Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 4 AOSTOS 2004 SALJ CUMHURİYET SAYFA
dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Yereşimlere
yenfconutiar
• DıHaberler Servisi -
îsrail'ı, Batı Şeria'daki
4 yerlşim yerinde
toplar 532 konut
inşasıa izin verdiği
bildirdi. Konut
A_razı;ri Idaresi
yetkileri, Har Gilo ve
Haradr'da toplam 300.
Adanve Emmanuel'de
232 kautun daha
yapılaağını duyurdular.
ABD;*usya, BM ve
AB taafuıdan da
destekenen, ancak bir
türlü ı/gulanamayan
"Yol laritası" banş
planın zedelememesi
için îsail hükümetinin
yerleşin alanlannı
genişltfmesine karşı
çdcıyodu. Ancak yakın
zamanla Batı Şeria'daki
yerleşinlerin
genişletilmesine yeşii
ışık yaıacağı sinyalini
vermişi.
Hateni: Irak'ı
kışkrtmıyoruz
• TAHRAN (AA) - tran
Devlet Başkanı
Muhanımet Hatemi,
Irak'ı 'kışkırttıklan"
iddiasını reddetti. Imam
Humeyni'nin mezan
başında konuşan
Hatemi "Irak'tahiçbir
kışkırta müdahalemiz
olmadı tersine Iraklı
gruplaı arasında banş
ve birliğin
sağlanmasına
çahşıycruz" dedi.
Hatemi. Necef te
işgalciler ve onlann
müttefiklerinin
çatışmalardan sorumlu
tutulması gerektiğini
kaydettı.
B Salvador'a
çekil' tehfüdi
• DUBAİ(AA)-
Isiamcı bir örgüt,
Irak'tan askerlerini
çekme ültimatomuna
uymaması halinde
Salvador'u kan gölüne
çevirmekle tehdit etti.
Önceki gün bir internet
sıtesinde "Muhammet
Atta-El Kaide" adlı
örgüt adına yayımlanan
ses bandında,
Salvador'a 16
Ağustos'ta Irak'tan
çekilmesi için 20 gün
süre tanındığı
hatırlatıldı ve "Allah'a
andolsun ki bu süre
dolduğunda Irak'tan
çekilmemişseniz buna
fazlasıyla pişman
clacaksınız" ifadesi
kullanıldı.
Cinciç'in katili
iade ediliyor
• ATİNA(AA)-
Tunanistan'ın, geçen ay
Selanik'te yakalanan,
eski Sırbistan
Başbakanı Zoran
Cinciç'in katil zanlısı
Dejan Milenkoviç'i
Sırbistan'a iade edeceği
hldirildi. Selanik
Temyiz Mahkemesi'nin,
cünMilenkoviç'in
Sırbistan'a iade edilme-
s karan aldığı belirtildi.
Ajans, Milenkoviç'in
gelecek günlerde ülke-
sne gönderilmesinin
reklendiğini kaydetti.
Cıncıç, 12Mart2OO3'te
cldürülmüştü.
Uirenişi kırmak
10 yıl alır'
I Dış Haberler
Servisi - Amerikan
conanmasındaki bir
ökeri yetkili, Irak'ta
arenişi kırmanın 10 yıl
dabileceğini söyledi.
l SA Today gazetesinin
teberinde, Irak'ta
tgemenliğin devrinden
hı yana her gün
dizenlenen saldınlann
sayısında pek bir
ceğişiklik olmadığı
klirtildi. Habere göre,
Amerikan
conanmasına bağlı
ehditler merkezinin
taşında bulunan
landolph Gangle,
ABD'nin Irak'taki
arhğını 10 yıl daha
sürdürmek zorunda
lalabileceğini kaydetti.
Kendi askerini de zehirlemekten kaçnımayan ABD, 1. Körfez Savaşı'ndaki gibi uranyumlu silah kullanıyor
Bımutı ach nükleersavaşDış Haberler Servisi- ABD'nin 20O3'te
Irak'ta gerçekleştirdiği saldınlara katılan
bir birimde yer alan 20 kişiden 8 'inde ha-
bis ur çıktığı açıklandı. American Free
Press (AFP) tarafindan verilen ve bir or-
du birimindeld askerlerin yüzde 40'ının yal-
nızca 16 ay içinde hastalığa yakalandığı-
nı kanıtlayan bu haber, seyreltilmiş uran-
yum (DU) ile ilgili tartışmalarda Pentagon
ve Beyaz Saray'ın tezlerini çürüten bir ge-
lişme olarak görülüyor.
2003 'te Irak'a giden askerlerin aşılı ol-
duğu ve maruz kaldıklan tek şeyin DU
olduğuna dikkat çeken bilim insanlan ve
araştırmacılar, DU'nun sebep olduğu has-
talıklar konusunda güçlü bir kanıt elde et-
tiklerine inanıyorlar.
Bilindiği gibi aşı maddelen kansere ne-
den olmuyor. Körfez savaşı sendromu ola-
rak adlandınlan ve ABD askerlerinde gö-
rülen hastalıklarla ilgili araştırmalaryapan
uzmanlar, bu savaşta askerlerin başka her-
hangi bir kimyasal madde, zehir veya bi-
yolojik ajana maruz kalmadıklannı da be-
İirtiyorlar. Bu durumda kansere yol açan
tek etken olarak DU kalıyor.
DU'nun ilk kullanıldığı savaş olan
1991'deki Körfez Savaşı'ndan bu yana
• Seyreltilmiş uranyum (DU) biyolojik sistemler üzerinde 3 yolla etkide bulunuyor. 800 ton
DU'nun nükleer olarak Nagazaki'ye atılan bombanın 83 bin tanesine eşit olduğu belirtiliyor.
ABD'nin 1991 'den beri 400 bin Nagazaki bombasmdan daha fazlasmı kullandığı kaydediliyor.
Pentagon ve Beyaz Saray'ın 3 yönetimi-
nin iddialannın aksine, DU'nun bir "ölüm
cezası" anlamına geldiği böylelikle kesin-
lik kazandı.
1960'larda uranyumun biyolojik etkile-
ri üzerine çalışan bilim insanlan, DNA
üzerinde etkisi olduğunu belirlemişlerdi.
DU biyolojik sistemler üzennde 3 yolla et-
kide bulunuyor; radyasyon, kimyasallar
ve tanecikler aracıhğıyla. Karmaşık bir
mekanizmayla bu dolayımlardan insan be-
denıne ulaşan DU'nun, tanımlanması güç
çok sayıda hastalığa neden olduğu belir-
tiliyor. Basitçe; "bedeni tahrip etfiyor".
325 bin asker hastalandı
1990-91 döneminde Körfez Savaşı'nda
3 haftalık bir süre içinde 467 ABD askeri
yaralanmıştı. 580 bin 400'den fazla aske-
rin bulunduğu bu savaşta 11 bin asker öl-
dü. 2000 yılında askerlerin 325 bininde
kalıcı tıbbi yetersizlik teşhis edildi. Bu ra-
kamlar, bir on yıl sonra, bugün hizmet ve-
ren askerlerin yüzde 56'sının tıbbi sorun-
lan olacağı anlamına geliyor.
DU'ya yalnızca askerler maruz kalmı-
yor, onu bedenlerinde evlerine götürü-
yorlar. DU'nun, askerlerin spermlerin-
den eşlenne ve sevgililerine geçtiği be-
lirtiliyor. Savaşta görev yapan askerlerle
cinsel ilişkide bulunan 20-30 yaşlann-
daki kadınların bir kısmında endometri-
ozis görüldüğü ve sağlık sorunlan nede-
niyle rahimJerinin alınması gerektiği kay-
dediliyor.
Mississippi'de 251 askerden oluşan bir
deney grubu üzerinde yapılan araştırma-
da ise Körfez Savaşı'ndan önce normal
çocuklan olan askerlerin yüzde 67'sinin sa-
vaştan sonra sakat çocuk sahibi olduklan
belirlendi. Sakatlıklar kol ve bacaklann
olmaması, körlük, bağışıklık sistemlerin-
deki zayıflıklar ve kan hastalıklan olarak
belirtiliyor.
800 ton DU'nun nükleer olarak Naga-
zaki'ye anlan bombanın 83 bin tanesine eşit
olduğu belirtiliyor. ABD'nin 1991 'den be-
ri 400 bin Nagazaki bombasmdan daha
fazlasını kullandığı kaydediliyor.
Tahribat büyük
Diğer yandan, DU'lu silahlann çevreye
verdiği tahribat da hayli büyük. 1991 'den
bu yana DU'lu silahlan kullanan ABD, 4
nükleer savaş gerçekleştirdi. Bu savaşlar-
da kullanılan silahlann yaydığı radyas-
yonla Ortadoğu ve Orta Asya'da geniş coğ-
rafyalar kalıcı olarak kirletildi.
ABD'nin DU'lu silahlannın tarihi ise
hayli eski zamanlara uzanıyor. Birinci Dün-
ya Savaşı sırasında zehirli gazlann geliş-
tınlmesıyle ilgilenen Harvard Rektörü ve
fizikçı James B. Conant daha sonra Man-
hattan Projesi'nın başına getiriliyor. Co-
nanfı bu göreve getiren kişi de yine o dö-
nemde bu projede yer alan ve CIA'de ça-
lışan. bugünkü Demokrat aday John
Kerry'nin babası.
Bu dönemde de radyoaktif malzemenin
havadan, topraktan geçtiği, tüm koruyucu
malzemeleri aştığı ve deriden vücuda sız-
dığı biliniyordu.
ABD'nin bu faaliyetlerinin temelinde
ise yine kritik coğrafyalarda egemen olma
kaygısının belirleyiciliğinin yattığı belir-
tiliyor. Soğuk Savaş döneminde, Ortado-
ğu ve Orta Asya'daki Arap ve Müslüman-
lann büyük bölümünün genetik yapısını ve
geleceğini tahrip etmeyi hedefleyen bir
planın bulunduğu ve bu fikirlerin Henry
Kissinger'a dayandınldıgı söyleniyor.
Ilk DU sistemi 1968'de ABD donanma-
sında geliştırildi. Bu silahlar, 1967'de Yom
Kippur Savaşı'nda Araplara karşı ABD'nin
gözetiminde kullanılmak üzere tsrail'e ve-
rildi. DU kullanılan ve 1977'detestedilen
Phalanx silah sistemleri, ABD tarafindan
29 ülkeye satıldı. Bugün ise 42 ülkenin, DU
üretimi, denemelen ve depolanması yüzün-
den kırlendiği belirtiliyor.
Bu tesislerin çevresinde yaşayanlarda
yukanda tarif edilen hastalıklara rastlanı-
yor. Örneğin, binlerce ton DU denemesi
yapılan Nevada'daki bir bölgenin, son on
yılda ABD'de löseminin en hızlı yayıldığı
bölge olduğu belirtiliyor. Pentagon ise hâlâ
bu bağlantılan reddediyor.
IKÖ, Şiilerin kutsal kentindeki çatışmalann durması için uluslararası müdahale istedi
NecefiçinBM'yeçağn• İKÖ Başkanı Abdullah Ahmed
Bedevi, Necef teki çatışmalara son
verilmemesi halinde bunun öngörülemez
sonuçlannın olacağını söyledi. Bedevi,
çatışmalann 2005'te yapılması planlanan
seçim hazırhkJannı da olumsuz
etkileyeceği uyansında bulundu.
Dış Haberler Servisi -
Irak'm kutsal Necefken-
tinde çatışmalar sürer-
ken tslam Konferansı
Örgütü (ÎKÖ) dönem
başkanlığını yürüten
Malezya. BM'ye müda-
hale çağnsında bulun-
du. tKO Başkanı olan
Malezya Başbakanı Ab-
dullah Ahmed Bedevi,
Necef teki çatışmalara
son verilmemesi halin-
de bunun öngörülemez
sonuçlannın olacağını
söyledi. Bedevi aynca
2005 'te yapılması plan-
lanan seçim hazırlıkla-
nnın da çatışmalardan
olumsuz etkileneceğini
vurguladı.
Mezarbğa bomba
"Necef'te ABD bir-
likleriyleŞiiliderMuk-
teda El Sadr'a bağlı mi-
lisler arasındaki çatış-
malar dün de devam et-
ti. Önceki akşamdan
beri kentin üstünde gö-
rülen ABD uçaklannın
kentteki mezarlığı
bombaladığı bildirildi.
Necef'teki AFP muha-
biri, öğle saatlerinde
Sadr'ın milislerinin
güçlü olduğu mezarlı-
ğın bulunduğu bölgede
patlamalar olduğunu
aktardı.
El Cezire televizyo-
nu, kentteki Hazreti Ali
Türbesi'nin yakınlann-
da yükselen dumanla-
nn görüntülerini yayım-
ladı. Türbe çevresinde
gece yaşanan çatışmalar
sırasında, türbenin ABD
güçlerinin açtığı ateşte
büyük hasara uğradığı
belirtiliyor.
Çatışmalann, özel-
likle türbe yakınlann-
da çok şiddetli olduğu,
kuzey kesimde topla-
nan milislerin ABD
güçleri tarafindan iki
kez bombalandığı kay-
dedildi.
Mehdi Ordusu ko-
mutanı Şeyh Ahmed
Şeybani, ABD ordusu-
nun Necef'ten çekil-
mesi halinde, Hazreti
Ali Türbesi'ni din
adamlannın koruyaca-
ğını söyledi.
Ulusal Konferans he-
yeti ise Sadr'ın Hazre-
ti Ali Türbesi'nden çe-
kilerek milislerini si-
lahsızlandıracağına da-
ir taahhüdünü beklıyor. Iraklı bir çocuk, çapraz ateşe maruz kalan araçta ölen annesinc ağJadL CHayda çocuğun babası da yaralandı. (AP)
Irak'ta köprüyapımında çalışan bir Türköldürüldü
Dış Haberler Servisi - Irak' ın
kuzeyindeki Tiknt kentinde
gerçekleşen saldında,
kimlikleri belirsiz 1 Türk ile 2
Iraklı öldürüldü.
Tikrit polisi, çalıştıklan
şantiyeye gitmek üzere yola
çıkan Türk işçi ve
beraberindeki Iraklılann,
araçlanna açılan ateş sonucu
öldüklerini açıkladı. Ancak
öldürülen kişilerin kimliği ve
hangi firma için çalıştıklan
konusunda bilgi verilmedi.
Öldürülen Türk vatandaşmın
ve diğer iki Iraklmın, Tikrit'te
köprülerin tamıriyle ilgilenen
bir inşaat şirketinde çalıştığı
öğrenildi.
Bu arada 24 gündür rehin
tutulan Türk çevirmen
Avtullah Gezmen'e tanınan 72
saatlik süre de doldu. Ancak
Gezmen'den hâlâ haber
alınamadı.
Kerkük kentinde de, Irak
Kürdistan Yurtseverler
Birliği'nin (IKYB) bir
yetkilisinin öldürüldüğü
bildirildi. Polis, IKYB
yetkilisi 31 yaşındaki Şarzad
Hasan'ın, önceki gün
Kerkük'te, aracıyla evine
giderken kimliği belirsiz
kişilerin açtığı ateşte
öldüğünü açıkladı.
Kuzey'den Güney'e ticari mal akışmı düzenleyen 'Yeşil Hat Tüzüğü' yürürlükte
KKTC'de Rum'a sataeak mal yok
• Kıbns Türk Ticaret
Odası'na yalnızca 30
başvuru geldi. Bu
başvurulann büyük
bir kısmını sebze ve
meyve, gerisini
de konfeksiyon
üreticileri
oluşturuyor. Aynca,
Türk üreticilerin
önemli bir kısmmın
da henüz karşı
taraftan alıcı
bulamadığı
belirtiliyor. >{
REŞATAKAR
LEFKOŞA - Avrupa Birli-
ği'nin, Kuzey Kıbns'tan Gü-
ney'e ticari mal akışını düzenle-
yen 'Yeşil Hat Tüzüğü' dünden
itibaren yürürlüğe girerken men-
şe belgesi verme konusunda yet-
kili kılınan Kıbns Türk Ticaret
Odası'na 30 kadar başvuru ya-
pıldığı bildirildi.
Cumhuriyet'in elde ettiği bil-
gilere göre, Rum tarafına mal
sahşı için başvuranlann büyük
bir kısmuıı sebze ve meyve, ge-
risini de konfeksiyon üreticileri
oluşturuyor. Aynca satıcı duru-
mundakı Türk üreticıJerin önem-
li bir kısmının henüz karşı taraf-
tan ahcı bulmadığı ve bunun için
de geniş kapsamlı araşhrmalann
şart olduğu görülüyor.
AB'nin yürürlüğe koyduğu
Yeşil Hat Tüzüğü, canlı hay\an,
et ve et ürünlerinin yanı sıra hay-
van yemlerinin güneye geçişıne
izin vermiyor. Bu durum ise zor
durumdaki Türk hayvan üretici-
lerinin durumunu daha da zor-
laştınyor. KKTC'deki bir hayvan
üreticisi, canlı havvanlann ki-
losunun 4 milyon 200 bin lira-
dan 3 milyon 800 bine düştüğü-
nü, buna karşın kasaplarda 14 ile
16 milyon TL arasında satıldı-
ğını belirtirken Rum tarafında-
ki et fiyatlannın yüzde 40 ora-
nında daha ucuz olduğunu söy-
ledi.
Üretici iflas noktasında
Üreticı "Bu durumda biz eli-
mizdeki hayvanı satamazken
Kuzey'deki lokantalar ve va-
tandaşlar Rum tarafindan alı-
nan etleri kullanıyorlar. Böy-
lelikle bizim hayvanımız alıcı
bulamıyor. Biitün bunlar de-
netimsizliğin ve ilgisizliğin bir
sonucu olmakla birlikte bizim
geldiğimiz nokta iflas nokta-
sıdır" dedı.
Cumhuriyet'in Güney ve Ku-
zey Kıbrıs'ta yapmış olduğu
araştırmaya göre. iki taraf ara-
sındaki sebze ve meyve fiyatla-
nnda ciddi farklılıklar dikkat
çekiyor. Örneğin Rum kesimin-
de yaz ve kış döneminde may-
danoz, marul, semizotu, roka
gibi sebzeler yaklaşık 450 bin
TL'ye sahhrken KKTC'deki mar-
ketlerde bu rakam 550 ile 650
bin TL arasında değişiyor.
Yine KKTC'de elma ile şef-
talinin kilosu yaklaşık 3 milyon
lıraya satıhrken Güney'de bu ra-
kam 1 milyon 800 bin ile 2 mil-
yon arasında değişiyor. Bu du-
rumda Türk üreticınin, Rum ta-
rafına bu fiyatlarla ürün satma-
sının olası olmadığı görülüyor.
İhalelere katılmak istiyorlar
Gazprom 9
la
offset sıkıntısı
• Putin'in ziyaretinde Gazprom'un
Türkiye'de şehir içi doğalgaz
dağıtımından pay alabilmesine ilişkin
bir anlaşma imzalanması planlanıyor.
SERKAN DEMtRTAŞ
AJVfKARA - Rusya
Devlet Başkanı Vladi-
mir Putin'in Türkiye'ye
yapacağı resmi ziyaret-
te enerji alanındaki ış-
birliğinin derinleştinl-
mesi önemli gündem
maddeleri arasında yer
alacak. Türkiye kentle-
rinde doğalgaz dağıtım
ihalelerine girmek iste-
yen Rus Gazprom şir-
keti ile yapılan görüş-
meler "offset" (anlaş-
ma karşılığının mal ya
da hizmet olarak öden-
mesi) koşulunda tıkan-
dı. Gazprom Genel Mü-
dürü Yİıri Kamarov bu-
gün Ankara'ya gelerek
Enerji Bakanlığı ve Bo-
taş'la temaslarda bulu-
nacak. Kamarov'un
gündeminde Mavi
Akım doğalgaz hattı-
nın Ankara 'dan Israil 'e
kadar uzatılması da bu-
lunuyor.
Türkiye'ye Batı hat-
tından ve Mavi Akım
hattından milyonlarca
metreküp doğalgaz sa-
tan Gazprom şir-
keti, doğalga-
zın Türkiye
kentlerine
dağıtım
ihalelerine 4fc
de uzun \
süredir ilgi
duyuyordu.
Bu konuda-
ki somut bir
adımm Pu-
tin'in 2-3 Eylül
günlerin-
deki ziya-
reti sıra-
sında atılması bekleni-
yor. Altyapı, doğalgaz
depolaması ve dağıtı-
mı konulannda işbirli-
ğini öngören bir anlaş-
manın Putin'in ziyare-
ti sırasında imzalanma-
sı öngörülüyor.
Rus hükümetiyle
doğrudan bağlanhsı bu-
lunmayan Gazprom şir-
ketiyle uzun süredir ya-
pılan pazarlıklarda, Tür-
kiye'nin anlaşmanın
"offset" koşuluna bağ-
lanması istemi nedeniy-
le tıkanıklık yaşanıyor.
Ankara, iki ülke arasın-
dab ticaret hacminin
6.8 milyar dolara ulaş-
masına karşın Türkiye
aleyhine 3.5 milyar do-
larhk açık verdığine dik-
kat çekiyor. Söz konu-
su anlaşmanın imzalan-
ması ve Türkıye'nin
Rusya'dan daha fazla
doğalgaz alması, söz
konusu açığın daha da
büyümesine neden ola-
cak. Bu nedenle Anka-
ra, anlaşmaya offset ko-
şulunun da konmasını
böylece, Türkiye'nin
Gazprom'a yapacağı
ödemenin bir kısmının
mal ve hizmet karşılı-
ğmda olmasını sağla-
maya çalışıyor.
Gazprom ise şırketin
Rusya Federasyonu hü-
kümetiyle bir bağlantı-
sı ohnadığını, bu istem
hakkında Rus yöneti-
miyle uzlaşılması ge-
rektiğini iletıyorlar.
Gazprom, ülkelerle yap-
hğı anlaşmalarda 1992
yılından bu yana offset
koşuluna yer vermiyor.
Gazprom ile sıkıntınm
aşılması için Genel Mü-
dür Kamarov başkanlı-
ğındakı bir heyetın bu-
gün Ankara'ya gelece-
ği kaydediliyor. Kama-
rov'un Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Hil-
mi Güier ve Botaş Ge-
nel Müdürü Mehmet
Bilgiç ile bir araya gel-
mesı bekleniyor.
Kamarov'un
gündemindeki
bir başka ko-
nu da Mavi
Akım doğal-
gaz hattının
Israil'e taşın-
ması. Rusya ve
Israil, geçen ay-
larda bir çalış-
ma grubu
oluşturarak
projeyle ilgi-
li ilk somut
adımlannı
attılar.
Söz konusu hat, Tür-
kiye için de 2 açıdan
önem taşıyor: Birincisi,
Azeri petrolleri ile Aze-
ri doğalgazının da akı-
tılacağı Ceyhan'ın stra-
tejik bir uluslararası pet-
rol ve doğalgaz termi-
nali olarak ön plana çı-
kacak oknası. tkincisi
de boğazları by-pass
edecek petrol hattının
Ankara'nın istemi doğ-
rultusunda Samsun-
Ceyhan arasına döşen-
mesi pazarlığında
önemli bir koz olması.
Böylece Türkiye, Rus-
ya'ya Mavi Akim'ın ts-
rail'e uzatılması öneri-
sine, boğazlan by-pass
projesinin Samsun-
Ceyhan'dan geçirilme-
si durumunda olumlu
yanıt verebileceğini ile-
tebilir.