Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2i AimjSTOS 2004 SALI CUMHURİYET SA1
DÎZt
Medeni hukukunyılmaz savunucusu
Hocaların
hocası '
yaşında (\
~r ^ocaların Hocası Ord. Prof.
ğ—t Dr. Hıfzı Veldet
-/. J~ Velidedeoğlu'mtn bugün 100.
doğum günü. "Velidedeoğlu Hoca 'yı
çok özel kılan, uluslararası ölçekte
bilimsel kimliği, öncelikle medeni
hukuk, hukuk bılimine kathları.." diye
söze girsek, Velidedeoğlu 'nun sadece
bilim dünyasındaki önemini
vurgulamış oluruz. Velidedeoğlu
öncelikle bir aydınlanmacı,
Cumhuriyet devrimcisi. Lise yıllarında
milli mücadele gencı, Ilk Meclis 'in
kâtibi, inançlı Kuvayı Milliyeci,
Cumhuriyet devrimlerinin toplumsal
yaşamımızda kök salması, geçerlilik
kazanmasında bilimsel katkılarıyla
yetınmeyecek, toplumsalyasamın her
alamnda görevler üstlenecektir. 50
yıllık Cumhuriyetyazarlığı hu görev
ve sorumluluk anlayışımn önemli bir
ayağını oluşturacaktır. Her
Cumhuriyet devrimcisi gibi, dilin
de\'hmlerin topluma ulaşmasındaki
öneminin bilincinde olarak, hukuk
dilinin öz Türkçeleştirilmesinde,
halkın anlayacağı güzel Türkçe
yazılımı, kullanımında yaşamınm her
döneminde öncülük üstlenecektir.
Günümüz gençlerinin, Hoca 'nın
Söylei''/' sayesinde Cumhuriyet ve
devrimler tarihiyle anlamlı
buluşmalarımn önemi yadsınabilir
mi? Yaytmlanmış çok sayıda bilimsel
araştırma, kıtabımn yanında, altmışı
aşkın incelemesiyle çağdaş hukuk
alamnda, de\'hmlerde kilit işle\de,
medeni hukukun, kadın haklannm
gelişmesinde öncü. Türkiye 'nin ilk
gerçek demokrasi, sosyal de\'let
açılımının anahtan 1961 Anayasası
hazırlayıcılarımn direği. Gerçek
devrimci, aydın olarak, uzun bir ö'mrü
katlayarak sadece bilim değil, sosyal
yaşamın, sanatın pek çok alamnda
soluksuz üretti, savaşım verdi.
Sanatçı, şair kimliği özel kalmış
sayılsa da önemli toplumsal, sosyal
olaylardaki duruşu, kavgası ile öne
çıktı. Öncelikle uzun yıllar göre\'
yaptığı üniversitede gerçek bir
reformcu olarak önemli kavgalarda,
dönemeç noktalarında hep ön saflarda
yer tuttu... Onu doğumununyüzüncü
yıldönümünde sevgi, saygı, özlemle
anıyoruz..
1?61 Anayasası'nı yazan Hıfzı Veldet Velidedeoğlu çağdaşlık mücadelesini yaşamı boyunca sürdürdü
Yiiz yıllık devrimci
7
961 Anayasası'nın
sağladığı 'temel
hak ve
özgirlükler'i ülke
yonetiminde kendilerine
engeJ gören iktidarlar ve
dest;kçileri, bu
ana)asayı "lüks"
buldıkJannı ya da
"Türkiye 'ye bol geJen
giys: " olarak
gördüklerini söylerlerken
yasa/ı kaleme alan Hıfzı
Veldet Velidedeoğlu'na
da çatmaktan, dahası onu
soruınlu tutmaktan
kendilerini alamazlar.
MERİÇ VHİDEDEOĞLL
7
992 yılında aramızdan aynlan
HutaVeldetVetidedeoğhı'nun do-
ğum günü olan 24 Ağustos 'larda
Cumhuriyet'te yazdığım yazıların te-
mel amacı. onunla birlikte 1923 Devn-
mi'nın ilk kuşağını oluşturanlan da an-
maktır. Bu kuşak, hep dile getırmeye ça-
Iıştığım şpbı, Mustafa Kemal ve arka-
daşlannın attıklan çağdaşlık tohumla-
nnın yeşermesi için toprağa ilk suyu
verenlen banndıran bir kuşaktır Veli-
dedeoğlu 'nun anılaruun bukuşağın or-
tak anılan oldugunu, kimi olaylann ben-
zenru onlann da yaşadıklannı düsünüp
yola çıkabılin2.23 Nisan 1920'de Mec-
lis'in açıldığı ılk günden başlayıp me-
mur olaıak çalışan Vehdedeoğlu'nun
görevı müsveddeleri temize çekmek-
tir; 15'inı sürmektedır; Ankara (Sulta-
nisi) Lisesi 'nin onuncu sınıf öğrencisi-
dir Okulda, müdürün tutumundan kay-
naklanan bir huzursuzluk yaşanmakta-
dır; bu gıdiş yeni ders yılında da sürün-
ce, Velidedeoğlu durumu birdilekçey-
le Meclis'in dilekçe komisyonuna ilet-
melerini önerir öğrenci arkadaşlanna.
Öneri kabul edilir; dilekçevi Velide-
deoğlu yazar, 12 öğrencı imzalar. Ikin-
ci dilekçenin Meclis Başkanlığfnca
Mılli Eğitim Bakanlığı'na iletılmesiy-
le kıyamet kopar; Bakan Dr. Rıza \ur,
olayı okul müdürüne sorar; müdür, di-
lekçeyi yazanın ve ımzalayanlann "boJ-
şeyik" olduğunu bildırir.
Bakanın soruları
Birkaç gün sonra basta Velidedeoğ-
lu olmak üzere 12 öğrenci Milli Eğitim
Müdürlüğü'ne götürülür; yanıtlamala-
nnı istedikleri sorulan içerenkâğıtlar ön-
lerine konur: Bakan Rıza Nur tarafin-
dan hazırlanan sorulara gelince: "Sos-
vafizm nedjr?"; ".\"ezamandan beri bol-
"KimferJevenereferdetop-
lanıyorsumız?" vö .
Velidedeoğlu bu soruian okuyunca ıl-
kin şaşınr, ama birden. baştan sona iz-
lediği bir Meclis oturumunu anımsar.
Sovyet Rusya Halk Komiserliği 'nden
Meclis'e ulaşan bir telgrafin okunup
içeriğiyle jlgili konuşmalann yaptldığı
bu oturumda özellikle relgraftaki, "Rus
Sovytf CumhuriyetimemJeketinizm z»r-
la işgalini reddederek ilan eder ki İs-
tanbul Müslümanlann elinde kalacak-
ür. Türkiye'nin taksinüne ve Tiirk top-
raktarmdao bir Ermenistan kuruhna-
sına ifişkin olan antiaşma yıralnus ve
yokedümiştir" tümcesı okununca Mec-
lis'te brr alkış kopmuş, ardından yapı-
lan konuşmalarla "bolşevikliğin, sosya-
fiznun*
1
ne olduğu araştınlması karar-
laştınlmış. dahası bir ara Antakya Mil-
[etvekilı HarnduüapSuphi(Tannöver),
-*Evetarkadasiar, bu vatanıkurtarmak
için gerekirse bolşevik de olacağız, şey-
an da olacağtzf" diye bağırmıştır kı. bu
sözlen Velidedeoğlu bütun canlılığı ıle
inzmsar.
Sorulara yanıt bu oturumun onda bı-
•aktığı ızlenım doğrulrusunda olur, kı-
50 yıl Cumhuriyet gazetesinde yazariık yapan Hı£a Veldet Velidedeoğlu kişüiğinden hiç ödiin vermedi.
saca şöyle yazar: "Hak aramanın ve şi-
kâvette buîunmanın bolşeviklik' de-
mek olduğunu bilmiyordum."
Soruşturma sonunda bu on ıki öğren-
cıden altısı okuldan uzaklaştınlır, Veli-
dedeoğlu'nun da içlerinde bulundugu
öteki altı öğrenci de Konya Lisesi'ne sür-
gün edilir.
Olay, Izmıt ve Karesi milletvekillerin-
ce Meclis'e getırilir; Milli Eğitim Ba-
kanı Rıza Nur, konunun genişleyip gün-
deme oturmasını önlerse de buyönetim-
ce ilk ele alınan ve Meclis'te sözü edi-
len ılk "kornünizm vakası" olacaktır.
Ama Velidedeoğlu yılmadan direnç-
lehakkmı arar. sonunda yine Ankara 'ya
döner, öğrenimini de Meclis'teki göre-
vinj de sürdürür:
KOmünlst suçiaması
Ne var ki. henüz 16 yaşındayken ya-
kalandığı "komünist olmakla suçlan-
ma" Velidedeoğlu'nunpeşinı bırakmaz;
üniversitenin bir öğretim üyesi olarak
Cumhuriyet gazetesinde halkı bılinç-
lendirme yolunda ve emekten yana ya-
zılar yazması, daha sonra 1961 Anaya-
sası'nı yüreklilikle savunması ilkin De-
mokrat Parti iktidan ve taraftarlannca.
1965'ten sonra Adalet Partisı iktidan
\ e uydulannca -orneğin Tercüman ya-
zarlannca- hep "komünist" olarak de-
ğerlendinlıp "suçlu" görülmesine neden
olur.
Ama bu konuda en renkli "suçbma"
1971 askeri müdahalesininin bır orge-
neralınden gelir 12 Mart'ın Istanbul Sı-
kıyönetım Komutanı Orgeneral Faik
Tiirün. Hürnyet gazetesinde yayımla-
nan bır röportajında, müdahalede tüm
komünjstlen topladıklarmı, ama "ah-
Yenilereyolgösterecek
Prof. Dr. SERVER1ANİLLİ
~T~ TTniversite öğrenciliğim 1950'li yıllann başlann-
i I dadır. Istanbul Üniversitesi'ninaltınçağıidi; Is-
V»/ tanbul Hukuk Fakültesi de avn bir görkemlilik
içindeydi. Bu olağanüsfu duruma yol açan nedenlen de
söylemeli: Istanbul Oniversitesi 1933'te yeniden kurul-
muştu ve 1946'da da özerkliğini kazanmıştı. Tarihin bir
cilvesi, Almanya'da faşistrejim, üniversitelerdeki dünya-
ca ünlü profesörleri, Yahudi olduklanndan ülkeden kov-
muşlardı; ama Türkiye de, bilimin hakkını vermiş. kuca-
ğını açmıştı. Her fakül-
tede, bu evrensel şöhret-
lerden birkaçı mutlaka
bulunuyordu ve Alman
ve Türk. hepsi birlikte.
ünfversiteye uluslarara-
sı bir düzey kazandır-
mışlardı. Istanbul Hu-
kuk Fakültesi 'nde de
bir"Pleiad".AlmanA.
R Schwarzve Frte.\e-
umark ın yanı sıra Sıddık Sami Onar, Ragıp Sanca, Ta-
hirTaner,AJBFuatBaşgil,HÜ5<?vin.\ailKubaJı,FeritHak-
kı Sayinen; daha gençlerden bir Tank Zafer Tunaya, bir
LütfıDuran_
Ve aralannda, Hıfa Veldet Vendedeogiu.
Hıfeı Veldet Hoca, Alman medeni hukuk külfüründen
geldiği için, başka bir donarumdaydı. Kürsüde de ayn bir
üslup ve birikim şöleni. Dolup tasardı dersleri... Bir şe-
yin de bıünci içindeydi: Türkiye"de, 1926'da Medeni Ya-
• İlk TBMM'de, gencecik bir kâtip olarak Devrim
sürecine gelip ginnişti. O heyecan kaybolmadı,
derinleşti; Devrim geliştikçe o da gelişti. Ve bir gün
'karşıdevrim'le yüz yüze kaldığında, kalemi daha
keskinleşti ve gerici saldınnın önüne susturucu bir
kültür birikimiyle çıktı.
sa kabul edildiğinde, bir de\Tİm oknuştu. Her Avrupa ül-
kesi için de medeni yasa önemli idi. Ancak bizde, onu aşan
bir anlam vardı olanbitende: Şeriat, yani dinsel hukuk atı-
lıyor ve çağdaş bir "medeni" ilişkiler dünyasına giriyor-
duk; temelinde de, özellikle "kadm-erkek esftflğT vardı.
Özetle, bir "Aydmlanma DevrimT geçirmiştik.
Islam dünyasında da. bu bir " 1 ^ ^ ve öyle kaldı.
Ne var ki. bu devrim, yalnız medeni hukukta değil, bü-
riin bir toplumda ve devlette söz konusu idi: Alfabesin-
den kılık-kıyaferine kadar... Hıfa Veldet Hoca. iştebu "bö-
tünM
ün bilincinde olarak kürsüdeydi, yazılannda ve ki-
taplanndaydı. Yani bılgin ve de\Tİmci olarak vardı! Ta ilk
TBMM'de, gencecik bir
kâtip olarak, Devrim sü-
recine gelip girmişti. O
heyecan kaybolmadı, de-
rinleşti; Devrim geliştik-
çe 0 da gelişti. Ve bir gün
"karşıdevriaı''le yiiz yü-
zekaldığında. kaJemi da-
ha keskinJeşri ve gerici
saldınrun önüne sustu-
rucu bir kültür birikimiyle çıktı. Yine bilgin ve devrimci
olarak! Içinde bulunduğumuz yılın bir özelliği, onun do-
ğuşunun 100. yılı olması. Böylesine geniş bir zamansal
açıdan baktığımızda, 0, gözümüzde daha bü>1iyor; arka-
sında bıraktığı fikri miras daha anlam kazanıyor. Bizlere
örnek olduğu gibi, bundan sonra gelenlere de yol göste-
recek. Mücadele, belli ki gitgide şiddetlenecek, Hıfzı Vel-
det Hoca, bu süreçte de yerini alacak ve söyleyecekleri-
ni söyleyecek. Bir kez daha, bilgin ve devrimci olarak!..
tapotun başı'1
run, Velidedeoğlu 'nun dı-
şanda kaldığuıı üzülerek belirrir.
1961 .Anayasasrnın sağladığı "temel
hak ve özgürtükJer"i ülke yönetiminde
kendilerine engel gören iktidarlar ve
destekçileri, bu anayasayı "Jüks" bulduk-
Iannı ya da "Türkiye'ye bol gelen giy-
si" olarak gördüklerini söylerlerken, ya-
sayı kaleme alan Velidedeoğlu'na da
çatmaktan, dahası onu sorumlu tutmak-
tan kendilenru alamazlar.
Yüriirlükte kalsaydı, Türkiye'nin "Ko-
penhag Kriterteri" ile bu denli sıkıştı-
nlmasını önieyecek bir içeriktekı 1961
Anayasasrnailkdarbe 12Mart 1971 as-
keri müdahalesıyle gelır. Vehdedeoğ-
lu'nun belırttıği gibi "faşjst" bir nıteli-
ğe bürünen bu müdahalenın 20 Eylül
1971 'de anayasada yaptığı değişikliğe,
geriye dönüşe ülkenin bürün aydınlık
güçlen karşı çıkacaktı.
Anunsanacağı gibi, 1961 Anayasası
12 Eylül 1980 askeri müdahalesıyle
tümden ortadan kalkacak, yerine 1981
Anayasası geçecekti; ama bu dönemde
Velidedeoğlu'nu en üzen olay "23 Ni-
san l hısaJ Egemenük BajTamı'' ile il-
gilıdır
25 Nisan yazısı
1980 müdahalesini yapan beş orge-
neralın oluşturduğu Müli Güvenhk Kon-
seyi, Atatürk diye diye Atatürk'ten ka-
lan birçok kurum, kuruluş ve ilkeleri
birerbirer yok ederken Ulusal Egemen-
lık Bayranu'nı da bu kervana katarlar
23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramj'ru
gözlerine kestirirler ve bu kutlamayı
"bajTam" olmaktan çıkanrlar
Haber basında çıkınca Velidedeoğlu
donarkalır, 61 yıl önce Meclis'te 0 gü-
nün bayram olması için yapılan oturu-
mu bütün canlıüğı ile yaşar.
Meclis'in açılışının birinci yıhnda ya-
ni 23 Nisan 1921 günü toplant açılıraçıl-
maz iki mılletvekilinin bu konuda sun-
duklan önerinin yaratrığı sevınci ve bu-
nu gölgelemeye çalışan Hoca Vehbi
EfeDdJ'}! anımsar.
Konya milletveküi Vehbi Hoca, 23 Ni-
san gününün bayram olmasına karşı-
dır: ona göre bu gibi bayram kutlama-
lanyla "ulusun manevigücünü kın'vet-
lendinnek.destekleınek^geçıcıdir; eğer
ulusun "manevi gücünün artönhnas]
jsteniyorsa" yapılması gerekentf
ulu$uo
jtikadmın daha yukarrv'a cekümesidir"
gerisi boştur
Vehbi Hoca ve AB Şükrii dışındaki
milletvekillerinuı oylanyla 23 Nisan
günü ba\Tam olarak kabul edilir.
Demekki bu tarihi günden 61 yıl son-
ra 1982 "de beş orgeneral. 23 Nisan gü-
nünün bayram olmasını engellemek is-
teyen Hoca Efendi'yi adeta geride bı-
rakıp, konulmuş bayramı ortadan kal-
dınyorlardı..
Velıdedeoğiu 18 Nisan 1982 günkü
Cumhuriyet'te bu karan ağu biçimde
eleştiren bir yazı ya>imlar; yazırun so-
nunu buderin hatayı ileride: "Bugün 23
.Nisan'1 anacakükokui çocuklan düzel-
tir" tümcesiyle bitirir.
Yazı etkisini gösterin ertesi >ıl 1983 'te
23 Nisan yine ulusal bayram olarak kut-
lanacaktır
Eroğan'ın tavn
Anılan noktalarken. günümüz AKP
iktidanndan devrimin bu ilk kuşağıru ya-
şatma ve gençlere tanırma gibi bir bek-
lentimiz olamaz; AKP'nin üderi Başba-
kan RecepTa>yq)Erdoğan, bu öncü kn-
şak hakbndaki görüşünü Istanbul Bü-
jTikşehir Belediye Başkaru olunca ka-
muoyuna duvurmuştu.
Belediye Başkaru olur olmaz, daha
mazbatasını bile ahnadan yaptığı ilk ic-
raat. Velidedeoğlu "nun admı taşıyan
caddenin Ievhasını indirmek olmuştu...
Kuşkusuz AKP'nin veliderinin, 1923
Devrimı 'ni, devrimin getirdıklerinı ve
onu izleyen bu kuşağı küçültüp yok say-
maya gücü yetmez.
Şimdi onlar 100 yaşmdalar...
SÜRECEK
AYDINLANMA ÖNCÜSÜ
Nitelikliinsan
yetiştirmeye
adananyaşam
• Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Hoca,
üniversite öğrenimi görenlerin zengin
bir genel kültüre sahip olmalan
üzerinde dururdu. Resimden müziğe
mitolojiden şiire, edebiyata,
sinemadan tiyatroya ve özellikle
tarihe ilgi duymamızı bıkmadan
usanmadan hatırlatırdı.
Prof.Dr. ERDOĞAN TEZtÇ*
~J~ T~oca ıle ilk kez 1947 yılında
/ / Galatasaray Lisesi Fransızca Hazırlık
JL A. Sınıfı'nda (0 tarihlerde Yetiştinci
Sırufı denirdi) okurken karşılaşmjştım. Beyaz
saçh, güleç yüzlü biri "Evladun Muammer'i
tamyorsanız bana bulabüır misüıiz?"
dedığinde, gözlenm elındekı yıyecek
paketlenne takılmıştı. Yatılı öğrenciler,
ziyarete gelen velileri dikkatle izlerlerdi. Zira,
o yıyecek paketlerinın içindekileri bir süre
sonra ortaklaşa tüketiverirdik. Liseden mezun
olduğumuz 1955 yılında Muammer Veldet
VeH'dedeoghı tıp, ben de hukuk fakültesine
girmiştık. Muammer'in beyaz saçlı, güleç
yüzlü babasını bu kez îstanbul Üniversitesi'nin
Hukuk Fakültesi'ndeki görkemli I. Amfisi'nde
Medeni Hukuk dersinde gördüm. Derse
başlaması ile koca amfideki uğulru kesilmiş,
bütün dıkkatleri Hoca kendınde toplamıştı.
Görünüşü ve hitabeti ile hemen saygı
çemberini oluşturuvenrüşri. Sınıfta kahnazsak,
dört yıl boyunca Hıfca Veldet Hoca'nın Medeni
Hukuk kürsüsü ile öğrenime devam edecektik.
Bizleri Hukuk Fakültesi'ne ısmdıran, kendi
söyleyişı ıle ilk yıl nışanlandıran, sonra da
evlendirmesini başaran kürsünün başındaydı
Hoca. Istanbul Hukuk Fakültesi'nin "1959
Mezunlan" olarak, her yıl bir araya
gelinebıliyorsa, Hıfzı Veldet Hoca'run uyumlu
kürsüsünün bunda önemli payı var.
Öğrencilığimizin daha ilk derslerinde,
Hoca'dan belleğımızde yer eden
" İ niversitelerin meslek okulu oünadıklan,
arasOnna kurumlann
olduklanm hiç
unutmadık. Ellı yıl sonra, bu hususun
ülkemizde eğitim-oğretün tartışmalannm, hâlâ
odak noktasuıı oluşturması hayli
düşündürücüdür. Hıfzı Veldet Hoca, lise
öğrenimınin üniversite tahsili yapmak
isteyenler için zorunlu bir aşama olduğunu,
oysa bir mesleğı hedefleyenlerin hiç vakit
yitirmeden "meslek okuJUannT tercih
etmelerini sık sık dile getirirdi.
Uygarlık tarlhl ders)
Medeni Hukuk dersleri bizler için bir tür
uygarlık tarihi özelliğini de taşıyordu. Bu
dersin teknik konulan hep toplumsal olaylarla
bütünleştirilerek anlatılırdı, tartışılırdı. Hukuk
Fakültesi'ni birirdıkten sonra, hukukçu
kimliğimizle yöneleceğimiz uğraş alaru ne
olursa olsun, eski söyleyişle; "kâmil insan"
olabilmenin erdemini hep vurgulardı değerli
Hocamız. Ülkemizde bu nitelikteki insan
sayısının çok stnırlı olduğunu, gelecekte
karşılaşılacak sorunlarm aşılabilmesüıin sihirli
anahtan olarak bu sayılann çoğahnası
olduğunu söylerdi. Hoca'mn ifadesiyle,
"Hangi tophım olursa olsun karşılaşüan
sorunlara ancak büviik beyinler ve ufku geniş
olanJar cevap bulabilirfer".
Bunun için de üniversite mezunlanrun
seçecekleri uğraş alanınm iribarh olmasından
çok, seçilen alanda yeteneklerini ortaya
koyabihnelerinin önemli olduğuna işaret
ederken, genç Cumhunyetimizin aydmlanma
hamlesinın Türkiye 'yi geleceğe
taşıyabılecegine yürekten inanan büyük
Hoca'ydı Hıfzı Veldet Velidedeoğlu.
Anısı önünde saygı ve sevgiyle eğıliyorum.
*YÖK Başkaru