19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EYLUL 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Garipsenen tutumlar Kımılen kendılennı aldatılmış hıs- sedıyor Nasıl olur da, atjlıma bulduk- lan demokrat bulduklan AKP, zına uğruna bır çuval ıncın berbat eder- mış . Imam eğrtımı, cemaat kultu- ru, tankat bağlılığı ustundeyukselen bır yapıdan daha başka ne beklıyor- lardı kı Asıl şaşırtıcı olan CHP'nın tutumuydu galıba Dıkkatedıyormu- sunuz, CHP, gundeme hangı konu gelırse gelsın once kesınlık kazan- mış kurumsal bır goruş behrtmekten çekınıyor Bulanık, sıslı perdeter ar- kasında dolaşılıyor, sonra partıden bı- rı neredeyse kendısını ortaya atıp beklenen çıkışı yapınca, CHP de he- men peşıne takılıyor Zına konusunda olduğu gıbı orne- ğın CHPtartışmanınbaşlannda, ne oradaydı ne de burada önce "Zı- nayı destekler konumda olmaya- lıtv" gıbı gereksız ve anlams4z kuş- kuculuğa duştu Hatta bır ara "Halk arasında zına lyı karşılanmaz, o za- man bız de oylegorunelım" gıbı bır tavra bıle saptı Açık soylernek gerekırse bu guven- sız, kaçak gureşen, geleneğıne ya- kışmayan, sılıktutumundan CHP'yı, Grup Başkanvekılı Haluk Koç ıle Ankara Mılletvekılı Gulsun Bılge- han kurtardı Bu çağda zınanın ce- zalık bır suç olamayacağını, olsa ol- sa eşler arasında boşanma nedenı sayılabıleceğını urkmeden, sağa so- lasapmadan açıkladılarda, CHP'nın goruşu belırgınleştı "Bu arada CHP'nın Kadın Kolla- n neyaptı?" dersenız, onu, kımse pek bılemıyor Partıde herkes, epeydır ABD'de bulunan Kadın Kollan Baş- kanı Güldal Okuducu'yu "Türkı- ye'ye donunce, acaba ne soyleye- cek" dıye dort gozle beklıyormuş ISIK KASSÜ Çok Konuşmanın Bedeli Mıllı Eğıtım Bakanı Hüseyin Çelik, çokkonuşuyor Bılırsınız çok konuş- manın en kotu tarafı, konuşanın ha- ta yapma olasılığını arttırmasıdır Geçenlerde Huseyın Çelık, konuşur- ken konuşurken, kımı ıllerde oğren- cılere "Kabotaj Bayramı" kutlatmanın anlamı olmadığını soyleyıvermıştı Oy- sa "ulusal egemenlık" ıle doğrudan bağlantısı nedenıyle kabotajın ulkenın her ılınde, orneğın Van Golu nede- nıyle Bakan'ın bızzat kendı ılı Van'da da oğretılmesı ve bayramın kutianma- sının bır zorunluluk olduğu vurgulan- mıştı Huseyın Çelık, geçen haftayıne ko- nuştu Bu kez gazetecıler, kendısıne "Bazı mahallı gunlenn ve bayramla- nn kaldınlacağına" ılışkın açıklaması- nı anımsattılar Çelık de, "amaçlarının çocuklan gereksız teferruattan kur- tarmak" olduğunu ılerı surdu "Eğıtım oğretımın olduğu her gun ya bır şey gunudür, ya bır şey hafta- sıdır Çocuklar bunlara hazırlanmak- tan, oğretmenler bu gunlerı kutla- maktan eğıtım oğretım yapamıyoriar" Mıllı Eğıtım Bakanı olarak Huseyın Çelık bılmeyebılır, ama oğrenmesın- de yarar vardır özellıkle ılkoğretım çocuklanna dersler, "unıteler" halın- de venlır Unıteler, eğıtım programına gore duzenlenır ve genellıkle belırlı gun ve haftalara denk duşer Belırlı gun a? V 4 ^—- —^ı GÛN ) ve haftalann bır kısmı da eğıtım-oğ- retım gozetılerek ılan edılmıştır örne- ğın, çocuklar trafık konusunu mu ış- leyecekler'? Ders, trafık haftası ıçınde ele alınır oğretmenler gunu mu kut- lanacak, eğıtım ve oğretmenın one- mı o gune rastgelen hafta ıçınde ders konusu olarak seçılır Sağlıkkonusu- nun sağlık haftasında, kıtap konusu- nun kutuphanecılık haftasında seçıl- dığı gıbı Ana tema olarak "trafık", "sağlık", "eğıtım", tıpkı kabotajda olduğu gıbı Sayın Çelık'ın dıle getırdığı "gereksız teferruat"tan sayılabılır mı'? 29 Ekım haftasında "Cumhunyet"\n, 23 Nısan haftasında "ulusal egemen- lığın", 19 Mayıs haftasında "ulusal kurtuluş"un ders olarak okutulması mı- dır "gereksız teferruat'"? öğretmen- lerı eğıtım-oğretım yapmaktan alıko- yan, bu gunlerın kutlanması mıdır^ Yoksa eğıtım-oğretımı asıl aksatan Sayın Çelık'ın, bırbınyte çelışen, bıreğı- tımcının yapmaması gereken hatalar ve "gereksız teferruat"\a dolu konuş- maları mıdır^ Tıyatro ustası Kerim Af- şar, yarın saat 19.00'da Ankara Sanat Tiyatro- su'nda anılacak Dostla- nndan kendısını, sesın- den de sevdığı şıırierı ve Ataturk'un "Söy/ev"ınden bır bolumu dınleyeceğız Kenm Afşar'ın gızlıden Afşar'ın taşı gızlıye taşlamalar yazdığı bılınmezdı. Eşı Leyla Af- şar okuttu bırını. 1982'de yazılmış. Taş, hem o gü- ne, hem bugune değıyor: "Saygıdeğer Efendıleri I Idare-ı maslahatçılar I Gerçek devrımcı olamaz- lari I Mustafa Kemal Pek muhterem beyefen- diler! Aksı halde: I Idare- yı başkalan devralır I Maslahat sıze kalır'/ Mustafa Kerim." Ah sevgılı Kerim Afşar1 Dedı- ğın gıbı Turkıye'de ıdare- yı başkalan devraldı al- masına da, ışın ganbı maslahatı da kımse ust- lenmıyor, lok gıbı ortada kaldı.. Tüketim Toplıımıınıın "•""V •• •• • • • • üonüşumu TÜRKSEN BAŞER KAF\OĞLl 19 yuzyılda bılımcıler, tarıh- sel knz ve tahnpkâr donuşum- lerı değışık boyutlarıyla araş- tınp tezlerıyle ortaya koymuş- lardır Soz konusu değerlendır- melerde toplumsal, ekolojık, ekonomık olmak uzere farklı farklı ağıriıklardakı knzler bu- yuteç altına yatırıldığında, yı- ne hepsının sarmalının, gozle gorulen yaşanan sonuçlar ol- duğu gorulur Yaşadığımız sureçte dunya- yı etkıleyen kapıtalızmın akışı- nı en tyı gorebılen Karl Manc, tarıhsel mucadele ıçınde ın- sanların uretıcı guçlerının ve doğayla ılışkılennın, kapıtalıst sıstem tarafından şaşırtıcı bır hızla değıştınlmesını ele almış- tır Insanın kendıne ve doğa- ya yabancılaştmlmasının aşı- labıleceğını de açıklamaya ça- lışan buyuk teonsyen, tuketı- cı toplumu değıştırecek hede- fı de tezlennde ışaretlemekte- dır Aynı sureçte yaşayan "Man and Nature" adlı kıtabın yaza- rı Goorge Perkins Marsh'ın da, bu duşunceye yakın bır bakışla, yenı sanayı toplumu- nun, yeryuzunu donuşturerek bozuntu halıne getırmesının hızla arttığını, yerkuredekı eko- lojık yıkım sonuçlarının, ınsan toplumunun kendı yıkımı ola- bıleceğını betımlemesı, bu gun- ku çevresel toplumsal ve bu- na dayalı ekonomık knzlerın nedenını açıkça ortaya koy- maktadır Ayrıca yakın sureçte de World Watch Enstrtusu, kapı- talıst sıstemın kendı buyuk kân ıçın yarattığı tuketım top- lumunu, bununla bırlıkte eko- lojık yıkım, dunya nımetlennın eşıtsız paylaşım uçurumunu, kuresel bır anlayışla kıtaplaş- tırmıştır Çevresel, sosyolojık ve eko- nomık konular uzennde dısıp- lınler arası genış bır surduru- lebılırlık analızı yapan enstıtu- nun, 2004 yılında yayımladığı çalışmalar dızınının ıçındekı bır bolumde ozetle, dunyanın du- rumu sergılenerek, tuketım toplumunun tarıhı surecının, sadece teknolojık ya da de- mografik değışımın bır sonu- cu olmadığı, bu gun artık uze- rınde en çok durulması gere- kenın, toplumun radıkal bır bı- çımdedonuşturulmesı olduğu, bunun sosyal adalet ve çev- resel surdurulebılırlıkle olası olup olmadığının cıddı cıddı ele alınması gerektığı, anlatıl- maktadır Raporda, tuketım toplumunun duşundurucu so- nuçları belırtılırken, "dunyada 2 8 mılyar ınsan aç, evsız ve yoksuldur" denılmekte ve tu- ketım toplumunun 1 7mılyar- dan fazlasının ıse aşırı besle- nen, çevresını çoplere boğan ınsanlardan oluştuğu orneğı venlmektedır Bu boyutuyla duşunuldu- ğunde, kapıtalıst sıstemın ge- zegenımıze ve gelışmemışle- re nasıl darbe ındırdığını anla- yabılınz Boylece tuketım top- lumu ıstemlennı gelıştırmek ıs- teyenlere ınat, gereklı seçım- lenmızı bıçımlendırmeyı yenı- den gozden geçırerek, tanhsel, tahnp edıcı donuşumu tersıne çevırebılınz Neden olmasın? Pek çok ulkede azınlıkta da olsa bır kısım ınsanlar, toplu- ma, çevreye ve sağlığa uygun urunierte beslenıyorlar Bızler, neden ulkemızde, onlann, hem kâr edıp hem de elden çıkar- mak ıstedıklen, ne olduğu kuş- kulu sentetıklere ozenelım ve doğal olmayan gereksız tuke- tımler yapalım'? Bu nedenle tuketım toplumlarının donu- şum ışığı, yıne bu çarkı tersı- ne dondurmeyı hedefleyen bı- reylerdedır, onlann orgutlulu- ğudur dıye duşunmekteyız Tarladaki ekonomi Ekonomı rayındaymış Yuk- sekten konuşanlar, oyle dıyor- lar Bır de "Oyle değıl, boyle" dıyenler var Mektup, bırçrftçıden, Erzın- can Gumuştarla koyunden, Paşa Dağ'dan gelıyor "Ben 1969 yılında sıfırkılo- metre traktoru 55 bın lıraya Zı- raı Donatım Kurumu'ndan al- dım Oyrfmazotun lıtresı 75 ku- ruştu 1 tenekebuğdayıseiO lıraydı Yanı, 1 teneke buğday- la 13 lıtre mazot alıyordum Geçmişte pancan kotasız ekebıliyor, 50 adet büyük- baş dana besliyor, Et ve Ba- lık Kurumu'na satıp kâr edi- yordum. Fenni gübreye ihti- yaç yoktu, tarlamı her yıl hay- van gübresıyle gübreliyor- dum. Yevmıyeli ışçi bile ça- lıştırabilıyordum. Zirai kredi faizı yüzde 8 idi. Sulama az- dı, ama bedelsizdi. Şimdi 1 teneke buğdayta ancak 3 litre mazot alabili- yorum. Pancarekemiyorum, kota var. Buğday desen, ek- sen malryetini çıkarmaz. Su- ni gübre pahalı, alıp tariama serpemiyorum. 50 büyük- baş sığır kapasrteli besı te- sisimde yalnızca bir inek ile bir danası duruyor. Tarla su- yunun saati 17 milyon lira. 30 gün ıçınde ucretını ödemez- sen yuzde 10 ceza geliyor." PaşaDağ'ın mektubu "eko- nomı rayında" dıyenlere ınat, şu sozcuklerle bıtıyor "Gel de Turkıye'de çıftçılık yapi" KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behıcak " turk.net ÇÎZGİLÎK KÂMIL MASARACI kamilmasaraci <ı mynet.com HARBt SEMİH POROY semihporoy(fi yahoo.com HAYAT EPİK TÎYATROSU MUSTAFA hayatepikfa mynet.com Deniz ve Prof. Mahir Aydın'ın bır kızlan doğdu: Ayşıl Aydın Dünyamıza hoş geldın ESKÎ POP yiLDIZI CAT STEVENS C/USUF ÎSLAM) 6UVEr4UtK 6€REKÇESİYLE AMERÎKA7A ALINMAMIS l TAMAM TAMAM ADIMI bOĞkU TELAFUZ EbtYOSUNUZ DA NERENIZDEN KONUSTUSu- NUZU ANLAYAMAblM ÎLAN TC ERZURUM ASLİYE 3. HUKUK a^KtMLİĞİ'NDEN EsasNo 2004/24 Davacı Axa Oyak Sıgorta \ekılı Av Arzu Ozturk tarafından davalılar Ismaıl Aicaya, Kıyasettın Bulak aleyhlenne açılan tazmınat davasının yapılan açık yargılaması sırasında venlen ara kararı gereğınce Davalı tsmaıl Akkaya'nın yapılan zabıta araştırmasına rağ- men adresı tespıt edılememış olduğundan dava dılekçesı ve dahılı da\a dılekçesı, mahkememız duruşma gıınu kendısıne teblığ edılememış olup ılanen teblıgat yapılmasına karar venl- mıştır tşbu ılanın teblığınden ıtıbaren da\ah Ismaıl Akkaya'nın dosyanrn duruşma gunu olan 02 11 2004 gunu saat 09 00'da mahkememızde hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl ettınnesı, aksı takdırde dava dılekçesı duruşma gıuıu- nun kendısıne teblığ edılmış sa>ılacağı. gıyabında duruşma yapılıp karar venleceğı ılanen tebhğ olunur 17 09 2004 Basın 42788 TARİHTE BLGLN wı \ıı\ı \RIKA* 25 Eylid tnctc.mumtaz-arikan.com FAULKNERUSTA.. 1897'Oe 8U6ÜN, UMLU AMetZtMLt ROA4AN VE *USA OYKÛ YAZARI WILUAM FAUU£AJ£g(FOUCUU?)POĞOU. ÖUCELEfÜ, SOYAOI FALKN&?'KEM, *U" HAZFtUl KEN- OISI eıujYeceKTtR. YıRMiNCt yüzrıuu 6ELEM EOeglYATÇlLARINDAtJ Bl AYAMA/Zl US7VNÛB DUSANA PEĞİH, ALDOUS L£Y'l K£MûtNE USm SEÇMIÇTI. NO8EL O0UU1 Çİ944) (CAZ/UJM4PAN ÖNCE,GEÇINME£ tÇM ıtONCt BiG. ' f MPAAAK ZD&JUDA /ü4LM/fn GU- NEY EMLETLEfi/NOEN MlSSlSSlPPl '&£ YAŞAMIŞ OLAN FAULJCNER., RJDAAAN VE OYKULE&NPE DE AYAJf YÖSEY/ KVUAUMIÇ, DUŞSEL'YOICNAPATA- WPHAn KA£ABA£( VE ıNSANLARlhJI AULA7MIÇTt. ANCAK BU TUTUMU, EVRENSEL yAPlTLA0 SAGNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Hasar Tespiti... "Kışılenn humyethaklannın önemıne vatofe Avrvpa'da- kı hassasıyetı de bılıyoruz Zınanın suç sayılmasının Ko- penhag knterienyle bağdaşmadığının farkındayım' de- mışRecepTayyipErdoğan Bruksel deuyanmışveAP Sosyalıst Grup Başkanı, Alman Martın Schuitz a bun- lan soylemış Bonjour 1 Gunaydın 1 Guten Tag 1 Başbakan hanı "zına" konusunda Bruksel'ı ıkna ede- cektı'' Bır çırpıda Bruksel onu ıkna edıverdı Gurbet el- lerde "tekerfeğıyenıden keşfeden" başbakanımız, ge- ne "kurtancı" pozunda Hanı "Krıterier ıçınde zına yok- tu" 7 Hanı verheugen tarafından aldatılmışf Hanı Tur- kıye uzenne duşenı zaten yapmışt 9 Meğer oyle değıl- mış Zınanın suç sayılması knterierte bağdaşmazmış meğerse 1 Okyanusta pusulasız gemi!.. Ikı kere ıkı dort Gerçeklen ıdrak etmek ıçın Bruksel tarafından koşeye sıkıştınlmak mı lazım'' Hepımız soy- ledık Yazdık, çızdık Turkıye'dekı bınkımın bu ulkeyı yo- netenler nezdınde zerre kadar onemı yok llla ılışkılerde once bır enfarktus yaşanacak Borsa ınecek, çıkacak, ulke gunlerce kotektıf cınnet geçırecek Ama onlar boy- lannın olçusunu gıdıp gene Bruksei'de alacaklar En ağı- nma gıden bu Yalnız Erdoğan ve "zına" da değıl aslında bu hep boyle oldu "Sıyasetın sıvılleşmesı ve demokratıkleşme", "Kurt sorunu" ve "Kıbns" gıbı AB yolundakı tum temet meseleierde aynı sureçlen yaşadık Bruksel sopasıyla hı- zaya gırmeye gerek kalmayacak şekılde "kendı ıç dına- mıklenmız ve ınısıyatıfimızle" sert vırajlar almadan han- gı adımlann "önd&n" atılması ve hangı reformlara kapı aralanması gerektığını, dılı donenler yıllarca anlatmaya çalıştı Ama dırektrf ılla Avrupa'dan gelecek Ecevit de vaktıyle Kohl'a mektup yazmamış mıydı 9 "See bıryol hantası venn de ne yapacağımızı bılelım 1 " dıye Bu aslında başlı başına çok vahım bır şey Doğru za- manlamayla doğru uyanlan kaale almamak, kendı gu- cuyle kendını donuşturememek, kendıne guvenmemek, kendı pusulasına yon verememek En doğru tespıtı "Mıllı Gazefe'den Ekrem Kızıltaş yapmış Erdoğan ıçın "Fırtınalı bır okyanusta pusulasız dolaşan bır gemı gı- b/"demış Doğru lafa ne denır? AB tramvay değildir... AB, koca koca buyukelçılenn bıle fazlasıyla basıte ın- dırgedıklen gıbı oyle "otomatığe bağianmış bır ıçışlen- ne kanşma mekanızması" değildir Içışiennızı doğru za- manlamayla, dığer uyelenn ıçışlenyle uyumlu hale ge- trrnekvedo^ruyercteduf7T)ay/bılrnektır Iplen Bruksel'e teslım edıp oradan oraya savrulmak hıç değildir Alman kararlarda zamanlama oz kadar onemlıdır AB çunku her şeyden once bır "antıcıpatıon" -onden hamle yapmak- surecıdır Beklentılen bılıp kavrayacaksınız Dayatma- larafırsatvermeden, gerekenı onden yapacaksınız Or- tak değerlen paylaştığınız ya da kendı değerlennızı "Av- rupa değehen" adına donuşturebıldığınız ıçın bunu ya- pacaksınız Guvenılır ve saygın ortak olmanın ılk koşu- lu budur Adına Bıriığın "yazılmamış Kopenhag knterie- n"dedıyebılırsınız Hasar tespıtı genel kanının aksıne, bence çok buyuk Başbakan Erdoğan yazılı olmayan knterien ıskaladığı ıçın "hatadan donmek" adına verdığı demeçlerde de va- hım hatalar yapıyor "Partım ıktıdarda kaldığı surece zı- na konusu olmayacak Ancak benden sonrakı ıktıdar- larne yapacaklardır, onu bılemem Bız hazıriadığımız ka- nunla yolumuza devam edeceğız" demış mesala Bu- nu Bruksei'de basın toplantısında soylemış Başbakan Bruksei'de "ıktıdan" ya da "partısı" adına değıl, "devlet" adına konuşuyor Sıırt'te şıır okumak gı- bı bır şey değıl bu Mrtıngde nırtuk atmıyor "AKP ıktı- dan" ıle "devlet" adına konuştuğu yerlen bırbınne ka- nştınyor Başbakan "Sonrakıler ne yapar bılemem Partım ıktıdarda kaldığı surece " ne demek'? Erdo- ğan'ın verdığı sozler, gırdığı taahhutier "kurumsal surek- lılık taşıyan devletı" mı bağlıyor "AKP ıktıdannı" mO Erdoğan'ın karşısında not tutan Avrupalı bır gazetecı olsanız, bu sozlerden bır "Benden sonra tufan1 " anlayı- şı çıkartmaz mısınız'? "Oevlet" ve "Avrupa" anlayışına sığmayan bır "muğlaklık" ve "gorecelılık" sezmez mısı- nız'' AB oyle "bındım, ındım bır tramvay" değildir Bıriı- ğın ışleyışınde "ıktıdariara bağlı" boyle bır "muğlaklık" ve "gorecelılığe" yer yok AB'de Turkıye karşıtlanna koz veren davranış ve soz- ler bunlann hepsı 6 Ekım eşığını atlatmış olsak da, Tur- kıye karşıtlannın AB başkentlennde 17 Aralık'a dek "Tur- kıye guvenılmez ortak Ne zaman ne yapacağı bellı de- ğıl Bunlaha nasıl ış yaparnP" dıye tef çalacağından emın olabılırsınız Bundan kotu karne olabılır mı'' BULMACA SEDAT YAŞAYA>\ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN S\Ğ\. 1/ "Dağ fare- si" de denılen ve laboratu- varlarda de- ney hayvanı olarak kulla- nılan kemır- eenhayvan 2/ fstek, arzu Bır çokluğu oluşturanvar- hklaruıherbı- n 3/ Pem- bemsı turuncu renk Koyuntuyu 4/Mezo- potamya'dakurulmuş en buyuk sıtelerden 3 bırı îtalya'da bır 4 kent 5/ Ind Aral'ın 5 bırromanı Adale 6/ 6 Gozdekı canlılık 7 Kuzeygokkurenınen 8 parlak yıldızı 7/Bır 9 bılgıyı gosteren sımgeler dızgesı Ipotek, rehın 8/"Huthüt" de denılen bır kuş Bırnota 9/Ge- çımsızlık, anlaşmazhk "Bır — duşunurbubah- çelerde Altın tuyu sonbahara uygun" (Ahmet Ha- şım) YLTCARIDAN AŞAĞIY\: 1/Genellıkle 12 Mart'ta Batı Karadenız'de goru- len şıddetlı bır firtına "Bızkımseye —tutmayız / Kamu âlem bırdır bıze" (Yunus Emre) 2/ Âşık olmaktan duyulan korku 3/Bıraydınlatmaaracı Şıırde, bır uyaktan sonra ymelenen aynı anlamda- kı sozcuk ve eklere venlen ad 4/ Kemıklenn yu- varlakucu Baryum elementının sımgesı 5/Pan- tolon ya da etek uzenne gıyılen kadın gıysısı Is- temdışı yapılanhareket 6/Hayvanlaravurulandam- ga "Adam, henf" anlamında argo sozcuk II Başkanlık 8/ Gece Hındular'da dınsel onder ya daoğretmen 9/Musevüığın sımgesı olan sekızkol- lu şamdana \ enlen ad "Kader kedere — oldu / Ağladım gozum yaş oldu" (Âşık Veysel)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle