19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2004 CUMARTESİ HABERLER YÖK Genel Kurulu'nda, tüm yetkilerin genel kurul aracılığıyla yürütülmesi karara bağlandı yürütmekuruluERDOĞAN TEZlÇ: îdeolojik değil yasalara göre davrandık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Prof. Dr. Kemal AJemdaroğhı'nun görevden alınmasının yasal bir konu olduğunu, ideolojik boyutunun bulunmadığını söyledi. Alemdaroğlu'nun görevden alınmasına ilişkin sorulan yanıtlayan Teziç, Alemdaroğlu'na karşı "yargısız infaz" yapıldığı yönünde eleştınler olduğunu, ancak konunun tamamen yasal olduğunu \-urguladi. Alınma karannın arduıdan Alemdaroğlu'nun yaptığı açıklamalann anımsatılması üzenne Tezıç şunlan söyledi: 'TEREDDÜT YOK 1 "Bu konu hukuki bir konu. O kadar saf şekikie bir hukuki konu ki bunun üzerinde tereddüt yok. Uygulanmayan kararlar mahkeme kararianyla da belirlenmiş, tspatlanmış. Bugün de bir dilekçe daha gekti, 'şu tarihte benim karanm' uygulanmadı diye. Belü ki mahkeme kararlannın uygulanmaması devam ediyor. Geçen gün, bir bukuk mahkemesinde verilen tazminata mahkûmiyet karan var. Bütun bunlar karariaruı uygulanmadığım gösteriyor. Biz bunu bir ideolojik sorun olarak getirmedik, getiremeyiz zaten. Akademik bir kurul bunu ideolojik planda tarbşamaz. Biz sadece hukuk planındaki bir değerlendirmeyi, mahkemelerin yapmış olduğu değerlendirmeyi sunduk. O kadar özel bir hukuki konu ki bunun hiçbir tarafa çekihnesi hukuken mümkün değil." ALEMDAROĞLU'NA DESTEK İÜ'nünkapısı türbanakapalı Istanbul Haber Servisi - Istanbul Üniver- sitesı (IÜ) öğrencılen, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun görevden ahnmasını presto ederek "Cumhuriyet'e ve Atatürk devrim- ierine sahip çıkmaya devam edeceklerini" belırttıler. Alemdaroğlu'nun yenne vekâleten atanan IÜ. Rektörü Prof. Dr. Tankut Centel, lÜ'nün çizgisi nınbellı olduğunu anımsatarak üniversitede Atatürkçü, laık ve demokratik anlayışın devam edeceğini söyledi. BASIN AÇIKLAMASI IÜ Beyazıt Yerleşkesı'ndekı Atarürk anıtı önünde toplanan öğrenciler adına yapılan basın açıklamasında, "AKP masa başında Türkiye'yi tesüm ederken diğer taraftan üniversideri hedef tahtasına oturtmuştur. Biz dün olduğu gibi bugün de cumhuriyete sahip çıkmak için görev başındayız" denıldı. AKP'nin "oynadığı oyunlarla" kendı sonunu hazırladığı öne sürüldü. "IÜ'de Atatürkçü çizgiden taviz verümeyeceğinL Cumhuriyetin ve ünhersitenin bekçisr" olduklanm belirten öğrenciler, gençlik marşını okudular. Rektörlüğe atanan Prof. Dr. Tankut Centel de basın açiklamasi sırasında öğrencilerin yanına gelerek destek verdi. Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun gitmesıyle yönetim anlayışlannda bir değişiklik olmayacağını vurgulavan Centel, Atatürkçü, laik ve demokratik cızgının devam edeceğini söyledi. Centel, "ÎÜ'niin çizgisi beltidir. Biz kapüanmızı açük ancak türbana da açûk ı getaıiyor'' dedi. Ceç de olsa okullu oldu Okula gönderilmediği tespit edilen kız çocuk- laruun ailelerinin ikna edUmesi için Slilli Eğitim Müdürlüğü'nce oluşturulan 6 ekjp, köy ve beldelerde çahşma yürütüyor. Bu kapsamda Erzincan merkeze bağh Yo- ğurtlu Beldesi'nde ailesi ikna edilen 13 ya- şındald Çiğdem KındaTın, Şehit Cengiz Topel tlköğretim OkuJu'na kaydı yapünl- dı. Kendisinden 6 yaş küçükler ile aynı sj- rayı paylaşan Kmdal: "Okuyup egitimli bir insan olacağım" diye konuştu. (AA) ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Prof. Dr. Erdoğan Teziç dışında 4 üyesi Istanbul Ünı\ er- sıtesı Rektörü Prof. Dr. Kemal AlemdatDğhı'nun görev den alın- ması ısteminde "hayır" oyu kul- lanan YÖK Yürütme Kuru- lu'nun yetkıleri genel kurula devredildi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, yetkılerin bölüşümüyle ilgili yeni bir dü- zenleme yapacaklannı, bu ne- denle böyle bir karar aldıkları- nı söyledi. YÖK'ün dün gerçekleştınlen genel kurulunun ardından bazı üyeler, Alemdaroğlu'nun yen- ne Prof. Dr. Tankut Centel'in Istanbul Ünıversitesi Rektörlü- ğü'ne getınlmesıne ılışkın kara- YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, yetkilerin bö- lüşümüyle ilgili yeni bir düzenleme yapacaklan- nı, bu nedenle böyle bir karar aldıklarını söyledi. Prof. Dr. Yüzbaşıoğlu, 'Biz esas olarak genel kurulla çalışmak istiyoruz. Yürütme kuruluna daha çok rutin işleri vermeyi istiyoruz' dedi. nn toplantıda görüşülmemesine tepki gösterdiler. YÖK Başka- nı Prof. Dr. Teziç, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, Centel'e ilişkin karann Cumhurbaşka- nı 'nca ınceleme yapılmadan ge- nel kurulda ele alınamayacağı- nı dıle getırdi. Tezıç, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Centel'i "uy- gun görmesi" durumunda bir sonrakı genei kurulda onay alı- nacağını söyledi. Toplantıda, yürütme kuruluna 1994 yılında verilen yetkiler. yeniden genel kurula devredildı. Alemdaroğlu'nun görevden alınmasına ilişkin kararda, Prof. Teziç dışında yürütme kurulu- nun diğer üyeleri Prof. Dr. Ay- bar Ertepınar, Prof. Dr. Savaş. Küçükyavuz, Prof. Dr. Tuğmaç Sayraç ve Prof. Dr. Barbaros Günçer ret oyu kullanmışlardı. Yetkilerin genel kurula devredil- mesıne ılışkın karann bu oyla- marun sonrasma gelmesı dikkat çekti. Bundan sonrakı süreçte Prof. Dr. Ülkü Azrak. Prof. Dr. Nec- mi Yüzbaşıoğlu ve Prof. Dr. Er- gin Anoğlu'ndan oluşan 3 kişi- lik komisyon, yürütme kurulu- nun yetkilenni yeruden belirle- yerek genel kurula sunacak. Ku- rulun yetkılerinin devredilmesi "Kurul çahşamaz haJe getiriü- yor" eleştınlerine neden oldu. YÖK Başkanı Tezıç ıse eleşti- rilere, "Yetkibölüşünıünü yeni- den gündeme getirdik. Bu ne- denle kurulun yetküerigenel ku- rula devredildi" yanıtını verdı. Tezıç. çalışmalann bu şekılde bir süre daha genış katılımlı bir ortamda yürütülmesinı ıstedı. İngilizce kitabındaki Atatürk düzeltmesi 81 il müdürlüğüne bildirildi Bakan istifaya çağnldı Biriöğretmenlerigödüyor ESKtŞEHİR(Cumhuri>et)-Eskı- şehir'in Yenıbağlar Mahallesı'nde- ki Ülkü İlköğretim Okulu Müdürii Ozcan Erten'm öğretmenler odası- na gizli kamera yerleştirdiğı belirlen- di. Erten. öğretmenlerin derslere gi- riş-çıkış saatını kontrol etmeyı amaç- ladığını belirtirken uygulama büyük tepkı çekti. Öğretmenler odasındaki kalorifer borulannın arkasına gizlenen kame- rayı fark eden öğretmenler. okul mü- dürii Özcan Erten"ı uyardılar. Ancak uygulamaya son verilmemesi üzeri- ne Mılli Eğitim Müdürlüğü'ne baş- vuran öğretmenler. "Sanki biri bizi gözetiiyor evinde gibiyiz. Okul mü- dürü teneffüslerde dinlendiğüniz öğ- retmenlerodasuu gözedeyerekne el- deetmekistiyor" dediler Millı Eği- tim Müdürlüğü'nce soruşturma baş- latıhrken okul müdürii Özcan Erten ise kötü bir niyeti olmadığını ifade etti. Erten, "Amacnn öğretmenlerin derslere giris-çıkış saatlerini kontrol etmekti" diye konuştu. Liseler için hazırlanan İngilizce ki- tabındaki "Türk gençliği kesinlik- le biliyor ki Atatürk olmadan da mo- dern Türkiye Cumhuriyeti olurdu" ifa- desi düzeltildi. Türk Eğitim-Sen, ba- kanlığın ders kitaplanndaki denetimi yapmaktan 'aciz' olduğunu belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mıllı Eği- tim Bakanlığı, Anadolu \e yabancı dıl ağırlıkJı liseler için hazırlanan İngilizce kıtabında yer alan "Türk gençliği kesinlikle bünor ki Atatürk olmadan da modern Türkiye Cumhuriyeti olurdu" ıfadesırun düzeltılmesi ıçın 81 ılın mıllı eğitim müdürlüğüne talımat gönderdi Türk Eğitım-Sen Genel Başkanı Şuayip Öz- can, bakanlığın ders kitaplanndaki denetimi yapmaktan "aciz" olduğunu behrterek Milli Eğitim Bakanı Hüseyın Çelüc'i istifaya çağırdı MlLLI ECITIMDEN DUZELTME MEB, milli eğitim müdurlüklenne gönderdi- ği bilgi notunda tt .\ew Bridge to Succes Cour- sebook2" adlı kıtabm 17. ünıtesrnin 7. sayfa- sındaki "The leader of Turks" (Türklenn lıde- ri) başlıklı konudakı hatayı "kendilerinin yap- madığuu" savundu. Bakanlık, kitabrn hatasız hazırlandığını, ancak son kontrolü yapan özel bir şırketın cümledekı "no" kelımesinı yanlış- ldda düşürdüğünü savaındu. Bakanlık, kitapta yer alan "Turkish youth knovvs perfecüy that «ithout Atarürk there wo- uld be a modern Turkish RepubHc" (Türk gençliği kesinlikle bılıyor kı, Atatürk olmadan da modern Türkiye Cumhuriyeti olurdu) cüm- lesının "Turkish youth kno«s perfecth that mtfıout Atatürk there nouJd be no modern Turkish repubHc" (Türk gençliği kesinlikle bı- liyor kı, Atatürk olmadan modern Türkıye Cumhunyetı olmazdı) şekJınde düzeltılmesinı ve kıtabın bu şekilde okutulmasrnı ıstedi. 'AciZLIK' Türk Eğıtım-Sen Başkanı Şuayip Özcan, ko- nuyla ılgılı yaptığı açıklamada, kıtaptakı bu ifadenın genç beyuılen yanlış yönlendıreceğuıı ve Atatürk'ü tartışmaya açmaya çalışan "mih- raklann ekmegine yağ süreceğmi" kaydettı. Bakanlığı, ders kitaplanndaki denetımı yapa- mayacak kadar "aciz" olmakla suçlayan Öz- can, şunlan kaydettı: "Türk milli eğhim sistemini 21. yüzyüa taşnnayı bedefleyen bakanlık. ders kitaplannda gerek ulu önderimiz Atatürk'e, gerekse İslam âlemine hakaret etmektedir. Bu tutum ve dav- ranış affedilemez. Bakanlık Türk miDetinden derhal özür dilemeö ve Milli Eğitim Bakanı kol- tuğunu bu göre\i layıkıyla yerine getirebilecek yönetkikre teslim eüneödir." Eğitimeyardımçağnsı 168 okul fay hattmda İstanbul Haber Servisi - "EğMmeYüzdelOO Destek" kampanyasuıa katıian Milli Eğtim Bakanı Hüseyin Çelik, hayırsever yurttaşlardan, özel sektörden ve sivil toplum örgütlerinden destek istedi. Çelik, "Devletin olanaklan. geüşmiş ülkelerle yanşabilecek düzeyde eğitim olanağı sunabilmek için yeterli değil" dedi. "Eğitime Yüzde 100 Destek" kampanyasuıa destek veren sanatçı, işadamı, bürokrat ve hayırsever yurttaşlar Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) bir araya geldi. Bakan Çelik toplantıda yaptığı konuşmada, hükümetin eğitim konusuna çok önem verdiğini, 2004 yılı bütçesinden eğitime yüzde 8.54 orarundapay aktanldığını söyledi. 11 Eylül 2004 yılında başlayan kampanyanın 1 yıllık sürecini değerlendiren Bakan Çelik, eğitime toplam 7 bin 27 derslik, Meslekı Teknik Eğitim Merkezi, Engelliler Eğitim Merkezi, kampus, Yükseköğretim binası, spor salonu, yurt, yüzme havuzu kazandınldığım ifade etti. Toplantıda Istanbul Valisi Muammer Güler ve kampanyanın Koordinatörü Prof. Dr. Servet Özdemir de birer konuşma yaptı. FIRATKOZOK ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 17 ildeki 168 yatılı ilköğretim bölge okuluyla (YtBO) pansiyonlu ilköğretim okulunun (PlO) birinci derecede deprem riski taşıdığını saptadı. Bakanlık, her gün binlerce öğrencinin ders başı yaptığı okullar için acil önlem almak yerine, "onarnn" sırasında boşaltmayı planlıyor. Daha önce yaptırdığı 2 bin okulun yansının ciddi risk taşıdığı sonucuna ulaşan bakanlık, YTBO ve PlO'lar üzerindeki çalışmasında da aynı sonuca ulaştı. Muş, Van, Hakkân, Bitlis, . Erzincan, Siirt, Kahramanmaraş, Çankın, Hatay, Osmaniye. Malatya, Bingöl, Izmir, Çanakkale, Bursa ve Balıkesir'deki toplam 767 okula deprem taraması yapan bakanlık. okul ve binalardan 168'inin bırincı derecede risk taşıdığı sonucuna ulaştı. Bakanlık, her gün binlerce öğrencinin ders başı yaptığı okullan hemen boşaltmak yerine, onarım sırasında tahliye etmeyi planlıyor. Bakanlık, ortaya çıkan tablo karşısında risk taşıyan okullann güçlendirilmesi için çahşma başlatma karan aldı. Onanm ve güçlendirme için toplam 85 trilyon lira bütçe ayıran bakanlık, bir yıl içinde 2 milyon metrekarelik onanm yapmayı hedefliyor. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Karenina, Bovary, Bihter vb.... Geçen yazdan bu yana, zaman zaman kesinti- lerle de olsa, "Anna Karenina"ya çalışıyorum... Amacım, Lev Tolstoy'un bu gerçekten dev ya- pıtı üzenne bir kitap yazmak... Bunu başarabilecek miyim, bilmem, fakat aldı- ğım notlar sıstemleştirilmeden alt alta sıralandı- ğında da bir kıtap kapsamında... Tipler, temalar, kurgu, üslupözelliklen.. bunların her bir üzerine sayısız çaiışmalar yapıldı, yapılacak... Beni kendi çalışmamda daha çok tipler ve tema- lar ilgilendiriyor. Romanın baş kışiliği Anna Karenina, üzerinde dü- şündükçe çetrefilleşiyor. Ona ilişkin olarak Tols- toy'la tartıştığımı da söyleyebilırim... Kimdir Anna? Benzersız çekıcılığı nereden geli- yor? Sadece bir dış güzellık olgusu değil bu. Ona belki çok güzel bir kadın bile denemez. Çekiciliği bundan çok, içindeki ateşle ilgili.. Bu ateş nedir? Sadece, birerkeğe duyulan aşk mı? Bence, daha fazla birşey... Ama buralarda sankı, bir eksiklık var romanda, Anna kışiliğınin betımınde... (Bunları sö- zünü ettiğim çalışmada ırdelemeye çalışıyorum...) "Anna Karenina "dakı temalar uzun birlıste oluş- turuyor... Aşk, evlilik, aile, sadakat, sadakatsizlik konulan, romanın ıçerıği bakımından, bunlarara- sında doğal olarak önemlı biryere sahip... Tolstoy'un, onu kendı kişısel yaşamında da çok- ça uğraştırdığını bıldiğımız bu konularda, roman- cı olarak tavrını anlamaya çalışıyorum... Anna'ya hayranlık duyduğu kuşkusuz.. Ama onu eleştiriyor da... Bence kendısı de bir çözümsüzlük içinde bu konuda... Tolstoy, romanındakı gıbı, kimı kez birsadakat- sızliğe de yol açabılecek aşkı mı, yoksa ne paha- sına olursa olsun evliliği mi savunuyor... Bunlan şimdilik soru olarak bırakıp şunu söyle- mekle yetineyim: Lev Tolstoy bu yapıtında, aşkın kimı kez bilinçaltı süreçlerını de (Anna-Vronski iliş- kisi), evlilik ve aile mutluluklarını da (Levin-Kıtı) eşit ve eşsız bir yazarlık gücüyle anlatmaktadır... • • • "Anna Karenina"nm yayın tanhı 1877. Gustave Flaubert ın yaklaşık olarak aynı temayı ışlediğı ün- lü yapıtı "Madame Bovary" 1856'da yayımlanmış. Bu ıkı dev yapıtın karşılaştırılması çok ılginç olur- du. (Kuşkusuz bir çok kez yapılmış olmalıdır bu tür çalışmaJar.) "Madame Bovary"y\ çok yıllarönce oku- muştum. Flaubert'ın, ımgeli dılıyle, Tolstoy'dan da- ha şair olduğunu düşünüyorum. Fakat bence, onun yapıtının ıçeriği çok daha dar kapsamlı. Emma Bo- vary içinse, sadece çok büyük üzüntü duyduğu- mu anımsıyorum.. Onun kişıliği Anna'nınki kadar derin ve karmaşık görünmüyor bana... Fakat so- nuçta, her ıki "sadakatsız" kadının yazgılan da tra- ]ik bir sonla noktalanıyor... Neden? Bu sorunun yanıtını, her ikı yazarın kişiliklennde olduğu kadar, dönemlennde de aramalı... • • • Tolstoy, yaşadığı dönemde, monarşinin ve kili- senin saldırılarına uğramış bir yazar. "Anna Kare- nina"nm da yine aynı çevrelerin saldınlanna uğra- dığını tahmin ederim. Flaubert'ın ise "Madame Bovary" nedeniyle pek çok sıkıntı yaşadığını, yar- gılandığını bılıyoruz... Her dönemde ve her ülke- de, "sadakatsizlik", tutucu çevrelerin saldırısına uğramıştır. Ve bu, özellıkle de, kadın "sadakatsiz- liği" ise... Bağımsız kadınlık, tutuculuğun herçe- şidinı ürkütüyor... Kım bilir, belki de, insan özgür- lüğünün asıl ve evrensel temelı, kadının bağımsız- lığındadır da, ondan... * • • Bu yazıyı bizim Halit Ziya'mızdan söz etmeksi- zin bitirmek haksclık olur... "Aşk-ı Memnu" neden- se çok fazla etkilememıştır benı... Bihter, sanki da- ha çok, ünlü TV dızısıyle yer etmiş imgelemim- de.... Fakat bu ünlü romandan yaklaşık yirmi yıl son- ra, 1920'de yayımlanan daha az ünlü bir Halit Zi- ya romanı, "Kınk Hayatlar", bende bu gün de bir şiır tadı olarak yaşıyor... Buruk, acı... Anımsadı- ğımca, orada betimlenen uyumlu ve güzel evlılığin yıkılışının nedeni, aşktan çok tutkuydu... işte için- den çıkılması hiç de kolay olmayan bırsorunsal da- ha... İnsan yaşamı dar çerçevelere sığmıyor... Her dönemde ve her yerde tutuculann anlamadığı şey bu... Zaten doğru dürüst insan olamayışları da bun- dan... ataolbfa cumhuriyet.com.tr Faks:(0212)513 85 95 Ögrenciler inşaatta çalıştı • EDREMİT (AA) - Edremıt'e bağh Zeytınli Beldesi Belediyesi ve özel bir tur şirketi tarafından düzenlenen "Gençhk Kampı"na katıian Berlın'dekı "Sophı-Scholl Ober Schule" hsesınden Türk, Alman, Azen ve Bosna- Herseklı 18 öğrencı, Dalyan Mahallesı'ndekı parkın yapımında görev aldı. Hem çalışan hem de çe\Te gezilenyle bölgeyı tanıyan öğrencılerden 16 yaşındakı Öznur Öztorun, AJman halkının Türk insanını çok sevdiğini, Türkiye'yi, çok daha modern ve yabancılara karşı cana yakın bulduğunu söyledi. Çevre dostu okul • TUNCEIİ (AA) - Tunceh Mılli Eğitim Müdür Yardımcısı Yaşar Sezgin, CKacık ilçesine bağh Yeşılyazı köyünde yaptuılan yatılı bölge ilköğretim okulunun atıklannın. Tunceli ile özdeşleşen Munzur Çayı'ru kırletmemesi için okulda antma tesisi kurulduğunu belirtti. Sezgin. "Yeşılyazı Yatılı ilköğretim Bölge Okulu, dersliklen, hızmet binası, spor salonu ve lojmanlanyla modern bir tesis oldu" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle