Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 2004 SALI
4 HABERLER
DIMYADABUGUN
ALt SİRMEN
Hıfzı Veldet Hoca
Yüz Yaşında
Hocamızın başucundaydık, llhan Selçuk ile
birlikte. Amerikan Hastanesi'nde yatıyordu; bi-
razdan ameliyata girecekti. Son zamanlarda
şekeri de olduğu için, doktorlar herhangi bir
komplikasyondan çekiniyorlardı. O da biliyor-
du bu durumu.
Pek aldırış etmiyordu, ya da öyle davranıyor-
du.
- llhan, diyordu, bu ameliyattan sonra, bir sü-
re yazamam diye iki yazı bıraktım.
llhan Selçuk da onu yüreklendiriyordu ame-
liyatın \yi geçeceği konusunda.
Oysa o oralı değildi.
Yazılarında hangi konulara dokunduğunu an-
latıyor, açıklama yapıyordu.
Kapı açıldı, sedyeyi getirdiler, Hoca'yı oraya
aldılar, biz de onu izleyerek koridorda yürüyor-
duk.
Asansör geldi, kapı açıldı, sedyeyi içeri doğ-
ru sürdüler.
- Üç hafta sonra da, "...." konusunu işleye-
ceğim, bu çok önemli, diyordu hâla Hoca.
Cümlesinin ortasında, kapı kapandı, asansör
ameliyathane katına doğru inmeye başladı.
Işkenceye giderken, korku duymak yerine,
işkencecileri nasıl alt edeceğini düşünen adam;
ameliyata giderken, ölüm korkusuna pabuç bı-
rakmayıp, yazılarını, aydınlanmanın sorunlarını
düşünen hocası karşısında şaşırmıştı.
Ben ise daha o dakikada bu görüntünün ömür
boyu belleğime kazınacağını anlamıştım.
• • •
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, llhan Selçuk ile
benim on yıl arayla hocamız olmuştu.
Daha doğrusu, benim dönemimde bizim sı-
n/fa Hıfzı Veldet Velidedeoğlu gelmiyordu. Biz
yine konusuna hâkim başka hocaların olduğu
bir kürsüden izliyorduk, Medeni Hukuk'u.
Ama yalnızca Hızı Veldet Velidedeoğlu'nun
kitabını okumakla kalmıyor, aynı zamanda fır-
sat buldukça, gidip derslerini de izliyorduk.
Üniversitede ders vermek, konuya hâkim ol-
manın, bilgiyi aktarmanın ötesinde de hüner is-
ter. O hünere sahip olan hocaların dersleri ve
anlattıklan ise yıllar boyu öğrenciyi izler.
Sözünü ettiğim tür hocalar, bütün dünyada ol-
duğu gibi bizde de vardı ve umuyorum ve de
sanıyorum ki, hâlâ da vahar.
Hıfzı Veldet Hoca, anlattığı konuların arasına,
hukukçulara öğütler diyebileceğim, ama kaba
nasihatin ötesine geçen uyarılar da eklerdi.
Isviçre'den iktibas edilen Medeni Kanun'un
ülkemizin yaşamıyla bağdaşmasında, yeni bir
içtihadın oluşturulmasında büyük katkılan olmuş
bir kişiydi, Velidedeoğlu Hoca. Tabii ki, dersle-
rinde, kendisinden söz etmez, ama içtihatlaryo-
luyla uygulamayı kolaylaştıranları hayırla anar-
dı. Velidedeoğlu'nun hukuk dilimize katkılan da
konunun uzmanları tarafından hep vurgulan-
mıştır.
• • •
Bütün bu yönleri \\e hep anılacaktır, Hıfzı Vel-
det Velidedeoğlu. Ama bence bugün üzerinde
durulması gereken yanı, Hoca'nın bir halk eğit-
meni olarak, üniversite sınırları dışına taşan,
Türk Aydınlanması'nın ve Rönesansı'nın öğret-
meni ve savunucusu olmasıdır.
Kurtuluş Savaşı sırasında 1. Türkiye Millet
Meclisi'nde kâtip olarak görevyapmış olan Hıf-
zı Veldet Hoca, Anadolu'daki büyük uyanışın baş-
tan beri içinde olmuş, o uyanışa layık bir üni-
versite için savaş vermişti.
Gazetemizin okurlan içinde "Cumhuriyet Oku-
/i/'ndan ya da "Cumhuriyet Üniversitesi"nden
söz edenler ve iftiharla "ben oradan mezunum"
diyenler az değildir.
Hıfzı Veldet Hoca bu okulda kürsüsü olan do-
nanımlı kişilerden biriydi ve bütün gerçek aka-
demisyenler gibi, konusunun yalnızca Medeni
Hukuk, alanının yalnız üniversrtedeki kürsüsüy-
le sınırlı olmadığını bilen, her iki kürsüsünde ay-
nı titizlik ve alçakgönüllülükle didinen bir kişiy-
di.
Ben de Hoca'nın her iki kürsüsünde de öğ-
rencilikten mutluluk duyuyordum.
Bizim mesleğin en güzel yanlarından biri de,
zaman ile insanın hocaJan ile dostluk ilişkileri ediry-
mesidir, Hıfzı Veldet Hoca ile de böyle bir maz-
hariyete eriştim.
Hoca 88 yaşındaki ölümünün birkaç gün ön-
cesine kadar, hayat ve mücadele arkadaşı Me-
riç Velidedeoğlu'nun da yardımıyla yazılannı
ve mücadelesini sürdürdü.
Bugün yüzüncü doğum gününde, onu say-
gıyla, sevgiyle anıyoruz.
29 Ekim Platformu
Soldatekçatı
arayışına destek
İZMÎR (Cumhuriyet
EgeBürosu)-IzmirDek-
larasyonu Hareketi'nin
başlattığı "Sosyal De-
mokrat Partilerin Tek
Çaü Alünda Toplanma-
sı" kampanyasına, 29
Ekim Platformu'nun da
destek verdiği bildirildi.
29 Ekim Platformu
temsilcileri ile ortak ba-
sın toplantısı düzenle-
yen Lzmir Deklarasyonu
Hareketi Sözcüsü eski
YTPİzrrurDBaşkanıül-
vi Puğ, refahın tûm halk
katmanlannayaygınlaş-
tınlması için tüm sosyal
demokratpartilerin Tür-
kiye'nin çağdaş, birikim-
li, idealist veyurtsever in-
sanlaruıı kapsayacak şe-
kilde, tekçatı altında top-
lanmasınıngerekli oldu-
ğunu söyledi.Yeni bir
parti kurma niyetlerinin
olmadığını vurgulayan
Puğ, "Ekün ayında An-
kara'vasunacağunızim-
zalann, aymazhkiçinde-
ki genei başkanlara sert
bir tokatvuracağınaina-
nıyonız" dedi.
Ekim Platformu adı-
na konuşan Prof. Dr. Or-
han Maden de, lzmir
Deklarasyonu Hareke-
ti'ninortayakoyduğu he-
deflerin kendileriyle ör-
tüştüğünü bıjdirdi.
Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak: AKP islam devletinin provasını yapıyor
'Hak-İşileAKP ittifak kurdu'EBRUERDOĞAN
Türk-Iş 1. Bölge Temsilcisi Faruk
Büyükkucak. Başbakan RecepTayyip
Erdoğan'ın "Türkiye İslam de\Jeti de-
ğildir* sözlerine karşın bugün Türki-
ye'de İslam devletine doğru kayışın
provasının yapıldığını söyledi.
Cumhuriyet tarihinde, IMF'nin emir
ve direktiflerini AKP hükümeti kadar
yerine getiren başka bir hükümet gö-
rülmediğinin altıru çizen Büyükkucak,
"Bu hükümet, demokrası" diyerek
kendi emeüerine ulaşmak için her şeyi
yapacak.Bugözden kaeınhyor.Bunun
alünda türban var, İslami motifler var.
Bütün bunlarla ne yaak Id kamuoyu
tarafından bilinmeyen,AKP hüküme-
tinin programında buiunan hedeflere
adun adım yaklaşümaktadır" dedi.
50 yıidır İETT'de. Türk-İş'e baglı Be-
lediye-İş'in örgütlü olmasına rağmen
6.5 yıl süren mücadele sonucunda yet-
DİSK cenei-is
• Hak-İş'in ÎETT'de bulıman üye fişlerinin yüzde 60'ının sahte olduğunun
bilirkişi tarafından tespit edildiğini belirten Türk-Iş 1. Bölge Temsilcisi Faruk
Büyükkucak, yetkinin, AKP'nin Adalet Bakanlığı'ndaki kollan sayesinde
Hak-Iş'e verildiğini söyledi. Büyükkucak, "Bu hükümet 'demokrasi' diyerek
kendi emellerine ulaşmak için her şeyi yapacak. Bu gözden kaçınlıyor" dedi.
ki hakkının Hak-İş'e bağlı Hizmet-
İş'e verihnesıyle ilgili konuşan Bü-
yükkucak, sorunlann, Erdoğan'ın Bü-
yükşehir Belediye Başkanı olmasından
sonra başladığını söyledi.
Üye flşlerl sahte
1996'da yetkı olmamasına karşın
Hızmet-İş"in, İETT Genel Müdürlüğü
bınasında temsilcilik açtığını anlatan
Büyükkucak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belediye-İş,Hizmet-tş'insunduğuüye
fişlerinin, yüzde 60'ının sahte olduğu-
nu bilirkişi tarafindan tespiteftirdi. Ne
yazık ki bugünkü siyasal iktidann yar-
gı üzerindeki baskjsı nedeniyle
IETT'nin,Belediye-İş'eyetkiyiverme-
sigereken olayda, sahteritiğe veçoğun-
luğun Belediye-İş'e üye olmasına rağ-
men o günkü hâkim bunu bir kez da-
ha geri çevirdL En son olarakAKP'nin
AdaletBakanlığı"ndaki kollankanaby-
la maalesef bu yetkiyi Hak-İş'everdL"
Son günlerde yaşanan "Hak-İş'in,
Türk-İş'e bağk sendika işçilerini ken-
di sendikasına üye vapmayaçalışması"
konusuna değınen Büyükkucak, Hak-
îş'in, devlet görevlilerini kullanarak
işçilere baskı yaptığını öne sürdü. Or-
man Bölge Müdürü ile Orman Bakan-
hğı müsteşar yardımcısının, sendika-
cı gibi çahştıklannı ifade eden Büyük-
kucak, bukişilerin, Türk-İş'e bağlı Or-
man-îş yöneticileriyle görüşerek "Or-
nıan-îş olarak Hak-îş'e geçin" öneri-
sinde bulunduklannı söyledi.
Yetkller kötüye kullanılıyor
Devletin maaş ödediğı bu insanla-
rın, yetkilerini kötüye kullandıkJannı
dıle getiren Büyükkucak, "Bundan
dahada köcüsüAntaiyaSerikte,orman
yangını çıküğında, orman işçileri, Ba-
kanhğa bağlı araçlarla notere götürü-
lüyordu. Böyle bir şeyi 35 vılhk sendi-
kal hayatımda Uk kez görüyorum. Bu
olaysendikal hareketinyüz karasıdır"
dedi. Hak-îş Genel Başkanı Salim Us-
lu'nun. devletin olanaklannı >T
anına
alarak, sendikal etiğe sığmayacak şe-
kilde, Türk-Iş'in işçilerini, baskı yoluy-
la kendi sendikasına üye yapmaya ça-
lıştığının altını çizen Büyükkucak, Us-
lu'nun bu davranışının sınıfa ihanet
olduğunu dile getirdi. Türk-İş'ın faali-
yet gösterdiği işkollannda AXP tara-
fından düğmeye basıldığını ileri süren
Büyükkucak, şöyle konuştu:
"Sendika üyesi ounaköyle halegeti-
rildi kl İL ilçe ve beldeierde hangi si\-a-
si iktidar varsa orada buiunan sendi-
ka, kendi kafa yapısına uygun bir sen-
dika\sa bannabilecek, değüse banna-
mayacak, 'Bu senden bu benden" de-
vip Türkiye'vibölünme sürecine götü-
rüvorlar. Ben, yol yakınken Hak-İş'i,
yanlışlannı kabul edipsuuftemeBiçin-
de tekrarbirükteligedavetedrvBnun."
Bahçelievler 'de
grev kararı
Fatih
y
te uzlaşma
• DlSK Toplu Iş Sözleşmeleri Daire Başka-
nı Hasan Kava. Bahçelievler Belediyesi
yönetiminin tekiif ettiği günlük ortalama
500 bin liralık artışı kabul edilemez
bulduklan için grev karan aldıklannı belirtti.
İstanbul HaberServisi -
DİSK'e bağlı Genel-Iş
Sendikası, toplu iş sözleş-
mesi görüşmelerinin an-
laşmazlılda sonuçlandığı
Bahçelievler Belediye-
si'nde grev başlattı. Gö-
rüşmelerin anlaşmazlıkla
sonuçlanması nedeniyle
grev başlatma karan alan
sendika ile Fatih Belediye-
si yöneticileri ise anlaş-
maya vardı.
DÎSK Toplu Iş Sözleş-
meleri Daire Başkanı Ha-
san Kaya'nın, Bahçeliev-
ler Belediye Başkanlığı bi-
nası önünde dün toplanan
yaklaşık 100 işçiyle bir-
likte "Bu işyerinde grev
vannr" yazılı pankartı as-
masıyla grev başladı. Bu-
rada işçilere hitaben ko-
nusan Kaya, "Son tekhfi-
miz enflasyon oranında-
dır. Petrole ve tekel ürün-
lerinezam yapıhrken gün-
lük ortalama 500 bin lira-
takzam teküfl kabul edile-
mez" dedi.
İstanbul'da 1 Mart
2004'te başlayan toplusöz-
leşme görüşmeleri sonucu
5 üçe belediyesi ile sözleş-
me imzalandığını anlatan
Kaya, Küçükçekmece'de
yüzde 6, Fatih'te yüzde 15,
Eminönü'nde yüzde 16,
Kartal'da yüzde 20, Kadı-
köy'de ise yüzde25 oranın-
da zamlarda anlaşmaya va-
nldığını anlattı.
Bahçelievler Belediye
Başkanı OsmanDeveüoğ-
lu da başlayan grevle ilgi-
li gazetecilere bilgi vere-
rek daha bir ay süre var-
ken işçüerin greve gitme-
sini eleştirdi. Osman De-
\elioğlu, sendika yöneti-
minin sağduyulu davTan-
madığını öne sürdü.
DİSK'ten yapılan açıkla-
mada ise 6 işgünü hakkı
bittikten sonra istenildiği
zaman grev hakkının kul-
lanılabileceği belirtilerek
başlayan grevin yasal hak
olduğu belirtildi.
Cece yarısı
anlasma yapıldı
Genel-Iş Sendikası İs-
tanbul 5 NoTu Şube Baş-
temsilcisi lshak Yüdınm,
sendika yöneticileri ile be-
lediye yetkılilen arasında-
ki görüşmeler sonucu ge-
ce yansı anlaşmaya van-
larak protokol imzalandı-
ğını ifade ederek dün sa-
bah başlayacak grevden
vazgeçildiğini söyledi.
ÎĞNELl FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Hak-iş dayatması
Çorum 'da
emekçiye
baskı
ŞULEKÖKTÜRK
AKP'nin belediyelerdeki işçileri çeşitli
baskılar uygulayarak Hak-İş
Sendıkası'na geçirme projesi, Çorum
ve ilçesi Osmancık Beldesi'nde
sürüyor. Türk Haber-Sen İstanbul 1
No'lu Şube Başkanı Ahmet Kurt
gazetemize yaptığı açıklamada, AKPTi
Osmancık Belediyesi yönetiminin,
Türk-İş'e bağlı Belediye-İş
Sendikası'na üye 92 işçiden 72'sini
çeşitli baskılar uygulayarak Hak-İş
Sendikası'na üye yaptığını belirtti.
Kurt, Çorum gezisi sırasında işçilere
baskı uygulandığını gördüğünü ifade
ederek "Hak-lş'e geçmek istemeyen
işçileri, Hak-îş"e geçmezsen açıkta
kalırsın' gibi sözlerle kandırdılar" dedL
Kurt, 39 kişınin Türk- îş'e geri dönmek
istediğini, ancak "işten çıkanlma,
yerierinin değiştirümesi tehdidi" ile geri
dönmekten çekındıklennı söyledi.
Çorum Belediyesi'nde de çok sayıda
işçinin, baskı uygulanarak Hak-İş
Sendıkası'na geçirildiğini açıklayan
Kurt, "AKP Genel Merkezi'nden gelen
emirle tüm belediye işçilerini Hak-Î
geçirerek Türk-tş'i bitirmeyi ve
hükümete karşıtepkikriazaltmayı
istiyoriar" diye konuştu.
Bolu'da belediye yönetimi tarafından işten çıkanlan işçiler hak arama mücadelesini sürdürüyor
Mffletveldflerine AKP binasmda randevu
BOLU (Cumhuriyet) - Bolu Belediye-
si'nce işten çıkanlan 117 işçinin eş ve ya-
kınlan, AKP Bolu Ü Başkanı'nın maİca-
nunda oturma eylemi başlattı.
işten çıkanlan işçüerin belediye aley-
hine açnklan davanın ilk duruşması dün
yapıldı. BoluAdliyesiAsliye Hukuk Mah-
kemesi'nde görülen davanın ilk duruş-
masında Bolu Belediyesi ve işçileri tem-
sil eden 6 avukat ve işten çıkanlan işçiier
hazır bulundu. Duruşma, eksik belgele-
rin tamamlanması ve tanıklann dinlen-
mesi için ertelendi. Duruşma sonrasında,
işten çıkanlan 117 işçi ve yakınlanyla
birlikte bir basın açıkJaması yapan Bele-
diye-İş Sendikası Bolu Şubesi Başkanı
Erdoğan Kefeli. iş mahkemelerine açılan
davalann bsa sürede sonuçlandınldığına
dikkat çekerek "Kazanan işçiler olacak"
dedi.
Duruşmanın ardından işçüerin eşleri
ve çocuklan AKP Bolu İl Başkanlığı'na
giderek II Başkanı Fatih Metin'in maka-
mında oturma eylemi başlattılar.
îşçi yakınlan, habersiz geldikleri ma-
kam odasından, ısrarlara karşın çıkmadı-
lar. Eşlerinin işten çıkanlmalannın üze-
rinden 1 ay geçtiğini anlatan kadınlar,
şunlan söylediler: "Bu süreiçindemillet-
vekilleriniher gün aramamızarağmente-
lefonlannuza kimse cevap vermiyor. Gö-
rüşme taleplerimiz kabul edilmedi Biz,
seçimlerdenönce 'Herkese kapımız açık'
diyen AKP Bolu millervekilleri bizimJe
görüşmekiçinburavagefinceyekadarotur-
ma eylemine ara vermeyeceğiz,''
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Görünen o ki, dünyanın önümüz-
deki dönemde nasıl bir siyasi şekil
alacağını, büyük ölçüde Ortado-
âu'daki gelişmeler belirleyecek. Irak,
Iran, Israil, Suriye, Lübnan ve Mısır'da
bundan sonra nelerolacağını hiçbi-
rimiz tam olarak kestirebilecek du-
rumda değiliz. Bu bölgenin kanş-
masında başrolüoynayanABD'nin
bile gelişmeler üzerinde bir egemen-
liğinden söz edilemez. Irak'ta dire-
niş sürüyor. Irak'ın geleceği belirsiz.
ABD işgal yönetimi, Irak'ta Geçici
Konsey'e yönetimi devrettiğini açık-
lamasından bu yana, hiçbirşeyi dev-
redemedi. Tam tersine Irak'ın içine
daha da dalmak zorunda kaldı.
Irak'ın geleceğinde Şiilerin önem-
li bir rol oynayacağı başından beri
biliniyordu. Şiiler, Saddam yöneti-
minden çok acı çektikleri için, Bush
ve adamlarının beklentisi, Şiilerin
önemli bir müttefik olacağıydı. Bek-
lenen olmadı, Şiiler işgalin ilk gün-
lerindeki kısa bir şaşkınlığın ardın-
dan ABD güçleriyle itişmeye başla-
dılar. Bu itişme giderek Sadr gibi
Ortadoğu'nun Geleceği...
radikal bir direnişçinin ortaya çık-
masına neden oldu. Başlangıçta Şi-
ilerin Sadr'ı fazla desteklemeyece-
ği düşünülüyordu. Sistani önderli-
ğindeki ılımlı Şiilerin, ABD karşıtı
olan güçlerüzerinde egemen olaca-
ğı düşüncesi yaygındı. Beklenen ol-
madı, Şiiler zaman içinde Sadr'ın
etrafında daha büyük bir güçle bir-
leştiler.
ABD, Sadr'ı yıldırmak ve çevresin-
deki güçleri dağıtmak için yüklendi.
Yüklendikçe Şiiler arasındaki tep-
kiler de yaygınlaştı. Şu anda Necef
çevresinde yoğunlaşan çatışmalar,
Şiilerle ABD güçleri arasındaki ge-
rilimi daha da arttırıc/ bir yönde ge-
lişiyor.
ABD, Şiiler üzerinde oynadığı
oyunda pek başarılı olamadı. En
azından bugün için böyle birdurum
söz konusu. Yalnızca Sünnilerin di-
reneceği beklenirken, Şiilerden da-
ha büyük bir kitlesel direniş gelme-
si, kısavadedeABD'nin planlannı al-
tüst etti. Şu anda çekilse ve serbest
seçimlerin önünü açsa, Irak'ta bü-
yük bir olasılıkla ABD karşıtı bir yö-
netim oluşuverecek gibi.
Irak'taki bu istikrarsızlık, bölge-
deki dengeleri de sarsmaya devam
ediyor. Her an buradaki çatışmanın
bir başka ülkeye sıçraması olasılığı
bulunuyor.
örnegin Iran'a yönelik biryeni ça-
tışmaalanı ortaya çıkabilir. Suriye bir
şekilde olaylann içine çekilebilir. Ta-
bii bu konudaen çok etkilenecek olan
ülkelerden birisi de Türkiye. Türki-
ye, Kürt sorunundaki belirsiz siya-
setleri nedeniyle gelişmelere daha
bağımlı hale geldi.
Sorunu ülkenin içinde çözmek ye-
rine; dış güçlerle pazarlık ve tehdit
temelli bir çözüme yönelmesi, so-
runu kaçınılmaz olarak dış gelişme-
lere daha bağımlı hale getirdi. Bu
nedenle Irak'taki gelişmeler, Türki-
ye'nin iç ve dış politikalannı umula-
nın ve beklenenin üstünde etkiliyor.
• • •
Bölgenin bir başka önemli soru-
nu da Şaron yönetimindeki Israil.
Irak'taki kargaşa ile Filistin'deki çö-
zümsüzlük at başı gidiyor. Arap ül-
keleri içinde Islamcı hareket Israil'e
tepki içinde daha da yaygınlık ka-
zanıyor. Eğer süreç bu şekilde de-
vam ederse, Arap ülkelerinde yük-
selen Islamcı hareket iktidar seçe-
neği haline dönüşecek. Büyük Or-
tadoğu Projesi'ni, bölgenin "demok-
ratikleşmesi" olarak tanımlayan
ABD'nin şahinleri, böyle biryola baş-
vurduklan anda bütün bu ülkelerin
yönetimine Islamcıların gelmesine
neden olacaklarını acaba hesap et-
mişler miydi?
Sonuç olarak, Ortadoğu'nun ge-
leceği belirsiz. Bu bölgede kan ve
gözyaşı daha uzun yıllar dünyaya
acı vermeye devam edecek. Bura-
da, barışı sağlayabilecek köklü çö-
zümler üretilemezse -ki şimdilik ufuk-
ta böyle bir çözüm görünmüyor-
dünyada da huzursağlanamaz. ABD
yönetimi bunun farkında değil mi?
Belki de bu kargaşalık onlann terci-
hi. Bu kargaşalık onlann işine geli-
yorolabilir...
Bütün bu kargaşa ortamında Tür-
kiye neyapacak? Avrupa Birliği'nden
tarih alma gerilimi aralık ayına kadar
devam edecek. Eğertarih alınamaz-
sa, o zaman Türkiye'de iç siyaset so-
aınlan yükselebilir. Zaten çatışma-
ya ve gerilime hazır bir ortam hep
var. Bu tür dramatik gelişmeler da-
ha da kışkırtıcı sonuçlar doğurabi-
lir.
• • •
Necef'te günlerdir dünyanın gö-
zü önünde süren çatışmalar, büyük
ölçüde dünyanın önümüzdeki dö-
nem geleceği açısından da önemli
işaretleri içinde banndırıyor. Orada
Sadr'ın, ya da Şiilerin kaderinin öte-
sinde bölgenin kaderi belirleniyor. ,
Necef bize hiç uzak değil.