23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4- CUMHURİYET 25 OCAK 2005 SALI 18 SPOR sporfacumhuriyet.com.tr Rumen teknik direktör, basın toplantısmda sert eleştirilerde bulunurken bazı yöneticileri hedef gösterdi Saray'daHagi depremiSportif açıdan başarılıyız- Yaşanan tüm olumsuzluklara karşın takım olarak sportif açıdan başarılıyız. Zorluklar içinde mücadele ediyoruz. Ancak benim ve takım hakkında yapılan spekülasyonlar işlerimizi daha da zorlaştırıyor. Olaylar hoş değîl- Ters giden her şeyden, gerek basının gerekse kulüp içinden birilerinin beni sorumlu tutmaya çalışması doğru değil.G.Saray'ın başarılı olmasını istemeyenlerin, taraftarı provokasyon yoluyla alet etmesi hoş karşılanamaz. Bardak taşmaya başladı- Ayrûmamı isteyenlere istediklerini vermeyeceğim. Görevimin başındayım. Beni bu takımın başına getirirken 'kukla' olarak kullanmak istedilerse Hagi 'nin kukla olmadığını bilmeleri gerekirdi. Petre çok yönlü bir oyuncu- Petre hem stoper hem önlibero oynayabilen, çok yönlü bir oyuncu. Pleşan iseforvete yönelik, maddi açıdan anlaşabüeceğimiz ve yararh olacak bir futbolcu. Pleşan hakkındaki kararı da kendi başıma almadım. Gürsoy: îstifayok Teknik direktör Hagi'nin basın toplantısmda üstü kapalı şekilde eleştirdiği Ergun Gürsoy, ıstifanım kesinlıkle söz konusu olmadığını söyledi.Gürsoy, şunlan söyledi: "Hagi'nin açıklamalannı gördü- [ nüz. Bunun üzerine ben bir şey söy- j lemcycceğim. Ancak birisinin istifa etmesi mi gerekiyor? Ben istifa et- ıneın. Olaylar büyütülüyor. Hagi'yi takımın başına benim getirip getir- menıem önemli değil. Sonuçta Ha- gi bu takımın teknik direktörü." 'Petre yararh' Hiçbir oyuncu ile kişisel bir so- runu olmadığının altım çizen Ha- gi şunlan söyledi: "Petre'nin de gitmesi isteniyor ve takımda Ru- men istenmediği söyleniyor.Bu du- rumdaPetre de gidebilir.Ve takını- daki tek Rumen ben kalırun. Ple- şan da bu durumda gelemeyecek. Ancak her ikisi de Galatasaray'ın şartiarında iş yapacakoyuncular.' J Spor Servisi-Ga- latasaray Teknik Direktörü Gheorg- he Hagi, Bursaspor maçında gönderilen oyuncular Ümit Ka- ran ve Saidou lehı- ne yapılan tezahüratlann "içeri- den" yönlendirildığıni söyledi. Hagi, "Bu tür harcketleri benim ve Galatasaray'ın başarısuu iste- meyenler planlıyor" derken "Bardak taşmaya başladT ifa- desini kullandı. "Beni bu takı- mın başına getirirken 'kukla' ola- rak kullanmak istedilerse Ha- gi'nin kukla olmadığını bilmele- ri gerekirdi'' diyen Rumen çalış- tıncı takımda yaşanan tüm olum- suzluklann kendine mal edılme- sinden de şikâyet ettı. Florya Metin Oktay Tesisle- ri'nde dün sabah idmanının ar- dından bir basın toplantısı dü- zenleyen Rumen teknik adam, birilerinin Galatasaray'ı kanştır- mak istediğini iddia etti. Sarı - Kırmızılı kulübünparasal açıdan zor durumda olduğunu ifade e- den Hagi, "Yaşanan tüm olum- suzluklara karşın takım olarak sportif açıdan başanlıyız. Zor- luklariçinde mücadele ediyoruz. Ancak benim ve takım hakkında yapılan spekülasyonlar işlerimi- zi daha da zorlaşünyor" dıye ko- nuştu. 'Benim kimliğinıi unuttular' Rumen oyuncular konusunda yönetimden bazı isimlerin ken- disine direkt olarak "Bu takım- da Rumen oyuncu istemiyoruz" dediğini anlatan Rumen çalıştı- ncı, "Benim de bir Rumen oldu- ğumu unutuyoriar. Ayrıca şu an- da takımda bulunan Rumen oyuncular benim dönemimden Mecidiyeköy'de arbede Yönetim Kurulu ile teknik direktör Hagi arasmda de toplantının sürdüğü dakikalarda Mecidiyeköy'de arbede yaşandı. Sportif A.Ş binasmın önünde toplanan yaklaşık 20 kişilik San- Kırmmh yandaş topluluğu Hagi lehine tezahurata bulundu. Ancak yönetici Ergun Gürsoy'a yakınlığı ile amigolardan Yılmaz ve Sebahattin Hagi lebijtebağtran taraftarlan şiddet kullanarak dağılmalarını sağladı, Her iki tribün lideri de şiddet kullanarak kendi yandaşlanyla kavga etmeleri tepki cekti. Geçen sezonun sonlannda takımın başuıa geçen Rumen teknik direktör Hagi'nin geleceği tartışıünaya başlandı. önce gelen futbolcular" dedi. Galatasaray'da yaşanan tüm olumsuzlukların kendine mal edilmeye çalışıldığım ifade eden Hagi, "günah keçisi" yapılmaya çalışıldığım iddia etti. Rumen çalıştırıcı şöyle ko- nuştu: "Ben bu takımın teknik anlamda ortaya koyduklan ile il- gilenirim ve bundan sorumlu- yum. Ters giden her şeyden, ge- rek basının gerekse kulüp için- den birilerinin beni sorumlu tut- maya çalışması doğru değil. Ay- rıca Galatasaray'ın başarılı ol- masını istemeyen kişilerin, taraf- tarlan provoke ederek alet etme- si hoş karşılanamaz. Ben bu pro- vokasyonlara kananlarm gerçek taraftar olmadığını, çocuk ol- duklannı düşünüyorum. Kupa maçında Bursaspor'u eleyen fut- bolculannun alkışlannıaması da üzücüdür. lzmit'teyapılanlar ta- kınıa, bana ve emeğe saygısızlık- ür. Taraftar gerçeği bilmeli. Ku- lüpte para yok. Zor şartlar altın- da San - Kırmızılı forma için mü- cadele eden futbolculanmı yaka- ladıkları başarı nedeniyle tebrik ediyorum." Bırgazetecinin "Si- zi Galatasaray'a Ergun Gürsoy getirdL Ne oldu da yaşananlar bu noktaya geldi" şeklindeki soru- suna Hagi, "Beni Galatasaray'a getiren kariyerimdir" diye ya- nıtladı. 'Ceketimi ahp gjtmeliydim' Rumen çalıştıncı bir başka gazetecinin "Yönetimin sezon başından Rumen oyunculann oynatılmamasını istediğini bili- yoruz" demesi üzerine de Türk- çe olarak "Neden yazmadın o za- man" diye tepki gösterdi. Daha sonra açıklamasını sürdüren Ha- gi, "Ben bunlar olduğunda ceke- timi ahp gitmeliydim. Ama mü- cadele etmek istedim ve anlayış gösterdim. Hâlâ da gösteriyo- rum. Ancak bardak taşmaya başladı. Yiııe de ayrümamı iste- yenlere istediklerini vermeyece- ğim. Sözleşmem sona erene ka- dar görevunin başındayım. Beni bu takımın başına getirirken 'kukla" olarak kullanmak iste- dilerse Hagi'nin kukla olmadığı- nı bilmeleri gerekirdi" dedi. ÇARK ETTİ Hagi yönetimden özürdiledi Spor Servisi - Hagi'nin öğle saatlerinde yaptığı toplantı sonrası birara gelen yönetim Rumen teknik adamı masaya yatırdı. Saat 18.00'de başlayan yönetim kurulu toplantısına teknik direktör Hagi de 20.30 sularında katıldı. Yaklaşık 7 saat süren toplantıda Rumen çalıştırcı 'Başkan ve yöneteilerden özür diliyorum. Önemli olan Galatasaray'ın geleceğidir" ifadesini kullandı. Basın sözcüsü Turgay Kıran ile birlikte gece yansı medya karşısına geçen Hagi 'özür dilerken' Sportif A.Ş.'de toplantı devam ediyordu. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren toplantıda aranılan '10 numara' da bulundu. italya Birinci Futbol Ligi Seri (A) takılanndan Bologna'da forma giyen Logratelli ile anlaşılmanın yolları aranıyor. S eri (A)'da 200'ün üzerinde maçta forma giyen tecrübelı futbolcunun menajerleri de toplantıda yerlerini aldılar. Öte yandan toplantıda başkan Özhan Canaydın'ın oldukça sinirli olduğu öğrenildi. Canaydın, yönetıcilere daha dikkatli davranmalan gerektiği uyansında bulunduğu belirtildi. GORUŞ / HALÎT DERİNGÖR Bir 6ün Herkes Nasıl F. Bahçeli Olacak? Fenerbahçe, transfer şampiyonluğunu hiç bırakmı- yor. Her yıl gerek içeriden gerek dışarıdan futbolcu transfer ediyor. Bu nedenle de gözünü kırpmadan tril- yonlar harcıyor. Bir türlü transfer sendromundan kur- tulamıyor. Gelin görün ki bütün transferlerde, kendile- rinden çok, aracılar yararlanıyor. Bu kadar çok trans- fere karşın çeyrek asırdan beri Fenerbahçe, Türkiye Kupası'nı alamıyor. Bir anlamda, üniversiteyi ve asker- liğini bitirmiş Fenerbahçeli gençler, Sarı-Lacivertlilerin kupa şampiyonluğunu göremediler. Hikâye gibi dinli- yorlar. "Peki.. birgün herkes nasıl Fenerbahçeli olacak?" deniliyor, böylece de hava yapılıyor. Biz Türkiye Kupa- sı'na değil de süper lige önem veriyoruz gibi asla bir mazeret gösteremeyiz. Bu mantıksızlık olur. Bu yıl Tür- kiye Kupası, Fenerbahçe için olmazsa olmaz durumu- nageldi.. taraftarlar hacı yolu bekler gibi bu günü bek- liyorlar. Hep beraber umutlanmak istiyoruz. Sapır sa- pır dökülen Türkiye ligi takımları karşısında şampiyon- luk hiç de zor değil. Geçen pazar günü Fenerbahçe, Ankaragücü'nü kupada yendi, çeyrek finali yakaladı. Ama şahane Fenerbahçe'nin oynadığı futbol hepimi- zin umutlarını sarstı. Fenerbahçe'de yeni yıl ile birlikte yeni bir transfer bombası daha... Henüz pimi çekilmedi. Kimin başın- da patlayacağı belli değil! Fransız, siyah tenli, ismi de Nicolas Anelka. Manchester City'de oynuyor. İki ku- lüp arasmda ateşli pazarlıklar sürüyor. Sonuçlanması için menajeri ve Türk medyası acele ediyor. Transfer ücreti 7 milyon sterlin. Aşağı yukarı 17 trilyon. Vurun YTL'ye 17 milyon lira. Sudan ucuz. Aziz Yıldırım fiyat düşürmek için çalışıyor. Anelka, Sarı-Lacivertli forma- yı giymek için sabırsızlanıyor. Bilmiyoruz bunun da pro- toplazmaları Sarı-Lacivert mi? Her yıl aynı senaryo... Transfer edilen bombaların kimlik ve kişilikleri, akıllı mı psikopat mı? Avrupa ülkelerini bırakıp da neden Tür- kiye'ye gelmeye can atıyorlar. Araştıran yok. Bu bom- balar kısa süre sonra sahada değil elimizde patlıyor. Sorup duruyorlar Anelka Fenerbahçe'de ne yapar di- ye... Yanıt olarak dönün geçmişe bakın, bundan ön- cekiler ne yapmışlar?.. Bu soruyu gidin bu bombaya trilyonlarverecekolan kişiyesorun. Fenerbahçe süper ligin ilk yarısında en çok gol atan takım: Alex 12, Nob- re 9, Hooijdonk 8 maçta 8 gol, Tuncay 5 gol. Bu ka- dar golcü arasmda neden Anelka gibi bir golcü isteni- yor? 50 gol mü atacak Fenerbahçe'de? Peki bu tutar- sızlığın anlamı ne? Bir yandan Hooijdonk gibi harika bir adamı silmek istiyorsun, bir yandan Anelka gibi bil- mediğin bir futbolcu alıyorsun. Hangi akıllının aklı? Fe- nerbahçe Daum'u çağırıp "Sen daha ne istiyorsun? İlk önce neden elindekilerden yararlanmıyorsun? Anelka'nin gelmesiyle takımda uyumsuzluk olacağını düşünmüyor musun" diye sormuyorlar... E-Posta: hderirgor@hotmail.com - Faks: (212) 5138595 Fenerbahçe yönetimi Manchester City'le anlaşmaya vardı AııelkaMa ıııutlu soıı Spor Servisi - Anelka da sona I doğru. Adı haf- talardır Fenre- bahce ile anılan ancak transferi birtürlü gerçekleştirilmeyen Nicolas Anelka için Manches- ter City ile anlaşmaya vanldı- ğı belirtildi. Manchester City kulübünün yüksek bonservıs bedeli istemesi nedeniyle San- Lacivertlı ekıbe gelışi geciken Fransız oyuncu için 6 aylık ki- ralama yoluna gidildı. Ada ekı- bi ile anlaşan Fenerbahçe'nin Manchester City'ye 3 milyon Euro golcü futbolcuya da 1 nıiyon 700 bin Euro öde- neceğı açıklandı. Ancak ya- bancı kontenjanı dolu olan ta- kımda kımın gıdeceğı merak konusu. Fabiano'nun menaje- n Istanbul'a çağırıhrken, Ho- oijdonk'un da sakat olması yö- netimi ikılemde bıraktı. Bırkaç gün içerisınde lstanbul'a gele- cek Hooijdonk'un sakatlığının uzun sürmesi durumunda Hol- landalı futbolcunun sözleşme- si feshedilecek. Yönetimin UEFA Kupa- sı'nda mücadele etmesi için is- tediği Anelka ile San-Lacıvert- li kulüp anlaşırsa sezon sonun- da yenıden masaya oturacak. Fenerbahçe Şampıyonlar Li- gi'ne kalırsa opsiyonlu olan sözleşme uzayacak. Fransız golcünün Ç.Rize maçı sonrası lstanbul'a gelmesı beklenıyor. Kulüp ikinci başjcanı NihatÖz- 2 yıl transfer yasak Arsenal'e asrın cezası Fenerbahçe de ışler yolunda gidiyor. Ligde tam gaz yoluna devam eden San - Lacıvertlilerde öncekı gün kupada Ankaragücü 'ne karşı alınan galibıyet sevinç yarattı. F.Bahçe'de özellikle Brezılyahlar Aurelıo, Lucıano ve Alex 'informu teknik heyetın vüzünü guldürüyor. San - Lacıvertlilerde teknik direktör Daum, Çaykur Rize ile yapılacak maçı düşundüklerini söyledi. J denıir, sakatlığı nedeniyle Hol- landa'da tedavisini sürdüren Hooijdonk'la hiçbir sorunlan- nın bulunmadığını ve bu oyun- cularını kaybetmek ıstemedık- lerinı söyledi. "Hooijdonk en kısa sürede tstanbul'a dönecek. SadecetedavisiuzadTdıyeko- nuşan Özdemir, şöyle devam etti: "Kendisi ay sonuna dek burada olacak. Geçen sezon şampiyonluğunıuzun kazanıl- nıasındaçokbüyükkatkısı var- dı. Bu sezonun ilk yansında da bize faydalı oldu. Böyle bir oyuncu gözden çıkanlır mı?" Özdemir, transfer yapıp yap- mayacaklanyla ılgılı bir soru- ya da "Bu konuda verilmiş bir karanmız henüz yok. Transfer yapacağız diye bir şarnmız da yok. llle de transfer yapacağız diye hareket etmiyoruz" diye yanıt verdi. Basında Anelka'mn alındı- ğı yönunde haberler yer aldığı- nı hatırlatan Nihat Özdemir, "Böyle bir şey de şu an için yok. Transfer için 31 Ocak'a kadar süremiz var. Daum'un isteme- si, yönetimin de karar abnası durumunda transfer yapabili- riz" ifadesini kullandı. Spor Servisi - tngiltere Futbol Federasyonu, Arsenal kulübüne Ajax'ın 18 yaşındakı genç golcüsü Quincy Owusu-Abeyie'nın transferinde yaptığı üsülsüzlük yüzünden 10 bin pound para ve 2 yıl transfer yasağı cezası verdı. Arsenal kulübü, cezanın çok ağır olduğunu belırterek, temyize başvuracağını açıkladı. Verilen transfer cezasının süresinm 2 yıl olduğu ve cezanın 1 Şubat 2005 tarıhınden ıtıbaren geçerlı olacağını belirtilirken, lngiltere Futbol Federayonu, ıhlalin kesin olarak belirlenmesinin ardından cezanın başlatılacağını açıkladı. lngiltere Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, "İhlalin kesin olarak belirlenmesinin ardından Arsenal kulubü, 2 yıllık süreç içerisindeki transfer dönemlerinde yerli ya da yabancı hiçbir oyuncuyu transfer edemeyecek. Alınan bu karar FIFA ve Hollanda Futbol Federasyonu (KNVB) ile de görüşülmüştür" ifadelerine yer verildi. NEYMİŞ ABDÜLKADÎR YÜCELMAN Endüstriyel Futbol Henüz piyasaya çıkmadan bay- ramdan önce elime ulaşan bir kitap- tan söz edeceğim. Kitabın adı "En- düstriyel Futbol". Bir bankacı olan Tuğrul Akşarfutbolun sadece futbol olmadığını kanıtlamak için bir kitap yazmış. Sevgili dostum Doç. Dr. Kırt- lu Merih de danışmanhğını yapmış. Bayramda oturup onu okudum, ama yansınabilegelemedim. İçinde eko- nomi var, sosyoloji var, psikoloji var, felsefe var, 3 büyükler var, Avrupa ve dünya var, yani yok yok. "Bu kitabı okuduktan sonra futbol hakkındaki görüşün değişecek" dediler, gerçek- ten de futbola yüzeysel bakanların bir başucu kitabı olacak kalitede, il- gınç ve konular derinlemesine araş- tınlmış. Kimi düşüncelere katılmasam da genelde katıldığım görüşler ör- nekleriylesunulmuş. Benim ılgımı çe- ken en önemli konu, futbolun ekono- misi. Sayın Akşar, dolar mılyarderi Rus Abramoviç'in Chelsea'yı satın aldıktan sonra bu kulübü ikinci kez nasıl marka yapmaya çalıştığını ör- nek gösteriyor. Ülkemizde de marka üzerine çok laflar edildiği için bu ko- nuya ben de odaklandım. Marka olmak kolay değil, sıradan düşüncelerle ve günlük girişimlerle marka olmaya çalışmak lafla peynır gemisi yürütmeye benzer. Sayın Ak- şar Lucescu'nun bir söylemini almış: "Transfer yaparken takım içinde dengeler bozulmasın." Bu tam insa- nımızın bir türlü kurtulamadığı bazı duygulan ve takıntıları ifade ediyor. Şu sıralarda Anelka'mn Fenerbah- çe'ye gelip gelmeyeceği konuşulur- ken bu oyuncuya verilecek milyon dolariarın F.Bahçetakımı içinde prob- lem olup olmayacağı ikinci planda kalıyor. Oysa futbolcularımızın da içinde yaşadıkları toplumun bir par- çası olarak "kıskançlık, bana necilik" krizine girmeleri normal sayılıyor. Lu- cescu'nun da korktuğu bu. 0 zaman kafalan, yani mentaliteyi değiştirmek, marka olmaya giden yolun en başın- daki basamaktır. Elbette bir takımda çeşitli görevleri yüklenen, çeşitli şo- rumlulukları taşıyan ve yaptıkları işe göre de transfer ücreti alan futbolcu- lar farklıdır. Ama çeşitli örneklerde gördük ki çok yüksek transferle ge- len bir futbolcu pas bile alamaz du- rumlara düşmüş, dünyaca ünlü olsa da en çok bir yıl dayanarak ülkesine kaçmıştır. B'r takımın ahengi ancak ve ancak amaç ve ruh biıiiği ile sağ- lanabilir. Türk insanının en büyük za- afı da birliktelikten ve amaç birliğin- den uzak kalmasıdır. Geçen hafta takım olmanın gerek- lerini sayarken bu önemli düşünceyi o nedenle bugüne bıraktım. Çünkü takım olmanın başka yolu yok ve o- lay çok ciddidir. Takım ve marka ol- manın en önemli gereği kurumsallaş- maktır, demiştik. Kulüpleri yöneten- ler bir yönetim kurulu ile birlikte çalı- şır ve alınan kararlar yönetim kurulu- nun oybirliğı ya da oyçokluğu ile alı- nır. Ancak bizdeki sistem kişiye, da- ha açıkçası tek adama bağlı bir sis- temdir. Parayı veren düdüğü çalar sıstemi kurumsallaşmaya tamamen ters bıranlayıştır. Banaşu anda lngil- tere liginde tek adam Abramoviç ile lıg lideri durumunda olan Chelsea'yi örnek gösterenler olacak, hatta Fe- nerbahçe'nin tek adamlı dönemlerde Ali Şen ve Aziz Yıldırım'la şampi- yonluğa ulaşmış olduğunu da söyle- yenler olabilir. Ama Fenerbahçe hâ- lâ ve hâlâ marka değildir. Chelsea da eski şöhretine sığınmıştır. Endüstrıyel futbolda kulüplerin borçlanmayla ilgili bölümünde Sayın Akşar ile aynı görüşte değilim. Akşar borçlanmadan korkulmaması gerek- tiğıne ışaret ederken "Borçlanmayın, yoksa batanz" anlayışının yanlış ol- duğuna değinerek şu görüşe sığını- yor: "Borç yönetimini çok etkin ya- pan kurumlar borç yapmaktan çe- kınmezler." Bu liberal ekonomide bir görüş olarak savunulabilir. Ama "borç yönetimi" eğer bizdeki gibi plansız programsız ve hele tribünler- deki alkış ya da ıslıklara göre değiş- kenlik gösterirse, gözlerin puan du- rumunda olduğu bir toplumda borç yapan kulüp batar. Bugün Galatasa- ray UEFA Kupası'nı aldığı yıllarda marka olmaya yaklaşmış, dünyanın her ülkesinde forması satılır olmuş- ken, bugün 200 milyon dolarlık borç- la çalmadığı kapı bırakmazken elin- deki gayrimenkulleri biletehlikeyeat- mıştır. Bir anlamda UEFA Kupası da Galatasaray'a rahat nefes aldırama- mıştır. Literatür Yayıncılık tarafından çıka- rılan "Endüstriyel Futbol" futbolun ne olup ne olmadığını ortaya koyan nefis bir kıtap. Tartışılması gereken konularla ekonomi yazarlanmızın da dikkatıni çekecek sanırım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle