsi geldiler. Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu da geldi. Döne- min 2. başkanı Hilmi Özkök de geldi" dedi. Gülse: Numuneleri Bir seçti Gülse, bazı sanık avukatlarının sorulannı yanıtlar- ken, binalarda hangi alüminyumlann kullanılaca- ğının belirlenmesi için numune gösterdiklerini ve bu numuneleri dönemin Genelkurmay tkinci Baş- kanı emekli Orgeneral Bir'in seçtiğini kaydetti ve buna göre idareye fatura edildiğini bildirdi. Savcı Zekeriya Duran, inşaatı gezen ve beğenen komu- tanların kim olduğu sorusunun sorulmasının uy- gun olmadığını belirtti. Sanık proje subayı albay Mustafa Özer, savcılıktaki ifadesinde, müteahhit Özmen'in kendisine "Seni tayin ettiririnı" dedi- ğini söyledi. Özer, mahkemede verdiği ifadede ise bunun "şaka yollu" olduğunu öne sürdü. Mahke- me başkanı Aykanat Kaçnıaz ise bu ifadelerin "şaka gibi anlaşılmadığı" uyansında bulundu. Tutuklu sanık kalmadı Mahkeme, müteahhit Özmen'in rüşvet, memu- riyet görevini kötüye kullanmaya azmettirme ve kusurlu imalatı kabul ettirme suçlarından tahliyesine karar verildi. Ancak, Özmen'in as- keri mahkemece görevsizlik kararı verilen sah- tecilik ve dolandırıcılık suçlanndan tutuklulu- ğu sürecek. Yüzbaşı Ceylan'ın rüşvet suçun- dan tahliyesine karar verildi. AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Saraybosnay da zaman • Baştarafı Arka Sayfada yır var! Artık tüm etnik grupların düğünlerde hep birlikte kadeh kaldırıp dans ettiği bir Yugoslavya yok. O cennet vatan paramparça. Ve Saraybosna'nın delik deşik duvarlannın önünde kapitalist dünyanın reklam panoları. Kazanan birileri var. Yumuşacık yağan kann altında sokaklarda dola- şırken yanı başımdan sürekli, hâlâ için için kayna- yan bölgenin güvenliğinden sorumlu Avrupa Birli- ği'ne bağlı özel kuvvetlerin üniformalı askerlerini taşıyan arabalar geçiyor. Saraybosna'da en yetkili erk vali, o da Ingiliz... Ve savaştan sonra Bosna- Hersek Cumhuriyeti'nin bayrağındaki liljan (zam- bakgiller familyasından Bosna'da yetişen bir çiçek) çıkarılıp yerine Avrupa Birliği'nin yıldızları yerleş- tirilmiş. Çiçeklerin ve çocukların boynu bükülmüş. Şida Kolar, 92-95 yılları arasında yüzlerce insa- nın kurtanldığı, tonlarca ilaç ve yiyeceğin Birleşmiş Milletler'in kontrolündeki havaalanından Sırp ku- şatması altındaki Bosna'nın Boşnak mahallelerine ulaştırıldığı ünlü Bosna tünelinin başladığı iki kat- lı evin hanımı. 2.5 kilometre uzunluğundaki tünelin havaalanı gi- rişi Sırp topçuları tarafından aylarca bombalanmış. Bombalama başladığında şimdi 76 yaşında olan Şi- da Kolar ve kocası, günlük işleri bırakıp yanlarına kenti savunmak için dağlara çıkan gelinle damattan emanet 13 yaşındaki torun Edin'i de alıp bodrum katındaki sığınağa inerlermiş. Sığınak hâlâ olduğu gibi duruyor. Bir metre yük- sekliğinde.. eni de taş çatlasa iki metre... Şida Ha- nım bunları tatlı tatlı anlatırken torun Edin yanımı- za geliyor. O artık 23 yaşında son derece yakışıklı genç bir erkek. Mükemmel birTürkçesi var. Çünkü o Türkiye'de askeri akademide okuyor. Yüzünde acı var ve "Hiçbir şey bitmedi" diyor. Sadece bunu, diyor. Kar yağıyor ve ben Saraybosna'da dolaşıyorum. Hayat devam ediyor. Müzik sesinin geldiği bir kah- veden içeri giriyorum.. dostlarımdan biri, "Benim için bir Boşnak kahvesi iç" demişti. Kendime bir Boşnak kahvesi ısmarlıyorum. Az sonra yanında lokum, kahvem geliyor. Kara bakıp gülümsüyo- rum. tnsanoğlunun dayanma gücüne bir kez daha şapka çıkanyorum. lsilozgenlürk'superonline.com Emekçiden uyarı eylemi KESK Başkanı Evren, AKP 'nin yurttaşa dayattığı politikalara 'dur 'demek için 16 Şubat'tayapılacak 'Iktidam Uyarı'eylemine toplumun tüm kesimleriniçağırdı ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) - Emek Platfor- mu, AKP iktidarının kamu hiz- metlerini paralı hale getirmeyi amaçlayan düzenlemelerine kar- şı 16 Şubat'ta 81 ilde eylem yap- ma kararı aldı. "tktidara Uyarı" adıyla ya- pılacak eylem öncesinde bölge toplantılarına başlayan Emek Platformu'nun Sözcüsü Mehmet Soğancı, "parası olmayana ya- şanıa hakkı vermeyen" düzen- lemeleri eleştirdi. Kamu Emekçi- leri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, AKP'nin halka dayattığı politikalara dur demek için top- lumun tüm kesimlerini 16 Şu- bat'ta alanlara davet etti. Gazete- mizi ziyaret eden Evren, AKP ik- tidarının "reform adıyla" 2.5 yıldır uyguladığı IMF ve Dünya Bankası destekli politikalarla halkın her geçen gün daha da yoksullaştığını belirtti. 'Gerekçeler açıklanmıyor Sosyal boyutlu programın ha- zırlanması için çalışmalarını sür- dürdüklerini ifade eden Evren, 16 Şubat'ta gerçekleştirecek eyle- min nedenlerini şöyle özetledi: "AKP hükümeti, imzaladığı uluslararası anlaşmalar ve uy- guladığı politikalarla yurttaş- ların sırtına yüklediği vergile- ri her geçen gün arttırıyor. SSK, SEKA ve TÜPRAŞ gibi kurumlarla ilgili yasal düzenle- nıe yaparak özel sektöre açıyor. Halktan vergi topluyor, gerek- çelerini açıklayamıyor. Uygula- dığı politikalarla üretici, küçük esnaf, gençlik, aydınlar olunı- suz etkileniyor. Kayıt dışı eko- nomi artıyor, gelir dağılımı bo- zuluyor. Toplumun geleceğe yö- nelik güveni azalıyor." Soğancı iseyaptığı yazılı açık- lamada, hükümetin "Genel Sağ- lık, Emeklilik, Temel Sağlık, Kamu Yönetimi ve Kamu Per- sonel" yasa taslaklannı eleştirdi. Genel Sağlık Sigortası düzenle- mesinin "Paran kadar sağlık si- gortası" olduğunu, Emeklilik Yasa Taslağı'nın, "mezarda emeklilik" öngördüğünü belir- ten Soğancı; Temel Sağlık Yasa Taslağı'nın da "hastayı müşteri, hastaneyi sağlık işletmesi ola- rak gördüğünü" dile getirdi. 'Ustlerinden atıyorlar' Kamusal hizmetlerin insan haklarının karşılanmasına yöne- lik olduğunu anımsatan Soğancı, "Yurttaşlardan vergi olarak al- dıklannı,yurttaşların temel ih- tiyaçlarını karşılamakiçin kul- lanmak zorundalar. Şimdiye kadar bunu yapmayan hiikü- metler, bunların yapılamayaca- ğı gerekçesiyle, tamamen üs- tünden atmaktadır" dedi. KKTC liderleriyle görüşen Başbakan, çözüm sürecine yönelik uyanlarda bulundu Erdoğan'ın 'Kıbrıs' trafiğiHaber Merkezi - KKTC, 20 Şubat'ta yapılacak seçimlere hazırlanırken Kurban Bayramı öncesi Mehmet Ali Talat ve Serdar Denktaş ile görüşen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün de Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Der- viş Eroğlu ile Barış ve Demokrasi Parti- si (BDH) Genel Başkanı Mustafa Akın- cı ile görüştü. Erdoğan'ın KKTC'li lider- lere çözüm sürecini etkileyecek propa- gandalardan kaçınmaları telkininde bu- lunduğu kaydediliyor. Erdoğan, Eroğlu ile Akıncı'yı Üskü- dar'daki evinde kabul ederek ayn ayn gö- rüştü. Eroğlu, görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Erdoğan ile Kıbrıs konusundaki gelişmeleri ve ileride başla- ması muhtemel Kıbns'taki görüşmelerle ilgili politikaları ele aldıklarını bildirdi. Görüşmeden son derece memnun aynldı- ğını vurgulayan Eroğlu, "aynı görüşleri taşıdığımızı, Kıbrıs politikamızda ge- rek bi/iııı, gerek Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin politikalarında terslik ol- madığını görmekten son derece mem- nunum" dedi. Akıncı ise 3 Ekim'e kadar geçecek sürede, Türkiye'nin Ankara pro- tokolünün yeniden uyarlamasının söz ko- nusu olacağını belirtti. O güne kadar Kıb- ns'ta iki seçimin yapılacağını belirten Akıncı, BDH olarak aktif bir siyaset iz- lenmesi gerektiğine inandıklannı söyledi. Bu arada Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın seçim konusunda 'tarafsız' olduk- lan mesajını verdiği KKTC'li liderlere, Kıbrıs'ta çözüm sürecini etkileyecek pro- pagandalardan kaçınmaları uyansında bulunduğu kaydedildi. Başbakan Re- cep Tayyip Er- doğan, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Der- viş Eroğlu ile Barış ve De- mokrasi Parti- si (BDH) Ge- nel Başkanı Mustafa Akın- cı ile görüştü. (Fotoğraf: AA) Başbakan, ortakolduğu şirketi kolluyor IŞIK KANSU ANKARA - CHP, Bakanlar Kurulu'nun Şe- ker Kurumu'nu kapatma karannın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ortak olduğu grup- lara yaradığı savını gündeme taşıdı. Bakanlar Kurulu, Şeker Kurumu'nun görev süresini 31 Aralık 2004'te sona erdirirken Şe- ker Kurulu'nun görev süresini 31 Aralık 2006 tarihine kadar uzattı. Bu kararın, Şeker Kuru- mu'nca nişasta bazlı şeker (NBŞ) üreten Amy- lum Nişasta ve Sanayi TAŞ'e 11.8 trilyon lira, NBŞ üreten TAT Nişasta ve Sanayi TAŞ şirke- tine de 1.485 trilyon lira ceza kesilmesinden sonra verilmesi dikkat çekti. CHP'li Gürol Er- gin, kararın çelişki yarattığını belirterek "Ku- runıuıı ortadan kaldırılmasının tek bir aına- cı olabilir. O da, haksız ve illegal tatlandırı- cı üretenlerin tam anlamıyla denetim dışı bı- rakılmasıdır" dedi. CHP'li Kemai Kılıçda- roğlu şirketlerin cezalarının tahsilini ortada bı- rakan kararın Erdoğan'ın ortağı olduğu şirket- lere yaradığını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, NBŞ üreten Pendik Nişasta Şirketi'nde uluslararası şirket Cargill ile Ulker grubunun ortak olduk- larını, Erdoğan'ın da Ülker'e ait içeceklerin da- ğıtım işi için kurulan " Yenidoğan Gıda Pazar- lama" şirketinin ortağı olduğunu anımsattı. Papa kitabında Ağca'yı anlattı Dış Haberler Servisi - Papa tkinci John Paul, mart ayında pi- yasaya çıkacak kitabında ilk defa Mehmet Ali Ağca'nın 1981 yıhn- da kendisine karşı gerçekleştirdiği suikastı anlattı. The Times gazetesine göre, Pa- pa, "son vasiyeti" olarak değer- lendirilen "Hatıra ve Kimlik" isimli kitabın son bölümünde sal- dırı günündeki düşüncelerini ak- tardı. Gazete, Papa'nın kaldırıldı- ğı hastanedeki hasta yatağmda kendisini ağır yaralayan Ağca için "Beni vuran ve içtenlikle affetti- ğim kardeşimiz için dua edin" dediğine dikkat çekti. Mart ayında piyasaya çıkacak olan soru-yanıt formatındaki kitabın sadece Kato- liklere değil tüm insanlara yönelik olduğu ifade edilirken kitabın "son dönemin en iyi dini kitabı" olarak değerlendirilmesinin bek- lendiği kaydediliyor. Kitabı yayımlayacak olan yaym- cı Lord Weidenfel, The Times'a yaptığı açıklamada, kitabın suikas- tla ilgili bölümünün "çok etkileyi- ci" bir son bölüm olduğunu belir- terek "Cinayet gününü ayrıntıh bir biçimde anlatıyor. Birdenbi- re kendisini ölüm ile yüz yüze buldu. Bir adamın kendisine ateş ettiğinin farkındaydı. O anda kendi kafasındaki olup bitenleri aktarıyor" diye konuştu. ENTERNET /MEHMET SUCU mehmetC«cumhuriyet.com.tr Tsunami felaketi, dünyaya yardımın ve paylaşmanın öne- mini bir kez daha anımsattı. Bü- yükdevletler ve uluslararası ku- ruluşlardan çok sivil toplum ör- gütlerinin bağışları ve yardımla- rı yaraların sarılmasında yar- dımcı oldu ve oluyor. Internet üzerinde gerçekleştirilen yar- dım organizasyonlarının topla- dıkları meblağlar pek çok dev- letten ve uluslararası şirketten daha çoktu. Bu rakamları gö- ren büyük devletlerden bazıları utanarak yardım miktarlarını arttırmak zorunda kaldı. Asya'dayaşanan felaket, da- yanışma duygusunun güçlen- mesinin yanı sıra dünyadaki yoksulluğun bir kez daha gün- deme taşınmasına neden oldu. Yardım kuruluşları ve BM, yer- yüzünde her ay bir tsunami fe- laketinde yaşamını yitirenlerin sayısı kadar açlık ve yoksulluğa kurban olan insan olduğunu bir kez daha dünyaya duyurdular. Bölgenin yeniden inşasının en az 3 yıl süreceği belirtiliyor. BM Acil Yardım Koordinatörü Jan Egeland dünyanın en zengin 30 ülkesini dünyadaki yokluk, yok- Dayamşma Ruhu Güçleniyor sulluk, açlık ve fakir ülkelerdeki salgın hastalıklara karşı duyar- sız kalmakla suçlamıştı. Ege- land, dünyada önlenebilir has- talıklaryüzünden her gün 20-30 bin çocuğun hayatını kaybetti- ğini söyleyerek, zengin ülkelerin tsunami felaketi sonrasında gösterdikleri yardım çabalarını ve cömertliği başka derin so- runlara karşı da göstermeleri gerektiğinin altını çizmişti. Bu konuda BBC'nin Türkçe intemet sitesinde yer alan bir ha- ber Türk medyasında çok fazla ilgi görmedi. BM Genel Sekrete- ri Kofi Annan örgütün yeni bir yıl hedeflerini içeren nihai rapo- runu açıklarken, önümüzdeki on yıl içinde dünyadaki yoksulluğun yarı yarıya azaltılmasını hedefle- diklerini söylüyordu. Annan, yar- dım veren ülkelerden de vaatle- rini yerine getirmeleri ve şu an- da yaptıkları yardımları arttırma- larını istiyordu. Kofi Annan, yardım veren ül- kelerin önceden vaat ettikleri milli gelirlerinin binde yedisini sağlamaları halinde, beşmılyon- dan fazla insanın aşırı yoksulluk koşullarından kurtarılabileceğini söylüyordu. Şu sırada sadece beş ülke bu düzeyde yardım sağlıyor. Bazı yardım kuruluşları da, diğer yardım vaat eden ülke- lerin binde yedi hedefinin çok uzağında olduğunu belirtiyorlar. Silahlanma yarışının çılgın bir hızla arttığı günlerde BM Genel Sekreten'nın sözleri yürekleri bir miktar ferahlatıyordu. Rapordaki hedefler bu kadar değil. Yoksulluğun yarı yarıya azaltılması yanında, Birleşmiş Milletler raporu 2015 yılına ka- dar dünyada herkese eğitim hakkı sağlanması çalışmalarının da hızlandırılması çağrısında bu- lunuyor. Ayrıca, kalkınmakta olan ülkelerin kısa zamanda uy- gulayabilecekleri bazı önerilerde de bulunuluyor. Bunlar arasında yoksul çifçilere tohum, okullara ücretsiz yemek, bütün çocukla- ra da sıtma tehdidine karşı ci- binlik sağlanması var. BM Acil Yardım Koordinatörü Jan Egeland'ın çizdıği kötümser tabloya Birleşmiş Milletler Milen- yum Projesi'nin Başkanı ve ra- porun yazarı Geoffrey Sachs da bir ek yapıyor. Afrika'da her ay 150 bin çocuğun sıtmadan öl- düğünü söyleyen Sachs, bunu sessiz tsunami olarak tanımlıyor. Ekonomi uzmanı Jeffrey Sachs'ın hazırladığı rapor, gere- ken gerçek değişiklikleri başlat- ma çabası olarak değerlendirili- yor. Kısacası BM, gelişmiş ülke- lerı, daha büyük miktarda para yardımı yapmaya çağırıyor. Irak'ta atılan her kurşunla bir cibinlik alınabilmiş olsaydı, bel- ki de Sachs'ın sözünü ettiği ço- cukların büyük kısmı yaşıyor olacaktı. Internetten mahalle aralarına kadar değişen pek çok alanda kurulmuş gerçek yardım kuru- luşları ve sivil toplum örgütleri ar- tık seslerinı daha fazla duyurma olanağına sahip oluyor. 200 bine yakın insanın canını yitirmesine neden olan tsunami, belki de her gün yaşanan ve insan eliyle ha- zırlanan felaketlerin etkilerinin azaltılması için bir milat olur di- ye umuyoruz. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada kazanması halinde ikinci dönemin nasıl seyrede- ceği sorusunun yanıtı iki şıklıydı: 1- Artık yeniden seçilme durumu olmadığı için daha barışçı hareket edebilir. Hiçbir lobinin etkisi altına girmesine gerek kalmaz. 2- Politikası değişmez, bundan sonra da bugü- ne kadar ne yaptıysa onu yapacaktır. İkinci döneme de ikinci şık damgasını vurmuş görünüyor. Bush'un dünyaya verdiği mesajlar bu yönde. Şu sözler Bush'un yemin törenindeki konuş- masından: "Yaşadığımız olaylar ve sağduyu, bizi tek bir so- nuca götürdü; kendi topraklarımızda özgürlüğün başansı, giderek başka topraklardaki özgürlüğün başansına dayanıyor. ABD, başka ülkelere kendi tarzını benimsetmeye çalışmayacak, bunun yeri- ne onların kendi seslerini bulmalanna ve özgürlük- lerini kendi yollanyla kazanmalarına yardım ede- cek... Bu iş, öncelikli olarak silahlarla yapılacak değil. Ancak, kendimizi, dostlarımızı gerektiğinde silahların gücüyle koruyacağız." Bush'un bu söylemlerinin Türkçesi şu: "Bizim dışımızdaki ülkelerin yönetimleri aynen bizim gibi düşünür hale gelecek. Bunu dışarıdan baskıyla yapmayacağız, her yöntemi kullanarak halkı yönetimlere karşı kışkırtacağız. Ülkenin yö- netimiyle halkı arasında uçurum açacağız. Bizim istediğimiz kişiyi halkın desteklemesini sağlayarak iktidara getireceğiz. Bu olmazsa silahlı yolu dene- yeceğiz." İki güç: Silah ve ilah! Bush'un bu yöntemi dünyada ne kadar taraftar bulacak? Şu aşamada Ingiltere dahil, Bush'a açık destek veren ülke görünmüyor. Ancak zor oyunu bozar. Işin devamı nasıl gelir bilinmez. Bush gerektiğinde "silaha" dasarılacağını söy- lerken, bunun yanında "ilaha" da sarılıyor. Bush'un ikinci yıl konuşmasından birtümce da- ha: "özgürlüğü savunmak için yıldızların ötesinden çağrı aldık." Herhalde Tanrı, baba Bush'a şöyle seslendi: "Eyy Bush kulum, dünyayı darmadağın et. Ül- keleri kan ve gözyaşına boğ. ûzgürlüklehni elle- rinden al, böylece özgürlüğün ne demek olduğu- nu anlasınlar." Bush'un işin içineTanrı'yı da katması hayra ala- met değil. Bush bir yıl sonra şu mesajı verirse şa- şırmamak gerek: "Ben yeryüzünde Tanrı'nın temsilcisiyim. Tanrı bana, eyy Bush kulum, sensin benim baş kulum, dedi." Bush'un başkanlık seçimlerinde de dini kullan- dığı ve muhafazakâr kesimlerin tam desteğini al- dığı dikkatte tutulursa, Amerika'nın öteki ülkeler- deki stratejisinin de buna dayalı yürüyeceği söy- lenebilir. Bu bağlamda Arap dünyasında şöyle bir eğilimin yayılması için çaba harcandığını görüyo- ruz: ABD'ye ve Hıristiyanlığa saygılı Islami yönetim- ler! Saygı, açısı geniş bir sözcüktür. Bakarsınız içi- ne bağlılık da girer! Pakistan'dan gelen haberleri bu açıdan da ay- rıca irdelemek gerekiyor. Sanki Pakistan yöneti- mi Amerika ve Islam sevgisi üzerine oturtulmaya çalışılıyor... Yolun sonu "Bushullah"... Iran'da ise sevgi yerine silah kullanılacak gibi. Önce Azeriler, Kürtler, Tahran Üniversitesi, muha- lifler kullanılarak yönetim yıpratılacak, ardından da değişik yöntemlerle silahlar devreye girecek. Uzmanlar, ABD'nin Iran'a doğrudan girmek yeri- ne uzun menzilli füzelerle yıpratmayı yeğleyebile- ceğini söylüyorlar. Bush, yıldızların ötesinden aldığı ilahi görevi ye- rine getirmek için iki güdümlü gücü kullanacak: Güdümlü füzeler... Güdümlü toplumlar... ankcum ı cumhuriyet.com.tr Esin Almanya'ya gitti • tSTANBUL (AA) - Löse- mi hastası Esin Köse, tedavi amacıyla ailesiyle birlikte Al- manya'ya gitti. Atatürk Hava- limanı'na sedye ile getirilen Esin'in (8) babası Ahmet Kö- se, bugüne kadar sürdürdükle- ri mücadelenin, Esin'in sağlı- ğını kazanması için olduğunu belirterek, "Umuyoruz ve dili- yoruz ki, kaybedilen 1.5 seneye rağmen Esin'in sağlığıyla ilgili iyi şeyler olur" diye konuştu. Beko deposunda korkutan yangın • Istanbul Haber Servisi - Beylikdüzü'nde bulu- nan Beko Elektrik AŞ fabrikasımn televizyon de- posunda dün akşam saatlerinde henüz belirleneme- yen bir nedenle yangın çıktı. Kısa bir sürede büyü- yen yangın, geniş bir alan üzerine kurulu deponun ^* tamamını sardı. Ölay yerine sevk edilen çok sayıdaîr itfaiye ekibi, saatler süren çalışmalar sonucu gece- nin geç saatlerinde yangını kontrol altına aldı. Fab- rikada büyük maddi hasar meydana gelirken olay sırasında içeride bulunan az sayıda işçinin yangın- dan yara almadan kurtulduğu öğrenildi. KKTC milletvekilleri AKPM'de • STRASBOURG (AA) - KKTC'den millet- vekilleri, yıllar sonra ilk kez Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) genel kurul toplantılarına katıldı. AKPM'nin bir hafta süre- cek toplantılannda KKTC'yi Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili Özdil Nami asil üye ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) milletvekili Hüseyin Özgürgün yedek üye olarak temsil edecek. Nami, AKPM toplantılarına katılmala- rını, "BM referandumdan sonra KKTC'ye yö- nelik siyasi izolasyonun kaldırılması konusun- da ilk somut adım" olarak değerlendirdi. -
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle