Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SSAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMB/
14 UJ\ kuitur@cumhuriyet.com.tr
Trank Oz'un Ira Levin'in romanından uyarladığı 'Stepford Kadınlan' ülkemizde de gösterimde
Cinsiyetler savaşı...ASLISELÇUK
Dünyanın bilinen en esJa savaşı,
cinsiyetler çekişmesi beyazperde-
d e pek çok kez dram, komedi, ka-
r a komedi, korku türünde işlendi.
David W. Griffîth 1914te "The
Battle Of The Sexes"te (Cinsiyet-
ler Savaşı) anne, baba, kız ve ogul-
dan oluşan bir çekirdek ailenin, se-
rûvenci birkadının devreye girişiy-
le dağıhvermesini anlattı.
George Cukor, 50 yapımı
"Adam'sRib''te (Adem'in Kabur-
ga Kemiği) ünlü senaristler Ruth
Gordon'la Garson Kanin'in öykü-
sünde Hollywood'un efsane çifti
Katharine Hepburn le Spencer
Tracy'yi kadının hukukı haklan
konusunda savaştırdı. "Pillow
Talk"ta (Yastık Sohbetı / 59) Mic-
hael Gordon, Doris Day'le Rock
Hudson'ı yatakta yaşananlarla il-
gili konuşturdu. 60'lann Hollywo-
od'unda cinsiyetler savaşıyla ilgi-
li komediler çok popülerdi, bu ko-
medilerde o yıllarda moda olan
düzgün ve iyi konuşma yetisi, mo-
da giysiler ve özenilen seks davra-
nışlan sergileniyordu.
Nefret, şlddet dolu bir Hlşfcl
MehiDeShavdson "TheVVarBet-
ween Men And Woman"da (Kadın
Erkek Savaşı / 72) New York'lu bir
çizerin (Jack Lenunon) iş ve özel
yaşamındakı kadınlarla olan ilişkı-
lerini aktardı. Oyuncu-yönetmen
Danny de Vlto, "The War Of The
Roses"da (Güllerin Savaşı / 89) çıl-
gın bir aşk sonucu evlenen, geçen
yıllann boşanma karan aldırdığı
Barbara ve OHver Rose'un saray
yavrusu evleri uğruna birbirlerini
ortadan kaldırmaya dek götüren
şiddet, nefret dolu ilişkilerini başa-
nyla anlattı. FeytonReedıse"Down
With Love"da (Aşka Veda / 2003)
60'lann Hollywoodyapımlannı se-
lamladıgı romantik komedisinde,
feminist yazar Barbara Novak'la
günün gözde erkek dergisinin ya-
zan Catcher Block arasındaki kı-
yasıya süren cinsiyetler ıtişmesini
irdeledi. Bu güzel örneklere bir-
çok ad katmak olası.
"Bowfinger" (Çatlak Yönet-
men/1999), "In And Out(Vücut Di-
li/1997), "Litüe Shop OfHorrors"
(Küçük Korku Dükkâıu 1986) film-
s'tepford Kadınlan'nın yönetmeni Frank Oz, "Öyküyü 2000'lere taşıdığım
için materyalizm, sınırsız tüketim, gösteriş ve imaj merakı gibi günümüz
toplumunun önemli çıkmazlannı da koydum. Stepford'u kısaca yeni paranın
kasabası olarak da tanımlayabiliriz. Yeni para demekse bilgisayar, elektronik
ve intemet sektörlerinden kazanılan para demektir" diyor.
lerinin başanlı yönetmeni Frank
Oz, son komedisi "Stepford Ka-
dınlan"nı Ira Levin'in çok satışlı
romanından sinemaya uyarlamış.
Oz'un komedi, kara mizah ve ge-
rilim rürlenni iç içe geçirdiği bu ça-
lışma bir ikinci versiyon deneme-
sı.
70'terde femlnlzm egemendi
IngilizBryanForbes'ın 1975'te-
ki ilk versiyonu bir gerilim-korku
fılmi. New York'un aşın stresinden
kaçarak Connecticut'a gelen kan-
koca burada çok tuhafbiryaşam bi-
çimiyle karşılaşırlar: Tüm kadın-
lar erkeklerin tutucu fantezilerinin
aracı haline gelmişlerdir. Ünlü se-
narist Wilham Goldman'ın uyarla-
ması, kadın oyunculann (Kathari-
ne Ross, Paula Prestiss, Nanette
Newman) olağanüstü yorumuyla
film dönemin başanlı bir kara ko-
medi-korku örneği olmuştur. îlkin-
den 29 yıl sonraki Nicole Kidman,
GknnOose,BetteMidIer'li "Step-
ford Kadınlan"nda Oz, bazı deği-
şiklikler yapıp önemli toplumsal
dönüşümleri filmine yerleştirmiş.
Modern bir Amerikan komedisi-
ni hedefleyen yönetmen çalışma-
sını şöyle açıkJıyor: "Hem roman,
hera de özgün fihnin en belirgin
özeüikleri 70'B yıOarda ABD'de ege-
men olan fenıinizm olgusuydu. Ben
öyküyü 2000'lere taşjdığıın için ma-
teryalizm, sınırsız tüketim, göste-
riş ve imaj merakı gibi günümüz
toplumunun önemli çıkmazlannı
da koydum. Stepford'u kısaca ye-
niparanın kasabası olarakda tamm-
layabinriz. Yeni para demekse bil-
gisayar, elektronik ve internet sek-
törlerinden kazamlan parademek-
tir."
Stepford kasabasında olan biten
gerçek olamayacak denli kusur-
suzdur: Kadınlar olağanüstü ba-
kımlı, çok güzel, adamakıllı bece-
rikli, şaşırtıcı denli sevecen, pek
çok mutludur. Evler titizce bakım-
lı, düzenli, pınl pınl, bir dekoras-
yon dergisinden fırlamış gibidir.
Senanst Paul Rudnick Stepford'u
şöyle çiziyor: "Görünüşte burası
kusursuz bir Amerikan kasabast-
dır. Yüzeysel bakıldığmda da bur-
juva düşünün tüm yönlerini eksik-
siz banndınr."
Popüler kültür üzerine kurulu
tlk elden kusursuz olan bu ka-
saba san, siyah, kızıl derili insan-
lan da banndırmaz, eşcinselleri
ise bir süreliğine içıne alır ve bel-
li bır süreçten geçince onlan da
kendi ideal ölçülenne dönuştürür.
Amerikan tarihinin önemli dini ve
tanhi günlerini kutlamayı ıse hiç
aksatmaz. Kadınlarla erkekler bu
sayılı günlerde en güzel gıysile-
riyle, en bakımlı hallenyle bir ara-
ya toplanırlar, en ince aynntılan-
na dek kutlamalann hakkını ek-
siksiz verirler.
Stepford'da tüketim toplumuna
özgü tüm konforlar vardır: Gör-
kemli mahalleler, donanımlı evler,
ıyi eğitim alan çocuklar, pahalı ara-
balar, plazma televizyonlar, robot
köpekler, aerobik kulüpleri... Step-
ford 'un sakınleri sınırsız bir lüks
içinde yaşamaktadırlar, mutlu ola-
mamak gibi bır kaygılanysa yok-
tur. Günümüz popüler kültürü, özel-
lıkle ABD'de çok yaygın olan her
şeyin dış görünümü üzerine kuru-
lu. Salt görselliğe dönük tek boyu-
tuyla medya ve TV de bu dışarlak
kültürü körükleyen, çekicı kılan
araçlar.
Frank Oz toplumsal eleştıri taşı-
yan bu zeki, komık ve eğlenceli
çalışmasının sonunda yaşamın bu
yapaylıktan geçmediğıni, kusurla-
rımızla bile daha ıyi ınsanlara dö-
nüsebileceğimizi, iletişimın ve bı-
reyselliğin önemini, şablonlara kar-
şı değişken ve sürprizli olmanın
artılannı savunuyor.
Eser sahiplerinin haklannı çalan kopyacılar prosedür hafifleyince göstermelik kurumlar kurma yoluna gitti
Bandrol içinkorsan yaymevitstanbul Haber Servisi-Korsan ya-
yınlan önlemek amacıyla çıkanlan
Bandrol Yasası'nın, korsan yayını ön-
lemediği, yayınevlerine zaman ve pa-
ra kaybından başka bir işe yaramadı-
ğı belirtildi. Türkiye Yayıncılar Bir-
liği Genel Sekreteri Metin Celâl Zey-
nioğlu, "Bandrollebasılankitaplann
tamanu, korsan yayıncılar tarafindan
da basıhyor. Kültür Bakanhğı'nın
önündebfle korsan kitapsaokyor. Dev-
letin polis, zabrta ve vergi müfertişle-
riyle çok daha etkin bir mücadele yü-
rûtmesi gerekiyor'' dedi.
"Eservçhaksahipkrininhaklartnın
taldpedihnesini sağlamak ve mali hak-
laratecavüzü önlemek" amacıyla Ocak
2002 tarihinde çıkanlan Bandrol Ya-
SUSTURMA
VE KONTROL
ALTINA ALMA
AMACLI'
Türkiye Yayıncılar Birliği Koordinatörü Akın Dirik "Uluslararası Yayıncılar
Birfiği'nce 24 Haziran 2004'te düzenlenen Beriin Kongresi'nde bandrol,
yayıncılan susturmak ve kontrol altına almak amacıyla başvurulan
yöntemlerden biri olarak kabul edildi" dedi. Şu ana kadar bandrol yoluyla
sansür uygulama girişiminin olmadığını vurgulayan Dirik, kötü niyetli bir
iktidann böylece düşünce özgüriüğüne engel olabileceğine dikkat çekti.
sası, işlevinı yenne getıremıyor. Yasa,
korsan yayınlan önleyemediği gibi,
yayınevlerine de zaman ve para kay-
bettiriyor. Türkiye Yayıncılar Birliği Ge-
nel Sekreteri Metin Celâl Zeynioğlu,
bandrolün, yayınevlerine ayn bir kül-
fet getirerek kitap fiyatlannın artma-
sına ve dolayh olarakkitap sauşının düş-
mesine neden olduğunu söyledi. Band-
rolle basılan kitaplann tamamınınkor-
sanının basıldığını belirten Zeynioğ-
lu, Kültür Bakanlığı'nın önünde bile
korsan kitap satıldığını anımsatn. Zey-
nioğlu. "Devlet, poKs, zabrta ve vergi
müfertişleriyle çok daha etkin bir mü-
cadele yürütineH" dedi.
Altın Kitaplar Yayınevı'nin editörü
Baü Bozkurt, 20 bin lira olan bandro-
lün, özelikle çok basılan kitaplar için
yayınevlerine ek bir maddi yükümlü-
lük getirmesinden yakınarak, bandrol
uygulamasının korsanla mücadele et-
mek için başlafıldığını, ancak yayı-
nevlerinin zaman ve para kaybetme-
sine neden olduğunu dile getirdi.
Yazar Cezmi Ersöz bandrol uygula-
masının hiçbir Avrupa ülkesinde ol-
madığını ve bunun Türkiye'nin şeffaf
toplum olmadığının göstergesi olduğu-
nu dile getirdi. Ersöz. korsanla müca-
dele konusunda yazarlann ve yayınev-
lerinin ortak bir platformda bulusma-
lan önerisinde bulundu. Epsilon Yayı-
nevi Genel MüdürYardımcısı ErolŞah-
nacı, zaman zaman bandrol sıkınnsı-
nın çekildiğini ama bunun kasıtlı olma-
dığını, sadeceprosedürden kaynaklan-
dığını ifade etti. Şabnacı, şunlan söy-
ledi "Yasa ilk çtknğında bandroi ala-
bilmek için çokfada evrak istenhordu
ve kitabın yayınevine aitolup obnadığı
kesin olarak biHnhorduJ yılöncepro-
sedür hafrfletildi. \ avınevieri bir form
doldurarak benanla bandrol aiabiliyor.
Bu durum yaymevlerinnı işlerini ko-
laviaşûrmasma karşın korsan >a\ıncı-
lann göstermelik bir v^ıne^i açarak
bandrol alabflmelerine neden oldu."
YARIŞMA, NECATÎ ABACI ANISINA DÜZENLENlYOR IFSAK'IN KURSLARINA BAŞVURULAR SÜRÜYOR
Hititlerkonulu yarışma Fotoğrafçehnenin giziKültür Servisi - Anadolu tarihi-
' nin ilk devleri olma özelliğini taşı-
j yan Hititler adınaÇorum Belediye-
' si 'Hititler' konulu bir karikatür ya-
! nşması düzenliyor. Geçen günler-
f• de yitirdiğimiz ve aym zamanda
f yanşmanmdaseçicikurulundayer
l alan Necati Abaa'nın adına özel
I birödül verilecek. Yanşmanın seçi-
I ci kurulu; Canol Kocagöz (karika-
' türist), Bülent Okutan (karikatü-
rist), Murat Ö2menek (karikatü-
rist), Altan Özesldci (karikatürist),
Sehnı Seven (Çorum Belediye Baş-
kan Yardımcısı) ve GamzeDepeTden
(Eğitim Kültür Müdürü) oluşuyor.
j Çizim tekniğinin serbest olduğu
ve bütün çizerlere açık olan yanş-
maya, katılımcdarın siyah - beyaz
veya renkli olarak gönderecekleri
yapıtlann A4 (21 x 29.7 cm) boyut-
lannda olması gerekiyor. Yanşma
karikatürleri Çorum Belediyesi ta-
rafindan bir albümde toplanacak
ve tüm kahlımcılara gönderilecek.
Yanşmacılann yolladıklan karika-
türlerin arkasına ad, soyad, sürekli
adres, telefon ve varsa e-mail ad-
reslerini yazmalan gerekiyor. Ya-
nşmaya son basvuru taribi 5 Kasım
2004 olarak belirlendi. Yanşma bi-
rincisi 1 milyar TL, ikincisi 500
milyon TL, üçüncüsü 250 milyon
TL ile ödüllendirilecek. Aynca ku-
rum ve kuruluşlann özel ödülleri de
verilecek. Yazışma adresi: Çorum
Belediyesi 'Hititler'Karikatür Ya-
rışması, Eğitim Kültürve Sosyal Iş-
ler Müdürlüğü, 19200 Çorum.
(0364 225 0810/116-118)
Kültür Servisi - tFSAK'ın 128. dönem te-
mel fotoğraf kurslanna başvurular sürüyor.
40'ar kişilik iki ayn grup olmak üzere düzen-
lenecek kurslar 31 Ağustos ve 4 Eylül günle-
rinde başlıyor. Salı günleri 19.15-21.15, cu-
martesi günleri 11.15-13.15 saatleri arasında
yapdacak ve 8 hafta sürecek olan derslerde,
fotoğraf makinesi, ışık ve kullarumı, filtreler
ve yardımcı araçlar, kompozisyon, çekim tek-
nikleri, karanlık oda, fotoğrafçılık evrimi ve
geleceği başlıklı konular işlenecek.
Uygulama İçin gezl düzenlenecek
Kurs süresince teorik dersler yanında, uy-
gulama için 2 gezi düzenlenecek. Bu geziler-
den ilki kent içinde (Sultanabmet ve çevresi),
ikincisiyse kent dışında (gidilen yer mevsim
ve ışık şartlanna göre değışmektedir) yapıl-
maktadır. Uygulama gezilerinde çekilen say-
damlargezı sonrası düzenlenecek toplanhlar-
da izlenip değerlendirilecek. Bu toplanülara
her katılımcının en az 5, en fazla 7 saydam ge-
tirmesi gerekiyor. Kurslann sonunda ÎFSAK
salonunda katüımcılann fotoğraflanndan olu-
şan bir sergi düzenlenecek.
Katılımcılarla ortafc proje çahşması
Sergide isteyen her katılımcının 2 adet, 18
x 24 boyutlannda basılmış fotoğrafi yer ala-
cak. Kahlım sertifıkalan sergi açılışında dü-
zenlenen birtörenle dağıhlacak. Aynca, semi-
nerier sonrası egitmenler eşliğinde sertifika alan
kanlımcılarla ortak bir çalışma yapüacak. Çe-
kim ve seçim aşamalanndan sonra ÎFSAK'ta
saydam gösterisi yapılacaktır. Bu tasanda yer
alacak eğitmenlerin listesi şöyle: tzzet Keri-
bar, SeHm Güneş, Ayhan Aydm, Yalçm Savu-
ran, Hakan Kızılcıkoğtu, An' îhsan Gökçen,
Sami Aksoğan, Altan BaL Özer Kanburoğhı,
Nadu- Ede. Ilkan Özdağ, Muhsin Divan.
DEFNE GOLGESİ
TURGAY FİŞEKÇt
Yaşama Sevinci
24 Temmuz - 2 Ağustos arasındaki on gün bo-
yunca, Fransa'nın güneyinde gözlerden uzak, kü-
çük bir kasaba olan Lodeve'deydim. Burada bu-
lunmamın nedeni, bu kentte yapılan 'Akdeniz'in
Ses/en'adlı şiirfestivaline katılmaktı. Akdeniz çev-
resindeki ülkelerden yüzden fazla sanatçının ka-
tıldığı festivalde on gün boyunca sabah ondan
gece yansına dek şiir ve müzik etkinlikleri, bu kü-
çücük kentin bütün salonlannda, sokaklarında,
parklannda, evlerinin bahçelerinde, dere boyla-
nnda, çadırlarda, kilise avlulannda aralıksız sürdü
durdu. Festivalin açılışında bir alanda, kapanış ge-
cesinde ise derenin ortasına kurulan bir sahnede
yapılan ve bütün sanatçılann katıldığı etkinlikler ise
gün ağarana dek sürdü. Şiir kitaplan yayımlayan
yayınevlerinin katıldığı bir kitap fuan da yine fes-
tival boyunca açık kaldı.
Gözlerden ırak, küçücük bir kasabanın böylesi
dev bir etkinliğe ginşmesinin nedenlerini sorgula-
madan edemiyor insan. Kente, sokaklara, yapıla-
ra, insanlara bakarak anlamaya çalışıyorsunuz, bu
yaşam enerjisinin nedenini.
Çağdaş, uygarbırtoplumun bireyleri, içlerinde-
ki Akdenizli olmanın getirdiği coşkuyla ürettikleri
yaşama sevincini, güzel işlere dönüştürebiliyorlar.
XIII. yüzyıldan kalma görkemli katedrali, dara-
cık, kıvnmlı sokaklan, taş evleriyle tipik bır ortaçağ
kenti Lodeve. Sanayi toplumuna dönüşürken çev-
resinde bulunan uranyum madenleri sayesînde
canlı bir merkez olmayı sürdürebilmiş. Ancak ma-
denlerin tükenmesiyle kent de bütün canlılığını yi-
tirmiş.
Bu küçük kentin yeniden yaşam bulma süreci,
mesleğindeki başanlanyla dikkat çekmiş, ülkenin
önde gelen müzecilerinden Marthe Valles-Bled'in
Lodeve Müzesi'nin yöneticisı olarak buraya yer-
leşmesiyle başlamış.
Ortaçağ din adamlanndan Kardinal Fleury'in sa-
rayının müze olarak düzenlenip her yıl ülkenin,
hatta Avrupa'nın önemli sergilerinden birinin bu-
rada açılması kente gelen ziyaretçilerin sayısını
arttırmaya başlamış.
Bu çılgın kadın, bununla da yetinmeyip Lode-
ve'i Avrupa'nın şiir başkentine dönüştürecek bir
de şiir şenliği düzenlemeye girişmiş.
Bu yıl yedincisi düzenlenen festivale katılan şa-
irlerin çokluğuna, etkinlik sayısının inanılmazlığı-
na, festivali izlemek için gelenlerin kalabalıklığına
bakılırsa, bu yolda başanlı olduğu da söylenebilir.
On gün boyunca sokaklannda şair seslerinin ek-
silmediği bir kent yaratmak kolay mı?
Kente bunca insanın gelmesi, otellerde, lokan-
talarda yer bulunamaması gibi sorunlar da yara-
tıyor. Şiircanlılığı, kentin ekonomik yaşamını da can-
landınyor.
Nitekim, 'Le Monde' gazetesi, festivali duyuran
haberine İşsızliğe Karşı Şiir' başlığını koymuştu.
Gerçekten de festivalin kusursuz işleyişi, ses ve
ışık teknisyenlerinden çevirmentere, şoförlerden ah-
çılara dek çok sayıda insanın çalışmasıyla ger-
çekleşiyor. Yeni iş olanaklan doğuyor.
Böyle bir festivali ortaya çıkaran güç yanında,
benimsenip paylaşılması, çoğaltılması da kent ın-
sanının taşıdığı yaşama sevinciyle açıklanabilir an-
cak. Yaşamın canlılığına, verimlilığine birucundan
tutunabilmek. Evlerinin bahçesini etkinliklere açan
insanlardan görevlilere dek herkeste festivalin can-
landırdığı bir yaşama sevincini görmek güzel bir
duygu.
Böyle bir festival sonrası, şiir sanatının gelece-
ği üstüne de umutla doluyor insanın içi. Şiirin bir
halkın günlük yaşamına bunca girebilmiş olması,
hâlâ köşe başlannda durup gelene geçene şiirle-
rini okuyan şairler görmek, ınsanlann aynı anda çok
sayıda gerçekleşen etkinliklerin hepsini de heye-
canla doldurduklarına tanık olmak, hayatın alıp
başını girtiği günümüzde, şiirin tutunacak bir dal
olarak sağlamlığını koruduğunu düşündürtüyor.
turgayû; fisekci.com
Reyhan Coşkunçay'ın yapıtianndan biri
Şlmdj sıpa gençlerde ı
•Kültür Servisi -Istanbul Menkul Kıymetler Borsası
Istanbul Sanat Galensi 'Karma Sanatçılar 14' başlık-
lı sergiye 4 Eylül'e dek ev sahipliği yapacak. Sergiye
katılan sanatçılar Hatice Baltacı, Arzu Berber, Gü-
lüm Coşkun. Reyhan Coşkunçay, Berrin Durgut, Le-
vent Haraç, Leyla Karagülle, Aptullah Kılkış, Nur-
can Kıvrar, Serap Kızılkaya, Pınar Partanaz, Veli Ya-
zıcı. Binnur Sarıcı, Seda Yurdakul. Marmara Üniver-
sitesi Prof. Filiz Başaran atölyesini yeni bitirmiş 14
genç yetenek. Sergide yağlıboya ve akrilik çalışma-
lardan oluşan 109 yapıt sanatseverlerle buluşacak.
Sergi pazar dışında her gün 09.00 -17.00 saatleri
arasında ziyaret edilebilir. (0 212 298 25 10)
Mroşima yıkımıran yıMönümü
• Kültür Servisi - Hiroşıma kıyımının yıldönümü
olan 6 Ağustos günü saat 19.30'da Çıtlembik Kültü-
revi ve Kargaart'ta 'Hiroşima 08.15' adlı film göste-
rılecek. Yönetmen Artun Yeres'in geçen yıl çekhgi
belgesel, Japonya'nın gündelık hayanna Japon sanat-
çıların tablolanndan yola çıkarak ışık tutuyor.
Kapadokya'da film yanşması
• NEVŞEHİR (AA) - Ürgüp Belediyesi tarafindan
bu yıl ilkı düzenlenen Kapadokya Ürgüp Kısa Film
Senaryo Yanşması sonuçlandı. Yanşmada, 'Bence
Hazırdf adlı senaryosuyla Zeynep Akcannış bınn-
ci, 'Sessiz Fotoğraflar'la Gülşah Gülebenzer ikinci,
'Kapadokya ve Şarap' adh senaryosuyla Çığdem
Altuntaş üçüncü seçildi. Dereceye girenlere
ödülleri sinema sanatçısı Göksel Arsoy tarafından
verildi. Törene yönetmenler Halit Refığ, Necip Sa-
nca ve Ertem Göreç ıle sinema sanatçılan Men-
deres Samancılar ve Nıhal Menzil de katıldı.