25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA JİJJVvfl ı U1VJ_İ ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13 Sanayi üretimi ve tüketiminpatlattığı büyümede başrol yüzde 33.5 artan ithalat vergisinin Milli gelirde sanal artışANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Sanayi üretimi ve ithalatın patlattığı büyüme, yılın 2. çeyre- ğinde beklentilerin üzerinde ger- çekleşti. Devlet tstatistik Enstitü- sü (DÎE), gayri safi milli hasıla- nın (GSMH) yılın 2. çeyreğinde yüzde 14.4, yılın ilk yansında ise yüzde 13.5 arttığını açıkladı. Ve- rilere göre, yılın 2. çeyreğinde sa- nayi yüzde 12.7, ticaret yüzde 17.4, ithalat vergisi ise yüzde 33.5 arttı. Yılın ikinci çeyreğinde yararı- lan GSMH, can fiyatlarla 94 kat- rilyon 732 trilyon liraya, sabit fi- yatlarla da 32 trilyon 347 miryar liraya ulaştı. Yılın ilk yansındaki GSMH ise cari fiyatlarla 174 kat- rilyon 175 trilyon lira, sabit fiyat- larla da 59 trilyon 643 milyar lira oldu. Gayri safi yurtiçi hasıla ise yılın ilk 3 ayında yüzde 13.4, ilk 6 ayında da yüzde 11.9 arttı. Sektörler bazında bakıldığında, en ciddi artış ithalat vergilerinde görüldü. Buna göre yılın ilk 3 ayında yüzde 33.8 artan ithalat vergisı, yılın ikinci çeyreğinde de yüzde 33.2 arttı. tthalat vergile- rinde yılın ilk 6 ayında görülen artış tutan da yüzde 33.5 oldu. it- halat vergisini ticaret ve sanayi iz- ledi. Sanayi yılın 2. çeyreğinde yüzde 14.9, yılın ilk yansında ise yüzde 12.7büyüdü. DÎE'nin verilerine göre; son 2 yıldır sürekli küçülen tanmda ilk • Yılm ilk 6 ayında yüzde 13.5 büyüyen Türkiye ekonomisinde tüketime bağlı büyüme hız kesmezken 1994 ve 2001 krizlerini önceden öngörmesiyle bilinen Amerikalı Condor Advisers adlı danışmanlık şirketi, ödemeler dengesi krizi konusunda Türkiye'yi bir kez daha uyardı. Harcamalar yöntemiyle gelisme hızları (yüzde) Harcama Gruplan Özel Nihai Tüketim Harca. r Cari Fiyatlarla 1. 2. Toplam 19.8 20.6 20.2 Devletin Nihaı Tüke. Har. Gay. Safi Sab. Ser. Oluşumu Mal ve Hizmet Ihracatı Mal ve Hizmet İthalat 20.2 9.7 14.5 Büyüme hızının yankıları 'İthalata bağlı büyüme sağlıksız' 54.1 49.7 51.4 0.5 29.6 15.7 14.6 40.4 27.9 kez bu yılın ikinci çeyreğinde kü- çük de olsa bir kıpırdanma oldu. Buna göre, yılın ikinci çeyreğin- de tanm yüzde 3.4 büyüdü. An- cak yılın ilk çeyreğinde tanmda görülen yüzde 7.5'lik küçülme nedenıyle yılın ilk yansında ta- nm binde 4 küçüldü. fc Tüketim dohıdizgjn' Açıklanan rakamlara göre, tü- ketim yılın 2. çeyreğinde de arttı. Buna göre özel nihai tüketim har- camalan yılın ikinci çeyreğinde yüzde 16.4, yılın ilk yansında ise yüzde 13.5 arttı. Özel nihaı tüke- tim harcamalannda en büyük ka- lemi, dayanıklı tüketim mallan oluşturdu. Buna göre, dayanıklı tüketim mallan harcaması yılın 2. çeyreğinde yüzde 61.7, yılın ilk yansında ise yüzde 55.3 arttı. Devletin nihai tüketim harcama- lan ise yılın 2. çeyreğinde yüzde 7.9. yılın ilk yansında da yüzde 3.5 azaldı. 'Bu büyüme sürdürükmez' Öte yandan GSMH'de yılın ikinci üç aylık döneminde kayde- dilen yüzde 14.4 oranındaki bü- yüme 1990 yılının ikinci çeyre- ğındekı yüzde 14.9'luk büyüme- den sonra, DÎE' ıun üçer aylık dö- nemler itibanyla GSMH'yi he- saplamaya başladığı 1987 yılın- dan bugüne gerçekleşen en yük- sek ikinci büyüme hızı oldu. Yı- lın ilk altı ayındaki büyüme ise yine 1990 yılının ilk yansındaki yüzde 13.5 oranındaki büyümey- le aynı düzeyde gerçekleşti. Dünya çapındaki yatınmcılara risk analizleri yapan Condor Ad- visers adlı danışmanlık şirketi, Türkiye ekonomisindeki büyü- menin "sürdürüleıneyecek kadar güçlü hale geldiğuü" ilen sürdü. Şirketin başkanı Jeph Gundzik. "hükümetin ekonomni derfaal so- ğutmaması halinde fürkiye'nin, kendisini geiecek yü bir devalüas- yon ve ciddi bir ekonomik krizin gırrJağuıda bulabUeceğT uyarısı- m yaptı. Ödemeler dengesi riski- nin yüksek olduğu öne sürülen şirketin raporunda "Türldye'yi 1994 ve 2001 yıllannda ödemeler dengesi krizlerine sürükleyen fak- töıier yeniden ortaya çıkn. Bu fak- törler arasında ilk sırada kısa va- deli yabancı sennaye birUdmi var" denildi. ANKARA (AA) - Devlet Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Ab- düllatif Şener. yılın ikinci yansında büyü- me yüzde sıfir dahi ol- sa, 2004 için hedefle- nen yüzde 5.8'lik bü- yümenin şimdiden ger- çekleştiğini belirtmesi- ne karşın büyüme ra- kamlanna ilişkin çeşit- li kesimlerden gelen tepkiler daha farklı. Büyüme rakamlan- mn dışandan bakınca sevindirici olduğunu söyleyen Ankara Tica- ret Odası (ATO) Baş- kanı Sinan Aygün, "Ancak ithalata dayah bu büyümevi, sağhkü, sürdürülebilir, hatta kabul edilebilir bulmu- ywum" dedi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakül- tesi tktisat Bölümü Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Erdal Ünsal, talepteki artışa bağlı büyümenin ne sürdürülebihr ne de arzu edilebilir bir bü- yüme olduğunu söyle- yerek "Büyüme, itha- latta büyük bir artışia gerçekleşti. îthalattaki artış da cari açığın teh- Kketi şekilde büyümesi- ne neden oluyor. Sür- dürüleme/ büyüme, sürdürükmez bir açığı beraberinde getiriyor. Eğer Türkiye'nin önü- müzdeki dönemlerde ciddi bir krize girmesi- ni istemiyorsak, bu bü- vümenin daha aşağıya çekibnesi gerekiyor'' dedi. Hacettepe Üniversi- tesi îktisat Bölümü Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Okan Aktan da "Tür- kiye'de işsizlik bu ka- dar fazlayken bu büyü- me rakamlan pek ger- çekçi geünrvor" dedi. NATO'YA DA SATIYORLAR Alkim Kâğıt'tan yeniyatınm • Alkim Kâğıt Sanayi Genel Müdürü Kıvanç Türkel, müşterilerden gelen talepler doğrultusunda kapasiteyi arttırdıklannı belirtti. KERİMÜLKER ÎZMİR - Ofset ve kuşe kâğıt üreticisı Alkim Kâ- ğıt Sanayi, ürefim kapasi- tesini yüzde 50 orarunda arttırma karan aldı. Eylül sonu itibanyla devreye gi- recek 13 milyon dolarlık yeni yahnmla yıllık üre- tim 60 bin tondan 90 bin tona çıkanhnış olacak. Alkim Kâğıt Sanayi Genel Müdürü Krvanç Türkel, müşterilerden gelen talepler doğrultu- sunda kapasiteyi arttır- dıklannı belirterek "Mal yetiştirmekte zorlauryo- ruz. Bir an önce kapasfte artûnp üretiın hacmimi- n genişletmek tstiyoruz" dedi. Şirket olarak Türki- ye'nin kâğıt ihracatının yüzde 80'ini karşıladık- lannı kaydeden Türkel, iç pazar paylannm da yüz- de 20 olduğunu söyledi. Ofset ve kuşe kâğıdı tü- ründe üretım yaptıklanm belirten Türkel şöyle ko- nuştu: "Halen NATO başta olmak üzere Avru- pa Parlamentosu ve Av- rupa ülkelerinin en bü- yük tedarikçisi durumun- dayız. Bu yıl için yüzde 15 büyüme hedefliyoruz. Toplam sattşlarda ise ge- çen yıl gerçekleştirdiğimiz 58 trflyontirahkciroyubu yü geçmeyi planlryoruz." Türkel, Türkıye toplam kâğıt tüketimimn 2 mil- yon 300 bin ton olduğu- nu, üretimin ise 1 milyon 600 bin tonda kaldığını belirtirken, bu nedenle yatınmlanm daha çok it- hal ürünleri karşılama yönünde gerçekleştirdik- lerini sözlerine ekledi. Çiftçiye destek darbesi AKP hükümeti, 2006 yılında çiftçiye verilen tanm desteğini yarı yanya düşürürken Doğrudan Ge- lir Desteği (DGD) uj gulamasını ortadan kaldıracak yeni bir düzenlemeye gidiyor. DGD'nin top- lam destek içindeki payını yüzde 80'den yüzde 45'e düşüreceklerini açıklayan Tanm ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, bölge, üriin ve işletme yapısı itibanyla yeni bir modeİe geçeceklerini betirtti. Güçlü, verilecek desteğin ürüne göre değişeceğini, baa ürünlere çok destek verileceğini, bazdan- na ise hiç destek verilmeyeceğini kaydetti. Sami Güçlü, şu anda kayıt sisteminde yer alan ve tanm- sal üretim yapan çiftçflere dekar başına 16 milyon lira olan DGD uygulamasuun Dünya Bankası ile yürürülen bir çahşma olduğunu anımsatarak "Bu anlaşma 2005'te bitiyor. 2006'dan itibaren DGD'yi yeni bir şekle dönüştüreceğiz'' dedL Güçlü, 2003 yılından kalan Doğrudan Gelir Desteği odeme miktannın bu ay içinde ödeneceğiıü, bunun yaklaşık 2 katrüyon lira olduğunu bildirdL Emlakçiler markalaşma yolunda Gayrimenkulde kaliteli hizmet talebi, sektörü kurumsallaşmayayöneltti. Franchisingsistemi ile çalışan şirketlerin temsilciliksayısı 500 'e ulaştı. Bazı şirketler belli bir tutarın üzerinde gayrimenJad alan müşterilerini tatile gönderiyor LEYLAÇEVÖC Emlak sektöründe yıllardır süregelen "bir masa bir kasa" anlayışı yerini yavaş yavaş kurumsallaşmaya bırakı- yor. Aralarmda Remax, TURYAP, Bir Emlak, Reha Medin, Century 21 gibi şirketlerin de bulunduğu pek çok em- lak zinciri, franchising sistemi ile (isim hakkı satm ahna) şube sayılanm her ge- çen gün arttınyor. Söz konusu şirketle- rin bugüne kadar verdiği temsilcilik sa- yısı 500'e yaklaşmış durumda. Kendi işini kurmak isteyen ama ku- rumsal desteğe ihtiyaç duyanlarm ço- ğaknası ve tüketicilerin, sektörde mar- kaya yönebnesi emlakte kurumsallaş- manın önünü açan sebepler arasmda gösteriliyor. Herhangi bir sorun çıkması halinde, bağlı bulunan zincirin genel merkezin- ce duruma müdahale edilmesi, tüketi- cilerin markalı bir emlakçiyle çalışma- sınm avantajlan arasmda yer alıyor. Havuz sistemi ile kişilerin yaşadıklan şehrin dışmda bulunan gayrimenkul- lerininin satışa çıkanhnasma da ola- nak sağlanıyor. Franchising sisteminde yapılan her işlemin kayıtlı ohnası ise kayıt dışının çok yaygın olduğu sektörde vergi kay- bmı önlüyor. Eğitiın düzcyi yüksek Şirketler, temsilcüerini sürekli olarak pazarlama, tapu ve imar bilgileri, ile- tişim ve ekspertizlik gibi konularda eğitime tabi tutuyor. Emlakte franchi- sing sistemi ile çalışanlann büyük kıs- mını üniversite mezunlan oluşturuyor. Mimarlar, mühendisler ve muhase- beciler, markalı emlakçiliğe en çok rağbet gösteren meslek gruplan ara- smda yer alıyor. Temsilcilere araba verüiyor Franchising veren şirketlerin sistem- leri şöyle: Century 21: Yüzden fazla ülkede temsilciliği bulunan şirket, Türkiye'de 2001 yılından beri faaliyette bulunu- yor. Türkiye çapındaki 52 temsilcili- ğinde 450 kişi çahşıyor. Century 21, bedeli 50 bin dolann üzerinde gayri- menkul alan müşterilerine yüzden faz- la ülkede 4 binden fazla tesisi kapsa- yan 4 kişilik tatil imkâm sunuyor. Şir- ket franchising bedeli olarak temsilci- liklerinden 17 bin dolar + KDV'lik üc- ret alıyor. TURYAP: Şirket 250'ye yakm ofisi ve 1500 çahşanı ile Türkiye 'deki en bü- yük emlak zinciri konumunda. Franc- hising bedeli olarak 6 bin dolar + KDV ile 10 bin dolar + KDV arasmda deği- şen rakamlarda ücret alan TURYAP'a aynca 110 dolar aylık aidat ödeniyor. Bir Emlak: Ankara merkezli şirket şu anda 11 olan şube sayısını arttırmak için cazip bir kampanya başlattı. Bir Emlak'ten Gold paketi temsilcilik alanlara Dacia marka araç ve bilgisa- yar sistemi veriliyor. 13 bin dolar olan Gold paketi için aylık 200 dolar, yıllık 2 bin dolar ödenmesi gerekiyor. Reha Medin: ABD'de de şubesi bu- lunan şirketin Türkiye çapında 83 tem- silciliği ve 350 çahşanı bulunuyor. Re- ha Medin, bölgelere göre 5 bin ile 20 bin dolar arasmda değişen rakamlar- da franchising ücreti ve 100 dolar ai- dat alıyor. Remax: Dünyada en fazla gayrimen- kul satışını gerçekleştiren pazarlama kuruluşu olan şirket, Türkiye pazanna 6 yıl önce girdi. Franchising bedeli ola- rak 20 bin dolar + KDV alan şirket, aynca cirodan da yüzde 6 pay alıyor. Remax'in Türkiye çapındaki 90 tem- silciliğinde 500 kişi çahşıyor. Franchising sisteminde yapılan her işlemin kayıtiı ohnası ise kayıt dışının çok yaygın olduğu sektörde vergi kaybını önlüyor. IŞÇENÎNEVRENINDEN ŞÜKRAN SONER Dönemeçler ABD'nin 11, Türkiye'nin 12 Eylül'ü; birisi dünya, di- ğeri Türkiye ölçeğinde ekonomik, toplumsal, siya- sal gidiş rotasında, bizler algılamadan çok önemli değişim, dönemeç noktasını oluşturdular. örgütle- rin kimlikleri kadar, bireyin değişiminde etkili rol oy- nadılar. "Olumlu mu" sorusuna yanıtı, sonuçlanna bakarak kolayca verebiliriz. Dünya ve Türkiye ölçeğinde küreselleşme adı al- tında yeni dünya sömürü düzeni çarklarının daha iyi işletilmesi, krizlerine çözüm üretilmesi, sömürü dü- zeninin önündeki demokratik engellerin kaldınlma- sı gibi ortak bir misyonda buluştuklarına göre... Dün- ya ve ülkemiz ölçeğindeki sonuçlan ile kitleler için örgütsüzlük, yoksullaşma, yoksunlaşma, demokra- tik haklarını kullanamama, sürekli insan haklarından ödün verme... olduğuna göre, sermaye çıkarları adı- na kutsanan değişimler insanlık için genye gidişin dönemeç noktalarıdır. ABD'nin 11 Eylül'ü ile insan hakları, demokrasi adına terörle savaş, terörün yatağında yok edilme- si için çıkılan yolda, bugün emperyalist işgalle dün- ya tekel çıkariarı adına ülkeler halklarını kanlı bir yok- sullaşma ve yoksunlaşmaya sürüklemesi süreci ya- şanıyor. Tepki olarak terör, çok daha vahşi, ilkel, yay- gın, örgütlü, tehdit olarak emperyal işgalin doğrudan sorumlusu olmayan, suçsuz, sivil insanlan vuruyor. Türkiye'nin 12 Eylül'ü de anarşi ve terörü bitırmek üzere gelmış gibiydi, ama Türkiye'de sosyal devle- ti, sosyal hakları, demokratik örgütlülüklerı, solu si- lindirgibi ezip geçerek küresel saldın ve sömürünün yerteşmesi için gereken düzeni getirdi. Neden-so- nuç ilişkilerı içinde örgütlülük yapılarındaki dağılma, kimlik değişimi mi bireylerdeki değışimı belirliyor? Yoksa bireyin kendine, çıkarlanna yabancılaşması, insan olma halınden uzaklaşması mı örgütlülükler- deki insan haklanna aykırı gidışi tetikliyor, üzerinde daha etkili oluyor? Galiba karşılıklı etkileşim, birey- sel ve toplumsal kimliklerdeki insanla çelişen bozul- mayı da katlamış oluyor. DlSK'in12Eylül'ünyıldönümünüsorgulamaetkin- liklerı kapsamında pazar günü Davutpaşa Kışlası önünde DlSK'in dönemin yöneticilerine yaptığı çağ- n, belleğimi tazeledi. DİSK fiılen kapatılmış, DISK'in yöneticileri teslim olmaya çağrılmışlardı. Onlarla bir- likte günlerle Davutpaşa Kışlası kapısı önündeki tes- lim olma kuyruğu çilesini, dramını gazeteci olarak ya- şadım. DİSK kimliğinde simgelenen işçi haklan, sen- dikal hakları ezme, ayaklar altına alma amacının gü- nümüze yönelik bu kadar ağır sonuçlar vereceğinı doğrusu o zaman algılayamamışız... DlSK'in yöneticileri teslim olma kuyruğunda gün- lerle "bugün gityann gel" bekletilirierken, elbette gö- recekleri işkencelerin, geriye püskürtülecek sendi- kal örgütlülük, işçi haklannın boyutları üzerinde dü- şünebilmek olanaksızdı. Güncel kaygılar öndeydi. örneğin Rıza Güven, tekstil işkolunun protokol ola- rak imzalanmış sözleşmesi için, 12 Eylül'ü öğrenip ortalıktan kaybolan Halit Narin'in peşine düşmüş- tü. Beni sıkı sıkı tembihliyordu. "Narin'ibul, anlaştı- ğımız sözleşmeyi yürüriüğe koysun. Işçiyi ortada bırakmasın. Bugününyannı var, unutmasın... "diyor- du. Bırakınız imzalanmış sözleşmenin yürürlüğe ko- nulmasını, bir yıl sonra YHK'den çıkan sözleşme metninde, 2 yıl önce imzalanmış TEKSİF sözleşme- sinin gerisinde kimi düzenlemeler vardı. Toplusözleşmedüzeninde, sendikal haklarda, ça- lışma koşullarında, gerçek ücretlerde, yasal düzen- lemelerde geriye gidişte bıryolaçıktık, pirçıktık. Hâ- lâ geriye doğru vuvarlanıyoruz. Gelen sivil iktidarlar gideni aratıyor. özalizmden Erdoğanizme geçiş, ka- zanılmış haklardan kayıplaria başlayan geriye gidiş, kuralsızlık, esnek çahşma, Iş Yasası, sendikal yasa- lardan budama... da sonu gelmeyen hak almalarla yaşanıyor. Vıtrinde halkçı, dinamik başbakan maden kazasında ölen işçilerin cenazesini taşıyor. özelleş- tirilen madenlerde yasalann tümden rafa kalkması ile işlenen iş cinayetlerinın sorgulanması kimsenin aklınagelmiyor... Bu arada özgürleşerek kurtanlan birey, kendine, çıkarlanna, insan olma hallerine yabancılaştıkçaya- bancılaşıyor..Aylardırtakmışhaldeizlediğimbirrek- lam var. Nihayet bu hafta Hasan Pulur'un dikkatini çekmiş. Oysa bugünün koşullannda bile, büyük pro- testolarla yasaklanacağını ummuştum. Yadsıyanı yok, onaylayanı çok. özgürleşmiş, kurtarılmış, kö- şeyi dönmüş birey (!)... marka arabanın sahıbı. Evin damında çalışan biri kaza yapıyor, zorla damın ke- narına tutunmuş, yardım bekliyor. Araba sahibi, üs- telik de bir kadın, çığlık çığlığa "Durbekle" uyarısın- da bulunuyor. Yardım etmesini beklerken koşup ara- basını adamın düşme alanından uzaklaştırıyor. Biz de... marka arabanın sahibi isek sahıbinin kaygısı- nı anlarmışız... 11-12 Eylül'lerin, dönemeç noktalannın, insan bi- linci üzerindeki yıkımlanyla, yükselen değerlerle, yok olan insan kimliği üzerine savaşım vermek için asıl, öncelikle yola çıkmak, birleşmek, örgütlenmek zo- rundayız. Tabii hâlâ insan olma, insan gibi yaşama kaygılarını olsun paylaşabiliyorsak.. [email protected] İsletmeler kiralanacak TÎGEM özelleştirme kapsamından çıkanldı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Tanm ve Köyişleri Bakanlığı"na bağlı Tanm Işletmeleri Genel Müdürlüğü (Tt- GEM), özelleştirme kapsamnıdan çıkanldı. TÎGEM'in özelleştirme dışına çıkanhnasında; kurumla ilgili Özelleş- tirme Yüksek Kurulu ve Yüksek Planlama Ku- rulu kararlannın çeliş- mesi etkili oldu. Karar- lardaki çelişkiyi kaldır- mak için, TİGEM işlet- melerinin özelleştiril- mesi değil kiralanması benimsendi. TlGEM Genel Mü- dürü İsmail Hakkı Sa- ym, konuyla ilgili yap- tığı açıklamada; Yük- sek Planlama Kurulu karan uyannca TlGEM işletmelerinin özel sek- tör kiralamasına açıldı- ğına dikkat çekti. Buna karşın Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun da TlGEM'i özelleştirile- cek kurumlar arasına al- dığnıı vurgulayan Sa- yın, şöyle devam etti: "Birbiriyle çelişen bu kararlann düzelrilmesi gerekiyordu. ÖzeDeştir- me ihtimali nedenfyle, arazilerin kiralanması yönünde şimdiye kadar açılan ihalderde sözleş- meleri imzalayamadık. Şimdi bu sorun çözüldü. Işletmekrin özel sektö- re kiralanması uygula- ması devam edecek. Böylece arazi bütünlü- ğü bozulmayacak. Ara- ziler özel sektöre, kişüe- re geçmeyecek." .,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle