Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 OCAK 2005 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TÜRKIYE
Istanbul Sinop Y 11 Adana S 19
Edirne Y 8 Samsun Y 14
Kocaeli Y 11 Trabzon PB 15
Çanakkale Y 9 Giresun PB 14
Izmir Y 14 Ankara S 10
Manisa Y 12 Eskişehir Y 8
Aydın Y 13 Konya S 12
Denızh Y 12 Sıvas Y
Zonguldak Y 11 Antalya
Mersin
Diyarbakır
Şanhurfa
Mardın
Siirt
Hakkâri
Van
PB
PB
PB
PB
PB
S
S
19
12
16
15
14
6
7
Y 15 Kars S -4
Butun bolgelenmız
parçalı, yer yer çok bu-
iutlu, Marmara Batı Ka-
radenız kıyıları, Ege ve
Batı Akdenız ıle Eskışe-
hır çevrelerı yağışlı ge
çecek. Yayışlar kıyılarda
yağmur ve saganak.
Edirne ve Kırklarelı çev-
relerınde karla karışık
yağmur şeklınde olacak
Yurdun ıç doğu kesımle-
rınde sabah saatlerınde
yer yer sıs gorulecek
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Münıh
K
PB
PB
Y
Y
Y
Y
Y
K
2
1
6
13
9
7
6
6
4
Berlın K 4 Moskova PB 1
Budapeşte K 4 Aşkabat
Madrıd PB 14 Astana
K
K -7
Vıyana _K 5 Taşkent
Belgrad PB 4 Bakû
Sofya PB 2 Bişkek
Roma B 11 Tıflis PB 1
Atına Y 13 Kahire B 22
Zürıh K 3 Şam H
Taşkent
Tahran
Açık Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yagmurlu Kariı ^ Sulu kar ı Gok gurultulu
GUNCEL CÜNEYT ARCAYUREK
• Baştarafı 1, Sayfada
Görsel basın, özellikle haberTV'leri bu açıklama-
laraTaksim alanındadüzenlenen yılbaşı eğlencele-
rinin iptal edilmesi kadar önem vermedi.
Iptal kararına karşın binlerce insan Taksim alanın-
da yeni yılı karşıladı.
Son günlerde yaşamın tadını çıkarmaya çalışan,
artık basınla sıcak ilişkiler kuran Rahmi Koç ne de-
miş:
İnsan bir kez dünyaya geliyor!
•*•
RTE de; "bir kez geldim dünyaya, bir kez tek ba-
şına iktidara gelen birpartinin lideriyim, bu olanak-
lardan neden yararlanmayayım " diye mi düşünüyor
acaba?
Bu nedenlerle parlamenter demokrasiden baş-
kanlık sistemine geçmeye ters bakmıyor da olabi-
lir.
Sözcüleri aracılığıyla -başta Çiçek Cemil'le- baş-
kanlık sisteminin erdemini savunarak işe başladı.
Sorulduğunda başkanlık sisteminin tartışılması-
nın yararlı olacağını söylemekle yetindi ama, kafa-
sındaki senaryo AKP'nin gelecek seçimlerde alaca-
ğı sonuçla ilgili değil. Hedefi Çankaya.
• ••
CHP lideri Deniz Baykal, basınla yaptığı söyle-
şide -medyamızın dikkatini çekmeyen veya medya-
mızın yüksek dağlara karyagdırırım kaygısıylaönem
vermek istemediği- başkanlık sistemine değinen
sözleri hem ilginç, hem de önemli.
Baykal, konuya "belirli çevrelerde daha kolayyön-
lendirilebilir bir Türkiye'ye duyulan ihtiyaç"tan söz
ederek giriyor.
TBMM geleneğinin köklü biçimde "hükümetiaşan
etkinlikle sürmesinin pek çok çevreyi rahatsız ettiği-
ni" söylüyor.
0 nedenle, diyor: "Başkanlık sistemi projesinin
nereden, hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı unutulma-
ması gereken bir konudur."
Baykal ülke ve kişi adı vermiyor ama, irdelediği
konuyu biraz daha açıyor: "Birileri istiyorlar ki 'ca-
nım koca Meclis ile mi uğraşalım, seninle muhatap
olsak ne güzel anlaşırız, gereğini birlikte yaparız.
Anayasayı değiştirmenin bir yolu yok mu? Bu ihti-
yaç açıkça ifade edilmiştir" diyor.
Âltını çizerek şunu söylüyor: "Türkiye'de başkan-
lık sistemi tartışmalarının gündeme gelmesinde Tür-
kiye 'yi uluslararası planda etkili şekilde yönlendirmek
isteyen çevrelerin bekleyişleri vardır."
Sorumluluğunu bilen bir muhalefet liderinin kimi
bilgilerı yorumlamadan ülkeyi dışarıdan yönlendir-
meye yönelik gihşımlerden ve bu iktidarın bu giri-
şimlere koşut adımlar atmasından söz açtığı söyle-
nebilır mi?
Baykal'ın "seninle" dediği kişı RTE'den başkası
değil.
RTE'ye Istanbul'da ABD Başkanı George W.
Bush'un, -şakaya getirip- Dolmabahçe Sarayı'nda
neden padişahlar gibi yaşamadığını sorması son
gelişmelere ılişkin bir ipucu değil mi?
Türkiye'de parlamenter sistem yaşıyor, başkan-
lık (padişahlık) gibi sistemler artık çoook geride kal-
dı diyerek karşı çıkacağı yerde, RTE'nin; Bush'un
sözlerıni gülerek karşılaması ve hemen sonra Çiçek
Cemil'le başkanlık sistemini tartışmaya açması bir
anlam ifade etmiyor mu?
ABD, Türkiye'de ılımlı Islamı kökleştirmek istiyor.
Bush'un açıklamaları gösteriyor ki; ABD, artık Mec-
lis engelinetakılmayacağı, doğrudan konuşabilece-
ği, isteklerine karşı çıkmayacak, dilediği yönde so-
nuç alabileceği "birbaşkana" gereksiniyor.
llk denemeleri Cumhurbaşkanlığı'nda Turgut
Özal'la yaptı. Şayet TSK, parlamenter rejim gereği
kimi kurumlar, hükümet direnmeseydi; özal, birin-
ci Körfez savaşında Kuzey Irak'tan ABD yanında sa-
vaşa girecekti. Son Irak savaşında TBMM, ABD'ye
olağanüstü olanaklar sağlamayı reddetmeseydi,
Türkiye kendini savaşın içinde bulacaktı.
•*•
Aynı gün Cumhurbaşkanı Sezer'in parlamenter
demokrasiyi güçlendirmekten, Türkiye genelinde
barajın yüzde 10'un altına çekilerek (tek kişi demi-
yor) rejimin tek parti diktatörlüğüne kaymasının en-
gellenmesinden söz etmesi, Baykal'ın açıklamala-
rını bir başka açıdan doğrular nitelik ve içerikte.
AB ve ABD'ye elimizi verdik, bakalım -bu iktidar
döneminde- kolumuzu kurtarabilecek miyiz?
AB ile üyelik müzakerelerî
Erdoğan: Üyelik
kararı bizim elimizde
SAFRANBOLU
(AA) - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Tür-
kiye'nin 3 [ikim2005'te
AB ile müzakerelere
başlaması kararı alındı-
ğını belirtcrek "Anka-
ra Anlaşması ile ilgili 1
Mayıs 2004'te AB'ye
üye olan ülkelerin
Cümrük Birliği ile il-
gili tanınması konıı-
sunda atılması gere-
ken adınıı attığımız
anda bu işi bitiririz"
diyc konuştu.
Erdoğan, AKP ilçe
başkanlığınm düzenle-
diği toplantıda yaptığı
konuşmada, DGM'lerin
kendi dönemlerınde ka-
patıldığını, anadilde ya-
yın yapıldığını ve insan-
ların artık kurslarda
kendi dillerini öğrene-
bildiklerini belirtti. Er-
doğan, "Ancak Türki-
ye'nin resnıi dili Türk-
çedir. Bunun üzerinde
asla tartışma yaptır-
mayız" dedı.
Türkiye 'nin AB üye-
liği için kararııı Türki-
ye'ye ait olduğunu
söyleyen Erdoğan, "3
Ekim'de bu işe başla-
yıp başlamama kara-
rı bizim elimizdcdir.
Ankara Anlaşması ile
ilgili, 1 Mayıs 2004'te
AB'ye üye olan ülke-
lerin Cümrük Birliği
ile ilgili tanınması
konusunda atılması
gereken adınıı attığı-
mız anda bu işi bitiri-
riz. Burada nüans
var. Bu nüans çalış-
masını yapıyoruz. Bu
çalışmayı yaptıktan
sonra kararı veririz"
diye konuştu.
Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
MELtKE TÜRKER
CHP'li Özyürek Cumhurbaşkanı'nın vurguladığı konulara kendilerinin de katıldığını söyledi:
Sezer'in uyansı 'anlamlı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in doku-
nulmazlık, seçim barajı, başkanlık sistemi ve
AB'ye dönük uyanlannı CHP haklı bulurken
AKP mesafeli yaklaştı. TBMM Anayasa Ko-
misyonu Başkanı Burhan Kuzu, Sezer'in
uyarılarının haklı taraflannın olduğunu, an-
cak başkanlık sistemi olmazsa "Türkiye mil-
letvekilliği" sistemine geçilmesi gerektığini
söyledi. CHP'li Mustafa Özyürek Sezer'in
uyarılarının çok anlamlı olduğunu belirtti.
Sezer'in görüşlerınıdeğerlendırenAKP'li
TBMM Anayasa Komısyonu Başkanı Kuzu,
şu görüşleri dile getirdı:
DOkUMIImazllk: AB ülkelerinde bu
konuda farklı uygulamalar var. Avrupa Kon-
seyi, tek tip bir uygulama ıçın tüzük hazırlı-
yor. 0 model Türkiye'ye de alınabilir.
Seçim barajl: Yüzde lO'luk seçim ba-
rajı çok yüksektir. Bunun aşağı çekılmesı ge-
rekir, ancak şunu da gözetınek gerekiyor.
Dünyada iki ana seçim sistemi var, biri ço-
ğunluk, diğeri de nispi temsil. Çoğunluk mo-
deli istikran getirir ama adaleti perişan eder.
Nispi temsil sistemi ise tam tersi bir durum
ortaya çıkarır. Bu yüzden dünya devletleri,
karma sistemlere geçiyor. Ancak bu tür kar-
ma aşı sistemlerinden de umulan yarar sağ-
lanamamış durumda. Sayın Cumhurbaşka-
nı'nın tespitlerine katılıyorum, yüzde 5'e çe-
kilmesi en makulu. Ancak o zaman da 9-10
parti TBMM'ye girer ve 3Tü ya da 4'lü ko-
alisyon hükümetlerı gelir, bu da istikrarsız-
lığa yol açar.
Başkanllk SİStemi: Seçim barajını kal-
dıralım, başkanlık sistemine geçelim. Sayın
Cumhurbaşkanı, otoriterrejimlere neden ola-
cağını söylüyor. Otoriter rejimler, kuvvetler
birliğınden doğar. Kuvvetler birliği, parla-
menter sistemde de var. Parlamenter rejimle-
rin uygulandığı ülkelerde yasama yetkisinı de
yürütme erki kullanıyor. Çıkan yasaların yüz-
de 98'ini hükümetler getiriyor. Parlamenter
modeldeki bir başbakan, ABD başkanından
iki kat daha yetkilıdir. Eğer başkanlık siste-
mi olmayacaksa o zaman yüzde lO'luk baraj
kalmalı, Türkiye milletvekilliği sistemine ge-
çilmelidir, ancak bu da istikrar getirmez.
Hükümete uyarıdır
1
CHP MYK Üyesı ve Mersin Milletveki-
li Mustafa Özyürek, Sezer'in yenı yıl me-
sajında değindiği konulann AKP hiiküme-
tine uyarı niteliğinde olduğuna dikkat çek-
ti. Sezer'in son derece anlamlı nıesajlar ver-
diğini ve bunlara kendilerinin de katıldığı-
nı kaydeden Özyürek, özellikle dokunul-
mazlık konusunun son derece önemli oldu-
ğunu vurguladı. Özyürek, gerek CHP, ge-
rekse AKP'nin seçim öncesı vaatlerinde y-
er alan milletveki li dokunulmazl ığının sınır-
landırıhnası konusunda vakit geçırmeden
adım atılması gerektığini, ancak AKP'den
unıutlu olmadığını ifade etti.
'Cündem değistlrlliyor
1
Başkanlık sistemi tartışmalanyla ilgili Se-
zer'in son derece yerinde uyarılarda bulun-
duğunu anlatan Özyürek, "Her ülkenin ta-
rihi gelişmesiyle o ülkenin rejimi şekille-
nir. Türkiye'de, Kurtuluş Savaşı'nın kaza-
nılmasım sağlamış, başkomutanını çıkar-
mış bir Meclis sistemi vardır. Tartışmala-
rı gündem değiştirme olarak değerlendi-
riyorum" dedı. Seçim sisteminin daha ge-
niş zamanda, parlamentodakı partiler ve top-
lum kesımleri arasında uzlaşmayla değışti-
rilmesı gerektiğini söyleyen Özyürek, ana-
yasadaki "temsilde adalet" ilkesinı sağla-
yıcı düzenlemelere kendilerinin de destek
vereceğini sözlenne ekledi.
Nysa antik kentindeki tiyatroda bulunan yanm ton ağırlığındaki kabartmalardan biri çalındı
Antîk kent yîne soyıddu
OZGENACAR
ANKARA - Aydın'ın Sultan-
hisar ilçesindeki Nysa antik ken-
ti "yine" soyuldu. Hırsızlar, bu
kez antik tiyatronun kabartmala-
nndan birinı, "elektrikli spiral
testerc" ile kestikleri demir par-
maklıklar arkasından çaldılar.
Geçen Şeker Bayramı'nda ça-
lındığı saptanan tiyatronun pod-
yumundaki "kurban sahnesi"
kabartmasında, üç insanın Di-
onysos için yapılan şcnliklerde,
bir boğayı kurban etmeleri betim-
lenmişti. Tiyatro için İS 2. yy'da,
beyaz, orta grenli mermerden ya-
pılmış olan kabartma (81x87x
30cm) boyutlarındaydı. lşin il-
ginç yanı, soyguncuların "elekt-
rikli spiral testereyle" gclip, de-
mir parmaklıklar arasında koru-
nan "yarım tona yakın ağırlık-
taki" kabartmayi çalıp, kamyo-
nete yükleyip kaçmalarıydı. Soy-
guncuların, kazı evindeki bazı
nesneleri de çaldıkları belirlendı.
Yol kenarına attılar
10 Şubat 1995'te Cumhuriyet
gazetesinde yayımladığımız,
bundan önce aynı yerdeki bir
olayda ise soyguncular daha da
ileri gitmişler, bir heykel ve iki
kabartmayı, tiyatronun içine sok-
tukları "vinç" yardımıyla bir
kamyona yüklemişlerdi. O soy-
gunda başsız, 1.90 cm yükseldi-
ğinde bir kadın heykeli, şarap
tanrısı Dionysos'unçevresındeki
satirlerden sarhoş Silen'in taşın-
masını gösteren bir mermer ka-
itık'İş,MiUiSe{umi'î:ihniyeûmnüri'mü
Cumhuriyet Fg]
SBK, adil düzeııe gitti •/ ^
Alltİk k«"llÜ
kamyonla
<laıı kosıülu
Cumhuriyet, antik kentteki ilk soygunu 10 şubat 1995 tarihli sa-
yısında 'Antik kenti kamyonla soydular' başlığıyla duyurnıuştu.
bartma, bunun uzantısı bir başka
parça çalınmıştı. Bir çoban bu ya-
pıtların önemli bir bölümünü
olaydan üç hafta sonra Ödemiş-
Bozdağ karayolu kenarına atıl-
ınış olarak bulmuştu. Kentin ti-
yatrosu, o olaydan bir ve iki yıl
önce de soyulduğu için Nysa an-
tik kentine soygunculann "abo-
ne" olduğunu yazmıştık. Kentte
arkeolojik kazıyı sürdüren Prof.
Dr. Vedat İdil, Cumhuriyet'e
"Kaçakçıların Nysa'ya dadan-
dıkları biliniyordu. Beklenen
bir sonuçtu" demışti. İdil, 19
Ağustos 2003'te Akşam gazete-
sinde "Ören yerlerimizde gü-
venlik kesinlikle yok. Dünyaca
ünlü kentlerimiz Allah'a ema-
net" uyansını yapmıştı.
Hükümetler seylrci
Kazı heyeti, soygunu uluslara-
rası sanat hırsızlığını önleme
amaçlı çalışmalar yapan örgütle-
re de bildirdiler. Bu örgütlerin
uyarıları ile müzayede evleri,
özel koleksiyoncular, galeriler,
müzelerin, çalıntı "kurban sah-
nesi kabartmasına" karşı dık-
katlen çekildı.
Türkiye'de binlerce insanın
metal dedektörle defıne arayıp
kaçak kazı yaptığı bılıniyor ve
yıllardır hükümetlerimız bu olay-
lara seyırcı kalmakla yetinıyor-
lardı. Son on yılda özellikle Ay-
dın ilınde Nysa (Sultanhısar),
Magnesia Meandır (Ortaklar),
Afrodisyas (Kuyucak) antik
kentlerinde "kaçak kazılar" ye-
rine, arkeologlarca bulunmuş,
kayıtlara geçmiş yapıtların "ça-
lıııması" bölgede belirli bir soy-
guncu çetesinin bulunduğunu
gösteriyor. Soygunculann, vinç,
elektrikli testere, büyük boyda
merdiven, kamyon kullanıp özel-
likle yükte ağır nesneleri çalma-
lan, örgütlü bir soyguncu çetesi-
nin varlığını kanıtlıyor.
Uyarılar sonuçsuz
Kuşkusuz bu gelişmeler, Aydın
Jandarması ile Emniyeti'nin bu
olaylara on yıldır seyırci ve ilgi-
siz kaldığını gösteriyor. Öte yan-
dan, konunun gerçek sahibi olan
Kültür Bakanlığfnın artık bu
olaylara seyircı kalmayıp hatta
soygunculan özendirdiği de göz-
leniyor. Tüm arkeolojik kazı he-
yetlerinin, müze miidürlükleri ile
Kültür Varlıkları ve MüzelcrGe-
nel Müdürlüğü'nün ısrarlı uyan-
larına kulağını tıkayarak ören
yerlerimizin yüzde 85'indeki
bekçi kadrolanna atama yapama-
yan Kültür Bakanı Erkan Mum-
cu ise hâlâ koltuğunda oturuyor.
Kuruşlu günler geri geldi
Yurttaşlar ilk kez dün kullandıklan YTVnin kendilerini esMgünlere götürdüğünü söylerken
yeni döneme alışmanın zaman alacağını ancak önemli sorunlaryaşanmayacağını belirttiler
GÖKÇE UYGDN
2005 yılı ile birlikte hayatımıza yeni bir şey
daha girdi: 6 sıfın atılanTürk Lirası, yani ye-
ni adıyla "Yeni Türk Lirası" (YTL)... îlk
kez dün kullanılmaya başlanan YTL'ler, kimi
yurttaşlann kafasını karıştırırken kimilerini
de eski günlerine götürdü. Yurttaşlann bazı-
ları otomatik para çekme makinelerinden
(ATM) YTL'leri çekti, kimisi ise elinde YTL
olanlardan rica ederek merakını giderdi. Ba-
zı bankalann ATMTeri sistemlerini YTL'ye
çevirmesine karşın YTL yerine TL vermeye
devam etti. Yeni yılın ilk günü nedeniyle res-
mi tatil olmasına karşın açık olan mağaza ve
dükkânlarda da nakit YTL'nin yanı sıra kredi
kartı ıle de ilk YTL deneyimleri yaşandı.
Halkın YTL'ye hazırlanması konusunda ay-
larca öncesınden başlatılan bilinçlendirme ça-
lışmaları ise sonuç verdi gibi görünüyor. Ye-
ni yılın ilk gününde konuştuğumu/ esnaf ve
yurttaşlann çoğu YTL'ye alışmanın zaman
alacağı ama ciddi sıkıntılar yaşanmayacağı
görüşünde birleşiyor. Pastane sahıbı Abdul-
lah Aygün, "Bugün YTL ile ilk alışverişi-
mizi yaptık. Müşteri YTL verdi, biz de pa-
ra üstünü eski liradan ödedik. Hiçbir so-
run yaşamartık" diyor. Sultanahmet'te es-
nafiık yapan Alican Şinışek, gün içinde çok
kez YTL ile alışveriş yapıldığını anlatarak
"Özellikle turistler bu uygulamadan çok
memnun,çünkü 6 sıfır olmadığı için hesap
yapınak daha kolay geliyor. Bizim için zor
olan, kasada her iki paranın da bulunacak
olması" diye konuşuyor.
Cençliğimde de kuruş kullandım'
YTL ile ilk alışverişini yapan 65 yaşında-
ki Hasibe Kapıcı, gençliğinde kuruşlu döne-
mi yaşadığı için herhangi bir zorlukla karşı-
laşmayacağına inanıyor ve sandıktaki bozuk
para kesesini de yeniden kullanmaya başlaya-
cağını söylüyor. Üniversite öğrencisi Nalan
Çubuk ise halkın YTL konusunda yeterince
bilgilendirilmediğini vurguluyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2005
yılına Yeni Türk Lirası'nı tanıtarak girdi. Zi-
raat Bankası'nın Safranbolu'daki ATM'sin-
den 600 YTL çeken Erdoğan, "Türk Li-
rası'na itibarını iade edebildiğimiz için
mutluyuz.Artık, o büyük rakamlarla ko-
nuşmayacağız" diye konuştu.
Merkez Bankasi: Sorun yasanmadı
Bankalann tamamına yakını, YTL geçiş
sürecini yılın ilk gününde tamamladı. Mer-
kez Bankası yetkililerinden alınan bilgiye
göre, YTL'ye geçış öngörüldüğü gibi so-
runsuz yaşandı.
Merkez Bankası da Ankara'dakı İdare
Merkezi'nde kurduğu "YTL Geçiş İzle-
me Merkezi" ile bankacıhk sisteminin
YTL'ye geçiş sürecini ızledi.
YTL Ile ilk traflk cezası
Yeni yılın ilk trafik cezası YTL olarak
dün gece saat 00.01 'de kesildi. Düzce Kay-
naşlı bölge trafik ekıpleri tarafından, An-
kara'dan Istanbul ıstikametine giden Ha-
san Baysan'ın kullandığı araç, sürücüsü-
nün hatalı sollama yapması nedeniyle dur-
duruldu. Baysan'a, ışlediğı trafik suçu ne-
deniyle 45 YTL 80 kuruş ceza kesıldı.
KKTC'de de yürürlükte
YTL, Türkiye ıle aynı para birimini kul-
lanan KKTC'de de tedavüle girdi. KKTC
Merkez Bankası Başkanı Erdoğan Kü-
çük, "KKTC'de, maksimum bir ay için-
de TL'nin YTL ile değişeceğini" belirtti.
Türkiye'de olduğu gibi KKTC'de de ban-
kalar yılbaşı öncesi YTL ile ilgili işlemler
ve müşterilerinin hesaplarını YTL'ye çe-
virnıek için yoğun çalışma yaptı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı l. Sayfada
leri çıkmış haykırıyor:
21. yüzyıl Amerikan yüzyılı olacak!
Eyvah... Demek ki salt benim adım kanlanmaya-
cak. 2005, 2006, 2007'ye şimdiden kolaylıklar dile-
rim.
Ben bu insanoğlunu anlamakta zorluk çekiyorum.
Şimdi tutturdular; 2004 felaketler yılı oldu, 2005 da-
ha iyi olsun diye söyleniyorlar. Bu felaketleri getiren
ben miyim, yoksa insanlar mı?
Son Asya faciası ayrı. Ama oraya şu yanıyla da
bakmak gerekmez mi:
Insanoğlu doğaya hükmetmek için, doğadan da-
ha güçlü olduğunu kanıtlamak için olmadık işlere gi-
diyor. Ormanları yok ediyor, doğal yaşam alanlarının
tüm dengesini bozacak yatırımlar yapıyor. O bölge-
de her yıl sel felaketleri de olur. Binlerce insan ölür.
Bakın felaketlerin yaşandığı bölgelere, ormanlaryok
edildiği için bu olaylar yaşanmıştır.
Insanoğlunun binlerce yıldır çıkardığısavaşlardan:
en çok etkilenenler ne askerler ne de öteki yetişkin-
lerolmuştur. Bu savaşlardaki kayıp listelerinin birin-
ci sırasında hep çocuklar vardır. Asya felaketinde dej
aynı acının yaşanması beni ayrıca hüzünlendiriyor. .
Benim adımı taşıyan yıl da barıştan çok savaşla
anılacak. Insanoğlu ikide bir tartışır durur; yok tarih
tekerrürden ibarettir yok değildir, diye. Bana öyle'
geliyor ki tarih; önceki yıllarda yaşanan acıların unut-
turulmasından, bunların görüntüsünün biraz değiş-;
tirilip yeniden yutturulmasından ibarettir. ı
Kenyatta demiş ki! !
Afrika kıtasındakilere bir çift sözüm var. Onlara söy-1
leyeceğimi öteki kıtadakiler de dinleyip ders alsınlar.
Geçen gün benden çok daha büyüklerle, 1450'lerle, |
1570'lerle, 1690'larla sohbet ediyordum. Onlarla ara-'
da konuşurken herkes kendi döneminde hangi kıta-'
da ne olduğunu birbiriyle paylaşır... Konu Afrika'ya
gelince özellikle 1690 derin bir ahh çekti, söylendi: |
"Binlerce Afrikalı köleleştirilip Amerika 'ya götürül-1
dü. EğerAfrikalı kimi kabilelerin köleleştirilmesine yi-
ne Afrikalı öteki kabileleryardımcı olmasaydı, beyaz,
adam yeni kıtaya götürecek bu kadar çok köle bula-'
mazdı..."
Sahi mi dedim. Tarih baba da doğruladı. Araya
sonraki yıllardan biri girdi. O da Kenya Devlet Baş-
kanı Jomo Kenyatta'nın kendi döneminde söyledi-
1
ği sözü anımsattı. Şöyle demiş Kenyatta: |
"Beyazlar geldiğinde onların elinde Incil, bizimse'
topraklarımız vardı. Zamanla bize gözlerimizi kapa-'
tıp dua etmesini öğrettiler. Bir süre sonra Incil bizim
elimizdeydi. Topraklarımızsa beyazların olmuştu..."
Şimdi benim dönemim içinde olup bitenlere bakı-
yorum... Amerika, Irak'a, Afganistan'a insan hakla-i
rını, demokrasiyi öğreteceğim, diye girdi. Bu ülkele-'
rin insanları uyanık olmazsa, Amerika onlara demok-,
rasiyi öğretene kadar ellerindeki topraklar, kaynak-
lar Amerika'nın olacak. [
Türkiye'nin durumuna bakıyorum... Her tarafın-'
dan kuşatılmış durumda. AB'ye girmek istiyor. AB
bir sürü koşulun arasına şunu da koyuyor:
Güneydoğu'da baraj yapamazsın, oradaki tarih,
sular altında kalacak.
llk bakışta, hoş bir şey. Tarih korunmalı. Ama, he-
1
men altında Irak'ta ne tarih ne de insan bıraktılar. Her
şeyi bombalıyorlar. Ses yok.
Benim yılım biryana, 21. yüzyıl insan hakları ve öz-
:
gürlüklerin tüm dünyaya yayıldığı yıl olacakmış. In-'
sanlar biraz tarih okusalar şunu görecekler:
Emperyalist ülkeler, güçlerini tüm dünyaya yaya-
bilmek için; ellerine, her yerde anlatabilecekleri bir
araç alırlar. Onunla gidince yaptıkları tüm insanlık dı-
şı hareketleri örtebileceklerini düşünürler.
500 yıl önce bunun adı dindi, 100-150 yıl önce di-
nin yanına bir de uygarlık eklediler. Şimdi bu ikisinin
yanına insan hakları ve demokrasi ekliyorlar. Bütün
insanlığın küresel değeri olması gereken şeyleri ken-
di güçlerinin küreselleşmeleri için kullanıyorlar.
Yıl boyunca kaç kez gördüm bunu. j
Ben 2004... Daha fazla açma...
Ört... |
ankcumın cumhuriyet.com.tr
ATO'nun araştırması
Piyasalar
YTL'den umutlu
• Baştarafı 1. Sayfada
ğı behrlendi. Ankete ka-
tılanların yüzde 54.7'si
YTL'ye geçişte uyum
sorunu çekmeyeceğini
düşünürken, yüzde
25.4'ü ise uyum sorunu
yaşayacağını, yüzde
19.9'u ise kısmen uyum
sorunu yaşayacağını
kaydettı. Ankete katı-
lanların yüzde 68.4'ü
alışveriş yapmakta te-
reddüt etmeyeceğini be-
lirtirken alışveriş yap-
makta tereddüt yaşaya-
caklarını düşünenlerin
oranı yüzde 12.7, kıs-
men tereddüt yaşayaca-
ğını düşünenlerin oranı
ise yüzde \&.9 o\du.
Ankette "Alışverişle-
rinizde kendinizi daha
güvenli hissetmek için
hangi yöntemlere baş-
vuracaksınız" sorusu-
na katılımcılann yüzde
33.7'sinin "Akıldan he-
saplayacağım", yüzde
32.7'sinin "Mümkün
olduğu kadar kredi
kartı kullanacağım",
yüzde 16.7'sinin "Deği-
şim cetveli kullanaca-
ğım", yüzde 6.7'sinin
"Bir süre alışverişleri-
mi erteleyeceğim"
yanıtını verdiği belirtil-
di. "YTL'ye geçişte fi-
yatların ne yönde de-
ğişeceğine inanıyorsu-
nuz" sorusuna katıhmj
cıların yüzde 30.8'i
"yükselecek", yüzde
13.8'i"Düşecek" yanı-
tını verdi.
"Yeni yılda YTL'ye
geçişle birlikte varsa
yatırımlarınızı ne şe-
kilde değerlendirecek-
siniz" sorusuna, ankete
katılanların yüzde 32'si
"YTL olarak yatırım
yapacağım", y ü/,ûe
12.9'u "Döviz olarak
yatırım yapacağım",
yüzde4.7
;
si"İMKB'de
1
değerlendireceğim",
yüzde 8.8'i ise "Hazi-
ne bonosunda değer-
lendireceğim", yüzde
13.2 si "Altın olarak
değerlendireceğim",
yüzde 28.4'ü ise "Ta-
sarruf yapmıyorum"
yanıtını verdi.