Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 2004 CUMARTESİ
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Y 20 Sinop Y 19 Adana PB 31
Edirne PB 22 Samsun Y 18
Kocaeli Y 17 Trabzon Y 19
Çanakkale PB 21 Giresun Y 18
Izmır B 25 Ankara PB 18
Manisa B 26 Eskışehır PB 16
Aydın B 27 Konya B 19
Denızli B 24 Sıvas PB 16
Zonguldak Y 14 Antalya B 30 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkâri
Van
PB
B
B
B
B
PB
PB
29
31
31
30
30
26
25
Y 18
Yurdun kuzey ve ıç ke-
sımlen parçalı çok bulut-
lu Marmara'nın doğusu.
Karadenız, Iç Anado-
lu nun kuzeydoğusu ıle
Doğu Anadoiu'nun kuze-
yı sağanak ve gok gurul-
tulu sağanak yağışlı, dı-
ğer yerler parçalı ve az
bulutlu geçecek. Hava sı-
caklığı yurdun doğu ke-
amlennde bıraz azalacak
dığer yerterde ooemlı bır
değışıklık olmayacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
18
18
20
22
22
23
26
24
Münih Y 27 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
B
Y
B
B
B
B
PB
23
22
30
24
22
23
28
25
Moskova PB 16
Y 27 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahire
B
Y
B
Y
B
Y
B
38
17
34
32
32
8
30
PB 30
Açık Sısıı Ç -\ Bulutfu V Çok bulutlu • Yağmurlu s Sulu kar »Gok gurultülu
Oyunun tçeriği
• Baştarafı 1. Sayfada
kapsamda tuzağa dü-
şürüldü; yine iktidarın
yönlendirdiği medya-
nın marifetiyle yapılan
süreklj ve asılsız yayın-
lar, kamuoyunu şaşırt-
tı; bugün "Yargıtay -
MÎT - Çakıcı" tekerle-
mesini kullanmakta ıs-
rar eden Hükünıet
yanlısı gazetelerin ba-
şarı kazandıklarını
söylemek zorundayız.
Yargısız infaz yargı-
ya ve en başta Vargıtay
Başkanı'na uygulan-
mış; ürünlerinin bek-
lenrisi içine girilmiştir.
Son olarak aynı 0)1111
üniversite kesiminde
sahneye konulmak is-
teniyor; siyasal iktida-
rın baskısı ile çatlayan
YÖK, kendi içindeki
küçük sorunları büyü-
tüp körükieyen bir
eğik düzeye girmiş gö-
rünüyor.
Herkesin bildiği gibi
tstanbul Üniversitesi
Rektörü Kemal Alem-
daroğlu medyada en
çok saldırıva uğrayan
kişi idi. Bunun gerek-
çesi de açıktı. Profesör
Alemdaroğlu tesettürü
üniversitenin kapısın-
dan içeri soknıamak-
taki kararlılığıyla
mürteci kesimin hedef
tahtasına dönüştürül-
müştü.
YÖK'ün gerekçesi
hukuk açısmdan hiç
de doyurucu olmayan
bir kararla Alemda-
roğlu'nu görevinden
uzaklaştırma girişimi,
Türkiye "deki laik-din-
ci ikileminde kendisini
gösteren Uygarlık' ya
da 'Aydınlanma' kav-
gasının üniversite içine
yansımasından başka
bir nitelik taşımıyor.
Laiklik açısından şa-
ibeli siyasal iktidarın
yargıdan sonra yükse-
köğretim kesiminde de
amaçları bakımından
bir başarı kazandığı
söylenebilir.
•
Ordu, Yargı, Üniver-
site üzerine gelişmeler
böyledir; geriye iktida-
rın bir türiü içine sin-
diremediği Cumhur-
başkanlığı kalıyor.
Bereket versin Cum-
hurbaşkanlığı kurumu
tek kişide sembolleşi-
yor; Sayın Ahmet Nec-
det Sezer'in laik Cum-
huriyet bilincindeki
hukuksal istenci, siya-
sal gelgitler karşısında
bükülecek gibi görün-
müyor.
Cumhuriyet
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
ten mahir. Üstelik cesur da.
Komser Verheugen, hükümetin zina konusun-
daki olumsuztutumunu Başbakan'laDışişleri Ba-
kanı'nın yüzüne söylediği haberi basında yer al-
dı.
Haber RTE'nin hışmına uğradı. Başbakan'a gö-
re Verheugen zinayı görüşmede konu etmedi, zi-
na ile ilgili yasal düzenlemenin AB sürecini olum-
suz etkilemesinin söz konusu olmadığını söyle-
di.
Yalan Verheugen'den döndü. Komser, ayrılaca-
ğı gün zina konusundaki yanlış tutumu Başba-
kan'a da, Dışişleri Bakanı'na da söylediğini yazı-
lı basına da, TV'lere de açıkladı. Zengin gazete-
cinin evindeki özel akşam yemeğine katılan kimı
gazetecilere de yineledi.
Durumu saptayan haberi bizim gazete, "Biri
doğruyu söylemiyor" başlığıyla duyurdu.
Kuzum, yalan söyleyeni aramaya gerek var mı?
• • •
Üstelik Verheugen iktidar ikilisiyle yaptığı gö-
rüşmede dünyanın her yerinde suç sayılan zina-
nın ceza hukuku konusu olmaması gerektiğini
vurguladı. Anayasa Mahkemesi'nin kaldırdığı bir
maddeyi yeniden yasaya getirmenin Avrupa ül-
kelerinde, hatta Islami eğilimlere (bizimkilerin
amacı öyledir) imtiyaz tanınması" olarak çok yan-
lış anlaşılacagının altını çizdi.
Oysa, Komserin açıklamaları, AB üyelerinde ve
kamuoylarındaki "çok ciddi tepkiler" bizimkini et-
kilemıyor. AKP MYK toplantısında AB'den yük-
selen tepkileri fazla önemsemediğini öne sürdü.
Partisine zina konusunda ısrarcı olacaklarını içe-
ren bir açıklama yaptırdı. Ya Dışişleri Bakanımız
Gül; medyayı suçladı. Üstelik bazı gazetelerin zi-
nayı farklı sunarak Avrupa basınını etkilediğini
öne sürmez mi?
Yalaka habercilik hemen sahneye girdi: Başba-
kan ısrartıymış zinanın TCY'ye girmesine; ama...
-tabii haberde AB'den gelen tepkilerden söz edil-
meden- hükümet kendiliğinden maddeyi yumu-
şatma sürecine girmiş.
Zinayı hâkim takdirine bırakacaklarmış. Ağır
cezayı hafifletecek, bir yıldan iki yıla kadar hapis
cezası verilmesini önereceklermiş... Zina yapan
kadın ve erkeğe evlilik merkezlerinde terapi uy-
gulanacakmış...
Dış medya hâlâ nereden ve ne için birden or-
taya çıktığını anlayamadığı zinanın Kopenhag öl-
çütlerinde yer almamasına karşın tarih alma-ver-
me sürecini etkileyebileceğini en yetkili ağızlar-
dan duyuruyor...
...Belli başlı gazeteleri zamansız ve gereksiz
buldukları bu girişim karşısında "Ne yaptın Re-
cep" diye bangır bangır bağınyor...
...Bizimki hâlâ parti merkezinde ne söylerse
baş sallayan yönetici kadrolara kadın konusun-
da "yaptıklarını halka iyi anlatamadıklanndan"
dem vuran konuşmalar yapıyor.
• • •
Bizimkiler müzakere tarihini garantiye almışlar;
ne çare Verheugen'e atfen yazılan tarihi askıya al-
dırabilecek kimi saptamaların ne ölçüde ayırdın-
dalar, bilmek olanaksız. örneğin TC'nin tanıma-
dığı AB'nin Kıbrıs Cumhuriyeti üyesi Güney Kıb-
ns'la Gümrük Birliği Anlaşması imzalayacaklar
mı? Yoksa?.. (Bu iktidardan beklenmez ya) "bu
konu çözümlenmezse müzakere sürecine zarar
vermesini" göze alacaklar mı?
Güneydoğu'da (yine üç er şehit edildi) terör et-
kisiz hale getirilmez, oralarda yine özel valilik kur-
mak gerekirse... "o zaman AB üyeleri üyelik mü-
zakerelerine yol açmayacaklar" diye özetlenecek
bir başka koşul.
Yeni koşullu liste yok diyor ya Verheugen; oy-
sa dört günlük gezinin ardından dört konuda son
derece önemli dört dayatmayla Brüksel'e döndü:
Işkence-zina-Güneydoğu-Kıbrıs.
Pirincin taşını (üstelik kısa zamanda) bu iktidar
ayıklayacak.
Ayıklayabilecek mi?
Katliamdan önce kaçtıİstanbuVdakibombah eylemlerinplanlayıası olan TürkEl Kaidesi'nin lideri
HabibAkdaş, saldırüardan birgün önce sahte kinılikleSuriye'yegeçmişti
MEHMET FARAÇ
Irak'ta direnişin yoğunlaştığı
El Ambar bölgesinde iki gün ön-
ce ABD bombardımanında öldü-
rüldüğü ileri sürülen Habib Ak-
daş, Türk El Kaidesi'nin firari li-
deri olarak 9 kişiyle birlikte ara-
nıyordu. Istanbul'da 15-20Kasım
2003'te dört ayn noktaya düzen-
lenen intihar saldınlannın mima-
n olan Akdaş, 58 kişinin ölümü,
600"den fazla ınsanında yaralan-
masından sorumlu tutuluyordu.
1994 yılı sonrası cihad amacıyla
yurtdışına çıkan, siyasi ve askeri
eğitimı alan gruplar, özellikle Se-
lefilik akidesinin ön plana çık-
masıyla yaşanan ıdeolojik deği-
şimle birlikte örgütlenme içerisi-
ne giriyorlardı. Türk El Kaide-
si'nin üyeleri ve bütün hücre ya-
pılanması 1997-2001 yıllan ara-
sında Afganistan'daki terör
HABİB AKDAŞ IRAK'TA ÖLDÜRÜLDÜ
Haber Merkezi - Istanbul 'da
15-20 Kasım 2003 tanhinde
HSBC Bank, Beyoğlu'ndakı
Ingiliz Konsolosluğu ve iki si-
nagoga düzenlenen 58 kişinin
ölümüyle sonuçlanan bombah
intihar saldınlannın planlayıcı-
sı ve sorumlusu olduğu iddia
edilen El Kaide üyesi Habib
Akdaş'ın Irak'ta öldürüldüğü
ileri sürüldü. El Kaide'nınTür-
kiye'deki kurucusu olduğu bıl-
kamplannda eğitimden geçmiş
mılitanlardan oluşuyordu.
Bu yapı oluşturulduktan sonra
2000 yılı içinde yapılan görev
paylaşımında Mardin'in Kızılte-
pe nüfusuna kayıtlı Akdaş, Usa-
me bin Laden yönetimindeki El
Kaide örgütünün Türkiye emiri
dirilen Akdaş'ın Irak El An-
bar'da ABD güçleriyle girdiği
çatışmada öldürüldüğü öne sü-
rüldü. Ihlas Haber Ajansı Bağ-
dat bürosuna ulaştınlan bir ka-
sette, Habıb Akdaş olduğu öne
sürülen kişının kanlar içindeki
ceset görüntüleri yer aldı. Ka-
sette Türkçe konuşan bır kışi de
Habip Akdaş'ın iki gün önce El
Anbar'da öldüğünü anlatarak
Akdaş hakkında bılgiler verdi.
olarak belirlendi. Savur Lisesi'nı
birincilikle bıtirdıği ileri sürülen
HabibAkdaş, ilçede oturan 1982
doğumlu kuzeni Cemile Kara-
koyun ile 1998 yılında evlendi.
Akdaş, eşini de alarak aynı yıl Is-
tanbul'a göç ettı. Cemile Akdaş
evlendikten sonra kocasının El
Ulusal Birlik Konseyi üyeleri, 1Ü Rektörü Kemal Alemdaroğlu'na destek verdi. (VEDAT ARIK)
Alemdaroğlu,YÖK karannın yargısız infaz olduğunu belirtti
'Hukukdışı uygulama'
tstanbul Haber Servisi -
YÖK Genel Kurulu tarafindan
Istanbul Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Kemal Alemdaroğ-
lu'nun görevden alınması is-
temiyle hazırlanan inceleme
raporuna, üniversite öğrenci-
leri, öğretim üyeleri ve sivil
toplum kuruluşlannın protes-
tolan sürüyor.
IÜ Merkez Kampusu'nda
bir araya gelen Ulusal Birlik
Konseyi temsilcileri, Alemda-
roğlu'na siyasi linç girişimin-
de bulunulduğunu belirttiler.
Ulusal Sanayici Işadamlan
Derneği Başkanı Kemal Öz-
den, Alemdaroğlu'na yönelik
saldında bulunan irticacı ve
bölücü güçlerden sonra
YÖK'ün de aynı faaliyetler içi-
ne girmesinin, kendilerini şa-
şırttığını söyledi. "YÖK'ün
isteminin yargısız infaz oldu-
ğunu" belirten Özden, "Ka-
rarda sergilenen anlayış,
özerkliği yahuzca YÖK için
varsayan yaklaşımdır" dedı.
Grup daha sonra Alemdaroğ-
lu'nuziyaretetti. Birkonuşma
yapanAlemdaroğlu, "Bugün-
kü çağda, AB'ye girme süre-
cinde hukuk dışı uygulama
yapılmamalı, yapılamaya-
caktır" dedi. Karann Cum-
hurbaşkanı tarafindan yargısız
infaz olarak değerlendirileee-
ğini umduğunu, sessizce bek-
lediğini söyleyen Alemdaroğ-
lu, "Karan sessizce bekleme-
nizi istiyonım" dedi.
ÎÜ Edebiyat Fakültesi 4. sı-
nıf öğrencisi Meral Ergene de
bu karann Cumhuriyete, ba-
ğımsızhğa ve milli devlete ya-
pılan bir saldın olduğunu söy-
ledi. Ergene, bir haftadır Va-
kit, Zaman gibi gazetelerde
bu yönde bir karann altyapısı-
nın hazırlandığuıa dikkat çek-
ti. ADD Genel Başkanı Ertuğ-
rul Kazancı da yaptığı yazılı
açıklamada, "Konunun,
Cumhurbaşkanımızca en
objektif şekilde değerlendi-
rileceği kuşkusuzdur" dedi.
Erdln: Geç kalındı
Üniversite Öğretim Üyeleri
Derneği ve tstanbul Tabip
Odası tarafindan ortaklaşa dü-
zenlenen toplantıda ise Alem-
daroğlu'nun görevden alınma-
sı karannın siyasi olarak yan-
sıtıldığı belirtildi. Dernek Baş-
kam Prof. Kadir Erdin, "Ko-
nunun özü bilimseldir. Gö-
revden alnıa kararında hu-
kuki açıdan herhangi bir
usulsüzlük söz konusu değil-
dir. Kararda geç bile kalın-
mışttr" görüşüne yer verdi.
1
OZKAYA HAKKINDAKI KARAR • CELEBİ'DEIM USLUYA YANIT:
6 saat boyunca
dosya okundu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MÎT-Yargı eksenli iddialar nedeniyle Yargı-
tay Başkanı Eraslan Özkaya'nın soruştu-
ruhnasına ilişkin karar, 1 'e karşı 8 üyenin
oyuyla almdı. Soruşturma karanna, 8. Hu-
kuk Dairesi üyesi Yusuf Uluç'un karşı çık-
tığı öğrenildi. Kurul, Özkaya hakkında so-
ruşturma yapmak için 3. Ceza Dairesi Baş-
kanı Menmet Birsin Tüzinal'ı görevlen-
dirdi. 10 saat süren kurul toplantısında,
yaklaşüc 6 saat yalnızca dosya ve telefon
görüşmeleri okundu. Dosyadaki telefon gö-
rüşmelerinin tamamının 6.5 saat olduğu be-
lirtildi. Yargıtay Genel Sekreter Yardnncısı
Ercan Yalçınkaya ile MİT'çi Kaşif Kozi-
noğlu'nun ifadelerinin eksik olduğunu be-
lirleyen kurul, bunlann istenmesine karar
verdi. Özkaya hakkında soruşturma açıl-
masma karşı çıkan üyenin 8. Hukuk Daire-
si üyesi Yusuf Uluç olduğu öğrenildi.
i l
Gülümseyerek
karşılıyoruz
tstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Baş-
kanı Süleyman Çelebi, Hak-Iş Başkanı Sa-
lim Uslu'nun "kendisinin hiçbir işveren
örgütünün olduğu ortamda olmayacağı"
iddıasıyla ilgili olarak "DİSK'Uler süngü
ucunda hapislere gönderilirken ses çıkar-
mayanların, bugün demokrasi havarisi ke-
silmesini gülümseyerek karşıhyoru/'" dedi.
Çelebi, AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üye-
si Günter Verheugen ile yaptıklan toplantı-
nın medyaya yansıyan yorumlanna, düzenle-
diği basın toplantısı ile açıklık getirdi. Top-
lantıda her kurumun başkanının yaptığı gibi,
kendi görüşlerini aktardıklannı ifade eden
Çelebi, Türkiye"deki bireysel haklar alanın-
daki gelişmelerin, sosyal ve sendikal haklar
alanında görülmediğini, konuşmasında anlat-
tığını belirtti. Çelebi, örgütlenme, toplu pa-
zarlık ve grev hakkına ilişkin kısıtlamalann
devam ettiğine değindiğını kaydetti.
Kaide'ye olan sempatisini öğren-
di. Akdaş eşine cihad edeceğini
söylüyor, daha önce Pakistan'da
fikıh egitimi aldığım anlatıyordu.
Akdaş Istanbul'da tekstil işin-
de tutunamayınca üniversite eği-
timi için Pakıstan'a gitmeye ka-
rar verdi. Eşiyle birlikte 12 Ma-
yıs 2001'de Doğubeyazıt Sınır
Kapısı'ndan çıktı. Afganistan'da
"Ebu Enes" kod adım kullanan
Akdaş, 11 Eylül saldınlan olun-
ca Istanbul'a döndü. Istanbul'da
Türk El Kaidesi'nin hücrelerinı
oluşturan Akdaş bir süre sonra
eşine 2300 dolar ve 240 mılyon
Türk Lirası verdi, vedalaştıktan
sonra evden aynldı. Akdaş ve Ba-
ki Yiğit birlikte örgüt adına ge-
rekli ortamı sağlamak üzere Af-
ganistan'a gittiler. Harun tlhan
ise eğitim almak üzere yurtdışı-
na gidecek militanlann organi-
zasyonunu sağlamak üzere Tür-
kiye'de kaldı. Adnan Ersöz'ün
görevi farklıydı. O da eğitim
amaçlı Türkiye'den göndenlecek
kişilerin Afganistan'da bulunan
örgüt kamplanna ulaştınhnasını
sağlamak için Pakistan'a gitti.
Çok sayıda militan da zaman
zaman Afganıstan'a giderek bu-
rada Akdaş aracılığıyla El Ka-
ide'ye ait kamplarda eğitim aldı-
lar, cihat amacıyla çatışmalara
katıldılar. Akdaş ve arkadaşlan
Adana'da bulunan Incirlik Hava
Üssü ve Mersin Limam'na gelip
giden Israil gemilerine eşzaman-
lı bombah saldın eylemi için ön-
ce Ebu Hafs El Mısri sonra da
LadenTe görüştüler. Görüşmenin
ardından Akdaş, gerçekleştirile-
cek eylemlerle ilgili çalışmalan
yapmak için Türkiye'ye geldi.
2002 yılı başından itibaren El
Kaide ile bağlantıya giren Ersöz,
Ebu Hafs El Mısri'den eylem için
gerekli olan 150 bin dolan istedi.
Akdaş ve adamlan bu parayı Is-
tanbul'da Neva Şalom ve Beth ts-
rael sinagoglan, Ingiltere Baş-
konsolosluğu ve HSBG Bank Ge-
nel Müdürlüğü'ne yönelik ey-
lemler için kullandılar. Aylarca
plan yaptılar, şirketler kurdular,
bomba üretimi için atölyeler
oluşturdular, burada mılıtanlan
eğittiler, saldınlarda kullanılacak
kamyonetleri sağladılar. Hazır-
lıklan bıtirdikten sonra Akdaş,
kardeşı Sadettin Akdaş ile bir-
likte MehmetAli Etiz sahte kim-
liğiyle 8 Kasım"da Çilvegözü Sı-
nır Kapısı'dan Suriye'ye kaçtı. tki
gün sonra geri döndü. 15 Kasım
eyleminden bir gün önce Kilis
Öncüpınar Kapısı'ndan Suri-
ye'ye kaçtı. Azad Ekinci, Bur-
han Kuş,Abdülkadir Karakuş,
Gürcan Baç, Muhammet To-
kaş'ın da aralannda bulunduğu 9
arkadaşı da izlerini kaybettirdi.
Ramazan ayı ortasuıda bomba
yüklü kamyonlarla gerçekleştiri-
len ve 58 kişinin öldüğü, 650'den
fazla kişinin yaralandığı 15-20
Kasım 2003'teki eylemden bir-
kaç gün sonra Akdaş, Türk gü-
venlik birimlerinin Suriye'de bir
şeriat okuluna yönelik operasyo-
nu üzerine ABD'ye karşı direni-
şin başladığı Iraİc'a gitti. Azad
Ekinci'nın 14Aralık 2003'te Ku-
zey Irak'ın Haldiye kentinde bir
karakola yönelik intihar saldınsı
eyleminde öldüğünün öne sürül-
mesi, Akdaş'ın da hak'ta oldu-
ğuna ilişkin ipuçlan veriyordu.
Kamyon şoförü Murat Yüce'nin
ağustos ayı başında kafasuıdan
kurşunlanması olayıyla ilgili gö-
rüntüler televizyonlardan yansır-
ken Türkçe konuştuğu görülen
kişinin Akdaş olduğu iddia edil-
mesi El Kaide'nin Türkiye emi-
rinin Irak'ta olduğu iddialannı
güçlendirmişti.
Selefi ideolojisinin esiri olan
Akdaş, Afganistan'm Kandahar
kentindeki El Kaide kamplannda
başladığı terör yolculuğunu I-
rak'ta Sünni direnişinin yoğun-
laştığı Sunye-Ürdün sınırına ya-
kın Irak'ın en karmaşık ve tehli-
keli bölgesi olan El Ambar eya-
letinde noktaladı. Televızyonlara
yansıyan görüntülerde Türkçe
konuşan bir kişi, "Katiller ve
uçaklarına bü\ük zarar verdi...
Yülarca beklediği şehadete ka-
vuştu" derken gerçeği DNA tes-
ti ortaya çıkaracak.
GUNDEM Ml'STAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
sonra denebilecek bir bölümleme yaşıyoruz. Sal-
dın sonrasında bütün dünyanın yaklaşımı şuydu:
Hepimiz Amerikalıyız!
ABD'nin karşı karşıya kaldığı terör eylemi bü-
tün dünyada nefretle kınanmıştı. Bush yönetimi
saldınnın nedenlerini çözmek, saldırganlan yaka-
lamak, terörün kaynaklarını kurutmak için çaba
harcamak yerine ilk hedef olarak şunu seçti:
Hemen, hemen, hemen karşılık vermek. AB-
D'nin büyüklüğünü herkese göstermek!
Bu dürtü ile önce Afganistan'a, ardından Irak'a
giren ABD, bu topraklardan nasıl çıkacağını ken-
disi de bilmiyor. Belki de çıkmamak üzere girdiği
için bilmiyor!
Bush yönetimi 11 Eylül öncesi daha utangaç di-
le getirdiği terörle mücadele rotasını şöyle netleş-
tirdi:
Dünya ikiye ayrılır; Amerika'dan yana olanlar ve
terörden yana olanlar!
ABD'nin pire için yorgandan öte ev yakmayı gö-
ze alacak kadar ileri giden bu tutumu, hem terö-
rü daha da güçlendirdi hem öteki ülkelere de ay-
nı cesareti verdi.
Ulkelerin 11 Eylül'ü!
Artık dünyanın hangi ülkesinde çok büyük bir
terör eylemi yaşansa eylemin adı, o ülkenin 11 Ey-
lül'ü olarak algılanıyor.
12 Ekim 2002'de Endonezya'da bir diskotek
önünde havaya uçurulan bomba yüklü araç, 202
kişinin ölümüne 300 kişinin yaralanmasına neden
oldu. Olay, "Endonezya'nın 11 Eylül'ü" olarak ta-
rihe geçti.
16 Mayıs 2003'te Fas'ın Casablanca kentinde
otel ve lokantalara düzenlenen eşzamanlı saldın-
larda 45 kişi öldü, çoğu ağır 100 kişi yaralandı. O-
lay, "Fas'ın 11 Eylül'ü" olarak tarihe geçti.
15-20 Kasım 2003'te Istanbul'da iki havra, In-
giliz Başkonsolosluğu, HSBC bankaşına intihar
saldınlan düzenlendi, 63 kişi öldü, 100'den fazla
kişi yaralandı. Olay, "Türkiye'nin 11 Eylül'ü" ola-
rak tarihe geçti.
11 Mart 2004'te Ispanya'nın başkenti Mad-
rid'de banliyö trenlerine yönelik saldınlarda 191 ki-
şi öldü, 2000 kişi yaralandı. Olay, "Ispanya'nın 11
Eylül'ü" olarak tarihe geçti.
Son olarak ağustos sonu ve eylül başında Rus-
ya'da iki uçak eşzamanlı olarak düştü, okula bas-
kın düzenlendi. 500'e yakın kişi öldü, bir 0 kadar
kişi yaralandı. Olay, "Rusya'nın 11 Eylül'ü" olarak
tarihe geçti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, olayla-
nn sıcaklığıyla çok soğuk bir açıklama yaptı:
"Rusya, dünyanın neresinde olursa olsun, terör-
le mücadele edecektir."
1991 'de Sovyetler Birliği'nin çökmesinden son-
ra Soğuk Savaş dönemi sona ermiş, dünya tek
kutuplu bir yapıya doğru gidiyor havası hâkim ol-
muştu. ABD'nin densiz tavırları 2000'li yıllara şöy-
le bir damganın vurulmasına neden olmuştu:
Soğuk barış!
Ancak gerek Rusya olayları gerekse Rusya'nın
olaylardan sonrakı tutumu pek çok kesimin pay-
laştığı şu saptamayı öne çıkardı:
3. Dünya Savaşı başladı!
Moskova'dan dün de şu açıklama geldi:
"Rusya dışındaki terör kamplannın tümünün ye-
rini biliyoruz. Gerekeni yapacağız."
ABD'nin örnek olduğu bu terörle mücadele yön-
temini Rusya da benimsemiş durumda. 11 Ey-
lül'ün 3. yılında terör olaylarının giderek daha or-
ganize hale geldığini görüyoruz. Buna karşın Bush
yönetiminin tüm büyük saldınları düzenlediğini id-
dia ettiği Usame Bin Ladin'den hâlâ haber yok.
Bir iddia şu:
ABD, Ladin'i yakaladı. Başkanlık seçimleri yak-
laşırken açıklanacak. Bush'un lehine puan olarak
yazılacak.
Bu, terörle mücadele mi mukavele mi?
Korkanz gidiş şu:
Bütün dünya 11 Eylül!
ankcum " cumhuriyet.com.tr
Bugün Miraç Kandifi
• ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof.
Ali Bardakoğlu, Müslümanlann bu gece kutlaya-
caklan Miraç Kandili nedemyle yayunladığı me-
sajda, "Miraç, toplumsal hayarımızda çalışarak ve
başararak gelişmenin, ahlak ve hikmetin terbiye
ettiği bilgiyle ilerlemenin imkânı olmalıdu-" dedi.
CHP Küre komisyonu1
oluşturdu
• ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, Kas-
tamonu'nun Küre ilçesinde meydana gelen kaza
ile ilgili incelemelerde bulunmak üzere 4 milletve-
kilinin görev yapacağı bir komisyon oluşturdu.
Heyetin hazırlayacağı rapor CHP grup yönetimine
sunulduktan sonra, konu Meclis'e taşınacak.
Organ nakli için koordinasyon
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Organ
nakli çalışmalannda, verimliliği arttırmak, adaletli
organ ve doku dağıtımıru sağlamak amacıyla, Sağ-
lık Bakanlığı'nın öncülüğünde üniversitelerin, Ulu-
sal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi
kuruldu. Sağlık Bakam Recep Akdağ, organ nakli
hizmetlerinin hedeflenen düzeye çıkanknasını
amaçladıklannı belirtti.
KKTC'de arazi saüşi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kuzey
Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) yabancı-
lann arazi alımlanrun son yıllarda büyük artış
göstermesi endişelere neden oldu. KKTC'den
sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Abdüllatif Şener'in açıkladığı verilere göre ya-
bancılar, KKTC'den 2001 yılında 63 bin, 2002
yılında 290 bin, 2003 yılında ise 613 bin merre-
kare taşmmaz mal aldı. KKTC Bakanlar Kuru-
lu'nun hazırladığı yasa tasansına göre ise ya-
bancılar bundan sonra taşınmaz mal mülkiyeti-
ne sahip olamayacak, bunun yerine taşınmazlan
125 yıllığma kiralayabilecekler.