18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 OCAK 2005 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TÜRKIYE Istanbul Sinop Y 11 Adana S 19 Edirne Y 8 Samsun Y 14 Kocaeli Y 11 Trabzon PB 15 Çanakkale Y 9 Giresun PB 14 Izmir Y 14 Ankara S 10 Manisa Y 12 Eskişehir Y 8 Aydın Y 13 Konya S 12 Denızh Y 12 Sıvas Y Zonguldak Y 11 Antalya Mersin Diyarbakır Şanhurfa Mardın Siirt Hakkâri Van PB PB PB PB PB S S 19 12 16 15 14 6 7 Y 15 Kars S -4 Butun bolgelenmız parçalı, yer yer çok bu- iutlu, Marmara Batı Ka- radenız kıyıları, Ege ve Batı Akdenız ıle Eskışe- hır çevrelerı yağışlı ge çecek. Yayışlar kıyılarda yağmur ve saganak. Edirne ve Kırklarelı çev- relerınde karla karışık yağmur şeklınde olacak Yurdun ıç doğu kesımle- rınde sabah saatlerınde yer yer sıs gorulecek DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Münıh K PB PB Y Y Y Y Y K 2 1 6 13 9 7 6 6 4 Berlın K 4 Moskova PB 1 Budapeşte K 4 Aşkabat Madrıd PB 14 Astana K K -7 Vıyana _K 5 Taşkent Belgrad PB 4 Bakû Sofya PB 2 Bişkek Roma B 11 Tıflis PB 1 Atına Y 13 Kahire B 22 Zürıh K 3 Şam H Taşkent Tahran Açık Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yagmurlu Kariı ^ Sulu kar ı Gok gurultulu GUNCEL CÜNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1, Sayfada Görsel basın, özellikle haberTV'leri bu açıklama- laraTaksim alanındadüzenlenen yılbaşı eğlencele- rinin iptal edilmesi kadar önem vermedi. Iptal kararına karşın binlerce insan Taksim alanın- da yeni yılı karşıladı. Son günlerde yaşamın tadını çıkarmaya çalışan, artık basınla sıcak ilişkiler kuran Rahmi Koç ne de- miş: İnsan bir kez dünyaya geliyor! •*• RTE de; "bir kez geldim dünyaya, bir kez tek ba- şına iktidara gelen birpartinin lideriyim, bu olanak- lardan neden yararlanmayayım " diye mi düşünüyor acaba? Bu nedenlerle parlamenter demokrasiden baş- kanlık sistemine geçmeye ters bakmıyor da olabi- lir. Sözcüleri aracılığıyla -başta Çiçek Cemil'le- baş- kanlık sisteminin erdemini savunarak işe başladı. Sorulduğunda başkanlık sisteminin tartışılması- nın yararlı olacağını söylemekle yetindi ama, kafa- sındaki senaryo AKP'nin gelecek seçimlerde alaca- ğı sonuçla ilgili değil. Hedefi Çankaya. • •• CHP lideri Deniz Baykal, basınla yaptığı söyle- şide -medyamızın dikkatini çekmeyen veya medya- mızın yüksek dağlara karyagdırırım kaygısıylaönem vermek istemediği- başkanlık sistemine değinen sözleri hem ilginç, hem de önemli. Baykal, konuya "belirli çevrelerde daha kolayyön- lendirilebilir bir Türkiye'ye duyulan ihtiyaç"tan söz ederek giriyor. TBMM geleneğinin köklü biçimde "hükümetiaşan etkinlikle sürmesinin pek çok çevreyi rahatsız ettiği- ni" söylüyor. 0 nedenle, diyor: "Başkanlık sistemi projesinin nereden, hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı unutulma- ması gereken bir konudur." Baykal ülke ve kişi adı vermiyor ama, irdelediği konuyu biraz daha açıyor: "Birileri istiyorlar ki 'ca- nım koca Meclis ile mi uğraşalım, seninle muhatap olsak ne güzel anlaşırız, gereğini birlikte yaparız. Anayasayı değiştirmenin bir yolu yok mu? Bu ihti- yaç açıkça ifade edilmiştir" diyor. Âltını çizerek şunu söylüyor: "Türkiye'de başkan- lık sistemi tartışmalarının gündeme gelmesinde Tür- kiye 'yi uluslararası planda etkili şekilde yönlendirmek isteyen çevrelerin bekleyişleri vardır." Sorumluluğunu bilen bir muhalefet liderinin kimi bilgilerı yorumlamadan ülkeyi dışarıdan yönlendir- meye yönelik gihşımlerden ve bu iktidarın bu giri- şimlere koşut adımlar atmasından söz açtığı söyle- nebilır mi? Baykal'ın "seninle" dediği kişı RTE'den başkası değil. RTE'ye Istanbul'da ABD Başkanı George W. Bush'un, -şakaya getirip- Dolmabahçe Sarayı'nda neden padişahlar gibi yaşamadığını sorması son gelişmelere ılişkin bir ipucu değil mi? Türkiye'de parlamenter sistem yaşıyor, başkan- lık (padişahlık) gibi sistemler artık çoook geride kal- dı diyerek karşı çıkacağı yerde, RTE'nin; Bush'un sözlerıni gülerek karşılaması ve hemen sonra Çiçek Cemil'le başkanlık sistemini tartışmaya açması bir anlam ifade etmiyor mu? ABD, Türkiye'de ılımlı Islamı kökleştirmek istiyor. Bush'un açıklamaları gösteriyor ki; ABD, artık Mec- lis engelinetakılmayacağı, doğrudan konuşabilece- ği, isteklerine karşı çıkmayacak, dilediği yönde so- nuç alabileceği "birbaşkana" gereksiniyor. llk denemeleri Cumhurbaşkanlığı'nda Turgut Özal'la yaptı. Şayet TSK, parlamenter rejim gereği kimi kurumlar, hükümet direnmeseydi; özal, birin- ci Körfez savaşında Kuzey Irak'tan ABD yanında sa- vaşa girecekti. Son Irak savaşında TBMM, ABD'ye olağanüstü olanaklar sağlamayı reddetmeseydi, Türkiye kendini savaşın içinde bulacaktı. •*• Aynı gün Cumhurbaşkanı Sezer'in parlamenter demokrasiyi güçlendirmekten, Türkiye genelinde barajın yüzde 10'un altına çekilerek (tek kişi demi- yor) rejimin tek parti diktatörlüğüne kaymasının en- gellenmesinden söz etmesi, Baykal'ın açıklamala- rını bir başka açıdan doğrular nitelik ve içerikte. AB ve ABD'ye elimizi verdik, bakalım -bu iktidar döneminde- kolumuzu kurtarabilecek miyiz? AB ile üyelik müzakerelerî Erdoğan: Üyelik kararı bizim elimizde SAFRANBOLU (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tür- kiye'nin 3 [ikim2005'te AB ile müzakerelere başlaması kararı alındı- ğını belirtcrek "Anka- ra Anlaşması ile ilgili 1 Mayıs 2004'te AB'ye üye olan ülkelerin Cümrük Birliği ile il- gili tanınması konıı- sunda atılması gere- ken adınıı attığımız anda bu işi bitiririz" diyc konuştu. Erdoğan, AKP ilçe başkanlığınm düzenle- diği toplantıda yaptığı konuşmada, DGM'lerin kendi dönemlerınde ka- patıldığını, anadilde ya- yın yapıldığını ve insan- ların artık kurslarda kendi dillerini öğrene- bildiklerini belirtti. Er- doğan, "Ancak Türki- ye'nin resnıi dili Türk- çedir. Bunun üzerinde asla tartışma yaptır- mayız" dedı. Türkiye 'nin AB üye- liği için kararııı Türki- ye'ye ait olduğunu söyleyen Erdoğan, "3 Ekim'de bu işe başla- yıp başlamama kara- rı bizim elimizdcdir. Ankara Anlaşması ile ilgili, 1 Mayıs 2004'te AB'ye üye olan ülke- lerin Cümrük Birliği ile ilgili tanınması konusunda atılması gereken adınıı attığı- mız anda bu işi bitiri- riz. Burada nüans var. Bu nüans çalış- masını yapıyoruz. Bu çalışmayı yaptıktan sonra kararı veririz" diye konuştu. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MELtKE TÜRKER CHP'li Özyürek Cumhurbaşkanı'nın vurguladığı konulara kendilerinin de katıldığını söyledi: Sezer'in uyansı 'anlamlı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in doku- nulmazlık, seçim barajı, başkanlık sistemi ve AB'ye dönük uyanlannı CHP haklı bulurken AKP mesafeli yaklaştı. TBMM Anayasa Ko- misyonu Başkanı Burhan Kuzu, Sezer'in uyarılarının haklı taraflannın olduğunu, an- cak başkanlık sistemi olmazsa "Türkiye mil- letvekilliği" sistemine geçilmesi gerektığini söyledi. CHP'li Mustafa Özyürek Sezer'in uyarılarının çok anlamlı olduğunu belirtti. Sezer'in görüşlerınıdeğerlendırenAKP'li TBMM Anayasa Komısyonu Başkanı Kuzu, şu görüşleri dile getirdı: DOkUMIImazllk: AB ülkelerinde bu konuda farklı uygulamalar var. Avrupa Kon- seyi, tek tip bir uygulama ıçın tüzük hazırlı- yor. 0 model Türkiye'ye de alınabilir. Seçim barajl: Yüzde lO'luk seçim ba- rajı çok yüksektir. Bunun aşağı çekılmesı ge- rekir, ancak şunu da gözetınek gerekiyor. Dünyada iki ana seçim sistemi var, biri ço- ğunluk, diğeri de nispi temsil. Çoğunluk mo- deli istikran getirir ama adaleti perişan eder. Nispi temsil sistemi ise tam tersi bir durum ortaya çıkarır. Bu yüzden dünya devletleri, karma sistemlere geçiyor. Ancak bu tür kar- ma aşı sistemlerinden de umulan yarar sağ- lanamamış durumda. Sayın Cumhurbaşka- nı'nın tespitlerine katılıyorum, yüzde 5'e çe- kilmesi en makulu. Ancak o zaman da 9-10 parti TBMM'ye girer ve 3Tü ya da 4'lü ko- alisyon hükümetlerı gelir, bu da istikrarsız- lığa yol açar. Başkanllk SİStemi: Seçim barajını kal- dıralım, başkanlık sistemine geçelim. Sayın Cumhurbaşkanı, otoriterrejimlere neden ola- cağını söylüyor. Otoriter rejimler, kuvvetler birliğınden doğar. Kuvvetler birliği, parla- menter sistemde de var. Parlamenter rejimle- rin uygulandığı ülkelerde yasama yetkisinı de yürütme erki kullanıyor. Çıkan yasaların yüz- de 98'ini hükümetler getiriyor. Parlamenter modeldeki bir başbakan, ABD başkanından iki kat daha yetkilıdir. Eğer başkanlık siste- mi olmayacaksa o zaman yüzde lO'luk baraj kalmalı, Türkiye milletvekilliği sistemine ge- çilmelidir, ancak bu da istikrar getirmez. Hükümete uyarıdır 1 CHP MYK Üyesı ve Mersin Milletveki- li Mustafa Özyürek, Sezer'in yenı yıl me- sajında değindiği konulann AKP hiiküme- tine uyarı niteliğinde olduğuna dikkat çek- ti. Sezer'in son derece anlamlı nıesajlar ver- diğini ve bunlara kendilerinin de katıldığı- nı kaydeden Özyürek, özellikle dokunul- mazlık konusunun son derece önemli oldu- ğunu vurguladı. Özyürek, gerek CHP, ge- rekse AKP'nin seçim öncesı vaatlerinde y- er alan milletveki li dokunulmazl ığının sınır- landırıhnası konusunda vakit geçırmeden adım atılması gerektığini, ancak AKP'den unıutlu olmadığını ifade etti. 'Cündem değistlrlliyor 1 Başkanlık sistemi tartışmalanyla ilgili Se- zer'in son derece yerinde uyarılarda bulun- duğunu anlatan Özyürek, "Her ülkenin ta- rihi gelişmesiyle o ülkenin rejimi şekille- nir. Türkiye'de, Kurtuluş Savaşı'nın kaza- nılmasım sağlamış, başkomutanını çıkar- mış bir Meclis sistemi vardır. Tartışmala- rı gündem değiştirme olarak değerlendi- riyorum" dedı. Seçim sisteminin daha ge- niş zamanda, parlamentodakı partiler ve top- lum kesımleri arasında uzlaşmayla değışti- rilmesı gerektiğini söyleyen Özyürek, ana- yasadaki "temsilde adalet" ilkesinı sağla- yıcı düzenlemelere kendilerinin de destek vereceğini sözlenne ekledi. Nysa antik kentindeki tiyatroda bulunan yanm ton ağırlığındaki kabartmalardan biri çalındı Antîk kent yîne soyıddu OZGENACAR ANKARA - Aydın'ın Sultan- hisar ilçesindeki Nysa antik ken- ti "yine" soyuldu. Hırsızlar, bu kez antik tiyatronun kabartmala- nndan birinı, "elektrikli spiral testerc" ile kestikleri demir par- maklıklar arkasından çaldılar. Geçen Şeker Bayramı'nda ça- lındığı saptanan tiyatronun pod- yumundaki "kurban sahnesi" kabartmasında, üç insanın Di- onysos için yapılan şcnliklerde, bir boğayı kurban etmeleri betim- lenmişti. Tiyatro için İS 2. yy'da, beyaz, orta grenli mermerden ya- pılmış olan kabartma (81x87x 30cm) boyutlarındaydı. lşin il- ginç yanı, soyguncuların "elekt- rikli spiral testereyle" gclip, de- mir parmaklıklar arasında koru- nan "yarım tona yakın ağırlık- taki" kabartmayi çalıp, kamyo- nete yükleyip kaçmalarıydı. Soy- guncuların, kazı evindeki bazı nesneleri de çaldıkları belirlendı. Yol kenarına attılar 10 Şubat 1995'te Cumhuriyet gazetesinde yayımladığımız, bundan önce aynı yerdeki bir olayda ise soyguncular daha da ileri gitmişler, bir heykel ve iki kabartmayı, tiyatronun içine sok- tukları "vinç" yardımıyla bir kamyona yüklemişlerdi. O soy- gunda başsız, 1.90 cm yükseldi- ğinde bir kadın heykeli, şarap tanrısı Dionysos'unçevresındeki satirlerden sarhoş Silen'in taşın- masını gösteren bir mermer ka- itık'İş,MiUiSe{umi'î:ihniyeûmnüri'mü Cumhuriyet Fg] SBK, adil düzeııe gitti •/ ^ Alltİk k«"llÜ kamyonla <laıı kosıülu Cumhuriyet, antik kentteki ilk soygunu 10 şubat 1995 tarihli sa- yısında 'Antik kenti kamyonla soydular' başlığıyla duyurnıuştu. bartma, bunun uzantısı bir başka parça çalınmıştı. Bir çoban bu ya- pıtların önemli bir bölümünü olaydan üç hafta sonra Ödemiş- Bozdağ karayolu kenarına atıl- ınış olarak bulmuştu. Kentin ti- yatrosu, o olaydan bir ve iki yıl önce de soyulduğu için Nysa an- tik kentine soygunculann "abo- ne" olduğunu yazmıştık. Kentte arkeolojik kazıyı sürdüren Prof. Dr. Vedat İdil, Cumhuriyet'e "Kaçakçıların Nysa'ya dadan- dıkları biliniyordu. Beklenen bir sonuçtu" demışti. İdil, 19 Ağustos 2003'te Akşam gazete- sinde "Ören yerlerimizde gü- venlik kesinlikle yok. Dünyaca ünlü kentlerimiz Allah'a ema- net" uyansını yapmıştı. Hükümetler seylrci Kazı heyeti, soygunu uluslara- rası sanat hırsızlığını önleme amaçlı çalışmalar yapan örgütle- re de bildirdiler. Bu örgütlerin uyarıları ile müzayede evleri, özel koleksiyoncular, galeriler, müzelerin, çalıntı "kurban sah- nesi kabartmasına" karşı dık- katlen çekildı. Türkiye'de binlerce insanın metal dedektörle defıne arayıp kaçak kazı yaptığı bılıniyor ve yıllardır hükümetlerimız bu olay- lara seyırcı kalmakla yetinıyor- lardı. Son on yılda özellikle Ay- dın ilınde Nysa (Sultanhısar), Magnesia Meandır (Ortaklar), Afrodisyas (Kuyucak) antik kentlerinde "kaçak kazılar" ye- rine, arkeologlarca bulunmuş, kayıtlara geçmiş yapıtların "ça- lıııması" bölgede belirli bir soy- guncu çetesinin bulunduğunu gösteriyor. Soygunculann, vinç, elektrikli testere, büyük boyda merdiven, kamyon kullanıp özel- likle yükte ağır nesneleri çalma- lan, örgütlü bir soyguncu çetesi- nin varlığını kanıtlıyor. Uyarılar sonuçsuz Kuşkusuz bu gelişmeler, Aydın Jandarması ile Emniyeti'nin bu olaylara on yıldır seyırci ve ilgi- siz kaldığını gösteriyor. Öte yan- dan, konunun gerçek sahibi olan Kültür Bakanlığfnın artık bu olaylara seyircı kalmayıp hatta soygunculan özendirdiği de göz- leniyor. Tüm arkeolojik kazı he- yetlerinin, müze miidürlükleri ile Kültür Varlıkları ve MüzelcrGe- nel Müdürlüğü'nün ısrarlı uyan- larına kulağını tıkayarak ören yerlerimizin yüzde 85'indeki bekçi kadrolanna atama yapama- yan Kültür Bakanı Erkan Mum- cu ise hâlâ koltuğunda oturuyor. Kuruşlu günler geri geldi Yurttaşlar ilk kez dün kullandıklan YTVnin kendilerini esMgünlere götürdüğünü söylerken yeni döneme alışmanın zaman alacağını ancak önemli sorunlaryaşanmayacağını belirttiler GÖKÇE UYGDN 2005 yılı ile birlikte hayatımıza yeni bir şey daha girdi: 6 sıfın atılanTürk Lirası, yani ye- ni adıyla "Yeni Türk Lirası" (YTL)... îlk kez dün kullanılmaya başlanan YTL'ler, kimi yurttaşlann kafasını karıştırırken kimilerini de eski günlerine götürdü. Yurttaşlann bazı- ları otomatik para çekme makinelerinden (ATM) YTL'leri çekti, kimisi ise elinde YTL olanlardan rica ederek merakını giderdi. Ba- zı bankalann ATMTeri sistemlerini YTL'ye çevirmesine karşın YTL yerine TL vermeye devam etti. Yeni yılın ilk günü nedeniyle res- mi tatil olmasına karşın açık olan mağaza ve dükkânlarda da nakit YTL'nin yanı sıra kredi kartı ıle de ilk YTL deneyimleri yaşandı. Halkın YTL'ye hazırlanması konusunda ay- larca öncesınden başlatılan bilinçlendirme ça- lışmaları ise sonuç verdi gibi görünüyor. Ye- ni yılın ilk gününde konuştuğumu/ esnaf ve yurttaşlann çoğu YTL'ye alışmanın zaman alacağı ama ciddi sıkıntılar yaşanmayacağı görüşünde birleşiyor. Pastane sahıbı Abdul- lah Aygün, "Bugün YTL ile ilk alışverişi- mizi yaptık. Müşteri YTL verdi, biz de pa- ra üstünü eski liradan ödedik. Hiçbir so- run yaşamartık" diyor. Sultanahmet'te es- nafiık yapan Alican Şinışek, gün içinde çok kez YTL ile alışveriş yapıldığını anlatarak "Özellikle turistler bu uygulamadan çok memnun,çünkü 6 sıfır olmadığı için hesap yapınak daha kolay geliyor. Bizim için zor olan, kasada her iki paranın da bulunacak olması" diye konuşuyor. Cençliğimde de kuruş kullandım' YTL ile ilk alışverişini yapan 65 yaşında- ki Hasibe Kapıcı, gençliğinde kuruşlu döne- mi yaşadığı için herhangi bir zorlukla karşı- laşmayacağına inanıyor ve sandıktaki bozuk para kesesini de yeniden kullanmaya başlaya- cağını söylüyor. Üniversite öğrencisi Nalan Çubuk ise halkın YTL konusunda yeterince bilgilendirilmediğini vurguluyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2005 yılına Yeni Türk Lirası'nı tanıtarak girdi. Zi- raat Bankası'nın Safranbolu'daki ATM'sin- den 600 YTL çeken Erdoğan, "Türk Li- rası'na itibarını iade edebildiğimiz için mutluyuz.Artık, o büyük rakamlarla ko- nuşmayacağız" diye konuştu. Merkez Bankasi: Sorun yasanmadı Bankalann tamamına yakını, YTL geçiş sürecini yılın ilk gününde tamamladı. Mer- kez Bankası yetkililerinden alınan bilgiye göre, YTL'ye geçış öngörüldüğü gibi so- runsuz yaşandı. Merkez Bankası da Ankara'dakı İdare Merkezi'nde kurduğu "YTL Geçiş İzle- me Merkezi" ile bankacıhk sisteminin YTL'ye geçiş sürecini ızledi. YTL Ile ilk traflk cezası Yeni yılın ilk trafik cezası YTL olarak dün gece saat 00.01 'de kesildi. Düzce Kay- naşlı bölge trafik ekıpleri tarafından, An- kara'dan Istanbul ıstikametine giden Ha- san Baysan'ın kullandığı araç, sürücüsü- nün hatalı sollama yapması nedeniyle dur- duruldu. Baysan'a, ışlediğı trafik suçu ne- deniyle 45 YTL 80 kuruş ceza kesıldı. KKTC'de de yürürlükte YTL, Türkiye ıle aynı para birimini kul- lanan KKTC'de de tedavüle girdi. KKTC Merkez Bankası Başkanı Erdoğan Kü- çük, "KKTC'de, maksimum bir ay için- de TL'nin YTL ile değişeceğini" belirtti. Türkiye'de olduğu gibi KKTC'de de ban- kalar yılbaşı öncesi YTL ile ilgili işlemler ve müşterilerinin hesaplarını YTL'ye çe- virnıek için yoğun çalışma yaptı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı l. Sayfada leri çıkmış haykırıyor: 21. yüzyıl Amerikan yüzyılı olacak! Eyvah... Demek ki salt benim adım kanlanmaya- cak. 2005, 2006, 2007'ye şimdiden kolaylıklar dile- rim. Ben bu insanoğlunu anlamakta zorluk çekiyorum. Şimdi tutturdular; 2004 felaketler yılı oldu, 2005 da- ha iyi olsun diye söyleniyorlar. Bu felaketleri getiren ben miyim, yoksa insanlar mı? Son Asya faciası ayrı. Ama oraya şu yanıyla da bakmak gerekmez mi: Insanoğlu doğaya hükmetmek için, doğadan da- ha güçlü olduğunu kanıtlamak için olmadık işlere gi- diyor. Ormanları yok ediyor, doğal yaşam alanlarının tüm dengesini bozacak yatırımlar yapıyor. O bölge- de her yıl sel felaketleri de olur. Binlerce insan ölür. Bakın felaketlerin yaşandığı bölgelere, ormanlaryok edildiği için bu olaylar yaşanmıştır. Insanoğlunun binlerce yıldır çıkardığısavaşlardan: en çok etkilenenler ne askerler ne de öteki yetişkin- lerolmuştur. Bu savaşlardaki kayıp listelerinin birin- ci sırasında hep çocuklar vardır. Asya felaketinde dej aynı acının yaşanması beni ayrıca hüzünlendiriyor. . Benim adımı taşıyan yıl da barıştan çok savaşla anılacak. Insanoğlu ikide bir tartışır durur; yok tarih tekerrürden ibarettir yok değildir, diye. Bana öyle' geliyor ki tarih; önceki yıllarda yaşanan acıların unut- turulmasından, bunların görüntüsünün biraz değiş-; tirilip yeniden yutturulmasından ibarettir. ı Kenyatta demiş ki! ! Afrika kıtasındakilere bir çift sözüm var. Onlara söy-1 leyeceğimi öteki kıtadakiler de dinleyip ders alsınlar. Geçen gün benden çok daha büyüklerle, 1450'lerle, | 1570'lerle, 1690'larla sohbet ediyordum. Onlarla ara-' da konuşurken herkes kendi döneminde hangi kıta-' da ne olduğunu birbiriyle paylaşır... Konu Afrika'ya gelince özellikle 1690 derin bir ahh çekti, söylendi: | "Binlerce Afrikalı köleleştirilip Amerika 'ya götürül-1 dü. EğerAfrikalı kimi kabilelerin köleleştirilmesine yi- ne Afrikalı öteki kabileleryardımcı olmasaydı, beyaz, adam yeni kıtaya götürecek bu kadar çok köle bula-' mazdı..." Sahi mi dedim. Tarih baba da doğruladı. Araya sonraki yıllardan biri girdi. O da Kenya Devlet Baş- kanı Jomo Kenyatta'nın kendi döneminde söyledi- 1 ği sözü anımsattı. Şöyle demiş Kenyatta: | "Beyazlar geldiğinde onların elinde Incil, bizimse' topraklarımız vardı. Zamanla bize gözlerimizi kapa-' tıp dua etmesini öğrettiler. Bir süre sonra Incil bizim elimizdeydi. Topraklarımızsa beyazların olmuştu..." Şimdi benim dönemim içinde olup bitenlere bakı- yorum... Amerika, Irak'a, Afganistan'a insan hakla-i rını, demokrasiyi öğreteceğim, diye girdi. Bu ülkele-' rin insanları uyanık olmazsa, Amerika onlara demok-, rasiyi öğretene kadar ellerindeki topraklar, kaynak- lar Amerika'nın olacak. [ Türkiye'nin durumuna bakıyorum... Her tarafın-' dan kuşatılmış durumda. AB'ye girmek istiyor. AB bir sürü koşulun arasına şunu da koyuyor: Güneydoğu'da baraj yapamazsın, oradaki tarih, sular altında kalacak. llk bakışta, hoş bir şey. Tarih korunmalı. Ama, he- 1 men altında Irak'ta ne tarih ne de insan bıraktılar. Her şeyi bombalıyorlar. Ses yok. Benim yılım biryana, 21. yüzyıl insan hakları ve öz- : gürlüklerin tüm dünyaya yayıldığı yıl olacakmış. In-' sanlar biraz tarih okusalar şunu görecekler: Emperyalist ülkeler, güçlerini tüm dünyaya yaya- bilmek için; ellerine, her yerde anlatabilecekleri bir araç alırlar. Onunla gidince yaptıkları tüm insanlık dı- şı hareketleri örtebileceklerini düşünürler. 500 yıl önce bunun adı dindi, 100-150 yıl önce di- nin yanına bir de uygarlık eklediler. Şimdi bu ikisinin yanına insan hakları ve demokrasi ekliyorlar. Bütün insanlığın küresel değeri olması gereken şeyleri ken- di güçlerinin küreselleşmeleri için kullanıyorlar. Yıl boyunca kaç kez gördüm bunu. j Ben 2004... Daha fazla açma... Ört... | ankcumın cumhuriyet.com.tr ATO'nun araştırması Piyasalar YTL'den umutlu • Baştarafı 1. Sayfada ğı behrlendi. Ankete ka- tılanların yüzde 54.7'si YTL'ye geçişte uyum sorunu çekmeyeceğini düşünürken, yüzde 25.4'ü ise uyum sorunu yaşayacağını, yüzde 19.9'u ise kısmen uyum sorunu yaşayacağını kaydettı. Ankete katı- lanların yüzde 68.4'ü alışveriş yapmakta te- reddüt etmeyeceğini be- lirtirken alışveriş yap- makta tereddüt yaşaya- caklarını düşünenlerin oranı yüzde 12.7, kıs- men tereddüt yaşayaca- ğını düşünenlerin oranı ise yüzde \&.9 o\du. Ankette "Alışverişle- rinizde kendinizi daha güvenli hissetmek için hangi yöntemlere baş- vuracaksınız" sorusu- na katılımcılann yüzde 33.7'sinin "Akıldan he- saplayacağım", yüzde 32.7'sinin "Mümkün olduğu kadar kredi kartı kullanacağım", yüzde 16.7'sinin "Deği- şim cetveli kullanaca- ğım", yüzde 6.7'sinin "Bir süre alışverişleri- mi erteleyeceğim" yanıtını verdiği belirtil- di. "YTL'ye geçişte fi- yatların ne yönde de- ğişeceğine inanıyorsu- nuz" sorusuna katıhmj cıların yüzde 30.8'i "yükselecek", yüzde 13.8'i"Düşecek" yanı- tını verdi. "Yeni yılda YTL'ye geçişle birlikte varsa yatırımlarınızı ne şe- kilde değerlendirecek- siniz" sorusuna, ankete katılanların yüzde 32'si "YTL olarak yatırım yapacağım", y ü/,ûe 12.9'u "Döviz olarak yatırım yapacağım", yüzde4.7 ; si"İMKB'de 1 değerlendireceğim", yüzde 8.8'i ise "Hazi- ne bonosunda değer- lendireceğim", yüzde 13.2 si "Altın olarak değerlendireceğim", yüzde 28.4'ü ise "Ta- sarruf yapmıyorum" yanıtını verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle