23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 2004 CUMARTESİ HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRMEN Gerçekleri Açıklayan Bip Mektup MİT-Çakıcı ilişkilen üzerine yapılan ve gerçeklerie bağdaşmadığını konuyla ilgili kişilerin bildiği açıklama- lar üzerine, kimi sorunlarla çok yakından ilgilenmiş, ba- zı olayların içinde olmuş, ama bunlardan kendine övünç payı çıkarmayan, güveniıiiliği tescilli, dürüstlü- ğü itibarlı birçok kişi tarafından teyit edilmiş, bir tanı- dığımdan mektup aldım. Bu mektubu, özetleyerek ve yazannın adını saklı tutarak yayımlıyoaım: "...Bunlar (yurtseverlerin, solculann kaatillerini kas- tediyor. A.S.) yalnızca eli kanlı kaatiller değildi, esrar eroin, çek-senet işleri de dahil, her türlü mafya pis- liğine bulaşmış tipterdi ve kendilerine siyaseten deyan- daşlarbulmuşlardı. Şu veya bu şekilde ülke içinde ve dışındayakalandıklanzaman da (özellikle Susuriukka- zasından sonra) tutturduklan şuydu: 'Biz bu işi vatan için yaptık. ASALA'yı biz bitirdik.' Bütün bu toz duman arasında dönemin MlTMüs- teşan Sönmez Köksal 17.12.1996 tarihinde Cum- hurbaşkanlığı'na birraporsundu. Bu raporun birbö- lümünde 'ASALA'yı biz bitirdik1 diyenler için yaptık- lan, her tüıiü yasadışı faaliyetlerin üstünü örtmek için bu söylemin bir kamuflaj olarak kullanıldığı belirtildi. Anılan isimlerin bu konuda yapılan mücadele içinde hiçbir şekilde bulunmadığının altı çiziliyordu. • • • Diğer taraftan, Susuriuk kazasından hemen sonra Kenan Evren'/n istıhbarattan sorumlu başdanışma- nı Erkan Gürvrt, Abdullah Çatiı ve diğerlerinin ASA- LA meselesinde hiçbirzaman olmadıklannı, bunlann bu mücadele içinde kullanılmadıklannı Hürriyet ga- zetesine açıkladı. Bu şahışlann gösterilen tarihlerde cezaevinde olduklan ortaya çıktı. 0 zaman şu soru aWa geliyor. Ne yapılmak isteni- yordu? ...Bunlarta kurulan çürûk ilişkilen aklamak için bü- rokrasinin çeşitliyerlerinde bulunan ve bu ilişkilerden nemalanan isimler, kendi adlannı temize çıkarmak için ASALA meselesini öne çıkararak, demagoji ve ya- lana başvurdular. Zamanla da kendi aralannda binbir- lerine girdiler. Devletin kendisine verdiği yeşil pasaportu mafya liderinin üzerinden çıkan emekli MİT görevlisi, daha savcılığa çıkmadan, polislere 'Biz bir zamanlar ASA- LA'ya karşı mücadele ettik' diye ifade verdi. 6 Eylül 2004 tarihli Aksiyon dergisinde de eski MİT mensubu Mehmet Eymür, ASALA'ya karşı mücade- leyi ısıtıp önümüze getirdi. Bu sefer işin içine Çatlı ile birlikte Kenan Evren'ın kızı Şenay GürvH'ı de Kattı. Sevgili Sirmen, mesleğinizne olursa olsun, birbel- ge güvenilip size emanet edilmişse, ne olursa olsun onu ortaya dökmemelisiniz. Hele bu MlTise... • • • Şimdi Mehmet Eymür'e bu yönüyle bakalım. Med- yada Yargıtay-MİT çatışması başlar başlamaz, he- men kendi sitesinde MİTgörevlisi Kaşif Kozinoğlu'nun adını ve resmini yayımladı. Aksiyon 'daki söyleşisin- de de, birdönem Ingiliz ve Hollandah eski özel harp- çiler ile Çeçen mafyasına, PKK elebaşısı Öcalan'ı or- tadan kaldırma görevini veren kişi Yavuz Ataç'tı' di- yor. Sonra da 'PKK terör örgütü başı Abdullah öca- lan ile ilgili o tarihte bu iş Mikdat Alpay'ın mesuliye- tindeydi' diyor. Kim bilirbelki o dönemde kendisi de MİT içinde özgürlük ve demokrasi mücadelesi veri- yordu da, haberimiz olmamış. Bunlar da kesmiyor, 1980 öncesi CHP'den Erzin- can milletvekili olan Nurettin Karasu 'nun elyazısıy- la MlT'e raporiar yazdığını açıklıyor. Belki ilerde Eymür, beraber çalıştığı arkadaşlannın gömlek numaralanna da açıklar. Emekli MİT görevlisi Yavuz Ataç'ın 11 Ağustos 2004 tarihli Milliyet gazetesinde söylediği gibi, 'Ey- mür, yatak odası gözetleyen adamdır'. Neyse, geldiği son noktada, hakkında Atatürk ve laik cumhuriyetimizaleyhinde davalaraçılmış birşah- sa yakınlığı ile bilinen dergideki aile fotoğrafı birbir- lerine yakınlaşmış olduklannı gösteriyor, Hayıhısı!.. Heryıl Ermenilehn 'sözde Ermeni soykırımını' ka- bul ettirmek için kongrelerine baskı yaptıklan, bir sü- rü eyalet meclisinde sözde soykınmın tanındığı bir ül- ke olan ABD'de onlarca büyükelçisi şehit edilmiş bir ülkenin, yani Türkiye'nin Milli Istihbarat örgütü'nün, sıradan, küçük bir memuru değil, bir dönem üst dü- zey yöneticisi olarak, altında arabalar-evler, atıp tut- tuğu ATİN sitesi ile nasıl yaşadığını, belki ilerde MİT ders olarak okutabilir. Sevgili Sirmen, size başka bir zaman da, asker-si- vil bir avuç insanımızın Avrupa'nın çeşitli merkezle- rinde ve Beyrut'ta ASALA'nın elebaşlarına yönelik mücadelelerini anlatmak isterdim, ama yiğitlik ses- sizlik ister... ...Türk ulusunun kahraman aramasına gerek yok. PKK'ya karşı mûcadelede gece- gündüz savaşarak şehit olan, gazi kalanlar, gerçek kahramanlardır. Sözlerimi bitihrken, Nâzım Hikmet'/n Kuvayı Mil- liye'sindeki şu dizeleri bütün bu isimsiz kahramanla- nmıza ithaf ederim: 'Ya insanda yürek dediğin taştan olacak/ Yahut da dehşetli namuslu olacak yüreğl/ Kazım'ın yüreği taş- tan değildi çok şükür/ Fakat namuslu/ Ne malum? der- sen/ Dövüştü pir aşkına, yaralandı birkaç kere/ ve sa- ire / Ve kavga bittiği zaman/ Ne çiftlik sahibi oldu ne apartıman/ Kavgadan önce Kartal'da bahçıvandı/ Kavgadan sonra Kartal'da bahçıvan'." asirmen@cumhuriyet.com.tr Diyarbakır Barosu Kadın Komisyonu 6 Töre cînayetleri yeniden artar' huriyet Bürosu) - Diyar- bakır Barosu Kadın Ko- misyonu Başkanı Meral Daruş, TCY Tasansı'nın bu haliyle kabul edilme- si durumunda töre cina- yetlerinin yeniden artaca- ğını savundu. Danış dün düzenledi- gi basın toplantısında hü- kümetin yasa tasansında yer alan zinayla ilgili maddeleri Anadolu kadı- nının istediğini ileri sür- düğünü anımsatarak "Bu söylem gerçeğiyansrtnu- vor. Anadolu kadını na- mus cinayetierinde indi- rimin kalduılmasuu, be- kâretkontrotününyasak- lanmasuu ve ekonomik yoksunluktankurtulma- yı istiyor" dedi. Danış, zinayla ilgili ya- sa tasarısmm iktidarm bilinçaltını ortaya koy- duğunu söyledi. Baro Yönetim Kuru- lu Üyesi YaşarAltürkise zinayla ilgili yasa tasan- sının kabul edilmesi ha- linde imam nikâhlılann bulunduğu her mahalle- ye bir cezaevi yapılma- sı gerektiğini söyledi. AKP, evli erkeğin bir başkasıyla imam nikâhı yapması durumunda verilen hapis cezasını kaldınyor EvBKkte şeriathukukuANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Ceza Yasa Tasansf nda zına dü- zenlemesine ilışkın tartışmalann ar- dından "'imam nikâhTna ilişkin mad- de de tartışma yarattı. Tasanyla evli er- keğe imam nikâhıyla bir başka kadın- la evlenmesi durumunda 3 yıla kadar hapis cezası verilmesine ilişkin düzen- lemenın kaldınlması. "AKPhüküme- ti, imam nikâhını ve çokeşliliği özendi- riyor" yorumlarına yol açtı. Eski Adalet Bakanı HikmeC Sami Türk. söz konusu düzenlemenin bir yönüyle imam nikâhını özendirebile- ceğıne ışaret ettı. TBMM Adalet Ko- misyonu'nun CHP'li üyesı Feridun Ayvazoğlu, AKP'nin îslam hukukunu Türk hukukuna monte etmeyi amaç- ladığını bıldırdi. CHPTı Mustafa Öz- yürekde AKP'nin imam nikâhını meş- rulaştırmayı istediğini vurguladı. TBMM, 14 Eylül Salı günü olağa- nüstü toplanarak Türk Ceza Yasa Ta- sansı'nı göriişmeye hazırlanırken; ta- san üzerindeki tartışmalar, yeni bir bo- yut kazandı. AKP'nin bir yandan zina- yı yeniden suç kapsamına almak iste- • AKP, TCK'de yapmayı planladığı değişikliklerle gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Bir başka kadınla imam nikâhı kıyan evli erkeğe verilen cezayı yeni tasanda kaldıran AKP, islam hukukunu Türk hukukuna monte etmeyi amaçhyor. Tasanyla imam nikâhı ve çok eşlilik özendiriliyor. mesi, diğer yandan da evli erkeklerin imam nikâhıyla bir başka kadınla ev- lenmesi durumunda verilen cezayı kal- dınlması, yeni tartışmalara yol açtı. Tasannın "birden çokevlilik, hikMev- lenme. dinsei tören" başhğıyla düzen- lenen maddesinde, aralannda evlen- me olmaksızın evlenmenin dinsei tö- renini yaptıranlar hakkında ıki aydan 6 aya kadar hapis cezası verilmesı, me- deni nikâh yapılması durumunda ise ka- mu davası ve hükmedılen cezanın bü- tün sonuçlanyla ortadan kalkması ön- görülüyor. Yürurlükteki yasadaki "ErkekevfioJ- duğu takdirde verilecek ceza 6 avdan 3 yıla kadar hapistir. Erkeğin e\li oldu- ğunu bilen kadına da aynı ceza verifir" hükmüne ıse tasanda yer venlmedi. Eski Adalet Bakanı Hikmet Samı Türk, tasanyla evli erkekler için ağır- laştıncı suçun kaldınldığını belirterek "Eskiden cezası daha ağır, hafifletU- mesi söz konusu; bu hüknıün. e\1ileri imam nikâhı ile iktnci ve üçüncü evti- liklere teşvik ettigj sö\1enebilir" dedı. Türk, tasanyla medenı nıkâh yapıl- dığı zaman kamu davası ve hükmedi- len cezanın bütün sonuçlanyla ortadan kalkacagının hükme bağlandığına da işaret ederek "Türk Medeni Vasası'na göre önce resnıi nikâhın arduıdan dini nikâmn yapılması esasür. Bu haliyle anayasanın 174. maddesine a> kındir" diye konuştu. CHP MYK üyesi Mustafa Özyürek, AKP'nin Milli Görüşçü tabanını tat- mın etmek istediğini belırtti. Zinanın suç sayılması durumunda AB ile ıliş- kilerve özelükle turizm alanında önem- li sorunlann ortaya çıkacağını anlatan Özyürek, şu görüşleri dile getirdi: "Bu çok yanuşür, çağdışı bir uygu- lamadır. Pek çokAKP'Bnin birden faz- la eşivar. İmam nikâhh iüşküerzina kap- sanuna girmi\ormuş gibi bir izlenim vererek imam nikâhını tophım naza- nnda meşru bir nokta>a taşunak isti- yorlar. 'tmam nikâhı ne olacak?' de- diğiniz zaman o başka" diyorlar. Na- sılsa, bir AKP nıilletv eküinin eşi, koca- smıimam nikâhh diye şikâyet edemez. Bunlar, Milli Görüş gömleğini tekrar giymişler." CHP Corum Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu üyesı Feridun Ay- vazoğlu, AKP'nin Islam hukukunu, Türk hukukuna monte etmeyi amaç- ladığını bildirdı. Zinanın 1996 yılında suç kapsamından çıkanldığına dikkat çeken Aj'vazoğlu, "8 yıldır evti insan- lanmızm, ailelerin namusu korumadı mı? Aflelerimiz namussuz mu oklular" ELEŞTİRlLER KIZDIRDI Gülyine basını suçladı • Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, zina tartışmalan nedeniyle basına yüklendi. Gül, Avrupalı muhataplanndan duymadığı sözleri "içerde onlann ağzmdanmış gibi duyduğunu" ileri sürdü. RİGA (AA) - Zina tartışmalannda suçluyu bulan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül dün de basını suçlamayı sürdürdü. a AB ülkelerindekilerden çok Türkiye'dekilerin bu konuyu bu kadar çok mesele >apûğmı gözlemlediğinL, riim üzünrüsünün de bu olduğunu" söyleyen Gül'ün, "Bunu böyle dışardan kuşatarak Türkiye'ye bir şeyin dikte edilmesi şekhne büründürmenin yanhş olduğunu sö>1üyorum" şeklindeki açıklaması dikkat çekti. Gül, Estonya'dan Letonya'ya gidışı sırasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorulannı yanıtladı. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in zina yasasının Türkiye'nin AB'deki imajını zedeleyeceğıne ilişkin açıklamalannın hatırlatılması üzerine Gül, "Öyle bir şey, baş başa yapnğunız resmi görüşmede söz konusu değİT diye konuştu. Hükümetın, şımdıye kadar hıç kimsennı görmedıği reformlar gerçekleştirdiğini ve Türkiye'de Avrupa'nın deyimiyle sivil bir de\Tim yaptığını belırten Gül, "Dola>TSi>1a bunlan gölgetemeye kimsenin hakkı \oktur" dedi. Gül, konuyla ilgili Türkiye'nin görüşlerinin bilindiğini, konunun Meclis'te tartışılacağım ve henüz neticelenmediğini söyleyerek her toplumun e\Tensel değerler içinde kendi ayn değerleri olduğunu ve bunlan uzlaşı haline getirmek için uğraşıldığnıı, bunun her AB ülkesi için geçerli olduğunu kaydettı. Gül, burada önemli olanın Türkiye'deki köklü büyük reformlan ve Türk Ceza Kanunu'ndaki 400'e yaknı maddeyi gölgeleyecek davramşlar içine girmemek olduğunu ifade ederek, tartışmalann gayet açık, hür ama çok seviyeli olması gerektiğini bildirdi. Sağlıklı tartışma sürecini bir şeyi empoze veya tehdit noktasına getirmek ve bütün reform sürecini gölgelemeye kimsenin hakkı olmadığını savunan Gül, şöyle devam etti: "Bir haftadır A\Tupa')i dolaşıyorum. Tabii ld Avrupah muhatapİannun da çeşitli görüşleri olabiür. Ama onlardan duymadığımı içerde onlann ağzmdanmış gibi duyuyorum, bu bizi üzüj'or.'' 'Cumhuriyet ve CHP' paDefine yazanmız Çetinkaya ve CHP Milkrvekib Özyürek kanldL (ABtDtN YAĞMUR) Kuruluş yıldÖnümünde partinin dünü ve bugünü tartışıldı 6 CHP özeleştiri yapmah' MERStN (Cumhuriyet)- Gaze- temiz yazan Hikmet Çetinkaya ve CHP Mersin milletvekili Musta- feÖzvürek, "Cumhuriyetve CHP" konulu panelde CHP'nin dünü ve bugününüdeğerlendirdiler. Çetin- kaya, emekçilerin CHP'ye oy ver- mediğini, bu nedenle partinin öze- leştiri yapması gerektiğini \iırgu- ladı. CHP'nin 81. kuruluş yü — dönümü kutlamalan kap- samında Mersin Spor Kompleksi'nde çok sayı- da partilinin katıhmıyla "CumhuriyetveCHP" ko- nulu panel düzenlendi. Pa- nele karılan gazetemiz ya- zarı Hikmet Çetinkaya, Türkiye'de sosyal demokrat hare- ketlerin kökeninde Marksizmin değil Kuvayı Milliye ruhunun yat- tığını ifade ederek, "CHP her iki kökeni>-oğurabilse\di Türkiye bu- gün farİdıyerlerde ohırdu. Demok- ratik devrim 1950'lerde kesinthe uğramazdı" diye konuştu. 12 Ey- lül sonrasında getirilen yüzde 10 barajının AKP'yi tek başuıa ikti- dara taşıdığım belirten Çetinkaya konuşmasuıı şöyle sürdürdü: " 1950-2004 yülan arasında Tür- kiye'de sosyal demokradar tek ba- şına iktidar olamadılar. Sosyal de- mokratlarbunutarOşmah. CHP ör- güüeri içinden binlerce A Takunı çıkar. Ama örgüt yapısı ivediKkk yeniden \-apdanmah. CHP özeleş- tiri >-apabUmeü. Baykal duygusal- hğı bu-akıp kapdan açmatû Gelen geür, gehneyen gehnez. Banşı sağ- • Türkiye'de sosyal demokrat hareketlerin kökeninde Marksizmin değil Kuvayı Milliye ruhunun yattığını ifade eden Çetinkaya, "CHP her iki kökeni yoğurabilseydi Türkiye bugün farklı yerlerde olurdu" dedi. lamah, kendisini eleştirenlere kı- rümamah. Bugün emekçiler, işsiz- lerCHF\«o> v«Tniyoriar. CHPbu- nu tarüşmah." CHP Mersin Milletvekili Mus- tafa Özyürek ise partinin Kurtuluş Savaşı'nın siyasal örgütü olduğu- nu ifade ederek "Türkiye Cum- huriyeti'nin övünülecek neyi \ar- sa CHP'nin eseridir" dedi. Isim vermeden CHP Istanbul Milletve- kili Kemal Derviş'i eleştiren Öz- yürek, "CHP'de yer alan bazı ar- kadaşlar diyorlar ki:' Türbanı çok abartıyoruz. Bırakahm türbanh kızlarüniversiteye girsinler." Tür- ban ünh ersitede serbest bıraküdı- ğı anda başı açık kızlanmız okula giremezler. Elbette başı kapah kız- lann eğitim hakkını kullanama- maabizlerideüzecAmabizbirmis- yonun partisiyiz, Türidye'yi çağ- daşlaşmaya taşunak istryo- ruz. O misyondan taviz ve- remeyiz. Bunun siyasi be- delleri var, bu bedeOeri ödü- yoruz" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'uı tesettür- lü olduğu halde Olimpiyat Oyunlan açılışına katıldı- ğına dikkat çeken Özyürek, "Bun- lar kendi kıhk kıyafederini, inanç- lannı tophuna davabyorhır. Emi- ne Erdoğan her toplanbda buhın- makzorunda değfl. Amapropagan- da yapmak zorundalar" dedi. Son günlerde yeniden başlayan zina tartışmalannı da değerlen- diren Mustafa özyürek, "CHP zinanın suç olarak kabul edilme- si gbişimlerine kesinlikle karşı" diye konuştu. diye konuştu. Zinanın şikâyete bağlı tu- tularak imam nikâhhlann cezadan kur- tanlmak istendiğini anlatan Ayvazoğ- lu, "2O'yeyakuı AKPnüDetvekiliıımbir- den fazla eşi olduğunu biliyoruz. Bu uygulama,imam nikâhma meşrurvetka- zandınnakanlamına gefivvr. Ekonomik bağunsızhği ohnay an kadınlar elbette şikâyet edemez" diye konuştu. Zinanın suç sayılması halinde TCY ile Medeni Yasa arasında çelişki doğa- cağına işaret eden Ayvazoğlu, "Buçağ- daş hukuka, Medeni Yasa'ya müda- haledir. lyi mvtk yapılan çahşmalarbü- yük yara ahnışör" diye konuştu. Tasanyı hazırlayan komisyon üye- lerinden Doç. Dr. Adem Sözüer ise bu- nun zorlama bir yorum olacağını be- lirtti. Sözüer, "Birşeyincezasuunazya da çok ohnası, suçun engellenmesi ba- kuıundan önleyici bir unsur değildir. Maddenin hedefi. kişilerin resmi e\1i- tik yohıyla tekeşli beraberiik kurması- dır. Bazı suçlann cezalannuı artorüma- sına rağmen işienmeye de\am ediyor. Önemli olan suçun nedenlerine yönelik sosyal polrakalar yapümasıdır" dedi. LE FICARO: AKP risk alıyor • PARİS(AA)-Fransa'da yayunlanan Le Figaro gazetesinde, zinanm suç olarak TCK'ye alınmasıyla ilgili çahşmalar konusunda. "Türk hükümetinin hassas bir dönemde önemli risk aidığı" yorumu yapıldı. "AvTupahlar Ankara taranndan istenen zina yasasım kmıyoriar" başhğıyla verilen haberde, "AB Komisyonu'nun gelecek ay yayımlayacağı rapor öncesinde, hassas bir dönemde önemli risk alan Türk hükümetinin davraıuşuu anlamakta güçhık çekryoruz" demldı. Haberde, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'm, Türkiye'nin adayhğuıa karşı çıkanlara güçhl gerekçekr vererek, sanki ateşle oynamaktan zevk ahyor" ifadesi yer aldı. Haberde, AB temsilcisi Günter Verheugen'in, konuyla ilgili, "Bu bir şaka obnah" dediğine de dikkat çekdldi. KINCOMBE: Zina için kötü zaman BRÜKSEL (ANKA) - AB'nin zina tasansuıa tepkileri artarak sürüyor. AB Komisyonu Sözcüsü Jean EDerman Kingombe, "Zina tarüşmalan, olabikcek en kötü zamana rastiadı" dedi. Haber.com'un BBC'ye dayanarak verdiği habere göre, Kingombe, zinayla ilgili tartışmalann zamanlanmasına tepki gösterirken bu durumun Avrupa'da korkulara ve yanlış anlamalara yol açabileceğini belirtti. Kingombe, "Bu tarüşmalar, hükümetin Türkiye'deki köktendinci çevrelere ödün verdiği korkulanna, algısma yol açabilir. Zamanlaması da bizim işimizi kolaylaşürmıyor" diye konuştu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Vakit gazetesi, sanınm Yahudi düş- manlığının prim yaptığını düşünüyor. Kendi tabanının hoşlandığı inancıy- la, fırsat buldukça bu tür haberier ya- pıyor. Kadının Insan Haklan-Yeni Çö- zümlerKoordinatörü üz Amado'nun zina konusundaki açıklamasından yolaçıkarak "Zinada Yahudi Parma- ğı" başlıklı bir haber daha yapmışlar. Zina tartışması bir dinler ve mez- heplertartışması mı? Vakit gazetesi, aniaşılan böyle görüyor, belki de böy- le görülmesini istiyor. Zinanın suç ol- maktan çıkanlmasını Yahudilerin kış- kırttığını söyleyerek, sanki yeni bir cepheleşme yaratmak Vakit gazete- sini memnun ediyor. Zina konusun- da, degişik görüşler olduğu bir ger- çek. Ancak, "Bunun arkasında Yahu- diler var" dediniz mi, tam anlamıyla bir kamplaşmayı körüklemiş olursu- nuz. Islamcı kesimlerde, tarihten ve ge- leneklerden, gelen "her kötülüğün" arkasında Yahudi parmağı aramak gi- Zinada Yahudi Parmağı Aramak bi bir alışkanlık olduğunu biliyoruz. Hı- ristiyanlara karşı da böyle bir eğilim var, ancak Yahudiler daha da fazla bir şe- kilde bu kesimin hedefleri arasında. Fı- listin sorununun çözümsüzlüğe sü- rüklenmesi ve Şaron'un izlediği sal- dırgan siyaset, Islamcı kesimde yeni düşmanlıkları da körüklüyor. Bu düşmanlık, son yıllarda belli öl- çülerde gerilese de, en geri kesimler- de devam ediyor. Vakit de bu geri kesimlerin duygulannı tahrik etmek amacıyla böyle tehlikeli bir yola baş- vuruyor. Zina tartışması, bu ülkenin toprakları içinde yapılıyor. Tartışma- nın iki tarafı da bu ülkenin yurttaşla- n. Tartışmanın taraflan da muhteme- len yüzde 99 Müslüman kökenli. 67 milyonluk Türkiye'de, Yahudisi, Hıris- tiyanı topu topu 100 bin civannda gayrimüslim yaşıyor. Üsteliktektan- nlı bütün dinlerin orijinal kaynakla- nnda "zina" ağır bir suç. Kuranı Ke- rim'deki zina ile ilgili hükümler diğer iki dine göre daha toleranslı. Bu ne- denle dinlerden yola çıkarak böyle bir tartışma yapmak anlamsız. Zina tartışması dini bir tartışma mı? AKP hükümetinin bu konuyu günde- me getirmesini eleştirenlerin bir kıs- mı, bu ısrann dini amaçlı olduğunu söylüyorlar. Vakit gazetesi de bu tav- nyla, zinatartışmasının dini birsorun olduğunu söyleyenlere destek vermiş oluyor. Gerçekten zinanın suç sayıl- ması, dini bir zorunluluk mu? Bu ko- nuda herkesin kafasında şüpheler var. Demek ki Vakit gazetesinin yö- neticileri de zinanın hapislik bir suç olmasını inançları nedeniyle zorunlu görüyoriar. Türkiye laik bir ülke. Gündelik ya- şamımıza dini kurallar değil, laik ya- salar yön veriyor. Vakit gazetesi dini kurallarla mı yönetilmemizi istiyor? Diyelim ki öyle istiyor, o zaman onlar gibi düşünmeyenler ne olacaklar? Vakit gazetesinin sorumlu yazıişleri müdürü Mehmet Aydın, Liz Ama- do'nun, zinanın hapislik bir suç olmak- tan çıkanlmasını isteyenler arasında yer almasını kullanıyor. "Türk toplu- munun dejenere olması"r\\ isteyen- lerin Yahudilerin arkasına takıldığı propagandasını yapıyor. Bir kere Liz Amado Türk toplumunun bir üyesi. Mehmet Aydın ne kadar üyesiyse Amado da o kadar üyesi. Mehmet Ay- dın'ın bir Islamcı olarak ondan daha fazla hakkı ve yetkisı yok. Vakit gazetesi yöneticilerinin, ge- nerallerin kendileri aleyhine dava açıp mahkûm ettirmelerini bir demokrasi ve basın özgürlüğü konusu haline getirdiğini biliyoruz. Generallerin el- lerindeki ve arkalarındaki güçle böy- le davrandıklarını söylemekten de geri durmuyorlar. Vakit gazetesinin yöneticileri de Türkiye'de kendileri- nin Yahudilerden daha kuvvetli ol- duklannı düşünüyor olabilirler. Doğ- rudur da fiziki güç olarak fanatik din- ciler, Yahudilerden daha kalabalıklar. Eğer gücü gücüne yeten diye düşü- nüyorlarsao zaman generallerin ken- dilerini mahkûm ettirmesinden ne- den şikâyet ediyorlar? Vakit gazetesi de bir basın kurulu- şu. Bir basın kuruluşunun ırkçılığı, din düşmanlığını kışkırtmaya hakkı ve yetkisi yok. Basın özgürlüğü baş- kasının özgüriüğünü çiğneme özgür- lüğü değildir. Hele de bu ülkedeki azınlıklara yönelik düşmanlık yap- mak, tam anlamıyla bir insan hakla- rı ihlalidir. Butürdüşmanlığın kimse- ye bir yarar getireceğini sanmıyorum. Sinagogların önünden herkes geçi- yor. Orada patlayan bombalann ki- mi öldüreceği de belli değil. Kendimize gelelim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle