18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«AYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMBl S HABERLERIN DEVAMI TURKIYE lîstanbul PB 29 Sinop» Y 28 Adana PB 33 Edirne PB 31 Kocaelı Y 28 Çanakkale PB 31 Izmir B 33 N/lanısa B 35 Aydın B 36 Denizli B 34 Zlonguldak Y 27 Antalya Sams un Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB B PB 27 26 26 29 28 31 27 B 34 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB B B B B PB PB 32 38 39 34 34 30 26 Y 22 Yurdun kuzey ve ıç kesımlen parçalı, yer yer çok bulutlu, Marma- ra nın kuzeydoğusu, Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun kuzeyı sa- ğanak ve gok gurultulu sağanak yağışlı, dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sjcaklığı yurdun kuzeydoğu ke- amlennde btraz azala- cak, dığer yeriercte ar- tacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brükse! Pans Bonn Y B Y Y PB Y Y Y 21 23 24 24 27 25 26 28 Münih PB 25 Zürih Berl/n Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB Y PB PB PB Y B 26 27 31 27 27 27 28 33 Y 24 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire y A Y A PB PB Y A 24 43 20 34 26 32 23 34 B 34 i Parçalı bulutlu Sısiı L Çok bulutlu ı Yagmurlu * • C r U N C E L CÜ1VEYT ARCAYÜREK H Baştarafı 1. Sayfada sına, Allah korusun dediler Kendı başımıza plan yaparız, uygularız, IMF de dışarıdan izler, dediler. Piyasalarda hafiften başlayan mınltı giderek güçlenince; ekonomi yazarlarını bile şaşırtan -alelacele tezgâhlanan- bir gelişme yaşandı. Yüzünü görmek istemediği IMF'yi bu hükümet, 2O05'te ve sonraki yıllar uygulanacak planı mü- zakere etmek için ülkemize davet ediverdi. Türkiye Masası Şefi Rıza Moghadam gelip git- tikçe hükümetteki örgüte karşı kayıtsızlığı elbet- te izledi, gördü ve anladı ki; IMF istenmiyor. Eee sonra? Rüyasında görse inanmazdı, ama ger- çek. Hazine'den sorumlu Bakan Ali Babacan 2O05 ve sonrasını görüşmek üzere IMF'yi Anka- ra'ya çağırdı. Moghadam, alaylı birses tonuyla, "Bizisteme- dik, hükümet davet etti" dedi ve geldi. Şimdi ekonorni kulislerinde hükümetin onca kabadayılıktan sonra IMF'yi alelacele davet et- mesindeki neden tartışılıyor. • • • Kimi yazara göre IMF ile yeni bir anlaşma bek- lentisiyle "piyasa heyecanlandı"'. Kimisi, IMF'nin devre dışı bırakılacağına ilişkin haberlerin piya- sada olumsuz karşılandığını yazıyor. Ne ki, ortada bir gerçek var. Babacan ne den- li yalanlarsa yalanlasın, ekonomi kulislerini özen- le izleyenleryorumlannda piyasalarda IMF ile ye- ni bir anlaşma beklentisinin " olumlu karşılandığı- nı yazıyor. IMF önde gidenlerinin sürekli görüştükleri ku- rumlararasında ilk sıralarda görünen TOBB Baş- kanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "IMFdestekli bir eko- nomikprogram yapılacağınr tahmin ettiğini" söy- ledikten sonra, anlaşmanın stand-by mı olacağı konusundaki esrar perdesini aralıyor: "thtiyari stand-by olabilir, stand-by olabilir" di- yor. Hükümet içindeki dışarıya sızmayan gizli ka- paklı görüşmelerde; demek ki, IMF ile yeni bir an- laşmaya karar verildi; ama, ihtiyari mi olsun yok- sa doğrudan stand-by mı bilmecesine çözüm aranıyor. Kasımpaşalılığa da bu yakışır: -50 yıl dinci si- yaset yaptıktan sonra tornistan etmek gibi- tep- kileri, etkileri görünce bir süre sonra daha önce söylediklerinin arkasında durmamak! *••• Prof. Güngör Uras ekonominin aslında tıkırın- da yürümediğini örneklerle, rakamlarfa açıkla- yan, anlatan birkaç yazardar biri. Son yazısında hükümetin IMF karşısındaki ikir- cikli durumunu anlatıyor: "Hükümetin gelecek 3 yılı şekillendirmek için... 3 yıllık bir program hazırlandığı söyieniyor. An- cak, (1) Programı kimlerin yaptığı belli değil. (2) Programın hedefı bilinmiyor. (3) En kötüsü, halk için hazıhanan programın ne olduğundan halkın haberi yok. (4) Ama IMF işin içinde. Bu tabloda hükümetin 3 yıllık programı ile IMF'nin 3 yıllık stand-bypolitikalan arasında çelişki olması, prog- ramın IMF direktifleri dışında bir şeyler getirmesi güç, hatta imkânsız" diyor ve noktayı koyuyor: "Gelin de çıkın işin içinden!" • • • Iktidar buysa, muhalefet nasıl? Atatürk'ün partisinde de artık dini siyasette kullanmak geçerli duruma giriyor. İlk örnek Kemal Derviş'ti. Ikinci örnek: Dinci Vakit gazetesine "kamusal aJanı, (başörtüsü na- mı altında) türban sorununu, imam hatip tartışma- lannı yapay gören, bu liselerin başbakan olan bir Türk evladını yetiştiren bir eğitim kurumunu çağ- nştırdığını, her konuşmasında 30 defa Allah de- diği için eleştirildiğini ve bundan sonra 100 defa diyeceğini... vs. vs'yi" beyan buyuran, belediye- den çok kendine hizmet eden, CHP Genel Baş- kanlığı'na aday Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sartgül! Bir, Türkiye'nin ve partinin Atatürkçü kimliğini korumaya çalışan CHP'ye bakın, bir de Derviş'le- re, Sarıgül'lere... Partide dinci siyaseti kullananlar gemi azıya alırsa; korkanz, CİHP ve gerçek CHP'liler eleşti- rilecek yanlanna karşın Deniz Baykal'ı arayaca- ğa benzer. DİSK'liler İzmir'tte buluştu • İZMtR (AA) - DlSK'in TBMM'de yeni ya- sama yılında ele alınması beklenen çalışma ha- yatına ilişkin dûzenlemeler karşısında takınaca- ğı tavn belirlemek amacıyla gerçekleştirdiği Bölge Temsilciler Kurulu Toplantısı'nın dördün- cüsü tzmir'de yapıldı. De\TÜnci Işçi Sendikalan Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süley- man Çelebi, 12 Eylül döneminde uygulamaya konulan ve bugün hâlâ aynı dönemin anlayışını taşıyan Sendikalar Yasası'run değişmesi için ey- lül ayında mücadele başlatacaklarını bildirdi. RTÜK'ten yeni cezalar • ANKARA (AA) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'ndan (RTÜK) yapılan yazılı açıklama- da, Üst Kurul'un 28 Temmuz tarihinde yaptığı toplantıda aldığı kararlara yer verildi. Toplantıda Show TV'ye iki ayn program durdurma cezası verilirken atv, TGRT, Star IV, NTX Kanal D, Star TV ve CNN Türk başta olmak üzere 21 ya- yın kuruluşunun da uyanlmasını kararlaştırdı. TBMM, uzman yapdımcısı alacak • ANKARA (AA) - TBMM, yasama hizmet- lerinde çahştınlmak üzere 50 uzman yardımcı- sı alacak. 9 Ekim tarihinde Ankara'da ÖSYM taranndan yapılacak yanşma ve yeterlik sınavı- na tabi olacak adaylardan başanh olanlar sözlü sınava tabi tutulacaklar. Uzman yardımcılığı kadrosunun yansına hukuk fakültesi mezunu, yansına da iktisat, işletme, siyaset bilimi, ka- mu yönetimi, maliye, uluslararası ilişkiler, ça- lışma ekonomisi ve endüstriyel ilişkiler, istatis- tik dalında yükseköğretim veren fakülte ve yüksekokul mezunu olanlar alınacak. > Gok guruttulü Laiklik dersiCumhurbaşkanı Sezer, 22 maddesini Meclis'e iade ettiği KamuYönetimiYasası'nın kamusal alanda 'türban serbestisüıi' hedeflediğine ve parti yandaşlığının yolunu açtığına dikkat çekti • Baştarafı 1. Sayfada sayfayı bulan tarihi belge niteliğin- deki veto gerekçesinde AKP hükü- metine, "laiklik dersi" verdi. Se- zer'in veto gerekçeleri özetle şöyle: Yetkl devrl: Yasa ile, merkezi yönetim, görev ve yeıkileri sınırlan- dınlıp özel görevli durumuna düşü- rülürken yerel yönetimler genel gö- revli kılınmakta, merkezi yönerimin taşra örgütlerinın kimıleri kaldınlır- ken kimileri yerel yönetimlere dev- redilmekte, böylece merkezi yöne- tim örgütsel ve işlevsel yönden za- yıflatılmaktadır. Yetki genişliğine dayanan güçlü merkezi yönetim ye- rine, görev aynlığına dayalı güçlü yerel yönetim yapılanmasınm yolu açılmaktadır. Kamu özellestlrlllyor: Ya- pılan dûzenlemeler, anayasada ön- görülen tekil devlet yapısına, "ida- renin bütünluğü", yetki genişliği ve idari vesayet ilkelerine ve kamu yaranna uygun düşmemektedir. Bu dûzenlemeler, amaçlanmasa da ana- yasada öngörülmeyen bir yönetim modeline geçilmesine neden olabi- lecek niteliktedir. Amac türban serbestlsl: Yasanın "Kamu yöneriminin ku- ruluş ve işleyişinin tenıel ilkeleri" başlıklı 5. maddesinin (d) bendinde, "Kamu hizmetlerinin yerine geti- rilmesinde ve bu hizmetlerden ya- rarlandırmada aynmcılık; bu hiz- metlerie ilgili olarak insan hak ve özgiirlüklerini kısıtlayıcı düzenle- me ve uygulama yapılamaz" dü- zenlemesine yer verilmiştir. Genel olarak, temel hak ve özgürlükJerin önündeki engelleri kaldırmaya yö- nelik olumlu bir düzenleme gibi gö- rünmekle birlikte uygulamada bu kuralın başka bir amaçla kullanıl- ması olanaklıdır. Gerçekten de "Ka- mu hizmetlerinin yerine getirilme- sinde" anlatımıyla, kamu görevlile- ri ve kamuda çalışanlann; "Bu hiz- metlerden yarariandırma" anlatı- mıyla da özellikle öğrencilerin, he- def kitle olarak belirlendiği görül- mektedir. Yine aynı kuralda, "Aynmcılık ve insan bak ve özgüriüklerini kısıt- layıcı düzenleme ve uygulama ya- pılamaz" anlatımıyla hem düzen- leme yapıhrken hem de uygulama- da hedef kitledekiler için türban ya- sağının kaldınlmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Cündemden çıkti: önceiıkie belirtmek gerekir ki, ulusal ve ulu- salüstü yüksek mahkeme kararlann- da açıklanan içerikleriyle gerek ana- yasa gerek Avrupa tnsan Haklan Sözleşmesi kurallan, Türkiye Cum- huriyeti'nde türban konusunu, geri- ye dönülemeyecek biçimde gün- demden çıkarmıştır. Demokrasi, şeriatın kar- Şftldir: Demokratik düzen, dinsel gerekleri egemen kılmayı amaçla- yan şeriat düzeninin karşıtıdır. Din- sel gereklere dayanan düzenleme Sezer: Denetim özele devredilemez "Yasada Sayıştay'a "inceleme ve denetleme" görev ve yetkisinin yasalarla verilebileceği öngörülmüşse de buradaki "denetim" sözcüğü de mali denetimi kapsamaktadır. Sayıştay'm hükme bağlama yetkisinin mali denetimle ilgili olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Bu nedenle, incelenen yasayla Sayıştay'a verilen hukuka uygunluk ve performans denetim yetki ve görevınin anayasanın 160. maddesine uygun düşmediği sonucuna vanlmaktadır. Yasada Sayıştay'm dış denetim yetkisini devretmesine olanak sağlanmıştır. Anayasaya göre, Sayıştay'm genel yönetim ilkelerine göre yürütülen asli ve sürekli görev olduğunda kuşku bulunmayan denetim görevini kamu görevlileri eliyle yerine getirmesi zorunludur." demokratik olamaz. Özgürlük, ana- yasal ilkelerle smırlıdır. Laiklik il- kesine ters düşen düzenlemelerin demokratik hak içerdiğinin ileri sü- rülmesi anayasal düzenle bağdaş- maz. tnsan haklan ve adaletin ya- nında kamu düzenini, hukuk gü- venliğüıi ve toplumsal banşı sağla- mak hukuk devletinin varlık nede- nidir. Bunlan bozucu davranış ve uygulamalar hukuk devleti ilkesiy- le bağdaşmaz. Türban aynmcılık yara- tir: Kamu kurumlannda başörtü- Atatürk ilkelerine aykırı "Anayasa Mahkemesi, karaıiannda, anayasanın ve de\rim yasalannm, yükseköğretim kurumlannda dinsel nitelikli giysiler giyilmesine olur vermediğini belirterek başörtüsü konusundaki görüşünü ısrarlı biçimde sürdürmüşrür. Anayasa Mahkemesi'ne göre, laiklik, ulusal birliği sağlamış ve ümmetten ulusa geçmenin itici gücü olmuşrur. Toplumsal birliği sağlayan din ve mezhep bağının yerini Türk ulusu bağı almıştır. Başörtüsü serbestisi, dinin, bireyin manevi yaşamını aşarak toplumsal yaşamı etkileyen eylem ve davranışa dönüşmesi anlamına gelmekte, temelini Atatürk ilke ve devrimlerindc bulan kamu hukuku istemlerine göre düzenlenmesi gereken giyim konusu dinsel kurala bağlanmış olmaktadır." süne izin verihnesi, bir kesime ay- ncahk tanınması anlamına gelir ki, bu da eşitlik ilkesine ters düşer. Di- ni inancı nedeniyle başını örtmek isteyenler ile farklı düşüncede olup bir zorlama karşısında bulundukla- nna inananlann aynı anayasal koru- madan eşit olarak yararlanmalan gerekir. Kamusal kuruluşlarda ve öğretim kurumlannda başörtüsü bir ayncalıktan öte ayınm aracı niteli- ğindedir. Yurtdışı teçkllatlari: Yasa, diğer bakanhkJann yurtdışı hizmet- lerinin Dışişleri Bakanlığı elemanla- nnca yürütülmesini engellemekte- dir. Bu yönüyle düzenleme, yurtdı- şında hizmet yapması uygun görü- len kamu kurum ve kuruluşlan per- sonelinin herhangi bir nedenJe gö- revde bulunmaması durumunda devlet görevinin aksamasına neden olacak niteliktedir. Bu da, devletin dış politikasına zarar verecek, say- gınlığınm zedelenmesi sonucunu do&urabilecektir. f eftls kurullarına tasflye: Yasanın 38. maddesinde denetimin tanımı yapılmış, 39. maddesinde de- netimin kapsamı ve türleri belirlen- miş, 40. maddesinde de denetleme- ye yetkili kurumlar gösterilmiştir. Bu maddelerin birlikte incelenme- sinden kamu yönetiminde denetim sisteminin tümüyle değiştirildiği gö- rülmektedir. Parti yandaslığının yolu açiliyor: Birmüsteşann, başkanın ya da genel müdürün görevinin, hiç- bir haklı neden olmadan, salt hükü- metin değişmiş olmasuıa dayanıla- rak kendiliğinden sona erdirilmesi, kamu yöneriminin sürekJiliği ilkesi- ne aykındır, kamu hizmetinin gerek- leri ve hukuk devleti ilkesiyle bağ- daşmamaktadır. Getirilen düzenle- me ile üst düzey kimi görevlerde bu- lunan kamu görevlilerinin "devlet memonı" kimliği yok edilmekte, parti yandaşlığı yanşının önü açıl- maktadır. Anayasal ilke gözetfImell: Sonuç olarak belirtmek gerekir ki, kamu yönetiminde yeniden yapılan- dırma gereksinimi olduğu yadsma- maz bir gerçektir. Ancak, yapılacak düzenlemelerin ülke ve ulus birliği- ni, tekil devlet yapısını, merkezi yö- netim-yerel yönetim dengesini ze- delememesine, anayasal ilkelere, kamu yaranna ve kamu hizmetinin gereklerine uygun olmasına özen gösterilmesi yaşamsal önem taşı- maktadu-. Edremit Özel Özcan Lisesi'nin arsa tahsisinden imar izinlerine dek 'kollandığı' ileri sürüldü Peşkeşe 6 hayır' kıbfiHAKAN DİRİK ÎZ\ftR - "FethuUahçı" çevrele- re yakm olarak bilinen ve bu yılki "Özel Okullar Sınavı"nda Türkiye birincisi çıkaran Edremit Özel Öz- can Lisesi 'nin arsa tahsisinden imar izinlerine dek "kollandığı" belirtili- yor. Edremit Merve ve ılme Hizmet Vakfi'nın Zeytinli Belediyesi'nden ANAP'h Başkan MehmetTüre'nin başkanlığı döneminde "50 bin lira" karşılığı sembolik bedelle "faldröğ- renciler için yurt yapmak" ama- cıyla aldığı arsaya yapılan özel okul, ticari faaliyetlerini sürdürürken, olayla ilgili açılan davalann, eşi Bü- lent Ecevit'le birlikte aktif siyaseti bırakan Rahşan Ecevit'in getirdiği afla düştüğü bildirildi. Özel Özcan Lisesi'nin arsasını ne- redeyse "bedelsiz" alan ve Mehmet Kadir Kınağ tarafindan kurulan Ed- remit Merve ve tlme Hizmet Vak- fi'nın vakıf senedinde, kimlere eği- tim bursu verileceği, "Bursların tahsisi sırasında, imkân nispetinde imam hatip liseleri ve Kuran kur- su ile ilgili öğretim yapanlar tercih edilir" cümlesiyle açıklanıyor. Se- nedin "tesis yardımı" bölümünde de "ödeneklerle imam hatip lisesi, öğrenci yurdu. Kuran kursu, cami, mescit" kurulacağı belirtiliyor. 50 bln llraya arsa Türe'nin "amca" diye hitap ettiği Kınağ'm tahsis için Zeytinli Beledi- yesi'ne yaptığı 8.2.1988 tarihJi baş- % r uruda "Edremit Merve ve tlme HizmetVakfı tarafindan bir öğren- ci yurdu ve bir cami yaptırmak is- tiyoruz. Belediyenize ait arsalar- dan münasip görülecek birinin ya- pılacak işin tamamen hayır işi ol- ması ve hiçbir ticari amaç bulun- maması nazara abnarak, münasip görülecek sembolik bir bedel ile vakfımıza satışının yapılmasını di- lerim" deniyor. Ancak belediyeden, 50 bin liraya alınan arsaya daha son- ra büyük ticari kazanç sağlayan Özel Özcan Lisesi yapılıyor. Zeytinli Be- lediyesi'nde CHP'lı Şadan Aytaç'ın göreve gelmesinin ardmdan beledi- yenin avukatlığını üstlenen Mehmet Selim Okçay tarafindan hazırlanan dosyalarlaTüre aleyhine dava açıldı. Türe'nin 6.4.2000 tarihli duruşmada- ki ifadesinde yer aldığı gibi, arsa ve inşaat daha sonra Edremit Hayır Iş- leri Hizmet Vakfı'na devredildi. 2.3.1992 yılında kapanan vakfin pa- ralan da yeni vakfin Vakıflar Banka- sı Edremit Şubesi'nin 40-40013-7 No'luhesabınaaktanldı. Vakıf Baş- kanı Ali Şengür, yurt olarak tahsisi alınan binanın özel okula dönüştü- rülme sürecini ve daha sonra kiralan- masını, 10.4.2000 tarihli ifadesinde, "Projesij yurt olarak yapılmıştı. 1995'te Ozel Özcan Lisesi olarak hizmete açtık. Daha sonra bir kat daha yaptık. 3 yıl sonra Ertuna Özel Eğitim Şirketi'ne kiralanmış- tır" diye anlatıyor. Dava afla düstü Özel Özcan Lisesi ve Türe'yle il- gili açılan dava, 29.3.2001 'de düştü. Türe'nin başkanlığı döneminde Zey- tinli Belediyesi ile vakıflar arasında- ki ilişkiyi inceleyen Avukat Mehmet Selim Okçay, davayı, laikliğe aykı- n girişimlere, Türkiye'yi tarikatlar- la çıkmaza sürükleme çabalanna ör- nek olarak gösterdi. Zeytinli Beledi- ye Başkanı Aytaç da, belediyelerin hukuka duyarlı olmalan ve laikliğe aykın girişimlere ödün verilmemesi gerektiğini söyledi. 86 yasındaydı Dönmezer kansere yenüdi • Baştarafı 1. Sayfada 1918 yılında tstanbuPda doğdu. 1938 yılında IÜ Hu- kuk Fakültesi'nibitirdi. 1942 yılında doktorasını ve do- çentlik sınavını vererek IÜ Ceza Hukuku Doçentliği'ne atandı. 1946-1948 yıllannda Amerika Illınois Üniversite- si'nde araştıncı ve ziyaretçi öğretim üyesi olarak çalışan Dönmezer, 1949 yılında pro- fesör oldu. 1953 yılında tÜ Hukuk Fakültesi Dekanlı- ğı'na seçilen Dönmezer, 1957 yılında ordinaryüs pro- fesörlüğe terfi etti. Hukuk fakülteslnde 47 yıl görev yaptı IÜ Hukuk Fakültesi'nde 47 yıl görev yaptıktan sonra 1985 yılında yaş haddinden emekJi olan Dönmezer, daha sonra da 1995 yılına kadar IÜ Hukuk Fakültesi'nde Krimi- noloji, Siyasal Bilgiler Fakül- tesi'nde foplumbilim ve Tür- kiye'nin Sosyal Bünyesi derslerini verdi. 1975-1980 yıllan arasında Avrupa Kon- seyi Kriminolojik Bilimler Konseyi üyeliğine seçildi. 1988-1994 yıllan arasında Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu üyeliği de yapan Dönmezer, 1988 yılında Ata- türk Dil ve Kültür Merke- zi'ne bağh Atatürk Araştırma Merkezi üyeliğinde bulundu. Ord. Prof. Dr. Dönmezer, 1950-2001 yıllan arasında Başbakanhk, Adalet, Içişleri ve Dışişleri bakanlıklan tara- findan istenen çok sayıda hiz- meti de yerine getirdi. Dön- mezer'e, Aydınlar Ocağı ta- rafindan da Istanbul Üniver- sitesi'nde düzenlenen tören- le "Şeyhül Müderrisin" (Hocalann Hocası) unvanı verildi. Sayısız eser verdi Dönmezer'in Ceza Huku- ku, Kriminoloji, Toplumbi- lim ve Operasyonel Krimi- noloji alanlannda çok sayıda eseri, makalesi ve araştırma- sı bulunuyordu. Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Merih Dönmezer ile evli ve 2 çocuk babasıydı. Mimar SelçukBatur toprağa verildi tstanbul Haber Servisi - Gırtlak kanseri sonucu yaşa- mını yitiren mimar Selçuk Batur (65), Ümraniye'de toprağa verildi. Selçuk Bahır için dün Yıl- dız Sarayı'ndaki Mimarlar Odası 'nda yapılan törene, eşi eski Mimarlar Odası Istan- bul Şubesi Başkanı Prof. Dr. Afîfe Barur, Mimarlar Oda- sı Istanbul Şube Başkanı Eyüp Mubçu iJe dostlan ka- tıldı. Törende konuşan Afıfe Batur, her zaman kendisine güven veren yoldaşnıı kay- bettiğini söyledi. Muhçu da "Batur, meslek onuruna sahip çıkması. çağdaş, de- mokrat, özgürlükçü dünya görüşü ve yaşanıda taşıdı- ğı değerierle bize örnek ol- maya devam edecek" dedi. Batur, Hamidiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ar- dından Ümraniye Yeni Ma- halle Mezarlığı'nda toprağa verildi. Istanbul Teknik Üniversi- tesi'nden(lTÜ) 1962'deme- zun olan Selçuk Batur, uzun yıllar mimarlık ve matbaacı- İık yaptı. Tercümanlık da ya- pan Batur'un, katıldığı yanş- malardan aldığı çok sayıda ödülü bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle