Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2004 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Uzaklaşma Tiirleri
NETUHAF, "Nazenın 4"un
yolaçıkışıylahemen hemen ay-
nı gunlerde "Uzaklar"\n seyır
defterı de 590 sayfalık bır kıtap
olarak satışa çıktı
Rahmi Koç un teknesı Kana-
dalı bır zengının Amerıka'da
yaptırdığı 37 5 metre boyunda
bıryat Genış kamaraları, salo-
nu ve 7 kışılık murettebatı var
Kaptanı, ıkı kezAtlantıkgeçmiş
İsra.ıllı bır denızcı
Osman Aksoy'unkı de Ingı-
lız yapısı 8 5 metrelık, aşağı y u -
kanSadunBoro'nun "Kısmet"\
kadar bır tekne Eşı Zuhal'le
marınada gorup Izmırlı bır ışa-
damından satın almışlar, d ü n -
ya turu ıçın gereklı donanımını
tamamlamışlar
Ikı yolculuğun rotalan da fark-
lı Koç'un yatı Cebelıtank ve
Panama'dan Pasıfık Adalan'na
geçtıkten sonra Afrıka'nın g u -
neyınden Brezılya ya çıkıp yıne
Cebelıtarık FransaveYunanıs-
tan uzerınden ıkı yılda Turkı-
ye'ye gelmış olacak
Aksoylar ıse Atlantık ve Pa-
srfik'ten sonra Hınt Okyanusu ve
Kızıldenız yoluyla Suveyş'ı g e -
çerek Kuzey Kıbrıs'a uğrayıp
beş yılda donmuşlerdı Yenı Ze-
landa'da doğan bır bebekleny-
le "murettebat" sayısını da uçe
çıkararak1
Aradakı en buyuk fark
Koç'un uç ayda bır Turkı-
ye'ye gelmeyı ve yoldakı lıman-
lardan gerektıkçe başka kent-
lere de uçmayı planlamış olma-
sı Nrtekım, geçen gun Pans'tey-
dı Oysa, Osman, "Işlenmt bı-
rakamıyorum, bellı yerierde do-
nup ışım bıtınce yola devam
etmeyı duşunuyorum" gıbı bır
yaklaşıma şoyle bakıyor kıta-
bında
"Ufak bır yelkenlıyle çıkıla-
cak dunya seyahatını başka ge-
zı turlenyle, değışık kulturler,
yenı yerler gorerek farklı bır ta-
tıl geçırmekle kanştırmamak
gerekır Bu bır tutku ve gonul
seyahatıdır, amacı durmaksı-
zın gıtmek ve denız uzerınde
yaşamaktır Içınde bu duygula-
n tanımayan bırının sırfgezmek
uğnına tekneyle dunya seyaha-
tı yapmasına gerekyoktur, her-
kes gıbı turıstık bır gezıye çık-
ması daha yennde olur"
Bu ıkı ornekten sonra şunu
sormakta haklı olabılırsınız
"Gonlu denıze kaymış ınsanla-
rın ılle de vahıklı ya da ışı gucu
bırakmış olmaları mı gerekır? '
Sağlıklı bırtoplum duzenının,
ınsanlarına hem ımrenebı-
leceklen bu tur ozlemlen bır ol-
çude gıderme, hem de çalışa-
rak topluma katkıda bulunma
olanağı sağlaması daha doğru
olmaz mı''
Osman Aksoy, yakından ta-
nıdığı "uzunyol denızcılen"ru
anlatırken, "Azlayetınerek mut-
lu olmayı bılen bu ınsanlar da-
ha çok tuketmenın sonradan
oğrenılen bıralışkanlık olduğu-
nu ve daha çok şeye sahıp ol-
ma arzusu ıçındekı ınsanlann
dünyayı kıriettığını duşunuyor-
lar" demekte
Pekı, bıraz evlıya gıbı olmak
ve dunyaya bakışta her ıkı an-
lamda belırlı bır temızlığe erış-
mek ıçın ılle uzak denızlere uza-
nabılmek mı gerekır?
Denızlerı bol bır ulkede ın-
sanlara kendı denızlerını sevdı-
rerek, onlan denızın çeşıtlı uğ-
raşlarına yonlendırerek, kısa-
cası denızcı bır ulus yaratarak
da, ıçdunyalannı denızın engın-
lığınde hıç değılse bır olçude te-
mızlemış vatandaşların sayısı
arttırılamaz mı''
Bilimi Dışlayan Falcılık!
Fen bıhmlen gehşmemışse, olaylann neden-sonuç ılışkısı bılımsel
bır yontemle ka\Tanamıyorsa, "kader"e ınanılıyorsa, boyle
ortamlarda falcılara. muskacılara, ufurukçulere ve medyumlara
gun doğar
Av. Mehmet CEINGİZ
A
ziz Nesinın kuçuk. tatlı
bır oykusu vardır O, ek-
mek parası uğruna bır
gazeteye takma adla fal
koşesı yazmaktadır Son-
radan "Turk halkının yüzde altmışL."
dıye tanımladığı bazı tanıdıklannın bu
koşeyı ızledığını \e yazılanlara ınan-
dığını da bılmektedır Paraya sıkıştık-
ça. bu koşede şuna benzer şeyler yazar
"Bir arkadaşuuz bu gunlerde sizden
borç istevebiÛr. \nian onu boş çevir-
meyin!"
Bu yolla ıstedığınden, ıstedığı kadar
borç alır Bu konuda hıç zorlanmaz
Borçlann gen odenme zamanı gelın-
ce, onun da kolayını bulur O zaman da
fal koşesıne şuna benzer şeyler yazar
"Tanıdıklannıza verdiğiniz borçlann
vadesi gelmiş olabilir. \ma sakın o bor-
cu geri istemeyin. Borçlular getirse bi-
le almayın. Hatta onlara bir miktar da-
ha borç verin..."
Boyle tatlı bır şaka konusu olarak
kalsa falındafalcıhğındapek fazla za-
ran olmaz Ama oyle mı9
Bugun, bu-
yuk şehırlenmızın merkezlennde hız-
la çoğalan "fal salonlan"na rasthyo-
ruz "Kahve sizden, fal bizden" turun-
den tabelalar asılmaktadır Geçenlerde
bır bav an avukat dostumuz, bır "med-
yum
T
'un bılgısayar sıtesıne gırdığınde,
altı aylık randevulannın dolu olduğu-
nu gormuş Vergı le\ halannda, faalıvet
turunu gosteren "tkaret unvanT olarak
"falcıhk" yazılı ışyerlen \ ardır
Falcılık, aslı astarı olmayan \e bılı-
me taban tabana zıt bır uğraştır Insan-
lığın, doğayı tanımadığı. bılımsel du-
şunme ahşkanlığını kazanamadığı ılk-
çağ ınanışlannın kalıntısıdır 5-6 bın
yıl oncesının bılgı değer \e ınançlan-
na dayanmaktadır Bu-
nun, herhangı bır ger-
çeklığe dayanmadığı bı-
lınerek bır oyun, bır oya-
lanma aracı olarak kul-
lanıhnasına denecek bır
şey yok Ancak ış bun-
dan gelır elde etmeye da-
yanınca nıtelığı değışı-
yor
Fal kıtaplan yazan Sa-
finaz Yalçın'a gore fal,
"Gerçeklerden kaçmak,
rahatlamak ve umutlan-
dırmaktan ibaret"tır
"FalbakanmdestekMdes-
teksiz serbest a&şlandnf
"İşin ozu, 'fal' sözcuğu-
nun lersinden okunuşun-
dan\ânı iaftan ibaret-
tir. Falcının yaptığı iş,
umut dağıtmak,var olan
ha\allere havaller kat-
nıak v e bu v olla kesesini
doldurmakür."
Prof Dr Osman Demircan'a gore,
"Bilim insanlanna gore hiçbir gerçek-
lik payı olmayan astrolojiden çıkar sağ-
larnakaklatmacadan, dolandıncıhktan
hatta hırsızhktan başka bir şe\ değfldirT
Bır Arapça atasozu de şoyledır "Kül-
lu müneecimün kezzap." Yanı, "Bütün
falcılar yalancıdır!"
Oyleyse bunca ınsan buu
yalancı"la-
ra nıçın ınanır9
Gelır dağılımının bozulduğu, adalet-
sızlığın ve toplumsal bunalımlann art-
tığı toplumlarda durustluk, çalışkanlık
gıbı mezıyetler gozden duşer Kışılenn
kendılenne ve çevTelenne, çalışmanın
sonuçlanna guv enlen azalır Bunlarbır
ışe yaramayınca, gunumuzun moda de-
yımıyle, "prim \apmayinca", pnm ya-
pacak başka şeyler bulunur Kumarve
obur şans oyunlan yaygınlaşır Herkes
bırbınnı kandırmaya çalışır Fenbılım-
len de gehşmemışse, olaylann neden-
sonuç ılışkısı bılımsel bır yontemle
kavranamıyorsa, "kader^e ınanılıyor-
sa, boyle ortamlarda falcılara, muska-
cılara, ufurukçulere ve medyumlara
gun dogar Bunlar umut kapısı halıne
gelır Onlar, ınsanlann umut ıhtıyaçla-
nnı "para"ya tah\ ıl etmeyı ıyı becenr-
ler Çaresız ınsanlan boş sozlerle, ya-
lanlarla kandınp somururler Bu ışe,
bılgısayar gıbı gehşmış teknık araçla-
n bıle alet edebılırler
Artık bılınmektedır kı ınsan kımlığı-
nın v e kışılığınm temelı, atalardan alı-
nan genetık bılgılerle oluşmakta, aıle
yapısı, ekonomık koşullar, ıçınde ya-
şanılan toplum, bu toplumun değerle-
nvb çevre koşullan ıle bıçımlenmek-
tedır Hastalıklar, mantar, bakten, \ ı-
rus gıbı etkenlerle oluşmaktadır Hıç-
bır bılımsel araştırma, doğum tanhı-
nın yanı kışının doğduğu tanhte yıl-
dızlann uzayda konumlanışının ınsan
kışılıgı uzerınde bır etkısı olduğunu
gostermemektedır Oyle olsa ıdı, dun-
yadakı butun ınsanlann, burç sayısı ka-
dar yanı 12 standart karakterde olma-
sı gerekırdı kı bunun boyle olmadıgı-
nı bılmeyen yoktur Gezegenımızde 6
mılyar ınsan varsa, bu kadar da kışılık
vardır Aynı tanhte, aynı saat ve dakı-
kada doğanlar arasında bıle, genetık ve
çe\re farklılıklanndan oturu buyuk
farklılıklar vardır ve bunlann yaşam
çızgılen bırbınnden farkhdır
Toplumun geleceğı ıle ılgılı ongoru-
lerde bulunabılmek ıçın onun geçmı-
şını, yapısını. ozellıklennı bıhnek ge-
rekır Bunun gıbı, maddenın, doğanın
geleceğı ıle ılgılı ongorulerde buluna-
bılmek ıçın de doğanın tanınması, onun
bağlı olduğu fızık kurallannın bılın-
mesı gerekır Bunun dışında, geleceğı
bılmenın bır yolu yoktur Bu konuda
kımse ozel yeteneklerle donanmamış-
tır
Falcılık, yararsız olmaktan ote, zarar-
h bır uğraştır Çunku beslendığı v e bes-
ledığı şans ve yazgı kavramlan, ınsan
duşuncesınınprangasıdır Fal ınsanla-
nn bılımsel duşunuşunu koreltmekte,
gerçekdışı ongoruler ıse ınsanlann emek
ve enerjısını yanlış yerlerde kullanma-
sına sonuç olarak bunlann zıyan ohna-
sına neden ohnaktadır
Ancak yazık kı başka alanlarda oldu-
ğu gıbı bu alanda da cehalet ve kor
ınançlar etkısını gostermekte, çok sa-
yıda ınsan, bazılannın olağanustu bır
guçle gelecekten haber \ erebıldığını, go-
runmeyenı gorebıldığını sanmakta, fal-
cılar da halkın bu zayıf yanuıdan ya-
rarlanarak onları somurmektedır
Dunya nufusunun buyuk bır çoğun-
luğu, tek tannlı dınlerden bınne ınan-
maktadır Bu dınlenn hepsınde de "ka-
der" ınancı vardır Yanı ınsanlann ge-
leceğmın tann tarafından belırlendığı-
ne ınanılır Fala bakanlar da, fala bak-
tıranlar da buyuk bır olasılıkla bu dın-
lerden bınne ınanırlar Oyleyse nasıl olur
da geleceğın tann tarafından değıl. yıl-
dızlar tarafından belırlendığıne ınanır-
lar, bu ıkı duşunce arasındakı çelışkı-
yı nasıl fark etmezler, anlaşılır şey de-
ğıldır
Falcılar, beş duyu ıle bıluımeyen şey-
len bıldıklennı ıddıa etmektedırler Oy-
sa, kendı karşılaştıklan durumlarda bo-
caladıklannı bundan şıkâyet ettıklen-
nı goruyoruz Kendı akıbetını bılmeyen
başkalannın geleceğı konusunda ne
soyleyecek de bundan gelır elde ede-
cektır
9
"Kendisi himmete muhtaç bir
dede/Kakh ki ga>Ta hinunet ede..."
Turkıye Cumhunyetı, "Engerçekyol
gosterici binmdir" ükesını benımser-
ken, 30 11 1925 gun \ e 667 sayılı "Tek-
ke ve Zaviy elerle Turbelerin Seddine ve
Türbedarüklar ile Birtakım Lnvanla-
nn Men \e tlgasuıa Dair Kanun'un 1.
meddesi ik fakıhğı yasaklamıştır. Bu
maddeye gore, "Türkiye Cumhuriyeti
içinde (...) falcıhk, buyücüluk, ufuruk-
çülükve gayıptan habervermekve mu-
rada ka\ıışturmak maksadıyla nusha-
cıbk gıbı unvan ve sıfatlann kullanıl-
tnası ile bu unvan ve sıfatlara aithizmet-
lerin yerine getirilmesi ve giy si gıyilme-
siyasaktır. U) \îıkandaki um^nîan ta-
şıyanlar veya bunlara nıahsus hizmet-
leri yerine getiren, giysüeri giyen kim-
seler üç aydan eksikobnamaküzere ha-
pis ve (.-) para cezası ile cezalandmhr."
Büındığı gıbı bu kanun, Turkıye Cum-
hunyetı Anayasasf nın 714 maddesın-
de sayılan Dev nm Kanunlanndadır
Bu hukuksal duruma ve bu gerçek-
lere karşın bugun ulkemızde falcılığın
boylesıne "prim yapması", buyuk şe-
hırlenn merkezlennde gıderek çoğa-
lan "fal sak>nlan"nın açıhnası, falcılı-
ğın olağan bır tıcan faalıyet gıbı değer-
lendınhnesı, falcılann kapılannda kuy-
ruklar oluşması ve yetkılılenn de bunu
seyretmesı anlaşüabüecek bır şey mıdır
1
Bu gunlen de mı gorecektık
1
Kamuda Çalışan Avukatlar...
Av. CanANADOL
B
ugun kamuda gorev yapan
avukatlar, ucret konusunda,
yülardan ben surup gıden \ e
hukumetlerce bır turlu çare bulu-
namayan, çare bulunmasına açık-
ça çalışılmayan mağdurıyetlerle
yaşamlannı surdurmektedırler
Avukatlık, aslında bır anstokrat
mesleğıdır Tanhte unlenmış bulu-
nan Sezar, Çiçero v e Demostan gı-
bı avukatlann aldıklan ucretlenn
honor (şeref) ucretı sayılması bu
nedenledır Ancak gunumuzde avıı-
katlık mesleğıne her sınıftan ın-
san enşebılmekteyse de temelde
durum değışmemektedır Kamuda
çalışan avukatlar daha çelebı ruh-
ludurlar
Ne kı, geçen zaman ıçıne hepı-
mızın bıldığı nedenlerle alım guç-
len azahnış olduğundan uğradık-
lan mağdunyetler daha fazla orta-
ya çıkmaya başlamıştır
Bugun kamu avukatlan -pek azı
mustesna- rahatsızdır Çoğunluğu
avukat meslektaşları olan sayın
parlamento uyelennın \e huku-
metlen teşkıl eden etkılı v e yetkı-
lı kışılenn sonınlanna çare bul-
mamalanna bır anlam \ erememek-
tedırler
Avukatlar (tabıı kı kamu avuka-
tı dahıl) hâkımler ve savcılar yar-
gılamanın ıddıa savunma v e karar
surecınde adaletı gerçekleştırmek
uzere bırbınnın olmazsa ohnaz ta-
mamlavıcı unsuru olarak bırlıkte
gorev yapmaktadırlar Her bınnın
yaptığı gorev yargılamanın olmaz-
sa olmaz koşuludur
Nasıl hâkımler ıle sa\ cılann oz-
luk haklan arasında bır fark yok-
sa kamu kesımınde devlet memu-
ru olan kamu avukatlanrun, yargı-
nın obur unsurlan ıle ozluk hak-
lan bakımından bır farklıhklan-
nın olmaması gerekır Oysa mev-
zuatta haklı bır neden ohnaması-
na karşın, bu ıkı kesımle kamu
avukatlan arasında ucret v e ozluk
haklan bakımından buyuk bır den-
gesızlıkbulunmaktadır Sayın Ada-
let Bakanı son alınan hukumet ka-
rannı desteklemış, hâkım ve sav -
cılann ozluk haklannı daha ıyı du-
ruma getırmış, ancak kamu avukat-
lanna hıç değınmemıştır Kamu
avukatlan hâkım ve savcılarda ya-
pılan bu gıbı ıyıleştınnelere ke-
suılıkle karşı çıkmamaktadırlar
Kamu avukatlannın bellı bır sta-
tusu, yetkı ve avukatlık yasasına
karşın bağımsızlıklan yoktur Ço-
ğu zaman hukukçu olmayan bır
ıdare amınne bağlıdırlar Kendıle-
nne ıyı ve kotu davranıhnası, bu
amınn ınsaf ve merhametıne bağ-
lıdır Kendı çabalan ıle kazandık-
lan vekâlet ucretı avukatlık yasa-
sının 164 maddesı"Vekâlet ücre-
tiavukataveriBr" hukmunuamır
ohnasına karşın duşuk bır lımıt
dahılınde kendılenne yıllık olarak
te\ zı edıhnektedır
Hal boyle ıken kamu avukatla-
nnın aynca vekâlet ucretı aldığı
duşunulerek ek odeme ve tazmı-
natlan duşuk tutulmuştur Oysa
kamu avukatının emeklılık done-
mınde v ekâlet ucretı alamayacağı
duşunulmemıştır
Kamu avukatlannın ozel kanun-
lan yoktur Ozluk haklan personel
yasası ıçınde obur memurlarla bır-
lıkte duzenlenmektedır Kamu avu-
katı, yapılacak her hatadan sorum-
ludur
Yapılan ışe bakıldığında kamu
avukah, kamunun menfaatına çok
buyuk bır kazanç sağlamaktadır
Oysa orneğınbır sıgorta mufettı-
şı ayn bır statude çalışıp dev let ta-
rafından aynca makam tazmınatı
ıle od".ıllendınlmıştır Muhterem
ıktıdarlar, kanun kapsamında ça-
hştınlıp sıgortası yapılmayan, bu-
gun ıçın malıyeye \ e Sosyal Sıgor-
talar Kurumu'na yılda 20 4 katnl-
yon gelır kaybına sebebıyet veren
5-6 mılyon çalışanı kapsama da-
hıl edebılmek ıçın muhterem mu-
fettışlen desteklerlerken, kamuya
nakıt ıhtılafsız aynı değen kazan-
dıran kamu avukatını sevmdırme-
ye yanaşmamakta, onurlannı kır-
maktadırlar
Halbukı bır kamu avukatı yap-
tığı ışte, Roma hukukunun ıîkesı
ıle ıyı bu" aıle babasının gostere-
bıleceğı dıkkat ve ıhtımamı goster-
mektedır
Kamu avukatlannın adıl bır sta-
tuye kavuşturulabümesı ıçın ozel
bır yasa çıkanlmasına gereksınım
bulunmaktadır
Kamu gorevı yapan eczacılar,
zıraat muhendıslen, akademık her-
hangı bu kanyen olmayan sayıla-
n haylı kabarık oğretım gorev lısı
statusundekı oğretmenler v e bırçok
kamu gorevhsı 1 dereceye gel-
dıklennde 3600 ek gosterge aldık-
lanndan, emeklı olduklannda go-
rev de olduklan zamandakı gelır-
lennde bır azalma olmamakta, da-
ha fazla emeklı ıkramıyesı almak-
ta, aynı derecedekı bır kamu av u-
katına gore yuzde 40 oranında faz-
la emeklı aylığı almaktadırlar
Bu^kalım bır kamu gorev lısını,
bugun 25 yıl hızmet sonucu kamu
kunımundan emeklı olan sıgorta-
lı v e sendücalı, ılkokul mezunu bır
odacı 45 mılyar ıkramıye ve 700
mılyon emeklı aylığı ahrken, 30 yıl
ve daha çok hızmetı olan bır ka-
mu avukatı bu çalışmalannın so-
nucunda 1 derecenuı son kade-
mesınden 23 mılyar ıkramıye ve
690 mılyon emekh aylığına hak
kazanmaktadır Bu keyfıyet kamu
avukatlannın ugradığı haksızlığın
ınanıhnaz ve saçma bır omeğıdır
PENCERE
Yoksa AB'ye Girdik mi?
Yufka yureklı mıyım, nedır TV'de Tayyip Erdo-
ğan'ı ıçerde halvet olduğu Verheugen'le yan ya-
na gorunce acıdım, elın Frengı taş gıbı duruyor, de-
dığım dedık, oturduğum duduk dercesıne sennkan-
lı, bızımkının evınden -Allah gostemnesın- sankı
cenaze çıkmış, Başbakanımızın yıkılışı gozlennın
ıçıne, bakışlarının gergefıne ışlemış
Huzunlendım1
•
Tayyip Erdoğan'ın dunyadan habersız oluşu bır
yana, Başbakan'ın, çevresınde olan bıtenlerı se-
zemedığı de anlaşıiıyor, yoksa yanına Adalet Ba-
kanı Cemil Çıçek'le dın-dıyanetten sorumlu Meh-
met Aydın'ı alarak zına konusunda elın keferesı-
nı 'ıkna' etmeye 'Frengıstan'a gıder mıydı''
Iç ve dış basında şımdı en çok yınelenen soru
- Tayyip Erdoğan mademkı gerı adım atıp do-
necektı, zına krızını neden çıkardı?
Yanıt çok basıt
Çunku Kuranıkerım'de zına suçtur
Ve oncelıkle kadın cezalandırılır1
Oysa AB hukuku laıktır, ınsan hakları ve kadın-
erkek eşıtlığı uzerıne oluşmuştur
Başbakan hem ıçınden gelen durtu ıle hem de
kendısını ıktıdara taşıyan tarıkat şeyhlenne bağlı-
lığı yuzunden son dakıkada hamlesını yapmak zo-
runda kaldı, ıç ve dış dengelerı ıyı bılemedığınden
zına gınşımını başaracağını sandı
Ve ılk elde yıkıldı
AKP doğru durust bır partı olsa bu 'hezımet'm
hesabını Recep Tayyip e sorardı
Ne var kı bızım partılerde boyle bır mekanızma
çalışmıyor
•
Avrupa ıle Turkıye'dekı çok partılı rejımler ara-
sında buyuk bır fark var bızde bugun sıcak bır tar-
tışma konusu oluşturan 'ırtıca', daha başka deyış-
le dın devletı rızıkosu onlarda tarıhtır, guncelde
hıçbır kıymetı harbıyesı yoktur
Ulkemızde ıse dıncılık bır numaralı sorun1
AB'nın laık hukuk yapısı bızım Cumhunyetımı-
zın temelıne ve gelecegıne uygundur, ama, ış bu
kadarla kalmıyor kı
AB'ye gınmek ısteyen elbette bu "uygaıiık pro-
yes/"nın anayasasından başlayarak tum kanunla-
nnı benımseyecektır hıç kımse bu kadar doğal bır
koşula karşı çıkamaz
Ne var kı Avrupalı dostlanmız yalnız hukuksal ko-
şullarta yetınmıyorlar, Kıbrıs ya da Patrıkhane ve-
ya papaz okulu vb gıbı sıyasal alanlarda da, fırsat
bu fırsat deyıp, Turkıye'nın onune ılgınç şartlar ge-
tırıyorlar, kım bılır bundan sonra neler ıcat ede-
cekler
1
önumuzde ınce uzun bır yol var
Bızım medyanın komık şamatasına bakmayın,
AB'ye uye olmak yolunda daha kaç yıl yurumek ge-
rekıyor''
10 yıl mO
15 yıl mı
1
'
Yolcu, tarlasını suren koyluye sormuş
- Buradan kasabaya kaç saatte gtdılır?
Koylu sesını çıkarmamış
Yolcu bır kez daha sormuş
Koylu yıne yanıt vermemış
öfkelenen yolcu boş verıp yurumeye başlayın-
ca arkasından seslenmış
- Beş saatte gıdılır'
Yolcu meraklanmış
- Pekı, bunu neden demın soylemedın?
Koylu
- Yuruyuşunu gormeden soyleyemezdım kı
6. YILDA ve
NİCE YILLARDA
HEPARAMIZDA
HEP BAŞIMIZDASIN
EŞİN VE ÇOCUKLARIN
^ r
AHMET BİBER
(1935-1998)
TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ
(TÜBA)
Üstün Başarılı Genç Bilim insanlannı
Ödüllendirme Programı
(TÜBAG-GEBİP)
Turkıye Bılımler Akademısı (TÜBA) kuruluş
amaçları doğrultusunda, ulkemızde tum bılım alan-
larındakı araştırmaları, bılımcı kışılığını ve araştır-
macılığı ozendırmek ve gençlerı bılım ve araştırma
alanına yoneltmek gorevlerı kapsamında, ustun
başarılı genç bılım insanlannı odullendırerek des-
teklemeyı amaçlayan Ustun Başarılı Genç Bılım
Insanlarını Ödüllendirme Programfnın (TUBA-GE-
BİP) 2005 yılı uygulamasını başlatmıştır
37 yaşını doldurmamış, Doktora/Sağlık Bılımlerın-
de uzmanlık derecesıne sahıp ve Turkıye'de çalı-
şan veya Turkıye'de çalışma kararını vemnış genç
bılım ınsanlarının ödüllendirme Programı'ndan ya-
rarlanmalan ıçın gereklı başvurular kendılerı tarafın-
dan yapılabıleceğı gıbı ılgılı unıversıte ve kurumlar
ıle TUBA Aslı ve Şeref Uyelerı tarafından aday gos-
terılmek suretı ıle yapılabılır
2005 yılı başvurulan en geç 12 Kasım 2004 tari-
hinde TUBA Başkanlığı'na ulaştırılmalıdır.
Konu ıle ılgılı daha ayrıntılı bılgı Akademı Başkanlı-
ğı'ndan veya TUBA web (www tuba gov tr) sayfa-
sından temın edılebılır
Adres Ataturk Bulvan No 221,06100
Kavakhdere- Ankara
Adres 467 67 89 - 426 03 94
Faks 467 32 13
E-maıl tuba tuba gov tr
Turkıye GazetecterCem >et n n yayınladıgı gunluk
Bizim Gazete
Ulkesorunlanna lışkn raporlarıyla araştırmalarıyla
koşe yazılanyla tarafsız haberlerıyle sıvıl toplumların gazetes
Duzenl okumak ıçın abone olun
Tel 0 212 51108 75