Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMBA
+
CUMHURİYET SAYFA
17
JJ Hükiimet Orman-lş'i
yok etmeyeU.
E
«0
Ormanı yok eden
bunu da yapar!
Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212312 44 97
- Başbakan aynı anda
139 temel atmış...
"Erbakan bile bu kadar
atamamıstı!"
3ŞI!
Mustâra Ac
"Hızlandınlmış tren
katiiamında, özel
şirkete kiralanan yemek
vagonunda çalışanlann
adı kamuoyuna
açıklanmadı, 'beş işçi'
dendi. Işçilerin adlan
neden açıklanmadı;
sigortasız mıydılar;
başka bir işverenden
'emanet' mi
alınmışlardı; yoksa
taşeronlaştırma ve
özelleştirmenin geldiği
noktada artık işçinin adı
da yok muydu?"
T
ürk Telekom'un sabit telefon ücretlerinde
abonelere birkaç tarife seçeneği sunarak
yüzde 80'e varan indirim yaptığını açıkla-
ması hızlandınlmış hükümetin tarihe geçe-
cek en büyük başarılarından biri olmalı! Belli ki bu işe
büyük emek verilmiş, epey fazla mesai yapılmış ve
milletin gözünün içine bakarak halkı enayi yerine ko-
yacak müthiş bir kılıf bulunmuş...
Fakat evdeki hesabın çarşıya uymadığı kesin!
Vatandaş da kendi hesabını yapmış.
Vatandaş, bir cep telefonu şirketinin reklamından
öğrendiğine göre Türkiye'de yaklaşık 24 milyon sa-
bit telefon hattı bulunduğunu söylüyor.
En iyi tahminle 24 milyon aboneden 10 milyon abo-
nenin herhangi bir tarifeyi seçeceğini, kalan 14 mil-
yon abonenin de "sabit haf'ta kalacagını öngörüyor.
Türk Telekom'un konuşsun konuşmasın her abo-
neden aldığı aylık sabit ücret 7 milyon 200 bin lira iken
"standart hat" seçeneği ile aylık sabit ücret 11 mil-
Takıyyenin Allah'ı
yon 500 bin liraya yükseltiliyor.
Vatandaş hesabını yapıyor.
Yeni sabit ücret 11 milyon 500 bin liradan eski sa-
bit ücret 7 milyon 200 bin lirayı çıkannca 4 milyon 300
bin lira fark oluyor. Bu da yaklaşık 3 dolar yapıyor. 14
milyon aboneden fazladan alınacak 3 dolar ayda top-
lam 42 milyon dolar yapıyor.
Ayda 42 milyon dolar; yılda 504 milyon dolar!
Yüzde 80'e varan indirim yapıyoruz diyenlerin sa-
dece bir "tarife oyunu" ile vatandaşın cebinden çe-
kip aldığı para yanm milyar dolan buluyor!
Bu kadaria da kalmıyor...
Yeni tarifede eskiden olduğu gibii 00 kontür konuş-
ma hakkı verilmiyor. Vatandaş yeni bir hesap yapı-
yor
EncamKamil Koşaner
"80 yılhk pisliği
temizleyeceklerini
söyleyen AKP Isparta
Milletvekili Recep Özel'e
'kanlı mı olacak kansız
mı olacak' diyenlerin
encamına bakmasını
öneririm."
Uyum
Anıl Öcal: "Emine
Hanım kamusal alana
uymuyordu, şimdi
uydu. Ama İran'da!"
İmaj
Akif Kökçe: "İmaj matah
bir şey olsaydı
bozdurulduğunda
para ederdi!" f
SESSİZ SEDASIZ (!)
100 kontürün karşılığı 7 milyon 200 bin lira, yakla-
şık 5 dolar ediyor. 14 milyon abone ile 5 dolan çar-
pınca ayda 70 milyon dolar ediyor. Yılda 840 milyon
dolar.
Bir de sabit ücret farkından gelen 504 milyon do-
lar vardı; etti mi size 1 milyar 344 milyon dolar!
Işte yüzde 80'e varan indirim propagandasının sa-
dece bir ucundan tutunca ortaya 1.3 milyar dolariık
bindirim çıkıyor! öteki tarifelerdeki "oyun"lar da ek-
leninceTürkTelekom'dan 3-5 milyar dolariık birzam
furyası estiriliyor...
Ama bu zamma milletin gözünün içine bakarak
resmen "indirim" diyoriar!
Bunun adı takıyyeden başka bir şey değildir.
Yaptıklan takiyyenin Allah'ıdır!
Hızlandınlmış hükümetin siyasetten ekonomiye,
temel atmatöreninden düğün yapmaya, kadrolaşma-
dan vücut diline kadar her alanda en başarılı olduğu
konu işte buduri Takıyyenin Allah'ı.
Burhaniye Ören eyaletinde trafik polisi
Edirne'den ailesiyle birlikte yola çı-
kıp Balıkesir'in Burhaniye ilçesine
doğru gidiyor Ismail Okumuş;
ören'de tatil yapacaklar... 24 Temmuz
Cumartesi günü yol boyunca trafik ku-
rallarına uyuyor ve hatta iki radar kont-
rolünden hız sınırı altında geçiyor. Saat
18.30 sularında ören yoluna sapıyor:
"Bu yol bölünmüş ve ören'e yaklaşık
iki-üç kilometre kalmışken trafik polisle-
ri tarafından durdurulduk. Ne oldu diye
sorunca 'Meskun mahalde 74 kilometre
hızla radara yakalandınız' dediler. Bizim
gibi on kadar otomobil daha durdurul-
muştu ve çoğu da Istanbul plakalıydı.
Merak bu ya, Balıkesir plakalılara ce-
za kesiliyor mu diye araştırmak istedim;
fakat polisin aşın tepkisiyle karşılaştım.
Çok sert bir şekilde ehliyetim alındı ve 83
milyon 100 bin liraceza kesildi.
llginçtir ki durdurulan on kadar oto-
mobilden de yalnızca üç tanesine ceza
kesildi ve biri de bendim. Radar kont-
rolü ise benimle birlikte son buldu.
Daha sonra yanımızdan vızır vızır
otomobillergeçti. Kaldı ki bölünmüş yol-
da hiçbir radar uyarı levhası yoktu. Böy-
lece bir haftalık tatili, trafik polisi sayesin-
de bir güne indirip ören'den hızla(!) ay-
nldık. Ama bu arada trafik polislerine olan
güvenim(!) ve saygım)!) inanılmaz dere-
cede arttı!"
Türkiye'nin trafik gerçeği işte bu. Yol-
lar kan gölüne dönerken her il ve ilçede
trafik polisi özel bir düzen kuruyor. Böl-
genın yerlisi bu düzeni biliyor; "eyalef'ten
gelip geçen "yabancılar" da avlanıyor...
Yüksek Yerilim Hattı
ABD, döktüğü kanlann kirini
Kerry ile bile temizleyemez!
erdincutku a yahoo.com
ÇED KOŞESt
OKTAY EKÎNCİ
Her Yönüyle Mimardı...
Hemen tüm mesleklerde oldu-
ğu gibi, mimarlıkta da "nedir" so-
rusu son zamanlann en gözde
gündemi... Çünkü, yine hemen
tüm mesleklerde olduğu gibi mi-
marlıkta da "bu obnamahyd]" de-
nen örnekler yıldan yıla çoğalı-
yor...
Nedeni ise süregelen şu çıkar-
lar düzeninde, mesleklerin çoğu-
nun tarih içindeki "varohış neden-
terine" uygun hizmet veremez ha-
legelmeleri...
tnsanın ya da toplumun esenli-
ğini değil, "kazancm" güvencesi-
ni temel alan sistem, doktorluk-
tan mühendisliğe. hukuktan tasa-
nm dünyasına kadar hemen tüm
alanlarda uzmanlan ve hatta sa-
natçılan da "bencil sipariş bağja-
nyla"tutsakalıyor...
Böylesi bir "mesleki hizmet"
ortamına karşı "mesleki onur" ve
sonımluluklar için mücadele et-
meyi yaşamlannın "etik dünya-
sıyla" bütünleş-
tirenkr de yılla-
nnı hem kişisel
^irenişleriyle,
hem de "meslek
odalannda"
emektarhkla
geçiriyorlar...
SeiçukBatur,
iştebu"neslitü-
kenmekte" olan
meslek insanla-
nmızdandı. Ül-
kemiz mimarlı-
ğında "mimar-
hğı savunan"
yüreklerden bi-
ri olarak unutul-
SelçukBatur
13.12.1939-01.08.2004
te mesleğe adımını atan "devrim-
cTbır mimar...
Eminim ki öyle olduğu için de
yaşamı boyunca hep "hukuku" ve
"haklan" savunan bir mimar ola-
rak aynı devrimci ruhu mesleğinin
ve tüm çalışmalannın odağında
korumaya aldı...
Nitekim, 1962-67 >ıllannda ço-
ğu meslektaşı gibi "modemistba-
tıcılığın" parlaklıgına kapılmak
yerine, kendi ülkesinin değerleri-
ne sanlarak tTÜ'nün Mimarlık
Tarihı Kürsüsü'nde asistanlık
yaptı Ayruyıllarda"Kasr-eHayr
al ŞarkT kazılannda, 1966-74
arasında da "Kalenderhane Ca-
mjsi" restorasyon çalışmalannda
kazı mimarhğı ve yapun kontrol-
lüğünüyürüttü...
Ardından bütün bu derinlikler-
le güçlenen mesleğini uygulama-
ya da dönüştürmek üzere başlat-
tığı "serbest mimarlık" yıllan...
Hemen tüm tasanmlannda, "ön-
ce mimartığın 0-
kelerini" ve he-
men yanında ka-
mu yaran ile ya-
şam ve çevre de-
ğerlerini, en çı-
karcı müşterileri-
ne bile bıkma-
dan, usanmadan
anlatarak...
• • •
Selçuk Ba-
tur'un meslek
odasuıa sunduğu
emeğini özetle-
mekbileolanak-
sız... 1970'lerde-
ki Mimarlar
maz katkılannı bizlere armağan
ederek aramızdan aynldı...
Sadece yakınlannın ve meslek-
taşlannın değil. Türkiye'nin bin-
yıllara uzanan bir "mimarükülke-
â" oldugunu bilip de bu eşsiz de-
ğerini yitirmeye başlamasmdan
ötürü "hicap" duyan herkesin ye-
ri doldurulamaz bir kaybı olarak...
• • •
Özgeçmişi ne kadar da "özlü"_
1939'un son ayında îstanbul'da
doğmuş... Yani. "savaşyıflan"ço-
cuğu... Ikinci Dünya Savaşı yılla-
nnın...
Bir ulusun, onca emperyalist
kuşatma ve çatışma arasında
"kendi onurunu" bağımsız kala-
rak koruması için nelere katlandı-
ğını küçük yaşlarda tanımış, yaşa-
mış...
Hem o hiç eksilmeyen "yurtse-
wr" duygulannın. hem de yine o
hiç terk etmedıği "ada yetinip çok
çahşmak" erdeminin temelinde,
)ine o yokluk içindeki gururlu yıl-
lannpayı olmalı...
Sonra ÎTÜ Mimarlık Fakülte-
sı'nden 1962 yılında mezuniyet...
Hemen bir ay sonra da Mimariar
Odaa'naüyelik...
Yani, "27 Mayıs Devrimi"nin
genci... Türkiye'ye yeniden bir u-
mut. yeniden bir aydırdanma coş-
hısu kazandıran, 1962 Anayasa-
a'nın özgürlük dünyasıyla birlik-
Odası Istanbul Şubesi Genel Sek-
reterliği'ni ve ardından Şube Baş-
kanlığı'nı, aynı dönemlerle birlik-
te 2000'lerde artık "Setçuk Ağa-
bey" olarak yeniden üstlendiği
Mimarlık Dergisi Yaym Kurulu
Sekreterliği'ni belki de bir kitap-
ta derleyip, genç kuşak oda yöne-
ticilerine "rehber" olarak sunmak
gerek...
1979-80 yıllannda yayımladığı
"Çevre" adlı mimarlık ve sanat
dergisini de şimdi benzeryayuıla-
n çıkartanlar keşke okuyup esin-
lenebilseler...
1977 de Balkan Mimarlan Koo-
feransı'nı, 1978de Ağahan Mi-
marhk Vakfi Semineri'ni organize
eden Selçuk Batur'un, mimari pro-
je yanşmalannda da iki birincilik,
bir ikincilik, bir üçüncülük ve se-
kiz mansiyon kazanmış olması, ay-
nca dört yanşmada jüri üyeliği
yapması, "her yönüyle mimar" ol-
duğunu kanıtlamıyor mu?..
tşte böylesi bir mimann yaşam
arkadaşı, meslektaşı ve can yol-
daşı .\fife Batur'la birlikte "mi-
mar" kızı Ayşe"ye ve doktor kızı
Ash'ya başsağlığı dilemek ne ka-
dar zor.
Onlan kucaklarken, Türkiye
mimarlığının ve tüm ulusun da ba-
şı sağolsun. anılan herkese önder
olsun.
oekinci« cumhuriyet.com.tr
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak(S turk.net
HARBÎ SEMtHPOROY
IVAKl^Tl PiMİ?J
semihporoy <ı yahoo.com
{& P5 <&&$ CfKSA...}
HAYAT EPtK TtYATROSU MVSTAFA Btwtıs
ASGARÎ ÜCRET ARTIK
2 (tKt)YILDA BİR
BELÎRLENECEKMtSl
TARİHTE BUGÜN MIMTAZARIKAN 4 Temmuz wwtcnuuntaz-arikan.com
ABD'N/N SATIN ALDIĞI ADALAR..
•>3i6'OA 8U6ÜN, ABD, I//R6/M
S//Ç </SMfA/f PAM/MA/ÇKA'MN 2.5
MİLYON DOd&* S47 ş
8ULUHAN Vt&GlN ADALARt,i433Te
M/'Ç, 167Z 'P£M SONR/t
EGeMEULfĞ/NE G/GMİÇTf. Pİ6£R
INGİLTEISE'YE Air O
MAL£N M/LÜ PARK DURUMUND/4P/G'. 68
4MOAM OLC/ŞrtN 7T2P&4KL/1ieiN YÜZÖLÇ.ÜMÜ
342 km3
PİR. CS BiM KişiMiN YAŞADrĞı 4
Ü % ?3 'Ü, /*FGrt Öİ
KÖBLERM TOGUMLARlPtG. V ^
EfJ ÖNeMLİ GELİ/e K4YNAĞI rUfZIZMDİR.--
BÜYÜKÇEKMECE 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI
Esas No: 2003/5447
Bir borçtan dolayı hacizlı ve aşağıda cms, miktar ve kıymetleri yazılı maHar satışa çıkanlmıştır
Birinci arttınna 20.08.2004 günü saat 11.00-11.10 arasında Adnankahveci Caddesı, Esin Pasajı No:5 B. Çekmece-lstanbul adresinde yapı-
lacaktır. O gün kıymetinın yüzde 60'ına istekli bulunmadığı takdirde 25. 08.2004 günü aynı yer ve saatte 2. açık arttırma yapılarak satılacaği,
şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kjymetinin yüzde kırkını bulmasımn ve satış ısteyenin alacağa rüçhanı olan alacaklann top-
lammdan fazla olmasının ve bundan başka paraya çevırme ve paylann paylaştırma masraflannın geçmesimn şart olduğu, mahcuzun satış be-
deli üzerinden yüzde oranında KDV'nin ahcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin bir ömeğinın ısteyene göndenlebileceğı, fazla bilgi almak is-
teyenlenn vukanda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur. 27.07.2004
Muhammen kıymeti flira): 25.0OO.O0O.0OO.-TL Adedi: 1
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri): 34 VD 1017 plakalı 2003 model Ford marka kapalı kasa kamyonet transit 350 L van tipi inci beyazı
renkli. Basın: 35433
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Hızlandınlmış Temeller
Başbakanımız "ihtişam"\ çok seviyor. Nişan,
düğün töreni ya da parti mitingi olsun, hep en bü-
yüğünü, en görkemlisini istiyor. Istanbul Büyük-
şehir Belediyesi'ne, dolayısıyla Istanbullulara 35
trilyon liraya patlayan NÂTO zirvesi de onun bu
hep en görkemlisini yapma arzusunun bir sonu-
cu değil miydi özünde? Şimdi de "Guiness Re-
korlar Kitabı"na girecek boyutlarda temel atma
törenleri düzenletiyor Anadolu'da..
Geçen hafta Kayseri'deydi ve aynı anda 139 te-
mel birden atarak bir rekor kırdı. Darağacında can
veren talihsiz Başbakan Adnan Menderes'ten
bu yana nice görkemli temel atma törenlerine ta-
nık olmamıza karşın, bu "biranda 139'u birden"
olayı karşısında ister istemez heyecanlandık. İki
yıl içindeo temeller birerfabrikayadönüşecek, 15
bin işsize iş olanakları açılacak, Kayseri de Tür-
kiye'nin sanayileşme atağında "motor-kent" ko-
numuna gelecekti. Kayserili olmasak da bu ülke-
nin insanlan olarak heyecanlanmakta haklıydık,
çünkü bunlar hepimiz adına güzel şeylerdi.
Bu görkemli temel atma töreninden iki gün son-
ra 2007 yılındaki enflasyon hedefinin yüzde 4 ol-
duğu açıklandı hükümet tarafından. Bu da iyi bir
şeydi. Bir yandan yeni fabrikalann temelleri atıla-
rak istihdam kapasitesi arttınlacak, öbür yandan
da hayat pahalılığındaki artış yüzde 5'in altınaçe-
kilecekti. Eğer büyük bir terslik olmazsa önümüz-
deki aralık ayında Avrupa Birtiği'nden müzakere
tarihi koparmak çantada keklikti. Daha ne olsun?
• • •
Ne var ki atılan toplu temellerden enflasyonun
üç yılda yüze 4'e düşürülmesine kadar hızlandı-
nlmış hayatımız üzerine aldığımız tüm bu olumlu
haberlere karşılık bizi huzursuz eden, adını da
tam koyamadığımız bir "durum" vardı. örneğin,
ben bu olumlu haberier karşısında heyecanlanı-
yor, fakat Birieşmiş Milleler'in son Kalkınma Ra-
poru'nda gösterilen Türkiye'nin 88'inciliğini dü-
şünmeden edemiyordum. Türkiye gelişmişlik ya
da bir başka deyişle refah düzeyi sıralamasında
2002 yılında dünya 85'incisiyken 2003 yılında
88'inciliğe düşmüştü. Acaba Kayseri'de görkem-
li törenlerle 139'unun birden temelleri atılan o fab-
rikalar çalışmaya başladığında ve üç yıl sonra enf-
lasyon yüzde 4'e düştüğünde bu sıralamadaki
yerimizde yukarıya doğru bir değişiklik olacak
mıydı?
Dünya sıralamasındaki yerimizi fabrika sayımız-
daki artışla enflasyonumuzdaki düşüş mü, yoksa
bu yıl üniversite sınavlanna girip de başaramayan,
kapıda kalan 1 milyon 300 bin lise mezununun
akıbeti mi belirieyecekti?
Kapıda kalan öğrencilerden 32 bini tek bir so-
ruya bile doğru yanıt veremediğinden, "hiçbir
şey" bilmediğinden 0 puan çekmişti. Peki, aynı sı-
navda 3, 5,18 ya da 25 puan alan, "hiç denecek
kadarazbilen" kaç öğrenci vardı? Yüz bin, iki yüz
bin, dört yüz bin öğrenci mi? Hiçbir şey bilmeyen
ya da hiç denecek kadar az bilen bu genç insan-
lar ne yapacaklardı önümüzdeki iki-üç yıl içinde?
Ellerinden hiçbir iş gelmediğinden Kayseri'de açı-
lacak o 139 fabrikadan birine de giremeyecekie-
rine göre boş mu oturacaklardı?
• • •
Hızlandınlmış temeller bizi heyecanlandırıyor,
törenlerin görkemi bizi coşkuya boğuyordu. Aca-
ba temelleri atılan o fabrikalarda çalışacak işçiler
de aynı heyecanı, aynı coşkuyu duyacaklar mıy-
dı? Ozgürce sendikalaşabilecekler miydi örne-
ğin? Haksız işten atılma korkusu taşımadan, ya-
nnlanna güvenle bakarak çalışabilecekler miydi
tezgâhlannın başında? Çocuklannı okutabilecek-
ler, çağdaş sağlık hizmetlerinden yararlanabile-
cekler, mutlu hayatlar sürebilecekler miydi?
Eğer bunlar olmazsa istediğiniz kadar temel
atın, fabrika açın, enflasyonu sıfıriayın, yeriniz hep
aynıydı insanlık âleminde. Heyecanlandığınızla
kalıyordunuz...
(e-posta: dkavukcuoglu© superonline.com)
(Faks:0212-723 84 97)
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2
SOLDANSAĞA:
1/ Köksaplan
baharat ola-
rak kullanı-
lan ıtırlı bir
bitki.2/Rey...
Güzel rast-
lantı. 3/Başı-
boş bırakıl-
mış at ya da
eşek... So-
yundan geli-
nen kimse. 4/
Kolyos, us-
kumru, sardalye gi-
bi bahklannufağı. 5/
"Kaknn" da denilen 2
kürk hayvanı... tri ve
uzun taneli bir üzüm
cinsi. 6/ Dört teker- 5
lekJi ve üstü kapalı 6
bir at arabası... Kü-
çük mağara. II Hava 8
ve gaz akımlan oluş- 9
turmakta kullanılan aygıt... Hollanda'nın plaka
işareti. 8/ Basketbolda hücum hattının ortasında
oynayan oyuncu... Beş on evli küçük köy. 9/Müs-
tahkem yer... Güzel ve iri çiçekli bir süs bitkisi.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Güneydoğu Anadolu'da ve Kerkük yöresinde
ezgiyle söylenen cinaslı mani... Italya'nın en uzun
ırmağı. 2/ Anton Çehov'un bir oyunu... Mavi renk-
te değerli bir süs taşı. 3/Letonya'nın plaka işare-
ti... Püskürtü. 4/Kimi balıklann iste kurutularak
yapılan pastırması. 5/Ocak, soba gibi ısınma ara-
cı... Uzaklık anlatmakta kullanılan söz. 6/Kalsi-
yum elementinin simgesi... Halk şairi. 7/Kuzey-
batı Kafkasya'da yaşayan bir halk... Teniste topu
rakibin arkasma düşürmeyi amaçlayan vuruş. 8/
Bütün çizgileri belirgin olan... îlgi eki... Baryum
elementinin simgesi. 9/Taşıyana mutluluk ve uğur
getirdiğine i^anılan tapınma eşyası; fetiş.