25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24AĞUSTOS2004SAU 10 DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR Istihbarat ve Diplomasi "Diplomasi" ve "ıstihbarat" oldum olası iç içedir. Iyi bir "diplomat" olmak için iyi bir "istihbaratçı" da olmak ge- rekir. Iyi bir "istihbaratçı" olmak için iyi bir "diplomat" olmak gerekir mi bile- meyiz. Ancak, Ankara diplomasi kuli- sinde "baş istihbaratçılann" da artık "baş diplomatlardan " seçildiğine dik- kat çekiliyor. Anıtnsanacağı üzere Yunanistan'ın Ankara Büyükelçilik Müsteşan Pav- los Apostolidis, daha sonra büyükel- çiliğe yükselmiş, Atina'da Dışişlerinin üç önemli kişisinden biri olmuştu. Ba- kan Ttıeodoros Pangalos un, Abdul- lah Öcalan ı Afrika'da bir Yunan bü- yükelçiliğinde saklama rezaletinden sonra Afrika'ya uçmuş, Apo'nun Türkiye'ye kaçırılması ortamını hazırlamıştı. Bu başansı üzerine Yu- nan Istihbarat örgütünün başınageti- rilerek "baş casus" yapılmıştı. Bu anımsatmaya Atina Büyükelçisi (59) Yîğit Alpogan'ın "/* sivil" Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ola- rak atanması neden oldu. Alpogan, eylül başında yeni görevi- ne başlayacak. "Diplomasi" ve "istih- barat" arasındaki bu iliş- kiye bir örnek daha... Çok güzel Türkçesi ile Anka- ra'da dostluk çemberini genişleten Polonya Büyü- kelçisi Andrej Ana- nicz'den bir mektup al- dık. Mektup şöyle başlryor- du: "Sayın Hocam, De- ğerli Dostum! Şahsıma önemli devlet vazifeleri verilmiş olmasından ötü- rü acilen Polonya'ya dönmek mec- buriyetindeyim." Büyükelçi Ananicz'in sözünü ettiği "önemli devlet vazifele- rinden" kasrt, Polonya istihbarat ör- gütünün başına atanmasıydı. Andrej, yalnızca Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'e 3 Ağustos'ta veda ziya- retinde bulunabildi. Diplomatlar için geleneksel olan veda resmi kabulünü bile düzenleyemeden, yakınlanna bı- rer mektup yazarak "apar topar" baş- kentine döndü. Ankara'dan "apar topar" başken- tine dönmek zorunda kalan bir başka diplomat daha vardı. Fransız Büyükel- çisi Jean-Claude Cousseran daha bir yılını doldurmadan birkaç yıl önce Fransız istihbarat örgütünün başına getirilmişti. Işin garibi, bir Türk Büyü- kelçisi de Türk Milli Istihbarat Teşkila- tının (MİT) başı yapılmıştı. Bağdat'ta iken Saddam Hüseyin'in Kuveyt'ı iş- gal edeceğini önceden bildiren Sön- mez Köksal MİT'in başına getirildik- ten birkaç yıl sonra Paris'e Büyükelçi olarak atanmıştı. Bir gazeteci olarak, ister istemez, Cousseran-Köksal ikili- sinin Paris'teki işbirliğini doğrusu me- rak etmiyor değiliz! Buna karşılık Irak'ın Ankara'daki Bü- yükelçisi Rafi Dahham Mejwel El- Tıkrrti Bağdat'a dönünce Irak gizli servisinin baş kottuğuna oturtulmuş, an- cak daha sonra Saddam'ın kurbanı olarak yaşamınıyitirmişti. Uzun birara- dan sonra, Bağdat Ankara'ya Sabah Umran adında birdiplomatını büyükel- çi olarak gönderiyor. Eylülde görevine başlaması beklenen Umran, daha ön- celeri Ankara'da üçüncü kâtip olarak mesleğe başlamış, Irak işgalinden son- Yîğit Alpogan. ra görevinden alınmayıp bakana baş- danışman yapılmıştı. Bu tür atamalar yalnızca bugünün olayı değil. örneğin Bükreş Büyükel- çisi Celal Tevfik Karasapan 1960'ta MİT'in başına getirilmiş, ancak 1960 ih- tilalinden beş gün sonragörevinden alm- mıştı. Bir başka MİT Başkanı Korge- neral Fuat Doğu da "12 Mart Muhtı- rasından" sonra LJzbon'a büyükelçi gönderilmişti. Her ne kadar MtT köken- li olmasa da Genelkurmay Başkanlı- ğı'nın "askeri istihbarat" bölümü olan "Plah ve Prensipler Dairesi Başkanı" Amiral Fahri Korutürk de 1960 ihtila- linden sonra Moskova'ya atanmıştı. Bu atamada Korutürk'ün 2. Dünya Sa- vaşı'ndaAdolf HrtJer Döneminde Ber- lin'de askeri ataşelikgeçmişi ile '27Ma- yıs Devrimini" yapan Milli Birlik Komi- tesi'ne yakınlığı etkili olmuştu. "Diplomat" ve "istihbarat" ilişkisi- nin yerini artık farklı bir boyutun aldığı anlaşılıyor. Bu boyut "Türk kökenli" diplomat ya da eşleri olarak özetlene- bilir. Litvanya'nın "Türk Kökenli" ba- yan büyükelçisi Halirta Kobeckaite bu hafta An- kara'da görev süresini ta- mamlayıp ülkesine dönü- yor. Bayan Kobeckaite'nin yeni görevi Utvanya Cum- hurbaşkanlığı Başdanış- manlığı olacak. Italya, Ankara'ya Cario Marsili'yi Büyükelçi olarak gönderdi. Büyükelçi Mar- sili "12 Eylül Dönemini" yakından tanıyan bir dip- lomat. 12 Eylül öncesi ve sonrasında Ankara'da bü- yükelçilik siyasal müsteşan idi. 0 za- man Türkiye'de tanıdığı eşi Serva Ha- nım bir Türk. Marsili, Cumhurbaşkanı Sezer'e 24 Şubat'ta güven mektubu- nu sundu. Tam 60 yıl önce aynı gün, Istanbul'da ABD Başkonsolosluğu diplomatlann- dan Allen Dulles. Ankara'da Ingıliz Büyükelçisi Sir Hughe Knatchbull- Huggesenın uşağı "Çiçero" diye bi- linen Arnavut kökenli llyas Bazna ad- lı casusun vartığını ortayaçıkarmıştı. Çi- çero, Ingiliz Büyükelçisinin okuduğu müttefiklerin gizli raporlarının mikro filmlerini, Alman Büyükelçisi ve sür- gündeki eski Başbakan Franz von Pa- pen'e satmıştı. "Office of Strategic Services (OSS) - Stratejik HemetlerBû- rosunun" istanbul'da "istasyon şefi" olan Dulles, bununla da yetinmemiş, Çiçero'nun yalnızca Nazilere değil, ay- nıfilmleriTürk istihbaratına verdiğini de saptamıştı. 2. Dünya Savaşı'nın bu "en büyük casusluk olayını" ortaya çıka- ran Dulles daha sonra VVashington'a dönerek "CentralIntellegenceAgency (CIA) - Merkezi Haberalma örgütü "nü kurarak başına geçmiş, ağabeyi John Fostef Dulles da ABD Dışişleri Baka- nı olmuştu. Eşi Türk olan bir başka yabancı bü- yükelçi de Isviçre'den. 29 Temmuz'da Sezer, kendisine güven mektubunu sunan Büyükelçi VVarter B. Gyger'in Türk eşi Birsen Hanımla da ilginç ko- nuşmalar yapmıştı. Elçiler geliyor, el- çiler gidiyor. Diplomatlar geliyor, dip- lomatlar gidiyor. Ama ne var ki yakla- şık iki yıldırTürk büyükelçiler karama- mesi Dışişleri Bakanlığı'ndan bir türlü çıkmıyor! Bu işten kimin çıkarı var? Son günlerde Ankara'daki yaban- cı "istihbaratçı diplomatlara" bol bol malzeme çıktı. "Çakıcı-Mit-Yargıtay" üçgeninden başına yansıyan olaylar, dedikodular, telefon konuşmalan, de- meçler yabancı diplomatlarca "açık istihbarat" olarak kabul ediliyor. Is- tihbaratçılann temel görevi, bulun- dukları ülkedeki "gizli" bilgilere ulaş- mak, bunları toplayıp derlemek, be- lirti birdenetim süzgecinden geçirdik- ten sonra "kripto'layıp- şifreleyip" başkentlerine rapor etmek olarak özetleniyor. Ankara'da pek çok ül- kenin, işi yalnızca "is- tihbarat" olandiplomat- ları da var. Bu diplomat- lar bugünlerde zevkten dört köşeler. Türk bası- nından sağladıklan "açık istihbarat", onlara MlTin nasıl çalıştığını; nelere, nasıl burnunu soktuğu- nu da açık seçik göste- riyor. Çakıcı-MIT-Yargıtay üçgeni hakkında basnda yazılıyor, çiziliyor. Olay şu yada bu bi- çimde yargıda. Bu nedenle bu olay- lara değinmeyeceğiz. Ancak dikkatler- den kaçan bir noktaya eğilmek istiyo- ruz. Bu tür "skandal" haberi gazete- ciler "almaz", gazetecilere "verilir". Bir başka deyişle "başına sızdmlır". "Gizli" kalması gereken konuşmaların "telekulaklarca" kaydedilip her geçen gün yeni verilerin "başına sızdmldığı- na"tanık oluyoruz. Yargı kararı olma- dan "telekulak" görevi yapanlann ku- laklarının çekilmediği bu ortamda "giz- li konuşmalar" amirlerinin bilgileri dı- şında (!) başına neden sızdınlıyor, hiç düşündünüz mü? Ya da bu bilgilerin başına sızdırılmasında kimin ya da kimlerin çıkan var? Çakıcı'nın mı? Olamaz. Bu koşul- lar altında Mafia babası Alaattin Ça- kıcı'nın durumunun dahada güçleş- Alaartin ÇakKL tiği birgerçek. MİTmi? Olamaz. MİT, belki de tarihinde bu denli acı bir ya- ra almamıştı. Yargıtay mı? Hukukun tepesinde, adalet dağrtan bir kurum neden yara almak istesin ki? O halde bu olayda kimlerin çıkan var? Biz, bu rezalette AKP Hüküme- ti'nin en büyük çıkannın oluğuna ina- nıyoruz. Bir kere... Ağır yara aldığı hızlandınlmış tren kazasını kamuoyu- nun gündeminden düşürmüş oldu. Ikincisi... MlTgörevtisi Kaşif Kozinoğ- lu'nu bahane edip MİT Başkanı Şen- kal Atasagun takımının ayağının al- tına muz kabuğu koyarak kaydırmanın kapısı ara- landı. Böylece AKP, MlT'te de kadrolaşma- sını gerçekleştirebilecek. MİT'in yeni kadrosu, Mil- li Güvenlik Kurulu'na su- nacağı "güvenlik" rapor- ları ile 28 Şubat olaylan benzeri birortamayöne- lişi yumuşatabilecek. Üçüncüsü... AKP'nin ku- rulduğu günden bu ya- na savladığı, partiye de takılan ilk ad olan "Adalet" kavra- mında yaşanan çarpıklığı Yargıtay Başkanı Eraslan Ozkaya'yı ima ede- rek "balık baştan kokmuş" söylemi ile seçmenlerine kanıtlamış olacak. Bu çarpıcı olayla ve medyanın des- teği ile laikliği" savunan kurumlar- dan "MİT" ve "Yargıtay" kamuoyu önündeyıpratıldı.Şimdi.sıraTSK'ye gelecek. Yakın bir gelecekte, Milli Güvenlik Kurulu'nda 28 Şubat ben- zeri bir olay ya da laiklik karşıtı bir ko- nu tartışıldığında, AKP Hükümeti'nin hazırladığı TSK'deki silah ihalelerin- deki yolsuzluk dosyalarını kurulun gündemine taşıyacağı söyleniyor. Bu nedenle Alpogan'ı güç günler bekli- yor. AKP hükümeti, sistemli bir stra- teji ile "laiklik" savunucusu kurumla- ra kara çalmayı sürdürüyor, daha da sürdürecektir. Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 Cumhuriyetçiler, en büyük istihbarat birimlerini örgütten almak istiyor CIA'nın suyukaynadıDış Haberler Servisi - ABD Senatosu İstihbarat Komitesi'nin Cumhuriyetçi Parti üyeleri, ülkenin en geniş çaplı ıs- tihbarat toplama operasyonlannın, Mer- kezi Haberalma Teşkilatı (CIA) ile Sa- vunma Bakanlığf ndan (Pentagon) alın- masını önerdi. Öneri, 11 Eylül saldın- lanru araştıran komisyonun, istihbarat ala- nında büyük değişıklikler yapılması yö- nündeki çağnlannın ardından gelen en önemli adım olarak nıtelendiriliyor. Cumhuriyetçilerden Senatör Pat Ro- berts, CBS televizyonundaki "Facethe Nation" programında yaptığı açıklama- da, önerisinin aynntılanru anlattı. Bugün- kü sisteme göre. istihbaratın toplanma- sı ve gizli eylemleri içeren "Operasyon- lar", istihbarat raporlannı değerlendi- ren "tstihbarat" ve "BiKnı ve Teknolo- ji" başiıkh müdürlükJer CIA'ya bağlı. Roberts'ın planıysa bu müdürlükle- rin Teşkilat'tan alınmasını ve birbirlerin- den bağımsız, farklı adlar içeren 3 yeni birime dönüştürülmesini içeriyor. Plana göre, yenilenen bu birimler, bağımsız bir ulusal istihbarat yöneticisi yardım- cısına rapor verecek. • 11 Eylül saldınlannı araştıran komisyonun Cumhuriyetçi üyeleri, istihbarat örgütü içindeki 3 müdürlüğün birbirinden bağımsız birimlere dönüştürülmesini istiyor. Bu birimler, bağımsız bir yöneticiye rapor verecek. Pentagon'a bağlı istihbarat birimleri de bakanlıktan kopanlacak. ABD'nin karşı karşıya olduğu ulusal güvenlik tehdıtlerinin çok önemli oldu- ğunu söyleyen Senatör Pat Roberts, öne- risinin, 11 Eylül komisyonunun 8 Cum- huriyetçi Parti üyesi tarafindan da des- teklendiğini söyledi. Roberts. önlemlenn ardından CIA'nın bazı görevlerinin elınden alınacağını belirtirken "Ancak biz teşkilatı dağıtmı- >wruz; içeriklerini yeniden düzenüjor ve yeniden adlandınyoruz" dedı Senatör Roberts, "Hiçbirajans,geçmişine den- li başanlarla dolu olursa olsun, ulusal güvenUkten daha önemli değildir" şek- linde konuştu. Pentagon da değişecek Roberts'ın önerisinde aynca, Penta- gon'da da büyük değişiklikler yapıl- ması yer alıyor. Senatör, dünya çapın- da elektronik iletilere müdahale edebi- len ülkenin en büyük istihbarat örgütü Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ile uy- dugörüntülerini inceleyen Ulusal Coğ- rafı Istihbarat Ajansı nın, Savunma Ba- kanlığı'ndan alınmasını ve yine bir ulu- sal istihbarat yöneticisi yardımcısının denetimine sokulmasını istiyor. FBI'yı da kontrol edecek Belirlenen istihbarat yönetici yar- dımcısı, Federal Istihbarat Bürosu'nun (FBI). istihbarat ve terörle mücadele birimlerini de doğrudan kontrol edebi- lecek. Öte yandan, bu yetkili FBI'nın yönetim kademesiyle birlikte çalışa- cak ve genel yönetmeliklere bağlı ka- lacak. 11 Eylül saldınlannda, ülkedeki is- tihbarat kurumlannın ihmali olup olma- dığını araştıran Komisyon, raporunda birimlerde iletişim eksikJiği olduğu ka- ranna varmış ve tüm kurumlarda yeni- den yapılanmaya gidilmesi önerisinde bulunmuştu. Bu süreçte, CIA Başkanı George Te- net de isnfa etmişti. Ancak, bugüne ka- darki tarhşmalar, FBI ve CIA gibi kurum- lann yenilenmesinden çok bu kurumlar- daki görevlilere ne kadar yetki verilme- si gerektiği üzerinde yoğunlaşmıştı. Demokrat Parti üyeleriyse, Senatör Roberts'ın "değtşim planına" tepki gös- terdi. Michigan Senatörü Carl Le\in, "değişime, bir tarafa zarar verecek şe- kilde başlanmasının doğru obnadığınr söyledi. Levin, ne kendisinin ne de ko- misyonun diğer Demokrat Parti üyesi- nin raporu gördüğünü kaydetti. Beyaz Saray sözcüsü Brian Besance- ney, raporu gördükten sonra yorumda bulunacaklannı açıkladı. Adını açık- lamak istemeyen bir Kongre yetkili- siyse bundan böyle bir CIA yönetici- sinin bulunmayacağını ve yeni yönetim çerçevesinde, teşkilatın birimlerinin ye- ni isimlere sahip olacağını söyledi. Banş yanhsı Güney Koreliler, ABD ordusu ile yapılan ortak tatfoikaü başkent Seul'de protesto etti. (Fotoğraf: AP) Pyongyang yönetimi, Amerikan Başkanı'na verdi veriştirdi K. Kore,6 siyasi aptal' Bushia görüşmeyecek! Dış Haberler Servisi - Kuzey Kore, ABD Başkanı George Bush için "sij-aseten aptal" ve "yapüJklanyla Hitler'i bile gölgede bırakan bir tiran" ifadelerini kullanarak bu ülkeyle görüşmeler yapmasının anlamsız olduğunu açıkladı. Kuzey Kore'nin nükleer silahlanma programından vazgeçilmesini amaçlayan altılı görüşmelere ağustos ayında devam edilmesi planlanıyordu. Ülkenin resmi KCNA haber ajansı tarafindan yayımlanan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, ABD ile aynı masaya oturmanın imkânsız olduğu belirtildi. Açıklamada bunun nedeninin, "Bush yönetiminin, Kuzey Kore'deki Kim Jong-il yönetimüıe asılsız iftiralar atması olduğu" belirtildi. Pyongyang yönetimi bu nedenle Bush'u "ortalama ahlak düzeyinden yoksun bir siyasal geri zekâü*" olarak nitelendirmekte haksız olmayacağını belirterek ABD Başkanı'nuı, politikacı sıfatını taşıyamayacak bir "kötü adam" olduğunu öne sürdü. Kuzey Kore, Bush'un Irak'ta ve başka yerlerde savaş çıkararak canının istediği gıbı soykınmlar gerçekleştirdiğini savunarak ABD Başkanı'nı banşçı bir dünyayı tarihte görülmemiş biçimde bir cehenneme dönüştürmekle de suçladı. Açıklamada, Hitler'i gölgede bu-akan Bush'un "aptal, cahil, katil ve tiran" diye aşağılandığı belirtildi. ABD'nin saldırmama sözlerinin dünyayı kandırmaya yönelik bir aldatmaca olduğunu öne süren Kuzey Kore yönetimi, savunmasını bin kat güçlendireceğini bildirdi. Güney'de tatbikat Öte yandan, ABD'nin Güney Kore ile 12 gün boyunca yapacağı askeri tatbikatlar dün başladı. Kuzey Kore'nin, "ülkesini işgale hazırİık planlannın bir parçası" olarak tanımladığı "Ulchi Focus Lens" adlı tatbikatlar 1976'dan beri yapılıyor. Genellikle bilgisayar simülasyonu şeklinde yapılan bu tatbikata Japonya, Guam ve ABD'de bulunan küçük çaplı Amerikan birlikleri de katılıyor. 'Zihinleri kızlara takılmasm' gerekçesiyle erkek lisesi açıyorlar New York'ta 6 selamlık' okul NEWYORK(AA)- Yakmda başlayacak eğitim sezonunda New York'ta açılacak olan iki erkek lisesi, Amerikalı feministlerden büyük tepki aldı. New York'ta daha önce "lazlara özel" bir devlet okulu bulunduğu belirtilirken New York Eğitim Departmanı tarafindan açılacak ve sadece erkeklere eğitim verecek olan iki devlet okulunun. özellikle azınlık gruplanndan erkek öğrenciler için düşünüldüğü kaydediliyor. Bunu eğitim sisteminde "bir geri adım" olarak değerlendiren New • Okul müdürleri, bu okullar sayesinde erkek öğrencilerin başanlannın daha yüksek olacağını savunurken ABD Ulusal Kadın Örgütü New York Başkanı Rita Harley, "Bunu derseniz 1950'lere geri dönmüş olursunuz" diyerek tepkisini dile getirdi. York'taki sivil özgürlük savunuculan ve feminist gruplar ise uygulamaya büyük tepki gösteriyorlar. Bir zamanlar New York'ta bu tarz okullann bulunduğu, ancak on yıllarca önce yasaklandığı hatırlatılırken özellikle zenci ve Latin kökenli erkek öğrencilerin akademik açıdan kızlardan daha geride kaldığı belirtiliyor. Bu okullardan Eagle Academy for Young Men Müdürü David Banks, erkekler için ayn okul fikrinin artık uygulanma zamanının geldiğini söylüyor. Yeni açılacak diğer bir erkek lisesinin müdürü Jonathan Foy ise okulun ağırlıklı olarak erkeklerle alakalı konulara yoğunlaşacağını ve erkek öğrencilerin akademik başanlannı engelleyen sosyal baskılardan kurtulmalanna yardımcı olunacağını kaydediyor. Okul müdürleri, bu okullarda "erkek öğrencilerin zihninin kızlar tarafindan işgal edilme>eceği için" başanlannın daha yüksek olacağım sa\oınurken ABD Ulusal Kadın Örgütü New York Başkanı Rita Harley, "Biz gençleri gerçek dünya için eğitmelKiz. Kadınlann işyeri ya da okullarda erkeklerin zihnini işgal ettiğini savunamazsuuz. Bunu derseniz 1950'lere geri dönmüş olursunuz" diyerek tepkisini düe getiriyor. ABD'de kampanya Bir reklam: Suud güzeldir! NEW YORK (AA) - Suudi Arabistan, ABD kamuoyunda kötü olan imajını düzeltmek için Amerikan radyolannda reklam kampanyası başlattı. 1 milyon dolarlık reklam kam- panyasında, özellikle 11 Eylül tnceleme Komisyonu'nun rapo- runda yer alan Suudi yönetimi- nin terönst saldınlara kanşmadı- ğına dair bulgulann kullanıldığı- na dikkat çekiliyor. RekJamlardan birinde Komis- yon raporunda ifade edilen Suudi Arabistan'ın 1998'de ABD asker- lerine karşı bir komployu durdur- duğuna dair bilgı tekrarlanırken, bir diğerinde ise yaygın şekilde id- dia edildiğinin aksine, 11 Eylül 2001 terönst saldınlanndan hemen sonra Bın Ladin ailesi üyeleri ve diğer önde gelen Suudilerin yan- resmi uçuşlaVla ülkeden kaçınldık- lanna dair bilgilerin doğru olma- dığı işleniyor. Yeni kampanyanın ABD'nin 19 şehrinde yayın yapan radyo- lardan gerçekleştirileceği belirti- lirken, 2002 Mayısı'nda Velıaht Prens AbduDah'ın ABD gezisine denk gelecek şekilde Amerikan te- le\Tzyonlannda da benzer bir kam- panya düzenlediği hatırlatılıyor. Masaya oturdular Sudan 'da banş havası Dış Haberler Servisi - Sudan 'da on binlerce insanın ölümüne ne- den olan insani krize bir çözüm bulmak amacıyla hükümet yet- kilileri ve iki büyük isyancı örgüt dün Nijerya'da bir araya geldi. Afrika Birliği'nin dönem baş- kanı olan Nijerya'nın başkenti Abuja'daki banş görüşmeleri ön- cesinde Nijerya Devlet Başkanı Olusegun Obasanjo. Sudan lide- ri Ömer Hassan El Beşir'i, Dar- fur'da düzeni sağlaması yönünde uyardı. Obasanjo, Hartum yöne- timinden birçok şiddet eylemiy- le suçlanan Arap Cancavid (atlı şeytan) milislerini silahsızlandır- ması ve Afrika Birliği'ne bağlı 2 bin banş gücü askerinin ülkeye gi- rişine izin vermesini istedı. Oba- sanjo, "HükümetmüİslerLisyan- cılara karşı kuDanmak amacıyla sflahlandırdı, ancakşimdi önce is- yancüar silahı bıraksın diyor. Sa- nınm, bu noktada Biriik askerle- ri devreye girecektir" dedi. Sudan yönetimiyse, dünkü gö- rüşmelerde, Birliğin ülkeye as- ker göndermesine gerek olnıadı- ğını açıkladı. Hartum. görüşme- ler öncesinde, iyi niyet gösterisi olarak Darfur'daki Cancav id mi- lislerinin sayısını yüzde 30 azal- tacağını duyurmuştu. Içişleri Ba- kanı Ahnıed Muhatnmed Harun, bu sayının. ancak isyancılann ateşkes ilan etmesi durumunda azalacağını belirtmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle