Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24AĞUSTOS2004SAU
10 DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Istihbarat ve Diplomasi
"Diplomasi" ve "ıstihbarat" oldum
olası iç içedir. Iyi bir "diplomat" olmak
için iyi bir "istihbaratçı" da olmak ge-
rekir. Iyi bir "istihbaratçı" olmak için iyi
bir "diplomat" olmak gerekir mi bile-
meyiz. Ancak, Ankara diplomasi kuli-
sinde "baş istihbaratçılann" da artık
"baş diplomatlardan " seçildiğine dik-
kat çekiliyor.
Anıtnsanacağı üzere Yunanistan'ın
Ankara Büyükelçilik Müsteşan Pav-
los Apostolidis, daha sonra büyükel-
çiliğe yükselmiş, Atina'da Dışişlerinin
üç önemli kişisinden biri olmuştu. Ba-
kan Ttıeodoros Pangalos un, Abdul-
lah Öcalan ı Afrika'da bir Yunan bü-
yükelçiliğinde saklama rezaletinden
sonra Afrika'ya uçmuş, Apo'nun
Türkiye'ye kaçırılması ortamını
hazırlamıştı. Bu başansı üzerine Yu-
nan Istihbarat örgütünün başınageti-
rilerek "baş casus" yapılmıştı.
Bu anımsatmaya Atina Büyükelçisi
(59) Yîğit Alpogan'ın "/* sivil" Milli
Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ola-
rak atanması neden oldu. Alpogan,
eylül başında yeni görevi-
ne başlayacak.
"Diplomasi" ve "istih-
barat" arasındaki bu iliş-
kiye bir örnek daha... Çok
güzel Türkçesi ile Anka-
ra'da dostluk çemberini
genişleten Polonya Büyü-
kelçisi Andrej Ana-
nicz'den bir mektup al-
dık. Mektup şöyle başlryor-
du: "Sayın Hocam, De-
ğerli Dostum! Şahsıma
önemli devlet vazifeleri
verilmiş olmasından ötü-
rü acilen Polonya'ya dönmek mec-
buriyetindeyim." Büyükelçi Ananicz'in
sözünü ettiği "önemli devlet vazifele-
rinden" kasrt, Polonya istihbarat ör-
gütünün başına atanmasıydı. Andrej,
yalnızca Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'e 3 Ağustos'ta veda ziya-
retinde bulunabildi. Diplomatlar için
geleneksel olan veda resmi kabulünü
bile düzenleyemeden, yakınlanna bı-
rer mektup yazarak "apar topar" baş-
kentine döndü.
Ankara'dan "apar topar" başken-
tine dönmek zorunda kalan bir başka
diplomat daha vardı. Fransız Büyükel-
çisi Jean-Claude Cousseran daha
bir yılını doldurmadan birkaç yıl önce
Fransız istihbarat örgütünün başına
getirilmişti. Işin garibi, bir Türk Büyü-
kelçisi de Türk Milli Istihbarat Teşkila-
tının (MİT) başı yapılmıştı. Bağdat'ta
iken Saddam Hüseyin'in Kuveyt'ı iş-
gal edeceğini önceden bildiren Sön-
mez Köksal MİT'in başına getirildik-
ten birkaç yıl sonra Paris'e Büyükelçi
olarak atanmıştı. Bir gazeteci olarak,
ister istemez, Cousseran-Köksal ikili-
sinin Paris'teki işbirliğini doğrusu me-
rak etmiyor değiliz!
Buna karşılık Irak'ın Ankara'daki Bü-
yükelçisi Rafi Dahham Mejwel El-
Tıkrrti Bağdat'a dönünce Irak gizli
servisinin baş kottuğuna oturtulmuş, an-
cak daha sonra Saddam'ın kurbanı
olarak yaşamınıyitirmişti. Uzun birara-
dan sonra, Bağdat Ankara'ya Sabah
Umran adında birdiplomatını büyükel-
çi olarak gönderiyor. Eylülde görevine
başlaması beklenen Umran, daha ön-
celeri Ankara'da üçüncü kâtip olarak
mesleğe başlamış, Irak işgalinden son-
Yîğit Alpogan.
ra görevinden alınmayıp bakana baş-
danışman yapılmıştı.
Bu tür atamalar yalnızca bugünün
olayı değil. örneğin Bükreş Büyükel-
çisi Celal Tevfik Karasapan 1960'ta
MİT'in başına getirilmiş, ancak 1960 ih-
tilalinden beş gün sonragörevinden alm-
mıştı. Bir başka MİT Başkanı Korge-
neral Fuat Doğu da "12 Mart Muhtı-
rasından" sonra LJzbon'a büyükelçi
gönderilmişti. Her ne kadar MtT köken-
li olmasa da Genelkurmay Başkanlı-
ğı'nın "askeri istihbarat" bölümü olan
"Plah ve Prensipler Dairesi Başkanı"
Amiral Fahri Korutürk de 1960 ihtila-
linden sonra Moskova'ya atanmıştı.
Bu atamada Korutürk'ün 2. Dünya Sa-
vaşı'ndaAdolf HrtJer Döneminde Ber-
lin'de askeri ataşelikgeçmişi ile '27Ma-
yıs Devrimini" yapan Milli Birlik Komi-
tesi'ne yakınlığı etkili olmuştu.
"Diplomat" ve "istihbarat" ilişkisi-
nin yerini artık farklı bir boyutun aldığı
anlaşılıyor. Bu boyut "Türk kökenli"
diplomat ya da eşleri olarak özetlene-
bilir. Litvanya'nın "Türk Kökenli" ba-
yan büyükelçisi Halirta
Kobeckaite bu hafta An-
kara'da görev süresini ta-
mamlayıp ülkesine dönü-
yor. Bayan Kobeckaite'nin
yeni görevi Utvanya Cum-
hurbaşkanlığı Başdanış-
manlığı olacak.
Italya, Ankara'ya Cario
Marsili'yi Büyükelçi olarak
gönderdi. Büyükelçi Mar-
sili "12 Eylül Dönemini"
yakından tanıyan bir dip-
lomat. 12 Eylül öncesi ve
sonrasında Ankara'da bü-
yükelçilik siyasal müsteşan idi. 0 za-
man Türkiye'de tanıdığı eşi Serva Ha-
nım bir Türk. Marsili, Cumhurbaşkanı
Sezer'e 24 Şubat'ta güven mektubu-
nu sundu.
Tam 60 yıl önce aynı gün, Istanbul'da
ABD Başkonsolosluğu diplomatlann-
dan Allen Dulles. Ankara'da Ingıliz
Büyükelçisi Sir Hughe Knatchbull-
Huggesenın uşağı "Çiçero" diye bi-
linen Arnavut kökenli llyas Bazna ad-
lı casusun vartığını ortayaçıkarmıştı. Çi-
çero, Ingiliz Büyükelçisinin okuduğu
müttefiklerin gizli raporlarının mikro
filmlerini, Alman Büyükelçisi ve sür-
gündeki eski Başbakan Franz von Pa-
pen'e satmıştı. "Office of Strategic
Services (OSS) - Stratejik HemetlerBû-
rosunun" istanbul'da "istasyon şefi"
olan Dulles, bununla da yetinmemiş,
Çiçero'nun yalnızca Nazilere değil, ay-
nıfilmleriTürk istihbaratına verdiğini de
saptamıştı. 2. Dünya Savaşı'nın bu "en
büyük casusluk olayını" ortaya çıka-
ran Dulles daha sonra VVashington'a
dönerek "CentralIntellegenceAgency
(CIA) - Merkezi Haberalma örgütü "nü
kurarak başına geçmiş, ağabeyi John
Fostef Dulles da ABD Dışişleri Baka-
nı olmuştu.
Eşi Türk olan bir başka yabancı bü-
yükelçi de Isviçre'den. 29 Temmuz'da
Sezer, kendisine güven mektubunu
sunan Büyükelçi VVarter B. Gyger'in
Türk eşi Birsen Hanımla da ilginç ko-
nuşmalar yapmıştı. Elçiler geliyor, el-
çiler gidiyor. Diplomatlar geliyor, dip-
lomatlar gidiyor. Ama ne var ki yakla-
şık iki yıldırTürk büyükelçiler karama-
mesi Dışişleri Bakanlığı'ndan bir türlü
çıkmıyor!
Bu işten kimin çıkarı var?
Son günlerde Ankara'daki yaban-
cı "istihbaratçı diplomatlara" bol bol
malzeme çıktı. "Çakıcı-Mit-Yargıtay"
üçgeninden başına yansıyan olaylar,
dedikodular, telefon konuşmalan, de-
meçler yabancı diplomatlarca "açık
istihbarat" olarak kabul ediliyor. Is-
tihbaratçılann temel görevi, bulun-
dukları ülkedeki "gizli" bilgilere ulaş-
mak, bunları toplayıp derlemek, be-
lirti birdenetim süzgecinden geçirdik-
ten sonra "kripto'layıp- şifreleyip"
başkentlerine rapor etmek olarak
özetleniyor.
Ankara'da pek çok ül-
kenin, işi yalnızca "is-
tihbarat" olandiplomat-
ları da var. Bu diplomat-
lar bugünlerde zevkten
dört köşeler. Türk bası-
nından sağladıklan "açık
istihbarat", onlara MlTin
nasıl çalıştığını; nelere,
nasıl burnunu soktuğu-
nu da açık seçik göste-
riyor.
Çakıcı-MIT-Yargıtay
üçgeni hakkında basnda
yazılıyor, çiziliyor. Olay şu yada bu bi-
çimde yargıda. Bu nedenle bu olay-
lara değinmeyeceğiz. Ancak dikkatler-
den kaçan bir noktaya eğilmek istiyo-
ruz. Bu tür "skandal" haberi gazete-
ciler "almaz", gazetecilere "verilir".
Bir başka deyişle "başına sızdmlır".
"Gizli" kalması gereken konuşmaların
"telekulaklarca" kaydedilip her geçen
gün yeni verilerin "başına sızdmldığı-
na"tanık oluyoruz. Yargı kararı olma-
dan "telekulak" görevi yapanlann ku-
laklarının çekilmediği bu ortamda "giz-
li konuşmalar" amirlerinin bilgileri dı-
şında (!) başına neden sızdınlıyor, hiç
düşündünüz mü? Ya da bu bilgilerin
başına sızdırılmasında kimin ya da
kimlerin çıkan var?
Çakıcı'nın mı? Olamaz. Bu koşul-
lar altında Mafia babası Alaattin Ça-
kıcı'nın durumunun dahada güçleş-
Alaartin ÇakKL
tiği birgerçek. MİTmi? Olamaz. MİT,
belki de tarihinde bu denli acı bir ya-
ra almamıştı. Yargıtay mı? Hukukun
tepesinde, adalet dağrtan bir kurum
neden yara almak istesin ki?
O halde bu olayda kimlerin çıkan
var? Biz, bu rezalette AKP Hüküme-
ti'nin en büyük çıkannın oluğuna ina-
nıyoruz. Bir kere... Ağır yara aldığı
hızlandınlmış tren kazasını kamuoyu-
nun gündeminden düşürmüş oldu.
Ikincisi... MlTgörevtisi Kaşif Kozinoğ-
lu'nu bahane edip MİT Başkanı Şen-
kal Atasagun takımının ayağının al-
tına muz kabuğu koyarak
kaydırmanın kapısı ara-
landı. Böylece AKP,
MlT'te de kadrolaşma-
sını gerçekleştirebilecek.
MİT'in yeni kadrosu, Mil-
li Güvenlik Kurulu'na su-
nacağı "güvenlik" rapor-
ları ile 28 Şubat olaylan
benzeri birortamayöne-
lişi yumuşatabilecek.
Üçüncüsü... AKP'nin ku-
rulduğu günden bu ya-
na savladığı, partiye de
takılan ilk ad olan "Adalet" kavra-
mında yaşanan çarpıklığı Yargıtay
Başkanı Eraslan Ozkaya'yı ima ede-
rek "balık baştan kokmuş" söylemi
ile seçmenlerine kanıtlamış olacak.
Bu çarpıcı olayla ve medyanın des-
teği ile laikliği" savunan kurumlar-
dan "MİT" ve "Yargıtay" kamuoyu
önündeyıpratıldı.Şimdi.sıraTSK'ye
gelecek. Yakın bir gelecekte, Milli
Güvenlik Kurulu'nda 28 Şubat ben-
zeri bir olay ya da laiklik karşıtı bir ko-
nu tartışıldığında, AKP Hükümeti'nin
hazırladığı TSK'deki silah ihalelerin-
deki yolsuzluk dosyalarını kurulun
gündemine taşıyacağı söyleniyor. Bu
nedenle Alpogan'ı güç günler bekli-
yor. AKP hükümeti, sistemli bir stra-
teji ile "laiklik" savunucusu kurumla-
ra kara çalmayı sürdürüyor, daha da
sürdürecektir.
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Cumhuriyetçiler, en büyük istihbarat birimlerini örgütten almak istiyor
CIA'nın suyukaynadıDış Haberler Servisi - ABD Senatosu
İstihbarat Komitesi'nin Cumhuriyetçi
Parti üyeleri, ülkenin en geniş çaplı ıs-
tihbarat toplama operasyonlannın, Mer-
kezi Haberalma Teşkilatı (CIA) ile Sa-
vunma Bakanlığf ndan (Pentagon) alın-
masını önerdi. Öneri, 11 Eylül saldın-
lanru araştıran komisyonun, istihbarat ala-
nında büyük değişıklikler yapılması yö-
nündeki çağnlannın ardından gelen en
önemli adım olarak nıtelendiriliyor.
Cumhuriyetçilerden Senatör Pat Ro-
berts, CBS televizyonundaki "Facethe
Nation" programında yaptığı açıklama-
da, önerisinin aynntılanru anlattı. Bugün-
kü sisteme göre. istihbaratın toplanma-
sı ve gizli eylemleri içeren "Operasyon-
lar", istihbarat raporlannı değerlendi-
ren "tstihbarat" ve "BiKnı ve Teknolo-
ji" başiıkh müdürlükJer CIA'ya bağlı.
Roberts'ın planıysa bu müdürlükle-
rin Teşkilat'tan alınmasını ve birbirlerin-
den bağımsız, farklı adlar içeren 3 yeni
birime dönüştürülmesini içeriyor. Plana
göre, yenilenen bu birimler, bağımsız
bir ulusal istihbarat yöneticisi yardım-
cısına rapor verecek.
• 11 Eylül saldınlannı araştıran komisyonun Cumhuriyetçi
üyeleri, istihbarat örgütü içindeki 3 müdürlüğün birbirinden
bağımsız birimlere dönüştürülmesini istiyor. Bu birimler,
bağımsız bir yöneticiye rapor verecek. Pentagon'a bağlı
istihbarat birimleri de bakanlıktan kopanlacak.
ABD'nin karşı karşıya olduğu ulusal
güvenlik tehdıtlerinin çok önemli oldu-
ğunu söyleyen Senatör Pat Roberts, öne-
risinin, 11 Eylül komisyonunun 8 Cum-
huriyetçi Parti üyesi tarafindan da des-
teklendiğini söyledi.
Roberts. önlemlenn ardından CIA'nın
bazı görevlerinin elınden alınacağını
belirtirken "Ancak biz teşkilatı dağıtmı-
>wruz; içeriklerini yeniden düzenüjor ve
yeniden adlandınyoruz" dedı Senatör
Roberts, "Hiçbirajans,geçmişine den-
li başanlarla dolu olursa olsun, ulusal
güvenUkten daha önemli değildir" şek-
linde konuştu.
Pentagon da değişecek
Roberts'ın önerisinde aynca, Penta-
gon'da da büyük değişiklikler yapıl-
ması yer alıyor. Senatör, dünya çapın-
da elektronik iletilere müdahale edebi-
len ülkenin en büyük istihbarat örgütü
Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ile uy-
dugörüntülerini inceleyen Ulusal Coğ-
rafı Istihbarat Ajansı nın, Savunma Ba-
kanlığı'ndan alınmasını ve yine bir ulu-
sal istihbarat yöneticisi yardımcısının
denetimine sokulmasını istiyor.
FBI'yı da kontrol edecek
Belirlenen istihbarat yönetici yar-
dımcısı, Federal Istihbarat Bürosu'nun
(FBI). istihbarat ve terörle mücadele
birimlerini de doğrudan kontrol edebi-
lecek. Öte yandan, bu yetkili FBI'nın
yönetim kademesiyle birlikte çalışa-
cak ve genel yönetmeliklere bağlı ka-
lacak.
11 Eylül saldınlannda, ülkedeki is-
tihbarat kurumlannın ihmali olup olma-
dığını araştıran Komisyon, raporunda
birimlerde iletişim eksikJiği olduğu ka-
ranna varmış ve tüm kurumlarda yeni-
den yapılanmaya gidilmesi önerisinde
bulunmuştu.
Bu süreçte, CIA Başkanı George Te-
net de isnfa etmişti. Ancak, bugüne ka-
darki tarhşmalar, FBI ve CIA gibi kurum-
lann yenilenmesinden çok bu kurumlar-
daki görevlilere ne kadar yetki verilme-
si gerektiği üzerinde yoğunlaşmıştı.
Demokrat Parti üyeleriyse, Senatör
Roberts'ın "değtşim planına" tepki gös-
terdi. Michigan Senatörü Carl Le\in,
"değişime, bir tarafa zarar verecek şe-
kilde başlanmasının doğru obnadığınr
söyledi. Levin, ne kendisinin ne de ko-
misyonun diğer Demokrat Parti üyesi-
nin raporu gördüğünü kaydetti.
Beyaz Saray sözcüsü Brian Besance-
ney, raporu gördükten sonra yorumda
bulunacaklannı açıkladı. Adını açık-
lamak istemeyen bir Kongre yetkili-
siyse bundan böyle bir CIA yönetici-
sinin bulunmayacağını ve yeni yönetim
çerçevesinde, teşkilatın birimlerinin ye-
ni isimlere sahip olacağını söyledi.
Banş yanhsı Güney Koreliler, ABD ordusu ile yapılan ortak tatfoikaü başkent Seul'de protesto etti. (Fotoğraf: AP)
Pyongyang yönetimi, Amerikan Başkanı'na verdi veriştirdi
K. Kore,6
siyasi aptal'
Bushia görüşmeyecek!
Dış Haberler Servisi - Kuzey Kore,
ABD Başkanı George Bush için
"sij-aseten aptal" ve "yapüJklanyla
Hitler'i bile gölgede bırakan bir tiran"
ifadelerini kullanarak bu ülkeyle
görüşmeler yapmasının anlamsız
olduğunu açıkladı. Kuzey Kore'nin
nükleer silahlanma programından
vazgeçilmesini amaçlayan altılı
görüşmelere ağustos ayında devam
edilmesi planlanıyordu. Ülkenin resmi
KCNA haber ajansı tarafindan
yayımlanan Dışişleri Bakanlığı
açıklamasında, ABD ile aynı masaya
oturmanın imkânsız olduğu belirtildi.
Açıklamada bunun nedeninin, "Bush
yönetiminin, Kuzey Kore'deki Kim
Jong-il yönetimüıe asılsız iftiralar
atması olduğu" belirtildi. Pyongyang
yönetimi bu nedenle Bush'u
"ortalama ahlak düzeyinden yoksun
bir siyasal geri zekâü*" olarak
nitelendirmekte haksız olmayacağını
belirterek ABD Başkanı'nuı, politikacı
sıfatını taşıyamayacak bir "kötü
adam" olduğunu öne sürdü. Kuzey
Kore, Bush'un Irak'ta ve başka
yerlerde savaş çıkararak canının
istediği gıbı soykınmlar
gerçekleştirdiğini savunarak ABD
Başkanı'nı banşçı bir dünyayı tarihte
görülmemiş biçimde bir cehenneme
dönüştürmekle de suçladı.
Açıklamada, Hitler'i gölgede bu-akan
Bush'un "aptal, cahil, katil ve tiran"
diye aşağılandığı belirtildi.
ABD'nin saldırmama sözlerinin
dünyayı kandırmaya yönelik bir
aldatmaca olduğunu öne süren Kuzey
Kore yönetimi, savunmasını bin kat
güçlendireceğini bildirdi.
Güney'de tatbikat
Öte yandan, ABD'nin Güney Kore ile
12 gün boyunca yapacağı askeri
tatbikatlar dün başladı.
Kuzey Kore'nin, "ülkesini işgale
hazırİık planlannın bir parçası" olarak
tanımladığı "Ulchi Focus Lens" adlı
tatbikatlar 1976'dan beri yapılıyor.
Genellikle bilgisayar simülasyonu
şeklinde yapılan bu tatbikata Japonya,
Guam ve ABD'de bulunan küçük çaplı
Amerikan birlikleri de katılıyor.
'Zihinleri kızlara takılmasm' gerekçesiyle erkek lisesi açıyorlar
New York'ta
6
selamlık' okul
NEWYORK(AA)-
Yakmda başlayacak eğitim
sezonunda New York'ta
açılacak olan iki erkek
lisesi, Amerikalı
feministlerden büyük tepki
aldı. New York'ta daha
önce "lazlara özel" bir
devlet okulu bulunduğu
belirtilirken New York
Eğitim Departmanı
tarafindan açılacak ve
sadece erkeklere eğitim
verecek olan iki devlet
okulunun. özellikle azınlık
gruplanndan erkek
öğrenciler için
düşünüldüğü kaydediliyor.
Bunu eğitim sisteminde
"bir geri adım" olarak
değerlendiren New
• Okul müdürleri, bu okullar sayesinde erkek
öğrencilerin başanlannın daha yüksek olacağını
savunurken ABD Ulusal Kadın Örgütü New York
Başkanı Rita Harley, "Bunu derseniz 1950'lere geri
dönmüş olursunuz" diyerek tepkisini dile getirdi.
York'taki sivil özgürlük
savunuculan ve feminist
gruplar ise uygulamaya
büyük tepki gösteriyorlar.
Bir zamanlar New York'ta
bu tarz okullann
bulunduğu, ancak on
yıllarca önce yasaklandığı
hatırlatılırken özellikle
zenci ve Latin kökenli
erkek öğrencilerin
akademik açıdan kızlardan
daha geride kaldığı
belirtiliyor. Bu okullardan
Eagle Academy for Young
Men Müdürü David Banks,
erkekler için ayn okul
fikrinin artık uygulanma
zamanının geldiğini
söylüyor. Yeni açılacak
diğer bir erkek lisesinin
müdürü Jonathan Foy ise
okulun ağırlıklı olarak
erkeklerle alakalı konulara
yoğunlaşacağını ve erkek
öğrencilerin akademik
başanlannı engelleyen
sosyal baskılardan
kurtulmalanna yardımcı
olunacağını kaydediyor.
Okul müdürleri,
bu okullarda "erkek
öğrencilerin zihninin
kızlar tarafindan işgal
edilme>eceği için"
başanlannın daha
yüksek olacağım
sa\oınurken ABD Ulusal
Kadın Örgütü New York
Başkanı Rita Harley, "Biz
gençleri gerçek
dünya için eğitmelKiz.
Kadınlann işyeri ya da
okullarda erkeklerin
zihnini işgal ettiğini
savunamazsuuz. Bunu
derseniz 1950'lere geri
dönmüş olursunuz" diyerek
tepkisini düe getiriyor.
ABD'de kampanya
Bir reklam:
Suud
güzeldir!
NEW YORK (AA) - Suudi
Arabistan, ABD kamuoyunda
kötü olan imajını düzeltmek için
Amerikan radyolannda reklam
kampanyası başlattı.
1 milyon dolarlık reklam kam-
panyasında, özellikle 11 Eylül
tnceleme Komisyonu'nun rapo-
runda yer alan Suudi yönetimi-
nin terönst saldınlara kanşmadı-
ğına dair bulgulann kullanıldığı-
na dikkat çekiliyor.
RekJamlardan birinde Komis-
yon raporunda ifade edilen Suudi
Arabistan'ın 1998'de ABD asker-
lerine karşı bir komployu durdur-
duğuna dair bilgı tekrarlanırken,
bir diğerinde ise yaygın şekilde id-
dia edildiğinin aksine, 11 Eylül
2001 terönst saldınlanndan hemen
sonra Bın Ladin ailesi üyeleri ve
diğer önde gelen Suudilerin yan-
resmi uçuşlaVla ülkeden kaçınldık-
lanna dair bilgilerin doğru olma-
dığı işleniyor.
Yeni kampanyanın ABD'nin
19 şehrinde yayın yapan radyo-
lardan gerçekleştirileceği belirti-
lirken, 2002 Mayısı'nda Velıaht
Prens AbduDah'ın ABD gezisine
denk gelecek şekilde Amerikan te-
le\Tzyonlannda da benzer bir kam-
panya düzenlediği hatırlatılıyor.
Masaya oturdular
Sudan 'da
banş havası
Dış Haberler Servisi - Sudan 'da
on binlerce insanın ölümüne ne-
den olan insani krize bir çözüm
bulmak amacıyla hükümet yet-
kilileri ve iki büyük isyancı örgüt
dün Nijerya'da bir araya geldi.
Afrika Birliği'nin dönem baş-
kanı olan Nijerya'nın başkenti
Abuja'daki banş görüşmeleri ön-
cesinde Nijerya Devlet Başkanı
Olusegun Obasanjo. Sudan lide-
ri Ömer Hassan El Beşir'i, Dar-
fur'da düzeni sağlaması yönünde
uyardı. Obasanjo, Hartum yöne-
timinden birçok şiddet eylemiy-
le suçlanan Arap Cancavid (atlı
şeytan) milislerini silahsızlandır-
ması ve Afrika Birliği'ne bağlı 2
bin banş gücü askerinin ülkeye gi-
rişine izin vermesini istedı. Oba-
sanjo, "HükümetmüİslerLisyan-
cılara karşı kuDanmak amacıyla
sflahlandırdı, ancakşimdi önce is-
yancüar silahı bıraksın diyor. Sa-
nınm, bu noktada Biriik askerle-
ri devreye girecektir" dedi.
Sudan yönetimiyse, dünkü gö-
rüşmelerde, Birliğin ülkeye as-
ker göndermesine gerek olnıadı-
ğını açıkladı. Hartum. görüşme-
ler öncesinde, iyi niyet gösterisi
olarak Darfur'daki Cancav id mi-
lislerinin sayısını yüzde 30 azal-
tacağını duyurmuştu. Içişleri Ba-
kanı Ahnıed Muhatnmed Harun,
bu sayının. ancak isyancılann
ateşkes ilan etmesi durumunda
azalacağını belirtmişti.