17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3AYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2004 CUMARTES 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE btanbul Edırne- Kocaelı ÇanaHcale Irrrır Maniss Ayü\n Denızl PB Y PB PB A A A A 29 28 29 31 36 36 38 35 2ongddak PB 24 Anta/ya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas PB Y Y Y PB PB B PB 25 26 24 26 30 30 29 26 Adana A 35 A 38 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van A A A A A B B 32 37 37 34 36 29 28 PB 25 Yurdun xuze> ke- sımlen parçal bulutlu. Orta ve Dogu Karade- nızkıyıları eEdırneve Kırklarelı çevrelen sa- ğanak ve gökgürültu- lu sağanak yağışlı. dı- ğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Ha- vasıcak ığındaönem- l> bır degışıklık olma- >acak. DIS MERKEZLER Y 17 Berlin PB 25 Moskova Y 24 Helsınkı Stockholm Y 21 Madrıd Londra PB 25 Viyana Budapeşte PB 32 Aşkabat PB 29 B 38 Astana PB 26 Amsterdam PB 24 Belgrad PB 31 Brüksel PB 25 Sofya Y 25 Taşkent PB 36 Bakû PB 28 Parıs PB 26 Roma Y 27 Bışkek PB 32 Tiflıs Y 31 PB 16 Bonn Münıh PB 28 Atına A 33 Kahıre A 35 PB 29 Zürıh Y 24 Şam A 36 TaşKent Tahran <V Parçal' öulutlu Sısl c'^H Buluttu ^ ÇOK bulut L ı YajjmurİL ; Sulu kar > Gok gıiruttulu * • G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada şıl işaretle hızlı tren sefeıierini başlatan RTE o gün; "Bu adım" diyor, "Türkiye'nin medeniyetyanşında oerede olduğunu açıkça ortaya koyacaktır". KuşKunuz olmasın, iktidardaki kafa uzun bir sü- -e sorumlu araştıracak. Oysa sorumlu, kazadan hemen sonra saptandı: TCDD Genel Müdür Vekili Ali Kemal Ergüleç, <azaya hızın neden olmadığını irdelemeye başlar- <en ilk cümlesi "HerşeyAllah'tan" diyor. Başbakan beyfendi ise "Dünyanın heryerinde bu ür kazalar oluyor" diyebiliyor. Kaderci! Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm, kazadan 6 sa- at önce gazeteciye "Gereken önlemleri aldık. Her- ces gönül rahatlığıyla trene binebilir" diyor ve daha önceki demeçlerinde hızlı trende kaza olasılığını "en aza" indirdiklerine inandıklarını söyledikten sonra, açıklamalannı "Ama gerisi Allah'ın takdiridir" diye bağlıyor. Kazadan önce, kazadan sonraki bu demeçler, sorumluluğu Allah'ın takdirine bırakıyor. • • • Sorumluluk piramidi tepeden aşağıya doğru aşa- na aşama büyüyerek geliyor. Başbakan'dan baş- lyor, Ulaştırma Bakanı ile sürüyor, TCDD Genel Mü- Cürü'nde sonuçlanıyor. Altyapısı sağlanmadan, gereken önlemler alın- nadan yarım yüzyıllık raylarda hızlı treni program- lamak: a)- öncelikle popülizm, b)- Ama yüzde yüz Yüce Divanlık! Türkiye, olmazların olabildiği, olması gerekenle- rin ise olmadığı olaylar ülkesi. Kaza nedeninin soruşturulacağını hesap eden TCDD Genel Müdür Vekili Ergüleç, "Bu bölge ke- sinlikle hızlandınlmış bölge değildir" diye konuşu- yor ve anlaşılıyor ki; (yolcular trenin raydan çıkma- sından beş dakika önce tuvalette ellerini silemedik- lerini, ayaktaduramadıklannı, 'göstergenin'h\z\ 132 kilometre gösterdiğini söylemelerine karşın) sorum- lu yetkililer, başta genel müdür, kazanın hızdan kay- naklanmadığını öne süren gerekçelere hazırlanıyor- lar. Kaza nedenini hıza mı, yoksa başka nedenlere mi bağlayacaklar, göreceğiz. • • • Hızlı treni büyük başanyla uygulayan Japonlar; kazadan önceki kimi gelişmeleri de öğrendikten sonra, -Baykal'ın dediği gibi- trenin başına "hızlı" yazmakla hızlı tren olmadığını düşünüyor olmalılar: Hızlı trenin kaza riski taşıdığını öne süren görüş- lerden sonra 15 öğretim üyesi bir araya gelmiş; bir bilgiye göre, TCDD bu toplantıdaki irdelemelerden sonra kimi yerlerde hızı azaltmış; ama bir profesör, Yıldız Teknik Üniversitesi inşaat Mühendisliği öğre- tim üyesi Aydın Erel, Ulaştırma Bakanı ile TCDD Genel Müdürü'nü 5 Temmuz'da uyardığını, 14 Tem- muz'daki toplantıda da "Lütfen bu trenleri seferden çekin, çünkü kaza riski var" diyerek uyarıyı yinele- diğinı söylüyor. Prof. Haluk Gerçek de "gerekli altyapı tamam- lanmadan, idari bir kararia hızlı tren uygulamasına başlamanın büyükyanlış olduğuna" değiniyor. RTE ise "Bu iş, işten anlamamış insanlaıia yapıl- mış değil. Test döneminde de bu yanlışlar olabilir" diye düşündüğüne ve dediğine göre, hükümet ola- rak sorumluluğu üstlenmeye pek niyetli değil. Başbakan'ın, Ulaştırma Bakanı'nın, TCDD Genel Müdürü'nün hızlı trenle ilgili kazadan önce ve son- raki açıklamaları bir araya getirilince: Hükümetin çarşafladığı ortaya çıkıyor! Mühendis odalan yetkililerin kaza delillerini karartma telaşında olduğunu savundu 20 saat sonrateknik incelemeSAKARYA (Cumhuriyet) - Altyapı eksikliğine karşın hü- kümet tarafından devreye so- kulması nedeniyle faciaya dö- nüşen hızlı tren kazasında de- lilerin karartıldığı iddia edildi. Kazanın ardından dün sabah erken saatlerde vagonlann kal- dınlması ve raylann sökülme- si üzerine Pamukova Savcılığı çalışmalan 20 saat sonra dur- durarak bılırkişi heyetinin in- celeme yapmasmı sağladı. Makine Mühendislen Odası ve înşaat Mühendislen Odası, inceleme yapılmadan enkazın kaldınlmasına tepki gösterdi. Önceki gün sat 19.45 sırala- nnda meydana gelen kazanın ardından ölü ve yaralılar devri- len vagonlardan çıkartılırken dün sabah erken saatlerde va- gonlar kaldınldı, kaza bolge- sindeki TCDD yetkilileri, ka- zanın nedeninin saptanmasını sağlayacak olan raylann da sö- külmesı talimatmı verdi. Öğlen saatlerine kadar süren ray sök- me ve onanm çalışmalannı, Pamukova Cumhuriyet Savcısı Mithat Kutoğlu durdurdu. Ar- dından Savcı Kutoğlu 10 kişi- lik bilirkişi heyetini olay yeri- ne çağırarak incelemeleri baş- lattı. Güvenlik çemberine alınan kaza yennde, 2'si doçent 10 ki- şilik teknik heyet akşam saatle- rine kadar incelemelerde bu- lundu. Rapor gölgelendl Makine Mühendisleri Odası Başkanı Emin Koramaz. kaza enkazının yeterli teknik incele- me yapılmadan ortadan kaldı- nldığını söyledi. TMMOB inşaat Mühendis- leri Odası Başkanı Taner Yüz- geç de kazanın ardından ince- leme yapılmadan enkazın kal- dınlmasına tepki göstererek TCDD yetkililerınin "adeta delilleri yok etme telaşı için- de" olduklan söyledi. Yüzgeç, TCDD yetkililerinin bu tutumlannın şimdiden resmi rapora gölge düşürdüğünü kay- detti. 'Tren 110 km hızla gidiyordu y tLHAN UYGUN ADAPAZARI-Sakar- ya'nın Pamukova ilçesin- de raydan çıkan hızlandı- nlmış trenin makinistlen Fikret Karabulut ve Re- cep Sönmez ile şef Kök- sal Coşkun gözaltına alındı. Makinistlenn avu- katı İsmail Gürses. kaza- nın olduğu kılometredeki hız sınınnın, makinıstlere verilen talımat gereğı 130 kilometre olduğunu söy- ledi. Ulaştırma Bakaıu Bina- li Yıldınm ise kaza son- rasında karakutudan tre- nin hızını 118 kilometre ' saat olarak belirledikleri- ni söyledi. 37 kişinin yaşamını yı- tırdiği kazanın ardından Yakup Kadri Karaosma- noğlu treninin makinistle- ri Fikret Karabulut, Recep Sönmez ile şef Köksal Coşkun'a jandarma tara- findan Pamukova Devlet Hastanesi'ne götürülerek alkol testi yapıldı. Muaye- ne sonrasında tekrar Ilçe Jandarma Komutanlı- ğfna götürülen Karabu- lut, Sönmez ve Coş- kun 'un sorgusu sürüyor. Fikret Karabulut ve Re- cep Sönmez'in avukatı Is- mail Gürses, müvekkille- rinin kendılenne verilen hız sınınnda seyrettıkleri- ni bildırdi. Gürses, müvekkilleri- nin olay anında herhangi bir sabotajın olmadığını açık bir şekilde ifade etti- ğini. trenin normal seyir- lerinde, kendılerine veri- len sürat smınyla hareket halinde olduklannı anlat- tı. Gürses, kazanın oldu- ğu kilometredeki hız sını- nnın, makinıstlere verilen talimat gereği 130 kilo- metre olduğunu bildirdi ve ikd makinistin, bunun daaltında; 105-110 kilo- metre süratle seyir halin- de olduklannı ifade etti- ğini bildırdi. Müvekkillerinin 1989 yılında Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç ettiğini ve konunun uzmanı oldukla- nnı anlatan avukat Gür- ses. "Bu hatlann yeterli olmadığını yetkililere bildirdiklerini ifade et- mişlerdir. Hızlandınl- mış trenin bir kazaya yol açabileceğini herkes gibi onlar da görüşlerin- de belirtriler. Nitekim yetkililer uyanları dik- kate almadılar. maalesef bu üzücü kaza meydana geldi" diye konuştu. Cumhuriyet Savcısı Mithat Kutoğlu, kazadan yakJaşık 20 saat sonra, yapıian tüm çalışmalan durdurdu. 10 kişilik teknik heyet raylarda inceleme yaptı. (AA) İhmal davası açılabilir tstanbul Haber Servisi - Kazada yakınlannı kaybedenler ve yaralılann Ulaştırma Bakanhğı ileTCDD Genel Müdürlüğü hakkında dava açabile- ceklerini söyleyen hukukçular, "Ka- zanın ihmal nedeniyle olduğu açık- ça ortadadır. Bu nedenle zarar gö- renler ilgili kurumlar olan Liaştır- ma Bakanhğı ve TCDD hakkında hem kamu hem de tazminat dava- sı açabüirler" dedi. Işçi Partisi (tP) tren kazasıyla ilgi- li bilim adamlannın uyanlannı dik- kate almayarak "katliama" neden olduklan gerekçesiyle Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı BinaliYıldınm hakkında suç duyurusunda bulundu. tstanbul Ad- liyesi'ne gelen bir grup Işçi Partili suç duyurusundan önce açıklama yaptı. ÎP fstanbul U Başkanı Turan Özlü, tren kazasının bir katliam ol- duğunu vurguladı.Istanbul Barosu da avukatlar Filiz Saraç, Muammer Aydın ve Ozan Bengisudan oluşan bir heyeti kaza böigesine gönderdi. Lozan'da Neler Yaşandı? Prof. Dr. MetİH K A L E Osmangazi Cniv. TıpFak. Üw. Kliniği /Eskişehir • Baştarafı 2. Sayfada En sert tartışmalar kapitülasyonlar ko- nusunda yaşandı. Demırvollan, lımanlar. madenler, ormanlar, bankalar ve gümrük- ler gibi ekonominin ve sanayinin canda- marları Avrupalı sermaye şirketlerinin elinde bulunmaktaydı. Bunlardan vazgeç- mek istemiyorlardı. Curzon, Türklen kö- şeye sıkıştırdığını zannedip "Türkiye ya müttefik tekliflerini kabul etsin ya da müzakereler kesilecektir" diyerek tehdit ediyordu. Türkiye böyle bir anlaşma>ı ke- sin olarak imzalamayacağını bıldinnce 4 Şubat 1923'te konferans kesildi. Bu arada İzmir'de toplanan İktisat Kongresi'nde (17 Şubat - 4 Mart 1923) Mustafa Kemal yaptığı tarihi konuşma ile Batı 'ya şöyle sesleniyordu: "Bizim ya- bancı sermayeye düşman olduğumuz sanılmasın. Çok çahşmaya ve sermaye- ye ibtiyacımız vardır. ^asaJanmıza uv- malan koşuluyla yabancı sermaye bi- zim varlığımıza katılabilir. Özellikle Tanzinıat aevrinden sonra devlet ve hü- kümet yabancı sermayenin jandarma- bğından başka bir şey yapmanuşnr. Her yeni ulus gibi Türkiye de bunu kabul edemez. Burayı (Tfirldye'yi) esirler ül- kesi yaptırmayız." Lozan'da kapitülasyonlann kaldınlma- sıyla Türkiye'nin tam bağımsızlığı tescil edilmiş oldu. Böylece devam edegelen >a- n-sömürgeleşme sürecinden çıkılmış oldu. Kapitülasyon tartışmalan hukuk sistemi- nin de laikleştirilmesini gündeme gerirdi. Türkiye olası baskılan savuşturabilmek için hukukta laikleşme görüşünü benımse- di. Böylece hukukta ve toplumsal yaşam- da Türk aydınlanması başladı. Lozan'da laikleşmenin ulusal bağımsızlığı pekiştıri- cı ve dış baskılan savuşturucu özelliği de öne çıkmaktadır. Denilebilir ki tek ve laik hukuk sistemi, bizim gibi ulkelerde dış baskılan göğüslemenin etbli yollanndan bıridir. Özgürler \e eşitler arasında yapı- ian Lozan Antlaşması "yla bağunsızhk ka- zanılrruş. devrimlere giden yol açılmışnr. Lozan'ın tarihi ve felsefi biranlamı da Is- lam dünyasmdan Batı'ya karşı ilk başan- lı ve laik bir tepkinin gösterilmiş ve kabul edilmiş olmasıdır. Ortadoğu'da ilk aydın- lanmayı Türkler basarmış ve BatıVa ka- bul ettirmişlerdir. Türkiye'nin birhğini ve bütünlüğünü korumak istiyorsak Se\T'ı tarihın çöplüğü- ne buruşturup attığımızı sanmayahm, ta- rihın çöplüğünde sandığımız Sevr'i Baö- lılar 'tarihin derin dondurucusu'"na ko\Tnuş olabilırler. "Türkiye teorik ola- rak bağımsız oldu, fakat bu ticaret ve sa- natta yeteneksiz ve sermayeden yoksun halkın bağımsızlığı çok kısa ömüriü ola- caktır" diyen Batılılar, acaba bugünleri mi ışaretediyorlardı? Türkiye "kifayetsiz muhteris" politikacılann elinde oyuncak olmuşken emperyalızm tam aradığı orta- mı bulur. Tarih ibret almak için vardır, ib- ret almak ıstemeyenlerin sonunun nasıl ol- duğunu yine o tarih yazar. Ülkenin dış po- litıkasını uygulayanlar, bunun iç politıka- ya dayalı olduğunu da unutmamalıdırlar. Hayali dış politikalar peşinde koşanlar hem kendilerini hem ülke>i hüsrana uğ- ratırlar. Modern zamanlann Düyun-u Umumiye"si olan ve kaynaklannı, ABD ve G-7'nin sağladığı IMF eliyle deli gömle- ğı giydirilmiş Tüıki}^, Lozan öncesine gö- türülmek istenmektedir. Türkiye Lozan'da bağımsızlığını, em- peryalizmin etki ve baskılarını saklı tut- mak koşuluyla elde etmiş değildir. Atatürk ile alınaru ona yakışır bir şekilde koruya- bilmek. Türk devriminin temel ve vazge- çilmez ilkesı olmalıdır. Lozan"da bu başanlar elde edilirken u- lus ile yönetım birlikte hareket etmiştir. Halk ile ulusal önderliğin işbirliği ilk kez yaşanmaktadır. Türkiye işte bu tanhsel it- tifakın gücüyle gitti ve bu basanyı elde et- ti. Lozan dönüşü tsmet Paşa, Istanbul Ünıversitesi'nde yaptığı konuşmada, açık, duru ve yalın bir dille bu tarihi gerçeğı şöyle ifade eder: "Yaşamaya yetecekgüç- te olduğumuzu belirtmeye gitmiştik. Reddediyoruz dediğimiz zaman, ulusun da reddedeceğini biliyorduk." Vali yardımcısı da yaşamını yitirdi CAN HACIOĞLU FARUK KIRTAY ESKİŞEHİR/YALOVA - Sakar- ya'nın Pamukova ilçesi yakınlann- da meydana gelen tren faciasında yaşamını yitirenler dün toprağa ve- rilirken yaralılar yaşadıklan şoku üzerlerinden atamadılar. Kazada ya- şamını yitirenYalova Vali Yardımcı- sı Coşkun Ertûrk'ün hastalanan annesini ziyaret etmek için Anka- ra'ya giderİcen trene Pendik'te bin- diği belirtildi.Ertürk için dün Yalo- va Valiliği önünde tören düzenlendi. Eskişehir Osmangazi Üniversite- si Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniği'nde tedavi altına alınan Muharrem Çakmak, iki numarah vagonda yol- culuk yaptıklannı ve trenin virajlar- da sa\Tularak yol aldığını belirterek şunian söyledi: "Çocuklarunızın ikisi de uykudaydı. Trenin savru- larak girmesinden endişelendiğim için uyuyamadım. Aniden takla atmaya ve camlara çarpmaya baş- ladık. Çocuklanm kolruklara sı- kışmış bir haldeydi. Eşimin ise ayağı, kınlan camdan dışanya çıkmıştı. Camm geri kalan kısmı- nı tekme atarak kırdım. Sonra da koltukları sökerek çocuklarımı dışanya çıkardım." Kazadan yara almadan kurtulan Sema Yavuz da kazanın etkisinden henüz kurtulamadı. Eskışehir Dev- let Hastanesi'nde tedavi altına alı- nan lise öğrencisi kızı Serap Yavuz (15) için gözyaşı dökenYavuz, "Biz arka vagondaydık. Birden sarsın- tı ve gürültü oldu. Daha sonra devrilen vagondan camlan kıra- rak çıktık" dedi. SSKAdapazan Hastanesi'nde te- davisi devam eden Engin Bölükbaş da eşi Aynur (39) ve oğlu Ufuk Bu- rak (4) ile Istanbul'dald yakınlannı ziyarete gittiğini, dönüşte ise trene son anda yetişebildiğini belirterek şunian söyledi. "Tren sanınm en az 180 kilometre hızla gidiyordu. Kaza sonrası tren beni dışanya fırlattı. Eşim ise çocuğumuzu üze- rine kapanarak korumuş. Trene asla binmem, binsem de Anka- ra'dan tstanbul'a 20 saatte giden trene binerim." Resmi açıklama: 37 ölü, 81 yaralı ANKAR.4 (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan- lık'tan yapıian açıklama- da, dün akşam itibariyle Sakarya'daki tren kaza- sında ölenlerin sayısının 37, yaralananlann sayısı- nın 81 olduğu bildırildı. Açıklamaya göre ölen- lerden 32'sinin kımlikle- ri belirlenirken, kimlikle- ri belirlenemeyen edile- meyen 5 kişiden 2 si için DNA testi yapılacağı be- lirtildi. Kazada yaşamını yitirenlerin adlan şöyle: Volkan Kutlay, Nev- zat Çay, Arif Tınaz, th- san Karadağ, İdris Na- sareddin, Hala Nasa- reddin, Canan Sunal, İrem Candan, llker Ünaldı, Muhammet Arifoğlu, Hıdır Tınaz, Refik Ağır, Gülnihal Günav Buchauer, Manfred Buchauer, Erol Kurumlu. Fevziye Yerlikan. Coşkun Er- türk, Şaziye Çeük, Me- lik Aydın, Nusret Bakın Bann, Suphi Yalçınka- va, Feraha Doğramacı, Ümit Şengörür, Nazlı Tınaz, Serpil Aktüzün. YavuzAydın,Aysun Ko- zanoğlu (Tüylü), Manar Nasareddin, Ercan Keklikci, Ahmet Ziya Dinç, Mısra Tınaz, Sel- çuk Sanköse. Kazada yaralananlann adlan da şöyle: Ali Tunç, Hüsevin Av- ni Karabeyoğlu, Hatice Ceylanlar, Uğur Öz, Engin Çölova, Hakan Bulur, Ayson Aslan, İs- mailHakkıCivelek,Yıl- dıray Çınar, Cengiz Özen. Aynur Bölükbaş, Cuma Ziya Şenoğlu, Ercan Ulaş, Ergün Bö- lükbaş, Hatice Sonuçar, Hüseyin^Gonca, Naciye Aydaç, Özlem Şenoğlu, Rahime Okur, Serkan Şenoğlu, Süleynıan E- sat, Taşkın Ömiir, Ufuk Burak Bölükbaş, JBeril Gümüşsoy, Filiz Özçe- Iik, Tuba Ökur, Musta- fa Okur, Mustafa San- kaya. Serhat Sarıköse, Gürkan Çotuk, Nehir Uyanusta, Zehra Uya- nusta, Aykut Dağlar, Barra Nasareddin, Bu- rak Yerlihan, Eda Nur, Hatice Er, MuratYücel, Mustafa Ergenç, Mus- tafa Öztürk, Oğuz San- ışık, Şeymanur Tınaz, Tefik Uyar, Zeynep Şı- ra, Yaşar Demircan, Meral Demircan, Se- mih Demircan, Melike Demircan, Saye Çabuk, Alper Çabuk, Yılmaz Çetinkaya, Salim Ker- van, Fatîh Selçuk, Hat- çe Sonuçlar, Reyhan Ozgünfürk, Erçin Öz- güntürk, Murat Şahin, Hasan Yüksektepe. AlevAnn, Bora Boyacı, Serap Yavuz, Namık Kemal Özden,Ayşe Öz- den, Nihal Doğruöz, Emre Kutay Özdemir, Nazım Erdoğan, Sürrat Eryığit, Tuna Canlıer, Orhun Aydoğdu, Sem- ra Çakmak, Müjgan Karayel, Fulya İlçin, Esma Boz, Necla Boz, Öznur Yılmaz, Fetiye Çakar, Ahmet Türk. Kocaeli Üniversitesi Hastanesi'nde kimliği henüz belirlenemeyen 55 yaşında bir kadın ile To- yotasa Ilkyardım Hasta- nesi'nde kimliği belirle- nemeyen 10-12 yaşlann- da bir erkek çocuk olmak üzere iki yaralı daha bu- lunuyor. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ya ülkelerıne doğru gidiyoruz! 1 - Ankara Bürosu Haber Müdürümüz Mustafa Çakır'la temmuz başında, yaz döneminde üzeri- ne gidilebilecek konulan konuşurken ulaşım po- litikasızlığını aynca not etmiştik. Bölünmüş yoldan ani başlayan iç hatlar özel uçak seferlerıne, hızlı tren projesinden demiryolu ağının genel durumu- na kadar geniş biryelpaze vardı. En acil konu ola- rak da hızlı tren görünüyordu. Zira, TCDD'nin emekli edilmiş bütün uzmanlan, sendikacılar, bi- lim adamları bu projenin altyapısının olmadığını, mevcut raylara böyle bir yükleme yapmanın do- ğuracığı faciayı her fırsatta yineliyordu. Hükümet, "önce projeyi başlatalım, eksiklikleri yolda görürüz" dedi, gördü! 2- AKP iktidarı Futbol Federasyonu'ndan sen- dikalara, demiryollarından en hassas kurumlara kadar her alanda şu rotayı izliyor: Kim olursa olsun, benden olsun! Devlet kurumlannda uzmanlık, iş deneyimi ar- tık para etmiyor. Yakana ampulü taktın mı, ta- mam. Varsın beyninde hiçbir şey parlamasın! 3- Sayı saymasını dahi bilmeyen yetkililer, sa- atlerce ölü sayısını kamuoyuna aktaramadılar. Başbakan yanlış bilgi verene kızıyor; veren Sağ- lık Bakanhğı! Kazadan hemen sonra başlayan te- mizlik çalışmalannın, olay nedenini ortaya çıkara- bilecek delilleri yok ettiği, kazadan 20 saat sonra anlaşıldı! Hükümet üyeleri dahil bütün yetkililer kazanın neden olduğunu açıklamakyerine neden olmadı- ğını açıklamaya giriştiler. Hep birağızdan, "Hızne- deniyle olmamıştır" dediler. Sonuçta da baş etke- ni buldular: "Her şey Allah'tan!" Her şeyi Allah'a bıraktınızsa, sizin ne işiniz var, çekin gidin! Bu açıklama, Türkiye'nin nasıl bir mantıkla yönetildiğinin en net fotoğrafı! Başbakan'dan had-dini bildirme! 4- Başbakan, "Ulaştırma Bakanı'nın istifası söz konusu mu" sorusuna şu karşılığı verdi: "Haddinizi bilerek soru sorun!" Belki de Başbakan son derece haklı. Hüküme- ti bu kadar şımartan, "Her yaptığım doğrudur" dedirten unsuriarın başında, medyanın eleştiri- sizliği gelmiyor mu? Pamukova faciası ise gizlenemeyecek kadar vahimdi ve dünkü gazeteler büyük ölçüde "hız- landınlmış katliam" başlığında birleşti. Medyanın, Türkiye'nin gerçek anlamda çağdaş uygarlık dü- zeyini yakalayabilmesi için bu eleştirel bakışın ar- kasını getirmesi, katliamın sorumlularının peşini bırakmaması gerekiyor. 5- Kurumları, yönetim anlayışı rayına oturmuş bır ülkede böyle bir kazadan sonra en azından U- laştırma Bakanı'nın istifa etmesi gerekir. Eğer o ülkede yönetim rayına oturmamış da ka- raya oturmuşsa ya da raydan çıkmışsa, istifa ku- rumunun yerini şu alır: Istifa-de! 6- Türkiye'de Azrail, kol gezmiyor, yol geziyor. "Ecel gelmiş cihane, baş ağnsı bahane" yerine, "Trafik kazası bahane" desek yeridir... Hükümet, en güvenli ulaşım aracını da bu hale getirirken, ka- rayollarıyla ilgili uygulamalar da gözden kaçıyor. AKP iktidarının "bölünmüş yol" diye başlattığı projenin özü şu: Ihalesi bölünmüş yol! Kasabanın esnafı, kasabı, demircisi bir araya geliyor, AKP etrafında birleşiyor, bölünmüş yolun 15-20 kilometrelik bölümünün ihalesini alıyor. Et- rafta uygun olan olmayan ne kadar iş makinesi varsa topluyor, yol yapımına koyuluyor. Ortaya bir "bölünmüş" yol çıkıyor ki... Başında 'b' harfi var mı yok mu belli değil!.. ankcum// cumhuriyet.com.tr Mustafa Bayram kefaletle serbest YUSUF ZtYA CANSEVER VAN - Van'da uyuş- turucu kaçakçısı Ha- mit Bayram ın emni- yetten kaçınlması ola- yına kanştığı gerekçe- siyle tutuklanan eski milletvekili Mustafa Bayram, 30 milyar lira kefalet kar- şılığında serbest bıra- kıldı. Malatya Emni- yet Müdürlüğü'nce uyuşturucu operasyo- nu kapsamında gözal- tma alınan Hamit Bay- ram ile şoförü Hüsnü Özbuz'un Van Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Müdürlü- ğü'nden kaçınlması olayma kanştıklan ge- rekçesiyle eski millet- vekili ve Hamit Bay- ram'ın babası Mustafa Bayram, oğullan Van'ın Edremit ilçesi- nin AKP'li Belediye Başkanı Hecer Bay- ram, Mecit Bayram ile 6 kişi "9 Temmuz günü gözaltı- na alındı. Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan Ma- den'eyaklaşık 5 sa- at ifade veren zanlılar- dan Hecer Bayram ser- best bırakılırken diğer- leri nöbetçi mahkeme- ye sevk edildi. Mahke- me, Hamit Bayram ile Hüsnü Özbuz'un em- niyetten kaçınlması eyleminin "kamu dü- zeni ve otoritesine yö- nelik olması, toplum- da infial uyandırma- sı" nedeniyle Mustafa Bayram'ın tutuklan- masını kararlaştırdı. Van M Tipi Cezaevi "ne konulan Bayram, daha sonra güvenlik gerek- çesiyle Bitlis E Tipi Cezaevi'ne sevk edil- di. Bayram, Van 3. As- liye Ceza Mahkeme- si'ne verdiği ifadede Hamit Bayram'ın kim- ler tarafından neden kaçınldığı konusunda bilgisi olmadığmı söy- ledi. Çelişkilerle dolu ifa- de veren Bayram ge- çen hafta avukatı Van Baro Başkanı Ayhan Çabuk aracılığıyla Van Asliye Ceza Mah- kemesi'ne tutukluluk haline itiraz dilekçesi verdi. Itirazı kabul edi- len Bayram dün 30 milyar lira karşılığın- da serbest bırakıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle