Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 2004 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Gerçekleri Açıklayan
Bip Mektup
MİT-Çakıcı ilişkilen üzerine yapılan ve gerçeklerie
bağdaşmadığını konuyla ilgili kişilerin bildiği açıklama-
lar üzerine, kimi sorunlarla çok yakından ilgilenmiş, ba-
zı olayların içinde olmuş, ama bunlardan kendine
övünç payı çıkarmayan, güveniıiiliği tescilli, dürüstlü-
ğü itibarlı birçok kişi tarafından teyit edilmiş, bir tanı-
dığımdan mektup aldım. Bu mektubu, özetleyerek ve
yazannın adını saklı tutarak yayımlıyoaım:
"...Bunlar (yurtseverlerin, solculann kaatillerini kas-
tediyor. A.S.) yalnızca eli kanlı kaatiller değildi, esrar
eroin, çek-senet işleri de dahil, her türlü mafya pis-
liğine bulaşmış tipterdi ve kendilerine siyaseten deyan-
daşlarbulmuşlardı. Şu veya bu şekilde ülke içinde ve
dışındayakalandıklanzaman da (özellikle Susuriukka-
zasından sonra) tutturduklan şuydu: 'Biz bu işi vatan
için yaptık. ASALA'yı biz bitirdik.'
Bütün bu toz duman arasında dönemin MlTMüs-
teşan Sönmez Köksal 17.12.1996 tarihinde Cum-
hurbaşkanlığı'na birraporsundu. Bu raporun birbö-
lümünde 'ASALA'yı biz bitirdik1
diyenler için yaptık-
lan, her tüıiü yasadışı faaliyetlerin üstünü örtmek için
bu söylemin bir kamuflaj olarak kullanıldığı belirtildi.
Anılan isimlerin bu konuda yapılan mücadele içinde
hiçbir şekilde bulunmadığının altı çiziliyordu.
• • •
Diğer taraftan, Susuriuk kazasından hemen sonra
Kenan Evren'/n istıhbarattan sorumlu başdanışma-
nı Erkan Gürvrt, Abdullah Çatiı ve diğerlerinin ASA-
LA meselesinde hiçbirzaman olmadıklannı, bunlann
bu mücadele içinde kullanılmadıklannı Hürriyet ga-
zetesine açıkladı. Bu şahışlann gösterilen tarihlerde
cezaevinde olduklan ortaya çıktı.
0 zaman şu soru aWa geliyor. Ne yapılmak isteni-
yordu?
...Bunlarta kurulan çürûk ilişkilen aklamak için bü-
rokrasinin çeşitliyerlerinde bulunan ve bu ilişkilerden
nemalanan isimler, kendi adlannı temize çıkarmak
için ASALA meselesini öne çıkararak, demagoji ve ya-
lana başvurdular. Zamanla da kendi aralannda binbir-
lerine girdiler.
Devletin kendisine verdiği yeşil pasaportu mafya
liderinin üzerinden çıkan emekli MİT görevlisi, daha
savcılığa çıkmadan, polislere 'Biz bir zamanlar ASA-
LA'ya karşı mücadele ettik' diye ifade verdi.
6 Eylül 2004 tarihli Aksiyon dergisinde de eski MİT
mensubu Mehmet Eymür, ASALA'ya karşı mücade-
leyi ısıtıp önümüze getirdi. Bu sefer işin içine Çatlı ile
birlikte Kenan Evren'ın kızı Şenay GürvH'ı de Kattı.
Sevgili Sirmen, mesleğinizne olursa olsun, birbel-
ge güvenilip size emanet edilmişse, ne olursa olsun
onu ortaya dökmemelisiniz. Hele bu MlTise...
• • •
Şimdi Mehmet Eymür'e bu yönüyle bakalım. Med-
yada Yargıtay-MİT çatışması başlar başlamaz, he-
men kendi sitesinde MİTgörevlisi Kaşif Kozinoğlu'nun
adını ve resmini yayımladı. Aksiyon 'daki söyleşisin-
de de, birdönem Ingiliz ve Hollandah eski özel harp-
çiler ile Çeçen mafyasına, PKK elebaşısı Öcalan'ı or-
tadan kaldırma görevini veren kişi Yavuz Ataç'tı' di-
yor. Sonra da 'PKK terör örgütü başı Abdullah öca-
lan ile ilgili o tarihte bu iş Mikdat Alpay'ın mesuliye-
tindeydi' diyor. Kim bilirbelki o dönemde kendisi de
MİT içinde özgürlük ve demokrasi mücadelesi veri-
yordu da, haberimiz olmamış.
Bunlar da kesmiyor, 1980 öncesi CHP'den Erzin-
can milletvekili olan Nurettin Karasu 'nun elyazısıy-
la MlT'e raporiar yazdığını açıklıyor.
Belki ilerde Eymür, beraber çalıştığı arkadaşlannın
gömlek numaralanna da açıklar.
Emekli MİT görevlisi Yavuz Ataç'ın 11 Ağustos
2004 tarihli Milliyet gazetesinde söylediği gibi, 'Ey-
mür, yatak odası gözetleyen adamdır'.
Neyse, geldiği son noktada, hakkında Atatürk ve
laik cumhuriyetimizaleyhinde davalaraçılmış birşah-
sa yakınlığı ile bilinen dergideki aile fotoğrafı birbir-
lerine yakınlaşmış olduklannı gösteriyor, Hayıhısı!..
Heryıl Ermenilehn 'sözde Ermeni soykırımını' ka-
bul ettirmek için kongrelerine baskı yaptıklan, bir sü-
rü eyalet meclisinde sözde soykınmın tanındığı bir ül-
ke olan ABD'de onlarca büyükelçisi şehit edilmiş bir
ülkenin, yani Türkiye'nin Milli Istihbarat örgütü'nün,
sıradan, küçük bir memuru değil, bir dönem üst dü-
zey yöneticisi olarak, altında arabalar-evler, atıp tut-
tuğu ATİN sitesi ile nasıl yaşadığını, belki ilerde MİT
ders olarak okutabilir.
Sevgili Sirmen, size başka bir zaman da, asker-si-
vil bir avuç insanımızın Avrupa'nın çeşitli merkezle-
rinde ve Beyrut'ta ASALA'nın elebaşlarına yönelik
mücadelelerini anlatmak isterdim, ama yiğitlik ses-
sizlik ister...
...Türk ulusunun kahraman aramasına gerek yok.
PKK'ya karşı mûcadelede gece- gündüz savaşarak
şehit olan, gazi kalanlar, gerçek kahramanlardır.
Sözlerimi bitihrken, Nâzım Hikmet'/n Kuvayı Mil-
liye'sindeki şu dizeleri bütün bu isimsiz kahramanla-
nmıza ithaf ederim:
'Ya insanda yürek dediğin taştan olacak/ Yahut da
dehşetli namuslu olacak yüreğl/ Kazım'ın yüreği taş-
tan değildi çok şükür/ Fakat namuslu/ Ne malum? der-
sen/ Dövüştü pir aşkına, yaralandı birkaç kere/ ve sa-
ire / Ve kavga bittiği zaman/ Ne çiftlik sahibi oldu ne
apartıman/ Kavgadan önce Kartal'da bahçıvandı/
Kavgadan sonra Kartal'da bahçıvan'."
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Diyarbakır Barosu Kadın Komisyonu
6
Töre cînayetleri
yeniden artar'
huriyet Bürosu) - Diyar-
bakır Barosu Kadın Ko-
misyonu Başkanı Meral
Daruş, TCY Tasansı'nın
bu haliyle kabul edilme-
si durumunda töre cina-
yetlerinin yeniden artaca-
ğını savundu.
Danış dün düzenledi-
gi basın toplantısında hü-
kümetin yasa tasansında
yer alan zinayla ilgili
maddeleri Anadolu kadı-
nının istediğini ileri sür-
düğünü anımsatarak "Bu
söylem gerçeğiyansrtnu-
vor. Anadolu kadını na-
mus cinayetierinde indi-
rimin kalduılmasuu, be-
kâretkontrotününyasak-
lanmasuu ve ekonomik
yoksunluktankurtulma-
yı istiyor" dedi.
Danış, zinayla ilgili ya-
sa tasarısmm iktidarm
bilinçaltını ortaya koy-
duğunu söyledi.
Baro Yönetim Kuru-
lu Üyesi YaşarAltürkise
zinayla ilgili yasa tasan-
sının kabul edilmesi ha-
linde imam nikâhlılann
bulunduğu her mahalle-
ye bir cezaevi yapılma-
sı gerektiğini söyledi.
AKP, evli erkeğin bir başkasıyla imam nikâhı yapması durumunda verilen hapis cezasını kaldınyor
EvBKkte şeriathukukuANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Ceza Yasa Tasansf nda zına dü-
zenlemesine ilışkın tartışmalann ar-
dından "'imam nikâhTna ilişkin mad-
de de tartışma yarattı. Tasanyla evli er-
keğe imam nikâhıyla bir başka kadın-
la evlenmesi durumunda 3 yıla kadar
hapis cezası verilmesine ilişkin düzen-
lemenın kaldınlması. "AKPhüküme-
ti, imam nikâhını ve çokeşliliği özendi-
riyor" yorumlarına yol açtı.
Eski Adalet Bakanı HikmeC Sami
Türk. söz konusu düzenlemenin bir
yönüyle imam nikâhını özendirebile-
ceğıne ışaret ettı. TBMM Adalet Ko-
misyonu'nun CHP'li üyesı Feridun
Ayvazoğlu, AKP'nin îslam hukukunu
Türk hukukuna monte etmeyi amaç-
ladığını bıldırdi. CHPTı Mustafa Öz-
yürekde AKP'nin imam nikâhını meş-
rulaştırmayı istediğini vurguladı.
TBMM, 14 Eylül Salı günü olağa-
nüstü toplanarak Türk Ceza Yasa Ta-
sansı'nı göriişmeye hazırlanırken; ta-
san üzerindeki tartışmalar, yeni bir bo-
yut kazandı. AKP'nin bir yandan zina-
yı yeniden suç kapsamına almak iste-
• AKP, TCK'de yapmayı planladığı değişikliklerle gerçek yüzünü bir kez daha
gözler önüne serdi. Bir başka kadınla imam nikâhı kıyan evli erkeğe verilen cezayı
yeni tasanda kaldıran AKP, islam hukukunu Türk hukukuna monte etmeyi
amaçhyor. Tasanyla imam nikâhı ve çok eşlilik özendiriliyor.
mesi, diğer yandan da evli erkeklerin
imam nikâhıyla bir başka kadınla ev-
lenmesi durumunda verilen cezayı kal-
dınlması, yeni tartışmalara yol açtı.
Tasannın "birden çokevlilik, hikMev-
lenme. dinsei tören" başhğıyla düzen-
lenen maddesinde, aralannda evlen-
me olmaksızın evlenmenin dinsei tö-
renini yaptıranlar hakkında ıki aydan
6 aya kadar hapis cezası verilmesı, me-
deni nikâh yapılması durumunda ise ka-
mu davası ve hükmedılen cezanın bü-
tün sonuçlanyla ortadan kalkması ön-
görülüyor.
Yürurlükteki yasadaki "ErkekevfioJ-
duğu takdirde verilecek ceza 6 avdan 3
yıla kadar hapistir. Erkeğin e\li oldu-
ğunu bilen kadına da aynı ceza verifir"
hükmüne ıse tasanda yer venlmedi.
Eski Adalet Bakanı Hikmet Samı
Türk, tasanyla evli erkekler için ağır-
laştıncı suçun kaldınldığını belirterek
"Eskiden cezası daha ağır, hafifletU-
mesi söz konusu; bu hüknıün. e\1ileri
imam nikâhı ile iktnci ve üçüncü evti-
liklere teşvik ettigj sö\1enebilir" dedı.
Türk, tasanyla medenı nıkâh yapıl-
dığı zaman kamu davası ve hükmedi-
len cezanın bütün sonuçlanyla ortadan
kalkacagının hükme bağlandığına da
işaret ederek "Türk Medeni Vasası'na
göre önce resnıi nikâhın arduıdan dini
nikâmn yapılması esasür. Bu haliyle
anayasanın 174. maddesine a> kındir"
diye konuştu.
CHP MYK üyesi Mustafa Özyürek,
AKP'nin Milli Görüşçü tabanını tat-
mın etmek istediğini belırtti. Zinanın
suç sayılması durumunda AB ile ıliş-
kilerve özelükle turizm alanında önem-
li sorunlann ortaya çıkacağını anlatan
Özyürek, şu görüşleri dile getirdi:
"Bu çok yanuşür, çağdışı bir uygu-
lamadır. Pek çokAKP'Bnin birden faz-
la eşivar. İmam nikâhh iüşküerzina kap-
sanuna girmi\ormuş gibi bir izlenim
vererek imam nikâhını tophım naza-
nnda meşru bir nokta>a taşunak isti-
yorlar. 'tmam nikâhı ne olacak?' de-
diğiniz zaman o başka" diyorlar. Na-
sılsa, bir AKP nıilletv eküinin eşi, koca-
smıimam nikâhh diye şikâyet edemez.
Bunlar, Milli Görüş gömleğini tekrar
giymişler."
CHP Corum Milletvekili ve TBMM
Adalet Komisyonu üyesı Feridun Ay-
vazoğlu, AKP'nin Islam hukukunu,
Türk hukukuna monte etmeyi amaç-
ladığını bildirdı. Zinanın 1996 yılında
suç kapsamından çıkanldığına dikkat
çeken Aj'vazoğlu, "8 yıldır evti insan-
lanmızm, ailelerin namusu korumadı
mı? Aflelerimiz namussuz mu oklular"
ELEŞTİRlLER KIZDIRDI
Gülyine
basını suçladı
• Dışişleri Bakanı Abdullah Gül,
zina tartışmalan nedeniyle basına
yüklendi. Gül, Avrupalı
muhataplanndan duymadığı sözleri
"içerde onlann ağzmdanmış gibi
duyduğunu" ileri sürdü.
RİGA (AA) - Zina tartışmalannda suçluyu
bulan Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Abdullah Gül dün de basını
suçlamayı sürdürdü.
a
AB
ülkelerindekilerden çok Türkiye'dekilerin
bu konuyu bu kadar çok mesele >apûğmı
gözlemlediğinL, riim üzünrüsünün de bu
olduğunu" söyleyen Gül'ün, "Bunu böyle
dışardan kuşatarak Türkiye'ye bir şeyin
dikte edilmesi şekhne büründürmenin yanhş
olduğunu sö>1üyorum" şeklindeki
açıklaması dikkat çekti. Gül, Estonya'dan
Letonya'ya gidışı sırasında gazetecilerin
gündeme ilişkin sorulannı yanıtladı. AB
Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu
üyesi Günter Verheugen'in zina yasasının
Türkiye'nin AB'deki imajını
zedeleyeceğıne ilişkin açıklamalannın
hatırlatılması üzerine Gül, "Öyle bir şey,
baş başa yapnğunız resmi görüşmede söz
konusu değİT diye konuştu. Hükümetın,
şımdıye kadar hıç kimsennı görmedıği
reformlar gerçekleştirdiğini ve Türkiye'de
Avrupa'nın deyimiyle sivil bir de\Tim
yaptığını belırten Gül, "Dola>TSi>1a bunlan
gölgetemeye kimsenin hakkı \oktur" dedi.
Gül, konuyla ilgili Türkiye'nin görüşlerinin
bilindiğini, konunun Meclis'te
tartışılacağım ve henüz neticelenmediğini
söyleyerek her toplumun e\Tensel değerler
içinde kendi ayn değerleri olduğunu ve
bunlan uzlaşı haline getirmek için
uğraşıldığnıı, bunun her AB ülkesi için
geçerli olduğunu kaydettı. Gül, burada
önemli olanın Türkiye'deki köklü büyük
reformlan ve Türk Ceza Kanunu'ndaki
400'e yaknı maddeyi gölgeleyecek
davramşlar içine girmemek olduğunu ifade
ederek, tartışmalann gayet açık, hür ama
çok seviyeli olması gerektiğini bildirdi.
Sağlıklı tartışma sürecini bir şeyi empoze
veya tehdit noktasına getirmek ve bütün
reform sürecini gölgelemeye kimsenin
hakkı olmadığını savunan Gül, şöyle devam
etti: "Bir haftadır A\Tupa')i dolaşıyorum.
Tabii ld Avrupah muhatapİannun da çeşitli
görüşleri olabiür. Ama onlardan
duymadığımı içerde onlann ağzmdanmış
gibi duyuyorum, bu bizi üzüj'or.''
'Cumhuriyet ve CHP' paDefine yazanmız Çetinkaya ve CHP Milkrvekib Özyürek kanldL (ABtDtN YAĞMUR)
Kuruluş yıldÖnümünde partinin dünü ve bugünü tartışıldı
6
CHP özeleştiri yapmah'
MERStN (Cumhuriyet)- Gaze-
temiz yazan Hikmet Çetinkaya ve
CHP Mersin milletvekili Musta-
feÖzvürek, "Cumhuriyetve CHP"
konulu panelde CHP'nin dünü ve
bugününüdeğerlendirdiler. Çetin-
kaya, emekçilerin CHP'ye oy ver-
mediğini, bu nedenle partinin öze-
leştiri yapması gerektiğini \iırgu-
ladı.
CHP'nin 81. kuruluş yü —
dönümü kutlamalan kap-
samında Mersin Spor
Kompleksi'nde çok sayı-
da partilinin katıhmıyla
"CumhuriyetveCHP" ko-
nulu panel düzenlendi. Pa-
nele karılan gazetemiz ya-
zarı Hikmet Çetinkaya,
Türkiye'de sosyal demokrat hare-
ketlerin kökeninde Marksizmin
değil Kuvayı Milliye ruhunun yat-
tığını ifade ederek, "CHP her iki
kökeni>-oğurabilse\di Türkiye bu-
gün farİdıyerlerde ohırdu. Demok-
ratik devrim 1950'lerde kesinthe
uğramazdı" diye konuştu. 12 Ey-
lül sonrasında getirilen yüzde 10
barajının AKP'yi tek başuıa ikti-
dara taşıdığım belirten Çetinkaya
konuşmasuıı şöyle sürdürdü:
" 1950-2004 yülan arasında Tür-
kiye'de sosyal demokradar tek ba-
şına iktidar olamadılar. Sosyal de-
mokratlarbunutarOşmah. CHP ör-
güüeri içinden binlerce A Takunı
çıkar. Ama örgüt yapısı ivediKkk
yeniden \-apdanmah. CHP özeleş-
tiri >-apabUmeü. Baykal duygusal-
hğı bu-akıp kapdan açmatû Gelen
geür, gehneyen gehnez. Banşı sağ-
• Türkiye'de sosyal demokrat
hareketlerin kökeninde Marksizmin
değil Kuvayı Milliye ruhunun yattığını
ifade eden Çetinkaya, "CHP her iki
kökeni yoğurabilseydi Türkiye bugün
farklı yerlerde olurdu" dedi.
lamah, kendisini eleştirenlere kı-
rümamah. Bugün emekçiler, işsiz-
lerCHF\«o> v«Tniyoriar. CHPbu-
nu tarüşmah."
CHP Mersin Milletvekili Mus-
tafa Özyürek ise partinin Kurtuluş
Savaşı'nın siyasal örgütü olduğu-
nu ifade ederek "Türkiye Cum-
huriyeti'nin övünülecek neyi \ar-
sa CHP'nin eseridir" dedi. Isim
vermeden CHP Istanbul Milletve-
kili Kemal Derviş'i eleştiren Öz-
yürek, "CHP'de yer alan bazı ar-
kadaşlar diyorlar ki:' Türbanı çok
abartıyoruz. Bırakahm türbanh
kızlarüniversiteye girsinler." Tür-
ban ünh ersitede serbest bıraküdı-
ğı anda başı açık kızlanmız okula
giremezler. Elbette başı kapah kız-
lann eğitim hakkını kullanama-
maabizlerideüzecAmabizbirmis-
yonun partisiyiz, Türidye'yi çağ-
daşlaşmaya taşunak istryo-
ruz. O misyondan taviz ve-
remeyiz. Bunun siyasi be-
delleri var, bu bedeOeri ödü-
yoruz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın eşi
Emine Erdoğan'uı tesettür-
lü olduğu halde Olimpiyat
Oyunlan açılışına katıldı-
ğına dikkat çeken Özyürek, "Bun-
lar kendi kıhk kıyafederini, inanç-
lannı tophuna davabyorhır. Emi-
ne Erdoğan her toplanbda buhın-
makzorunda değfl. Amapropagan-
da yapmak zorundalar" dedi.
Son günlerde yeniden başlayan
zina tartışmalannı da değerlen-
diren Mustafa özyürek, "CHP
zinanın suç olarak kabul edilme-
si gbişimlerine kesinlikle karşı"
diye konuştu.
diye konuştu. Zinanın şikâyete bağlı tu-
tularak imam nikâhhlann cezadan kur-
tanlmak istendiğini anlatan Ayvazoğ-
lu, "2O'yeyakuı AKPnüDetvekiliıımbir-
den fazla eşi olduğunu biliyoruz. Bu
uygulama,imam nikâhma meşrurvetka-
zandınnakanlamına gefivvr. Ekonomik
bağunsızhği ohnay an kadınlar elbette
şikâyet edemez" diye konuştu.
Zinanın suç sayılması halinde TCY
ile Medeni Yasa arasında çelişki doğa-
cağına işaret eden Ayvazoğlu, "Buçağ-
daş hukuka, Medeni Yasa'ya müda-
haledir. lyi mvtk yapılan çahşmalarbü-
yük yara ahnışör" diye konuştu.
Tasanyı hazırlayan komisyon üye-
lerinden Doç. Dr. Adem Sözüer ise bu-
nun zorlama bir yorum olacağını be-
lirtti. Sözüer, "Birşeyincezasuunazya
da çok ohnası, suçun engellenmesi ba-
kuıundan önleyici bir unsur değildir.
Maddenin hedefi. kişilerin resmi e\1i-
tik yohıyla tekeşli beraberiik kurması-
dır. Bazı suçlann cezalannuı artorüma-
sına rağmen işienmeye de\am ediyor.
Önemli olan suçun nedenlerine yönelik
sosyal polrakalar yapümasıdır" dedi.
LE FICARO:
AKP
risk alıyor •
PARİS(AA)-Fransa'da
yayunlanan Le Figaro
gazetesinde, zinanm suç olarak
TCK'ye alınmasıyla ilgili
çahşmalar konusunda. "Türk
hükümetinin hassas bir
dönemde önemli risk aidığı"
yorumu yapıldı. "AvTupahlar
Ankara taranndan istenen zina
yasasım kmıyoriar" başhğıyla
verilen haberde, "AB
Komisyonu'nun gelecek ay
yayımlayacağı rapor öncesinde,
hassas bir dönemde önemli risk
alan Türk hükümetinin
davraıuşuu anlamakta güçhık
çekryoruz" demldı. Haberde,
"Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'm, Türkiye'nin
adayhğuıa karşı çıkanlara güçhl
gerekçekr vererek, sanki ateşle
oynamaktan zevk ahyor"
ifadesi yer aldı. Haberde, AB
temsilcisi Günter
Verheugen'in, konuyla ilgili,
"Bu bir şaka obnah" dediğine
de dikkat çekdldi.
KINCOMBE:
Zina için
kötü zaman
BRÜKSEL (ANKA) - AB'nin
zina tasansuıa tepkileri artarak
sürüyor. AB Komisyonu
Sözcüsü Jean EDerman
Kingombe, "Zina tarüşmalan,
olabikcek en kötü zamana
rastiadı" dedi. Haber.com'un
BBC'ye dayanarak verdiği
habere göre, Kingombe,
zinayla ilgili tartışmalann
zamanlanmasına tepki
gösterirken bu durumun
Avrupa'da korkulara ve yanlış
anlamalara yol açabileceğini
belirtti. Kingombe, "Bu
tarüşmalar, hükümetin
Türkiye'deki köktendinci
çevrelere ödün verdiği
korkulanna, algısma yol
açabilir. Zamanlaması da
bizim işimizi kolaylaşürmıyor"
diye konuştu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Vakit gazetesi, sanınm Yahudi düş-
manlığının prim yaptığını düşünüyor.
Kendi tabanının hoşlandığı inancıy-
la, fırsat buldukça bu tür haberier ya-
pıyor. Kadının Insan Haklan-Yeni Çö-
zümlerKoordinatörü üz Amado'nun
zina konusundaki açıklamasından
yolaçıkarak "Zinada Yahudi Parma-
ğı" başlıklı bir haber daha yapmışlar.
Zina tartışması bir dinler ve mez-
heplertartışması mı? Vakit gazetesi,
aniaşılan böyle görüyor, belki de böy-
le görülmesini istiyor. Zinanın suç ol-
maktan çıkanlmasını Yahudilerin kış-
kırttığını söyleyerek, sanki yeni bir
cepheleşme yaratmak Vakit gazete-
sini memnun ediyor. Zina konusun-
da, degişik görüşler olduğu bir ger-
çek. Ancak, "Bunun arkasında Yahu-
diler var" dediniz mi, tam anlamıyla
bir kamplaşmayı körüklemiş olursu-
nuz.
Islamcı kesimlerde, tarihten ve ge-
leneklerden, gelen "her kötülüğün"
arkasında Yahudi parmağı aramak gi-
Zinada Yahudi Parmağı Aramak
bi bir alışkanlık olduğunu biliyoruz. Hı-
ristiyanlara karşı da böyle bir eğilim var,
ancak Yahudiler daha da fazla bir şe-
kilde bu kesimin hedefleri arasında. Fı-
listin sorununun çözümsüzlüğe sü-
rüklenmesi ve Şaron'un izlediği sal-
dırgan siyaset, Islamcı kesimde yeni
düşmanlıkları da körüklüyor.
Bu düşmanlık, son yıllarda belli öl-
çülerde gerilese de, en geri kesimler-
de devam ediyor. Vakit de bu geri
kesimlerin duygulannı tahrik etmek
amacıyla böyle tehlikeli bir yola baş-
vuruyor. Zina tartışması, bu ülkenin
toprakları içinde yapılıyor. Tartışma-
nın iki tarafı da bu ülkenin yurttaşla-
n. Tartışmanın taraflan da muhteme-
len yüzde 99 Müslüman kökenli. 67
milyonluk Türkiye'de, Yahudisi, Hıris-
tiyanı topu topu 100 bin civannda
gayrimüslim yaşıyor. Üsteliktektan-
nlı bütün dinlerin orijinal kaynakla-
nnda "zina" ağır bir suç. Kuranı Ke-
rim'deki zina ile ilgili hükümler diğer
iki dine göre daha toleranslı. Bu ne-
denle dinlerden yola çıkarak böyle
bir tartışma yapmak anlamsız.
Zina tartışması dini bir tartışma mı?
AKP hükümetinin bu konuyu günde-
me getirmesini eleştirenlerin bir kıs-
mı, bu ısrann dini amaçlı olduğunu
söylüyorlar. Vakit gazetesi de bu tav-
nyla, zinatartışmasının dini birsorun
olduğunu söyleyenlere destek vermiş
oluyor. Gerçekten zinanın suç sayıl-
ması, dini bir zorunluluk mu? Bu ko-
nuda herkesin kafasında şüpheler
var. Demek ki Vakit gazetesinin yö-
neticileri de zinanın hapislik bir suç
olmasını inançları nedeniyle zorunlu
görüyoriar.
Türkiye laik bir ülke. Gündelik ya-
şamımıza dini kurallar değil, laik ya-
salar yön veriyor. Vakit gazetesi dini
kurallarla mı yönetilmemizi istiyor?
Diyelim ki öyle istiyor, o zaman onlar
gibi düşünmeyenler ne olacaklar?
Vakit gazetesinin sorumlu yazıişleri
müdürü Mehmet Aydın, Liz Ama-
do'nun, zinanın hapislik bir suç olmak-
tan çıkanlmasını isteyenler arasında
yer almasını kullanıyor. "Türk toplu-
munun dejenere olması"r\\ isteyen-
lerin Yahudilerin arkasına takıldığı
propagandasını yapıyor. Bir kere Liz
Amado Türk toplumunun bir üyesi.
Mehmet Aydın ne kadar üyesiyse
Amado da o kadar üyesi. Mehmet Ay-
dın'ın bir Islamcı olarak ondan daha
fazla hakkı ve yetkisı yok.
Vakit gazetesi yöneticilerinin, ge-
nerallerin kendileri aleyhine dava açıp
mahkûm ettirmelerini bir demokrasi
ve basın özgürlüğü konusu haline
getirdiğini biliyoruz. Generallerin el-
lerindeki ve arkalarındaki güçle böy-
le davrandıklarını söylemekten de
geri durmuyorlar. Vakit gazetesinin
yöneticileri de Türkiye'de kendileri-
nin Yahudilerden daha kuvvetli ol-
duklannı düşünüyor olabilirler. Doğ-
rudur da fiziki güç olarak fanatik din-
ciler, Yahudilerden daha kalabalıklar.
Eğer gücü gücüne yeten diye düşü-
nüyorlarsao zaman generallerin ken-
dilerini mahkûm ettirmesinden ne-
den şikâyet ediyorlar?
Vakit gazetesi de bir basın kurulu-
şu. Bir basın kuruluşunun ırkçılığı,
din düşmanlığını kışkırtmaya hakkı
ve yetkisi yok. Basın özgürlüğü baş-
kasının özgüriüğünü çiğneme özgür-
lüğü değildir. Hele de bu ülkedeki
azınlıklara yönelik düşmanlık yap-
mak, tam anlamıyla bir insan hakla-
rı ihlalidir. Butürdüşmanlığın kimse-
ye bir yarar getireceğini sanmıyorum.
Sinagogların önünden herkes geçi-
yor. Orada patlayan bombalann ki-
mi öldüreceği de belli değil.
Kendimize gelelim.