Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
J l i J v f J l ı U1VJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Uzanlar'ın lüks
araçlan saüşta
• ANKARA (ANKA)-
Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu (TMSF),
Uzan grubunun devlete
olan borçlanna karşılık el
koyduğu, binek ve arazi
tipi 20 lüks aracı cuma
günü açık arttınnayla
satacak. TMSF'nin açık
arttırmayla satacağı
araçlar 7 Mercedes, 4
Renault, 2 BMW, 2
Range Rover ile birer
Ferrari, Aston Martin
Toyota, Hammer ve Ford
Mondeo'dan oluşuyor.
Söz konusu 20 aracın
muhammen bedellen 7.5
milyarlirayla215 milyar
lira arasında değişiyor.
DSfden büyük
tasaıruf
• ANKARA (AA)-
Türkiye'nüı en büyük
yatınmcı kuruluşu Devlet
Su Işleri (DSI),
kaynaklan daha verimli
kullanmak amacıyla
başlattığı çahşmalar
sonucunda bugüne kadar
2.5 katrilyon lirahk
tasarruf sağladı. DSl
yetkililerine göre, söz
konusu tasarruf
yatınmlardaki gereksiz
kjsımlann çıkanlması,
gereksiz büyükJüklerin
yeterli büyüklüklere
çekılmesi yoluyla ve
kazanımlardan ödün
vermeden sağlandı.
DSÎ'ninhalen225'i
büyük olmak üzere
toplam 1343 adet projesi
bulunuyor.
Tupkcell'in abone
sayısı aı*to
• İSTANBUL(AA)-
Turkcell'in abone sayısı,
yılın ilk yansında 20.9
milyona ulaştı. Turkcell
Iletişim Hizmetleri
AŞ'den Borsa'ya
gönderilen açıklamaya
göre, şirketin 31 Mart
2004tanhinde 19.7
milyon olan abone sayısı
yüzde 6 oranında artış
gösterdi. Faturalı ve ön
ödemeli abonelerin adedi,
sırasıyla yüzde 2 ve
yüzde 7 oranında artarak
5 milyon faturalı ve 15.9
milyon ön ödemeli abone
seviyesine yükseldi.
Thames VVater
jşlerfni saüyor
• LONDRA(ANKA)-
Dünyanın üçüncü en
büyük su hizmetleri
şirketi RWE Thames
Water'in Türkiye ve
Endonezya'daki işlerini
satmasının beklendiği,
ilgilenen olası alıcılar
arasında Mitsui
grubunun en şansh
olduğu belirtildi. The
Guardian gazetesine göre,
Alman RWE grubunun
bir parçası olan RWE
Thames Water, Türkiye
ve Endonezya'daki
işlerini satarak önemli bir
gelir sağlamayı
amaçlıyor.
Tekel Maliye'nin
kararım bekliyor
• ANKARA (AA) - Bazı
firmalann sigara
fiyatlannda yaptığı
indinmin ardından
Hazine'nin gelir kaybına
uğramaması için
çahşmalar devam ederken
TEKEL Genel Müdürü
Sezai Ensari, Maliye
Bakanhğı'nın
hazırlayacağı ve Bakanlar
Kurulu'ndan çıkacak
kararnameyle vergi
oranlannın
belirleneceğini, bunu
beklediklerini açıkladı.
Bu noktadan sonra
sigarada yeni bir fiyat
ındiriminin söz konusu
olup ohnayacağının
sorulması üzerine Ensari,
"Sanmıyorum, vergiyle
bazı şeyler rayına
oturacak" diye konuştu.
Akaryakıt pompalanna yazarkasa bağlanması ikinci kez ertelenince vergi tanşması alevlendi
PompadayazarkasatarüşmasıLEYLAÇEVİK
Akaryakıt pompalannın ya-
zarkasaya bağlanmasının ikinci
kez ertelenmesiyle, gözler ye-
niden bu alandaki vergi kaybı-
na çevrildi. Akaryakıt bayileri,
pompalara yazarkasa takılma-
sının teknik açıdan imkânsız ol-
dugunu ve uygulamanın yeni
usulsüzlüklere yol açabileceği-
ni savunurken vergi uzmanlan,
uygulamanın önemli bir vergi
kaybını önleyeceği görüşünde.
Pompalanna yüzde yüz uyum-
lu yazarkasa ürettiğini belirten
bazı şirketler ise uygulamaya
hazır olduklannı belirtiyorlar.
Türkiye'de bulunan 5 milyon
160 bin 837 tescilli aracın yüz-
de 75'ıni özel araçlar oluşturu-
yor. Büyük kısmı benzin kulla-
• Teknik şartlann sağlanamaması nedeniyle akaryakıt istasyonlanndaki
pompalara yazarkasa bağlanması uygulaması Ocak 2005'e ertelendi. Maliye
uzmanlan, yaşanacak vergi kaybına dikkat çekerken bayiler uygulamanın yeni
usulsüzlükJere kapı açmanın yanında teknik açıdan da imkânsız olduğu görüşünde.
nan 3 milyon 870 bin adet özel
aracın ise sadece yüzde 5'lik bir
kısmının akaryakıt alımlannda
fatura istediği tahmin ediliyor.
Talep edilmeyen faturalar ne-
deniyle totalizatörleri (günlük
akaryakıt satışını gösteren ci-
haz) ile kasalan arasında tutar-
sızlık oluşan akaryakıt bayileri
aradaki farkı, gün sonunda tek
bir fatura düzenleyerek kapatı-
yor. Akaryakıt bayileri, günlük
cirolannı totalizatörlerden tes-
bit edip kanuni defterlerine kay-
dedebilmelerine olanak sağla-
yan bu sistem ile vergi kaybına
neden olunmadığını belirtiyor.
Ancak vergi uzmanlan, vergı
kaybının istasyonlann hasılat-
lannın gizlenmesinden değil,
özel araç sürücülerince yapılan
alışveriş karşılığı alınmayan fa-
turalann bazı mükelleflerce
alınmasından kaynaklandığı
görüşünü ifade ediyorlar.
Fazla fatura almıyor
Ticari araç sahiplerinin gider-
lerini fazla göstermek için al-
dıklan fazla faturalar ise devle-
te gelir ve/veya kurumlar vergi-
si kaybı olarak yansıyor. Fatura-
lardaki katma değer vergileri-
nin indirim konusu yapılması
da vergi kaybına yol açıyor.
Yine vergi uzmanlanna göre
bazı akaryakıt bayileri, ellerin-
de kalan fazla faturalan isimsiz
kesmek yerine sürücü kursu, ta-
şıma şirketleri gibi akaryakıt gi-
derleri yüksek olan kurumlara
belli bir komisyon karşılığında
kesiyor. Istasyonlar böylece ay-
nı zamanda ellerindeki fazla fa-
tura tutannı da eritiyor.
Türkiye Akarakıt Bayileri
Petrol ve Gaz Şirketleri Işveren-
ler Sendikası Başkanvekili Ra-
sif Arbay, fazla fatura talebin-
den kendilerinin de rahatsız ol-
duğunu söyledi. Ancak pompa-
lara yazarkasa takılmasının tek-
nik açıdan mümkün olmadığını
ifade eden Arbay, "ÖzeDikte
otogazda çok tehİiketi olabiür.
Ortaya konan yazarkasalann
mevcut ürünlerden bir farkı
yok^dedi. Maliyenin denetîm
görevini akaryakıt bayilerine
yaptırmak istediğini belirten
Arbay, 200 milyon dolan bulan
yenileme masraflannın ise akar-
yakıt dağıtıcılannı zora sokaca-
ğını savundu. Uygulamanın ka-
ybı önlemede etkili olmayaca-
ğını ve yeni usulsüzlüklere ka-
pı açacagına dikkat çeken Ar-
bay, "Yazarkasalarabaşkaaraç-
lann plakası girilebttir. Türki-
ye'da asıl sorun, yühk 2.5 milyar
dolan bulan kaçak akaryakrt-
ür" diye konuştu.
LAÇBORÇLARI
Alımlarda
yüzde 90
avans dönemi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Murat Başesgi-
oğlu, Bağ-Kur'dan serbest ecza-
nelere bugün yapılacak öde-
meyle birlikte toplam 249 tril-
yon 915 milyar lira ödeneceği-
ni bildirdi. Başesgioğlu, SSK'de
de 30 Haziran'a kadar olan fa-
turalar için 25 Temmuz'da 177
trilyon lira ödendigini kaydetti.
Başesgioğlu, yaptığı açıkla-
mada, Bağ-Kur Genel Müdür-
lüğü'nce, serbest eczanelere
ödemelerin başladığını belirtti.
Başesgioğlu, Bag- Kur ile ilgi-
li olarak önceki gün mayıs ayı-
na ait ithal reçete bedeli olarak
63 trilyon 689 milyar liranın,
dün de nisan ayına ait yerli ilaç
reçete bedeli olarak 115 trilyon
200 milyar liranın ilgili banka-
lara gönderildiğini kaydetti.
Cenelge hazırlanıyor
Haziran ayına ait ithal reçete
bedeli olan 71 trilyon 26 milyar
liranın da bugün bankalara gön-
derileceğini belirten Başesgioğ-
lu, 5 Ağustos Cuma gününe ka-
dar serbest eczanelerin alacak-
lannı on-line olarak hesaplann-
da görebileceklerini bildirdi.
Başesgioğlu, 2004 yılı başın-
dan bugüne kadar Bağ-Kur'da
822 trilyon 757 milyar yerli ilaç
bedeli, 538 trilyon 605 milyar
ithal ilaç bedeli, SSK'de ise 177
trilyon lira ilaç bedeli olmak
üzere toplam 1 katrilyon 538
trilyon 362 milyar lira ödendi-
ğine işaret etti.
Bağ-Kur'un anlaşmalı oldu-
ğu serbest eczanelere planlanan
süre içinde ödemelere devam
ettiğine dikkat çeken Başesgi-
oğlu, SSK'de serbest eczanele-
re fatura tutarlannın yüzde
90'ına kadar avans ödemesine
olanak sağlayan bir genelgenin
de hazırlanarak rüm ünitelere
gönderildiğini kaydetti.
Türkiye genelinde 25 bin civannda eczao, 21 bin serbest eczane bulunuyor. DPT
veriJerine göre Türkiye'deki serbest eczane saytsı 2030 yıhna kadar yeterti.
TEB: Devlet 1 katrilyon limlıkborcunu ödemezseyokoluruz
yine
eylem lıazırlıgıGÖKÇEUYGUN
Türk Eczacılan Birliği (TEB) Başkanı
Mefamet Domaç, devletin eczacılara olan
borcunun I katrilyon liranın üzerinde oldu-
ğunu belirterek "Bu borç en ksa zamanda
ödenmezse eylem yapmakzonmda kalaca-
ğrz. Aksi halde yok ohıruz" dedı.
Sektörde yaşanan sorunlan gazetemize
değerlendiren Domaç, ec-
zacılann, bakanlıklardan
Domaç, diğer standartlann Euro ile belirlen-
mediği birülkede, bu durumun Türkiye ger-
çekleri ile bağdaşmadığına dikkat çekti.
Sağlık Bakanlığı' nın, yenifiyatkararnarae-
sine göre ithal ilaç fiyatlannda indirim yap-
masını, "doğru ama gecikmiş bir karar"
olarak tanımlayan Domaç, "Reçeteflflaçlar-
da KDVTerin düşürülmesi de doğnı bir ka-
rar. Ancakv«erlid€ğiL Reçetesizsaülan üaç-
larda.majistralflaclarda\«
• Domaç, 600'e yakın öbM malzemelerde de
320, Emekli Sandığı'ndan eczanenin iflasla yüz yüze KDV'nin yüzde 8'e düşü-
50, SSK'den 120 ve Bağ- geldiğini belirtti. rühnesi gerekivor. Bu ek-
sikligin Maliye Bakanh-
ğı'nca acflen çözülmesi gerekhor" dedi.
Kur'dan 515 trilyon lira ol-
maküzere 1 katrilyon lirayı aşkın alacağı ol-
duğunu anımsatarak, bu borcun belirlenen
sürede ödenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Eczacılann, verdikleri çekleri zamanında
ödeyebilmek için bankalara borçlandıklan-
nı ve bu borçlann faizlerinin sermayelerini
erozyonauğratnğını, bu süreçte ilaç fiyatar-
tışlannın Euro'ya bağlanmasını eleştiren
TEB ile Maliye Bakanlığı arasında Tür-
kiye'de reçeteleri kontrol etmek amacıyla
Reçete Kontrol ve Provizyon Sistemi haâr-
landığını anımsatan Domaç, devletin üç ay-
da 3 trilyondan fazla tasarruf etmesini sağ-
layan bu sistemin, Maliye Bakanlığı 'nın tek
taraflı inisiyatifi ile kaldınlmasını eleştirdi.
NAKLÎYECÎLER ABD MALLARINI TAŞIMIYOR
Irak'a gitmeme karan
iş dünyasını böldü
Ekonomi Servisi- Uluslararası Nakli-
yeciler Derneği'nin (UND) Irak'a ABD
birliklerinin yüklerini taşımama karan
iş dünyasını böldü. UND karann kendi
üyelerini bağladığmı belirterek güven-
lik sağlandığmda yük taşımaya tekrar
başlanacağını açıklarken Irak'ta pazar
kaybetmek istemeyen
bazı iş çevreleri karann
doğru olmadığmı savu-
nuyor. Türk-Irak Iş Kon-
seyi ise UND'nin kannın
Irak'ta iş yapan işadam-
lanna olumsuz etkisinin
olmayacağını açıkladı.
Türk Irak İş Konseyi
Başkanı Ercüment Aksoy Irak'ta ABD
yükleri taşınırken çok sık aralıkh kon-
voylar düzenleyip gidişin yanında dönü-
şü de sağlayacak eskortlar olursa olay-
lann önüne geçilebileceğini söyledi. Ya-
pılan yazılı açıklamada, tüm olumsuz
gelişmelere rağmen iyimserliğin korun-
duğu belırtılerek "tld ülke arasmdaki ti-
caret hacminin olumsuz etkfleneceğini
döşünmüyoruz" ifadesu^ yer verildi.
• Özelsektörvekarau
kuruluşlannın
temsilcileri Türk kamyon
ve TlR'lannın Musul'a
kadar gitmesi, daha sonra
taşımacılığı Iraklılara
devretmesini tarhştı.
Kızıl Şirketler Grubu Genel Müdürü
Mehmet SaKh Kızıl, UND'nin, Irak'a
ABD yükü taşımama karannm, soru-
nun köklü çözümüne katkıda bulunma-
dığını söyledi. Gaziantep Ticaret Oda-
sı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Aslan, IrakTa yapılan ticaret sonucun-
da çok fazla insanın is-
tihdam edildiğini anlattı.
'Musul'un alüna
inmcyiıı'uyansı
Irak'ta iş yapan özel
sektör ile kamu kuruluş-
lannın temsilcileri ise,
güvenlik konulannı ele
almak üzere dün akşam Dışişleri Bakan-
lığı'nda bir araya geldiler. Görüşmede,
Afganistan'da olduğu gibi, bölgesel aşi-
retlerin güvenliğe katkı sağlamasının ele
alındığı öğrenildi. Toplantıda, Türk kam-
yon ve TlR'lannın Musul'a kadar git-
mesi, daha sonra taşımacılığı Iraklılara
devretmesinin de tartışıldığı belirtildi.
Yapılan değerlendirmelerin bugün Dı-
şişleri Bakanı'na sunulacağı öğrenildi.
HALESKANDAU
TarMıfiyat
pekçok
ilaçta var
y
Ekonomi Servisi - Roche fir-
masına ait NeoRecormon adlı
ilacın, SSK'ye, ecza deposuna sa-
tıldığı fıyatın 2-3 katına satılarak
kurumun zarara uğratılmasının
kamuoyuna yansımasının ardın-
dan başlayan tartışma büyüyor.
Uzmanlar, SSK hastanelerinde
olduğu gibi devlet hastanelerinin
de birbirinden habersiz biçimde
yüksek fıyatlarda alım yaptığını
vurgulayarak "Bu sadecebir ilaç-
ta yaşanan bir olay değiL Sorun
sistem sonınu. Herhangi bir veri
akışı olmadığı gibi Sağhk Bakan-
bğı da denedenüyor'' değerlen-
dirmesmı yaptılar.
SSK'nin 2004 başında yaptığı
ihalede 45 bin NeoRecormon ila-
cına 23 trilyon 183 milyar lira
ödediğı belgelenmişti. Buna gö-
re, Roche'un ecza depolanna uy-
guladığı satış fıyahna göre SSK,
yalnızca bir ihaledeki alımında 9
trilyon 525 milyar lira zarar et-
mişti. Insan kanından elde edildi-
ği için pahalı olan ve kanser te-
davısiyle diyalize giren hastalar-
da kullanılan NeoRecormon ad-
lı ilaç alımında SSK'nin peraken-
de fıyata göre uğradığı zarann
bugüne kadar 30 trilyonu aştığı
vurgulanıyor.
Veıi akışı yok
Tıp Kururnu Genel Sekreteri
Dr. AH Rıza Üçer, firmalann bır-
birlennin verdiği fıyatlardan sü-
rekli haberdar olduğunu belirte-
rek "Oysa hastanekr kendi ken-
dilerine ihalelere çıkarken fîyat
araştırması ve kendi aralannda
bilgi akışı olmadığı için bilgilen-
dirnıe \apdnu\or. Sağhk Bakan-
hğı, yönJendirmeli ve denetieme-
B"dedi. Üçer, Türkiye"de ilaç har-
camalanmn süreldi arttığına dik-
kat çekerek şunlan söyledi: "Bi-
yoteknolojikflaçiannTürkhe'de
getiştirünıesi mümkün. İlgili çev-
reler tek bir ihaledeki zararia bu
çahşmalann fînanse edflebilece-
ğini söylemekte."
Mazot desteği unutuldu
Hükümet
çiftçiyi aldatb
ANK\R\ (Cumhu-
riyet Bürosu)-AKPık-
tidan, Acil Eylem Pla-
nı'nda yer alan çiftçiye
"mazot desteği'' sözünü
unuttu.
Tanm ve Köyişleri
Bakanı Sami Güçlü. ge-
çen yıl ödenen mazot
desteğinin, bu yıl Ba-
kanlar Kurulu karanna
bağlı olduğunu bildirdi.
CHP Muğla Millet-
vekili GüroJ Ergin, hü-
kümetin Acil Eylem
Planı'ndaki "ÖncefikH
olarak mazot gibi ka-
lemJerdeki ağır vergile-
rin azalülmasıyla çiftçi-
nin üzerindeki taham-
mül edilemez yük hafîf-
letilecektu-" sözünü
anımsatarak, Tanm Ba-
kanı'na geçen yıl yapı-
lan mazot destek öde-
mesinin bu yıl da uygu-
lanıp uygulanmayaca-
ğını sordu.
Tanm Bakanı Güçlü,
yazılı soru önergesine
verdiği karşılıkta mazot
destek ödemesi konu-
sunda kesin bir ifade
kullanmaktan kaçındı.
Güçlü, şu yanıtı verdi:
"Çiftçüere 2003 yıh
için dekar başına 3 mil-
yon 900 bin lira mazot
desteği ödeneceği hük-
mü çercevesindetoplam
633.9 trilyon lira mazot
destekieme ödemesi ya-
pılmış olup, 2004 yıh
çiftçi kayıt sistemine da-
hil olan çiftçüere mazot
destekieme ödemesi ya-
pılabilmesi için yeni bir
Bakanlar Kurulu kara-
ruun ihdas edUmesi ge-
rekmektedir."
Tanm Bakanı'na ilgi-
li soruyu yönelten
CHP'liGürol Ergin ise,
tanmsal faaliyetlerin
sonuna gelindiği bir dö-
nemde ıktıdann vaat et-
tiği "mazot destek öde-
mesi'' ile ilgili bir kara-
nn çıkmamasının, bu
ödemenin bu yıl yapıl-
mayacağı anlamını
taşıdığını ifade etti.
Tohumlann yüzde 30'u kaçak
Domales ctiye ddp
patates ahyorlar
GURSU KUNT
ANTALYA- Yaş seb-
ze ve meyve üretiminin
en önemli merkezlerin-
den biri olan Antal-
ya'da, korsan tohum sa-
tışı, hem çiftçinin hem
de tohum ve fide üreti-
cisi fırmalannın korku-
lu rüyası haline gelme-
ye başladı.
Orijınalinden ayırt
edilmesi güç ambalaj-
larda piyasaya sürülen
sahte tohumlar ya filiz
vermıyor ya da ticari
değer taşımıyor ve ba-
zen domates diye eki-
len tohumdan baska bir
ürün çıkabiliyor.
Türkiye'nin yıllık
150 milyon dolarlık to-
hum pazannın nere-
deyse yüzde 30'unu
elinde tutan korsan sa-
tışlar, çiftçileri trilyon-
larca lira zarara uğratı-
yor. Kendi markalan-
nın sahtesi piyasada
dolaşan tohum üretici-
si firmalar da son za-
manlarda yaşanan yo-
ğunluk karşısında hare-
kete geçti.
Rito Tohumculuk,
konuyla ilgili gazetele-
re ilan vererek çiftçile-
ri "Faturasız tohum al-
mamalan" konusunda
uyardı. Rito Tohumcu-
luk Genel Müdürü Ha-
san Cnal. bir yandan
yurtdışmdan kaçak to-
hum getirildiğini, diğer
yandan da korsan to-
humlann piyasaya sü-
rüldüğünü belirtti.
Seminis Sebze To-
humlan Şirketi Genel
Müdürü Michiel Van
Mannekes ise sahte to-
humun özellikle Gü-
neydoğu ve Iç Anadolu
bölgelerinden getirildi-
ğine dikkat çekerek,
"Geçen yıl kendi ürii-
nümüz olan kabak to-
humundan şikâyetler
aldık. Üreticiye ilk ola-
rak faturasını sorduk.
Çünkü kaçaktohumlar
farurasız satılı\or. Bu-
nun üzerine hemen özd
bir dedektif ruttuk ve
satıcı>ı yakalatük.
Mahkeme devam edi-
yor" dedı.
Mannekes, tohumla-
nn çok dikkat çekme-
mesi için, onjinal fiya-
tının yüzde 10-15'inin
altında satıldığını da
vurguladı.
İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK ozJem.>Tizak(^cumhuriyetcom.tr
Temmuz ayının son günü, kü-
resel ticarette tarihi bir dönüm
noktası olarak kayıtlara geçti.
Aralannda Türkiye'nin de bulunduğu 147
Dünya Ticaret Orgütü (DTÖ) üyesinin, en
tartışmalı konulardan biri olan tanmda uz-
laşmaya vardığı açıklandı.
Böylece hem küresel liberal ticaretin ge-
leceği üzerinde dolaşan fırtına bulutlan
uzaklaştınlmış oldu(!) hem de DTÖ son dö-
nemlerde (Doha, aridından Cancun...) libe-
ral çevrelerce sorgulanmaya başlanan ba-
şansızlık yaftasından sıynlabildi. Zengin ül-
keler bugüne kadar sıkı sıkıya bağlı kaldık-
lan tanmsal ihracat desteklerinden vazgeç-
tiklerini açıkladılar. Ve bu, yoksul ülkelere
verilen bir tavizmiş gibi sunuldu.
Peki bu gerçekten birtaviz mi, yoksa baş-
ta Avrupa Birliği ve ABD olmak üzere dara-
lan ekonomilerini genişletmek isteyen zen-
gin ülkelerin yeni pazariara sahip olmak için
ortaya attıklan yem mi? Yeni karara göre, ta-
nmsal ürünlerin ihracatında destekler sona
erdinlecek ve ıthalata yönelik gümrük ver-
gılen kaldınlacak.
Bugüne kadar çiftçisini paraya boğan, ta-
nmsal üretimini zenginleştiren, sanayileşti-
ren, buradan yola çıkarak Cargill gibi ulusö-
tesi gıda devleri yaratan zengin ülkelerle rmü-
cadelede yoksul ülkeler bu yeni anlaşmay-
la daha mı başanlı olacak? Yoksa gümrük
vergilerini kaldıracağı için kendi pazarlannı
bu devlere biraz daha mı açacak? Onlann
ticaret pastasını daha da büyutmelerine mi
yardımcı olacak?
Zengin ülke hükümetleri yoksul ülke pa-
Tanm DTÖ'ye Feda Olsun!
zarlanna daha kolay girmeyi talep ederken,
buna karşılık kendi tanm sektörlerini ve ih-
raç ürünlerine verdikleri teşvikleri azattma
sözü ne kadar adil ve dengeli?
Ve işin Türkiye ayağı
Yeni karariarzinciri, nüfusunun üçte biri-
nin geçimini tanmdan sağladığı ve ne yazık
ki bugüne kadar tanm konusunda ulusal
politika oluşturmayı başaramamış bir ülke
olarak, Türkiye'de zaten yetersiz olan des-
teklerin azalması ve tanmsal
ürün ithalatına kapıların tama-
men açılması anlamına geliyor.
Bunun Türk tanmına olası etkileri hakkında
bilgiyi tüm girişimlerimize karşın şu ana ka-
dar ekonominin yönetiminden sorumlu
çevrelerden edinmek mümkün olmadı. Ke-
za, görüşmelerin hangi platformlarda yürü-
tüldüğünü, DTÖ'nün Cenevre'de 5 gün sü-
ren görüşmelerinin bir noktasında ABD, Av-
rupa Birliği, Hindistan, BrezilyaveAvustral-
ya bir odada gizlice toplanıp tanm konusun-
da kararlar alırken Türkiye'nin bu durumu
nasıl karşıladığını, nasıl tepki verdiğini de
bilmiyoruz. Gümrük birliği anlaşmasından
dolayı Avrupa'nın yörüngesinde hareket et-
mek zorunda mı, yoksa kendi çıkarian doğ-
rultusunda pazarlık yapabiliyor mu, bunlar
da soru işareti.
Brezilya, 2003 yılındaki Cancun zirvesin-
de yoksul ülkeleri bir araya getirerek G-20
blokunu oluşturmuş, ABD ve AB üzerinde
bir baskı unsuru oluşturmayı başarmıştı. Za-
ten bu baskının bir ayağı olarak zenginler,
başka çarenin olmadığını kavrayıp ihracat
desteklerinden ödün vermeyi kabul ettiler.
Küresel ticarette daha adil bir sistemin olu-
şabilmesi ancak Brezilya ve diğer gelişmek-
te olan ülkelerin (Türkiye de dahil), ortak ha-
reket etmeleri ve bunu ödün vermeden sür-
dürmeleri halinde mümkün olabilir. Çoğu
borç batağı içinde yüzen, uluslararası kredi
kuruluşlanna bağımlı yaşayan ve bu neden-
le kendi politikalannı oluşturmakta zorianan
bu ülkelerin ortak bir tutum alıp bunu sür-
dürülebilir hale getirmeleri ise hayli zor...