Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 EYLÜL 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
JİJJVvfl ı U1VJ_İ ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13
Sanayi üretimi ve tüketiminpatlattığı büyümede başrol yüzde 33.5 artan ithalat vergisinin
Milli gelirde sanal artışANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Sanayi üretimi ve ithalatın
patlattığı büyüme, yılın 2. çeyre-
ğinde beklentilerin üzerinde ger-
çekleşti. Devlet tstatistik Enstitü-
sü (DÎE), gayri safi milli hasıla-
nın (GSMH) yılın 2. çeyreğinde
yüzde 14.4, yılın ilk yansında ise
yüzde 13.5 arttığını açıkladı. Ve-
rilere göre, yılın 2. çeyreğinde sa-
nayi yüzde 12.7, ticaret yüzde
17.4, ithalat vergisi ise yüzde
33.5 arttı.
Yılın ikinci çeyreğinde yararı-
lan GSMH, can fiyatlarla 94 kat-
rilyon 732 trilyon liraya, sabit fi-
yatlarla da 32 trilyon 347 miryar
liraya ulaştı. Yılın ilk yansındaki
GSMH ise cari fiyatlarla 174 kat-
rilyon 175 trilyon lira, sabit fiyat-
larla da 59 trilyon 643 milyar lira
oldu. Gayri safi yurtiçi hasıla ise
yılın ilk 3 ayında yüzde 13.4, ilk
6 ayında da yüzde 11.9 arttı.
Sektörler bazında bakıldığında,
en ciddi artış ithalat vergilerinde
görüldü. Buna göre yılın ilk 3
ayında yüzde 33.8 artan ithalat
vergisı, yılın ikinci çeyreğinde de
yüzde 33.2 arttı. tthalat vergile-
rinde yılın ilk 6 ayında görülen
artış tutan da yüzde 33.5 oldu. it-
halat vergisini ticaret ve sanayi iz-
ledi. Sanayi yılın 2. çeyreğinde
yüzde 14.9, yılın ilk yansında ise
yüzde 12.7büyüdü.
DÎE'nin verilerine göre; son 2
yıldır sürekli küçülen tanmda ilk
• Yılm ilk 6 ayında
yüzde 13.5 büyüyen
Türkiye ekonomisinde
tüketime bağlı büyüme
hız kesmezken 1994 ve
2001 krizlerini önceden
öngörmesiyle bilinen
Amerikalı Condor
Advisers adlı
danışmanlık şirketi,
ödemeler dengesi krizi
konusunda Türkiye'yi
bir kez daha uyardı.
Harcamalar yöntemiyle gelisme hızları (yüzde)
Harcama Gruplan
Özel Nihai Tüketim Harca.
r
Cari Fiyatlarla
1. 2. Toplam
19.8 20.6 20.2
Devletin Nihaı Tüke. Har.
Gay. Safi Sab. Ser. Oluşumu
Mal ve Hizmet Ihracatı
Mal ve Hizmet İthalat
20.2 9.7 14.5
Büyüme hızının yankıları
'İthalata bağlı
büyüme sağlıksız'
54.1 49.7 51.4
0.5 29.6 15.7
14.6 40.4 27.9
kez bu yılın ikinci çeyreğinde kü-
çük de olsa bir kıpırdanma oldu.
Buna göre, yılın ikinci çeyreğin-
de tanm yüzde 3.4 büyüdü. An-
cak yılın ilk çeyreğinde tanmda
görülen yüzde 7.5'lik küçülme
nedenıyle yılın ilk yansında ta-
nm binde 4 küçüldü.
fc
Tüketim dohıdizgjn'
Açıklanan rakamlara göre, tü-
ketim yılın 2. çeyreğinde de arttı.
Buna göre özel nihai tüketim har-
camalan yılın ikinci çeyreğinde
yüzde 16.4, yılın ilk yansında ise
yüzde 13.5 arttı. Özel nihaı tüke-
tim harcamalannda en büyük ka-
lemi, dayanıklı tüketim mallan
oluşturdu. Buna göre, dayanıklı
tüketim mallan harcaması yılın 2.
çeyreğinde yüzde 61.7, yılın ilk
yansında ise yüzde 55.3 arttı.
Devletin nihai tüketim harcama-
lan ise yılın 2. çeyreğinde yüzde
7.9. yılın ilk yansında da yüzde
3.5 azaldı.
'Bu büyüme sürdürükmez'
Öte yandan GSMH'de yılın
ikinci üç aylık döneminde kayde-
dilen yüzde 14.4 oranındaki bü-
yüme 1990 yılının ikinci çeyre-
ğındekı yüzde 14.9'luk büyüme-
den sonra, DÎE' ıun üçer aylık dö-
nemler itibanyla GSMH'yi he-
saplamaya başladığı 1987 yılın-
dan bugüne gerçekleşen en yük-
sek ikinci büyüme hızı oldu. Yı-
lın ilk altı ayındaki büyüme ise
yine 1990 yılının ilk yansındaki
yüzde 13.5 oranındaki büyümey-
le aynı düzeyde gerçekleşti.
Dünya çapındaki yatınmcılara
risk analizleri yapan Condor Ad-
visers adlı danışmanlık şirketi,
Türkiye ekonomisindeki büyü-
menin "sürdürüleıneyecek kadar
güçlü hale geldiğuü" ilen sürdü.
Şirketin başkanı Jeph Gundzik.
"hükümetin ekonomni derfaal so-
ğutmaması halinde fürkiye'nin,
kendisini geiecek yü bir devalüas-
yon ve ciddi bir ekonomik krizin
gırrJağuıda bulabUeceğT uyarısı-
m yaptı. Ödemeler dengesi riski-
nin yüksek olduğu öne sürülen
şirketin raporunda "Türldye'yi
1994 ve 2001 yıllannda ödemeler
dengesi krizlerine sürükleyen fak-
töıier yeniden ortaya çıkn. Bu fak-
törler arasında ilk sırada kısa va-
deli yabancı sennaye birUdmi
var" denildi.
ANKARA (AA) -
Devlet Bakanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Ab-
düllatif Şener. yılın
ikinci yansında büyü-
me yüzde sıfir dahi ol-
sa, 2004 için hedefle-
nen yüzde 5.8'lik bü-
yümenin şimdiden ger-
çekleştiğini belirtmesi-
ne karşın büyüme ra-
kamlanna ilişkin çeşit-
li kesimlerden gelen
tepkiler daha farklı.
Büyüme rakamlan-
mn dışandan bakınca
sevindirici olduğunu
söyleyen Ankara Tica-
ret Odası (ATO) Baş-
kanı Sinan Aygün,
"Ancak ithalata dayah
bu büyümevi, sağhkü,
sürdürülebilir, hatta
kabul edilebilir bulmu-
ywum" dedi.
Ankara Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakül-
tesi tktisat Bölümü Öğ-
retim Üyesi Prof. Dr.
Erdal Ünsal, talepteki
artışa bağlı büyümenin
ne sürdürülebihr ne de
arzu edilebilir bir bü-
yüme olduğunu söyle-
yerek "Büyüme, itha-
latta büyük bir artışia
gerçekleşti. îthalattaki
artış da cari açığın teh-
Kketi şekilde büyümesi-
ne neden oluyor. Sür-
dürüleme/ büyüme,
sürdürükmez bir açığı
beraberinde getiriyor.
Eğer Türkiye'nin önü-
müzdeki dönemlerde
ciddi bir krize girmesi-
ni istemiyorsak, bu bü-
vümenin daha aşağıya
çekibnesi gerekiyor''
dedi.
Hacettepe Üniversi-
tesi îktisat Bölümü Öğ-
retim Üyesi Prof. Dr.
Okan Aktan da "Tür-
kiye'de işsizlik bu ka-
dar fazlayken bu büyü-
me rakamlan pek ger-
çekçi geünrvor" dedi.
NATO'YA DA SATIYORLAR
Alkim Kâğıt'tan
yeniyatınm
• Alkim Kâğıt Sanayi Genel Müdürü Kıvanç
Türkel, müşterilerden gelen talepler
doğrultusunda kapasiteyi arttırdıklannı belirtti.
KERİMÜLKER
ÎZMİR - Ofset ve kuşe
kâğıt üreticisı Alkim Kâ-
ğıt Sanayi, ürefim kapasi-
tesini yüzde 50 orarunda
arttırma karan aldı. Eylül
sonu itibanyla devreye gi-
recek 13 milyon dolarlık
yeni yahnmla yıllık üre-
tim 60 bin tondan 90 bin
tona çıkanhnış olacak.
Alkim Kâğıt Sanayi
Genel Müdürü Krvanç
Türkel, müşterilerden
gelen talepler doğrultu-
sunda kapasiteyi arttır-
dıklannı belirterek "Mal
yetiştirmekte zorlauryo-
ruz. Bir an önce kapasfte
artûnp üretiın hacmimi-
n genişletmek tstiyoruz"
dedi. Şirket olarak Türki-
ye'nin kâğıt ihracatının
yüzde 80'ini karşıladık-
lannı kaydeden Türkel, iç
pazar paylannm da yüz-
de 20 olduğunu söyledi.
Ofset ve kuşe kâğıdı tü-
ründe üretım yaptıklanm
belirten Türkel şöyle ko-
nuştu: "Halen NATO
başta olmak üzere Avru-
pa Parlamentosu ve Av-
rupa ülkelerinin en bü-
yük tedarikçisi durumun-
dayız. Bu yıl için yüzde 15
büyüme hedefliyoruz.
Toplam sattşlarda ise ge-
çen yıl gerçekleştirdiğimiz
58 trflyontirahkciroyubu
yü geçmeyi planlryoruz."
Türkel, Türkıye toplam
kâğıt tüketimimn 2 mil-
yon 300 bin ton olduğu-
nu, üretimin ise 1 milyon
600 bin tonda kaldığını
belirtirken, bu nedenle
yatınmlanm daha çok it-
hal ürünleri karşılama
yönünde gerçekleştirdik-
lerini sözlerine ekledi.
Çiftçiye
destek
darbesi
AKP hükümeti, 2006 yılında çiftçiye verilen tanm desteğini yarı yanya düşürürken Doğrudan Ge-
lir Desteği (DGD) uj gulamasını ortadan kaldıracak yeni bir düzenlemeye gidiyor. DGD'nin top-
lam destek içindeki payını yüzde 80'den yüzde 45'e düşüreceklerini açıklayan Tanm ve Köyişleri
Bakanı Sami Güçlü, bölge, üriin ve işletme yapısı itibanyla yeni bir modeİe geçeceklerini betirtti.
Güçlü, verilecek desteğin ürüne göre değişeceğini, baa ürünlere çok destek verileceğini, bazdan-
na ise hiç destek verilmeyeceğini kaydetti. Sami Güçlü, şu anda kayıt sisteminde yer alan ve tanm-
sal üretim yapan çiftçflere dekar başına 16 milyon lira olan DGD uygulamasuun Dünya Bankası
ile yürürülen bir çahşma olduğunu anımsatarak "Bu anlaşma 2005'te bitiyor. 2006'dan itibaren
DGD'yi yeni bir şekle dönüştüreceğiz'' dedL Güçlü, 2003 yılından kalan Doğrudan Gelir Desteği
odeme miktannın bu ay içinde ödeneceğiıü, bunun yaklaşık 2 katrüyon lira olduğunu bildirdL
Emlakçiler markalaşma yolunda
Gayrimenkulde kaliteli hizmet talebi, sektörü kurumsallaşmayayöneltti. Franchisingsistemi ile çalışan şirketlerin
temsilciliksayısı 500 'e ulaştı. Bazı şirketler belli bir tutarın üzerinde gayrimenJad alan müşterilerini tatile gönderiyor
LEYLAÇEVÖC
Emlak sektöründe yıllardır süregelen
"bir masa bir kasa" anlayışı yerini
yavaş yavaş kurumsallaşmaya bırakı-
yor. Aralarmda Remax, TURYAP, Bir
Emlak, Reha Medin, Century 21 gibi
şirketlerin de bulunduğu pek çok em-
lak zinciri, franchising sistemi ile (isim
hakkı satm ahna) şube sayılanm her ge-
çen gün arttınyor. Söz konusu şirketle-
rin bugüne kadar verdiği temsilcilik sa-
yısı 500'e yaklaşmış durumda.
Kendi işini kurmak isteyen ama ku-
rumsal desteğe ihtiyaç duyanlarm ço-
ğaknası ve tüketicilerin, sektörde mar-
kaya yönebnesi emlakte kurumsallaş-
manın önünü açan sebepler arasmda
gösteriliyor.
Herhangi bir sorun çıkması halinde,
bağlı bulunan zincirin genel merkezin-
ce duruma müdahale edilmesi, tüketi-
cilerin markalı bir emlakçiyle çalışma-
sınm avantajlan arasmda yer alıyor.
Havuz sistemi ile kişilerin yaşadıklan
şehrin dışmda bulunan gayrimenkul-
lerininin satışa çıkanhnasma da ola-
nak sağlanıyor.
Franchising sisteminde yapılan her
işlemin kayıtlı ohnası ise kayıt dışının
çok yaygın olduğu sektörde vergi kay-
bmı önlüyor.
Eğitiın düzcyi yüksek
Şirketler, temsilcüerini sürekli olarak
pazarlama, tapu ve imar bilgileri, ile-
tişim ve ekspertizlik gibi konularda
eğitime tabi tutuyor. Emlakte franchi-
sing sistemi ile çalışanlann büyük kıs-
mını üniversite mezunlan oluşturuyor.
Mimarlar, mühendisler ve muhase-
beciler, markalı emlakçiliğe en çok
rağbet gösteren meslek gruplan ara-
smda yer alıyor.
Temsilcilere araba verüiyor
Franchising veren şirketlerin sistem-
leri şöyle:
Century 21: Yüzden fazla ülkede
temsilciliği bulunan şirket, Türkiye'de
2001 yılından beri faaliyette bulunu-
yor. Türkiye çapındaki 52 temsilcili-
ğinde 450 kişi çahşıyor. Century 21,
bedeli 50 bin dolann üzerinde gayri-
menkul alan müşterilerine yüzden faz-
la ülkede 4 binden fazla tesisi kapsa-
yan 4 kişilik tatil imkâm sunuyor. Şir-
ket franchising bedeli olarak temsilci-
liklerinden 17 bin dolar + KDV'lik üc-
ret alıyor.
TURYAP: Şirket 250'ye yakm ofisi
ve 1500 çahşanı ile Türkiye 'deki en bü-
yük emlak zinciri konumunda. Franc-
hising bedeli olarak 6 bin dolar + KDV
ile 10 bin dolar + KDV arasmda deği-
şen rakamlarda ücret alan TURYAP'a
aynca 110 dolar aylık aidat ödeniyor.
Bir Emlak: Ankara merkezli şirket
şu anda 11 olan şube sayısını arttırmak
için cazip bir kampanya başlattı. Bir
Emlak'ten Gold paketi temsilcilik
alanlara Dacia marka araç ve bilgisa-
yar sistemi veriliyor. 13 bin dolar olan
Gold paketi için aylık 200 dolar, yıllık
2 bin dolar ödenmesi gerekiyor.
Reha Medin: ABD'de de şubesi bu-
lunan şirketin Türkiye çapında 83 tem-
silciliği ve 350 çahşanı bulunuyor. Re-
ha Medin, bölgelere göre 5 bin ile 20
bin dolar arasmda değişen rakamlar-
da franchising ücreti ve 100 dolar ai-
dat alıyor.
Remax: Dünyada en fazla gayrimen-
kul satışını gerçekleştiren pazarlama
kuruluşu olan şirket, Türkiye pazanna
6 yıl önce girdi. Franchising bedeli ola-
rak 20 bin dolar + KDV alan şirket,
aynca cirodan da yüzde 6 pay alıyor.
Remax'in Türkiye çapındaki 90 tem-
silciliğinde 500 kişi çahşıyor.
Franchising sisteminde yapılan her işlemin kayıtiı ohnası ise kayıt
dışının çok yaygın olduğu sektörde vergi kaybını önlüyor.
IŞÇENÎNEVRENINDEN
ŞÜKRAN SONER
Dönemeçler
ABD'nin 11, Türkiye'nin 12 Eylül'ü; birisi dünya, di-
ğeri Türkiye ölçeğinde ekonomik, toplumsal, siya-
sal gidiş rotasında, bizler algılamadan çok önemli
değişim, dönemeç noktasını oluşturdular. örgütle-
rin kimlikleri kadar, bireyin değişiminde etkili rol oy-
nadılar. "Olumlu mu" sorusuna yanıtı, sonuçlanna
bakarak kolayca verebiliriz.
Dünya ve Türkiye ölçeğinde küreselleşme adı al-
tında yeni dünya sömürü düzeni çarklarının daha iyi
işletilmesi, krizlerine çözüm üretilmesi, sömürü dü-
zeninin önündeki demokratik engellerin kaldınlma-
sı gibi ortak bir misyonda buluştuklarına göre... Dün-
ya ve ülkemiz ölçeğindeki sonuçlan ile kitleler için
örgütsüzlük, yoksullaşma, yoksunlaşma, demokra-
tik haklarını kullanamama, sürekli insan haklarından
ödün verme... olduğuna göre, sermaye çıkarları adı-
na kutsanan değişimler insanlık için genye gidişin
dönemeç noktalarıdır.
ABD'nin 11 Eylül'ü ile insan hakları, demokrasi
adına terörle savaş, terörün yatağında yok edilme-
si için çıkılan yolda, bugün emperyalist işgalle dün-
ya tekel çıkariarı adına ülkeler halklarını kanlı bir yok-
sullaşma ve yoksunlaşmaya sürüklemesi süreci ya-
şanıyor. Tepki olarak terör, çok daha vahşi, ilkel, yay-
gın, örgütlü, tehdit olarak emperyal işgalin doğrudan
sorumlusu olmayan, suçsuz, sivil insanlan vuruyor.
Türkiye'nin 12 Eylül'ü de anarşi ve terörü bitırmek
üzere gelmış gibiydi, ama Türkiye'de sosyal devle-
ti, sosyal hakları, demokratik örgütlülüklerı, solu si-
lindirgibi ezip geçerek küresel saldın ve sömürünün
yerteşmesi için gereken düzeni getirdi. Neden-so-
nuç ilişkilerı içinde örgütlülük yapılarındaki dağılma,
kimlik değişimi mi bireylerdeki değışimı belirliyor?
Yoksa bireyin kendine, çıkarlanna yabancılaşması,
insan olma halınden uzaklaşması mı örgütlülükler-
deki insan haklanna aykırı gidışi tetikliyor, üzerinde
daha etkili oluyor? Galiba karşılıklı etkileşim, birey-
sel ve toplumsal kimliklerdeki insanla çelişen bozul-
mayı da katlamış oluyor.
DlSK'in12Eylül'ünyıldönümünüsorgulamaetkin-
liklerı kapsamında pazar günü Davutpaşa Kışlası
önünde DlSK'in dönemin yöneticilerine yaptığı çağ-
n, belleğimi tazeledi. DİSK fiılen kapatılmış, DISK'in
yöneticileri teslim olmaya çağrılmışlardı. Onlarla bir-
likte günlerle Davutpaşa Kışlası kapısı önündeki tes-
lim olma kuyruğu çilesini, dramını gazeteci olarak ya-
şadım. DİSK kimliğinde simgelenen işçi haklan, sen-
dikal hakları ezme, ayaklar altına alma amacının gü-
nümüze yönelik bu kadar ağır sonuçlar vereceğinı
doğrusu o zaman algılayamamışız...
DlSK'in yöneticileri teslim olma kuyruğunda gün-
lerle "bugün gityann gel" bekletilirierken, elbette gö-
recekleri işkencelerin, geriye püskürtülecek sendi-
kal örgütlülük, işçi haklannın boyutları üzerinde dü-
şünebilmek olanaksızdı. Güncel kaygılar öndeydi.
örneğin Rıza Güven, tekstil işkolunun protokol ola-
rak imzalanmış sözleşmesi için, 12 Eylül'ü öğrenip
ortalıktan kaybolan Halit Narin'in peşine düşmüş-
tü. Beni sıkı sıkı tembihliyordu. "Narin'ibul, anlaştı-
ğımız sözleşmeyi yürüriüğe koysun. Işçiyi ortada
bırakmasın. Bugününyannı var, unutmasın... "diyor-
du. Bırakınız imzalanmış sözleşmenin yürürlüğe ko-
nulmasını, bir yıl sonra YHK'den çıkan sözleşme
metninde, 2 yıl önce imzalanmış TEKSİF sözleşme-
sinin gerisinde kimi düzenlemeler vardı.
Toplusözleşmedüzeninde, sendikal haklarda, ça-
lışma koşullarında, gerçek ücretlerde, yasal düzen-
lemelerde geriye gidişte bıryolaçıktık, pirçıktık. Hâ-
lâ geriye doğru vuvarlanıyoruz. Gelen sivil iktidarlar
gideni aratıyor. özalizmden Erdoğanizme geçiş, ka-
zanılmış haklardan kayıplaria başlayan geriye gidiş,
kuralsızlık, esnek çahşma, Iş Yasası, sendikal yasa-
lardan budama... da sonu gelmeyen hak almalarla
yaşanıyor. Vıtrinde halkçı, dinamik başbakan maden
kazasında ölen işçilerin cenazesini taşıyor. özelleş-
tirilen madenlerde yasalann tümden rafa kalkması
ile işlenen iş cinayetlerinın sorgulanması kimsenin
aklınagelmiyor...
Bu arada özgürleşerek kurtanlan birey, kendine,
çıkarlanna, insan olma hallerine yabancılaştıkçaya-
bancılaşıyor..Aylardırtakmışhaldeizlediğimbirrek-
lam var. Nihayet bu hafta Hasan Pulur'un dikkatini
çekmiş. Oysa bugünün koşullannda bile, büyük pro-
testolarla yasaklanacağını ummuştum. Yadsıyanı
yok, onaylayanı çok. özgürleşmiş, kurtarılmış, kö-
şeyi dönmüş birey (!)... marka arabanın sahıbı. Evin
damında çalışan biri kaza yapıyor, zorla damın ke-
narına tutunmuş, yardım bekliyor. Araba sahibi, üs-
telik de bir kadın, çığlık çığlığa "Durbekle" uyarısın-
da bulunuyor. Yardım etmesini beklerken koşup ara-
basını adamın düşme alanından uzaklaştırıyor. Biz
de... marka arabanın sahibi isek sahıbinin kaygısı-
nı anlarmışız...
11-12 Eylül'lerin, dönemeç noktalannın, insan bi-
linci üzerindeki yıkımlanyla, yükselen değerlerle, yok
olan insan kimliği üzerine savaşım vermek için asıl,
öncelikle yola çıkmak, birleşmek, örgütlenmek zo-
rundayız. Tabii hâlâ insan olma, insan gibi yaşama
kaygılarını olsun paylaşabiliyorsak..
soner@cumhuriyet.com.tr
İsletmeler kiralanacak
TÎGEM özelleştirme
kapsamından çıkanldı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Tanm ve
Köyişleri Bakanlığı"na
bağlı Tanm Işletmeleri
Genel Müdürlüğü (Tt-
GEM), özelleştirme
kapsamnıdan çıkanldı.
TÎGEM'in özelleştirme
dışına çıkanhnasında;
kurumla ilgili Özelleş-
tirme Yüksek Kurulu ve
Yüksek Planlama Ku-
rulu kararlannın çeliş-
mesi etkili oldu. Karar-
lardaki çelişkiyi kaldır-
mak için, TİGEM işlet-
melerinin özelleştiril-
mesi değil kiralanması
benimsendi.
TlGEM Genel Mü-
dürü İsmail Hakkı Sa-
ym, konuyla ilgili yap-
tığı açıklamada; Yük-
sek Planlama Kurulu
karan uyannca TlGEM
işletmelerinin özel sek-
tör kiralamasına açıldı-
ğına dikkat çekti. Buna
karşın Özelleştirme
Yüksek Kurulu'nun da
TlGEM'i özelleştirile-
cek kurumlar arasına al-
dığnıı vurgulayan Sa-
yın, şöyle devam etti:
"Birbiriyle çelişen bu
kararlann düzelrilmesi
gerekiyordu. ÖzeDeştir-
me ihtimali nedenfyle,
arazilerin kiralanması
yönünde şimdiye kadar
açılan ihalderde sözleş-
meleri imzalayamadık.
Şimdi bu sorun çözüldü.
Işletmekrin özel sektö-
re kiralanması uygula-
ması devam edecek.
Böylece arazi bütünlü-
ğü bozulmayacak. Ara-
ziler özel sektöre, kişüe-
re geçmeyecek." .,