19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2004 CUMARTESİ 8 Istanbul HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Y 28 Sinop PB 25 Adana Edirne PB 32 Y 26 Samsun PB 30 Mersin PB 30 <ocae!i PB 29 Trabzon vanakkale Y 26 Gıresun PB 28 Şanlıurfa PB 28 Diyarbakır AB 35 B tzmır Y 27 Arıkara PB 28 Mardin 35 B 31 Manısa Y 28 EskışeMir PB 27 Sıırt B Aydın Y 28 Konya PB 27 Hakkân Denızli Y 28 Sıvas B 29 Van Zonguldak PB 18 Antaly Y 27 Kars Yurdun batı kesım- len parçalı çok bulut- lu, Marmara'nın batı- sı. KıyıEgeıleBatıAk- denız sağanak ve gokgurultulu saganak yağışlı, dığer yerter az bulutlu geçecek. Ha- va sıcaklığı batı böl- gelerde 2 ıla 4 derece azalacak, dığer yerler- de onemlı bır değışık- lık olmayacak. Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y PB Y Y Y Y Y 1b 12 15 17 16 15 20 24 DIS MERKEZLER Berlin Y 18 Moskova PB 15 B 32Budapeşte Y 16 Aşkabat Madrid B 26 Astana PB 17 Viyana Belgrad Y 16 Taşkent B 31 Y 13 Bakû B 30 Sofya Roma Y 25 Bışkek B 26 Y 20 Tiflis PB 20 Atina Y 29 Kahıre B 32 Münih Y 12 Zürih Y 10 Şam B 34 QAçık Parçalı bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmuriu Kariı S u l u k a r ı Gok gurultülü G U N C E L CÜMEYT ARCAYLREK • Baştarafı 1. Sayfada hayii mürekkep tüketmemişl-ergibi, şimdi herçev- reden -sahne ağzıyla söyleyelim- koskocaman alkış bekliyorlar. Zina tartışmalannın orta yerinde RTE'nin dinsel görüşlerinin yeniden ortaya çıkmasından tedirgin olan içimizden birileri; şimdi, Alman Bild gazetesi- nin "Başbakanınız gizli bir Islamcı mı" sorusunu "reformist" diye yanıtlıyorlar. Soldan sağa hayli hızlı dönüş yapan bir yöneti- ci arkadaşımız -Sabah'taki habere göre- RTE'yi "Gençliğinde Islami bir Türfdye istiyordu. Ancak şimdi olgunlaştı" diye tanıml lyor. RTE, "Islami Türkiye" görü^şlerini bırakmış? Tür- banlı eşi, kızlan, bakanlannım yarıdan fazlasını tür- banlı eşleri olanlardan seçm<esi, AİHM'nin siyasal simge gördüğü türbanın Çajnkaya'dan üniversite sıralanna, devlet dairelerine çjirmesi için var gücüy- le çaba sarfetmesi, bu konıtda laik cephe ile vu- ruşması -bizimkilere göre- RTE'nin Islami görüş- terinden vazgeçtiğini mi kanrtlıyor? * - • • Gazetelerin zafer çığlıklan Türkiye için mi yoksa RTE'yi övmek için mi? Yanıt elbette adamına gö- re değişir. Ama şu soruyu yatnrtlamalan gerek: Bir zafer varsa, kahramanı kim? Brüksel görüşmesinden güinlerce önce neredey- sebiraydırtartışılanzinakonusunda, "Ya6Ekim'e kadar TCY'yizina maddesi olrnadan Meclis 'ten ge- çirirsin ya da tarih alamazsın " diye hükümete rest çeken Günter Verheugen mı?.. Yoksa bir aylık efelenmeyi, Kasımpaşalı aç;iklamalan bir saatlik görüşmede unutan, üstelik -basın toplantısında- "benden sonraki iktidariar ne yapar bilmem ama" dedikten sonra; "AKP iktidannda 'hiçbir hüküme- tin' zinayı yasaya almayacağrnı" açıklayarak düne kadar söyledikleri üzerine sünger çeken, dün anım- satılınca komedi izliyormuş g ıbi, ne olmuş gibi gü- lümseyen RTE mi? Bu iktidar gerçeği gardroba kaldırdı. En doğru savunma saldındır, dedi. Bayat siyasal bir anlayış- la olaylan saptırdı. Medyanın, halkın gözü önünde başlayan, geli- şen zina olayını kim başlattı? Iktidann aklı Islamda olan rnilletvekilleri mi, zina- nın TCY'ye girmemesinde rnuhalefetle mutabık kaldıklan için Dışişleri Bakanı ile Adalet Bakanı'nı bir hamlede geri iterek zinan ın cezalandınlmasını körükleyen, söndüreceği yerde davranışlan, açık- lamalarıyla ateşe benzin döken, zinayı gündemde canlı tutan, savunan, AB'ye rest çeken RTE mi, AKPmi? Ya kim? AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik'e göreC...H...R..! Oysa, TCY'yi 1 Ekim'den önce olağanüstü top- lantı yaparak yasalaştırmayı ön plana CHP çıkar- dı. Zina gibi Batı'nın günderrrden kaldırdığı konu- da direnerek AB ile köprüleri atmanın gereği olma- dığını CHP söyledi, iktidan uyardı, gerçeği görme- ye çağırdı. AKP, ana muhalefete teşekkür edeceğine, suç- luyor. Insaf sözcüğü hafif kalıyor. • • • Brüksel'deki açıklamalarda gargaraya getirilen önemli birnoktavar. Veıtıeugen, "güvence"deme- di, RTE'den aldığı "güvenceler"öen sonra masa- da birengel kalmadığını söyledi. Sordu yabancı ga- zeteci RTE'ye, nedir bu güvenceler? "Ben hiçbir taahhütte bulunmadım" yanıtını aldı. (-Bakınız: Türkçe Sözlük- güvence: "Bir anlaşmada taraflar- dan birinin sorumluluğu üzerine alması"; taahhüt: "Bir şeyiyapmayı üzerine alma, üstlenme". Görünen o ki; ifade oyunlan ile RTE, AB'ye ver- diği güvenceleri açıklamaktan kaçıyor. Güvenceler sıra sıra, kapıda. Şimdilik Patrikha- ne'den Ruhban Okulu'na, yabancılann gayrimen- kullerine, Güneydoğu'ya, Errnenistan, Ege ve git- ti gider durumda olan Kıbns'a kadar. Ama AB hiçbir güvence vermiyor. Daimi Dele- geler Komitesi KKTC'ye yapılacak yardımı Rum yönetimi kanalıyla vermeyi kararlaştınyor ve bu hü- kümet; 17 Aralık'a kadar tanımadığımız Kıbrıs Cumhuriyeti ile Gümrük Birliği anlaşması imzala- maya hazırlanıyor. Avrupalı oluyoruz ya; parti parti "bir şeyler" ve- rerek... Reformiste bak, hizaya gel! Diplomatik kaynaklar 17 Aralık'a kadar hiçbir şeyin garanti olmadığıru söylüyor Yeni bir kriz palıalıya mal olur AJVKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümet. Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan'ın zinaya ceza ısranndan geri adımını AB üyeliği için "büyük başan" ola- rak sunmaya çalışırken, diplo- matlar "AB liderlerinin Türld- ye konusunda karar alacakları 17Aralık'a kadar hiçbir şey ga- ranti değil" görüşünü kaydedi- yorlar. AB Komisyonu'nun 6 Ekim'de açıklanacak "teknik" nitelikteki Türkiye raporu olum- lu da olsa, AB'nin müzakereler konusunda karan "siyasi" ola- cak ve 25 üye ülke arasında gö- rüşmeler sonucunda belirlene- cek. Ekim-arahk döneminde, Türkiye ya da Avrupa'da yaşana- bilecek gelişmeler. AB'nin mü- zakerelere geçme konusunda ka- rannı olumlu ya da olumsuz et- kileyebilecek. 'Başbakan kriz imalatçısı' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Ha- luk Koç, AKP'nin "zi- na" bunahmının sorum- lusu olarak partilerini işa- ret etmesine sert tepki gösterdi. AKP'lilerin zi- na konusundaki istemle- ri ile ilgili olarak kendile- rine ilettiği önergeleri ba- sına dağıtan Koç, "Baş- bakan kriz imalatçısı- dır. Kendi içlerindeki çelişkiyi CHP'yc sata- şarak kapatamazlar" dedı. CHP Grup Başkanve- kili Haluk Koç, dün dü- zenlediği basın toplantı- sında AKP'nin partilerini hedef alan açıklamalan- na yanıt verdi. Koç, AKP'lilerin 27 Ağustos günü kendilerine ilettiği ve 30 Ağustos günü yapı- lan toplantıda gündeme getirilen ek madde öneri- si ile daha sonra getirdik- leri önerge metinlerini gazetecilere dağıttı. AKP'lilerin CHP'ye ilet- tiği bir sayfalık yazılı me- tinde "yeni baştan de- ğerlendirilmesinde fay- da mütalaa edilen mad- delerle ilgili alternatif teklifler" yer alıyor. 4 maddelik bu pakette, "zi- na suçu" başlığıyla zina- nın yeniden suç olması istemine de yer veriliyor. AKP'lilerin CHP'ye da- ha sonra ilettiği bir başka önergede de zina düzen- lemesi öneriliyor. Diplomatik kaynaklar, Başba- kan Erdoğan'ın zinaya ceza ko- nusunda rutumunun Avrupa ka- muoyunda yarattığı kuşkunun kı- sa sürede silinmesinin mümkün olmadığını, gelecek aylarda yeni bir genlimın ortaya çıkması du- rumunda bunun pahalıya mal olacağını kaydediyorlar. AB Ko- mısyonu'nun raporunun açıklan- masının ardından, üye ülkelerde Türkiye ile müzakerelere başla- ma konusunda yaşanacak tartış- malar 17 Aralık'taki karan etki- leyecek. Türkiye ile müzakerele- re başlanmasını destekleyen hü- kümetler, iç politikada muhale- fetın yoğun karşı kampanyası ile karşı karşıya bulunuyorlar. Baş- bakan Erdoğan'ın zina konusun- da sergilediği tutum da, ağırhklı olarak Hıristıyan demokratlardan oluşan bu gruplara malzeme ka- zandırmış bulunuyor. AB Komisyonu raporu sonra- sında 25 üye arasında, Türkiye konusunda alınacak karara iliş- kin görüşmeler hız kazanacak. Görüşmelerde Fransa, Avusturya gibi Türkiye ile müzakerelerin başlamasına kuşkuyla bakan ül- kelerin iknası büyük önem taşı- yor. Kıbns Rum yönetiminin Türkiye ile müzakerelerin başla- masını, Kıbns'ta Ankara'nın ata- cağı adımlarla ilişkilendirmek is- temesinin de süreçte sıkıntı yara- tabileceği belirtiliyor. Türkiye ile müzakerelerin baş- layıp başlamayacağı, ne zaman başlayacağı, koşullu olup olma- yacağı üye ülkeler arasındaki bu görüşmeler sonucunda somutla- şacak. Diplomatlar, nihai karar üzerinde müzakerelerin 17 Aralık gecesine kadar süreceğine dikkat çekiyorlar. Edinilen bilgilere gö- re AB Komisyonu, 6 Ekim'de açıkJayacağı raporun ardından Türkiye'de ekim-aralık aylannda gerçekJeşecek gelişmeleri "ek bir raporla" 17 Aralık'taki zir- veye sunmayı tasarlıyor. Bu gö- rev, AB Komisyonu Başkanh- ğı'nı Romano Prodi'den devra- lacak olan Jose Maniel Barosso ve kabinesi tarafından yerine ge- ririlecek. AB kaynaldan, Başbakan Er- doğan'ın Brüksel ziyarerı sonra- sında Türkiye kamuoyunda AB kriterlerinin tümüyle yerine geti- rildiği gibi yanlış bir izlenimin oluştuğuna dikkat çekerken, tler- leme Raporu'nun "kritik eşiğin aşıldığını" tespit etmekJe bera- ber, Türkiye "nin eksikJiklerine ve bu kapsamda çeşitli eleştinlere de yer vereceğini kaydediyorlar. Îsmet tnönü anıldı Ankara'da tören ANKARA (AA) - Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet tnönü, doğumunun 120. yıldönümünde, Anıtkabir'deki kabri başmda anıldı. Anıtkabir'deki törene, tnönü ailesi ile tnönü Vakfı çalışanlan katıldı. Törende, îsmet tnönü'nün kabrine çelenk konuldu ve saygı - duruşunda bulunuldu. İstanbul Haber Servisi - Türkiye Cumhuri- yeti'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet tnönü, doğumunun 120. yıhnda, Dedeman Otel'de düzenlenen "tsmet tnönü ve Günümüz Siyasi Partileri" konulu toplantıyla anıldı. tnönü Vakfi ve Demokratik Değişim Derne- ği'nin organize ettiği toplantıda konuşan tnönü dönemi Adalet Partisi Millervekili, Türk Parlamenterler Birliği Başkanı Ha- san Korkmazcan, 21. yüzyılda înönü'nün Türk siyasetine yaptığı katkılann değerinin daha iyi anlaşılacağını ifade etti. "Milli Şef "in günlük siyasi değerlendirmeler içinde ele alındığmı voırgulayan Korkmaz- can, onun siyasi felsefesinin daha iyi anla- şılabilmesi için gençlerin bu konuya iyi eğilmesi gerektiğini söyledi. îsmet înönü'nün torunJanndan CHP îstanbul Millervekili Gülsün Bilgehan da 120 yıl önce doğan dedesinin çağın ilerisinde bir görüşe sahip olduğunu söyledi. Bugünkü siyasi partilerde hâlâ onun fikirlerini savu- nan insanlann bulunduğunu anlatan Bilge- han, "Siyasette çok şey değişti ama onun yeri hâlâ doldurulamadı" dedı. tsmet tnönü dönemınin siyasi olaylarının da ele alındığı toplantının ardından înönü'nün 1950-1973 yıllan arasında muhtelif me- kânlarda çekilen fotoğraflanndan oluşan -sergi açıldı. - Kars'ta bulunan Baykal.TCV'nin bir an önce yürürlüğe girmesine büyük önem verdiklerini söyledi. Yalancılara gelsin Baykal, AKP'li bir yöneticinin zinaya karşı cezayı ilk olarak kendisinin önerdiğine ilişkin açıklamasına tepki gösterdi KARS (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP'li bir yöneticinin, zinaya kar- şı cezayı ilk olarak kendisinin önerdiğine ilişkin açıklaması üze- rine, "Aslında yalan söyleyenleri hapishaneye atacak bir ceza maddesine ihtiyaç var" dedi. Baykal, dün Kars'ta CHP Kars II Başkanı Ekrem Alp'in akrabası olan ve önceki gün oğlu intihar e- den Hacı Yakup Demir'i evinde ziyaret ederek, başsağlığı diledi. Ardından Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necati Kaya ile makamında görüşen Baykal bura- da gazetecilerin sorulanm yanıtla- dı. Ceza Yasası'nın bir an önce yü- rürlüğe girmesine büyük önem verdiklerini vurgulayan Baykal, konunun ciddi bir sorun haline ge- tirilmesini doğru bulmadığını söy- ledi. Deniz Baykal, "Öyle anlaşı- lıyor ki, AKP'li arkadaşların böyle bir Meclis Başkanı kararı- na ihtiyaçlan var. Sayın Meclis Başkanı da bu ihtiyaca cevap verdi" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Baykal, AKP'li bir yöneticinin, zinaya kar- şı cezayı ilk olarak kendisinin önerdiğine ilişkin açıklamasıyla il- gili soruyu şöyle yanıtladı: "Aslında konuşulması gereken başka bir konuymuş galiba. Bu- nu atlamışız. Ceza Yasası'na so- kulması gereken madde, zinayı hapisle tehdit etmenin ötesinde, yalanı hapis ile tehdit etmekrir. Ashnda yalan söyleyenleri hapis- haneye atacak bir ceza maddesi- ne ihtiyaç var. Bu konuda ihmal olduğu anlaşılıyor." Baykal, gazetecilerle sohbetin- den sonra Ardahan'a gıtti. i aclıııı 6 başam' oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Baş- kanı Bülent Annç, AKP'nin istemi doğrultusunda TBMM Genel Kurulu'nu Türk Ceza Yasa Tasansı ile IstinafMahkemelerinin Kuruluşu ve Hukuk Usu- lü Muhakemeleri Yasa tasanlannı görüşmek üzere yann saat 11.00'de toplantıya çağırdı. CHP'nin ola- ğanüstü toplantı istemini "toplantı yeter sayısına ulaşılamayacağı" gerekçesiyle işleme koymayan Annç, TCY'nin yasalaşmasına kendi açısından kat- kı koymak için yannki birleşimi kendisinin yönete- ceğini bildirdi. TBMM Başkanı Annç, TBMM'nin olağanüstü toplanmasına ilişkin AKP ve CHP gruplannın baş- vurusuyla ilgili karannı dün bir basın toplantısıyla açıkladı. Konuşmasına Türkiye'nin AB üyeliğinin ulusal bir politika olduğunu belirterek başlayan Annç, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, kendi yarat- tığı TCY krizini, Bruksel'de "geri adım" atarak çözmesini "başan" olarak sundu. Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili sürecin "iç politika malzemesi ya- pılmamasını" isteyen Annç'ın, Başbakan Erdo- ğan'ın Brüksel temaslannı "diplomatik başan" olarak nitelendirmesi dikkat çekti. TCY'nin görüşülmesi için önce CHP, daha sonra AKP gruplannın başvuruda bulunduğunu kayde- den Annç, CHP'nin 123 milletvekilinin imzasının olağanüstü toplantı için yeterli olduğunu belirterek "Ancak 110 milletvekilini aşacak sayıyla Mec- lis'e olağanüstü toplantı için başvurmak yeterli değil, aynı zamanda bu toplantının yapılabilme- si için toplantı yeter sayısına, yani İ84 millerve- kili sayısına ulaşılmasıdır" dedi. Bu sayıya ulaşmak için AKP'nin de toplantıya katılımının gerektiğini kaydeden Annç, bu nedenle 2 gün sonra 208 milletvekilinin imzasıyla olağanüs- tü toplantı isteminde bulunan AKP'nin başvurusu- nu olumlu bulduğunu bildirdi. CHP Grup Başkan- vekili KemalAnadol da Annç'ın CHP'nin önerge- süıi işleme koymamasına tepki gösterdi. Annç'ın CHP'nin istemini dikkate almama yetkisi olmadı- ğını belirten Anadol, bunun hem hukuk, hem de si- yasi açıdan rahatsız edici olduğunu söyledi. Anayasa ve içtüzük gereği başvurulannın sonuç- landınlmasının zonınlu olduğuna dikkat çekenAna- dol, "Başbakan, Verheugen"e Meclis'i pazar gü- nü toplayacagız diyor. Meclis'in başkanı Erdoğan mı Annç mı? AKP zikzak politikalanndan sinir- lenmiş olmalı ki mutabakata rağmen şık olma- yan bir havaya büründü. Arınç da buna ayak uy- duruyor" dedi. Anadol, "tekrir-i müzakere" ko- nusundaki bir soruya da "Tekrir-i müzakere söz konusu olamaz. 2 madde oylanır, yasanın tümfi oylanır biter" yanmnı verdi. AKP, şimdilik TCY Tasansı 'nın 2 maddesi üze- rinde "tekrir-i müzakere" yoluyla değışiklik dü- şünüyor. Tasannın kaçak yapılara getirilen cezalar- la ilgili maddesinin "yoğun gecekondulaşmaya y- ol açacağı" ve AKP'li belediye başkanlannı zor du- nunda bırakacağı kaygısını taşıyanAKP, sıkıntıyı gi- dermek için formül anyor. Tasannm hakaret suçuy- la ilgili maddesinde de cezanın alt suuruun 6 aydân 3 aya düşürühnesi planlanıyor. AKP yöneticileri, CHP ile görüştükten sonra tekrir-i müzakere yapı- lacak maddelerin netleştirileceğini bildirdi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada zina TCY'ye girmeyecek." Ya birincisini dememeliydi... Ya ikincisini yapmamalıydı... Ancak biz yadırgamadık. Işin tuhafı sadece biz değil, tüm Avrupa yadırgamadı. Üstüne üstlük Er- doğan, "en güvenilir lider', "en kararlı lider", "re- formist Başbakan" unvanlarını da cebine koyup geldi. öyle anlaşılıyor ki bu tanımları şöyle okumalı: En güvenilir lider; çünkü, döneceğinden herkes emindi! En kararlı lider; çünkü, çıkışı gibi inişinin de ay- nı hızda olacağı biliniyordu! Reformist başbakan; çünkü, attığı her adımın "büyükreform" olarak adlandırılmasından hoşla- nıyordu! Bu kadar çok özelliği birarada bulunduran baş- bakan az bulunur. Sonuç olarak yann Meclis toplanacak ve son anda bir değişiklik olmazsa TCY'nin kalan son i- ki maddesi de oylanıp kabul edilecek. Soralım: Erdoğan Brüksel'e gitmeden önce Meclis'in ne zaman toplanacağı belli miydi? Hayır... Ne zaman belli oldu? Brüksel'de Erdoğan-Verheugen görüşmesi bi- ter bitmez. Meclis'in toplanacağı haberi ilk hangi şehirden geldi? Brüksel'den... Başka sorumuz yok! Koşullar müzakerenin içine! Türkiye'de Erdoğan'ın Brüksel gezisi öncesi du- rum felaketti. Gezi sonrası muhteşem... Zira biz- de duyguların-bulguların ortası yok. AB cephesine geçelim... Erdoğan'ın keskin dö- nüşüne olağanüstü övgüler düzen AB yöneticile- rinin kafasına şunlar yerleşti: 1 - AKP iktidan, kendi varlığını sürdürmek ve dış desteği arttırmak için AB sürecini sürekli kullan- mak isteyecek. Ancak AKP iktidarda kaldığı sü- rece her an yol kazaları yaşanabilir. Buna hazırlık- lı olmalıyız. AKP'nin iç çekirdeğinde sık sık "Ama bizim değerierimiz şunlardır" diyecek bir kesim olabilir, süreç bunlardan etkilenebilir. 2- Erdoğan, tek kişilik bir ekiple çalışmak iste- yen, karizmatik olmaya, iddialı şeyler söylemeye hevesli bir lider. Zaman zaman ters çıkışlar yap- tığında aynı hızla düzeltebilir. Buna da hazırlıklı ol- mak gerek. 3- Şu anda Türklerin bütün hedefi 17 Aralık'ta tarih almak. Bir tarih verelim, nasıl olursa olsun. Verilecek her şey onlar açısından bayram olarak algılanacak. Gerek Erdoğan gerekse Gül, "Tarih koşulsuz olmalı" diyor, arkasını şöyle getiriyor: "Reformlanmız müzakere sürecinde de devam edecek." Yani bize şunu demek istiyorlar: "Siz bize tarihi verin, bütün koşullannızı müza- kere sürecinde söyleyin, yerine getiririz." 4- Türkiye'deki iktidar istediğimiz rotaya girmiş- tir. Bu aşamadan sonra süreci tümüyle biz belir- leyeceğiz. Müzakerelere başladıktan sonra gere- kirse askıya alma hakkını ya da benzer yaptırım- ları da kullanabiliriz. Yolun sonunda tam üyelik ol- sa bile serbest dolaşım hakkını vermeyiz ve nü- fusa dayalı temsili kademelendiririz. Böylece Tür- kiye'nin 70 milyonluk nüfusu bizi olumsuz etkile- mez. 5- Türkiye'deki iktidarlar AB sürecini iç siyase- tin bir parçası yaptığı sürece bütün kozlar elimiz- de demektir. AKP'nin çıkaracağı yol arızalarına sürecin doğal bir uzantısı gözüyle bakıp yolumu- za devam edelim. Türkiye'yi tam olarak içimize al- mayalım ama tümüyle ABD'nin kucağına itmenin de âlemi yok! ankcuma cumhuriyet.com.tr Erdoğan: Benim adayım Arınç • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba- kan Recep Tayyip Erdğan yeni yasama yıhnda da Meclis Başkanı adayının Bülent Annç oldu- ğunu söyledi. Erdoğan, grup başkanvekiîlerinin değişebileceğini kaydetti. Erdoğan dün katıldığı bir televizyon programında, "Hiç kuşkum yok ki benim adayım Sayın Bülent Arınç'tır. Arka- daşlanmın farklı bir adayı olabilir. Ancak ben gönül rahatlığıyla belirtebilirim ki benim ada- yım Saym Annç'tır" dedi. üniversitelere son başvuru I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Üniversitele- re ek yerleşrirme için başvuru tarihi 4-8 Ekim 2004 olarak belirlendi. Universitelerde boş kalan konten- janlar ile yeni açılan bölümlere öğrenci ahnması için tarih belirlendi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziç başkanlığında toplanan genel kurul, Üniversitelere Ek Yerleşrirme Kılavıızu'nu görüşerek onayladı. Kı- lavıızda başvuru tarihi 4-8 Ekim olarak yer aldı. TRT polise emanet I tstanbul Haber Servisi - TRT Ortaköy ve Harbi- ye'de bulunan binalannın güvenliği, İstanbul İl Jan- darma Komutanlığı'ndan istanbul Emniyet Müdür- lüğü'ne devredildi. TRT binalan 12 Eylül 1980 yı- lından beri tl Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekip- ler tarafından korunuyordu. TRT'nin iki binasımn güvenliğinden sorumlu jandarmalar, dün buradan aynldılar. Her 2 binanın güvenliği, tstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı birimler tarafından sağlanacak. Kamhi'ye sukasun sanıklam I İstanbul Haber Servisi - Işadamı Jak Kamhi'ye yönelik 1993 yılındaki suikast girişimi olayına iliş- kin arandığı belirrilen örgüt üyesi Kamil Aşkın ve yardım eden 2 kişinin yakalandığı açıklandı. Emni- yet yetkilileri, olaya ilişkin açıklamanın önümüzdeki günlerde yapılacağını bildirdi. Suikast girişimi olayına ilişkin yargılanan 3 sanık, 1998 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptınhnıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle