Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2004 CUMARTESİ
HABERLER
YÖK Genel Kurulu'nda, tüm yetkilerin genel kurul aracılığıyla yürütülmesi karara bağlandı
yürütmekuruluERDOĞAN TEZlÇ:
îdeolojik değil
yasalara göre
davrandık
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK
Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Prof. Dr.
Kemal AJemdaroğhı'nun görevden
alınmasının yasal bir konu olduğunu,
ideolojik boyutunun bulunmadığını
söyledi. Alemdaroğlu'nun görevden
alınmasına ilişkin sorulan yanıtlayan Teziç,
Alemdaroğlu'na karşı "yargısız infaz"
yapıldığı yönünde eleştınler olduğunu,
ancak konunun tamamen yasal olduğunu
\-urguladi. Alınma karannın arduıdan
Alemdaroğlu'nun yaptığı açıklamalann
anımsatılması üzenne Tezıç şunlan
söyledi:
'TEREDDÜT YOK
1
"Bu konu hukuki bir konu. O kadar saf
şekikie bir hukuki konu ki bunun üzerinde
tereddüt yok. Uygulanmayan kararlar
mahkeme kararianyla da belirlenmiş,
tspatlanmış. Bugün de bir dilekçe daha
gekti, 'şu tarihte benim karanm'
uygulanmadı diye. Belü ki mahkeme
kararlannın uygulanmaması devam ediyor.
Geçen gün, bir bukuk mahkemesinde
verilen tazminata mahkûmiyet karan var.
Bütun bunlar karariaruı uygulanmadığım
gösteriyor. Biz bunu bir ideolojik sorun
olarak getirmedik, getiremeyiz zaten.
Akademik bir kurul bunu ideolojik planda
tarbşamaz. Biz sadece hukuk planındaki
bir değerlendirmeyi, mahkemelerin yapmış
olduğu değerlendirmeyi sunduk. O kadar
özel bir hukuki konu ki bunun hiçbir tarafa
çekihnesi hukuken mümkün değil."
ALEMDAROĞLU'NA DESTEK
İÜ'nünkapısı
türbanakapalı
Istanbul Haber Servisi - Istanbul Üniver-
sitesı (IÜ) öğrencılen, Prof. Dr. Kemal
Alemdaroğlu'nun görevden ahnmasını presto
ederek "Cumhuriyet'e ve Atatürk devrim-
ierine sahip çıkmaya devam edeceklerini"
belırttıler. Alemdaroğlu'nun yenne vekâleten
atanan IÜ. Rektörü Prof. Dr. Tankut Centel,
lÜ'nün çizgisi nınbellı olduğunu anımsatarak
üniversitede Atatürkçü, laık ve demokratik
anlayışın devam edeceğini söyledi.
BASIN AÇIKLAMASI
IÜ Beyazıt Yerleşkesı'ndekı Atarürk anıtı
önünde toplanan öğrenciler adına yapılan
basın açıklamasında, "AKP masa başında
Türkiye'yi tesüm ederken diğer taraftan
üniversideri hedef tahtasına oturtmuştur. Biz
dün olduğu gibi bugün de cumhuriyete sahip
çıkmak için görev başındayız" denıldı.
AKP'nin "oynadığı oyunlarla" kendı
sonunu hazırladığı öne sürüldü. "IÜ'de
Atatürkçü çizgiden taviz verümeyeceğinL
Cumhuriyetin ve ünhersitenin bekçisr"
olduklanm belirten öğrenciler, gençlik
marşını okudular. Rektörlüğe atanan Prof. Dr.
Tankut Centel de basın açiklamasi sırasında
öğrencilerin yanına gelerek destek verdi. Prof.
Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun gitmesıyle
yönetim anlayışlannda bir değişiklik
olmayacağını vurgulavan Centel, Atatürkçü,
laik ve demokratik cızgının devam edeceğini
söyledi. Centel, "ÎÜ'niin çizgisi beltidir. Biz
kapüanmızı açük ancak türbana da açûk
ı getaıiyor'' dedi.
Ceç de olsa okullu oldu
Okula gönderilmediği tespit edilen kız çocuk-
laruun ailelerinin ikna edUmesi için Slilli
Eğitim Müdürlüğü'nce oluşturulan 6 ekjp,
köy ve beldelerde çahşma yürütüyor. Bu
kapsamda Erzincan merkeze bağh Yo-
ğurtlu Beldesi'nde ailesi ikna edilen 13 ya-
şındald Çiğdem KındaTın, Şehit Cengiz
Topel tlköğretim OkuJu'na kaydı yapünl-
dı. Kendisinden 6 yaş küçükler ile aynı sj-
rayı paylaşan Kmdal: "Okuyup egitimli
bir insan olacağım" diye konuştu. (AA)
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Prof. Dr. Erdoğan Teziç
dışında 4 üyesi Istanbul Ünı\ er-
sıtesı Rektörü Prof. Dr. Kemal
AlemdatDğhı'nun görev den alın-
ması ısteminde "hayır" oyu kul-
lanan YÖK Yürütme Kuru-
lu'nun yetkıleri genel kurula
devredildi. YÖK Başkanı Prof.
Dr. Erdoğan Teziç, yetkılerin
bölüşümüyle ilgili yeni bir dü-
zenleme yapacaklannı, bu ne-
denle böyle bir karar aldıkları-
nı söyledi.
YÖK'ün dün gerçekleştınlen
genel kurulunun ardından bazı
üyeler, Alemdaroğlu'nun yen-
ne Prof. Dr. Tankut Centel'in
Istanbul Ünıversitesi Rektörlü-
ğü'ne getınlmesıne ılışkın kara-
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, yetkilerin bö-
lüşümüyle ilgili yeni bir düzenleme yapacaklan-
nı, bu nedenle böyle bir karar aldıklarını söyledi.
Prof. Dr. Yüzbaşıoğlu, 'Biz esas olarak genel kurulla
çalışmak istiyoruz. Yürütme kuruluna daha çok rutin
işleri vermeyi istiyoruz' dedi.
nn toplantıda görüşülmemesine
tepki gösterdiler. YÖK Başka-
nı Prof. Dr. Teziç, Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, Centel'e
ilişkin karann Cumhurbaşka-
nı 'nca ınceleme yapılmadan ge-
nel kurulda ele alınamayacağı-
nı dıle getırdi.
Tezıç, Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in Centel'i "uy-
gun görmesi" durumunda bir
sonrakı genei kurulda onay alı-
nacağını söyledi. Toplantıda,
yürütme kuruluna 1994 yılında
verilen yetkiler. yeniden genel
kurula devredildı.
Alemdaroğlu'nun görevden
alınmasına ilişkin kararda, Prof.
Teziç dışında yürütme kurulu-
nun diğer üyeleri Prof. Dr. Ay-
bar Ertepınar, Prof. Dr. Savaş.
Küçükyavuz, Prof. Dr. Tuğmaç
Sayraç ve Prof. Dr. Barbaros
Günçer ret oyu kullanmışlardı.
Yetkilerin genel kurula devredil-
mesıne ılışkın karann bu oyla-
marun sonrasma gelmesı dikkat
çekti.
Bundan sonrakı süreçte Prof.
Dr. Ülkü Azrak. Prof. Dr. Nec-
mi Yüzbaşıoğlu ve Prof. Dr. Er-
gin Anoğlu'ndan oluşan 3 kişi-
lik komisyon, yürütme kurulu-
nun yetkilenni yeruden belirle-
yerek genel kurula sunacak. Ku-
rulun yetkılerinin devredilmesi
"Kurul çahşamaz haJe getiriü-
yor" eleştınlerine neden oldu.
YÖK Başkanı Tezıç ıse eleşti-
rilere, "Yetkibölüşünıünü yeni-
den gündeme getirdik. Bu ne-
denle kurulun yetküerigenel ku-
rula devredildi" yanıtını verdı.
Tezıç. çalışmalann bu şekılde
bir süre daha genış katılımlı bir
ortamda yürütülmesinı ıstedı.
İngilizce kitabındaki Atatürk düzeltmesi 81 il müdürlüğüne bildirildi
Bakan istifaya çağnldı
Biriöğretmenlerigödüyor
ESKtŞEHİR(Cumhuri>et)-Eskı-
şehir'in Yenıbağlar Mahallesı'nde-
ki Ülkü İlköğretim Okulu Müdürii
Ozcan Erten'm öğretmenler odası-
na gizli kamera yerleştirdiğı belirlen-
di. Erten. öğretmenlerin derslere gi-
riş-çıkış saatını kontrol etmeyı amaç-
ladığını belirtirken uygulama büyük
tepkı çekti.
Öğretmenler odasındaki kalorifer
borulannın arkasına gizlenen kame-
rayı fark eden öğretmenler. okul mü-
dürii Özcan Erten"ı uyardılar. Ancak
uygulamaya son verilmemesi üzeri-
ne Mılli Eğitim Müdürlüğü'ne baş-
vuran öğretmenler. "Sanki biri bizi
gözetiiyor evinde gibiyiz. Okul mü-
dürü teneffüslerde dinlendiğüniz öğ-
retmenlerodasuu gözedeyerekne el-
deetmekistiyor" dediler Millı Eği-
tim Müdürlüğü'nce soruşturma baş-
latıhrken okul müdürii Özcan Erten
ise kötü bir niyeti olmadığını ifade
etti. Erten, "Amacnn öğretmenlerin
derslere giris-çıkış saatlerini kontrol
etmekti" diye konuştu.
Liseler için hazırlanan İngilizce ki-
tabındaki "Türk gençliği kesinlik-
le biliyor ki Atatürk olmadan da mo-
dern Türkiye Cumhuriyeti olurdu" ifa-
desi düzeltildi. Türk Eğitim-Sen, ba-
kanlığın ders kitaplanndaki denetimi
yapmaktan 'aciz' olduğunu belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mıllı Eği-
tim Bakanlığı, Anadolu \e yabancı dıl ağırlıkJı
liseler için hazırlanan İngilizce kıtabında yer
alan "Türk gençliği kesinlikle bünor ki Atatürk
olmadan da modern Türkiye Cumhuriyeti
olurdu" ıfadesırun düzeltılmesi ıçın 81 ılın
mıllı eğitim müdürlüğüne talımat gönderdi
Türk Eğitım-Sen Genel Başkanı Şuayip Öz-
can, bakanlığın ders kitaplanndaki denetimi
yapmaktan "aciz" olduğunu behrterek Milli
Eğitim Bakanı Hüseyın Çelüc'i istifaya çağırdı
MlLLI ECITIMDEN DUZELTME
MEB, milli eğitim müdurlüklenne gönderdi-
ği bilgi notunda
tt
.\ew Bridge to Succes Cour-
sebook2" adlı kıtabm 17. ünıtesrnin 7. sayfa-
sındaki "The leader of Turks" (Türklenn lıde-
ri) başlıklı konudakı hatayı "kendilerinin yap-
madığuu" savundu. Bakanlık, kitabrn hatasız
hazırlandığını, ancak son kontrolü yapan özel
bir şırketın cümledekı "no" kelımesinı yanlış-
ldda düşürdüğünü savaındu.
Bakanlık, kitapta yer alan "Turkish youth
knovvs perfecüy that «ithout Atarürk there wo-
uld be a modern Turkish RepubHc" (Türk
gençliği kesinlikle bılıyor kı, Atatürk olmadan
da modern Türkiye Cumhuriyeti olurdu) cüm-
lesının "Turkish youth kno«s perfecth that
mtfıout Atatürk there nouJd be no modern
Turkish repubHc" (Türk gençliği kesinlikle bı-
liyor kı, Atatürk olmadan modern Türkıye
Cumhunyetı olmazdı) şekJınde düzeltılmesinı
ve kıtabın bu şekilde okutulmasrnı ıstedi.
'AciZLIK'
Türk Eğıtım-Sen Başkanı Şuayip Özcan, ko-
nuyla ılgılı yaptığı açıklamada, kıtaptakı bu
ifadenın genç beyuılen yanlış yönlendıreceğuıı
ve Atatürk'ü tartışmaya açmaya çalışan "mih-
raklann ekmegine yağ süreceğmi" kaydettı.
Bakanlığı, ders kitaplanndaki denetımı yapa-
mayacak kadar "aciz" olmakla suçlayan Öz-
can, şunlan kaydettı:
"Türk milli eğhim sistemini 21. yüzyüa
taşnnayı bedefleyen bakanlık. ders kitaplannda
gerek ulu önderimiz Atatürk'e, gerekse İslam
âlemine hakaret etmektedir. Bu tutum ve dav-
ranış affedilemez. Bakanlık Türk miDetinden
derhal özür dilemeö ve Milli Eğitim Bakanı kol-
tuğunu bu göre\i layıkıyla yerine getirebilecek
yönetkikre teslim eüneödir."
Eğitimeyardımçağnsı 168 okul fay hattmda
İstanbul Haber Servisi -
"EğMmeYüzdelOO
Destek" kampanyasuıa
katıian Milli Eğtim Bakanı
Hüseyin Çelik, hayırsever
yurttaşlardan, özel
sektörden ve sivil toplum
örgütlerinden destek istedi.
Çelik, "Devletin olanaklan.
geüşmiş ülkelerle
yanşabilecek düzeyde
eğitim olanağı sunabilmek
için yeterli değil" dedi.
"Eğitime Yüzde 100
Destek" kampanyasuıa
destek veren sanatçı,
işadamı, bürokrat ve
hayırsever yurttaşlar
Atatürk Kültür
Merkezi'nde (AKM) bir
araya geldi. Bakan Çelik
toplantıda yaptığı
konuşmada, hükümetin
eğitim konusuna çok önem
verdiğini, 2004 yılı
bütçesinden eğitime yüzde
8.54 orarundapay
aktanldığını söyledi. 11
Eylül 2004 yılında
başlayan kampanyanın 1
yıllık sürecini
değerlendiren Bakan Çelik,
eğitime toplam 7 bin 27
derslik, Meslekı Teknik
Eğitim Merkezi, Engelliler
Eğitim Merkezi, kampus,
Yükseköğretim binası, spor
salonu, yurt, yüzme havuzu
kazandınldığım ifade etti.
Toplantıda Istanbul Valisi
Muammer Güler ve
kampanyanın Koordinatörü
Prof. Dr. Servet Özdemir
de birer konuşma yaptı.
FIRATKOZOK
ANKARA - Milli Eğitim
Bakanlığı (MEB), 17 ildeki
168 yatılı ilköğretim bölge
okuluyla (YtBO)
pansiyonlu ilköğretim
okulunun (PlO) birinci
derecede deprem riski
taşıdığını saptadı. Bakanlık,
her gün binlerce öğrencinin
ders başı yaptığı okullar için
acil önlem almak yerine,
"onarnn" sırasında
boşaltmayı planlıyor.
Daha önce yaptırdığı 2 bin
okulun yansının ciddi risk
taşıdığı sonucuna ulaşan
bakanlık, YTBO ve PlO'lar
üzerindeki çalışmasında da
aynı sonuca ulaştı. Muş,
Van, Hakkân, Bitlis,
. Erzincan, Siirt,
Kahramanmaraş, Çankın,
Hatay, Osmaniye. Malatya,
Bingöl, Izmir, Çanakkale,
Bursa ve Balıkesir'deki
toplam 767 okula deprem
taraması yapan bakanlık.
okul ve binalardan 168'inin
bırincı derecede risk taşıdığı
sonucuna ulaştı. Bakanlık,
her gün binlerce öğrencinin
ders başı yaptığı okullan
hemen boşaltmak yerine,
onarım sırasında tahliye
etmeyi planlıyor. Bakanlık,
ortaya çıkan tablo karşısında
risk taşıyan okullann
güçlendirilmesi için çahşma
başlatma karan aldı. Onanm
ve güçlendirme için toplam
85 trilyon lira bütçe ayıran
bakanlık, bir yıl içinde 2
milyon metrekarelik onanm
yapmayı hedefliyor.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Karenina, Bovary,
Bihter vb....
Geçen yazdan bu yana, zaman zaman kesinti-
lerle de olsa, "Anna Karenina"ya çalışıyorum...
Amacım, Lev Tolstoy'un bu gerçekten dev ya-
pıtı üzenne bir kitap yazmak...
Bunu başarabilecek miyim, bilmem, fakat aldı-
ğım notlar sıstemleştirilmeden alt alta sıralandı-
ğında da bir kıtap kapsamında...
Tipler, temalar, kurgu, üslupözelliklen.. bunların
her bir üzerine sayısız çaiışmalar yapıldı, yapılacak...
Beni kendi çalışmamda daha çok tipler ve tema-
lar ilgilendiriyor.
Romanın baş kışiliği Anna Karenina, üzerinde dü-
şündükçe çetrefilleşiyor. Ona ilişkin olarak Tols-
toy'la tartıştığımı da söyleyebilırim...
Kimdir Anna? Benzersız çekıcılığı nereden geli-
yor? Sadece bir dış güzellık olgusu değil bu. Ona
belki çok güzel bir kadın bile denemez. Çekiciliği
bundan çok, içindeki ateşle ilgili.. Bu ateş nedir?
Sadece, birerkeğe duyulan aşk mı? Bence, daha
fazla birşey... Ama buralarda sankı, bir eksiklık var
romanda, Anna kışiliğınin betımınde... (Bunları sö-
zünü ettiğim çalışmada ırdelemeye çalışıyorum...)
"Anna Karenina "dakı temalar uzun birlıste oluş-
turuyor... Aşk, evlilik, aile, sadakat, sadakatsizlik
konulan, romanın ıçerıği bakımından, bunlarara-
sında doğal olarak önemlı biryere sahip...
Tolstoy'un, onu kendı kişısel yaşamında da çok-
ça uğraştırdığını bıldiğımız bu konularda, roman-
cı olarak tavrını anlamaya çalışıyorum...
Anna'ya hayranlık duyduğu kuşkusuz.. Ama onu
eleştiriyor da... Bence kendısı de bir çözümsüzlük
içinde bu konuda...
Tolstoy, romanındakı gıbı, kimı kez birsadakat-
sızliğe de yol açabılecek aşkı mı, yoksa ne paha-
sına olursa olsun evliliği mi savunuyor...
Bunlan şimdilik soru olarak bırakıp şunu söyle-
mekle yetineyim: Lev Tolstoy bu yapıtında, aşkın
kimı kez bilinçaltı süreçlerını de (Anna-Vronski iliş-
kisi), evlilik ve aile mutluluklarını da (Levin-Kıtı) eşit
ve eşsız bir yazarlık gücüyle anlatmaktadır...
• • •
"Anna Karenina"nm yayın tanhı 1877. Gustave
Flaubert ın yaklaşık olarak aynı temayı ışlediğı ün-
lü yapıtı "Madame Bovary" 1856'da yayımlanmış.
Bu ıkı dev yapıtın karşılaştırılması çok ılginç olur-
du. (Kuşkusuz bir çok kez yapılmış olmalıdır bu tür
çalışmaJar.) "Madame Bovary"y\ çok yıllarönce oku-
muştum. Flaubert'ın, ımgeli dılıyle, Tolstoy'dan da-
ha şair olduğunu düşünüyorum. Fakat bence, onun
yapıtının ıçeriği çok daha dar kapsamlı. Emma Bo-
vary içinse, sadece çok büyük üzüntü duyduğu-
mu anımsıyorum.. Onun kişıliği Anna'nınki kadar
derin ve karmaşık görünmüyor bana... Fakat so-
nuçta, her ıki "sadakatsız" kadının yazgılan da tra-
]ik bir sonla noktalanıyor... Neden? Bu sorunun
yanıtını, her ikı yazarın kişiliklennde olduğu kadar,
dönemlennde de aramalı...
• • •
Tolstoy, yaşadığı dönemde, monarşinin ve kili-
senin saldırılarına uğramış bir yazar. "Anna Kare-
nina"nm da yine aynı çevrelerin saldınlanna uğra-
dığını tahmin ederim. Flaubert'ın ise "Madame
Bovary" nedeniyle pek çok sıkıntı yaşadığını, yar-
gılandığını bılıyoruz... Her dönemde ve her ülke-
de, "sadakatsizlik", tutucu çevrelerin saldırısına
uğramıştır. Ve bu, özellıkle de, kadın "sadakatsiz-
liği" ise... Bağımsız kadınlık, tutuculuğun herçe-
şidinı ürkütüyor... Kım bilir, belki de, insan özgür-
lüğünün asıl ve evrensel temelı, kadının bağımsız-
lığındadır da, ondan...
* • •
Bu yazıyı bizim Halit Ziya'mızdan söz etmeksi-
zin bitirmek haksclık olur... "Aşk-ı Memnu" neden-
se çok fazla etkilememıştır benı... Bihter, sanki da-
ha çok, ünlü TV dızısıyle yer etmiş imgelemim-
de.... Fakat bu ünlü romandan yaklaşık yirmi yıl son-
ra, 1920'de yayımlanan daha az ünlü bir Halit Zi-
ya romanı, "Kınk Hayatlar", bende bu gün de bir
şiır tadı olarak yaşıyor... Buruk, acı... Anımsadı-
ğımca, orada betimlenen uyumlu ve güzel evlılığin
yıkılışının nedeni, aşktan çok tutkuydu... işte için-
den çıkılması hiç de kolay olmayan bırsorunsal da-
ha... İnsan yaşamı dar çerçevelere sığmıyor... Her
dönemde ve her yerde tutuculann anlamadığı şey
bu...
Zaten doğru dürüst insan olamayışları da bun-
dan...
ataolbfa cumhuriyet.com.tr
Faks:(0212)513 85 95
Ögrenciler inşaatta çalıştı
• EDREMİT (AA) - Edremıt'e bağh Zeytınli
Beldesi Belediyesi ve özel bir tur şirketi
tarafından düzenlenen "Gençhk Kampı"na
katıian Berlın'dekı "Sophı-Scholl Ober Schule"
hsesınden Türk, Alman, Azen ve Bosna-
Herseklı 18 öğrencı, Dalyan Mahallesı'ndekı
parkın yapımında görev aldı. Hem çalışan hem
de çe\Te gezilenyle bölgeyı tanıyan
öğrencılerden 16 yaşındakı Öznur Öztorun,
AJman halkının Türk insanını çok sevdiğini,
Türkiye'yi, çok daha modern ve yabancılara
karşı cana yakın bulduğunu söyledi.
Çevre dostu okul
• TUNCEIİ (AA) - Tunceh Mılli Eğitim Müdür
Yardımcısı Yaşar Sezgin, CKacık ilçesine bağh
Yeşılyazı köyünde yaptuılan yatılı bölge
ilköğretim okulunun atıklannın. Tunceli ile
özdeşleşen Munzur Çayı'ru kırletmemesi için
okulda antma tesisi kurulduğunu belirtti.
Sezgin. "Yeşılyazı Yatılı ilköğretim Bölge
Okulu, dersliklen, hızmet binası, spor salonu ve
lojmanlanyla modern bir tesis oldu" dedi.