23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2004 ÇARŞAH 14 JVLJJ-/J. L J i t kultur@cumhuriyet.com.tr Fransız sinema ve tiyatro oyımcusu, şarkıcı Serge Reggiani geçen hafta yaşammı yitirdi Güzelgünlerin simgesiydiASLISELÇUK Kuşağından Yves IMontand, lino Ventura gi- bı Italyan kokenlı s-anatçı Serge Reggiani 22 Teırmuz Perşembe gecesi 82 yaşında öldü. Şarkıcı, besteci. tiyatro ve sinema oyuncusu, ressam Reggiani. arkLasında acı, sevecenlik, mi- zah üçgeninden oluşan değerli yapıtlar bırak- tı. 0 bıkmaz bır savaşçıydı, doğduğu ülkeyi ve dilini hiç unutmadı, düzene karşı koydu, si- yasal çatışmalannı sıirdürdü, ırkçıhğı eleştir- di, insan haklannı savundu. 1950-60'Jarın Fransası'nın güzel günlerinin simgesi oldu, Fransız şarkılannın e n etkilı seslerindendi. 2 Mayıs 1922'de Heggio Emilıa"da doğan Serge'ın babası gözxi pek. antifaşist bir ber- berdi. Reggiani ailesı 1930"da Fransa'ya ka- çıp Normandiya bölgesıne sığındı. 1931 'de Paris'egeçtikJennde .zorgünleryaşadılar. Ser- ge 'in babası neden sonra ış buJup berberlik yap- tı. 1932"de 10 yaşındaJd Serge, Fransızca öğ- rendi, sınıf bırincisi oldu. Annesi evde opera parçalan söylese de lciiçük Serge ne babası gı- bi berberlığe ne de annesi gibı operaya ügi duy- du. ilk tutfcusu tiyatroydu Onun yüreğindekı asianlar spor ve tiyatroy- du. 1937'de Sinema Sanatları Konservaruva- n'nın ilanını görüp sınava gırdi, yıl sonunda buradan komedi ödüliinü kazanıp diploması- m aldı. Tiyatroda figüranlık yapmaya başla- dı, böylece eve birkaç frank getirdi. Tiyatro ve sinemadaki birkaç ufak rolün ardından 1939da Ulusal DramatikSanatlar Konserva- tuvan'nayazıldı. 1942 "de orada da komedi ve trajedı ödülleriyle değerlendirilerek okulunu bitirdi. Savaş yıllarında Jean Cocteau, Reggiani 'yi "Korkunç Anababalar" oyununda oynattı. Britannicus'taJeanMaraisiJe karşı karşıyay- dı. 1942'de 9 gösterimin ardından "Korkunç AnababaJar" Fransız milislenn komploiany- layasaklandı. Serge ve sanatçı arkadaşlan yi- ne de faşist Almanlara karşı direndiler. Dra- matik jönprömiye rollerinde çok beğenilen Serge, 1943 te ilk önerrüi filmi "Kayıp Çocuk- lar KavşağTnda oynadı. Bu yapımdan sonra Almanya'daki zorurüu hizmetten ve Italyan ordusundaki görevinden kaçtı. Fransa özgür- lüğüne kavuşunca Edith Piaf, Simone Signo- retile karşılüdı rollerde göründü. MarcelCar- ne'nın "Gecenin KapıIarT (1946), Marcel Ophub'un "La Ronde" (Aşk Zıncin 1950), Jac- r CUMDER: 'Kültür Bakanı'nı kuıiyoruz' ADANA (Cumburiyet Biirosu) - Çukurova Müzik Dostlan Dernegi (ÇUMDER) tarafından yayımlanan açıklamada, Turizm ve Kültür Bakanı Erkan Mumcunun geçen pazar günü CNN Tûrk kanahndakı söyleşi sırasmda "kervan yfirüyor" sÖzcükJeriyle ifade ettiği, ülkenın aydınlanmacı küjtür sanat çevrelerini tahkir edici yaklaşımı talihsizlik olarak nitelendirilerek kınandı. ÇUMDER, aynca ülkemizde kültür ve sanat dünyasının geleceğini belirleyecek gelişmelerin yaşandığı bu süreçte "Aydınlanma ^ ^ a " ^ gönül veren kişi ve kuruluşlan güçbirliğine çağırdı. ÇUMDER tarafından yapılan açıklamada, AB"ye uyumu gerekçe gösteren siyasi otoritenin seçmene göz kırpıcı tutumunun sürekli sancılanmalara yol açnğı, belediye başkanı ve bakan düzeyindeki yetkililerin sergilediği tutumlann devlet adamüğı tutarlıhğı ve devlette hizmetin bütünlüğü kavTamlanyla uzaktan yakından ilgisinin olmadığı belirtilerek "Hukümetin külrür- sanat ve senfoni orkestralanna vaklaşımı düşündürücüdür" denildi. Daîıa önce, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası'nın kapatılma girişimine karşı eylemiyle de tanınan ÇUMDER, Adana Anakent Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın "Senfoni orkesfrasının Adana'da kalmasmı sağiadık. Mersin Devlet Opera ve Balesfni deAdana"va getiriyoruz" yaklaşımırn "en azından dar bölgecilik fanatizmiyle kişisel siyasi ikbal için popübzm yapmak" dıye niteiendıren açıklaraasında "Mersin Opera ve BatesTnuı Mersinülerin olduğu ve sonsuza dek öyle kalacağı" belirtıldı. Adanalılann da opera ve baleye layık olduğu, AdanalıJar için elbette bir opera ve bale kurulması gerektiğine işaret edilen ÇUMDER açıklamasında, siyasi iktidann kültür ve sanat dünyamızda bir daha dönüşü olmayacak gırişim ve yaptınnılarda bulunmamaya dikkat etmesi istenerek şöyle denildi: "Aydınlanma Devrimi'ne gönül veren kişi ve kuruluşlan, ulusal bütünlüğümiiz ve çıkarlannuz doğrulrusunda güçbüüği yapmayadavetediyoruz.'' J fergio Reggiani, meslektaşı Michel Piccoli [ve göre, ' 'yüzyılımmn ve gelecekyüzyılların sanatçısıydı. Gerçekten büyük bir dosttu. Sinemada, tiyatroda, şarhda, resimde de büyüktü..!' ques Becker'in "La Casque D'Or"unda (Al- tın Başlık/1 952) oynadı. 1948 "de Fransa yurt- taşı oldu, 1949da AJbert Camus'nün "Les Justes"ünde Kataiev'di. 1959'da Jean-Paul Sartre'ın "Altona Mahkûmlan"ndaysa Nazi subayıydı. Bu, olağanüstü fiziksel yoğunluk gerektiren bir roldü. Fransa Cezayir'le savaş- taydı, oyunun teması toplu katliamlar ve işken- ce karşısında bireyın sorumluluğuydu. 60'larda Reggiani yine çok önemli 2 film- deydi: Luchino Visconti'nin "Leopar"! (1963) ve Jean-Pierre.MeKille'ın u LeDoulos"u(1962). 1963'te Y. Montand-S. Signoret çiftinin yarun- da sanat yönetmeni Jacques Canetti ile tanış- tı. Canetti ona şarkı söylemesini önerdi. Bo- ris Vian'ın şiirlerini duyarlılıkJa yorumlaya- rak büyük başan kazanan Reggiani. 43 yaşın- da şarkıcıhğa başladı. Solcu bir sanatçıydı, Mayıs '68 gösterile- rinin ön saflanndaydı. Gösterilerboyunca öğ- renciler onun varlığından güç almışlar, tıp fa- kültesinde şarkı söylemesini istemişlerdi. Şar- kılannda korkulannı, zayıflıklannı dile getir- di. O en sıradan, yaluı cümleleri bile biraz alayla, kederle, hüzünle yorumluyordu. Frank Sinatra'ya da verilen Edison Ödülü'nü aldı. 1971 "de en güzel, en otobiyografik albümle- rini u 50'smde"yi, *ttaJv ı an*ı yayımladı. 1973'te şair Jacques Prevert'in dizelerinden iki etkili çalışma gerçekleştirdi. Sanatçı bir alle 1974-75'te kendisi gibi şarkıcı olan oğlu Stephan'la sahneye çıktı. Fransız Komünist Partisi "nin yıllık toplantısında da oğluylay- dı. Şarkıcılığı, Reggiani'nin sinemadaki ço- ğunluk yer aldığı kötü adam görüntüsünü sildi. yönetmenler onu bu kez yeni yüzüyle keşfetmeye başladılar. Oğlu Stephan'la ay- nı sahnede yer alan şarkıcı, kızı Carine'le de görününce basuıın eleştinleriylekarşılaştı. Ba- sın, Reggiani'nın, çocuklannın kanyerleri- ni desteklemesıyle insanlan sıktığınm altuıı çızdi. 1974'te unutulmaz bir rolle sinemaya dön- dü. Claude Sautrt'nin "Vlncent, françois, Paul Et Les Autresr> unda (Sen. Ben ve Dı- ğerleri) oynadı. 1978'de altından kalkılması zor bir albüm çıkardı: Devrimci Robespier- re'ın uzun politık nutuklannı okudu. 80 yılı Serge Reggiani ve ailesi için çok tra- jtk bir yıl oldu: 33 yaşuıdakj oğlu Stephan inrihar erti. Bu dramatik olayın etkisuıden çı- kamayan sanatçı alkolik oldu. Bir süre son- ra kendini işine vererek alkolle savaşmaya baş- ladı. Mayıs '81'de Reggiani, François Mit- terrand'ın seçım kampanyasındaydı. Yaşamı savaşmakla geçtl 1982 'de sahnelere yenıden döndü, ama iç- kı onu çok yıpratmıştı. 1989 'da ilk resim ser- gısıni açtı, 1985 'te "ŞövaJye" unvanıyla onur- landtnldı. 199rdesağlıksorunlanndanötu- rü içkiyı kesınlikJe bırakan sanatçı, normal yaşamuıa dönmeyi başardı. 82 yaşuıa dek ça- lışmayı sürdüren Reggiani'nin son 15 yılki büyük tutkusu resım olmuşfu. 2003'te Jacques Chiracona ulusal liyakat nişanı verdi. "Manon"(EG.Clouzot 1949), "Verona Âşıklan" (A. Cajatte 1949), u Ma- rie Octobre" (J. Duvhier/1959) gibı Önemli Fransız yapımlarının yanı sıra "BejazKadı- naDokunma"(M.Ferreri 1974). tt feras''(E. Scola'1980), a Ana"(T.Angek)pouJoS' 1986), "BirKatiIKiraladjm''(A.Kaujrismaki 1990) gibi yabancı projelerde de yer aldı. 1991 'de yönetmen oğlu Simon. ilk filmı "Soulien de Famflle"de (Aile Dayanışması) babasını oy- nattı. Baba Serge çocukJanna da kendi du- yarlılığmı ve yeteneğini geçirebilmişri. kız- lan Canne besteci, CeHamüzisyen, Mariada kurgucu oldular. Reggiani için meslektaşı Michel Piccofi'yse şunlan söyledı: "V'üzyılı- mızm \egelecek vıizvTİlann sanatçısndı. Ger- çekten büyük bir dosttu. Sinemada^ tr> < atro- da, şarkıda, resimde de büyüktü..." Tiyatro ve sinemamızın usta oyuncularından birini daha yitirdik Kamuran Usluer'den veda • Kamuran Usluer uzun yıllar boyunca Istanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan'nda pek çok oyunda önemli roller üstlenmiş, sinema ve televizyon fılmlerinde rol almış, kendine özgü ses ve yorumuyla pek çok sinema filminde seslendirme yapmıştı Kültür Servisi - İstanbul Büyükşehir Bele- diyesi Şehir Tiyatrolan'ndan 2002 yılında yaş haddinden emekli olan. Türk tiyatrosunun ve sinemasmın usta o\oıncusu, 1937 doğumlu Kamuran Usluer, uzun süredir beyın kanse- n nedeni\le tedavi gördüğu Acıbadem Has- tanesi'nde yaşammı yitirdi. Kamuran Usluer uzun yıllar boyunca Istanbul Büyükşehir Be- lediyesi Şehir Tiyatrolan'nda pek çok oyun- da önemli roller üstlenmiş, sinema ve televiz- yon filmlerinde rol almış, kendine özgü ses ve yorumuyla pek çok sinema filminde ses- lendirme yapmıştı. Usluer'in rol aldığı oyunlardan bazılan şun- lar: 'BüyükÇmar'(1960). 'BirKavukDevriJ- di', 'tkiEfendininUşağı'(1961), 'Göç', 'Pay- dos', 'Macbeth' (1962), 'AvhıyaBakan Pence- re', 'YanhşhklarKome(hası'(]963),'ls>ancı- lar', 'Bir Yaz Gecesi Rüyası', 'Romeo Jülyet', Ispinozlar, Tartuffe', 'İçerdekfler' (1964), 'Elim- deki Hayaf, 'Hamlet', Coriolanus' (1965)... Sanatçı, Istanbul Şehir Tiyatrolan'nda geçen dönemde de 'Önce İnsan' ve 'Merakj' adlı oyunlarda rol almışh. 'TarkanAftmMadalyon', 'Gökçeçiçek', 'Ya- rah Knrt', 'Alm Yazısı', '\urun Kahpeye', 'Dü- ğün', 'Geün', 'Ben Doğarken Ömıüşüm', 'Pat- ron', 'Zavaflılar', 'Enavi', 'Esir Hayaf, 'Endi- şe', 'Gençlik Köprüsü', 'Kanai', 'EmekB Baş- kan', 'KınkBir AşkHikâyesi', 'Nasılİsyan Et- mem', 'En Büyük Şaban' 'Çıplak Vatandaş", 'Ses', 'Gelmeyin Csrüme', 'Kıskaç', 'Aşkm Ük Yansı', 'Hiçbir Gece', 'Raziye', 'Süper Baba', 'Sıcak Saatler', 'Salkım Hanımın Taneleri', 'Gülbeyaz', 'Karşıiaşma' ise oynadığı pek çok filmden bazılan. Usluer '5. Adana Alûn Koza ürk tiyatrosunun ve sinemasuun usta CATincusu, 1937 doğumlu Kamuran Usluer, uzun süredir beyin kanseri nedenrvk tedavi gördüğü Acıbadem Hastanesi'nde yaşamuu jittrdL Kamuran Usluer'in rol aldıgı 'Merald' adü oyundan bir sahne. Film Şenhgi'nde (l973) 'Gelin'ile 'En İyi Yar- dımcıErkekOyuncu'\e '12.AnkaraFiünFes- tivaü'nde (2000) 'Salkım Hanımın Taneleri' Ue'EntyiErkekOyuncu' ödüllerini kazanmış- tı. Usluer'in cenazesi bugün Teşvikiye Ça- mii 'nde kılınacak öğle namazının arduıdan Ka- racaahmet Mezarhğı'nda toprağa verilecek. Sanatçı için. yakınlannın isteği doğrultusunda, başka herhangi bir tören düzenlenmeyecek. Yann toprağa verJlecek Aral'ın cenazesi îstanbul'da! Radiohead şarkılarım yorumluyor 0 'Rilley'den yeni albüm Istanbul Haber Servisi - Ta- tilini geçirdıği Bodrum'da ya- şamını yitiren usta karikatürist Oğuz Aral'ın cenazesi dün THY'nin tarifeli uçağıyla Bod- rum'dan Istanbul'a getirildi. Aral'ın cenazesi, Atatürk Ha- valimanı apronu A kapısında, sanatçı Hasan Kaçan ve Hür- riyet gazetesi yöneticileri ta- rafından alınarak Zincırlikuyu Mezarlığı gasilhanesine götü- rüldü. Aral'ın cenazesi, yann Le- vent Çamisi'nde öğle vakti kı- lınacak cenaze namazının ardın- dan, vasiyeti gereği Zincirliku- yu Mezarhğı'nda, kardeşi ka- rikatürist Tekin Aral'uı yanuı- da toprağa \erilecek. Bir mesaj yayımlayan Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer, Aral'uı, yapıtlan, sanatı ve sayguı kişiliği ile karikatürist- ler için örnek olmayı sürdüre- ceğini belirtti. Kültür Servisi -11. Istanbul Caz Festivali'nde Radiohead parçalannı yorumlayan piya- nist ChristopherO'Riflej yeni albümü "True Love VVaits", Sony Music tarafından piyasa- ya sürüldü. O'Riley, kariyerine klasik müzik çalarak başlamış usta birpiyanist. Ünlü rock gru- bu Radiohead'e duyduğu hay- ranhkla zamanınuı büyük bir 1 kısmüiı Radiohead'in müziği- . ni solo piyanoya uyarlamaya veren sanatçı, yeni albümü } T r u e Love Waits"de bu isteği- ' ni hayata geçiriyor. "Karma : Pblice"ten "Fake Plastic Ire- es"e kadar birçok Radiohead parçasının özünü koruyarak kendi yorumuyla renklendiren O'Riley, son yıllann en ilginç klasik müzik-rock füzyonlann- dan birini yaratıyor. O'Ri- ley'nin albümü, klasik müzik- severler kadar rock dınleyenler için de ilginç bir çalışma. DEFTVE GÖLGESİ TURGAY FtŞEKÇÎ Ralya'da Alacakaranfı D. H. Lavvrence, ülkemiz okurlannın yakınd tandığı bir ramancı. özellikle de Akşit Göktürk' dilimize çevirdiği Lady Chatterley'in Sevgilisi (V pı Kredi Yayınlan) ile Bilge Karasu'nun 1963 Tü Dil Kurumu Çeviri ödülü'nü kazanan ölen Adan (Adam Yayınlan), Türkçeleriyle de okuyanlann unı tamayacaklan ürfinler olmuştu. Yaşadığı dönemde cesur düşünceleri nedeni^ le hakkında pek çok dava açılan, yapıtlan yasaf lanan Lavvrence, günümüzde çağdaş dünya ede biyatının en özgün kişiliklennden biri kabul edilı yor. Gördüğü baskılar nedeniyle sık sık ülkesini terl eden Lavvrence, kısa yaşamında Avustralya'dar Meksika'ya, pek çok yer dolaştı. Ama en çok kal dığı ve sevdiği yer (talya oldu. Sanayi toplumunun hem doğayj, hem de insa- na özgü özellikleri yok ettiğini düşünen Lawren- ce, o yıllarda henüz sanayileşmemiş Italya'da do- ğanın güzelliklerini ve insan sıcaklığını bulmuştu. Italya'ya ilk kez 1912 Mayısı'nda yeni tanıştığı sevgilisi Frieda ile gıtti. Bu yolculuğun önemli bır yanı da büyük böfümünün Almanya'dan başlayıp Alp Dağlan üzennden Italya'ya dek yürüyerek ger- çekfeştirilmiş olmasıdır. Gerek bu yürüyüşlerin, gerekse Italya'da Garda Gölü kıyısındaki köylerde geçirdiğı aylann izlenım- lerini, ilk basımı 1916'da yapılan Italya'da Alaca- karanlık adlı gezi kitabında anlattı. Italya'da Alacakaranlık (Çeviren Eda Dedebaş, Adam Yayınlan) yayımlan/şından tam 88 yıl sonra dilimize kazandınldı. Günümüzde çok yaygın olarak okunan gezi ki- taplarına benzemeyen bır yapıt elimizdeki. önce- likie bir edebiyat ürünü. Gezip görmenin anlatılma- sı salt bir amaç değil. Yaşadığı çağla hesaplaşma içindeki bir yazann insana, topluma, doğaya ba- kışı. Kitabın başındaki geniş önsözle dolaşılan yer- lerin o yıllardakı haritası okur için kitaba iyi bir baş- langıç oluşturuyor. Ancak ilk yazı olan "Dağlarda- kiÇarmıh", yazann Hıristiyanlık-insan ilişkisi üze- rine girdiği tartışmalar nedeniyle bizim okurlanmı- ztn ilgi duyacaklan bir yazı değil. Benzertartışma- lara "LJmon Bahçeleri" ve "Tiyatro" yazılannda da rastlanıyor. ama bu yazıların asıl sorunsallan da- ha başka. Alpleri aşarak Italya'ya inen Lavvrence ile Frieda, Garda Gölü'nün batı kıyılarındaki köylerden birin- de yaşamaya başlarlar. Bu yöre o yıllarda henüz yollan bile olmadığından son derece ıçine kapalı biryerdir. Burada tanıdığı insanlann kimi gelenek- sel tanm toplumunun tükenmekte olan temsilci- leri, kimi kilise binasında tiyatro oyunu sergileyen oyuncular, kimi ekmeğini kazanabilmek için Ame- rika'nın yolunu tutmuş, umutla umutsuzluğun, ay- dınlıkla karanlığın çarpıştığı kişiliklerdır. Lavvrence, bütün bu insanlara bakarken hep dü- şünce dünyasının iki temel kavramını öne çıkanr: Sanayileşme ve cinsellik. Sanayileşme sürecin- deki dünya nereye gitmektedir ve sanayi toplumu insanın bedenine olan bakışını nasıl etkilemekte- dir. Kitabın yazıldığı 1912-13 yılları, gelişen Avrupa kapita/izminin dünyanın ilk büyük paylaşım sava- şına da hazırlandığı yıllardır. Ucra bir Italyan kö- yünde bile yaklaşan savaşın ayak sesleri duyula- bilmektedir. Isviçre'deki yürüyüşlerin anlatıldığı son iki yazıda dünyanın hali daha da net ortaya çıkmaktadır. Hayat karşısında yorgun ınsanlar ço- ğunluktadır. Insanlığın durumu yazarı umutsuz kılsa da, Ital- ya'nın renkli insan ve doğası havay/ hemen değiş- tirivermektedir. Doğa-ınsan-kültür ilişkilerı keskin saptamalar; yoğun düşüncelerle aktanlırken, çarpı- cı gözlemlerle alevlenen eğlenceli ve ironık yakia- şım da elden bırakılmaz. Çünkü orası "şen Italya "dır. Yaklaşık yüz yıl önce yazılmış Italya'da Alaca- karanlık'm bugünün insanının sorunlanndan söz et- tiği söylenebilir mi? İnsan aynı insan, içinde yaşadığımız düzen de aynı düzen olduğuna göre ne değişmış olabilır? Şimdi o köylere güzel yollaryapılmış olsa da, köy- lüler muz bahçelerinden değil, gezgınlerden sağ- ladıklan gelirlerle yaşasalar da, teknolojik gelişme- ler herkesin evine, cebine girmiş olsa da, insan ay- nı insan, düzen aynı düzen olunca temel sorunlar değişir mi? turgaycg fisekci.com •ÇORUjVI (AA) - Çorum'un Boğazkale ilçesinde, Hattuşa Örenyeri Aşağı Şehir Bölgesı'nde iki Hirit surunun ortaya çıkanlmasına yönehk ( çahşmalar gelecek yıl tamamlanacak. Alman Arkeoloji Enstitüsü adına kazı çahsmalannı yürüten arkeolog Jürgen Seeher yaptığı açıklamada, deneyse] arkeoloji yapmak amacıyla başlattıklan 'Hitit Surlannı Ayaga Kaldırma Projesi' sayesinde Çorum turizminin canlanacağını behrtti. Kerpiç tuğlalan 60 işçi ve 15 öğrenciyle ürettiklerini belirten Seeher, 'Geçen yıl 14 bin kerpiç tuğla ürettik, bu yıJ da 30 bin kerpiç tuğla üretmeyi hedefliyoruz. Surlar, 70 metre uzunluğunda bir alana yaklaşık 10 metre yüksekliğinde inşa edilecek' dedi. BUCÜN • TARİHİGALATAKÖPRÜSÜnde, Balat'ta saat 21.00'de Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti Lefkoşa De\iet TTj'atrosu 'ndan 'Joko'mın Doğum günü'. (0 212 514 75 20) • AKBAıNK KÜLTÜR SAISAT MERKEZt'nde saat 18. 00'de lazerdiskten Holst'un 'Gezegenkr Süiti'nin seslendirildiği konser. (0 212 252 35 00) ADALAR FESTIVALİ • BÜYÜKADAKÜLTÜREVİ'nde 19.00'da Hıfia Topuz'un katılacağı. Haldun Ergüvenç'in şiir okuyacağı 'Melih Cevdet Anday'a sa>gı' izlencesi, 20.00'de Sald Çimen ve Eda Yeker'in sunacağı 'müzik ve dans' gösterisi. (0 212 245 79 84) • BÜYÜKADA SU SPORLARI KULÜBÜ'nde 22.00 de 'Paralel Vblculuklar' adlı filmin gösterimi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle