Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
«AYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMBl
S HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
lîstanbul PB 29 Sinop» Y 28 Adana PB 33
Edirne PB 31
Kocaelı Y 28
Çanakkale PB 31
Izmir B 33
N/lanısa B 35
Aydın B 36
Denizli B 34
Zlonguldak Y 27 Antalya
Sams un
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
B
PB
27
26
26
29
28
31
27
B 34 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
B
B
B
B
PB
PB
32
38
39
34
34
30
26
Y 22
Yurdun kuzey ve ıç
kesımlen parçalı, yer
yer çok bulutlu, Marma-
ra nın kuzeydoğusu,
Karadenız ıle Doğu
Anadolu'nun kuzeyı sa-
ğanak ve gok gurultulu
sağanak yağışlı, dığer
yerler az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sjcaklığı
yurdun kuzeydoğu ke-
amlennde btraz azala-
cak, dığer yeriercte ar-
tacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brükse!
Pans
Bonn
Y
B
Y
Y
PB
Y
Y
Y
21
23
24
24
27
25
26
28
Münih PB 25 Zürih
Berl/n
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
Y
PB
PB
PB
Y
B
26
27
31
27
27
27
28
33
Y 24 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
y
A
Y
A
PB
PB
Y
A
24
43
20
34
26
32
23
34
B 34
i Parçalı bulutlu Sısiı L Çok bulutlu ı Yagmurlu
* •
C r U N C E L CÜ1VEYT ARCAYÜREK
H Baştarafı 1. Sayfada
sına, Allah korusun dediler Kendı başımıza plan
yaparız, uygularız, IMF de dışarıdan izler, dediler.
Piyasalarda hafiften başlayan mınltı giderek
güçlenince; ekonomi yazarlarını bile şaşırtan
-alelacele tezgâhlanan- bir gelişme yaşandı.
Yüzünü görmek istemediği IMF'yi bu hükümet,
2O05'te ve sonraki yıllar uygulanacak planı mü-
zakere etmek için ülkemize davet ediverdi.
Türkiye Masası Şefi Rıza Moghadam gelip git-
tikçe hükümetteki örgüte karşı kayıtsızlığı elbet-
te izledi, gördü ve anladı ki; IMF istenmiyor. Eee
sonra? Rüyasında görse inanmazdı, ama ger-
çek. Hazine'den sorumlu Bakan Ali Babacan
2O05 ve sonrasını görüşmek üzere IMF'yi Anka-
ra'ya çağırdı.
Moghadam, alaylı birses tonuyla, "Bizisteme-
dik, hükümet davet etti" dedi ve geldi.
Şimdi ekonorni kulislerinde hükümetin onca
kabadayılıktan sonra IMF'yi alelacele davet et-
mesindeki neden tartışılıyor.
• • •
Kimi yazara göre IMF ile yeni bir anlaşma bek-
lentisiyle "piyasa heyecanlandı"'. Kimisi, IMF'nin
devre dışı bırakılacağına ilişkin haberlerin piya-
sada olumsuz karşılandığını yazıyor.
Ne ki, ortada bir gerçek var. Babacan ne den-
li yalanlarsa yalanlasın, ekonomi kulislerini özen-
le izleyenleryorumlannda piyasalarda IMF ile ye-
ni bir anlaşma beklentisinin " olumlu karşılandığı-
nı yazıyor.
IMF önde gidenlerinin sürekli görüştükleri ku-
rumlararasında ilk sıralarda görünen TOBB Baş-
kanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "IMFdestekli bir eko-
nomikprogram yapılacağınr tahmin ettiğini" söy-
ledikten sonra, anlaşmanın stand-by mı olacağı
konusundaki esrar perdesini aralıyor:
"thtiyari stand-by olabilir, stand-by olabilir" di-
yor.
Hükümet içindeki dışarıya sızmayan gizli ka-
paklı görüşmelerde; demek ki, IMF ile yeni bir an-
laşmaya karar verildi; ama, ihtiyari mi olsun yok-
sa doğrudan stand-by mı bilmecesine çözüm
aranıyor.
Kasımpaşalılığa da bu yakışır: -50 yıl dinci si-
yaset yaptıktan sonra tornistan etmek gibi- tep-
kileri, etkileri görünce bir süre sonra daha önce
söylediklerinin arkasında durmamak!
*•••
Prof. Güngör Uras ekonominin aslında tıkırın-
da yürümediğini örneklerle, rakamlarfa açıkla-
yan, anlatan birkaç yazardar biri.
Son yazısında hükümetin IMF karşısındaki ikir-
cikli durumunu anlatıyor:
"Hükümetin gelecek 3 yılı şekillendirmek için...
3 yıllık bir program hazırlandığı söyieniyor. An-
cak, (1) Programı kimlerin yaptığı belli değil. (2)
Programın hedefı bilinmiyor. (3) En kötüsü, halk
için hazıhanan programın ne olduğundan halkın
haberi yok. (4) Ama IMF işin içinde. Bu tabloda
hükümetin 3 yıllık programı ile IMF'nin 3 yıllık
stand-bypolitikalan arasında çelişki olması, prog-
ramın IMF direktifleri dışında bir şeyler getirmesi
güç, hatta imkânsız" diyor ve noktayı koyuyor:
"Gelin de çıkın işin içinden!"
• • •
Iktidar buysa, muhalefet nasıl?
Atatürk'ün partisinde de artık dini siyasette
kullanmak geçerli duruma giriyor.
İlk örnek Kemal Derviş'ti. Ikinci örnek: Dinci
Vakit gazetesine "kamusal aJanı, (başörtüsü na-
mı altında) türban sorununu, imam hatip tartışma-
lannı yapay gören, bu liselerin başbakan olan bir
Türk evladını yetiştiren bir eğitim kurumunu çağ-
nştırdığını, her konuşmasında 30 defa Allah de-
diği için eleştirildiğini ve bundan sonra 100 defa
diyeceğini... vs. vs'yi" beyan buyuran, belediye-
den çok kendine hizmet eden, CHP Genel Baş-
kanlığı'na aday Şişli Belediye Başkanı Mustafa
Sartgül!
Bir, Türkiye'nin ve partinin Atatürkçü kimliğini
korumaya çalışan CHP'ye bakın, bir de Derviş'le-
re, Sarıgül'lere...
Partide dinci siyaseti kullananlar gemi azıya
alırsa; korkanz, CİHP ve gerçek CHP'liler eleşti-
rilecek yanlanna karşın Deniz Baykal'ı arayaca-
ğa benzer.
DİSK'liler İzmir'tte buluştu
• İZMtR (AA) - DlSK'in TBMM'de yeni ya-
sama yılında ele alınması beklenen çalışma ha-
yatına ilişkin dûzenlemeler karşısında takınaca-
ğı tavn belirlemek amacıyla gerçekleştirdiği
Bölge Temsilciler Kurulu Toplantısı'nın dördün-
cüsü tzmir'de yapıldı. De\TÜnci Işçi Sendikalan
Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süley-
man Çelebi, 12 Eylül döneminde uygulamaya
konulan ve bugün hâlâ aynı dönemin anlayışını
taşıyan Sendikalar Yasası'run değişmesi için ey-
lül ayında mücadele başlatacaklarını bildirdi.
RTÜK'ten yeni cezalar
• ANKARA (AA) - Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu'ndan (RTÜK) yapılan yazılı açıklama-
da, Üst Kurul'un 28 Temmuz tarihinde yaptığı
toplantıda aldığı kararlara yer verildi. Toplantıda
Show TV'ye iki ayn program durdurma cezası
verilirken atv, TGRT, Star IV, NTX Kanal D,
Star TV ve CNN Türk başta olmak üzere 21 ya-
yın kuruluşunun da uyanlmasını kararlaştırdı.
TBMM, uzman yapdımcısı alacak
• ANKARA (AA) - TBMM, yasama hizmet-
lerinde çahştınlmak üzere 50 uzman yardımcı-
sı alacak. 9 Ekim tarihinde Ankara'da ÖSYM
taranndan yapılacak yanşma ve yeterlik sınavı-
na tabi olacak adaylardan başanh olanlar sözlü
sınava tabi tutulacaklar. Uzman yardımcılığı
kadrosunun yansına hukuk fakültesi mezunu,
yansına da iktisat, işletme, siyaset bilimi, ka-
mu yönetimi, maliye, uluslararası ilişkiler, ça-
lışma ekonomisi ve endüstriyel ilişkiler, istatis-
tik dalında yükseköğretim veren fakülte ve
yüksekokul mezunu olanlar alınacak.
> Gok guruttulü
Laiklik dersiCumhurbaşkanı Sezer, 22 maddesini Meclis'e iade ettiği KamuYönetimiYasası'nın kamusal
alanda 'türban serbestisüıi' hedeflediğine ve parti yandaşlığının yolunu açtığına dikkat çekti
• Baştarafı 1. Sayfada
sayfayı bulan tarihi belge niteliğin-
deki veto gerekçesinde AKP hükü-
metine, "laiklik dersi" verdi. Se-
zer'in veto gerekçeleri özetle şöyle:
Yetkl devrl: Yasa ile, merkezi
yönetim, görev ve yeıkileri sınırlan-
dınlıp özel görevli durumuna düşü-
rülürken yerel yönetimler genel gö-
revli kılınmakta, merkezi yönerimin
taşra örgütlerinın kimıleri kaldınlır-
ken kimileri yerel yönetimlere dev-
redilmekte, böylece merkezi yöne-
tim örgütsel ve işlevsel yönden za-
yıflatılmaktadır. Yetki genişliğine
dayanan güçlü merkezi yönetim ye-
rine, görev aynlığına dayalı güçlü
yerel yönetim yapılanmasınm yolu
açılmaktadır.
Kamu özellestlrlllyor: Ya-
pılan dûzenlemeler, anayasada ön-
görülen tekil devlet yapısına, "ida-
renin bütünluğü", yetki genişliği
ve idari vesayet ilkelerine ve kamu
yaranna uygun düşmemektedir. Bu
dûzenlemeler, amaçlanmasa da ana-
yasada öngörülmeyen bir yönetim
modeline geçilmesine neden olabi-
lecek niteliktedir.
Amac türban serbestlsl:
Yasanın "Kamu yöneriminin ku-
ruluş ve işleyişinin tenıel ilkeleri"
başlıklı 5. maddesinin (d) bendinde,
"Kamu hizmetlerinin yerine geti-
rilmesinde ve bu hizmetlerden ya-
rarlandırmada aynmcılık; bu hiz-
metlerie ilgili olarak insan hak ve
özgiirlüklerini kısıtlayıcı düzenle-
me ve uygulama yapılamaz" dü-
zenlemesine yer verilmiştir. Genel
olarak, temel hak ve özgürlükJerin
önündeki engelleri kaldırmaya yö-
nelik olumlu bir düzenleme gibi gö-
rünmekle birlikte uygulamada bu
kuralın başka bir amaçla kullanıl-
ması olanaklıdır. Gerçekten de "Ka-
mu hizmetlerinin yerine getirilme-
sinde" anlatımıyla, kamu görevlile-
ri ve kamuda çalışanlann; "Bu hiz-
metlerden yarariandırma" anlatı-
mıyla da özellikle öğrencilerin, he-
def kitle olarak belirlendiği görül-
mektedir.
Yine aynı kuralda, "Aynmcılık ve
insan bak ve özgüriüklerini kısıt-
layıcı düzenleme ve uygulama ya-
pılamaz" anlatımıyla hem düzen-
leme yapıhrken hem de uygulama-
da hedef kitledekiler için türban ya-
sağının kaldınlmasının amaçlandığı
anlaşılmaktadır.
Cündemden çıkti: önceiıkie
belirtmek gerekir ki, ulusal ve ulu-
salüstü yüksek mahkeme kararlann-
da açıklanan içerikleriyle gerek ana-
yasa gerek Avrupa tnsan Haklan
Sözleşmesi kurallan, Türkiye Cum-
huriyeti'nde türban konusunu, geri-
ye dönülemeyecek biçimde gün-
demden çıkarmıştır.
Demokrasi, şeriatın kar-
Şftldir: Demokratik düzen, dinsel
gerekleri egemen kılmayı amaçla-
yan şeriat düzeninin karşıtıdır. Din-
sel gereklere dayanan düzenleme
Sezer: Denetim özele devredilemez
"Yasada Sayıştay'a "inceleme ve denetleme" görev ve yetkisinin yasalarla verilebileceği öngörülmüşse de
buradaki "denetim" sözcüğü de mali denetimi kapsamaktadır. Sayıştay'm hükme bağlama yetkisinin mali
denetimle ilgili olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Bu nedenle, incelenen yasayla Sayıştay'a verilen
hukuka uygunluk ve performans denetim yetki ve görevınin anayasanın 160. maddesine uygun düşmediği
sonucuna vanlmaktadır. Yasada Sayıştay'm dış denetim yetkisini devretmesine olanak sağlanmıştır.
Anayasaya göre, Sayıştay'm genel yönetim ilkelerine göre yürütülen asli ve sürekli görev olduğunda kuşku
bulunmayan denetim görevini kamu görevlileri eliyle yerine getirmesi zorunludur."
demokratik olamaz. Özgürlük, ana-
yasal ilkelerle smırlıdır. Laiklik il-
kesine ters düşen düzenlemelerin
demokratik hak içerdiğinin ileri sü-
rülmesi anayasal düzenle bağdaş-
maz. tnsan haklan ve adaletin ya-
nında kamu düzenini, hukuk gü-
venliğüıi ve toplumsal banşı sağla-
mak hukuk devletinin varlık nede-
nidir. Bunlan bozucu davranış ve
uygulamalar hukuk devleti ilkesiy-
le bağdaşmaz.
Türban aynmcılık yara-
tir: Kamu kurumlannda başörtü-
Atatürk ilkelerine aykırı
"Anayasa Mahkemesi, karaıiannda, anayasanın ve de\rim yasalannm,
yükseköğretim kurumlannda dinsel nitelikli giysiler giyilmesine olur
vermediğini belirterek başörtüsü konusundaki görüşünü ısrarlı biçimde
sürdürmüşrür. Anayasa Mahkemesi'ne göre, laiklik, ulusal birliği sağlamış
ve ümmetten ulusa geçmenin itici gücü olmuşrur. Toplumsal birliği
sağlayan din ve mezhep bağının yerini Türk ulusu bağı almıştır. Başörtüsü
serbestisi, dinin, bireyin manevi yaşamını aşarak toplumsal yaşamı
etkileyen eylem ve davranışa dönüşmesi anlamına gelmekte, temelini
Atatürk ilke ve devrimlerindc bulan kamu hukuku istemlerine göre
düzenlenmesi gereken giyim konusu dinsel kurala bağlanmış olmaktadır."
süne izin verihnesi, bir kesime ay-
ncahk tanınması anlamına gelir ki,
bu da eşitlik ilkesine ters düşer. Di-
ni inancı nedeniyle başını örtmek
isteyenler ile farklı düşüncede olup
bir zorlama karşısında bulundukla-
nna inananlann aynı anayasal koru-
madan eşit olarak yararlanmalan
gerekir. Kamusal kuruluşlarda ve
öğretim kurumlannda başörtüsü bir
ayncalıktan öte ayınm aracı niteli-
ğindedir.
Yurtdışı teçkllatlari: Yasa,
diğer bakanhkJann yurtdışı hizmet-
lerinin Dışişleri Bakanlığı elemanla-
nnca yürütülmesini engellemekte-
dir. Bu yönüyle düzenleme, yurtdı-
şında hizmet yapması uygun görü-
len kamu kurum ve kuruluşlan per-
sonelinin herhangi bir nedenJe gö-
revde bulunmaması durumunda
devlet görevinin aksamasına neden
olacak niteliktedir. Bu da, devletin
dış politikasına zarar verecek, say-
gınlığınm zedelenmesi sonucunu
do&urabilecektir.
f eftls kurullarına tasflye:
Yasanın 38. maddesinde denetimin
tanımı yapılmış, 39. maddesinde de-
netimin kapsamı ve türleri belirlen-
miş, 40. maddesinde de denetleme-
ye yetkili kurumlar gösterilmiştir.
Bu maddelerin birlikte incelenme-
sinden kamu yönetiminde denetim
sisteminin tümüyle değiştirildiği gö-
rülmektedir.
Parti yandaslığının yolu
açiliyor: Birmüsteşann, başkanın
ya da genel müdürün görevinin, hiç-
bir haklı neden olmadan, salt hükü-
metin değişmiş olmasuıa dayanıla-
rak kendiliğinden sona erdirilmesi,
kamu yöneriminin sürekJiliği ilkesi-
ne aykındır, kamu hizmetinin gerek-
leri ve hukuk devleti ilkesiyle bağ-
daşmamaktadır. Getirilen düzenle-
me ile üst düzey kimi görevlerde bu-
lunan kamu görevlilerinin "devlet
memonı" kimliği yok edilmekte,
parti yandaşlığı yanşının önü açıl-
maktadır.
Anayasal ilke gözetfImell:
Sonuç olarak belirtmek gerekir ki,
kamu yönetiminde yeniden yapılan-
dırma gereksinimi olduğu yadsma-
maz bir gerçektir. Ancak, yapılacak
düzenlemelerin ülke ve ulus birliği-
ni, tekil devlet yapısını, merkezi yö-
netim-yerel yönetim dengesini ze-
delememesine, anayasal ilkelere,
kamu yaranna ve kamu hizmetinin
gereklerine uygun olmasına özen
gösterilmesi yaşamsal önem taşı-
maktadu-.
Edremit Özel Özcan Lisesi'nin arsa tahsisinden imar izinlerine dek 'kollandığı' ileri sürüldü
Peşkeşe 6
hayır' kıbfiHAKAN DİRİK
ÎZ\ftR - "FethuUahçı" çevrele-
re yakm olarak bilinen ve bu yılki
"Özel Okullar Sınavı"nda Türkiye
birincisi çıkaran Edremit Özel Öz-
can Lisesi 'nin arsa tahsisinden imar
izinlerine dek "kollandığı" belirtili-
yor. Edremit Merve ve ılme Hizmet
Vakfi'nın Zeytinli Belediyesi'nden
ANAP'h Başkan MehmetTüre'nin
başkanlığı döneminde "50 bin lira"
karşılığı sembolik bedelle "faldröğ-
renciler için yurt yapmak" ama-
cıyla aldığı arsaya yapılan özel okul,
ticari faaliyetlerini sürdürürken,
olayla ilgili açılan davalann, eşi Bü-
lent Ecevit'le birlikte aktif siyaseti
bırakan Rahşan Ecevit'in getirdiği
afla düştüğü bildirildi.
Özel Özcan Lisesi'nin arsasını ne-
redeyse "bedelsiz" alan ve Mehmet
Kadir Kınağ tarafindan kurulan Ed-
remit Merve ve tlme Hizmet Vak-
fi'nın vakıf senedinde, kimlere eği-
tim bursu verileceği, "Bursların
tahsisi sırasında, imkân nispetinde
imam hatip liseleri ve Kuran kur-
su ile ilgili öğretim yapanlar tercih
edilir" cümlesiyle açıklanıyor. Se-
nedin "tesis yardımı" bölümünde
de "ödeneklerle imam hatip lisesi,
öğrenci yurdu. Kuran kursu, cami,
mescit" kurulacağı belirtiliyor.
50 bln llraya arsa
Türe'nin "amca" diye hitap ettiği
Kınağ'm tahsis için Zeytinli Beledi-
yesi'ne yaptığı 8.2.1988 tarihJi baş-
%
r
uruda "Edremit Merve ve tlme
HizmetVakfı tarafindan bir öğren-
ci yurdu ve bir cami yaptırmak is-
tiyoruz. Belediyenize ait arsalar-
dan münasip görülecek birinin ya-
pılacak işin tamamen hayır işi ol-
ması ve hiçbir ticari amaç bulun-
maması nazara abnarak, münasip
görülecek sembolik bir bedel ile
vakfımıza satışının yapılmasını di-
lerim" deniyor. Ancak belediyeden,
50 bin liraya alınan arsaya daha son-
ra büyük ticari kazanç sağlayan Özel
Özcan Lisesi yapılıyor. Zeytinli Be-
lediyesi'nde CHP'lı Şadan Aytaç'ın
göreve gelmesinin ardmdan beledi-
yenin avukatlığını üstlenen Mehmet
Selim Okçay tarafindan hazırlanan
dosyalarlaTüre aleyhine dava açıldı.
Türe'nin 6.4.2000 tarihli duruşmada-
ki ifadesinde yer aldığı gibi, arsa ve
inşaat daha sonra Edremit Hayır Iş-
leri Hizmet Vakfı'na devredildi.
2.3.1992 yılında kapanan vakfin pa-
ralan da yeni vakfin Vakıflar Banka-
sı Edremit Şubesi'nin 40-40013-7
No'luhesabınaaktanldı. Vakıf Baş-
kanı Ali Şengür, yurt olarak tahsisi
alınan binanın özel okula dönüştü-
rülme sürecini ve daha sonra kiralan-
masını, 10.4.2000 tarihli ifadesinde,
"Projesij yurt olarak yapılmıştı.
1995'te Ozel Özcan Lisesi olarak
hizmete açtık. Daha sonra bir kat
daha yaptık. 3 yıl sonra Ertuna
Özel Eğitim Şirketi'ne kiralanmış-
tır" diye anlatıyor.
Dava afla düstü
Özel Özcan Lisesi ve Türe'yle il-
gili açılan dava, 29.3.2001 'de düştü.
Türe'nin başkanlığı döneminde Zey-
tinli Belediyesi ile vakıflar arasında-
ki ilişkiyi inceleyen Avukat Mehmet
Selim Okçay, davayı, laikliğe aykı-
n girişimlere, Türkiye'yi tarikatlar-
la çıkmaza sürükleme çabalanna ör-
nek olarak gösterdi. Zeytinli Beledi-
ye Başkanı Aytaç da, belediyelerin
hukuka duyarlı olmalan ve laikliğe
aykın girişimlere ödün verilmemesi
gerektiğini söyledi.
86 yasındaydı
Dönmezer
kansere
yenüdi
• Baştarafı 1. Sayfada
1918 yılında tstanbuPda
doğdu. 1938 yılında IÜ Hu-
kuk Fakültesi'nibitirdi. 1942
yılında doktorasını ve do-
çentlik sınavını vererek IÜ
Ceza Hukuku Doçentliği'ne
atandı. 1946-1948 yıllannda
Amerika Illınois Üniversite-
si'nde araştıncı ve ziyaretçi
öğretim üyesi olarak çalışan
Dönmezer, 1949 yılında pro-
fesör oldu. 1953 yılında tÜ
Hukuk Fakültesi Dekanlı-
ğı'na seçilen Dönmezer,
1957 yılında ordinaryüs pro-
fesörlüğe terfi etti.
Hukuk fakülteslnde
47 yıl görev yaptı
IÜ Hukuk Fakültesi'nde 47
yıl görev yaptıktan sonra
1985 yılında yaş haddinden
emekJi olan Dönmezer, daha
sonra da 1995 yılına kadar IÜ
Hukuk Fakültesi'nde Krimi-
noloji, Siyasal Bilgiler Fakül-
tesi'nde foplumbilim ve Tür-
kiye'nin Sosyal Bünyesi
derslerini verdi. 1975-1980
yıllan arasında Avrupa Kon-
seyi Kriminolojik Bilimler
Konseyi üyeliğine seçildi.
1988-1994 yıllan arasında
Radyo ve Televizyon Yüksek
Kurulu üyeliği de yapan
Dönmezer, 1988 yılında Ata-
türk Dil ve Kültür Merke-
zi'ne bağh Atatürk Araştırma
Merkezi üyeliğinde bulundu.
Ord. Prof. Dr. Dönmezer,
1950-2001 yıllan arasında
Başbakanhk, Adalet, Içişleri
ve Dışişleri bakanlıklan tara-
findan istenen çok sayıda hiz-
meti de yerine getirdi. Dön-
mezer'e, Aydınlar Ocağı ta-
rafindan da Istanbul Üniver-
sitesi'nde düzenlenen tören-
le "Şeyhül Müderrisin"
(Hocalann Hocası) unvanı
verildi.
Sayısız eser verdi
Dönmezer'in Ceza Huku-
ku, Kriminoloji, Toplumbi-
lim ve Operasyonel Krimi-
noloji alanlannda çok sayıda
eseri, makalesi ve araştırma-
sı bulunuyordu. Ord. Prof.
Dr. Sulhi Dönmezer, Merih
Dönmezer ile evli ve 2 çocuk
babasıydı.
Mimar
SelçukBatur
toprağa verildi
tstanbul Haber Servisi -
Gırtlak kanseri sonucu yaşa-
mını yitiren mimar Selçuk
Batur (65), Ümraniye'de
toprağa verildi.
Selçuk Bahır için dün Yıl-
dız Sarayı'ndaki Mimarlar
Odası 'nda yapılan törene, eşi
eski Mimarlar Odası Istan-
bul Şubesi Başkanı Prof. Dr.
Afîfe Barur, Mimarlar Oda-
sı Istanbul Şube Başkanı
Eyüp Mubçu iJe dostlan ka-
tıldı. Törende konuşan Afıfe
Batur, her zaman kendisine
güven veren yoldaşnıı kay-
bettiğini söyledi. Muhçu da
"Batur, meslek onuruna
sahip çıkması. çağdaş, de-
mokrat, özgürlükçü dünya
görüşü ve yaşanıda taşıdı-
ğı değerierle bize örnek ol-
maya devam edecek" dedi.
Batur, Hamidiye Camii'nde
kılınan cenaze namazının ar-
dından Ümraniye Yeni Ma-
halle Mezarlığı'nda toprağa
verildi.
Istanbul Teknik Üniversi-
tesi'nden(lTÜ) 1962'deme-
zun olan Selçuk Batur, uzun
yıllar mimarlık ve matbaacı-
İık yaptı. Tercümanlık da ya-
pan Batur'un, katıldığı yanş-
malardan aldığı çok sayıda
ödülü bulunuyor.