18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 4 A&ISTOS 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA JİJJvUl^l VrlYİJL ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13 Pıof.Dr. Oktay Yenal, var olanpolitikalarla cari açığın büyüyeceğini ve bımun da mali hriz riskini arttıracağını söyledi Dış krediileaçıkkapatılamaz Bhğaziçi ve îstanbul üniversiteleri eski öğretim üyezi, Dünya Bankası Hindistan Bün ŞeJJiği görevinden emekli Prof . Dr. Oktay Yenal, Türkiye ekonomisini tehdit edecek boyuîlara ulaşan dış borçlar ve iç açık konusunda değsrlendirmelerde bulundu. Dış kredi ile iç açıkların kapatılamayacağını savunan Yenal, bundan sonra Türkiye 'yi bekleyen gelişmeler konusunda öngörülerde bulunurken önehlehni de sıraladı. Prof. Dr. OKTAY YEıNAL Dış açık dış kredinin doğal sonu- cudur: Yıllarca dış kredi almaya can attık. şimdi ise büyüyen dış ödeme- ler açığından endişeleniyoruz. Ama bu ikı işlemin birbirine bağlı, hatta aynı şeyin iki yüzü olduğu gözden kaçı>or. Ihracatınızdan daha çok ıt- halat yapmayacaksanız yeni dış kre- diye ne gerek var? Dış kredi alınca bunu mal ithalatında kullanmaya- caksamz nerede kullanacaksınız? Yeni dış kredinin reel olarak ekono- miye katıhmı ancak dış cari ödeme- ler açığmm büyümesi ile mümkün- dür. İki yıl önce çok kimse IMF'den al- dığımız büyük krediye sevinip bay- ram ederken, borç yükü yüksek eko- nomımizde "İç açığı diş kredikrie kapatmak tehlikeli bîr yöntemdir," dıye yazmış ve yurda yiiklü miktar- da dış dövız gmşının ya likiditeyi arttırarak enflasyonu körükleyece- ğini, ya da dış ödemeler açıgını bü- yüteceğini anlatmaya çalışmış- tım.(*) Nitekim, IMF'den ah nan büyük borç, önce ekonomideki likidite ar- tışını arttınp (2001 ve 2002 yılların- da yüzde 70-80) enflasyonu köriik- ledi. Sonra da dış açık büyümeye başladı. Ülkeye gelmeye başlayan sı- cak paranın da etkisiyle Türk Lirası değerlendi, ithalat artışı hızlandı, dış cari ödemeler açığı 2002'de 1.5 milyar do- lardan 2003'te 6.9 milyar dolara yükseldi. Hükümet ile IMF tarafuıdan 2004 için yıl- lık dış ödemeler açığı 11 milyar dolar ola- rak programlanmışken açık daha ilk altı ay- da (Ocak- Haziran) 10 milyar dolara ulaş- mış bulunuyor. Bu yılın ilk altı ayında mal ithalatına harcadığımız para, ihracat kazan- cımızdan yüzde 50 (15 milyar dolar) daha fazla olmuş. Aynı sürede turizmden 4 mil- yar kadar gelir elde etmişiz. ama buna ya- AÇIKDÂHÂ BÜYÜR MÜ? BÜYÜRSE NE SAK1NCASI VAR? \ Bugünkü iktisat siyasalan değişmezse dış ödemeler cari açığının yılın ikinci yansında da büyümeye devam etmesi beklenmelidir. Ekonomide reel faiz oranlan yüzde 10'un üzerinde sürdükçe ve hele IMF'ye borç ödemelerimiz ertelenirse, yurda para girişi döviz kurunun düşük kalmasını sağlayarak daha da çok sıcak para akışını ve ithalatı teşvik edecektir. Her ne kadar temmuz ve ağustos aylarında turizm gelirlerimizin de hızla artması beklenebilir ise de petrol fiyatlanndaki artışın dış harcamalar açığını arttırıcı yönde olacağı hesaba katılmalıdır. Bu gözlemlere göre 2004 yıh dış ödemeler açığı herhalde 15 milyar dolann altında kalmayacak, iç ekonomideki kızışma sürerse, 17-18 milyarabile yükselebilecektir. Böyle blr gellşmenln ne sakıncası var? Çok! Açık büyüdükçe dış borç da artar. Hele bızde olduğu gibi açık büyük oranda kısa süreli dış kredilerle. hatta sıcak para ile besleniyor ve gelen ek kaynaklar yatınmdan çok tüketim harcamalanna gidiyorsa, açığın sürdüriilmesi zorlaşır ve mali kriz riski artar. En ufak bir ters gelışmede, ülkemizde daha önce yaşadığımız gibi ekonomi, finans bunalımına girebilir. Dış borcumuz 2002 yıh başında 118 milyar dolar ve bunun ancak yüzde 13'ü kısa süreli iken 2004 başında dış borcumuz 146 milyar dolara, kısa süreli borcun oranı ise yüzde 17'ye yükselmiş bulunuyor. Soniki yılda kamunun dış borcu yüzde 23 oranında artmıştır. DIŞ Ö0EMHIER Milyon Dolar Ocak Haziran 1999 2000 2001 2002 2003 2004 İhracat FOB 29 31 34 40 51 30 Hizmet Gel. (net) (Turizm net) Cari Tansferier 11 (6) 8 10 (6) Toplam bize ödemeler ithalat FOB (İthalat CIF) 43 Faiz Ödemeleri (-41) 47 -53 (-55) 47 -39 (-42) -5 3 Toplam bizden ödemeler ; .44 ; .57 -5 (7) (11) (4) 52 63 36 -49 -65 -43 (-52) (-69) I (-45) -5 -44 -53 : -70 -46 CARİ DENGE -1 -7 -10 Kaynak: Türkiye Cumhurîyeti M&rkez Bankası Ne yazık ki siyasette bir bilinçlenme yok. Genel seçimlerden önce her büyük siyasal partinin programında söz verilen yeni harcama ve teşvik programlanndan ve vergi indirimlerinden duyduğum endişeyi yazmış, ancak bu yazıyı basacak gazete bulamamıştım. O vakitten beri de, önceki hükümetlerin yaptığı gibi, her sıkıştığımızda dolaylı vergileri arttınyor, hâlâ direkt vergi reformu yapamıyor, büyük faiz gelirlerinden bile vergi almak istemiyoruz. 9k kın bir parayı dışa faiz ödemeleri için har- cadığımızdan altı ayda cari açık 10 milyar dolara çıkmış. Yanı dış dünyadan elde ettiğimiz cari ka- zançtan 10 milyar dolar fazlasmı dış dünya- ya can harcama olarak ödemişiz. Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Dış dünyadan kazandığırmzdan bu kadar daha fazla harcamayı nasıl yapabildik? Borçlana- rak! Bu yılın Ocak - Haziran aylannda 1 mil- yar dolar doğrudan dış yatınmlardan, 3 mil- yar yabancılann aldıklan tahvil ve bono bedellerinden, 3.6 milyar dolar da sermaye piyasası dışında sağlanan kredilerden geldi. Geriye kalan 3.2 milyar dolann nereden geldiğıni de bilmediğimiz için is- tatistıkte bu "hata ve noksan" olarak gösteriliyor. (* Oktay Yenal, Görünen Köyün Kılavuzu, Ankara: Iktısat tşletme ve Finans Yayınlan, 2002.) l^çığın Finansmanı g 1999 2000 2001 2002 Doğrudan Yatınm Porrföy Yatınmı Diğer Kredi \ £ IMFkredisi c V ^ v * 0 - 1 3 3 r.Cv\V Hata ve Noksan TOPLAM FİNANSMAN I DIŞ BORÇ ^ ^ 1 Yılın ilk çeyreğı 2 0103 1 -5 12 -3 I 3 10 0 3 -3 -2 10 -3 105 116 1 İ 1 7 I 6 S-6 | 0 | 118 î lyar >lar 2003 1 3 3 -0 -4 4 7 133 6 ay 2004 1 3 4 -2 -1 3 10 'Mucize beklenmemeli, kısa vadeli dış borç azaltılmak zorunda' Türkiye bundan sonra ne yapmah? Önce hurafelere inanmaktan vaz- geçmeliyiz. Elbette ki ekonomide si- yasal istikrar, güven ve psikoloji önemlidir, ama bunlar aşağı akan su- yu yokuş yukarı çeviremez. Türkiye dış borcunu, özellikle kısa süreli bor- cunu azaltamazsa ne yeni bir IMF programı ne de Avrupa Bırliğı'nden tarih alınması ekonomiyi düzlüğe çı- karabilir. Ekonomiyi daha sağukh hale getir- mek için uygulanacak siyasanın ana- hatian açıktır: Türkiye, içeride kamu harcamalannı kısmalı, kamu gelirle- rini arttırmalı. bununla paralel olarak da dışanya olan borcunu azaltmalı ve uzun süreü yapüandırmalıdır. Bu ger- çekleştirilmediği sürece ekonomimiz uçurumun kenannda gitmekten kurtu- lamayacaktır. Ne yönde reform yapılması gerek- tiğini bilmek için âlim olmaya gerek yok. Ancak çok güç olan, böyle bir re- form programının hazırlanması ve uy- gulanması. Bunun çok usta bir ekono- mi yönetımi gerektirdıği unutulma- mah. Yülann yankş uygulamalan ve ih- nıalleri ekonomhiçıkmaziariçine sok- muştur. Türk Lirası'nın değerlenme- si enflasyon eğilımınin yavaşlaması- na yardım etmiş, fakat dış açığı büyüt- müştür; faiz oranlannın daha düşme- si kamunun iç borç yükünü azaltır, fa- kat ülkeden sermaye kaçımına neden olur; sıcak paranın çıkmasını yavaşla- tıcı önlemler alınmasının da sıcak pa- ra kaçışına neden olabileceği gibi... Tüketim kredi ve mal piyasalannda soğutucu önlemlere gerek var, ama bu önlemin piyasalarda durgunluk yarat- ması da olası. Kambiyo kurunun normalleşmesi de döviz yükümlülükleri yüksek ban- ka ve işletmeleri zor duruma düşüre- bilir. Ekonomımizin bir yandan çok çarpık yapısını düzeltirken öte yan- dan da yumuşak iniş yapabilmek için sözü edilen dengelerin ustaca ayarlan- ması kolay değildir. Bu konularda rehberliği MF'den beklemek hayaldir. Fakat düzeltmele- re gidilmeden geçirilen her gün, çö- züm maliyetini daha da arttırmaktadır. Türkfirmaları, Şanghay'dayapılacakuluslararası tekstiljuarına katılacak Tekstilciler Çin'i içten vuracak ANKARA (ANKA) - Tekstildeki Çin tehdidine karşın Türk firmalan bu ülke pazanna girmeyi he- defliyor. îstanbul Tesktil ve Konfeksiyon îhracatçı Bırlikleri'nden (ITKİB) edinilen bilgiye göre, 26-29 Ekim'de Çin'in Şanghay kentinde düzen- lenecek uluslararası tekstil fuan- na Türk firmalan da katılacak. Türk firmalarının ÎTKtB' in or- ganizasyonunda katılacağı fuar- da, dünyanın en büyük ve en hız- lı gelişen pazarı olan Çin'e bu ül- kenin ihtiyacı olan tekstil ve ham- • Şirketler, 26-29 Ekim'deki uluslararası füara katılarak 13.1 milyar dolarlık Çin pazanndaki paylannı arttırmaya çalışacak. maddeleri sektörü kanahyla gire- bilmek hedefleniyor. Çin'in 13.1 milyar dolarlık tekstil pazanna girmeyi amaçlayan Türk firmala- rına fuarda 300 metrekarelik bir alan tahsis edilecek ve buralara 15-20 firma alınabilecek. Fuar için son başvurular ise 20 Ağus- tos itibanyla tamamlandı. Yılda bir kez 21bin 580 met- rekarelik bir alanda kurulan ve geçen yıl 802 yerel, 11 ülke- den de 414 yabancı firmanın katıldığı fuan 46 bin 434 kişi ziyaret etmişti. Bu arada fuara katılım be- deli, KOBlTer için metrekare ba- şına 140 dolar, büyük ölçekli ve pazarlamacı firmalar için 350 do- lar olarak Ödenecek. Gelecek aylarda yapılması beklenen tebliğ doğrultusunda devlet desteği oranlannın tüm firmalar için değişmesi ve fuar katılım bedellerine yansıtılması öngörülüyor. aç muayene kuyruğu Araç muayene istasyonla- nnın özeDeştirilmesindeiha- leye çıkılmasında sona doğru gennirken.firmalariayapılan ön görüşmelerde ciddi bir ta- lebin olduğu görüldü. Taüp- kr arasmda ABD, Almaru A\iıstur\u, İspan>oL Fransız veFinlandi>"ahşirketlerin yer aldtğı 15'e yakın yerii ve ya- bancı firmanın buhınduğu belirtiliyor. Araç muayene işinden 2003'te elde edilen 103 milyon dolaruk gelirin artmasıbeklenhor. OzeUeşti- rilmeiçinbuaysonuyadaey- lül ayı başında ihale>e çıkıl- ması hedeflenKor. (AA) tŞÇtNİNEVBENtNDEN ŞÜKRAN SONER Kimlik Velidedeoğlu Hoca'nın yüzüncü doğum günü yazılannı toparlamak, hem bu çok özel insanla ya- şanmış anılan canlandırdı hem de 1980'le, toplum- sai gidişin, suyun doğal akışının kesilmesinın bizi hangi noktalara getirdiğini çıplak algılamanın bir aracı oldu. 1961 Anayasası'nın getirdiği sosyal devlet, de- mokratik açılımlar, siyasal, sendikal, meslek, de- mokratik kitle örgütlerinin tırmanışılan sürecinde, 1960-70'li yıllarda yapılan üniversite reformu tar- tışmalan ile bugünkülerin içeriği arasındaki uçu- rumu, sığlığı bir köşe yazısına sığdırmak çok zor. Üniversite gibi üniversite arayışlan ile üniversite- leri medreseye döndürme çabalan eksenli tartış- malar arasmda nasıl bir ortak payda bulunabilir ki? Velidedeoğlu anılan en çok kimlik üzerinde dü- şünmeyi getiriyor. Sadece Hoca'nın kimliği değil, onu anlatan, onunla bir şeyleri paylaşmış bilim in- sanlannın kimlikleri, öncelikleri, günümüzün ge- çerii kimliklerinden, değerlerinden o kadar ayn bir değerler dünyasını yansıtıyor ki.. Bir kuşağın aydınlan, hele de bilim insanlan tor- nadan çıkmış gibi birbirlerine benzerter mi? Yani genç Cumhuriyetin üniversitelerindeyetişen bilim insanlannın hepsi idealist, özverili, daha iyi öğren- ci yetiştirmek, daha çok içeriğinde yarışılan bilim- sel çalışma üretmek için çırpınan kişiler olacak. Dünyaya hep topluma yarariı olma penceresin- den bakacak, sosyal katkı için çırpınacaklar.. Kuşaklar arasındaki kimlik, davranış, dünyaya bakış, beklenti, değerler uçurumu asla rastlantı- larla yan yana gelmiş insanların benzer nitelikle- riyle açıklanamaz. Üstelik Velidedeoğlu kuşağı, kimlik ve değerleri ile sadece bilim dünyamızda, üniversitelerimizdeyoktular. Siyasette, mühendis- likte, eğitimde, hukukta, yargıda, üretenler dünya- sında.. yaşamın hangi alanına göz atarsanız atın, özverililer, üretenler, idealistler önde, belirleyici, yönlendiriciydiler. Şüphesiz genç Cumhuriyetin devrimci kimliği, değerleri, yaşamın her alanında öne çıkan kimlik- lerin oluşumunda betirieyici rol oynuyordu. Tabii dünya ile iletişimi, etkilesimi, ağırlığını yadsımamak koşulu ile. örneğimizde başta Velidedoğlu, sonra da onu anlatan kuşak arkadaşlan üzennde, döne- min Hrtier Almanyası'ndan kaçmış büyük bilim insanlannın katkılan yadsınabilir mi? Günümüzde, bilimsel teknolojik devrim çağı ola- naklan ile, küreselleşme adı altında şimdilik sade- ce yeni dünya sömürü düzeni değerierinin yüksel- mekte olduğu geçiş sürecinde, iç olumsuzluklara dış olumsuzluklann katkısı çok fazla. ABD, AB ül- kelerinde bile üniversiteler, bilimsel çalışmanın, araştırmanın, insanlığa hizmetin odağı olmaktan çıkmışlar. öncelik dünya tekellerinin çıkarlanna. Son SSK ilaç skandalı odaklı tartışılan günde- me bir göz atmak yeterii. Dünya ilaç tekelleri bi- limsel araştırmayı tümden ticaret, çıkar aracı kıl- mışlar. Akıl almaz ahlaksızlıklar, rüşvetler, isim hak- kı, patent adı altında insan sağlığını katletme pa- hasınayaşanıyor. Nobel çoktan rüşvet konusu ol- muş. Bilim insanlan satın alınıyor. llaçtan para ka- zanma uğruna insan yaşamı ile oynanıyor. Her sabah uyanıp yeni haberieri izlemeye kal- kıştığımızda, Irak bataklığından, Filistin'den yeni çatışmalann, katliamların yeni boyutlannı öğreni- yoruz. Petrol fiyatlan, ölen insan sayısı paralelin- de sıçrama yapıyor. Bu çarpık düzen karşısında çaresiz, umutsuz, ufuksuz kalan insanlara akıl yo- lunda çözüm arayışlan yerine, en ilkelinden dinsel inaçlardan, mafya dayanışmasına uzanan yöne- lişler özendiriliyor. Kelimenin tek anlamı ile yükselen değerierin in- san kimliği ile, insan haklanmızdaki erozyon, yok- sullaşma, yoksunlaşmamız arasmda doğrudan ilişki var. Şüphesiz yükselen değerierin, kirii çıkar ilişkileri içinde yükselen bıreyleri de var. Ancak ça- lışan, üreten, hakkını arayan bireyler, çoğunluk he- le de ülkemizde çok fazta yoksullaşıp çok fazla yoksunlaşıyor. Uygariık kuşaktan kuşağa geçe- miyor. Bilgi, deneyim birikimi, kültür aktanlamıyor. Bilgisayar kullanan ama düşünemeyen, üretme- yen, bilimden kopan, her tür ilkelliğe, elbette bu arada ırksal ve dinsel ayınmcılıklara, tarikatlara sı- ğınmaya kalkışan insanlar çoğalıyor. Işte bu nedenlerle en çok insanca yaşamak, in- san haklanmız gerçek çağdaş topluma ulaşabil- memiz için, Velidedeoğlu kimliğini, benzer kişilik, kimlik, bilge kişileri yaratan, üreten koşullann sor- gulaması, arayışı içinegirebilmeliyiz. En çok bu ne- denle, doğumunun yüzüncü yıldönümünde Veli- dedeoğlu Hoca'yı. Hocalann Hocasını, tüm kim- lik özellikleri, insan olma halleri ile tanımaya çalış- malı, özlemle anmalıyız.. [email protected] BAT de sigaraya zam yaptı ÖTV artışı yabancı üreticiyi kızdırıyor Ekonomi Servisi- Ma- liye Bakanlığı'nın ya- bancı sigaralarda ÖTV artışına yol açan düzen- lemesine British Ameri- can Tobacco'dan (BAT) da tepki geldi. Ürünleri- ne zam yaptıklannı du- yururken bu politikayı eleştiren BAT Türkiye Genel Müdürü PaulHel- derman, "Yeni sistem, mevcut vergilendinne sistemini teme- linden değiştirerek pazardaki üretkikrden birinidesteklerken, diğer yandanbeDi markalarda vergi miktannın önemü oranda artmasına yol aç- n" diye konuştu. Türkiye'de birpaket si- garadaki toplam vergi yükünün yüzde 75'in üzerinde olduğunu belir- ten Helderman, "Vergi oranlan artnkçayasaloi- mav-an tütün tkaretidev- reye giriyor, sahteTCka- çak sigaralann miktan arüjx>r" diye konuştu. Danıştay'a açılan dava ile ilgili soruya da "Da- vanm açıhnası, zamanla- maüe ilgilipnosedürierde bir uygunsuzluk olduğu- nu duşündüğümüz tçindL Hükü- meüe her za- manaçıkdiva- log içindeyiz" diye cevap verdi. Bu arada BAT, ÖTV artışına bağh olarak Tür- kiye'deki ana markalann, Pall Mali ve Viceroy si- garalannın fiyatlarını artürdı. Önceki satış fiyatı 2 milyon lira olan Pall Mall'in normal, light ve ultra light fiyatı 2.3 mil- yon liraya yükseldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle